• 10501
    yazar olmayı hayal edip heyecanla nickimi seçtiğim anı hatırlıyorum. iş yerinden çıkmak üzereydik eşimle. nickimi duyunca baya gülmüştü eşim. oldukça mutlu ve heyecanlıydım. öyle ki olurda yazar alımı olur diye sözlüğün twitter adresi için bildirimleri açmıştım. duyuruyu kaçırmak istemiyordum. zaten bu şekilde öğrenmiştim. gerçi hala açık. o zamanlar burası böyle değildi. kalite ve belli bir seviye vardı. ben de fikirlerimi paylaşabileceğimi düşünüyordum. maksat biraz da içimi dökmekti tabi. ama ne yazık ki gelinen nokta eski halden çok uzak. her başlıkta yazarlar sidik yarışında. işin kötüsü bu yazılanların bir çoğu galatasaray'ı daha ileri götürmek için değil haklı olduğunu kanıtlamak için. dursun özbek nasıl galatasaray'a kötülük ediyorsa biz de sözlüğe kötülük ediyoruz bence.

    düşünce özgürlüğüne sonsuz saygım var. iyi ya da kötü her fikir bir kapı açar. bu özgürlüğü sözlük ortamını germek ve karıştırmak için kullanan yazarlar var sanırım. içi boş, bir fikir üretmeyen, papağan gibi aynı negatif şeyleri yazıyorlar. diğer yazarlar da gaza gelip ya peşlerine takılıyor ya da söz dalaşına giriyorlar. bir hafta sözlüğü kapatıp kıymetini mi anlamak lazım acaba? belki öyle kıymetini anlarız da doğru düzgün bir iki şey yazmaya başlarız tekrar.
  • 10502
    3-4 tane isim var bir şey bildiklerini zannediyorlar ama cidden bir bok bilmiyorsunuz.
    yaşım gereği çok tınlamıyorum ama sizin yüzünüzden çok rahatsız olanlar vardır.
    bu rahatsız olanlar eminim ne yazmak ne okumak istiyorlardır.
    hayır topu topu 3-4 tane her şeyi bilen ukala adamlarsınız ama zamanıma yazık.
    cidden siz yazmayın çocuklar gidin başka yerin içine sıçın.

    mersi.
  • 10503
    arkadaşlar yazarların biraz daha aklını başına almalarını istiyorum. çok zor bir şey istemiyorum. bakın bence fenerbahçe'nin transfer ettiği valbuena'da. beşiktaş'ın transfer ettiği pepe'de muazzam oyuncular. yemin ediyorum net iyi transferler. yani pepe'yi beşiktaş'a kaptırmak yerine keşke biz alsaydık diyorum. adamlar hem de bonservissiz aldı.

    evet beyler ama şimdi asıl konuya geliyorum. bizim gündememize değil, genel olarak spor gündemine bir bakın. ulan yeni transferler yapılmış. gündemde konuşulan konu ne valbuena. ne de daha dün gelen pepe. adam dün geldi sadece hakkında işte pepe artık beşiktaşlı diye bir motto atıldı o kadar. bitti bile gündemden kalktı. hala daha tek konu wesley sneijder gidecek mi? kalacak mı? ve biz böyle bir adamı göndermeye çalışıyoruz. lütfen biraz aklınızı başınıza alın ya.
  • 10505
    selçukçular tarafından basılmıştır. siz nasıl sneijder'i savunur, nasıl sezon başı kaptanı eleştirip negatif hava yaratırsınız yav. her şey bizim istediğimiz gibi olacak diyor bu selçukçular.

    wesley gidebilir sorun yok keza onu eleştirdiğim bir sürü entry var ama o gidiyorsa sizin kıymetlinizin de emdiği sütü burnundan getireceğiz yazdıklarımızla bunu bilin. daha çok rahatsızlık vereceğiz size ve 3 milyon euroluk çakma kaptanınıza.
  • 10508
    "boroso sneijderspor olmoş" diyip duran adamların olduğu sözlük. 30 tane adam anlattı meselenin sneijder olmadığını bu herifler daha anlamak istemiyor.

    sneijder nefretleri gözlerini o kadar kör etmiş ki sneijder gitsin de nolursa olsun kafasındalar. hele 1 tanesi var, selçuk hakkında tek olumsuz entry göremezsiniz ve fatih terim hayranıdır, denk gelirse ünal aysal'a verip veriştirir. evet siz de biliyorsunuz o ismi. :)
  • 10509
    sözlükte yeni sayılırım, ancak yazar olmadan önce de takip ediyordum.

    bilmiyorum o dönemler dursun özbek, sneijder, selçuk inan gibi sorunlarımız olmadığından mıdır nedir daha iyi yazarlar ve entryler vardı. ben de bunları okuyup, buraya katılmaya karar vermiştim. yazar olduğum an, beklediğim gibi iyi de bir ortam buldum. bir çok konuda, farklı görüşlerden arkadaşlarla tartıştık. haklı çıktıklarım da oldu, yanıldıklarım da. ama hep zevk aldım bu ortamda bulunmaktan.

    ancak zamanla bazı şeyler değişti. bilmiyorum bunda biz sonradan gelen yazar arkadaşların da negatif yönde bir etkisi oldu mu ama, seviye ciddi manada düştü. karşıt görüşten insanlara küfür edecek, hakaret yağdıracak kadar değişti durum. çok şükür şimdiye kadar ben böyle bir durum yaşamadım. ne sneijder yüzünden küfür yedim, ne tudor nedeniyle biriye sövdüm, hakaret ettim.

    son 1 haftada ise olaylar iyice çığırından çıktı. ''galatasaray'' sözlükte, galatasaraylılar birbirlerini yemeye başladı. sebep ne peki? bugün sneijder gitsin isteyenlerle, tudor'dan nefret etme aşamasına gelenler; ilk derbi galibiyetinde yine omuz omuza sevinmeyecek mi? olası şampiyonlukta, aziz yıldırım'ın ağlamalarını, benzer yüz ifadeleriyle izlemeyecekler mi?

    zaten yeterince sıkıntılı 2 yılı geride bıraktık. nispeten iddialı transferlerin yapıldığı, taraftarın umutlarının yeşerdiği sezonda bir kaos yaratıp her şeyin başlamadan bitmesine sebep olmayalım derim. kendi adıma, igor tudor ve wesley sneijder başlıklarından bir süre uzak duracağım. ta ki sezon başlayıp, performansları görene dek. umuyorum hem kulüp, hem de sözlük bu konularda orta yolu bulur artık.

    ilgili başlıklarda kırdığım, üzdüğüm olduysa affola...
  • 10510
    bu gidişle sneijder, tudor ve selçuk inan başlıkları kilitlenecek. izlenen rezil politikalar, burada da etkisini gösterdi ve taraftar birbirine düştü. herkes tek vücut olsa zaten o yağlı surat ve avanesi böyle kolay oynayamazdı koca kulüple. elbet bugünler geçer ama burada galatasaraylıların birbirine ana avrat düz gitmesi olacak iş değil. dibine kadar eleştirin ama hakaret, küfür vs etmeyin gözünüzü seveyim.
  • 10511
    uzun zamandir sadece okumakla yetinip, nadiren entry girdigim, mudavimi renktaslarimin ciddi anlamda ruh sagligini kaybettigine kanaat getirdigim ortak sevdamiz. herkes telasli, tedirgin, endiseli, hic kimse, ama hic kimse kati suretle memnun degil. sanki 2010/2011 sezonunu yasamadik, sanki merhum ozhan canaydin yonetimini tecrube etmwdik. sanki babalarimiz dedelerimiz 14 yil sampiyon olma hasretini cekmediler. her set mukemmel olsun istiyoruz. ve hepsi bir anda olsun istiyoruz.
  • 10512
    ben çok az yazı yazsam da boş vaktim az olduğu için genellikle okuyorum. şimdi bütün mevzular sneijder özelinde dönüyor ama bugünün en yüksek tansiyonlu konusu olduğu için bu böyle. ama bu platformun sorunu sneijder, selçuk vs tartışması değil. genel olarak benim gözlemlediğim 4 temel konu var.

    bunlardan ilki sürekli bir yaftalama hali. sneijder'i sevmiyorsa selçuk'u seviyordur. sneijder'i seviyorsa fanboydur yabancı hayranıdır gibi bir algı var. işte selçuk'u seviyorsa sucukçu falan. tartışmaları sürekli belirli bir kavramın içine sığdırdığınızda seviye çok düşüyor. mesela ben hem sneijder hem selçuk gitsin istiyorum. sanırım sözlükte yerim yok.

    ikincisi arkadaşlar şunu anlayın artık bu zaten ülke problemi. hiçbir fikir yanlış değildir. fikirler hüküm değildir. belirli olayların süzgecinden geçtikten sonra ortaya çıkarlar. bu süzgeçten geçme aşamasında bireyin coğrafi oalrak yaşadığı yerden tutun da o anki psikolojisine kadar, tecrübesinden korkusuna kadar milyon tane değişken var. bu yüzden fikrin doğrusu ya da yanlışı olmaz. burada herkes fikrini yazıyor. sneijder gitsin diyenler doğru kalsın diyenler yanlış ya da sneijder kalsın diyenler doğru gitsin diyenler yanlış gibi bir durum yok. herkesin kendisine göre bir fikri ve yorumu var. onu da bu platformda yazıyor. katılmayın, ofsayt verin. ama her fırsatta nick altına yazma kavga çıkarma, yaftalama belirli bir kalıbın içine sokma falan bunlar gereksiz şeyler. mesela ben merak ettiğim bir şey olursa özel mesajla soruyorum. tartışmaya çalışıyorum medeni bir şekilde. hatta dün de (bkz: kazansever) arkadaşımızla aynı fikirde olmadığım bir konuyu tartışmaya çalıştım.

    bir diğer büyük sıkıntı suçlamalar. arkadaşlar bu buradaki en büyük problem. futbolculara, teknik direktöre yönetime, buradaki yazarlara karşı sürekli bir suçlama var. eleştiri ile suçlamanın farkını bilelim ayrımına varalım. bugün okuduğum bir örnek vererek söyleyeyim aklımda kaldığı için. kimin yazdığı da önemli değil. tudor'un sneijder'i anlayacak zeka kapasitesinin olmadığı söylenmiş. ben bu hükme nasıl varıldığını merak ediyorum. elinizde bir ıq testi sonucu mu var mesela bunu neye göre yazıyorsunuz. bu yanlış. doğrusu şu olabilir mesela. tudor'un sneijder ile ilgili hükümlerinin "yanlış olduğunu düşünüyorum ve bu konuyu iyi idare edemediğini düşünüyorum" bu eleştiridir. ama zekasını sorgulamak suçlamadır. burada basın mensuplarına da çok yapılıyor bu mesela. "mamalanmış." "talimat almış". arkadaşlar bu tarz söylemler suçlamadır ve gerçekliği kanıtlanmazsa iftiradır. ceza kanununua göre de suçtur. kanıtınız yoksa insanları suçlamayın.

    son olarak da arkadaşlar sözlüğün kalitesini en çok düşürdüğüne inandığım neden sonuç ilişkisinin ırzına geçiliyor oluşunu söyleyeceğim. mesela bir entry görüyoruz. bunu okumadımkafamdan uydurduğum bir örnek benim fikrim de değil. lionel carole olsun örnekteki futbolcu. başlığına giriyoruz. karşımıza çıkan entry. "çöptür. üçe beşe bakmadan satılmalı" vay arkadaş ya. analizin mükemmeliğine bakar mısın çöp. gerçekten beni vizyonlardan vizyonlara sürükledi. fikirlerimizi neden sonuç perspektifinde değerlendirsek ve bu şekilde buraya aktarsak tartışmaların yarısı sonlanır arkadaşlar. herkes bir futbolcuyu beğenmeyebilir. mesela çöp yerine şöyle yazılsa "savunma anlamında yetersiz bulduğum futbolcu. yaşı da bu saatten sonra gelişmesine olanak vermiyor. zarar etmeden gönderilmesi takımın faydasına olur" seviyeyi buraya çıkartırsak düşüncelerimizin nedenini söylersek sonra 10 kere kendimizi anlatmaya çalışmaktan kurtuluruz. hem de okuduğumuz şey bize en azından bir perspektif kazandırır. "yani ben böyle düşünüyorum ama hiç bu açıdan bakmamıştım." diyebilsek keşke okuduklarımızdan sonra. ama paşam gelip buraya çöp yazmış. peki. zaten biz kimiz ki futbol konuşuyoruz. adam öp demiş bitmiş mevzu.

    yani bence sözlükteki temel sıkıntılar bunlar. ama kendinizi ve çevrenizi üzmeyin arkadaşlar. galatasaray çok güzel. transfer dönemleri keyifli dönemlerdir. keyfini çıkarın. bu kadar öfke ve nefretle geçmez bu hayat.
  • 10514
    kalitesiz, yazmayi, okumayi bilmeyen insanlar var butun sorun bu.
    en ufak bir olaydan kiyamet kopuyor. yok bi futbolcu geç gelmis, acilis yapmis, bir hentbolcu ayip etmis, basketbolcu suyun karsi tarafina gecmis vs vs. sanki hepimiz mukemmel insanlariz ya en ufak bir olay buyutuluyor. bak kardesim, sneijder 1 hafta izin alir gec gelir, sonra 1 hafta boyunca gunde 1 saat fazla calisir, hayir zaten bir futbolcu 7 gun 24 saat acilis yapmaz, 1 günlük olay belki de kendisi daha fazla kisisel antrenman yapiyordu. sonucta tarik camdalin, eray iscanin sosyal medya hesaplarina baksaniz adamlar 7-24 salondan cikmiyor sanarsiniz. belki de cikmiyorlardir, belki de sneijder 1 hafta yan gelip yatmistir, yedigine ictigine dikkat etmemistir. bu durumlardan dolayi birbirinize nefret kusmaya gerek yok. wesley de gider muslera da gider biz de gideriz ama galatasaray baki olan. o yuzden wesleyi degil galatasarayi savunalim. kisisel sevgimizin ya da nefretimizin galatasarayla alakasi yok. bunu abartanlar da genelde bir oyuncudan nefret edenler. hele samsa diye bir yazar var bence nefes alan, yasayan bir insan olamaz, bot falan olmali.

    cok takmayin insanlari, teknik direktoru, futbolculari. keyfinize bakin, millet de buradan keyif alsin, sadece nefret var birkac gundur. sporcuya nefret, birbirimize nefret..

    not, tr klavyem yok birkac gunlugune.
  • 10515
    mantikli entrylerin ofsayt manyagi yapildigi sozluk.
    akil tutulmasi yasayan insanlar tarafindan populist soylemlerin asiri derecede benimsendigi sozluk.
    cogunluk ne derse onu kabullenen kullanicilarin oldugu sozluk.
    azinlik fikir olsa da en mantikli soylemlerin ofsayta gonderildigi sozluk.

    ondan sonra ulkenin mevcut durumu neden boyle diye sorarlar. sorsan galatasaray yonetimindeki olsun, ulke yonetimindeki olsun bastakileri desteklemememistir.

    hadi oradan, bu adamlar da populist takiliyor. gelip burada muhalif taklidi yaparak vicdanini temizleyemezsin. bence kendine itiraf et once, sonra zaten burada aciklayacaksin.
  • 10517
    valla herkes nedense negatif entryler yazmi$. bari ben bir olumlu giri yapiyim de keyfimiz gelsin.

    arkada$lar birbirimizle alip veremedigimiz ne? oysa harika bir sözlügümüz var. quakerboy isimli bir kullanicimiz var. haftalik 200 entry giren emektarlarimiz.. yani daha ne istiyoruz ki?

    yok sen sneijdercisin, $ucusun, bucusun. birakalim herkes necis ise, ocu olsun. önemli olan bir arada ya$ayabilmemizi. bunu becermemiz gerekiyor.

    mesela nick alti entryleri. falanca $öyle demi$, bence saçmalami$, esas $öyledir tarzi entryler.

    madem sana göre $öyle dogru, neden gidip herifin ba$ligina yazip ortami geriyosun? hangi konu ile alakali ise, git oraya yaz.

    birbirimizin fikirlerine saygili olmayi ögrenmemiz gerekiyor. lakin bir fikir sahibi olmadan önce de bir bilgi sahibi olmamiz gerekiyor.

    ne demi$ atalarimiz. yarim hekim candan, yarim hoca da dinden eder.

    $imdi tüm darginlar bari$sin, öpü$sün, kokla$sin. hadi bakiyim.

    not. benden size bir dost tavsiyesi: daima pozitif dü$ünün ve hayata olumlu bakin. bazen hayr gördüklerimizde $err, $err gördüklerimizde de hayrlar vardir. hz. eyüb'ün hayati ders olsun bizlere.
  • 10518
    inci sözlük'ü severdim bir zamanlar.

    şöyle ki; ilk çıktığı dönemde bizim (en azından kendi adıma) beğenmediğimiz kişilerin yazdığı, toplandığı bir oluşumdu. yani sokakta görüp de müptezel dediğimiz tiplerden ve görece yaşı küçük ergenlerden oluşmaktaydı. bu adamlar da sokaktaki, toplumdaki itilmişliklerini, hor görülmelerini, kabul edilmemelerinin acısını burada çıkarıyordu. dönen muhabbetlere, ortaya çıkan esprilere ve hatta bazı fikirlere hayran olmuştum. kendimi hiç öyle bir ortamda hayal edemedim. dahil olamadım ki olmam da mümkün değil sanırım. ancak inci sözlük bir tepkiydi. özellikle ekşi sözlük gibi "elitist" bir yapıya karşı. orijinaldi ve kendi çapında başarılı bir anti-popülist sözlüktü. gerçi sadece sözlük demek de biraz eksik olabilir, bu farklı bir konu. ne zaman ki inci sözlük ve anti-popülizm popüler oldu, ondan sonra tadı kaçmaya başladı.

    o zamandan bu zamana geldiğinde yalnızca sözlükler özelinde değil, toplumun neredeyse tamamına -özellikle genç nüfusa- yayılan bir etkisi oldu. oluşturduğu kültür, espri anlayışı v.s. her yanımızı sardı. üstte dediğim gibi hayran olduğum muhabbetleri, esprileri falan tamam iyi hoştu ancak çizgi korunamadı. daha da kötüsü bozulmuş haliyle yayıldı çoğunlukla. ortaya yeni nesil troller çıktı ki tamamına yakını kötü taklitlerden başka bir şey değil. bir de bunun yanında ekran arkasından yazmanın da verdiği rahatlıkla kafasına göre atıp tutan, karşısında yazan kişinin de insan olduğunu unutan, farklı fikirlere, eleştirilere ve olumsuz yorumlara kapalı oluşunu espri, laf sokma kılıfı arkasına saklayıp karşısındakine hakaret eden, aşağılayan, düşüncelerini küçük gören tiplerin sayısı çok fazla arttı. hatta bunlar artık her yerdeler ve çok kalabalıklar. üstelik bunların çoğu da o kadar cahiller, okumaktan, araştırmaktan, dinlemekten o kadar acizler ki insanın cevap veresi gelmiyor. fikir alışverişi zaten mümkün değil. ekşi sözlüğün hali malum. bundan 5 yıl öncekiyle şimdiki arasında, negatif yönde dünya kadar fark var.

    aslında bunlar hep vardı, hep de var olacaklar ancak, en azından şu an için daha baskın ve daha kalabalıklar maalesef. zamanla düzelir mi? bilemiyorum. ancak zaten azalmış olan aklı başında insanları da sindirdiler ve sindiriyorlar. insanları küstürüyorlar. meydan tamamen bunlara kaldığında "anancılık" oynamaktan başka yapacak bir şeyleri de kalmayacak.

    bütün bunların ışığında sözlüğümüzün de bunlardan etkilenmemesi mümkün değil. ancak benim anlamadığım konu ise burada herkesin derdinin galatasaray olması ve buna rağmen bazen rezil durumların ortaya çıkabiliyor olması. "o öyleydi, bu böyleydi" diye anlatmayacağım ama içimizdeki sorunları büyüten, kendi iç çatışmalarımızı körükleyen bir durum var ve son derece anlamsız.

    "futbol sadece futbol değildir" ki gerçekten öyle. herhangi bir şeye sevindiğinde karşına çıkan ilk insana sarılmazsın. ancak tribünde, sokakta, restoranda, kahvede maç izlerken galatasaray'ın attığı golde yanında hiç tanımadığın bir adama sarılabilirsin. ortak nokta galatasaray çünkü. ve o sarıldığın adam burada küfür ettiğin, aşağıladığın, düşüncesine katılmayıp ezmeye çalıştığın adam olabilir. gerek yok yani böyle şeylere.
  • 10520
    "akil tutulmasi yasayan insanlar tarafindan populist soylemlerin asiri derecede benimsendigi sozluk."

    fırsat buldukça sözlüğe girer gündeme, haberlere, yazarların fikirlerine bakar, galatasaray hakkında günlük özeti çıkartmış olurum.

    burdan yola çıkarsak, çok ilgim olmayan başlıklar hariç hemen hemen her başlığı okuyorum.

    "cogunluk ne derse onu kabullenen kullanicilarin oldugu sozluk."

    wesley sneijder, igor tudor, selçuk inan ve dursun aydın özbek özelinde yazılan yazılar populist değildir.

    dursun aydın özbek bu kadar iş bilmez, basiretsiz, etik nedir bilmeyen bir adam olduğu için eleştiriliyor.
    yani başlığındaki eleştirileri okursanız çok spesifik şeyler değil, başarısız bir adamın eleştirildiğini görürsünüz. elbette bu adamın başlığındaki yazıların büyük çoğunluğu eleştriler
    olacak.
    neden? çünkü çoğunluk öyle yazıyor diye değil. herif başarısız bu yüzden.

    selçuk inan, kötü futbolcu, yeteneksizliğinin yanında isteksizliği, şımarıklığı ve vurdum duymazlığı yüzünden eleştiriliyor. başlığı altına bakarsanız, bu eleştiriler çoğunluktadır.
    neden? çünkü bir kaç yazar eleştirmiş, arkasından da çoğunluk eleştiriyor diye, diğer yazarlarda onlara uymuş. yanlış! bu adam yetersiz, isteksiz, şımarık olduğu için eleştiriliyor.

    igor tudor, başlığında yazılanları okursanız, insanlar memnun değil çünkü olumlu tek bir somut adımı yok. 3. sırada aldığı takımı 6. sırada bitirdi. bruma'yı taraftarın basının önüne yem etti, kompleksli bir adam olduğu için yetersiz olduğu için sneijder ile uğraştı. say say bitmez.
    igor tudor işte bu sebeplerden eleştiriliyor. bir iki kişi eleştirdi diye herkes eleştirmiyor.

    bir örnek vermek gerekirse, fenerbahçe başlığına girdiğinizde şikeci olduğuna dair bilgiler göreceksiniz. ve sayfalarca şikeci olduğunu anlatan yazılar.
    neden? ilk başta iki üç kişi şikeci demesi ve sonrasında diğer yazarlarında onlara katılmasından mı?
    hayır, çünkü fenerbahçe şikeci, şikeye bulaşmış, bunu bilen gören yazarlarda gördüklerini bildiklerini yazmış.

    wesley sneijder'in kalmasını istemek, selçuk inan denen vitaminsizi eleştirmek, galatasaray kültürü ile hiç bağdaşmayan dursun özbek'ten tiksinmek populist söylem değildir. görünenin aşikarın yazılmasıdır.
  • 10522
    fikirlerin çarpışmasının kişisel husumetlere evrildiği anlarda zor zamanlar geçiriyor. hiçbir yazar bu durumdan memnun olmaz.
    çok çeşitliliğe sahip butik bir sözlüğümüz var.
    ortak paydalarımız var.
    herkesin bir fikri var.
    sözlüğü yaşam stili haline getirmiş bireyler var.
    bilgi paylaşanlar, fikir üretenler var.
    otsukarci var.
    ne aradığınızla orantılı olarak değişen memnuniyetsizlikler, hazlar var.

    kalite tartışılır, her yerde olabileceği gibi; kaliteli, kalitesiz işler ortaya çıkmıştır. çıkacaktır da. okuma alışkanlığı kazandırmak açısından bile önemsiyorum bu platformu. sporun seviyesini yukarı taşıyabilecek ender oluşumlardan biridir benim için. dinamiktir. üstelik almanak özelliğine sahiptir. transfer gibi detay ama insanları heyecanlandıran bilgileri de barındırıyor. multidisipliner bir yapısı var aslında. herkese hitap ediyor yani.

    sözün özü; insanlar iki satır bir şeyler okuyor yahu. var mı ötesi...
    seviyorum.
  • 10524
    ben wesley sneijder'in kalması gerektiğini düşünüyorum.
    (bkz: #2192530) şu entry'de yazar, gitmesi gerektiğini söylemiş. ayrılık vakti geldi demiş. adama teşekkür ettim. çünkü üslubu çok güzel, konuya başka açılardan bakmamı sağladı. fikrim değişti mi? hayır. ama karşıt görüşü keyifle okudum. çünkü belli ki karşıda da düşünen, olayları değerlendiren bir insan var ve sana farklı kapılar açabiliyor yazdıkları.

    sneijder'in gitmesi/kalmasının tartışılması değil sorunumuz. sorunumuz birbirimizi "kafası güzel", "futbol cahili" v.s. ilan etmemiz. bunu belki arada ben de yapıyorumdur. bu yazıyı okuyanlar da yapıyordur. bundan kurtulmak gerek işte.
App Store'dan indirin Google Play'den alın