• 876
    sürekli göz önünde olan oyuncuları incelersek, ali turap bülbül, efe akman ve caner doğan ( yüksek ihtimali yok bence) dışında a takımda yer alabilecek oyuncusu yok şuan. emin'i saymıyorum artık.

    üzücü olan şu ki; altyapıdaki oyuncuların çoğu futbolu, futbolun gereksinimlerini bilmiyorlar. sadece yetenekleri ile iş yapmaya çalışıyorlar. kendileri için uygun rollere bürünemiyorlar, rol oyuncusu olmayı kabul etmiyorlar. hepsi yetenekli ya rol oyuncusu olmayı kabul etmezler. misal altyapıdaki kanatlara örnek aldıkları kanat oyuncularını sorsak, 'rashica' cevabini en fazla bir defa duyabiliriz. çünkü gösterişsiz oyuncu, gösterişsiz oynamak da ayıp bizim yetenekli gençlerimiz için.

    galatasaray'a atar yapan gençlerden bazılarına sorsan 'ama ağbi avrupa'da genclere sans veriliyor, bize verilmiyor.' derler. avrupa'daki gençler fizik güçlerini ve tempolarını arttırıyorlar, saha içinde hunharca mücadele ediyorlar, dayak yiyorlar, kademelerine giriyorlar, adamılarını takip ediyorlar, gelişiyorlar. bizimkilerse fizik güçlerini, tempolarını arttırmadan sahaya çıkıyorlar, prensesler gibi oynuyorlar. mücadele edeyim dertleri yok, top ayağıma gelsin de über yeteneğimi göstereyim, fiyaka yapayım dertleri var. fiyakalarını yaptıktan sonra da menajer abilerini arkalarına alıp, kendi futbolculuk çaplarının ne olduğunu düşünme çabasına girmeden, şans bulamadıkları için kulübe hava yapıyorlar. sonra da ülkelerine geri dönüp '28' numara forma giyiyorlar.
  • 877
    başlığı görünce gözümde canlanan şey tam olarak şu:
    1) maksimum 1.70 boy.
    2) dar alanda çabukluk.
    3) topla yüksek ilişki.
    4) eksik pozisyon bilgisi.
    5) eksik fizik güç.
    6) eksik sertlik.
    7) eksik topsuz oyun bilgisi.

    sadece benim değil çoğu galatasaraylının aklına gelen bu ne yazık ki. ekseriyetle aynı tip oyuncu profilleri çıkıyor ve bu profil kullanılabilecek bir profil de değil. istisnalar tabi ki var ama altyapımız son derece yetersiz. 2010’lu yıllara kadar altyapımız fenerbahçeden iyiydi ancak son yıllarda fenerbahçe bu konuda bize fark atmış durumda.
  • 879
    ciddiye almadığım altyapıdır. hele burada 20-21 yaşına gelmiş adama "ya a takımda bir maç şans gelse göreceksiniz çok iyi oyuncu" diye atıp tutanlara ayar oluyorum. iyi futbolcu dediğiniz 15-16'da kendini belli eder. 17'de a takımda rotasyona girer, 18'de a takımda olmasa da kiralık iyi bir takıma gider, aslanlar gibi oynar. ya takıma geri döner, ya da taliplerini değerlendirir.

    gerçekten bazı arkadaşları anlamıyorum, dünya futbolundan mı uzaklar bilmiyorum. adam 21 yaşına gelmiş bakın, ne terim hoca, ne okan hoca, ne de başkası şans vermemiş ama başlığının altı sanarsın yeni mbappe...

    bir de arkadaşlar burası galatasaray kulübü ya hu. türkiye'nin en büyüğü, avrupa'nın ve dünyanın sayılı kulüplerinden. burada başarı eşittir kupadır, şampiyonluktur, vizyondur, uluslararası başarı önceliktir. bu amaçta giden bir takımın ilk 11'ine 30 küsür yaşındayım adını daha duymadığım 20-21 yaşında profestonel süre alamamış oyuncuları nasıl layık görebiliyorsunuz? burası hagi'lerin, jardel'lerin, muslera'ların yeridir. bunlara zarar gelmişse, sakatlanmışsa falan b klas rotasyonları devreye girer, o da olmazsa bir yerlerden geçici topçu alınır.

    meşhur galatasaray seviyesi budur. altyapıdan oyuncu sahaya sürülmez demiyorum, dikkat ediniz. süre alacak oyuncu kendini belli eder, rotasyona da, kadroya da girer. arda'lar, emre'ler, okan'lar, ozan'lar hep belliydi... sabri'ler, semih'ler, emin'ler, uğur'lar, ferhat'lar, yunus'lar yine rotasyonda yer bulabilecekleri az çok belliydi. şimdi bunlar ortadayken yıllarca dünya starıymışcasına mustafa kapı'lar, atalay'lar, süleyman'lar, ali yavuz'lar, bartuğ'lar bilmem kimler falan konuşulması komik... kim abi bunlar... vaktinize yazık... bir de bazıları çıkmış terim hoca'nın da dediği gibi daha ortaya bir şey koymadan menajer ile geliyorlar kulubün kapısına. rte mode on: sen kimsin ya? burası tekrar ediyorum galatasaray... sen 30 milyon insanın çocukluk hayalini yaşamaya yaklaşmış bir gençsin, köpek gibi çalışman lazım senin. kulübün tavsiyelerini ciddiyetle dinlemen lazım. ama daha cin olmadan adam çarpmaya çalışıyorsun sosyal medyada orda burda iki pohpohlandım diye.

    kısacası geçiniz arkadaşlar geçiniz. adam olacak çocuk modern futbolda 15-16'sında belli olur, o kadar. altyapıdan biri varmış da icardi sakatlanınca yerine girse falan şaka mısınız, yoksa burayı sivasspor falan mı sanıyorsunuz anlamıyorum ki... şu bazılarınız yüzünden bir gün gerçekten bir değer çıkacak alttan ve hiç tınlamayacağız...
  • 880
    90%'ı üzerinde taşıdıkları galatasaray futbolcusu gömleğiyle 16-21 yaşları arası dönemde florya'nın ve istanbul'un kaymağını yiyen, güzelliklerinden faydalanan bir kitle. son 15 senedir bu böyle. 10%'luk hakikaten yetenekli ve hedefleri olan kitle ya galatasaray'dan da yukarılara çıkıyor, ya galatasaray seviyesinde tutunuyor, ya da en azından galatasaray'dan ayrılıp kendisine süper ligde veya bir alt ligde bir kariyer oluşturuyor. ama bu 10%'lık dilim için geçerli. geri kalan 90%'lık kesimin dışa yansımasını görmek isteyen özgür baran aksaka'ya bakabilir. metehan baltacı'nın en azından bir seviye edinmek adına manisaspor'a gitmeyi kabul ettiği dönemde, özgür paşa istanbul'da kalmayı tercih etti. mükemmel bir performans sergilediği sıfır dakikalık süper lig kariyeriyle şampiyonluk madalyası aldı. galatasaray altyapısındaki futbolcuların hedefi bu işte, hava atabilecek bir şeylere zorlanmadan sahip olmak. kim şimdi istanbul'u bırakıp manisa'ya gidecek? küçüçük şehir, florya'da bir sürü mekan varken ne yapacaksın orada?
    2000'li başarıya ve paraya kolay yoldan ulaşma hevesine sahip jenerasyondan zaten benim hiçbir umudum yok, bu jenerasyonun ürünlerinden oluşan altyapıdan nasıl olsun? tavsiyem, sözlükte de çok bir beklentinin olmaması üzerine. üzülürsünüz.
  • 882
    türk futbolunda bu iş bence çok uzun yıllardır kısır döngüde. tesisler ve hocalar kaynaklı belli standartta çocuklar yetişmiyor. bu çocukları da yaşları ilerledikçe mecbur kalmadıkça a takımda oynatmıyorlar. mecbur kalındığı mevcut garabet yapıda dahi durum ortada.

    tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar olayına döndü.

    (bkz: türk futbolunun altyapı yetersizliği)
  • 887
    bu sezon alt yaş takımlarımızda görevli olacak antrenörlerimiz:

    galatasaray u14 - mithat yavaş
    galatasaray u15 - tayfun karaosmanoğlu
    galatasaray u16 - ali polat
    galatasaray u17 - sedat debreli
    galatasaray u19 - hakan balta

    ferda cevizci'nin ayrılışının ardından geçen sezon galatasaray u15 takımımızın teknik direktörlüğünü yapan mithat yavaş, galatasaray u14 takımımızın başına getirildi.

    bursaspor u15 takımından ayrılan tayfun karaosmanoğlu, galatasaray u15 takımımızın başına getirildi.

    geçen sezon aynı takımlarında görevli olan; ali polat, sedat debreli ve hakan balta mevcut görevlerine devam ediyor.
  • 888
    maalesef son dönemde galatasaray'a hiç bir katkı veremeyen altyapımız. bunda altyapı sorumluları kadar a takım hocaları da bana göre hatalı. eğri oturup doğru konuşalım.

    biz bugün hala daha ali turap bülbül, hamza akman, efe akman, özgür baran aksaka gibi oyuncularımızı oyuna atıp onlardan faydalanamıyorsak; illa transfer peşinde koşuyorsak burada bir yanlış var demektir.

    özellikle şampiyonlar ligi'ne liste yazarken bu sorun bizim için daha da büyük olacak. yunus akgün de takımdan giderse şampiyonlar ligi listemize 25 değil, 22 oyuncu yazmak zorunda kalacağız.
    sayı olarak 25'e tamamlarız yaz hamza'yı, yaz efe'yi yaz ali'yi. kenarda oturup maç seyretsinler.
  • 890
    geçtiğimiz sezon ana rotasyonda yer almamış yunus akgün ve emin bayram’dan 2024 yazında muhtemelen 16 milyon euro civarı bir para kazandıracak altyapımızdır.
    mesela sağ bek yedeği için ömer ali şahiner ve zeki çelik’i istediğimiz hakkında haberler çıkmaya başladı. daha dubois’nın bile gitmediği, ayrıca o bölgede oynayabilecek kaan ve davinson gibi alternatifler varken böyle bir isim alarak ali turap’a bir şans veriyor muyuz gerçekten?
    barcelona 16 yaşındaki lamine yamal’a güvenip sağ kanada dembele sonrası transfer yapmıyor. biz ise potansiyelli gencimizin rotasyonda 3.isim olmasına bile tahammül edemiyoruz.
  • 891
    ülkenin en büyük eksiklerinden biri temel eğitimken, ve galatasaray lisesi, galatasaray üniversitesi gibi ülkenin standartlarının üzerinde eğitim verip, insan yetiştiren kurumlara sahip bir camia iken, bırak kulübü, ülkeyi yönet desen herkesten iyi yönetecek liyakata sahip insanlara sahip bir yapı, nasıl olur da sporcu yetiştiremez aklım almıyor yıllardır. aile eğitimi, temel eğitim ve futbol eğitimi; bu üçünü eksiksiz yapabilirsen, bu kadar genç nüfusa sahip bir ülkeden, dünya şampiyonu milli takım çıkartacak potansiyelde futbolcular yetiştirebilirsin. avrupadaki her ülkeyle de yarışırsın.

    sporcu dediğin, çocuk yaştan itibaren doğru saatte uyuyacak, mükemmel beslenecek ve en iyi eğitimleri alacak. türkiye gibi bir ülkede de bunu yapabilmenin tek yolu yatılı bir okul bünyesinde bunu yapmaktır. futbol eğitimini verip, zaten 2 kuruş aklı olan türk gencini sokağa salamazsın, salmamalısın. bizim ailelerimiz duygusaldır, çocuk iki mızmızlandı mı kıyamaz, yapıverir çocuğun istediğini. kıyacaksın abi, yetişmez yoksa sporcu falan. kola içen, cips yiyen sporcu olmaz. dünyanın en yetenekli çocuğu olsan, gece 2'ye kadar bilgisayar başında oyun oynarsan, nargile içersen, doğru beslenmezsen, ne fiziğin gelişir, ne de beynin. ne demek lan ben yumurta sevmem, süt içmem, balık yemem? kusura bakmayın, zorla tıkacaksın ağzına. türkiye'de bunları yapabilecek yegane kurum galatasaraydır. başka kimseden umudum yok. ve bunu yapmadan geçen her gün kayıptır bizim için.

    ya sıfırdan yeni bir yapı kurulmalı ya da futbol altyapısı doğrudan galatasaray lisesine bağlanmalı. çünkü bu kafayla yetiştirip yetiştirebileceğimiz en büyük futbolcu arda turan olacaktır ki o da 20 yılda bir oluyor.
  • 892
    türkiye'deki diğer altyapılar gibi başarısız bir kurumdur.

    arada sırada denk gelen arda turan seviyesinde oyuncu çıkarır ama zaten 80 milyonluk ülkeden o kadar oyuncu kendiliğinden çıkacaktır. bu başarı örneği değildir.

    yönetimler nasılsa 2-3 sene burdayım, sonrası allah kerim diyerek ilgilenmezler. ilgileniyormuş gibi yaparlar. 7 kıtadan 7 takım alacağım oyuncu yetiştireceğim gibi yalanları arada sırada duyarız.

    bir şekilde çözüm bulunmalı bu duruma.
    1461 trabzon gibi alt liglerde oynayan bir takım yaratmak, bir yıldız oyuncu fazaladan almak yerine avrupa'dan hoca getirmek gibi birşey yapmak gerekiyor ama uğraşan çıkar mı bilemiyorum.
  • 893
    yıllardan beri bırakın galatasaray'ı, *süper lig'de herhangi bir anadolu takımının 11'inde banko oynayacak kadar yetenekli bir ürün çıkaramayan kurum. bugün çok yetenekli diye baktığımız baran aksaka şanlıurfaspor'da forma bulamıyor. ikinci tanıma en çok uyan kişi ise erencan yardımcı ama o bile pendikspor'da bir oynuyor, bir oynamıyor.

    buraya ayrılan bütçe alt lig scoutlarına ayrılsın da en azından kerem aktürkoğlu, barış alper yılmaz gibilerini bulup ayıklayalım.

    edit: emin ve yunus'u unutmuşum, doğru. akmanları saymıyorum, sözlüğe kalsa baran aksaka ve atalay da u21'de uçup kaçıyordu.
  • 894
    sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. benim gözümde başarısızdır.
    başarısızlığın sebepleri çok fazla olsa da en önemli sebebi yönetim ve hocalar değiştikçe alt yapıdaki yapının da değişmesidir.
    gs store, iletişim gibi konulardaki sıkıntılar buralarda da mevcuttur.
    diğer yandan türkiye ölçeğinde en başarılı alt yapıdır.
    bir kere ülkeden yurtdışına en çok futbolcu gönderen alt yapıdır.
    hali hazırda emin bayram ve yunus akgün yurtdışında kiralık olarak forma giymektedir.
    ayrıca transferine izin verilse efe akman’ı da isteyen kulüpler vardır.
    he bunlar yeterli midir? değildir tabii ki..
    bugün takımın başında olan okan buruk hoca da alt yapımızdan yetişti.
    muhtemelen ilerleyen yıllarda hocamız olan arda turan da aynı şekilde.
    bence altyapıyı bir şekilde yönetimlerden bağımsız hale getirmek gerekiyor.
    çünkü sürekli bir değişim oluyor ve sonucunda ancak bir elin parmakları kadar oyuncu sayabiliyoruz.
  • 895
    sürekli olarak galatasaray'a para ya da rotasyon oyuncusu sağlaması gereken yapı. altyapıdan çıkan her çocuk arda turan ya da ozan kabak gibi direkt ilk 11 olup iyi paralara avrupa yapmak zorunda değiller. ama takıma 250 bin euro bile olsa para kazandırmalılar ya da mesela berkan gibi birine milyon eurolar harcatmamalılar bize. en azından bunu sağlamamız gerekiyor.
  • 897
    herhangi bir taraf tek başına suçlu değildir. gençler yerinde sayıyor, teknik yönetim de zaten o tarafa hiç bakmıyor.

    phil foden
    başında dünyaca ünlü pep hoca var. futbolun merkezinde oynuyor. çoğu futbolcunun göremeyeceği antrenman imkânlarına sahip. foden ufak tefek değil mi? lâkin nasıl da hızlı ve çevik. çünkü fiziksel eksikliğini kapatmak için çok çalışmış. özel hocalar tutmuş. hızını arttırmak için uzun zamandır çaba sarf etmiş.

    isim vermeye gerek kalmadan bizim çocuklara bakın. sporcu adamın fiziği böyle mi olur? dünyada kaç tane gence böyle bir şans gelmiş? hiç mi içinde gelişme hırsı yok?

    oyun aklı yüksek çok oyuncu var bizde. yetenek olarak öndeler. istek hiç yok. arda güler bile bizim galatasaray spikerlerinin dikkatini çekmişti.

    fiziksel gelişim yok. yetenekler yerinde sayıyor. en azından başka takıma kiralanmayı iste. yaşıtları ismini duyurmuş, bizdeki altyapıda rahatını bozmuyor.

    hep bu çocuklar suçlu değil tabii ki. bu hafta çok eksiğimiz var. sol bekte yerli oyuncumuzu beğenmedik. akademiden birini mi koyduk? hayır. barış’ı oraya çektik. şimdi sağ bek de yok. ali turap oynar mı diyoruz. hayır. kaan’ı oraya çektik. ortada lucas yok. eyüp ya da akman biraderler gelir mi? hayır. göndermeye çalıştığımız oyuncuyu bu hafta oynatacağız. icardi yok. yedekte forma bekleyen halil var. o da zor. zaha’yı oraya çekeriz.

    önce barış sol beke. ordan sağ beke. belki şimdi forvete. kaan orta sahaya vs. karmakarışık.

    ali turap, akmanlar, eyüp, gökdeniz, baran, eren, küçük ada vs. isimlerini avrupalılar bizden daha iyi biliyor. en azından bu isimler oynayabilecek durumda. ya onların düzenli oynayacağı proje yapılır ya da sen forma şansı verirsin. bir çözüm bulunmalı artık.

    edit: düşüncemi anlatamadım sanırım. genç oyuncular özel hoca tutsun demiyorum. eğitim, plan, hırs. bunların hepsi önemli. elin çocukları azimle çalışıyorken bizimkiler yerinde saymamalı. konfor alanından çıkmalı.
  • 898
    futbol takımımızın geleceğini temin etmeye başlaması için yatırımlarının artırılması ve eğitiminin kapsamının genişletilmesi gereken yapı. şöyle ki, standart bir futbol altyapısı içinde bulunan tüm oyuncuların ve gerekirse çekirdek ailelerinin temel tüm ihtiyaçlarını karşılamalıdır.

    içimizden ergenliğinde ve belki sonrasında bir kulüp altyapısında veya okul takımında vs. futbol oynamaya çalışan arkadaşlarımız olmuştur. bir yerden sonra hep bir okul vs. spor çatışması başlar ve genellikle bu çatışmadan ailelerin baskınlığı ile okul hayatı galip ayrılır. mesela kendi ailemden örnek vereyim. abim benim amatör düzeyde gördüğüm en yetenekli oyuncuydu. top tekniği, oyun aklı falan müthişti, girdiği okul takımlarında falan hep fark yaratırdı. ailem de işte spordur der, derslerini etkilemediği müddetçe pek karışmazdı. bir gün, spor hocasının yanında tanımadığımız insanlarla bir teklif iletildi. fenerbahçe, ki yaşadığımız şehirde bir futbol okulu bile yoktu o kulübün, altyapısı için istiyordu. bir iki yıl yerel altyapılarda değerlendirilip lise çağından itibaren ciddi ciddi samandıraya istiyorlardı adamı. kendisi de 3. ligde top koşturan beden eğitimi öğretmeni konunun ciddi olduğunu farkedince ailemi görüşmeye okula çağırdılar ve küçük bir toplantı yapıldı. o toplantıdan da komik bir sonuç çıktı. bizimkiler bakıyor ki çocuk iyi, bu şimdi gider top peşinde gençliğini heba eder okulu salar diyerek kararlı bir tavırla adamın lisansını yırtıyorlar. böylece kendisi de iyi bir galatasaraylı olan ağabeyim, fenerbahçe ilgilenince futbolu bırakan oyuncular kervanına katıldı* ama konu bu değil elbette. milyar euroların döndüğü ama amatör düzeyinde vefasızlığın hakim olduğu bir endüstriye karşı, orta halli bir ailenin kendince haklı olan tavrına bakın. bilin ki anadolu böyle örneklerle dolu. bu arada bahsettiğim abim bugün anadolu'nun tenha nüfuslu bir kentinde devlet memuru bir veteriner olarak hayatını kazanıyor. oynamaya devam etse ve futbol kariyerinde hiçbir şey olamasa bile yine yapamaz mıydı bunu? bu paragrafın sözü getireceği yer şurası: aileler basit düşünür ve çocuğunun güvence altında olmasını ister.

    altyapısından sürdürülebilir verim almak isteyen kulüpler öncelikle çocuğun ve çekirdek ailenin yaşam giderine katkıda bulunmalı, gerekirse evinin kirasına kadar ödemeli. bunun yanında kulüpler ailelerin diğer çekincelerini gidermek için çocuğun kültürel ve akademik hayatıyla da ilgilenmeliler. altyapı bir özel okul gibi kurgulanıp, antrenmanların yanında okul dersleri de verilse ve başarılı olamayan oyuncu adayı kendisini aynı zamanda alternatif bir geleceğe hazırlasa fena mı olurdu? bu dediğimin çok zor bir şey olduğunu biliyorum, hatta türkiye şartlarında bunu yapabilecek tek kulüp belki galatasaraydır ama her şey ince düşünülmüş bir projeye bakar. çok bilinmez ama 4 milyon nüfuslu uruguay'ın futbol milli takımının 2010'lu yıllardaki başarısında o jenerasyonu iyi bir kültürel eğitimden geçirmelerinin de payı vardır. hem bakarsınız sporcumuzu erken yaşlardan itibaren kültürel olarak geliştirerek zeki, çevik ve ahlaklı sporcular yetiştirirsek belki şu silahla hastane basan, otobüs şoförüyle kavga eden, sevgilisini döven cahil futbolcu klişesinden de kurtuluruz.

    normalde bu yazdıklarımın devlet eliyle ilkokullardan itibaren işlenmesi gerekiyor ancak biz beden eğitimi derslerinde test çözdürülen veya serbest bırakılan bir ülkede yaşıyoruz. sağımızdaki solumuzdaki basiretsizlerle bir arpa boyu yol ilerlenebileceğini sanmam. bu yüzden galatasaray burada da öncü olmalıdır.

    sözün özü, bugünkü haliyle verimsiz görünen galatasaray altyapısının devrim niteliğinde bir yapılanmaya girmesi ve tüm ülkeye yeniden yol göstermesi gerekiyor.

    sondan ekleme: girdi içerisine yazmayı unuttuğum için, anlam akışı gereği buraya eklemeyi uygun buldum. yukarıda yazılan ütopik fikirlere ek olarak, altyapılarda futbol eğitiminin de sağlam verilmesi gerekiyor. kondisyon ve oyun bilgisi açısından çok eksik oyuncular üretiyoruz. altyapıda bir şey görmeyen çocuk üstyapıda koşmuyor, oyunu, sahayı, taktiği bilmiyor ve a takımdaki çaylaklığından itibaren çoğunlukla tekniği kadar varolabiliyor. o andan itibaren saha tecrübesiyle kendisini belki biraz geliştirebiliyor. oyunun incelikleri daha erken ve daha sağlam öğretilse mental olarak daha olgun genç yeteneklerimiz olurdu. başarılı altyapı sistemlerinden en önemli eksikliğimiz bu eğitim zaafiyetidir.
  • 899
    altyapı futbolcularına gerekli yatırımı yapmadığı sürece istediğimiz seviye olmayacak.
    ulkedeki ekonomik kriz belli. çoğu futbolcunun ailesi eminim orta hal bile değil ki orta sınıf da kalmadı ülkede.
    herkes çocukların fiziğinden şikayetçi. çıkan çocukların yüzde 90'ı fiziksiz çıkıyorsa burada biri artık sorunu görsün yani, bu kadar da zor değil. eğer çocuklara bunun önemi anlatılamıyor ve kendilerine düzgün şekilde fizik aldıramıyorsa burada sürekli çocuklara laf söyleyeceğimize çuvaldızı altyapı kendisine batırsın.

    unutmayalım yani birkaç sene önce anlatılan altyapıların yemek alanlarının kötülüğü, verilen yemeklerin donmuş ürünler olduğu vs. belli yani altyapıya bu konularda önem verilmediği. altyapı hocaları bile a takım yemekhanesine gidermiş.
  • 900
    bu kadar yetersiz kalması altyapıdaki hocaların ve orada kendini göstermeye çalışan oyuncuların suçu değil. yönetim tarafından sağlanan imkanlar ve a takımın teknik heyetinin oraya verdiği önem kadar başarılı olabilirler. yönetimin görevi o çocukların başına hocayı koyup al sana çim saha, top tepin burada işte demek değil.
    herkes altyapıdan çıkan oyuncuların fiziğinin yetersiz olduğunu kabul ediyor. biz bu oyunculara gelişimi için gerekli fiziki imkanları sağlıyoruz bence. o zaman sorun bu çocukların çalışma disiplininde. bunu da onlara yol göstererek, psikolojik destek vererek sağlayabilirsin.
    diğer tarafta ise okan hocam altyapı oyuncularına pek bakmayı tercih etmiyor. daha garanti oyuncuları oynatma eğiliminde. benim işim şampiyon yapmak gerisi beni ilgilendirmez diyebilir suçlayamam kendisini. ama bu hafta sacha boey cezalıyken ali turap bülbül hamlesi yapsa birsey kaybetmeyiz.
    mesele altyapıdan çıkan arda turan, phil foden, jamal musiala'yı oynatmak değil. o yetenekte adamlar zaten sende olmasa başka takımda kendini gösterecektir. günay yerine altyapıdan bir kaleci, orta sahada efe akman en azından alternatif olarak değerlendirilmesi bize çok şey katacaktır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın