• 876
    yarışmacı kimlikten uzaklaşması gereken oluşum. her sene altyapıda şampiyon olunca bir şey elde etmiyoruz. altyapı hocalarının u17 u18 şampiyonu vs olmak yerine 1 tane a takım seviyesinde oyuncu çıkarmaya yönelik çalışması gerekiyor.

    altyapımız zamanında sabri'yi yaşıtlarından önde diye 10 numara pozisyonunda oynatıyordu. sabri u18'de belki çok rahat adam geçip gol asist katkısı veriyordu ama a takım seviyesinde bunu yapamayacağını altyapı hocalarının öngörmesi ve onun potansiyeline en uygun mevkiye hazırlaması gerekir.

    taraftar her seferinde u18 vs. şampiyonu olduğumuzda zannediyor ki alttan bomba gibi bir nesil geliyor hepsi dünya yıldızı olma potansiyeline sahip vs. vs.
  • 877
    son günlerde gereğinden fazla bir şekilde üstüne gidilen futbol akademimiz.
    sanki 20 yıldır ülkedeki her takım her yıl bir tane yıldız çıkarıyor da bizim akademi çıkaramıyor gibi bir algı oluştu resmen.
    şimdi olay ''bu konteynırın 15 temmuzla ne alakası var?'' durumuna gelmesin ama 20 yıldır zaten ülkede hiçbir şeyin üretimi istenilen seviyede değil artık.
    diyorsanız ki galatasaray bu konuyu türk sporu için kendine misyon edinmelidir, başımla beraber.
    ama altyapıların durumu ve yatırımlar ortadayken, henüz bir proje yapılmamışken bir anda bu kadar üstüne gidilmesini biraz arda güler sonrası kompleks gibi görüyorum artık.
    çünkü 20 yıldır durum neyse şu anda da aynı, dün ila bugün arasında değişen bir şey yok.
    fenerbahçe'nin de altyapısından sanki her yıl bir arda güler çıkacak gibi bir algı oluşmuş, böyle bir şey söz konusu bile değil.
    arda güler bir tesadüftür, çocuk fenerbahçeli olmasa zaten galatasaray'a gelecekti.
    galatasaray'dan da avrupa'ya gidecekti.
    oyuncunun bu seviyeye gelmesi veya yeteneğinin fenerbahçe ile ilgisi yok yani.
    konuyu kendi altyapımıza tekrar getirirsek;
    söz verildiği gibi altyapı projesi yapılsın, meyvelerini görelim eğer ki olmazsa yine çıkıp hep beraber eleştirelim.

    bir de altyapıdan her çıkan oyuncu yıldız olmalı gibi bir algı var, bunu da yanlış buluyorum.
    burun kıvrılan yunus akgün bence müthiş bir altyapı ürünüdür.
    her yıl farklı farklı mevkilere bir yunus akgün çıkarsak, o akademi hocalarını sırtımda gezdiririm.
    yeri geliyor ilk 11'e yazıyorsun yeri geliyor rotasyonda elini rahatlatıyor.
    daha ne olsun? illa her genç yetenek yıldız olacak diye bir kaide yok.
  • 878
    eğitim, eğitimci elbette önemli ama bence işin oyuncu seçimi kısmında yapılacak atılımlar da en az o düzeyde önemli. ben daha çok işin bu kısmına eğilip gerek sözlükten gerek twitter’dan bildiğimiz insanların isimleriyle aklımdakileri daha da somutlaştırarak bi şeyler yazmak istiyorum.

    galatasaray altyapısını bu çocuğun burada ne işi var, altyapıda torpil mi dönüyor sorularıyla kafamızı kurcalayan bi yer halinden ülkenin en iyi futbolcu gençlerine sahip bir akademi haline getirmemiz lazım. nasıl yıllardır galatasaray lisesi’ni kazanmış bir genç için hayatı kurtuldu diyebiliyorsak altyapımıza seçilmiş, altyapımızı kazanmış bir genç için de bunu söyleyebilecek hale gelmemiz lazım. bu cazibeye erişmemiz, bu saygınlığa ulaşmamız, bu gerçekliği oluşturmamız lazım.
    peki galatasaray lisesinin bu intibası nereden geliyor? tüm türkiyenin girdiği bi sınavda en başarılı öğrenciler tarafından tercih edildiği için olabilir mi? scout departmanı kendi reklamını yaparken database’inin genişliğinden bahsetmiyor mu? peki altyapı seçmeleri türkiye’nin kaçına hitap ediyor? öncelikle bu seçmeleri mümkün olduğunda büyük bir havuza yaymamız lazım. bugün haberleri çıkan scoutium ile işbirliği bu açıdan olumlu olabilir.
    ondan sonrası çorap söküğü. geliyoruz yazının başındaki bildiğimiz isimler kısmına. ulaşabildiğimiz kadar çok gence ulaştık, seçmeleri başlattık mı? sözlük yazarımız organize ama amatör kötülük gibi gözlerle bu çocuklara ilk elemeyi gerçekleştiriyoruz, sonra brainsfirst testlerini uygulayalım, zihinsel kapasitelerine göre bir eleme daha yapalım. son olarak erden timur'un karakter analizi testi‘ni de uyguladık mı bitti gitti. hoşgeldiniz akademimize.
    sonrası için akademide hikmet pınarbaş gibi futbol bilgisinin yanı sıra entelektüel bilgi ve merakı yüksek, gençleri doğru yönlendirecek biri, serdar elmas gibi gençlerin fiziğini optimum şekilde geliştirecek birini koy, gerisi mevcut haliyle kalsın icabında.
  • 879
    kurlar böyle giderse ve enflasyon devam ederse eninde sonunda döneceğimiz kulübümüzün genç oyuncu yetiştiren birimi. şu koşullarda gerçekten alınacak bir yabancı oyuncunun maliyetini karşılamak hiç mümkün değil. her şeye zam üstüne zam gelirken insanların futbola ayıracak parayı zor bulacağını düşünüyorum. böyle bir ortamda yapılabilecek tek iş altyapıdan oyuncu oynatmaktır.
  • 880
    sürekli göz önünde olan oyuncuları incelersek, ali turap bülbül, efe akman ve caner doğan ( yüksek ihtimali yok bence) dışında a takımda yer alabilecek oyuncusu yok şuan. emin'i saymıyorum artık.

    üzücü olan şu ki; altyapıdaki oyuncuların çoğu futbolu, futbolun gereksinimlerini bilmiyorlar. sadece yetenekleri ile iş yapmaya çalışıyorlar. kendileri için uygun rollere bürünemiyorlar, rol oyuncusu olmayı kabul etmiyorlar. hepsi yetenekli ya rol oyuncusu olmayı kabul etmezler. misal altyapıdaki kanatlara örnek aldıkları kanat oyuncularını sorsak, 'rashica' cevabini en fazla bir defa duyabiliriz. çünkü gösterişsiz oyuncu, gösterişsiz oynamak da ayıp bizim yetenekli gençlerimiz için.

    galatasaray'a atar yapan gençlerden bazılarına sorsan 'ama ağbi avrupa'da genclere sans veriliyor, bize verilmiyor.' derler. avrupa'daki gençler fizik güçlerini ve tempolarını arttırıyorlar, saha içinde hunharca mücadele ediyorlar, dayak yiyorlar, kademelerine giriyorlar, adamılarını takip ediyorlar, gelişiyorlar. bizimkilerse fizik güçlerini, tempolarını arttırmadan sahaya çıkıyorlar, prensesler gibi oynuyorlar. mücadele edeyim dertleri yok, top ayağıma gelsin de über yeteneğimi göstereyim, fiyaka yapayım dertleri var. fiyakalarını yaptıktan sonra da menajer abilerini arkalarına alıp, kendi futbolculuk çaplarının ne olduğunu düşünme çabasına girmeden, şans bulamadıkları için kulübe hava yapıyorlar. sonra da ülkelerine geri dönüp '28' numara forma giyiyorlar.
  • 881
    başlığı görünce gözümde canlanan şey tam olarak şu:
    1) maksimum 1.70 boy.
    2) dar alanda çabukluk.
    3) topla yüksek ilişki.
    4) eksik pozisyon bilgisi.
    5) eksik fizik güç.
    6) eksik sertlik.
    7) eksik topsuz oyun bilgisi.

    sadece benim değil çoğu galatasaraylının aklına gelen bu ne yazık ki. ekseriyetle aynı tip oyuncu profilleri çıkıyor ve bu profil kullanılabilecek bir profil de değil. istisnalar tabi ki var ama altyapımız son derece yetersiz. 2010’lu yıllara kadar altyapımız fenerbahçeden iyiydi ancak son yıllarda fenerbahçe bu konuda bize fark atmış durumda.
  • 883
    buradaki temel sorun şu. galatasaray u19 takımı şampiyonluğa oynuyor. dolayısıyla pas oyunu oynamaları lazım. hem a takıma çıkınca adaptasyon süreci de kolay olması adına. ancak u19 liginde gs u19 ile diğer takımlar arasında ki makas o kadar açık ki çocuklar topu bile kaybetmiyor. genelde rakipleri kendi sahasına kapanıp kontra kovalıyor. hatta gökay güney ayağı temiz diye stopere evrildi. tabi durum böyleyken bu çocuklar fizik olarak ezilmiyor bile çünkü topu kaybetmiyorlar kolay kolay. savunma yapmayı öğrenemiyorlar. mesela uefa youth league'de mücadele edince özellikle portekiz, fransız takımlarına karşı eziliyorlar. oralarda daha çok oynamaları lazım bizim u19 ligimiz yetersiz.
  • 884
    ciddiye almadığım altyapıdır. hele burada 20-21 yaşına gelmiş adama "ya a takımda bir maç şans gelse göreceksiniz çok iyi oyuncu" diye atıp tutanlara ayar oluyorum. iyi futbolcu dediğiniz 15-16'da kendini belli eder. 17'de a takımda rotasyona girer, 18'de a takımda olmasa da kiralık iyi bir takıma gider, aslanlar gibi oynar. ya takıma geri döner, ya da taliplerini değerlendirir.

    gerçekten bazı arkadaşları anlamıyorum, dünya futbolundan mı uzaklar bilmiyorum. adam 21 yaşına gelmiş bakın, ne terim hoca, ne okan hoca, ne de başkası şans vermemiş ama başlığının altı sanarsın yeni mbappe...

    bir de arkadaşlar burası galatasaray kulübü ya hu. türkiye'nin en büyüğü, avrupa'nın ve dünyanın sayılı kulüplerinden. burada başarı eşittir kupadır, şampiyonluktur, vizyondur, uluslararası başarı önceliktir. bu amaçta giden bir takımın ilk 11'ine 30 küsür yaşındayım adını daha duymadığım 20-21 yaşında profestonel süre alamamış oyuncuları nasıl layık görebiliyorsunuz? burası hagi'lerin, jardel'lerin, muslera'ların yeridir. bunlara zarar gelmişse, sakatlanmışsa falan b klas rotasyonları devreye girer, o da olmazsa bir yerlerden geçici topçu alınır.

    meşhur galatasaray seviyesi budur. altyapıdan oyuncu sahaya sürülmez demiyorum, dikkat ediniz. süre alacak oyuncu kendini belli eder, rotasyona da, kadroya da girer. arda'lar, emre'ler, okan'lar, ozan'lar hep belliydi... sabri'ler, semih'ler, emin'ler, uğur'lar, ferhat'lar, yunus'lar yine rotasyonda yer bulabilecekleri az çok belliydi. şimdi bunlar ortadayken yıllarca dünya starıymışcasına mustafa kapı'lar, atalay'lar, süleyman'lar, ali yavuz'lar, bartuğ'lar bilmem kimler falan konuşulması komik... kim abi bunlar... vaktinize yazık... bir de bazıları çıkmış terim hoca'nın da dediği gibi daha ortaya bir şey koymadan menajer ile geliyorlar kulubün kapısına. rte mode on: sen kimsin ya? burası tekrar ediyorum galatasaray... sen 30 milyon insanın çocukluk hayalini yaşamaya yaklaşmış bir gençsin, köpek gibi çalışman lazım senin. kulübün tavsiyelerini ciddiyetle dinlemen lazım. ama daha cin olmadan adam çarpmaya çalışıyorsun sosyal medyada orda burda iki pohpohlandım diye.

    kısacası geçiniz arkadaşlar geçiniz. adam olacak çocuk modern futbolda 15-16'sında belli olur, o kadar. altyapıdan biri varmış da icardi sakatlanınca yerine girse falan şaka mısınız, yoksa burayı sivasspor falan mı sanıyorsunuz anlamıyorum ki... şu bazılarınız yüzünden bir gün gerçekten bir değer çıkacak alttan ve hiç tınlamayacağız...
  • 885
    90%'ı üzerinde taşıdıkları galatasaray futbolcusu gömleğiyle 16-21 yaşları arası dönemde florya'nın ve istanbul'un kaymağını yiyen, güzelliklerinden faydalanan bir kitle. son 15 senedir bu böyle. 10%'luk hakikaten yetenekli ve hedefleri olan kitle ya galatasaray'dan da yukarılara çıkıyor, ya galatasaray seviyesinde tutunuyor, ya da en azından galatasaray'dan ayrılıp kendisine süper ligde veya bir alt ligde bir kariyer oluşturuyor. ama bu 10%'lık dilim için geçerli. geri kalan 90%'lık kesimin dışa yansımasını görmek isteyen özgür baran aksaka'ya bakabilir. metehan baltacı'nın en azından bir seviye edinmek adına manisaspor'a gitmeyi kabul ettiği dönemde, özgür paşa istanbul'da kalmayı tercih etti. mükemmel bir performans sergilediği sıfır dakikalık süper lig kariyeriyle şampiyonluk madalyası aldı. galatasaray altyapısındaki futbolcuların hedefi bu işte, hava atabilecek bir şeylere zorlanmadan sahip olmak. kim şimdi istanbul'u bırakıp manisa'ya gidecek? küçüçük şehir, florya'da bir sürü mekan varken ne yapacaksın orada?
    2000'li başarıya ve paraya kolay yoldan ulaşma hevesine sahip jenerasyondan zaten benim hiçbir umudum yok, bu jenerasyonun ürünlerinden oluşan altyapıdan nasıl olsun? tavsiyem, sözlükte de çok bir beklentinin olmaması üzerine. üzülürsünüz.
  • 887
    türk futbolunda bu iş bence çok uzun yıllardır kısır döngüde. tesisler ve hocalar kaynaklı belli standartta çocuklar yetişmiyor. bu çocukları da yaşları ilerledikçe mecbur kalmadıkça a takımda oynatmıyorlar. mecbur kalındığı mevcut garabet yapıda dahi durum ortada.

    tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar olayına döndü.

    (bkz: türk futbolunun altyapı yetersizliği)
  • 892
    bu sezon alt yaş takımlarımızda görevli olacak antrenörlerimiz:

    galatasaray u14 - mithat yavaş
    galatasaray u15 - tayfun karaosmanoğlu
    galatasaray u16 - ali polat
    galatasaray u17 - sedat debreli
    galatasaray u19 - hakan balta

    ferda cevizci'nin ayrılışının ardından geçen sezon galatasaray u15 takımımızın teknik direktörlüğünü yapan mithat yavaş, galatasaray u14 takımımızın başına getirildi.

    bursaspor u15 takımından ayrılan tayfun karaosmanoğlu, galatasaray u15 takımımızın başına getirildi.

    geçen sezon aynı takımlarında görevli olan; ali polat, sedat debreli ve hakan balta mevcut görevlerine devam ediyor.
  • 893
    maalesef son dönemde galatasaray'a hiç bir katkı veremeyen altyapımız. bunda altyapı sorumluları kadar a takım hocaları da bana göre hatalı. eğri oturup doğru konuşalım.

    biz bugün hala daha ali turap bülbül, hamza akman, efe akman, özgür baran aksaka gibi oyuncularımızı oyuna atıp onlardan faydalanamıyorsak; illa transfer peşinde koşuyorsak burada bir yanlış var demektir.

    özellikle şampiyonlar ligi'ne liste yazarken bu sorun bizim için daha da büyük olacak. yunus akgün de takımdan giderse şampiyonlar ligi listemize 25 değil, 22 oyuncu yazmak zorunda kalacağız.
    sayı olarak 25'e tamamlarız yaz hamza'yı, yaz efe'yi yaz ali'yi. kenarda oturup maç seyretsinler.
  • 895
    geçtiğimiz sezon ana rotasyonda yer almamış yunus akgün ve emin bayram’dan 2024 yazında muhtemelen 16 milyon euro civarı bir para kazandıracak altyapımızdır.
    mesela sağ bek yedeği için ömer ali şahiner ve zeki çelik’i istediğimiz hakkında haberler çıkmaya başladı. daha dubois’nın bile gitmediği, ayrıca o bölgede oynayabilecek kaan ve davinson gibi alternatifler varken böyle bir isim alarak ali turap’a bir şans veriyor muyuz gerçekten?
    barcelona 16 yaşındaki lamine yamal’a güvenip sağ kanada dembele sonrası transfer yapmıyor. biz ise potansiyelli gencimizin rotasyonda 3.isim olmasına bile tahammül edemiyoruz.
  • 896
    ülkenin en büyük eksiklerinden biri temel eğitimken, ve galatasaray lisesi, galatasaray üniversitesi gibi ülkenin standartlarının üzerinde eğitim verip, insan yetiştiren kurumlara sahip bir camia iken, bırak kulübü, ülkeyi yönet desen herkesten iyi yönetecek liyakata sahip insanlara sahip bir yapı, nasıl olur da sporcu yetiştiremez aklım almıyor yıllardır. aile eğitimi, temel eğitim ve futbol eğitimi; bu üçünü eksiksiz yapabilirsen, bu kadar genç nüfusa sahip bir ülkeden, dünya şampiyonu milli takım çıkartacak potansiyelde futbolcular yetiştirebilirsin. avrupadaki her ülkeyle de yarışırsın.

    sporcu dediğin, çocuk yaştan itibaren doğru saatte uyuyacak, mükemmel beslenecek ve en iyi eğitimleri alacak. türkiye gibi bir ülkede de bunu yapabilmenin tek yolu yatılı bir okul bünyesinde bunu yapmaktır. futbol eğitimini verip, zaten 2 kuruş aklı olan türk gencini sokağa salamazsın, salmamalısın. bizim ailelerimiz duygusaldır, çocuk iki mızmızlandı mı kıyamaz, yapıverir çocuğun istediğini. kıyacaksın abi, yetişmez yoksa sporcu falan. kola içen, cips yiyen sporcu olmaz. dünyanın en yetenekli çocuğu olsan, gece 2'ye kadar bilgisayar başında oyun oynarsan, nargile içersen, doğru beslenmezsen, ne fiziğin gelişir, ne de beynin. ne demek lan ben yumurta sevmem, süt içmem, balık yemem? kusura bakmayın, zorla tıkacaksın ağzına. türkiye'de bunları yapabilecek yegane kurum galatasaraydır. başka kimseden umudum yok. ve bunu yapmadan geçen her gün kayıptır bizim için.

    ya sıfırdan yeni bir yapı kurulmalı ya da futbol altyapısı doğrudan galatasaray lisesine bağlanmalı. çünkü bu kafayla yetiştirip yetiştirebileceğimiz en büyük futbolcu arda turan olacaktır ki o da 20 yılda bir oluyor.
  • 897
    türkiye'deki diğer altyapılar gibi başarısız bir kurumdur.

    arada sırada denk gelen arda turan seviyesinde oyuncu çıkarır ama zaten 80 milyonluk ülkeden o kadar oyuncu kendiliğinden çıkacaktır. bu başarı örneği değildir.

    yönetimler nasılsa 2-3 sene burdayım, sonrası allah kerim diyerek ilgilenmezler. ilgileniyormuş gibi yaparlar. 7 kıtadan 7 takım alacağım oyuncu yetiştireceğim gibi yalanları arada sırada duyarız.

    bir şekilde çözüm bulunmalı bu duruma.
    1461 trabzon gibi alt liglerde oynayan bir takım yaratmak, bir yıldız oyuncu fazaladan almak yerine avrupa'dan hoca getirmek gibi birşey yapmak gerekiyor ama uğraşan çıkar mı bilemiyorum.
  • 898
    yıllardan beri bırakın galatasaray'ı, *süper lig'de herhangi bir anadolu takımının 11'inde banko oynayacak kadar yetenekli bir ürün çıkaramayan kurum. bugün çok yetenekli diye baktığımız baran aksaka şanlıurfaspor'da forma bulamıyor. ikinci tanıma en çok uyan kişi ise erencan yardımcı ama o bile pendikspor'da bir oynuyor, bir oynamıyor.

    buraya ayrılan bütçe alt lig scoutlarına ayrılsın da en azından kerem aktürkoğlu, barış alper yılmaz gibilerini bulup ayıklayalım.

    edit: emin ve yunus'u unutmuşum, doğru. akmanları saymıyorum, sözlüğe kalsa baran aksaka ve atalay da u21'de uçup kaçıyordu.
  • 899
    sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. benim gözümde başarısızdır.
    başarısızlığın sebepleri çok fazla olsa da en önemli sebebi yönetim ve hocalar değiştikçe alt yapıdaki yapının da değişmesidir.
    gs store, iletişim gibi konulardaki sıkıntılar buralarda da mevcuttur.
    diğer yandan türkiye ölçeğinde en başarılı alt yapıdır.
    bir kere ülkeden yurtdışına en çok futbolcu gönderen alt yapıdır.
    hali hazırda emin bayram ve yunus akgün yurtdışında kiralık olarak forma giymektedir.
    ayrıca transferine izin verilse efe akman’ı da isteyen kulüpler vardır.
    he bunlar yeterli midir? değildir tabii ki..
    bugün takımın başında olan okan buruk hoca da alt yapımızdan yetişti.
    muhtemelen ilerleyen yıllarda hocamız olan arda turan da aynı şekilde.
    bence alt yapıyı bir şekilde yönetimlerden bağımsız hale getirmek gerekiyor.
    çünkü sürekli bir değişim oluyor ve sonucunda ancak bir elin parmakları kadar oyuncu sayabiliyoruz.
  • 900
    sürekli olarak galatasaray'a para ya da rotasyon oyuncusu sağlaması gereken yapı. altyapıdan çıkan her çocuk arda turan ya da ozan kabak gibi direkt ilk 11 olup iyi paralara avrupa yapmak zorunda değiller. ama takıma 250 bin euro bile olsa para kazandırmalılar ya da mesela berkan gibi birine milyon eurolar harcatmamalılar bize. en azından bunu sağlamamız gerekiyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın