466
(bkz: #2465238) temmuz ayında belirttiğim sorunları fatih hoca faktörüyle teker teker çözmeye başlamış olan altyapı.
geçen aylarda afrika'dan 3 tane çocuğu altyapımıza katmamızla başlayan bu durum, daha dün 2000 doğumlu kosovalı kaleci flamur gashi'yi altyapıya katarak devamlılık anlamında olumlu sinyaller vermişti. bugün, ismini öğrenemediğim 2002 doğumlu bir kosovalı'yı daha altyapımıza katmışız, ve konuştuğum kosovalı antrenörlere göre baya potansiyel vaadeden bir çocukmuş. manchester city'de ederson'un yedeği olan kaleci arijanet muric'ten bile iyi yerlere geleceğini düşünüyorlar, yakında ismi düşer muhtemelen.
dini, dili, ırkı, ülkesinin bir önemi yok, bu transferlerin tutup tutmamasının da bir önemi yok. burada en önemli konu altyapımızın yurtdışına açılarak oralarda genç yetenekler peşinde olması. çünkü bu durum kesinlikle türkiye'deki gençlerimizi de etkileyecek. kimse babasının, dedesinin konumuna güvenemeyecek bundan sonra. ha ben çalışmadan afrikalı kardeşimden daha hızlı, güçlü, teknik olurum diyen varsa gelsin yarın a takıma forvet başlasın. en önemli konu potansiyelli türk gençlerinin içinde bulundukları arkadaş çevrelerinde boş insanların boş alışkınlıklarına (sigara, içki, ego, adamlık) değil de, iskandinav arkadaşının profesyonelliğine, alman arkadaşının disiplinine, kosovalı-arnavut arkadaşının inatçılığına, afrikalı arkadaşının vücut zindeliğine özenip böyle bir kültür ortamının içinde bulunması olacaktır. böyle bir ortamda büyüyüp, bu özellikleri sahip olduğu türk cesaretine serpiştiren doğuştan galatasaraylı bir nesli hayal edebiliyor musunuz? fatih hoca hayal edebiliyor. entrynin başında tanım vermiştim ama gerek yokmuş, bu yazdıklarım tümüyle vizyon kelimesini tanımlıyor çünkü...
şu anki 2000 jenerasyonumuzun da temellerini fatih hoca atmıştı, ve meyvelerini daha yeni yeni almaya başladık...
birilerinin avrupa'dan vazgeçerek vizyon sattığı yerde, fatih hoca ve ekibinin yaptığı bu hamleleri görünce gerçekten duygulanmamak elde değil. çünkü hayallerimiz dünyadan büyük beyler!!!
geçen aylarda afrika'dan 3 tane çocuğu altyapımıza katmamızla başlayan bu durum, daha dün 2000 doğumlu kosovalı kaleci flamur gashi'yi altyapıya katarak devamlılık anlamında olumlu sinyaller vermişti. bugün, ismini öğrenemediğim 2002 doğumlu bir kosovalı'yı daha altyapımıza katmışız, ve konuştuğum kosovalı antrenörlere göre baya potansiyel vaadeden bir çocukmuş. manchester city'de ederson'un yedeği olan kaleci arijanet muric'ten bile iyi yerlere geleceğini düşünüyorlar, yakında ismi düşer muhtemelen.
dini, dili, ırkı, ülkesinin bir önemi yok, bu transferlerin tutup tutmamasının da bir önemi yok. burada en önemli konu altyapımızın yurtdışına açılarak oralarda genç yetenekler peşinde olması. çünkü bu durum kesinlikle türkiye'deki gençlerimizi de etkileyecek. kimse babasının, dedesinin konumuna güvenemeyecek bundan sonra. ha ben çalışmadan afrikalı kardeşimden daha hızlı, güçlü, teknik olurum diyen varsa gelsin yarın a takıma forvet başlasın. en önemli konu potansiyelli türk gençlerinin içinde bulundukları arkadaş çevrelerinde boş insanların boş alışkınlıklarına (sigara, içki, ego, adamlık) değil de, iskandinav arkadaşının profesyonelliğine, alman arkadaşının disiplinine, kosovalı-arnavut arkadaşının inatçılığına, afrikalı arkadaşının vücut zindeliğine özenip böyle bir kültür ortamının içinde bulunması olacaktır. böyle bir ortamda büyüyüp, bu özellikleri sahip olduğu türk cesaretine serpiştiren doğuştan galatasaraylı bir nesli hayal edebiliyor musunuz? fatih hoca hayal edebiliyor. entrynin başında tanım vermiştim ama gerek yokmuş, bu yazdıklarım tümüyle vizyon kelimesini tanımlıyor çünkü...
şu anki 2000 jenerasyonumuzun da temellerini fatih hoca atmıştı, ve meyvelerini daha yeni yeni almaya başladık...
birilerinin avrupa'dan vazgeçerek vizyon sattığı yerde, fatih hoca ve ekibinin yaptığı bu hamleleri görünce gerçekten duygulanmamak elde değil. çünkü hayallerimiz dünyadan büyük beyler!!!