• 10476
    sözlüğü ve sözlük yazarlarını küçük düşürmek için yapılan eleştirileri iyi niyetli bulmuyorum.

    spor gazetelerinve tv'deki futbol (spor değil) yorumcuları ile karşılaştırınca daha dürüst ve tarafsız yazarların olduğu sözlük olarak görüyorum. tirolleri istisna ediyorum tabi.

    sert tartışmalar da olsa menfaatsiz, kayırmacılıktan uzak, hissettiğini yazanların çoğunlukta olduğu sözlük ile gurur duyuyorum. türkiye'deki bütün spor gazetelerinden fazla okunduğuna da eminim.
  • 10477
    250 tane insanın aynı anda fikir paylaştığı yer. dolayısıyla birinin yorumunun diğerine saçma sapan gelmesi gayet normal. saçma sapan fikirlerle de dolu olsa, maç günleri stadyum dışında 250 tane galatasaraylı birlikte olabildiğimiz tek yer. şahsen ben internettiki tribünüm olarak görüyorum ve sözlük bana inanılmaz keyif veriyor. iyi ki var.
  • 10478
    ama egonomi cogghh eyiii diyenlerle ayni kafaya yapisina sahip insanlarin artmaya basladigi topluluk.

    ekonomiden anlamayan, nakit akisi veya finansman gideri namina zerre fikri olmayan adamlar bugun yapilan maliyetli transferleri alkisliyor. oyle bir feda deriz ki 10 sene belimizi dogrultayamayiz bu bakkal yuzunden.

    daha 3 adamda 20 mio euro bonservis harcayan bu bakkal 3 futbolcu icin senelik 8.5 mio euro civari garanti maas vermistir. rivadan gelecek olan parayi bu kadar rahat harcamaya goz yumulmasi beni daha cok uzuyor.
  • 10479
    9 sene gibi türk internet alemi için çok uzun sayılabilecek bir süreyi birkaç ay sonra dolduracak olan platform. bu süreyi ana hatlarıyla bile olsa aynı istikrar ve seviyeyi koruyarak doldurmuş olması bile çok büyük bir iş. 9 senedir klavye takırdatan çok fazla kişi kalmadık. gidenler oldu, bırakanlar oldu hatta küsenler oldu. bunların yerine belli dönemlerde yapılan alımlarla aramıza katılan dostlar oldu. her dönem kendi içinde "ağır top"lar çıkardı. kaldı ki kendimden örnek verecek olursam ben 9 sene önceki ben değilim. gerek sözlüğün kurucusu gs ve hagi olsun, gerek moderasyondaki arkadaşlar olsun, gerek benim gibi başından beri dahil olan arkadaşlar olsun, gerekse 3-4 hatta daha uzun senelerdir burada olan eski arkadaşlar olsun.. hepimiz insan hayatının bir parçası olarak büyüyor, yaşlanıyor, olgunlaşıyor ve değişiyoruz. burada aktif olan gsuser sayısı ve userların kendileri değişiyor. çevremizde, coğrafyamızda, dünyamızda ve internet aleminde de sürekli ve baş döndürecek süratte bir değişim var...

    özetle sürekli bir sirkülasyonun olduğu, hareketli dinamikleri olan, çevresiyle etkileşim halinde bir platform galatasaray sözlük. ek olarak ham maddesi neredeyse her sezon yenilenip değişen galatasaray. bütün bunları alt alta yazınca bazı değişimlerin yaşanmasını anlayışla karşılayabilmek gerekir. heraklietos'un dediği gibi "değişmeyen tek şey değişimin kendisidir". bu tarz değişimler yaşıyor olmanın bir gereğidir. önemli olan özünden, temellerinden mümkün olduğunca ödün vermeden yola devam edebilmektir. bu konuda farklı dönemlerde ve hatta farklı yazar gruplarının hakim olduğu zamanlarda bir dolu sınavı başarıyla atlamıştır galatasaray sözlük ki zaten 9 yıla yakın geçmişi de bu konudaki en büyük referansıdır...

    yazar arkadaşlar farklılıklara ve değişimlere karşı çıkmakla bizi biz yapan değerleri savunmak arasındaki ayrımı yapmaya devam ettikçe galatasaray sözlük zaten bu haliyle varolmaya devam edecektir. çoğunluk bu ayarı kaçırıp olmaması gerken bir eğilime girerse de sözlük kendi kendini bitirecektir...
  • 10480
    uzun bir aradan sonra yazdığım ilk yazı ve açıkçası nereye ne yazacağımı, nasıl yazacağımı filan da bilmiyorum zaten. kardeşim biraz anlatmaya çalışmış. (bkz: hagi/#2177545) bunun üzerine ben ne söylesem de sözlerle veya yazıyla ifade edilebilecek bir şey değil bu ne yazık ki.

    bu süreçte her anlamda desteklerini esirgemeyen her bir arkadaşıma, kardeşlerime ve büyüklerime tek tek teşekkür etmeyi borç bilirim. her birinize çok teşekkürler, sağolun, varolun. allah hepinizden razı olsun.
  • 10481
    yazılı olmayan bazı kurallara sahip sözlüktür.

    1- istediğimiz habere inanıp istemediğimizin asparagas olduğunu savunuruz, aynı kaynaktan gelen iki farklı bilgi olsa bile.

    2- eleştiri yaparken alakasız konularda argümanlar koyar ve en son eleştirdiğimiz şeyin ne olduğunu bile unutup artık değişmez duygu ve fikirlere kapılırız.

    3- eğer görüşümüzün dışında bir entry görürsek yazarının başlığında onu karşı çeteden olmakla suçlayıp sözlükten uçurulmasını talep etme hakkına sahip oluruz.

    4- entry oylarken önemli olan kalite değil hangi taraftan yana olduğudur.

    5- bir maçını bile izlemediğimiz oyuncuları duyduklarımız ve oyunlardan edindiğimiz bilgilerle analiz edebiliriz, sonrasında scout ekibine eleştirilerde bulunmak şarttır.

    6- alternatif bir yorumda bulunduğumuz zaman sonuna not düşüp yumuşatmamız lazımdır. çünkü bu topluluğun en gelişmiş olduğu şey linç kültürüdür.

    en üzücü olanı da tüm bunları görece eğitimli ve kültürlü bir taraftar topluluğu içinde yaşamak. bazen takımın, yerel futbolun ve hatta ülkenin geleceği için umutsuzluğa kapılmaya yol açıyor.
  • 10483
    nereye yazacagimi bilemedigim icin buraya yaziyorum.

    oncelikle: (bkz: #2060357)

    bu giride anlattigim o guzel yurekli adam, benim dedem, onceki gun vefat etti. cok guzel yasadi. cok guzel öldü. ölümün guzeli olur mu demeyin, bir insan hayatinin her dakikasini guzel yasayip ölüm gercegini kabul ettigi zaman guzel olebiliyor. inancli bir insandi. 7 yasindan beri namazini aksatmamis. ayni zamanda ulkesini de ataturk'u de cok severdi. bizlere de hep memlekete ve ata'ya sahip cikmamizi salık verirdi. hicbir haksizliga sessiz kalmazdi. cok zengin olabilecek paralar kazanmasina ragmen, tasarruf edebilecegi her kurusu uzak-yakin genclerin egitimine, kitaplarina ve hayir islerine harcardi. oyle ki kendi cocuklarindan bile bu yuzden tepki almisligi vardir. dun taziye evinde de cokca konusuldugu gibi yasadigi beldede okuyan her cocugun okul hayatinda kucuk de olsa bir payi vardi. "okuyun" derdi, "sadece turkce-matematik degil, kitap okuyun" derdi. arkadaslari onun icin "olmeyecek bir adam" derlerdi. son bes aydir iyi degildi zaten. sonunda kalbi daha fazla dayanamadi. arkasinda guzel hatiralar ve ornek alinasi bir yasam birakti. umarim mekani cennet olur. umarim bir gun bizler de onun kadar guzel anilabiliriz. umarim boyle guzel insanlar ulkemizde daha cok bulunur. cunku bizi kurtaracak olanlar onlar.
  • 10486
    bir galatasaray taraftarı sneijder'i övüyor ve gitmesini istemiyorsa, kalmasının ve mutlu olmasının galatasaray için iyi olduğunu düşündüğünden böyle yapıyordur. acayip acayip sosyolojik aforizmalar kasmaya gerek yok. eğer takımın seviyesinin altına düşerse kimse arkasında durmaz. bugünlerde mevzu bir şekilde sonuçlanacak. biz galatasaray'i menfaatsiz sevenler sneijder'in kalıp kalmamasını değil, galatasaray'ın hayrına bir sonuç çıkmasını umursarız. bu da kimine göre sneijder'in kalması, kimine göre ayrılması. tek derdi sneijder olup trolleşenler var farkında olmadan. takım için sneijder'in gitmesi gerektiğini savunmak ile sneijder düşmanlığı yapmak arasında fark var. ve bir çok kişi bu sınırları geçmiş durumda. ya sneijder kalır ve muhteşem performans gösterirse sevinmeyecek misiniz? sevineceksiniz, çünkü galatasaray kazanacak. aynı şekilde sneijder'in kalmasını isteyenler, sneijder ayrılsa bile takımın başarısıyla sevinecek, başarısızlığına üzülecek. melo da, drogba da olduğu gibi.

    niye buraya yazdım? çünkü her olayda aynı şey geçerli.
  • 10488
    wesley sneijder yüzünden ikiye bölünen sözlük. tıpkı galatasaray taraftarının geneli gibi.

    burada sneijder'i destekleyenler de galatasaray'ın başarısını istiyor, performansı yetersiz olduğundan şikayet edip, varlığının fayda getirmeyeceğini düşünenler de ama birkaç arkadaş var ki yemin ederim kantarın topuzunu öyle bir kaçırdı ki artık insanı irrite eder oldular.

    yani doğru düzgün forveti olmayan, 6 hafta oynamamış olmasına rağmen ligin asist kralı olan ve defalarca bizi mutluluktan uçurmuş adama karşı inanılmaz bir nefret besliyorlar ve işte ben bunu anlayamıyorum.

    burada sneijder ile ilgili eleştirilerini gayet güzel anlatan ve haklı bulduğum yönleri de olan yazılar yazan bir sürü saygı değer arkadaşım var ve hiçbirisi beni öyle düşündüğü için rahatsız etmiyor çünkü biliyorum ki o da en az benim kadar seviyor galatasaray'ı ve çabamızın adı galatasaray.

    yalnız kim olduğu bilinen bazı tipler var ki olayı abartıp artık işi sapkınlık derecesine getirdi. yıllardır sözlükteyim, böyle tipleri ilk defa görüyorum ve gayet organize şekilde başlıklarda birbirlerini savunup, yine organize şekilde her başlıkta algı kasmaya devam ediyorlar.

    sözlüğü dışarıdan takip eden insanlar bile bu durumdan şikayet ediyor. neye kime hizmet ediyorlar bilmiyorum ama galatasaray'ın ya da sözlüğün faydasına olmadığı kesin.
  • 10489
    sözlükte oylama sisteminin geliştirilmesi gerekiyor.

    yani en çok beğenilen girdileri sıralamasını görebiliyoruz. son oylananlarda girdilerin oylandığını da görebiliyoruz fakat sayı yok.

    yani ben x girdim kaç artı oy kaç eksi oy almış göremiyorum.

    diğer sözlüklerde var bu olay. yapılması da pek zor olmaz sanırsam.

    onun haricinde, sözlüğün biraz daha sosyalleşmesi gerekiyor. yani nasıl olabilir bilmiyorum ama ben burayı sadece transfer haberlerini, yorumlarını takip etmek için değil, renktaş arkadaşlarımla beraber stres atmak, eğlenmek için de kullanmak istiyorum.

    girdi oylama olayı da gözlemlediğim kadarıyla yok. kıyıda köşede gözümden kaçtıysa da bilgilendirilirsem mutlu olurum.
  • 10490
    buradaki abilerime ve kardeşlerime nazaran yeniyim zaten 7.nesil yazarım.buraya geldiğimden beri şöyle olaylar çoğaldı;eğer sizin görüşünüze ters bir yazı varsa ve ona cevap olarak yazı yazılıyorsa hemen o yazarların nick altına üşüşüyorlar. aslında sorunu kendi aralarında mesajlaşarak çözemezler mi eminim bunu yapan yazar abilerim kardeşlerim de vardır.burada ayni görüşten olduğunu düşündüğü yazar diğer yazarı eleştirince hemen olaya onlarda dahil oluyor ve kendilerine ters düşen yazarı gömüyorlar.böylelikle olay içinden çıkılmaz bi hal alıyor. çok mu polyanna tarzı baktım bilmiyorum ama bir kendi aralarında konuşsalar olaylar daha farklı yaşanabilir sözlüğe de bu şekilde yansımaz.
    edit: şimdi farkettim bu entry 100. entrym olmuş. yeniyim demişmiydim:)
  • 10491
    o kadar saçma sapan, olumsuz, memnuniyetsiz ve şımarıkça girdiler okumaya başladım ki burada artık katlanılamaz bir hal almaya başladı gerçekten. bu durumun baş sorumlularının da yaşça küçük, ergenlik dönemini atlamamış, kendini geliştirememiş ya da düşünmeyi beceremeyen tiplerden kaynaklandığı kanaatindeyim. tabii ki herkes ne isterse düşünmekte ve yazmakta özgürdür. fakat bu sözlükte oyuncuları galatasaray'dan daha önemli ve büyük göstermek ya da göstermeye çalışmak yeni moda oldu sanırım. çoğu girdilerde de bunu gözümüze gözümüze sokma çabaları da artık mide bulandırmaya başladı. gerçekten sözlüğe girerken taşıdığım o eski heyecanımı da yitirdim iyiden iyiye. banane kardeşim ne anlatıyorsun bunları bize diyebilirsiniz tabii en doğal hakkınızdır ama paylaşmak istedim ve benim gibi hisseden bir çok yazarın da bulunduğunun farkındayım.
    şunu da ayreten merak ediyorum. bazı yazar arkadaşlarımız girdi paylaştıklarında mail alabilme şansımız var mı acaba ? zira bir kaç yazar dışında çok da mantıklı girdiler paylaşan arkadaşlarımız kalmadı benim gözümde. örnek vermek gerekecek olursa;
    monacoprensi
    mahlas kemali
    quakerboy
    vs. vs.
    not : bu girdiyi oluştururken lakaplarını hatırlayamadığım, muhabbetimin olduğu, güzel girdiler paylaşan ve de benim dikkatimden kaçmış arkadaşlarım mutlaka vardır. onlardan da özür dilerim. ama beni birazcık tanıdılarsa zaten, alınganlık yapmayacaklarına eminim. :)
    saygılar, sevgiler..
  • 10492
    tadini cikarip cikarmamakla alakali. tum mesele bu. yoksa o sunu yazmış bu sunu demis hemen nick alti yapmaliyim falan olursa keyifsiz bir yere dönüşür soz konusu yazarlar icin burasi. o yuzden ben eğleniyorum. iyi kotu guzel entrylerle keyifli saatler geciriyorum. ne twitter ne instagram ne facebook var. sosyal medya olarak ekşi ve burasi var. o kadar.
    ulan belki de bu yuzden cok buyuk keyif alıyorum burada ha. gidecek baska yerim yokmus şöyle bir baktim da!*
  • 10494
    uzun süredir okuru olduğum sonunda çaylaklığa terfi ettiğim sözlük, sözlüğümüz. gerçekten kaliteli yazarları bünyesi içinde barındırmasının yanı sıra bazen can sıkacak derecede karşıt fikirlere tahammülü olmayan insanları da barındırmaktadır. yine de türkiye ortalaması üzerinde nezih bir ortam olduğu şüphe götürmez. ilk entrymden kalbi sarı kırmızı atan renktaşlarıma selamlar.
  • 10495
    bugünden itibaren adını sneijdersözlük olarak değiştirmesi gereken oluşum. biz moderasyonun hoşuna gitmeyen fikirler yazınca "niteliksiz entry" "önceki entry'lere cevap niteliğinde" gibi abuk subuk subjektif kararlarla entry'lerimiz silinir ama bu (bkz: wesley sneijder/#2194606) ve bunun gibi entry'lere hiçbir şey olmaz. derdi galatasaray olmayanların çoğunluk, derdi galatasaray olanların azınlık olduğu ve her fırsatta sindirilmeye çalışıldığı bir platformdur galatasaray sözlük. sözlükte wesley sneijder büyüktür galatasaray. bunu görmemek imkansız. adını değiştirin lütfen şu oluşumun.
  • 10496
    hatalı bir entry görünce bunu ihbar etmek yerine ortamı provoke etmek için kullanmaya çalışan, benim görüşüm engelleniyor gibi saçma sapan yaygaralar koparan art niyetli yazarların olduğu sözlük. hayır bu sözlükte sezon sonundan beri sneijder tartışması yapılmıyor mu? nasıl görüş engellemekmiş bu anlamıyorum. bir oyuncunun gönderilmesinin galatasaray'a zarar verdiğine inanıyorsa yazarlar bunu dile getirmelerinin nesi sneijderspor oluyor? sen kalmaması gerektiğini düşünüyorsan dursunsporlu mu oluyorsun, böyle mi yaftalayalım?

    burda pis bir tahrik var. yönetimin sneijder'e olan tavrını eleştiren çoğu yazar oyuncu kesinlikle gitmemeli demiyor. aynı baskı sneijder'den maaşını daha az hakeden selçuk ve semih'e de yapılmıyorsa, yasin'e zamlı sözleşme gündemden düşmüyorsa bu işte bir art niyet var diyor. sat bakalım sneijder'i belhanda'ya verdiğin bonservis bedeline ne oluyor. bu gün eleştirenlerin onda dokuzu seni alkışlar. insanlar galatasaray yönetimi nezih olsun çirkin algı yönetimleri yapmasın diyor. bunu sneijdersporluluk olarak algılamak ya ahmaklıktır ya da art niyettir. ahmak olmadığınızı biliyoruz. art niyetli davranmayın. lütfen.
  • 10497
    zamanında başarılı olmuş ve hala da takımın en iyi oyuncularından birine yapılan iftira ve düşmanlık galatasaraylılık olarak anılır olmuş.
    kendi futbolcusunu yalancı, algıcı bir medyadan ve yavşak, yalancı bir yönetimden korumaya çalışan, sneijder'e destek veren taraftar ise sneijdersaraylı olmuş.
    tamam lan siz haklısınız. hep siz haklı çıktığınız için en büyük galatasaraylı da sizsiniz. biz ise sivilceli, işi gücü olmayan ergen fanboylarız.
  • 10498
    daha okuduğunu anlamaktan aciz adamların sizi burada kolaylıkla art niyetli veya provokatör olarak yaftalayabileceği platform. adamın biri çıkıp "inşallah fener'e gider bize arena'da saplar" diye entry giriyor sneijder hakkında, bunu eleştiriyorsuz; aşırı adil yazarlar da çıkıp "sneijder'in gitmesini istemiyorlar işte ne var bunda" tadında açıklama yapıp sizi yerin dibine sokuyorlar akıllarınca. provokasyonun en büyüğü, en şiddetlisi her gün burada belli yazarlar tarafından millete hain, şu, bu denilerek yapılırken sesleri asla çıkmaz ama kendi görüşlerinin tersindeyse art niyetlisiniz. tebrik ediyorum sizi dostlar. vicdanınız rahatsa sorun yok.
App Store'dan indirin Google Play'den alın