• 451
    (bkz: abdussamet karnucu)
    (bkz: süleyman luş)

    bilinen, atalay, yunus, celil, recep, mutlu ve ali yavuz’a (bakın ozan’ı saymıyorum çünkü o a takımın değişmezi artık) ek olarak yukarıdaki isimleri de çok beğendim. üç doksan dakikalarını izledim üstelik. gerçekten yetenekli çocuklar ve fizik güç kazanmaları halinde kesinlikle galatasaray’da forma giyebilecek yeteneğe sahipler.

    hatta şunu söyleyebilirim ki, şu anda kadroda yer alan milyonlarca euro akıtılmış beş-altı futbolcudan çok daha iyiler çok daha yetenekliler bu çocuklar.

    bazıları, altyapıdan iki futbolcu çıkardık yeterlidir diye düşünebilir. bu düşünceyi çok sığ buluyorum. çünkü altyapıdan futbolcu çıkarırken sayıya bakılmaz yeteneğe bakılır. eğer yetenekliyseler yedisini de çıkarmakta ne sakınca olabilir. fatih terim hoca’nın böyle sığ bir düşünceye sahip olmadığını biliyorum bu nedenle gerekirse yedisini de kadroya alacağına inandığım için gönlüm rahat.

    bu çocukların tamamı u19 milli takımının futbolcuları. yetenekli olmasalar asla milli takımda oynayamazlardı diye düşünüyorum. o zaman bunları alt liglere gönderelim tecrübe kazansın gibi takıntılardan vaz geçelim. alt liglerin ekmek parası için kasaplık yapanlarla dolu olduğunu ve bu çocukların onlar yüzünden gelişmek yerine geri gittiğini unutmayalım.

    umarım ve dilerim yedisi bir yerde misali a takıma çıkar bu çocuklar.
  • 453
    altyapımızda bulunan gençlere fatih hocamın bizden daha fazla şans vermek istediğini düşünüyorum. ama bizim taraftarların sabırlı olacağını düşünmüyor benim gibi. en küçük hata da sorumlu tutulacaklarını biliyor ve onlara baba gibi davranan hocamızın hazır gördüğü zaman oynatacağını biliyorum. eminim ocakta ve hazirandan sonra bir iki genç oyuncumuzu daha takıma monte edecektir.
  • 454
    2 kasım 2018 galatasaray fenerbahçe maçının sonrasında yaşanan olaylar sebebiyle pek çok futbolcu için kariyer başlangıçları oldukça zor olacak. altyapı antrenörlerinin a takıma ne kadar hazır oyuncu servis ettiklerini göreceğimiz organizasyon olacaktır.

    gelecek cezalardan sonra yunus, atalay, celil ve sürpriz olarak ali yavuz' un forma şansı bulması olası duruyor. şayet kendilerini mental açıdan hazırlayabilirlerse çok değerli genç futbolcular kazanabiliriz. umarım şans da onlarla birlikte olur.

    oluşan kaotik ortam bu oyuncularımız açısından handikap yaratıyor. genç futbolcuları kurulu bir sistemin içine ve başarı ile birlikte kadroya entegre etmek daha kolay. özellikle bizim gibi skor ve başarı odaklı ülkelerde genç futbolcuların gelişip yetişebilmesi açısından büyük sorun.
  • 456
    galatasaray basketbol takımı altyapısı ile karıştırılan altyapımız.

    altyapıdan çıkan oyuncunun uzun veya kısa olması neden önemli olsun, özellikle hücum oyuncusu ise. oyuncun kısa ise yerden, uzun ise havadan oynarsın.

    messi, aguero, veratti, modric, maradona örneklerinde görüldüğü gibi boyun pek bir önemi yoktur.

    not: boyu değil işlevi önemli.*
  • 458
    maçlarını seyretmek gelecekte verebileceklerini hayal etmek ve kişisel gelişimlerine bizzat ortak olmak bakımından ayrı bir keyif olan altyapımız.

    özellikle altın jenerasyon olarak iltifat edilen 2000 jenerasyonundan beklentiyi düşük tutmak hiç mi hiç istemiyorum. sonunda hayal kırıklığı yaşar mıyım? belki. ama değer. gerçekten çok değerli yetenekler ve potansiyeller var.

    şu an istanbul dışında olduğum için maçlarını canlı takip etme fırsatı bulamıyorum. çıplak gözle izlemek ile ekran karşısında izlemek arasında fark var. özellikle alt yaş kategorilerinde. buraya bir ara söz ekleyelim: keşke daha profesyonel bir çekimle izleyebilsek ekran karşısında.

    neyse.

    23 kasım 2019 galatasaray konyaspor u21 maçından, ara sıra geçmiş maçlara dönerek ve biraz da genele bakarak bahsedeyim.

    öncelikle burada bir sitem mi diyeyim, bir beklenti mi diyeyim bilemedim, onu söyleyeyim. u21 takımımız sürekli 4 3 3 oynuyor. buraya daha sonra geleceğim. diyeceksiniz ki, bu kötü bir şey mi? değil elbette. ama ben bu çocukların 3 5 2, 3 4 3, 4 4 2 (klasik), 4 4 2 (elmas) gibi dizilişleri de oynamasını ister, en azından bir temellerinin olmasını isterim açıkçası. yoksa genel anlamda, üst yapının oynadığı ve istediği oyunu oynamaları makul olandır.

    gelelim 4 3 3 meselesine. aslında sahaya 4 2 3 1 gibi dizildiğimiz zannedilebilir. özellikle maçları takip etmeyen ama ilk on birde atalay babacan'ı bilenler ve görenler nezdinde. atalay babacan'ın a takıma hazırlandığı belli. hele ki, nasıl hazırlanması gerektiği bile anlatılmış gibi görüyorum ben. atalay babacan, bir merkez orta saha, ya da 4 3 3'ün iç oyuncusu gibi, ya da sahanın her yerindeki bir oyun kurucu gibi hazırlanıyor. meşhur laf: 8,5 gibi.

    işin ilginç yanı, bizim bu u21 takımı bunu iki 8,5 ile oynuyor. refere maçta görmedik belki ama defansif roldeki abdussamed karnuçu'nun önünde atalay babacan ile çektar orhan oynuyor. bu iki çocuğa dikkat edin. acayip iki orta saha kazanabiliriz. izlerken ne yalan söylemeli zevk alıyorum.

    tabii sadece onlar değil. refere maçta konyaspor kendi kalesi önünde neredeyse topyekun kapanmışken, alanlar o kadar darken yapabildiklerine, her oyuncunun ince görmesine insan hayret ediyor ve dolayısıyla heyecanlanıyor.

    bu oyuncuların yanında, dikkat çeken diğer isimler -her oyuncu dikkat çekiyor da neyse- sağ bek emirhan civelek mesela. ayağına hakim, oyun bilgisi iyi, temposu makul. boy dezavantajı, bu jenerasyonun her üyesi gibi malum. fakat defansif oyunlarını görmek lazım. aynı şekilde stoper oynayan gökay güney, evet ayağına hakim ama müdahalelerini görmek lazım.

    ileri üçlünün bir kenarında recep gül oynuyor. emirhan civelekve atalay babacan ile futbol olarak çok iyi anlaştıklarını söyleyelim. zaten bence, üst yapıya en hazır futbolcuların başında geliyor, gökay güney ile birlikte. topu alıp gidebilen, topsuz koşu yapabilen, topu saklayabilen, gol ve asist özellikleri olan bir oyuncu recep gül.

    diğer kanattaki metehan mertöz ise yine acayip yetenekli ama fiziksel güç olarak takımdaki diğer herkesten savruk. sanki bir tüy misali savruluyor sahada. bu haliyle ezilip gider ve çok değerli bir yetenek yitip gider gözlerimizin önünde. bu arada, fiziksel güç, hacim meselesi değil. eğer hacim alırsa, oyun tarzını kaybeder gibi geliyor bana. mümkün olduğunca güçlenmeye ve ayaklarını yere sağlam basmaya odaklanmalı. oyununun ne kadar geliştiğine kendi bile hayret edebilir o zaman.

    forvette ise oyuncumuz var: malik karaahmet ve ahmet sivri. bu iki oyuncuyu çözemedim. malik bazı maçlarda o koca cüssesine nazaran çok kıvrak olabilirken, bazı maçlarda bildiğiniz kütükleşebiliyor. aynı şey ahmet için de geçerli. ama farklı bir açıdan. az önce fiziksel olarak en savruk futbolcunun metehan olduğunu söylemiştim. oyun olarak en savruk futbolcu ise ahmet sivri. anlık bir oyuncu profili çiziyor. ayağında top ne kadar kalırsa, o kadar saçmalıyor. daha tek topçu bir oyuncu gibi geliyor bana. en azından izlediğim bu.

    bunlara ilaveten, bildiğiniz gibi ozan muhammed kabak ile yunus akgün halihazırda üst yapıda. daha alttan gelen ama henüz net bir 90 dakikasını izlemediğim mustafa kapı adlı bir oyuncu var. diğer yandan ali yavuz kol gibi bir adam da var.

    izin verirseniz ben bu adamlar için biraz romantik bakacağım. bu çocukların bu yetenekle eğer doğru yetiştirilirse, çok iyi olmama ihtimali yok.

    yetenekten kastın ne olduğunu sadece biraz izleyince anlıyorsunuz. bildiğiniz parlıyorlar. rakip kim olursa olsun belli ediyorlar o yetenek farkını.
  • 459
    konu altyapı mevzusuna, daha doğrusu altyapıdan üstyapıya çıkma ve süper ligde oynamaya geldiğinde hemen herkesin neredeyse hemfikir olduğu bir mesele oluyor: fizik kondisyon.

    gerçekten böyle bir sıkıntı var. ama bunu sadece dışarıdan gözlemlediğimizi düşünmemek gerekir. aksine oyuncular ve antrenörler de durumun farkında. doğal olan bu.

    ben, bizim gözbebeğimiz, çok şey beklediğimiz 2000 jenerasyonundan bahsedeyim, bu konu özelinde.

    bildiğiniz gibi, bu jenerasyonu ilk parıltı anı, çoğu kişiye göre 2017 senesindeki avrupa u17 futbol şampiyonası’dır.

    bu turnuvanın grup aşamasında karşı karşıya geldiği ispanya’ya maçın hemen başında 2 gollü öne geçmesine rağmen 3:2 yeniliyor milli takım. daha sonra hırvatistan’ı 4:1 ile, italya’yı 2:1 ile geçiyor ve grup aşamasını ispanya’nın ardından ikinci tamamlayıp üst tura çıkıyor. çeyrek final’de macaristanı 1:0 elerken, yarı finalde karşılaştığı ingiltere’ye 2:1 mağlup olarak turnuvaya yarı finalde veda ediyor.

    o turnuvada milli takımın kadrosunda bulunan oyuncularımız: ozan muhammed kabak, atalay babacan, yunus akgün, abdussamed karnuçu, emirhan civelek, recep gül, melih gökçimen.

    kimlerin oynayıp kimlerin oynamadığı önemli değil. zaten onu anlatmak istemiyorum. refere turnuvadan sonra, bu oyuncular gstv’de bir röportaj verdiler.

    https://www.youtube.com/watch?v=cPlwonldYlQ

    bu röportajda hemen her futbolcumuz, teknik olarak eksiklerinin değil fazlalıklarının olduğunu, taktiksel ve fiziksel olarak ise bayağı bir eksiklerinin olduğunu söyledi. ya da mülakatı yapanlar tarafından söylettirildi mi desem?

    ama hakikaten her biri, özellikle ingiltere karşısında fiziksel olarak çok zorlandıklarını, eğer üstyapılarda top oynayacaklarsa, “bu oyuncular bizim muadillerimiz onlarla karşılaşacağız” diyerek fiziksel handikaplarını kabul etti.

    kısacası fiziksel olarak eksik kaldıklarının bal gibi de farkındalar. oyuncularımız diğer takımlardan eksik kalan yanlarının bu olduğu konusunda hemfikirdi. buraya bir es koyalım. ozan kabak’ı hariç bırakalım. doğru fiziksel eksikliği kabul ediyordu ama mülakatın tamamı izlendiğinde cevaplarında şu vardı: fiziksel eksiklik bir neden değil, bir sonuçtu. asıl mesele çalışma ve disiplindi.

    arkadaşlarının yüzüne baka baka, almanya milli takımı’nın antrenman sonralarında toplanıp ders çalıştıklarında, saati saatine yapmaları gerekenleri yaptıklarından, antrenmansa antrenman, restorasyonsa restorasyon, dersse ders, bahsetti. oysa bizim milli takım oyuncuları buldukları her fırsatta ellerine telefonları geçiriyorlardı!

    o zaman çalı gibi bir topçu olan ozan kabak’ın o zamandan bu zamana gelişim gösteren fiziğini göz önüne aldığımızda bunu daha net görebiliyoruz. oyuncu fiziksel handikabını kabul etmiş ve bunun hakkından gelmek için çalışmış. büyük ihtimalle diğerlerinden daha fazla ve daha planlı programlı.

    daha o zaman a takımda oynamaya hazır olduğunu söyleyen çocuk, bugün muadili arkadaşlarının gösterdiği fiziksel aşamanın neredeyse iki katını göstererek a takımımızın vazgeçilmezi oldu. diğerlerini hâlâ bekliyoruz. o turnuvada ingiltere karşısında fiziksel anlamda bariz bir şekilde eksiklik gösteren takım, sene 2018 olduğunda shalke 04 karşısında aynı fiziksel eksikliği gösteriyor.

    o halde, şu çıkarımlar yapılabilir:
    1. teşhis var, tedavi yok.
    2. teşhis var, tedavi eksik.
    3. teşhiste hata var.

    ben üçüncüsünden yanayım. teşhis fiziksel durumdaki yetersizlik olmamalı. bu sadece bir semptom olabilir. teşhis, tıpkı ozan kabak’ın dediği veya ima ettiği gibi çalışma ve disiplin kısmındaki eksiklikte. biz sanırım semptomu tedavi etmeye çalışıyoruz.

    bu yazının neyi amaçladığını unuttum. o yüzden bir türlü sonlandıramıyorum. herhalde, oyuncuların da fiziksel olarak eksiklerinin farkında olmalarına rağmen biri haricinde gereken gelişimi tam olarak gösterememelerinin ardındaki nedeni arıyordum.

    evet.

    falan filan.
  • 460
    galatasaray altyapısı 80'lerin, 90'ların altın takımıykan sonrasında malumunuz oldukça kötü seviyelere düşmüş arada ali yavaş hoca olmasa fenerin, beşiktaşın durumuna düşmesi kaçınılmaz olacak olan bir altyapıydı.

    niye? emrah bayraktar gibi galatasaraylı olmayanlar, savaş çam gibi gökhan göktürk gibi entel dantel takılıp süslü cümleler eden futbol cahilleri ve cenk ergün gibi hayal aleminde yaşayan çok bilmişler yüzünden.

    galatasaray uefa mensubudur. uefa hem spor ruhu hem de mali kriterler açısından altyapıya verilmesi gereken önemi mensupları vermediğinden bunu kurala bağlamıştır. yani galatasaray altyapısının görevini uefa talimatnamesi belirlemektedir. nedir o? grup aşamaları için uefa'ya verilen listede;

    uefa'ya maksimum 25 futbolcudan oluşan liste verilmek zorunda. 25 kişilik bu listede en az 2 kalecinin olması da zorunlu.

    bu listedeki oyunculardan en az dördünün, 15-21 yaşları arasında en az üç yıl bu kulüpte forma giymiş olması gerekiyor.

    bir başka kriter ise dört oyuncunun da 15-21 yaşları arasında yine en az üç sene, o takımın mücadele ettiği ligde herhangi bir kulüpte oynamış olması gerekiyor.

    ayrıca bu sekiz oyunculuk kriterini yerine getiremeyen kulüpler, sekiz oyuncuyu tamamlayamadığı her bir futbolcu için, 25 kişilik listesini bir kişi eksiltmesi gerekiyor.

    bu kriterlerin dışında; 1 ocak 1995 ve sonrası doğumlu oyuncular için farklı bir kriter mevcut. bu oyuncular, 15 yaşından sonra en az 2 yıl bu kulübün formasını giymişlerse kulüp, bu oyuncular için listede sınırsız kayıt hakkına sahip oluyor.

    son 16 turuna yükselinmesi halinde küçük çapta değiştirme hakkına sahip. bu değişiklik hakkı, uefa'ya daha önce verilmiş 25 kişilik listede en fazla 3 oyuncu değiştirme imkanıyla sınırlı.

    bu veriler ışığında galatasaray altyapısının görevi a kadroya 25 kişilik listeyi tamamlarsa 8, tamamlayamaz ise minimum 23 kişilik kadroda 3 kaleci bulundurulacağı varsayımı ve fifa teamüllerine göre (dünya kupası-23 kişilik resmi turnuva kadro teamülü diğer dünya konfederasyonları için de geçerli bir teamül haline geldi) minimum 6 altyapı futbolcusunu a kadroya vermeli olarak özetleyebiliriz.

    peki her sene mi altyapılardan a kadroya minimum 6 oyuncu çıkarmalı? hayır talimata göre 3 senede bir 6 kişilik bir oyuncu grubu yeter de artar...

    şimdi bunun için galatasaray ne yapıyor, ne kadar harcıyor, karşılığında ne alıyor onlara bakalım;

    2018'de 4 milyon dolar ayırmışız. bunun içinde tesis gideri yok zira a takım ile beraber aynı tesisler kullanılıyor ve bu durum gelecekte de değişmeyecek zira kemerburgaz projesi de geçmişteki gibi olacak. peki alt yaş kategorilerinde kayıt parası diye gelir elde ederken ve 16 yaşından büyük sporculara profesyonel lisans çıkartıp karşılığında asgari ücret veriyorsan yıllık 4 milyon dolar nereye gidiyor ki 2017'de de tamı tamına 14 milyon türk lirası harcadığımız bir oluşumdan bahsediyoruz.

    100'ün üzerinde 200'e yakın sadece rant oluşturan futbol okullarını bir kenara bırakırsak yüzden fazla mayi-beyaz yakalı adamı fabrikada gibi istihdam ettiğimiz akademinin tüm maçları yayınlanıyor gs tv'den bu kadar adam ilgi gösteriyor, maç oynasınlar diye a takımın antrenman sahası patates tarlasına dönüşüyor üstüne 14 milyon veriyoruz karşılığında kimse yok...

    futbol okulları kapsamında 124 çalışan var. merkez futbol okulu olarak tanımlanan futbol akademisinde ise mavi-beyaz yakalı toplam 60 çalışan var. totalde 184 çalışan 217 çocuğu yetiştiriyor o da toplamda 11 yaş kategorisi ve takımına dağılmış sporcular :) bu işte bir yanlış yok mu?

    peki mevcut durumda a takımımızda bu devasa sistemden kaç kişi var? 4-5... ali yavaş hoca sayesinde ozan, atalay, yunus, celil ve ara ara recep diyelim...

    2 senede ahmet akçan'dan jan olde riekerink'e ordan emrah bayraktar'a kadar elden ele dolaşıp; tüm o süslü püslü emre utkucanvari şatafatlı laflardan sonra yine laktik asit fermantasyonlarına geliyorsak ne anladık???

    yabancı sınırlaması gelecek 2019'da, mevcut tff statüsü de altyapı oyuncularının lehine zaten fatih hoca belirledi...niye cenk ergün denen arkadaş takıma altınordulu, beşiktaşlı ve fenerli adamları doldurdu? yok efendim psikologmuş da veri analizcisiymiş de yok kondisyonerden farklıymış atletik performans antrenörüymüş de yok yaşam koçuymuş da yok beslenme mütehassısı yok bilmem ne ilişkileri ve sosyal statü geliştiricisi...ya siz önce bir tekniğini geliştirin çocukların böyle diye diye 2000'lerin başından beri milyonlarca lirayı iç ettiniz çarpın 18 ile basitçe yaklaşık çeyrek milyar dolar parayı sanayide çalışan çocuk taraftarın cebinden çalıp onun bunun tanıdığı cafercanlara, özgürcanlara yedirdiniz...nişantaşı doğumlu altyapı topçusu mu olur? olur... zira ferhat olmuştu...

    sen gel çeyrek milyar dolar ver bu zaman zarfında sana aydın yılmaz, mülayim erdem, semih kaya gibi yeteneksizlerle arda turan gibi galatasaray ve türk ahlakından yoksun isimler çıksın...

    florya tarafında ikamet edenler bilir çok cabbar kargaları vardır yeşilköyün:) spor aliler, doktor aliler boşuna mı ellerinde çifte ile rahmetli jupp derwall'in getirip florya metin oktay'a serdiği çimlerin tohumlarına kargalar dadanmasın diye nöbet bekledi...

    adamlar bakan, holding patronu güneşin altında demir sandalyede 60 küsür yaşında nöbet tuttular çakma galatasaray efsaneleri sabrinalarla selenalarla paparazzilerden kaçsınlar diye mi? eraylar çimsahaya arabasıyla ve motoruyla girip selfie çeksin diye mi? sonra neden zemin antrenmana müsait değil :) bari iki topa vurun? bari o çimlere florya'nın mafya oto galerilerinden aldığınız vergisi ödenmemiş spor arabalarınızla girip selfie çekilmeyin...inşallah florya'dan çıkıp kemerburgaz'a gittiğimizde hazreti ömer adaleti ile yönetilen küçük 2 trilyon bütçesi olan ve çalışan sayısı 30'u geçmeyen üç senede bir a takıma birkaç ahlaklı futbolcu kazandıran bir altyapımız olacak başta ali yavaş hocamız ve fatih terim sayesinde...
  • 463
    fiziksel olarak en gec 2019-2020 sezonu basinda super lig seviyesine ulasmalari gerekiyor. fiziginin yeterli olmamasi hicbir zaman bir bahane degil, oyuncu kendisi calismiyorsa teknik ekip zorla calistiracak. onumuzde 7 ay var, bu 7 ayda dogru planlama ve takiple futbolcularimizin fiziksel gelisimi icin cok buyuk mesafe kat edebiliriz. 2019-2020 sezonunda hicbir gencimiz icin fizigi yetersiz zirvalari duymak istemiyorum ben. bunu duzeltebilecek zamanimiz varken duzeltemiyorsak bu genclerin tembelligi kadar bizim de is bilmemezligimizi kanitlar. galatasaray altyapisi 18 yasina geldiginde fiziksel olarak super lig'i kaldirabilecek oyuncular yetistirme gayesinde olmalidir. yoksa nice yetenekler sonup gider emre colak gibi.
  • 464
    ne yazik ki bence emircan secgin haricinde pek de potansiyelli kaleci bulundurmayan altyapi. emircan'in ise potansiyeli nereye varir tahmin etmek zor. dolayisiyla kaleci aramalari bence cok isabetli bir karar ve bence kaleci mevkisinde hicbir zaman ortalamayla yetinmeyip her zaman daha iyisini aramaliyiz. altyapimizdan cikacak yeni bir muslera kac senemizi garantiye alir.
  • 465
    galatasaray futbol takımı olarak yerli oyuncu kontejyanini sadece karşılaması gerekli kaynaktır. defansta ozan, ogün ,sol bekte süleyman, sağ bekte emirhan, orta sahada gökay, abdussamed, bartuğ,mustafa, kanatlarda merthan,atalay,recep,yunus ve forvette ahmet ve ali yavuz önünüzdeki on senede 28 kişilik kadroda yer alacak yetenektedirler. yeter ki bu çocuklara şans verilsin.
  • 466
    (bkz: #2465238) temmuz ayında belirttiğim sorunları fatih hoca faktörüyle teker teker çözmeye başlamış olan altyapı.

    geçen aylarda afrika'dan 3 tane çocuğu altyapımıza katmamızla başlayan bu durum, daha dün 2000 doğumlu kosovalı kaleci flamur gashi'yi altyapıya katarak devamlılık anlamında olumlu sinyaller vermişti. bugün, ismini öğrenemediğim 2002 doğumlu bir kosovalı'yı daha altyapımıza katmışız, ve konuştuğum kosovalı antrenörlere göre baya potansiyel vaadeden bir çocukmuş. manchester city'de ederson'un yedeği olan kaleci arijanet muric'ten bile iyi yerlere geleceğini düşünüyorlar, yakında ismi düşer muhtemelen.

    dini, dili, ırkı, ülkesinin bir önemi yok, bu transferlerin tutup tutmamasının da bir önemi yok. burada en önemli konu altyapımızın yurtdışına açılarak oralarda genç yetenekler peşinde olması. çünkü bu durum kesinlikle türkiye'deki gençlerimizi de etkileyecek. kimse babasının, dedesinin konumuna güvenemeyecek bundan sonra. ha ben çalışmadan afrikalı kardeşimden daha hızlı, güçlü, teknik olurum diyen varsa gelsin yarın a takıma forvet başlasın. en önemli konu potansiyelli türk gençlerinin içinde bulundukları arkadaş çevrelerinde boş insanların boş alışkınlıklarına (sigara, içki, ego, adamlık) değil de, iskandinav arkadaşının profesyonelliğine, alman arkadaşının disiplinine, kosovalı-arnavut arkadaşının inatçılığına, afrikalı arkadaşının vücut zindeliğine özenip böyle bir kültür ortamının içinde bulunması olacaktır. böyle bir ortamda büyüyüp, bu özellikleri sahip olduğu türk cesaretine serpiştiren doğuştan galatasaraylı bir nesli hayal edebiliyor musunuz? fatih hoca hayal edebiliyor. entrynin başında tanım vermiştim ama gerek yokmuş, bu yazdıklarım tümüyle vizyon kelimesini tanımlıyor çünkü...

    şu anki 2000 jenerasyonumuzun da temellerini fatih hoca atmıştı, ve meyvelerini daha yeni yeni almaya başladık...

    birilerinin avrupa'dan vazgeçerek vizyon sattığı yerde, fatih hoca ve ekibinin yaptığı bu hamleleri görünce gerçekten duygulanmamak elde değil. çünkü hayallerimiz dünyadan büyük beyler!!!
  • 468
    doğru planlamayla 1996-2000 kadrosundaki yerli oyuncularımıza yakın bir kadro kurabiliriz buradan.
    ozan, yunus ve celil gibi hepimizin bildiği a takım oyuncuları dışındaki gençlerimizden iyi kötü alt yaş gruplarını takip eden biri olarak potansiyelli bulduklarımı mevkilerine göre yazacağım.

    kaleci:
    kaleci pozisyonunda gelecek vadeden çok yetenekli bir oyuncu grubumuz var:
    ancak bu grupta sene başında sakaryaspor'dan transfer edilen emircan seçgin favorim. bunun dışında

    batuhan ahmet şen - (19)
    boran güngör - (19)
    berk balaban - (19)
    arash sharghi - (19)
    taha aşık - (18)
    yasin çetin - (17)
    evra saner gülal - (16)

    gibi bol alternatifimiz var.

    sağ bek:

    ramazan emirhan civelek birkaç adım önde diğer rakiplerine göre. emirhan, eğer çalışır ve üstüne koyarsa en kötü martin linnes olabilecek bir potansiyeli var.

    diğer sağ bek oyuncularımız:
    murat şenel- (15)
    alpcan sülün- (17)
    arda kaan yıldız (16)

    stoper:

    ozan kabak'ın bu gruptan çıkıp geldiği yer malum. ozan dışında gerçekten potansiyelli birçok gencimiz var bu bölgede.
    ışık kaan arslan bana göre bu yetenekli oyuncu kaynayan pozisyonda diğerlerinden daha önde potansiyel olarak. ayrıca ogün çalışkan ve her ne kadar son 2 yıla kadar orta sahada oynasa da gökhan güney de potansiyelli isimler.
    bu bölgede bu 3 oyuncu gelişimlerini doğru sürdürebilirlerse a takımın stoper rotasyonunu oluşturabilecek potansiyeldeler.

    diğer stoperler:
    ercan şirin (18)
    sefa özdemir (21)
    batuhan öztürk (16)

    sol bek:

    u-19 takımındaki süleyman luş bana göre şu olmamış haliyle ömer bayram'dan daha iyi. hücumu ve kanadından bindirmeyi çok seven, tempolu bir bek. ciddi potansiyel görüyorum kendisinde. güçlenirse a takımın sol bek rotasyonuna kafadan girer.

    sol bek pozisyonunda oynayan diğer oyuncularımız:
    u-21 takımından batuhan tekin
    u-21 takımından melih gökçimen
    u-17 takımından yağız efe zeybek

    orta saha orta:

    bir başka yetenek kaynayan bölgemiz de burası.
    u-19 takımından mustafa kapı, herkesin malumu. gümbür gümbür geliyor. fatih hoca kendisini sık sık a takım antrenmanlarına da alıyor. henüz 16 yaşında. 8 ağustos'ta 17'ye girecek. daha bu yaşta kendisine verilen önem ortada. umarım doğru değerlendirir.

    u-21 takımında ise abdussamed karnuçu hem defansif orta saha hem de çift yönlü bir göbek oyuncusu olarak benim beğendiğim bir oyuncu.
    çekdar orhan her ne kadar yukarıda ismi geçen oyunculardan daha yaşlı bir oyuncu olsa da rotasyonda katkı verebilecek bir oyuncu.

    ha bir de u-16 kaptanı ve takımın yıldızı bartuğ elmaz bende potansiyel var diye bas bas bağırıyor.

    sol açık:
    u-19 takımından mirza cihan orta saha göbek dışında sol açık da oynayabiliyor ve ekseriyetle bu bölgede değerlendiriliyor. sene başında antep'ten transfer edildi. teknik, süratli, çalımı olan yetenekli bir oyuncu.
    1999 doğumlu u-21 takımı oyuncusu metehan mertöz de bu sene epey gelişim kaydedenlerden. metehan süratli, teknik bir kanat oyuncusu. yaşı artık 19 oldu. en geç seneye kadar fiziki eksikliklerini halledip hocanın gözüne girmesi gerekiyor.
    bir de fırat güllü var u-19 takımında. fırat'ın acilen salona girip güçlenmesi şart. fiziki eksikliklerini kapattığında iyi bir rotasyon oyuncusu olma potansiyeli var.

    ofansif orta saha orta:

    amc diye tabir edilen bu mevkinin en büyük potansiyeli hatta altyapımızın en değerli oyuncularından biri hiç kuşkusuz atalay babacan. şu fiziki eksikliklerine rağmen ben eminim ki atalay sene başı kampı sakatlığı sebebiyle kaçırmasaydı belhanda'nın cezalı olduğu şu dönemde hocanın tahtaya yazacağı ilk isim olurdu. potansiyelini bilen zaten biliyordu; bilmeyenler de keçiörengücü maçlarından daha yakından gördü. devre arası kampı sonrası a takım kadrosuna gireceğini düşünüyorum. seneye de birçok maçta forma bulacağını tahmin ediyorum.

    atalay dışında u-19 takımındaki mutlu aksu doğan da dikkatle takip edilmesi gereken yeteneklerden. çok iyi bir sol ayağı var. ama maalesef tüm gençlerimiz gibi onun da güçlenmesi gerek. atalay ile birlikte amc pozisyonunda takımımızı 15 sene götürebilirler.

    sağ açık:

    bu pozisyonda u-21 takımındaki recep gül kardeşimizden çok ümitliydim. hala ümidim var ama bu sene biraz daha geri gitti maalesef. umarım gelecek seneye kadar kendini toparlar.

    u-19 takımında halil ibrahim kaya da bu sene gelişim gösteren oyuncularımızdan.

    forvet:

    takımımızın kanayan yarası forvet pozisyonu için altyapımızdaki oyunculardan an itibariyle favorim ali yavuz kol.
    53 kez değişik kategorilerde milli olan genç golcü an itibariyle fiziği ve oyunu ile a takıma en yakın isim. ali, hızlı, takım oyununa takın, driblingi olan, top saklayabilen çağdaş bir forvet görünümünde. son tercihlerini ve karar mekanizmasını geliştirebilirse galatasaray futbol takımının as forveti olup kulübe yıllarca hizmet edebilir. yerinde olsam antrenman bitimi saatlerce çalışırdım. gerçekten büyük şans var önünde.

    u-21 takımından malik karaahmet genç yaş kategorilerinde fiziği ile öne çıkan bir oyuncuydu ancak son 2 yılda yaş kategorileri büyüdükçe bu avantajını kaybettiği gibi fiziği de geri gitti. tekniği ali'ye göre daha zayıf. ama en kötü bir umut bulut neden olmasın? o da umut gibi mücadeleci, hırslı bir yapıya sahip.

    ahmet sivri ise o fiziği ve takım oyunu yerine bireysel oynama merakı ile kaybolup giden yetenekler arasına katılmak üzere. geçen yıl neredeyse her u-21 maçında yıldızlaşan ahmet, bu sene malik'in arkasında yedek kulübesinde forma bekler durumda. bu durumu sorgulaması gerek. yaşı 20 oldu. 1 sene içinde bir şeyleri değiştirmezse 2.lig beyaz torbanın yolunu tutar.

    daha alt yaşlarda ise u-17 takımındaki bozan uymaz müthiş bir yetenek. fiziki gelişimini doğru tamamlayabilirse ali yavuz'un da önünde bu çocuk yetenek olarak. allah vergisi bir çalım yeteneği var. çok hızlı, tekniği çok iyi. sergio agüero'ya benzer bir tarzı var.

    https://twitter.com/.../1026896198714777600

    mesela şu golüne bakan çocuktaki yeteneği daha iyi anlar.

    özetle yukarıda isimlerini zikrettiğim çocuklar feldkamp'ın a takıma aldığı ve akabinde uefa kupasını kaldıran o malum takımdaki yerli oyuncuların potansiyellerinden eksikleri yok bence fazlaları var.

    96-2000 takımındaki yerli oyuncuların pek çoğunun 17-18 yaşlarındaki hali bu çocuklardan çok da üstte değildi.

    fatih hocanın "benim de hayallerim var." cümlesindeki hayaller işte bu çocuklar. bu çocukların gelişimlerini hem mental hem fiziksel hem de ahlaki olarak doğru sağlayabilirsek önümüzdeki 10-15 yıl boyunca unutulmaz bir takım ve çok büyük başarılar hayal değil.
  • 469
    burayı ciddi ciddi yakından takip eden, bilen arkadaşlara birkaç sorum var:
    1. ülkenin üç büyükler arasında en iyi genç takımın bizde olduğu söylenmesine rağmen neden u21 liginde beşiktaş lider?
    2. altyapıdaki gençlerimizden kac tanesi antrenmanlardan sonra ekstra antrenman yapmaktadır? misal celil, atalay veya yunus hiç ekstra antrenman yapıyorlar mi?
    3. futbolcuların artıları ve eksileri bir ekip tarafından sizce gozlemlenip ona göre antrenman programları uygulanıyor mu?
  • 471
    kulübümüzün a takıma çıkan oyuncular için standart bir sözleşme yapması gerekli olduğu genç oyuncularımızdır.
    şöyle ki gelecek vaadeden 18 yaşını geçen tüm altyapı futbolcularına 5 senelik standart sözleşme yapmalıdır. bu sözleşmede ilkonbir çıktığı her maç için 100bin tl, sonradan oyuna girdiği her maçta 50bin tl olmak üzere asgari ücretten ( yada senelik 100bin tl gibi sembolik bir ücretten) sözleşme imzalanmalıdır. ek şart talep eden oyuncular a takıma kesinlikle çıkartırmamalidir.
    bununla beraber sürekli ilkonbirde yer bulan ve yıldız olma ihtimali vaadeden futbolcularla sözleşmenin bitimine 3 sene kala yeniden 5 senelik ( hakettiği yüksek yıllık bedelle) yeniden sözleşme imzalanmalıdır.( her sene kulüp tarafından kullanılmak üzere tek taraflı tazminatsız fesih hakkı sözleşmede olmalıdır). bu sözleşmeyi imzalamayanlar genç takıma yollanmalı ve orada da 1 dakika bile oynatılmamalıdır.
    hiç kimse galatasaraydan büyük değildir. senelerce binbir emekle yetiştirilen altyapı futbolcularının sözleşme pazarlığı yapması en hafif tabiriyle vefasızlıktır, nankörlüktür.
    bu işin şakası yok. a takıma çıkmak isteyen oyuncu kulübün şartlarına uygun sözleşme imzalamak zorundadır.
  • 473
    2000 jenerasyonu ile yeniden gözlerimizi çevirdiğimiz alt yapımız.

    alt yapımızdan a takıma kazandırdığımız genç oyuncularımız bizim için iyi bir rotasyon oluştursalar bile çok kazançlı çıkarız. yedek beklemesine rağmen milyon eurolar kazanıp takımımıza gram katkı vermeyenler yüzünden belimiz doğrulmuyor. aralarından formayı kapıp kendini ispat edenler olursa * zaten önleri açık olacaktır. istediğimiz zaman satışını yaparak %100 kazanç sağlamış oluruz.
  • 474
    girebilmenin ilk şartının galatasaray taraftari olmak olması gereken altyapidir.
    evet ufacik çocukların sonradan fikirleri değişip galatasaray taraftari olabilirler* ama asil aidiyeti saglamak istiyorsak mutlaka ama mutlaka bu özelliğe bakilmasi gerekli.
    sonra emre b. , sadık gibi adamlar çıkıp ben zaten küçükken fenerbahceliydim diyorlar asabimiz bozuluyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın