19-20 sezonunun ilk yarısında bir şeylerin değişmesi gerektiğini hepimiz gördük. hepimize hoca da dahil. yine sezonun ilk yarısındaki takımda birçok şeyin değişmesini de hepimiz istedik. yine hepimize hoca da dahil. hepimiz bazı oyuncuların gönderilmesini ve bazı tarzlarda oyuncular getirilmesini istedik. buradaki hepimize de hoca dahil.
takımdaki tempo eksikliği ilk dikkat çeken noktaydı. hoca, "oyuncuların geleceklerine yatırım yapmalıyız." diyerek buradaki değişime değinmişti. kariyerli,yaşlı ve temposu düşük oyuncular gidecek; yerlerine kariyerinin başında, genç ve temposu yüksek oyuncular gelecekti. şimdi uzun uzun kim gitti kim geldi vs. yazmak istemiyorum. zaten kimin gittiğini kimin geldiğini hepimiz biliyoruz, gelen oyuncuların profilleriyle alakalı da bir sürü yazı var. hatta ben de ufak bir saracchi entysi yazmıştım. (bkz:
#2833565) bu entryde gelen giden oyunculardan çok hocanın yaptığı başka bir değişime değinmek istiyorum.
21 aralık 2019 göztepe galatasaray maçında galatasaray sahaya şu diziliş ile çıktı:
https://i.hizliresim.com/GZ8Jqb.jpg hoca bu sezon birçok maçta birçok deneme yapmıştı. 4-1-4-1'den 3-6-1 e kadar birçok diziliş ile izledik galatasaray'ı. hoca özellikle 4-1-4-1'de çok ısrarcı olduğu için, bu maçta çıktığı 4-4-2'nin -daha doğrusu rakibi bu diziliş ile karşılamanın- kalıcı olacağını düşünmemiştim.
28 aralık 2019 galatasaray antalyaspor maçına ise bu diziliş ile çıktık:
https://i.hizliresim.com/P7Ld48.jpg maç öncesi diziliş 4-2-3-1 veya 4-3-3 gibi görünüyordu. fakat rakibi yine 4-4-2 şeklinde karşıladık. babel'in oynadığı yerde taylan oynuyordu. bu maçta güzel bir oyun oynadık ve iyi bir sonuç aldık. ben hocanın yine de sezon arası transferler ile 4-1-4-1'e döneceğini düşünüyordum. fakat 10 ocak 2020 galatasaray altay maçında ve 11 ocak 2020 galatasaray adana demirspor maçında yine rakibi 4-4-2 şeklinde karşıladık.
yani hoca, devre arasında sadece oyuncuları ve oyuncu profillerini değil, pres organizasyonunu da değiştiriyor. organizasyon diyorum çünkü buna basit bir diziliş değişikliği diyemeyiz. oyuncuların savunma görevleri ve savundukları alanlar fazlası ile değişecek.
galatasaray üçüncü fatih terim döneminin ikinci sezonu olan 12-13 sezonundan beri rakibi karşılama noktasında ana plan olarak 4-4-2'yi veya başka bir 2 forvetli dizilişi kullanmıyor. o yıllardan beri tabii ki maç özelinde veya kısa süren periyotlarda 2 forvetli dizilişler kullanıldı fakat hiçbir teknik direktör -ki buna dördüncü dönemindeki fatih terim de dahil- bu dizilişleri ana plan olarak kullanmadı. bu yüzden son iki sezonda takımda bulunan oyuncuların da bu sistemde savunma görevleri oldukça değişecek.
tek forvet ile rakibi karşılarken, oyun başlangıcında forvet oyuncusu genellikle iki stoperi marke eder. forvet oyuncusunun arkasında kalan oyuncular ise genellikle ya rakibin belli oyuncularını marke ederler ya da kendilerine savunmaları için verilen nispeten küçük ve belirli alanları savunurlar. biz, son iki senedir sahanın ortasında bulunan oyunculardan agresif pres, kanat oyuncularından ise mevkilerini fazla terk etmeden bekini takip etmesini istiyoruz.
çift forvet ile rakibi karşılarken ise, oyun başlangıcında genellikle forvet oyuncuları rakip bekler ile stoperler arasında konumlanıp rakip savunmanın tamamını marke ederler. bu durum, rakibin oyunu başlatmasını zorlar ve üçüncü bölgede direk olarak iki kişiyle agresif presi başlatır. fakat forvet hattının arkasındaki oyuncular artık birer oyuncu ve küçük alan markajlarını kolay yapamayacak kadar azalmışlardır. sürekli olarak belli kaymalar yapmak zorundadırlar.
11-12 sezonunda 4-4-2 ile nasıl pres yaptığımızı ve hangi oyuncunun nerelere kaymalar yaptığını buradan izleyebilirsiniz:
https://footballia.net/...saray-sk-besiktas-jkelmander kanada prese gidiyor. rakip, öndeki ikili forvet hattını geçtikten sonra; bazen engin, bazen emre, bazen selçuk ara sıra da melo topun olduğu bölgeye prese gidiyor. o oyuncu prese gittiğinde diğer orta saha oyuncuları daralıp 3'lü bir orta saha hattı oluşturuyorlar. orta saha daraldığı için kenarlarda açılan bölgeleri ise bekler kapatıyor. yani önde necati hariç diğer oyuncular sürekli olarak kayma yapıyorlar. dikkat ederseniz en fazla aksayan bölge ise sol bek bölgesi. çünkü hakan balta sürekli olarak o kaymaları yapabilecek tempoya sahip değil.
peki mevcut kadromuzda hangi oyuncularımıza hangi görevler düşüyor, oyuncular bunu ne kadar yapabiliyor, gelecekte ne kadar yapabilir? son iki hazırlık maçında oyuncularımızı şu rollerde gördüm:
-falcao, necati gibi fazla kayma yapmayan sabit oyuncu.
-taylan ve emre akbaba, preste elmander gibi daha fazla kaymalar yapan ikinci forvet tipinde oynuyorlar. emre henüz tam formunda değil, özellikle devre sonlarına doğru bu kaymaları tam yapamadığı oldu. fakat emre'nin biraz kondisyon kazandıktan sonra bunları yapabileceğini düşünüyorum ki zaten sakatlanmadan önce bunları yapabilen bir oyuncuydu. taylan'ın şu an kondisyonu daha iyi. zaten muhtemelen de bir sonraki maça yine 11 çıkar. bu kaymaları iyi yapıyor. hücum koşuları ve geçişlerle alakalı bazı sorunları var fakat bu entryde savunma görevlerinden bahsettiğim için bunlara girmeyeceğim.
-ömer bayram, sol kanatta hem kaymaları çok iyi yapıyor hem de hala son iki maça 11 çıkan ortasahaların en dinamiği. hücumda ise ömer sol kanatta oynadığı zaman çok fazla şey aksıyor. fakat yine hücum detaylarına girmeyeceğim.
-seri, altay maçında orta saha ikilisinin selçuk gibi daha önde oynayan oyuncusu olarak oynadı. adana demirspor maçında ise melo gibi daha geride konumlanan oyuncusu olarak oynadı. muhtemelen altay maçında oynadığı rolde kullanılacaktır. altay maçının başında doğru zamanda doğru yerde yaptığı pres ile penaltı kazandırdı. fakat yine aynı maçın 32. dakikasında yine aynı noktada pres yapmadığı için savunma arkasına atılan topta altay net bir pozisyon buldu.
-lemina, iki maçta da melo gibi daha geride konumlanan oyuncu olarak oynadı. genel olarak başarılıydı. fakat sonda değineceğim bazı soru işaretlerim var.
-bek oyuncuları, genel olarak doğru kaymaları yaptılar. saracchi zaten genel olarak bu sistemde oynayan takımlarda görev aldı, yani zaten rolüne alışıktı. linnes de gayet iyi iş çıkardı.
-belhanda, son iki senedir oynadığımız oyunda bazen çok kilit görevler aldı. fakat yeni pres organizasyonunda ona yer yok gibi. belki feghouli'nin oynadığı yerde görev alabilir ama onu da ne kadar yapabilir bilemem. belhanda'nın teknik anlamda gereksiz yere tepki aldığını düşünen biriydim ama artık gitmesinin vakti geldi gibi.
-feghouli'ye en son gelmek istedim. maçların başlarında bütün kaymalarını doğru şekilde yaptı. feghouli zaten geldiğinde de savunma istatistikleri, premier lig'deki kanatların savunma istatistiklerinin ortalamasının üstündeydi. iyi pozisyon alabilen ve aynı zamanda bir kanat oyuncusuna göre iyi müdahaleler yapabilen bir oyuncu. fakat savunma eforu ile alakalı problemleri var, 15-20 dakika sonra yine savunma eforu düştü. feghouli ve onun savunma eforu ile ilgili bazı düşüncelerimi şurada yazmıştım: (bkz:
#2838455)
kafama takılanlar:
-seri kendisine verilen görevi maç boyunca istikrarlı olarak yapabilir mi? (şu an bazen sıkıntı yaşıyor ama bence yapabilir.)
-lemina pek pozisyon alarak oynayan bir oyuncu değil, genel olarak da fazlasıyla hamleli oynuyor. lemina'ya derindeki bu görevi vermek bir risk olabilir mi? derinde oynadığı maçlarda çok kart aldı ve hep de karta yakın oynuyor. aynı zamanda geride kalan oyuncu olarak hamleye giderken alanını sıkça boşaltabiliyor.
-onyekuru ve jesse ne kadar tempolu olsalar da çizgide oynayan kanat oyuncuları oldukları için bu kayma ve daralmalarda sıkıntı yaşarlar mı?
-feghouli her devre 15 dakika mı savunma yapacak? ikinci forvet olarak oynayan oyuncu (taylan, emre akbaba), hem en uçta pres yapıp hem de feghouli'nin yerini kapatmaya gelemeyeceğine göre bu takım savunmada üç kişiyi mi taşımaya çalışacak?