• 901
    altyapı futbolcularına gerekli yatırımı yapmadığı sürece istediğimiz seviye olmayacak.
    ulkedeki ekonomik kriz belli. çoğu futbolcunun ailesi eminim orta hal bile değil ki orta sınıf da kalmadı ülkede.
    herkes çocukların fiziğinden şikayetçi. çıkan çocukların yüzde 90'ı fiziksiz çıkıyorsa burada biri artık sorunu görsün yani, bu kadar da zor değil. eğer çocuklara bunun önemi anlatılamıyor ve kendilerine düzgün şekilde fizik aldıramıyorsa burada sürekli çocuklara laf söyleyeceğimize çuvaldızı altyapı kendisine batırsın.

    unutmayalım yani birkaç sene önce anlatılan altyapıların yemek alanlarının kötülüğü, verilen yemeklerin donmuş ürünler olduğu vs. belli yani altyapıya bu konularda önem verilmediği. altyapı hocaları bile a takım yemekhanesine gidermiş.
  • 902
    bu kadar yetersiz kalması altyapıdaki hocaların ve orada kendini göstermeye çalışan oyuncuların suçu değil. yönetim tarafından sağlanan imkanlar ve a takımın teknik heyetinin oraya verdiği önem kadar başarılı olabilirler. yönetimin görevi o çocukların başına hocayı koyup al sana çim saha, top tepin burada işte demek değil.
    herkes altyapıdan çıkan oyuncuların fiziğinin yetersiz olduğunu kabul ediyor. biz bu oyunculara gelişimi için gerekli fiziki imkanları sağlıyoruz bence. o zaman sorun bu çocukların çalışma disiplininde. bunu da onlara yol göstererek, psikolojik destek vererek sağlayabilirsin.
    diğer tarafta ise okan hocam altyapı oyuncularına pek bakmayı tercih etmiyor. daha garanti oyuncuları oynatma eğiliminde. benim işim şampiyon yapmak gerisi beni ilgilendirmez diyebilir suçlayamam kendisini. ama bu hafta sacha boey cezalıyken ali turap bülbül hamlesi yapsa birsey kaybetmeyiz.
    mesele altyapıdan çıkan arda turan, phil foden, jamal musiala'yı oynatmak değil. o yetenekte adamlar zaten sende olmasa başka takımda kendini gösterecektir. günay yerine altyapıdan bir kaleci, orta sahada efe akman en azından alternatif olarak değerlendirilmesi bize çok şey katacaktır.
  • 903
    "sizi buraya getiren yeteneğiniz, burada tutacak olan ise karakterinizdir" mottosunun çok yanlis anlaşıldığı yer.

    yetenegi olan cocuklari altyapiya doldurup, sonra hadi gelisin, bunlar imkanlar bunlar da hocalar, bunlar da tesis diyip saldim cayira mevlam kayira is yapilan yer.

    altyapi hocalarinin ne kadar maas aldigini tek tek yazmayayim malum kvkk kapsaminda. ama gidip kendiniz sorabilirsiniz. müthiş derecede komik miktarlar.

    aslinda şu da yapilabilir, ozellikle hollanda'dan altyapi hocalari getirilebilir. ama bu sefer de her seye eyvallah ceken -basta yazmis oldugum mottonun yanlis anlasilmis hali- , her seye amenna diyen etliye sutluye karismayan cogu ne yazik ki gecim derdiyle bogusan adamlar issiz kalir. sonra da hakli olarak isyan ederler. madem bu paralari verecektiniz neden bize vermediniz de biz gecim derdiyle ugrasmak yerine ne verebiliriz diye ugrassaydik seklinde

    tabii bizim futbolcu adaylarimizda sorun yok mu? tabii ki var. kisisel antrenor, diyetisyen vb profesyonellere para harcamak yerine arsa, tarla, konut falan aliyorlar profesyonel sozlesme imzaladiklari anda. hatta eski bir futbolcumuz baska bir takimda imzaladigi ilk profesyonel sozlesmesinde ( 1 milyon tl) gitti spor araba aldi da (950bin tl) , arabaya yakit alacak parasi kalmamisti.

    yani turkiye'deki galatasaray da dahil, altyapılarin temel problemi zihniyet.

    nasilsa basariz parayi a takima adam aliriz. alttan da tahtaya yazmaya yeteri kadar yeteneksiz/yetenekli adam oldu mu gerisi onemli degil. sonuçta zarar etsen de dernekler kanunu geregi yargilanmiyorsun.

    sonra ne oluyor, 1-2 tane cocuk bi yasta uyaniyor. yahu arkadas ben burada is yapamam, hayatimi kurtaramam dur ben oynayacagim bir yerlere gideyim.

    sonra vefasizlikla suclaniyor, teneke baglaniyor. ama o da ne? yurtdisindan teklif falan gelmiyor. cunku adamin altyapisi berbat. topa vurmayi bilmiyor. ogretilmemis. topa nasil vurulur, hangi aciyla nereye atilir, mesafeli vurus, kisa mesafe vurusu, ayak ici, ayak disi, ayak üstü vuruslar falan anlatilmamis.

    sonra o altyapisiz dandik nosyonla, dehset bir yetenekle, özgüvensizligin dolaylarinda 2. 3. liglerde 3 kurusa oynuyor. sonra futbolcu suclu. yeteneksiz, vefasiz, tembel, vitaminsiz. kendisinde de suc var ama belki %10-15.

    sistem komple kokusmus. bazi bildiklerimi yazsam adim iftiraciya cikar. o sebeple yazmiyorum. ama altyapilar berbat! kokusmus, mide bulandirici.
  • 905
    altyapıya kaleci seçerken sadece boyu uzun diye oyuncu aldıklarını düşünüyorum. altyapıya kaleci diye aldığımız oyuncuları basketbol takımının altyaısına alsak, en azından bir tane oyuncuya benzer bir şey çıkardı. kaleci adayları noktasında neredeyse 0 kaleci çıkardık. en son altyapımızdan biraz kaleciye benzeyen kişi kerem inan'dı hatırladığım kadarıyla...
  • 906
    belki çok klasik olacak ama eğer altyapımız oyuncu yetiştirme kapasitesine ererse hiçbir yabancı sınırı bizi engelleyemez diye düşünüyorum.

    hatta altyapı fabrika gibi olursa bizi engellemek için yabancı sınırını iyice gevşeteceklerdir.

    o yüzden tarık çamdal gibi adamlara para bayılmaktansa altyapıya antrenör getirelim, antreman sahasi yapalim, a2 takımı kurup bir alt ligde oynayalım daha iyi (1492 trabzon gibi)

    tüm bunları tarık çamdal parasına yapabiliriz.
  • 907
    her sene u19 takımında a takım seviyesi yaşına gelmiş en az 18 futbolcu oluyor. (kadro sayısını tam bilmiyorum) biz bu 18 oyuncudan 1 tanesini bile a takım rotasyonuna sokamıyoruz. hadi her sene yapamadın, en kötü 2 senede bir bunu yapabilmen gerek. bizde oynayacak seviyede olmasa bile anadolu takımlarında oynamalı bu oyuncular. galatasaray lisesinden mezun olup da boşta kalan veya dandik işlerde çalışan pek yoktur değil mi? e neden altyapımızdan çıkış yapan oyuncular 3. lig bilmem ne grupta top koşturuyor? demek ki kalitemiz yerlerde. en kötü erencan yardımcı gibi anadolu takımlarında oynamalı bu oyuncular, hepsi oynasın demiyorum ama en azından 4-5 tanesi süper lig seviyesinde yetişmeli. yetişmiyorsa ciddi kalite sorunu var demektir. ya ülke genelinde doğru düzgün tarama yapılmıyor, ya torpille altyapıya alınıyorlar ya da gereken eğitim verilmiyor.

    yeni tesislerle beraber altyapıya ciddi yatırım yapılmalı. senin ekonomin belli, kazandığın paralar belli. yetiştiricilik yapmazsan hep ekonomik sıkıntıda olursun. bugün benfica'nın en değerli 2 oyuncusu altyapı ürünü mesela. neredeyse her sene biri çıkıyor a takıma. ruben dias'ı yetiştirdiler dünya kadar paraya city'ye sattılar bak şimdi de bir başka stoper antonio silva var, muhtemelen ruben'den pahalıya gidecek.

    türkiye pazarı eskisi gibi değil artık burada oynayan genç oyuncular değer görüyor. real madrid geldi aldı mesela arda'yı, sen 20'ye satma 10'a sat hatta 5'e sat o bile kardır. ama önce yetenekli oyuncular bulacaksın, eğiteceksin sonra da onlara şans verecek cesareti bulacaksın kendinde. takımda topçu kalmayınca, sakatlıktan cezadan dolayı adam bulamadığında oynatmayacaksın gençleri. bu türk takımlarının hepsi için geçerli bu arada. umarım bu zihniyet değişir.
  • 909
    futbolcuların fiziksel gelişmesine de katkıda bulunması gereken altyapımız. gerekirse spor meslek lisesi tarzında yatılı okul gibi bir oluşum olabilir. diyetisyenler, doktorlar ve fitness profesyonelleri ile oyuncuların gelişimleri de yönetilebilir.

    bunun yanı sıra oyuncuların kişisel gelişimi biraz da kendilerine bağlı. kendi açımdan bakacak olursam; alt yaş kategorilerinde oynarken sahada güçlü olmam gerektiğini biliyordum ve buna yönelik bireysel çalışıyordum. 18-20 yaşlarım arasında galatasaray alt yapısından çıkan oyuncuların hacim olarak neredeyse 2 katıydım swh.
  • 910
    fitness ve kas yapısı açısından bence sınıfta kalan akademi. yahu kardeşim dün sivas deplasmanında güvenip sahaya çıkarttığımız ve belki sacha boey tutmasa geçen sezon bel bağlayacağımız ali turap kardeşimizin ve diğer kardeşlerimizin bir tanesinin vücut yapısı oynamaya müsait değil.tamam her oyuncusunun ve her bölgenin kas yapısı farklı ama aralarında bir tanesinin bile tamam budur diyeceğimiz bir vücut yapısı olmaz mı ya. gençlerden bir tek eyüp aydın'ın kas yapısı çok iyi zaten o da almanya'dan geldi. şu çocuklara senede 1 milyon dolar dahi yatırım yapıp düzgün yetiştirmiyorsan zaten birşey beklemeninde alemi yok.
  • 911
    uzun zamandır aynı sorunların konuşulduğu altyapımız. biraz abartıyoruz galiba biz burayı. ortada iyi yönetilmediği gerçeği var yıllardır. oyuncuların fiziksel durumları çok kötü seviyede. ozan'dan sonra buradan gelip katkı veren oyuncumuz yok. ondan önce de semih ve emre çolak vardı ama vasat üstü seviyelerdeydi ikisi de. yunus'a en büyük katkıyı biz değil adana demir yaptı. emin'in altyapısı boluspor oldu neredeyse. metehan kendini göstermek için eyüp'te. hiçbir yere gitmeyip forma bekleyenleri hepimiz biliyoruz. cafercan, özgürcan, aydın, atalay gibi oyunculardan günümüze. biz oynatamıyorsak mümkün olacak en üst ligde düzenli oynayacağı ve gelişimini takip edebileceğimiz takımlarda pişirmeliyiz bu çocukları. niğde falan olmaz öyle. en iyi seviyeye geldiği halde de hepsinden arda turan, ozan kabak falan çıkacağını düşünmeyin. birçoğu dalga geçilen sabri sarıoğlu'nun yarısı kadar bile olamayacak. çok iyi yetenekler var ama yetenek her şeyi halletmiyor. açın son 10 yılda altyapımızda oynayan çocuklar şimdi nerelerde diye bakın. birhan vatansever vardı mesela "yeni selçuk" deniyordu. bulvarspor'da şu an. sonra gökay vardı "xavi-selçuk arası" diye konuşuluyordu. stopere çekildi ve şimdi kırşehir'de. emirhan civelek "yeni sabri" dendi şimdi adıyaman'da, malik karaahmet çankaya'da. yeni tanju çolak ahmet sivri de iskenderun'a gitmiş. yunus'tan iyi görülen recep gül vardı mesela orduspor'da şu an. bir şeylerin yanlış yapıldığını anlamak için daha kaç genci heba etmeliyiz bilmiyorum. ya olmayacak çocuklar olacak diye anlatılıyor ya da olacak çocuklar kaybolup gidiyor. bu sorunlara el atılmayan her dakika galatasaray'ın geleceğine darbe vuruyor.
  • 912
    sadece galatasarayın değil değil türk futbolunun en önemli sorunlarından biridir. en son oynadığımız hırvatistan maçından sonra hırvat hoca bu konu ile ilgili resmen bizimle dalga geçti. 3/5 milyonluk hırvatistan her jenerasyonda dünya çapında 15/20 oyuncu çıkarıyorken biz neredeyse 100 milyonluk nüfusumuzla yanına bile yaklaşamıyoruz. bir çok şeyde olduğu gibi bunun da sebebi eğitim ve bilimden uzak bakış açımız. benim fikrime göre bu sorunun çözümü yurt dışından yetirştirici getirmek. bize en uygun ülke de bence almanya, oradan bir ekiple anlaşıp getirmek.
  • 914
    ali turap bülbül üzerinden değerlendirmek istediğim kurum. ozgur baran aksaka da baska bir ornek.

    ali turap’ı altyapı maçlarında hiç izlemedim birçoğumuz gibi. ama denilen su ki yetenekli göze çarpan bir oyuncu. ama fizik problemi var. yaşıtlarına göre bile fiziği zayıf.

    bu basit gözlemi yapıp bunun üstesinden gelemeyen bir kuruma başarısız demek çok az kalır. anglosaksonların bir deyişi var “ it is not rocket science” diye. bu kadar basit bir problemi cozememek icin ozel caba gerekir.

    ali turap alt lige kiralansa eminim ki bu zayıflığı nedeniyle yedek kalacak ve 10-20 dk belki oynayacak totalde. yani her ne kadar kiralamak gelişim için önemli ise de temel şeyleri kalburüstü yere gelmeden kiralamak oyuncuyu bitiriyor.

    bugüne kadar altyapıda izlenen süper oyuncuların bekleneni karşılamaması biraz da bu basiretsiz altyapı yönetiminden kaynaklanıyor.

    20 yasina kadar bu eksiklikler giderilmiyor. sonra da artik kiralansin bari baskisi oluyor. kiralandiktan sonra da oyuncu dakika alamiyor. hayalkirikligi sonrasi ver elini 3. lig
  • 916
    son dönemde içine düştüğü girdaptan bir an önce kurtulması gereken altyapı. yıllarca beşiktaş, fenerbahçe ve hatta trabzonspor gibi rakiplerimiz a takım bünyesinde hiçbir oyuncusuna şans vermezken biz arda turan, emre çolak, semih kaya gibilerini üstyapıya kazandırdık, hadi bu ekibe ozan kabak’ı da ekleyelim. ancak özellikle 2018’den itibaren hiçbir oyuncumuzu üstyapıya kazandıramadık. gümbür gümbür geliyor denilen 2000 jenerasyonundan sadece yunus akgün geldi, onun da ne kadar olduğu tartışılır. bizim bu oyuncuları en geç 17 yaşından itibaren rekabetçi sayılabilecek liglerde belirli bir planı olan ve oyuncularımızı oynatabilecek takımlara kiralamamız gerekiyor.
    beşiktaş ahmet nur çebi denen vasat batırmasaydı muhtemelen şu dönemde 5-6 tane altyapı oyuncusuyla oynayabileceği bir takım kurabilirdi. (ersin destanoğlu-serdar saatçi-rıdvan yılmaz-emirhan ilkhan-demir ege tıknaz-semih kılıçsoy)

    altyapıda azıcık sivrilen oyuncularımızın üstyapıda aldığı tek maçta bile direkt “bu adamdan olmaz”, “fiziği rezalet” tarzı eleştiriler geliyor. bu noktada bu oyuncuları üstyapıya hazırlaması gereken altyapı teknik direktörlerinin hiç mi sorumluluğu yok?
    galatasaray bugün ndombele’ye 3 milyon vereceğine geçtiğimiz sene kiraya gidip rekabetçi bir ligde süre alarak deneyim kazanmış efe akman’a güvenemez miydi örneğin?
    bu sorunun bir an önce çözülmesi gerekiyor. kimse ajax’a dönüşelim demiyor, ancak emin bayram gibi rotasyonda süre bulabilecek altyapı oyuncularına ihtiyacımız var, özellikle yabancı sayısının 2 azalacağını göz önünde bulundurursak.
  • 918
    gerekli yatırımın yapılmadığı her altyapı gibi bizim altyapısında galatasaray ismi ve markası ile varolmakta, altyapidan takıma kaynak sağlama amacı ile bir çalışma bulunmadığı görülmektedir. yoksa ülkenin en büyük takımının altyapısından en azından her iki senede bir bir tane rotasyon oyuncusu çıkartmak zor olmamalı... siz yatirim yapmaz tüm parayı vakti geçmiş yıldızlara gömmeye, sürekli değişerek gelişmeye harcarsanız hiçbir şey uretemezsiniz...
  • 919
    ortaya çıkan başarısızlıkları tamamen yatırıma bağlamamalı aynı yatırımla çok daha iyisi yapılabilir. en basitinde fiziği kuvvetli oyuncu yetiştirmek. bunun için off aman aman bir değişiklik yapmaya gerek yok bence sadece futbolcuyu seçen kişilerin futbolun artık temelinin fizik gücü olduğunu devamında diğer etkenlerin geldiğini öğrenmesi yeterli.
    mevzu boy, kilo vs de değil toreira ve mertens a takımda sadece onlara baksalar bile anlamaları lazım ama nerde.
  • 920
    tamamen 1-2 kıstasa göre (teknik, pas) oyuncu alımı yapıldığını, antrenmanların da sırf bu özellikleri sivriltmeye yönelik düzenlendiğini düşündüğüm altyapı. stoper ve kaleye de uzun boy ekleniyor tabii. ben sanmıyorum ki diğer ülkelerin en büyüklerinin altyapı topçuları 3. veya 4. lig seviyesinde zor tutunsun ve hatta kulüpsüz kalsınlar. bu ülkede alt liglerin kalitesi belli, buna rağmen altyapıda sözleşmesi sona eren topçuların yarısı kulüp bulamıyor kendine. iyi yedek olur diye halil tarzı adamlara para veriyoruz sonra.
  • 921
    geçenlerde u19 milli takımı açıklandı bizim altyapıdan bir tane adam yok. samsunspor'un 3 tane adam gönderdiği altyapıya biz bir tane bile adam gönderemiyoruz.

    altyapı ile ilgili ne zaman radikal kararlar alınacak çok merak ediyorum. ahbap çavuş ilişkisi, torpil almış başını gidiyor. koskoca galatasaray, her şehirde binlerce taraftarı olan takım nasıl bu kadar kötü olabilir altyapıda. en kötü 2 senede bir a takıma oyuncu vermesi lazım bu altyapının. inanılır gibi değil.

    yönetimler, teknik adamlar değişiyor ama bu altyapının işlevsizliği değişmiyor.
  • 922
    dünyanın her yerine yeteneğin aşağı yukarı eşit dağıldığına inanıyorum. çevre etkisiyle bu yeteneğin daha çok ortaya çıktığı ülkelerin olduğu doğrudur, arjantin ve brezilya gibi. ancak onlar istisna.

    bu işin ilk ayağı yetenek, bu cepte. peki diğer ayakları neler? bazılarıyla ilgili sorular soralım.

    fiziksel gelişim: öğrenciyi yaşına ve gelişimine uygun beslenme + egzersiz programa dahil etmek. kas ve iskelet gelişimi ile doğal kondisyonu analitik olarak ele alıp fiziksel kaliteyi yavaş yavaş yükseltmek. bu doğru uygulanıyor mu?

    mental gelişim: başka meslek yapıyorsanız 33 yaşında olgunlaşmaya başlamanız olağandır. ancak üst düzey profesyonel oyuncunun kendini iyi tanıdığı, karşısına çıkan engelleri aşmanın bir yolunu bulduğu, full konsantrasyon işini yapabildiği, gerekirse ingilizce olarak efektif iletişim kurabildiği, anne kucağından kalkıp sorumluluk alabildiği yaşların 19, hadi en geç 21-22 olması gerekir. bu çocuk bunu antrenmana git-gelle asla kazanamaz. bu konuda nasıl bir destek veriliyor?

    rekabet: kurulan altyapı takımının yetenek ve genel seviye olarak birbirine yakın olması gerekir ki forma için savaş olsun. profesyonel futbolun temeli bu. onun bunun torpiliyle gelen kaç tane futbolcu olamayacak seviyede çocuk var? ayrıca, düzenlenen ligdeki diğer takımların seviyesi nedir? oynanan maçların ölçü baremi kabul edilebilir seviyede mi?

    süreklilik: altyapı teknik ekibi çocuklara ne seviyede futbol teknik bilgisi aşılayabiliyor? a takımla antenmana çıkan çocuğa “bak bu toptur” demek zorunda kalınıyor mu? taktiksel refleksler ne durumda? altyapı koçlarının seviyesi nedir?

    sanmıyorum ki bu soruların çoğuna ‘evet’ yanıtını kuşkusuzca verebilelim. altyapımızdan çıkıp başarılı olanların, şahsi hikâyeler olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın