• 23926
    tekrar tekrar yazmaktan sıkıldım ama en büyük sorunu kağnı hızında olmasıdır. 19 ocak 2020 beşiktaş sivasspor maçını izleyenler ne demek istediğimi anlarlar, sivas'ın yarı hızında kaleye gidemiyoruz. sivas'ta topu alan kaleye gidiyor, kaleye gitmiyorsa bile kaleye en yakın futbolcuyu buluyor ve bununla da yetinmeyip pastan sonra rakip kaleye doğru hareketleniyor. bizde ise şu iki özelliğin ikisi de yok. resmen kağnı hızında bir takıma sahibiz ve çok statiğiz. hoca hala bu işin feghouli-seri ile olmayacağını anlamadı. emre akbaba ile de olmaz bu iş. emre akbaba 9.5 numara bir adam. bu adam sana her maç gol atar tamam ama defans katkısı yok. bugünkü denizli maçında ikinci yarı resmen yürüdü sahada. top ayağına geldiğinde de geriye oynadı. arkadaş kendi etrafında bi' dön, 7-8 adım sür, hatta sprint at. ama yapamadı maalesef. bakalım daha ne kadar böyle sürecek.
  • 23927
    2019-2020 sezonu 2. yarısına oyun anlayışında köklü bir değişiklik yaparak başlayan futbol takımı(aslında bunun sinyalleri ilk yarının son haftalarında verilmişti.)ama birçok kişi skor odaklı ve kötümser yaklaştığı için olayı yakalayamıyor veya çok üstünde durmuyor.

    savunmaya gömük bir çapa ve sağ iç sol iç 3. bölgede etkinliği olmayan 2 orta saha oyuncusu öndeki üçlüden sağda feghouli solda babel ağır, adam eksiltemeyen, koşu atmayıp ayağına top bekleyen iki hücum oyuncusuyla fazlasıyla kısır ve hiç bir şeyi beceremeyen bir görüntü veriyorduk. emre akbaba’nın dönmesiyle yan yana iki orta saha oyuncusu önlerine 9.numara/forvet arkası emre akbaba oyun şekli bir kere ceza sahasına giren oyuncu sayımızı arttırdı. düzen nizam oluştu. sağda feghouli bildiğimiz gibi ama babel yerine tempolu ve çizgiye inmeye çalışan ömer bayram sol ayaklı sol bek saracchi ile beraber sol tarafımızda da karşı taraf için daha tehditkar bir hal alacaktır. bunlar ufak tefek görünen ama komple bir takımın oyun yapısını belirleyen şeyler.

    uzun vadede kağıt üstünde fazlasıyla belki ama oyun olarak seri lemina’nın partneri olamaz bence. çünkü teknik ve pas yeteneği üst düzey olabilir ama o bölgede şampiyon olmak isteyen takımın yumuşak oynayan bir oyuncuyla başarıya ulaşması ligimiz için çok zor. taylan da yetenekli ama ikili mücadelelerde çok zayıf bir oyuncu. lemina, gustavo, abdülkadir parmak gibi dişli adamlar iş yapıyor burada. oyunu orta sahada bir ele alsak zaten topu bir şekil dolaştırırız, seri’nin inanılmaz paslarına ihtiyacımız kalmaz.

    2. sorun ise sağ kanat; linnes ile ilgili abartılı bir fetiş var, kendisi profesyonel çok iyi bir sağ/sol bek yedeği ama as sağ bekimiz asla olamayacak. şener’den bir çıkış bekliyorum yani umuyorum. mariano belhanda ile beraber bu takımda ağzıyla kuş tutsa artık iflah olmazlar onu saymıyorum. sağ hatta geri dönersek; malesef feghouli üretken olmayan oyunun ana sebeplerinden biri. kendisi emre akbaba’nın muadili çünkü. biri teraflu, biri aferin. sağ kanat istese de olamıyor. sağ çizgiden gelemiyoruz üretemiyoruz. keşke emre mor 2. yarı hepimizi şaşırtsa veya jesse uçup kaçsa ama düşük ihitmal olarak görünüyor şu an için.

    ciddi bir atılım yaptık oyun anlamında; umarım rutine biner çünkü fatih terim kazanan takımı bozmaz. gelenler gidenler olacaktır 4-1–4-1 değil de 4-2–3-1’e göre takımın oluşturulmasını umuyorum.
  • 23928
    19 ocak 2020 galatasaray denizlispor maçındaki futboldan memnun olanlardanım; özellikle ilk yarıdaki açlığı, koşu ritmini, rakip ceza sahasını sürekli tehdit etme gayemizi beğendim. yediğimiz golden sonra yine tuhaflaştık, buna çözüm bulunmalı, en kötü söz konusu sekans olabildiğince kısılmalı. oyuncu bazında ise soso'da fazla ısrar ediyoruz, iyi durumda değil. lemina-seri ikilisi keyif verdi. saracchi nefisti.

    henry onyekuru jesse sekidika ikilisinin sollu sağlı aktığı bir galatasaray bana gelecek maçlar için heyecan veriyor. iki oyuncunun da beklerine yardım etmesiyle birlikte hücum-savunma anlamında kenarlarda sıkıntımız en aza inecektir.
  • 23929
    28 aralık 2019 galatasaray antalyaspor maçından beri iyi oynadığını düşündüğüm takım.

    19 ocak 2020 galatasaray denizlispor maçı genelinde oyuna hâkim, pozisyon arayan ve tırmalayan bir takım vardı.

    emre akbaba, martin linnes ve marcelo saracci gibi futbolcuların temposu arttıkça da daha etkili olacağımızı düşünüyorum. radamel falcao' nun da biraz daha tempo arttırmasına ihtiyacımız var. daha takıma katılacak bir tane de henry onyekuru mevcut.

    özellikle onyekuru' da döndükten sonra soldan sağa onyekuru, falcao ve emre üçlüsü skora daha kolay ulaşabileceğimizi düşünüyorum. ömer(orta alanda driplingleri takımı ileriye taşır) seri( pas ve organizasyon sorumlusu) ve lemina( takımın pis işlerini yapacak) ile daha dengeli bir orta saha kurabiliriz. bir tane stoper hamlesi ile hem rekabeti arttırmak amacıyla hem de hava hakimiyeti olan bir stoper ile rotasyonumuz kuvvetlenir.

    4-4-2 ile devam edeceksek de emre sağda taylan falcao yardımcı oyuncu olabilir. ömer bayram' da rotasyonda enerjiyi arttıracak oyuncu olarak değerlendirilebilir.
  • 23930
    skoru koruyamama vaziyetinin psikolojik olduğu kadar fiziksel olduğu ortada olan takım.

    19 ocak 2020 galatasaray denizlispor maçının ilk yarısındaki tempoyu, insanlık için küçük olsa da, kendisi için bir adım olan o tempoyu dahi 90'a yayamayacağı aşikardı. aslında pas yapan da bir takım olduğumuz halde, oyun hazırlığı paslaşması başka, mağlup olan rakibin saldırmalı presinde pas yapmak başkadır, bundan kurtulmayı becerebilmek için de efor sarf etmek gerekir; halbuki aynı anda takımın temposu zaten yorgunluğa bağlı düşmüş oluyor.

    bu noktada, ilerde top tutabilecek, fizikli bir pivot santraforumuz da olmadığına göre, salah gibi, en azından top taşıyabilen, mümkün olduğunca güçlü veya hızlı birine bu oyun görevini vermeliyiz bence. pres yenen anda, orta saha, gerilere kadar gelmeyip ileri atılacak ve karşı defanstan dönen topları toplayabilir veya hücuma dengeli çıkmalarına engel olabilir. yine bu denizli maçında, muslera'nın seri'yle girdiği bir paslaşma vardı ki yürekleri ağza getirdi. bu paslaşmayı beceremiyorsak asla girmemeliyiz. onyekuru veya sekidika, bir noktada bu görevi üstlenebilir gibi düşünüyorum. bu presten ve şu iki farkla önde olma rehavetinden çıkışımızın anahtarı, takım olarak, doğru alan parsellemeyle birlikte, böyle bir oyun tercihi üzerinden olabilir belki.

    bu maçta, golü yan toptan yedik, fiziksel acziyet- geri çekilme daha yeni gerçekleşmişti. böyle olunca re-reaksiyon da gösteremiyoruz. sağ olsun terim de müdahale edip yorgunluktan beyni çalışmayan oyunculara bir mesaj da vermiyor... bir şekilde bu oyunu da çözmemiz gerek. belli ki sezon boyunca bize rahat yok çünkü.
  • 23931
    sanırım geçen yıl alanya maçından sonra yazmıştım buna benzer bir şey. bir süre sadece kendi maçlarımızla ilgilenmemiz lazım camia olarak. önümüzde çok fazla takım var ve liderden 10 puan gerideyiz. yapmamız gereken sadece kendi maçlarımızı kazanmaya odaklanmak ve her seferinde daha iyi oynamaya çalışmak. aksi durumda her hafta rakipleri takip edip ona göre şekil almak hem yıpratıcı olacaktır hem de performansımızı düşürecektir. biz şimdilik kendi işimizi görelim. zaten o ihtimal doğduğu zaman bunu herkes hissedecektir yine.

    o yüzden takım yalnızca kendi maçına bakmalı, taraftar olarak biz de kendi takımımızı izleyip şampiyonluk yarışından bağımsız kazandığımız sürece keyif almaya bakmalıyız diye düşünüyorum.
  • 23932
    fatih terim’in feghouli’den vazgeçmemesinin nedeni galatasaray’ın şu an oynadığı diziliştir.

    galatasaray hücumdayken 3-5-2 düzenine geçiyoruz. bugün özelinde marcao-lemina-donk geri üçlüsünü gördük top bizdeyken. rakip yarı sahada ise ömer bayram ve feghouli içeride konumlanarak seri’nin oyun kurmasına yardım ediyorlar.(bunu yaptıklarını düşünmesem de beklenti kendilerinden bu) elimizde sağ kanatta oynayabilecek orta saha karakterli tek oyuncu soso olduğu için bu sistemde vazgeçilmezimiz olacaktır. benim önerim ise bu sistemde oynamaya devam edeceksek o bölgede taylan’ın da oynayabileceği yönünde.

    akıllardaki soru: onyekuru gelince nasıl bir düzene geçeceğiz? şu anda oynadığımız kanatları içeride konumlandırdığımız oyuna kesinlikle uygun bir oyuncu değil onyekuru. fatih terim de onyekuru gelince sistemi değiştirir mi ondan da emin değilim. bana göre ilerleyen günlerde hücumda akbaba’nın yerini onyekuru alabilir.

    galatasaray sistem değiştirip sene başında oynamaya uğraştığı 4141’e dönüp onyekuru’yu kanatta konumlandırırsa da formları yüksek olan emre akbaba ve taylan antalyalı bu sistemde kendilerine yer bulamayacaklar. ömer’i sol iç seri’yi sağ iç görürken ilerde onyekuru-falcao-feghouli(jese) üçlüsünü göreceğiz.
  • 23933
    2019-2020 sezonunda oynadığı 18 maçta yediği 16 golün 13'ünü maçların 60'ıncı dakikasından sonra yiyen takımımız. bu takımın kondisyon olarak iyi olmadığının yanında şimdiye kadar kadromuzda çoğunlukla yaşlı oyuncuların yer alması nedeniyle de yaşanan bir sıkıntı bence. takımın yaş ve kondisyon seviyesi istenen düzeye gelirse bu sorun ortadan kalkacaktır. ancak takım üzerinde maç sonralarının ekstra baskı yaratmasına neden oluyor bu durum.
  • 23934
    birkaç maçtır hücumda 4-1-3-1-1, savunmada da 4-1-4-1 gibi dizilişlerle oynayan takım. 6 numara bölgesinde çoğunlukla lemina gözükse de bazen seri'yle pozisyon değiştiriyorlar. ama ikisinin de ilk yapmaya çalıştıkları şey eğer arkadaşları müsaitse dikine çıkmak. hücum ederken feghouli ve ömer kendilerini 1-2 adım içeriye atıyorlar ve arkalarındaki boşluğu kanat bekleri hızla dolduruyor. itfaiyecimiz şimdilik lemina. geri dönüşleri türkiye ligi için son derece üst seviyede. seri ise iki ceza sahası arasında hiç de fena olmayacak şekilde gidip geliyor. dün hücumda 18 civarında muhtemelen en fazla topla buluşan oyuncumuzdur. takım geri koşarken de mutlaka kadraja girdiğini göreceksiniz. tabi henüz son birkaç yıldır sağ tarafta mariano belhanda feghouli üçlüsüyle kurduğumuz ve özellikle geçen sene onyekuru'yla bitirdiğimiz oyunları göremiyoruz. ama bu veya buna benzer oyunların emarelerini de gösteriyoruz. sabırla, bu çekirdeği bozmadan, birkaç hafta daha beraber oynaması lazım bu oyuncuların. özellikle konya deplasmanı çok mühim. onu kazasız belasız atlatırsak hem oyuncuların maç kondisyonu hem de birlikte oynama alışkanlığını pekiştirmesi açısından görece kolay 2 maç oynayacağız kadıköy deplasmanına kadar. ondan sonrası allah kerim. en azından sahada bir hareket bir iştah var sene başına oranla. bu bile biz fakirlere bi' umut veriyor.
  • 23935
    çok uzun bir aradan sonra bir maça* en az dört solakla çıkmıştır. çok önem verdiğim bir nokta, takımın dengesi, sıkışan oyun açmada fark yaratan bir unsur.

    city bile o dengeyi kaybedince(laporte ve sane sakatlığı sonrası) oyun otomatiğini kaybetti.

    çok mu şey istemiş olurum ama sol içe de tempolu, araya araya bırakan bir oyuncu bulsak çok katkısı olur.
  • 23936
    bu noktadan sonra bu takımın 10 numarası kesinlikle emre akbaba'dır. ben olsam 10 numaralı formayı yarardan çok zararı dokunan o malum paragöz şahıstan alır bu adama veririm. bu takımın buna çok ihtiyacı vardı gerçekten. bugüne kadar kendisini izlemeye doyamadık umarım bundan sonra doya doya izleriz. nazar değmesin. bu kadar ağır sakatlıktan sonra geri dönüşü hem moral olarak hem takıma katkı olarak muhteşem oldu. takım ruhu da seviye atladı kendisiyle birlikte. e daha ne olsun be kardeşim.

    ( o değilde şefim bizim bi stoper vardı ne oldu o ? )
  • 23937
    onyekuru transferi sonrası takım üzerinde bazı çıkarımlar yapmıştım.

    --- alıntı ---

    galatasaray tudor döneminden günümüze 4-1-4-1 ve türevlerini oynama alışkanlığını devam ettiren ama bunu farklı şekillerde deneyen bir takım.
    fatih hocanın gelişinden sonra bu sistemi bozmayıp ufak tefek dokunuşlar yaparak devam etmesinin nedenlerinden biri de tam olarak yukarıda bahsettiğim tempolu oyun&pres gücü kavramlarında galatasaray'ın kemik kadrosunun iyi bir oyuncu yapısına sahip olmasıydı.

    --- alıntı ---

    onyekuru’nun yokluğunda hoca bazı alışkanlıklarından vazgeçmiş gibi gözüküyor. hocanın oyununu zorlaştıran şey tudor’dan aldığı takımı devam ettirmesi değil tudor döneminden kalan oyuncularla yolların ayrılamamasıydı.

    19 ocak 2020 galatasaray denizlispor maçına baktığımızda takımda hala eksik olan unsurlar söz konusu. nedir bunlar?

    birincisi ve en önemlisi kesinlikle onyekuru. planları bozdu diyebiliriz bu sakatlık. hocayı farklı bir oyun planına yönlendirdi şimdilik. ayrıca ömer her ne kadar ilk yarının performans olarak en iyi 3 oyuncusundan biri olsa da artık yedek kulübesinde beklemesi gerekiyor. maçta özellikle dikkat ettiğim bir diğer konu ise rakip köşe vuruşlarında ileride 1 tane bile oyuncu bulundurmayışımızdı. işte onyekuru böyle durumlarda ileriye topu hızlı taşıyabilecek ve tehlikeli atağa dönüştürebilecek bir futbolcu. bir diğer konu ise luyindama’nın yokluğu. onun yokluğunda bir kez daha savunmada ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu anladık.

    eksik olan şeylerin dışında güzel olan şeyler de var tabii:

    --- alıntı ---

    en çok ihtiyacımız olan futbolcu kendisi olabilir şu an. sakatlığı olmasaydı şimdiye kadar çoktan form tutmuştu. 28 eylül 2019 galatasaray fenerbahçe maçında gol pozisyonlarında olan isimde kendisiydi. orta sahada tempoyu ayarlayabilen, pres yapabilen ve top sürebilen bi oyuncu olduğu için temposu düşük olan takımımıza hareket getirebilecek futbolcu.

    --- alıntı ---

    lemina, melo’dan sonra izlediğim en iyi oyuncu diyebilirim. beni yanıltmadığı gibi oynadığı futbolla stadı coşturan futbolculardan biri. bazen defans bölgesinde yaptığı riskli işler olsa bile...

    yıllardır izleyemediğimiz ve aç olduğumuz bir sol bek performansı vardı... saracchi, telles sonrası karanlık dönemden bugüne izlediğim en iyi sol bek performanslarından birinin fragmanını sundu ve ilk maçında asistini yaparak maçın adamı olmayı haketti. gelmeden önce defansif olarak defoları olduğu söylense de ben ilk maçında o kadar eksik bulmadım. rakip topa çok fazla sahip olup hücuma çıkamadı evet ama şunu da belirteyim: denizlinin hücum yönü’nün %48’i, galatasaray’ın sol kanadındandan gerçekleşti. önde yakalandığı bir pozisyonda arkasına adam kaçırdı fakat onu da marcao telafi etti. koca maç boyunca hatırladığım bir tek bu pozisyondu. ayrıca onyekuru’nun gelişiyle hem hücum olarak hem de defansif olarak katkısı artacaktır.

    gol atma sıkıntısı çeken takımımıza geri dönüşüyle can veren emre akbaba sağlıklı olduğu sürece skor katkısına devam edecek gibi gözüküyor. içeriye yaptığı koşuları, doğru yerde durması ve ara pasları ile gerçekten oyuna katkısı büyük. yedeği de taylan olur muhtemelen.

    komşudaki tavuk kaz görünmesin diye kendini yırtan bir adam gördüm sahada. gol atmak dışında da ekstra çabalayan biriydi... orta sahaya gelip top aldı, sağ tarafa gitti top aldı, defans arkasına sarktı ve en sonunda attı golünü. yetmedi 90’da yenilen gollere tepki olarak sizin yapacağınız defansı diyerek gitti top kazandı. pozisyon dışına çıkması hoşuma gitmese de... falcao’yu izlerken ben kesinlikle buraya tatil yapmaya gelmiş bir adam görmüyorum kesinlikle!

    onyekuru’nun dönüşü sonrası takım üzerinde neler değişir tam emin olmamakla birlikte hocanın 4-2-3-1’e döneceğini düşünmekteyim. 23. haftadaki fenerbahçe deplasmanına kadar 5/5 gideceğimizi düşündüğümü de ekleyeyeyim...
  • 23939
    2019-2020 sezonunu şampiyon tamamlamasak bile 2020-2021 sezonu için şimdiden ümitli olduğum takım.

    bu ümidim sebebi, medyada yer alan sene sonu için bittiği iddia edilen ve 2019-2020 sezonu kış transfer dönemindeki yaptığımız transferlerin bir plan doğrultusunda yapılması.

    dediğim gibi eğer, mert hakan yandaş ile emre kılınç sezon sonu gelirse 2020-2021 sezonunda elimizde mert hakan yandaş, emre kılınç, emre akbaba, taylan antalyalı,ömer bayram ve adem büyük gibi 6 tane rotasyonda ve ilk 11'de kullanabileceğimiz oyuncular olacak. bunların yanı sıra 2020-2021 sezonunda emin bayram ve ışık kaan arslan'ın a takımda düzenli rotasyona gireceğini düşünüyorum. yani elimizde kullanabileceğimiz 8 tane yerli oyuncumuz olacak. bunların 5 tanesi milli takımın da bir parçası olması çok büyük olasılık. yani bu oyuncular geçen yıllarda olduğu gibi sadece yerli oldukları için yedek kulübesinde yer alacak oyuncular olmayacak. ayrıca taylan'ın da acemeliğini bu sene atlatacağını düşünürsek seneye bir sakatlık durumu olmadığı durumda ilk 11 oyuncusu olması bile olasılık dahilinde.

    defans bloğumuzda luyindama-marcao-saracchi kesin. bunlar da güvenebileceğimiz oyuncular. hatta marcao giderse de yerini doldurmak zor olmaz. ben buraya fatih hoca'nın bir sağ bek alacağını düşünüyorum.

    orta sahada bence bütün yaz lemina transferi için uğraşacağız. eğer belhanda, diagne ve sofian'ı iyi paralara satabilirsek direkt bonservisini bile alabiliriz lemina'nın. lemina-taylan-mert hakan-emre akbaba- ömer bayram-jesse -emre kılınç 7 lisine mehmet özcan'ı da eklersek, yapacağımız her transfer ekstra güç katar. tabii sağa-sola ve orta sahanın ortasına toplam 3 tane daha transfer gerekir fakat hiçbiri olmadığı takdirde bile, karalar bağlamamıza gerek kalmaz.

    ileri uçta bu seneye nazaran daha çok dinlenen ve yaz kampına katılmış bir falcao ve avrupa şampiyonasından gelmiş babel olacak. gönül ister ki babel'i de satalım fakat satamazsak bile adem-falcao-babel üçlüsüne genç ve target man oynayabilecek bir oyuncu alırsak 4 kişiyle rahatlıkla götürebiliriz. bu genç target man'inimiz de falcao ve babel'in yanında hem güzelce gelişir hem de kötü durumda direkt tepkilerin odağında olmaz.

    yani özetle 2020-2021 sezonunda küçük rötuşlar yaparak şuan oynadığımız 4-4-2 dizilimini geliştirebilir ve çok iyi seviyelere gelebiliriz. umarım hoca tekrar pas temelli 4-1-4-1 e dönmek istemez. :)
  • 23943
    kaleci
    muslera, okan

    stoper
    donk, marcao, ahmet, emin, luyindama(sezonu kapattı)

    sol bek
    saracchi, nagatomo

    sağ bek
    linnes, mariano, şener

    ortasaha
    lemina, seri, taylan, emre, selçuk, belhanda, nzonzi(kadro dışı)

    kanat
    feghouli, jesse, onyekuru, ömer, jimmy, emre mor, yunus

    forvet
    falcao, adem, andone(belirsiz)

    an itibariyle 17 yabancımız var. emre gittikten sonra nagatomo mariano ikilisinden birinin kalacağı kesin gibi bence. luyindama ve nzonzi'yi kaydetmezsek 14 yabancı oluyor. bence bir kişilik kontenjan açıp stoper yapmamız lazım. hem bek hem stoper oynayacak bir oyuncu bulup mariano ve nagatomo'nun ikisini birden yollasak çok iyi olur.
  • 23950
    geriden hızlı oyun kurmak vs. tempo yapmak.

    bu ikisi arasında bocalıyoruz bu sezon, türlü taktikler deniyoruz ama gerek oyuncu performansları, gerekse yaş faktörü sebebiyle bir türlü istediğimizi gerçekleştiremedik.

    hatırlarsınız, sezon başında fatih hoca seri'yi defansa yakın oynatıyordu da burada herkes seri'yi ilerde kullanamıyoruz, yanlış bölge falan diye eleştiriyordu. şimdi o eleştiriler lemina'ya döndü, bu kez de lemina çok defansif kalıyor. nzonzi zaten o adam değil, yani oyun kurucu, süpürücü değil. o işin şahı fernando'ydu işte, niye gönderdiysek...

    aslında bizde bir de mariano faktörü var ama keşke eyt olmasaydı kendisi. mariano'nun bek performansı bu denli düşmese geriden oyun kurma konusunda doktora tezi yazacak kadar iyi çünkü. bazen düşünüyorum, ulan şu adamı acaba ön liberoda bir denesek nolur diye. biraz bassa, koşsa falan olur da, oyun kuracak ama bu kez dönenleri toplayamayacak. selçuk gibi oynayacak yani. çok kontraatak golü yeriz...

    geriden oyun kurma görevini seri ya da lemina gibi ilerde tempo yapabilecek adamlara verince ve ilerdeki adamlar babel, belhanda, soso gibi "yürüyenler" olunca, haliyle bu kez de tempo yapamıyoruz ve sürekli topu geveliyoruz.

    emre akbaba, taylan ve bi nebze ömer bu tempo sorununu çözebilir gibi görünüyor şu an için. geriden oyun kurabilmek çok önemli, zira çıkarken topu yanlış yere atarsanız hazırlıksız yakalanıp direkt gol yiyorsunuz zaten. bu yüzden hocanın şu an lemina'yı orada kullanmaktan başka alternatifi yok gibi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın