• 22101
    özellikle ahmet çalık, selçuk inan ve ryan donk 3'lüsü bir araya gelince kimseyi yenemeyen takım. yanılmıyorsam ostersunds maçlarında, 2018'de elendiğimiz akhisar ile oynanan kupa maçında ve geçen sene 4 yediğimiz hatay maçında bu 3'lü aynen sahadaydı.

    ne acıdır ki 10 kişi kalsak da 0-0 devam eden 16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçında ahmet'in oyuna girmesiyle bu 3'lü yeniden bir araya gelmiş maalesef maç 2-0 kaybedilmiştir.
  • 22102
    16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçı sonrası bende tedirginlik yaratmıştır.

    ligi şampiyon bitireceğimize dair umutlarımda en ufak bir düşüş yok.

    ama avrupa’da başarılı olmamız zor gözüküyor.

    umarım grupları 3.bitirip, görece dişimize göre rakiplerin olduğu uefa avrupa ligi’nde yolumuza devam ederiz.

    benim de gönlüm şampiyonlar ligi’nde ilerlemek istiyor ama mevcut yapıyla bu durum biraz hayal gibi duruyor.

    kadromuz gittikçe yaşlanıyor ve takımımızda başarıya aç çok az oyuncu barındırıyoruz.

    beni endişelendiren durumlardan bir diğeri de bu.
  • 22104
    muhakkak ki steven nzonzi ve radamel falcao garcia'nın gelişi bu takıma çok büyük seviyeler atlatacak. bu takım düzelecek arkadaşlar o konuyu merak etmeyin. klasiktir fatih terim'in takımları ilk haftalara böyle başlar.

    benim canımı sıkan; stoper ikilimizin rezaletliği. sanki geçen seneki adamlar gitmiş de dublörleri gelmiş gibi.

    bek konusuna hiç girmek istemiyorum. hem sağ hem sol beklerimizi önümüzdeki sene kesinlikle değiştirmeli ve daha dinamik isimlerden oluşturmalıyız. bunu bu sene maalesef yapamadık çünkü hem rotasyonu genişletmek, hem orta sahayı baştan kurmak, hem forvetle uğraşmak derken zamanımız kalmadı.
  • 22105
    yaşlı takımdır. yaşlı olduğu için de form tutması, tempolu oynaması zordur. şöyle bir bakalım takıma

    mariano: 33 yaşında. ben kanat/hücümcu beklerin en fazla 29 yaşında olması gerektiğini düşünenlerdenim.

    babel: 33 yaşında. kanatta yardırması, patlayıcı koşu yapması, bekin yardımına koşması, onun boşalttığı alanı doldurması, rakibi kovalaması zor. bütün bunları maçın süresi boyunca istikrarlı biçimde yapması imkansızdır.

    selçuk: 35 yaşında. üç senedir bitik. geçirdiği evrim ise inanılmaz. daha doğrusu tersine evrim. freekick atardı atamıyor, penaltı kaçırması vaki değildi artık kaleci alıştırır gibi kullanıyor. takımın enerjisini düşürüyor. takım kaptanı yapılmasında ısrar edilmesi de ayrı bir saçmalık. bu adam her maça ilk onbirde çıkamıyor. kaptanlığın her maçta ilk onbirde oynama potansiyeli olan birine verilmesi lazım.

    nagatomo: 33 yaşında. mariano için söylediklerim bu arkadaş için de geçerli. kanat/hücumcu bek en fazla 29 yaşında olmalıdır. modern futbolda en fazla efor sarfedilen ve en atletik oyuncuların oynadığı bölge sahanın kenarlarıdır. sahayı boylamasına bir baştan bir başa kat edecek, atağa kalkacak, verkaç yapacak, çizgiye inip orta yapacak oyuncu nispeten genç olmalıdır.

    donk: 34 yaşında.

    j.durmaz: 30 yaşında. eh işte. sakalı kesse performansı az da olsa artabilir ama kayda değer bir etki olmaz.

    diagne: 28 yaşında ama daha genç de olsa para etmez. hantal bir kere. driplingi yok. bariz bir kafa topu üstünlüğü yok. presi yetersiz. top dağıtamıyor, topu ayağında tutamıyor. çabuk reaksiyon gösteremiyor. topu aldığında hassiktir yine topu ezecek, bir atağı başlamadan piç edecek hissiyatı uyandırıyor izleyende.

    belhanda: 30 yaşında.

    feghouli: 30 yaşında.

    şener: 30 yaşında. ne vereceği şüpheli

    linnes: 28 yaşında.

    kısacası takıma 25 yaş altı oyuncu takviyesi yapılmadığı sürece bu takım hızlı oynayamaz. boğucu pres yapamaz, şok ataklar gerçekleştiremez, sahayı tam parselleyemez. bunları az da olsa gerçekleştirdiğinde de pili tüketir. beklentiyi yükseltmeyin derim arkadaşlar. maalesef eldeki malzeme bu.
  • 22106
    sorunu topu kaptırdıktan sonra geri dönememesi olmayan takımdır. buradaki sorun topun kaptırılması. elbette top kaptırılır. ama kritik bölgelerde, üst üste top kaptırırsanız sıkıntı yaşarsınız. hele önde oynayan bir takımsanız stoperleriniz pek çok kez zor durumda kalırlar.

    atağı sonlandıracaksın kardeşim. ister taç olsun, ister aut olsun. top bir dursun. sen tam yüklenmişsin, sahada pozisyon almışsın. stoperler öne çıkmış. rakibe baskı yapacaksın. hooop bir top kaptırıyorsun, top senin kalende. 1,2,3,4 derken artık takımın da morali bozuluyor.

    burada pas hatalarının temel nedeni ise oyuncuların hareketli olmaması. nasıl olsunlar? sen en çok hareketli olacak adamını, seri'yi, stoperlerin önüne atıyorsun. selçuk gibi yan pas ve geri pas dışında hiçbir şey yapamayan*ve belhanda gibi pas konusunda tam bir saatli bomba ile oynuyorsun. eh kaptırdığın her top kalene geliyor. zira yine stoperlerin önünde defansif meziyetleri düşük seri var.

    bir de şu önde saçma presten vazgeçelim artık. topu kapmak için hurra deli gibi rakibin üstüne koşuyoruz, tek pasla kalemizde pozisyon görüyoruz. alan daraltalım kardeşim. alanları kapatarak top kapalım. ortada sıçan oynar gibi oynatıyorlar sonra bizi.
  • 22107
    oyun planını uzun yıllardır çözemediğim takım. biz ne oynuyoruz allah aşkına?

    bir maç belhanda, bir maç feghouli, öbür maç onyekuru.. her maç birisi kahraman oluyor, maçı çözüyor, alıp geliyor. hep birisinin çıkıp bir şeyler yapmasını mı bekleyeceğiz böyle? sürekli birileri kahraman mı olmak zorunda? yıldız oyuncular maç kazandırır doğru ama her maç tek bir pozisyon için bile birilerinin ayağına bakmaktan vazgeçmeliyiz. takım oyunu, sistem, oyun planı gibi kavramlar bu yüzden var. ama ne yazık ki uzun zamandır böyle bir futbol göremiyoruz.

    fatih hocam gözünü seveyim oyun çalıştır bu takıma. tamam transferler şu bu.. yeni oyuncular gelecek, form tutulacak, kondisyon artacak. ama benim gördüğüm problem bunlar değil. ben sahada bir oyun göremiyorum. ligde kadro kalitesi farkıyla şampiyonluğa belki yine ulaşırız ama avrupa’da uzun süredir nal toplamamız tesadüf değil. futbol falan oynamıyoruz. ne olursun bu sene futbol oynat şu takıma.
  • 22109
    birkaç hafta daha kısmen sıkıntılı maçlar çıkaracak takımdır. inanılmaz bir yangın ortamı mevcut şu an sosyal medyada ve sözlükte. sabah akşam falcao konuşan kitlenin biraz ayakları yere bastı sanırım bu sonuçla.

    takım yenileniyor. hem oyuncu bazında hem taktiksel anlayış olarak bir değişim içerisindeyiz. hocanın kafasında bir plan var ve o oyunu oynamak için bir takım denemeler yapıyor. müthiş bir kondisyon yüklemesi yapıldığından bahsediliyor. üst seviye performansı muhtemelen lig ortasına doğru göreceğiz. haliyle ilk haftalarda bocalamamız çok normal ki bunun işaretlerini akhisar’la oynanan kupa maçında görmüştük.

    seriyi regista olarak kullanmaktı belki hocanın ilk isteği ama gördük ki bu yapıda çok zor. en azından şimdilik. çünkü çok statik oynuyoruz. regista bir rol için etrafında fır dönen duvarlar, sonsuz kere bindirme yapan bek oyuncuları elzem. yoksa hiç bir anlamı yok bu rolün. selçuk’un altı senedir yaptığından fazlasını yapamazsın. üstüne sürekli savunma zaafiyeti verirsin.

    eminim ki hoca da neyin olup neyin olmayacağını görüyordur ve kafasındaki oyunu ona göre modifiye edecektir zamanla. 2 senedir net bir oyun planımız olmadığı argümanına hak veriyorum ama ilk haftadan bu kadar feryat figanın da aşırı olduğunu düşünüyorum.
  • 22110
    hücum planı ağır paslarla oyunu rakip sahaya yıkmak. iki takımın da neredeyse tüm futbolcuları rakip yarı sahaya yerleşene kadar yan paslara devam etmek. herkes yerleştikten sonra füleli bir iki futbolcunun bireysel hareketleriyle gol aramak.

    bu bir eleştiri yazısı değil, iki yıllık şampiyonluğumuzda dahi oynadığımız oyunun tanımıdır.

    temennim daha hızlı futbol oynayabilen bir galatasaray izlemek. çünkü bu oyun kadro kalitemize yakışmıyor ve şampiyonlar liginde bir geçerliliği yok.
  • 22113
    laubali ve lakayıt bir şekilde top oynamaya çalışan futbol takımı*. kalecimiz muslera hakkında, kendisine dönülen pozisyonlarda gelişi güzel uzaklaştırmayı düşünmesi bu tecrübede bir kaleciye yakışmıyor. günümüz futbolunda kaleciler ön libero olarak kullanılıyor. daha sakin ve düzgün paslarla geriden oyun kurmamıza yardımcı olması gerekiyor. defans hattı, marcao ve luyindama ikilisi pozisyon almada ve geri dönüşlerde çok ağır kalıyorlar. arkalarına atılan toplarda özellikle marcao problem yaşıyor. geçen sezon* da kendileri hakkında aynı düşüncedeydim. marcao fırsat transferi olarak görünebilir fakat şampiyonlar ligi oynayan bir takımda kendisi ile zor yol alınır. kendisini gömmüyorum lakin orta sınıf bir stoper olarak görüyorum. defans hattına tecrübeli bir stoper şart diyorum. ayrıca yedeklenmesi gereken bölgedir. ahmet ve donk* ile olmayacağını düşünüyorum.

    defansın sağı ve solu dönüşümlü olarak mariano-nagatomo, linnes-nagatomo(özellikle hızlı oyunculara karşı) ve bazen mariano-linnes olarak düşünülebilir. ömer ve umut'ı bu üçlü içerisine ''kısmen'' düşünülebilir. orta saha nzonzi-seri-belhanda(mecburen) üçlüsünün en zayıf halkası kesinlikle belhanda' dır. futbol olarak yetenek ve kabiliyet var lakin disiplin ve özveri yok. mental olarak dengesiz bir yapıya sahip kendisi bu durumu malesef içime hiç sinmiyor. nzonzi ve seri orta saha kalitesini arttırmakla kalmayacak, defans ve hücum hattına da güç katacaklardır. donk bu bölge için yeterli sayılabilecek rotasyon oyuncusudur.

    gelelim hücum hattına falcao transferiyle kesinlikle en güçlü bölgemiz olacaktır. babel-falcao-feghouli üçlüsü benim içimi rahatlatıyor. ayrıca emre, jimmy, adem ve hatta ömer kullanılarak maç içerisinde değişikliğe gidilebilir. ben belhanda' yı bu bölgeye yazmadım. kendisi* forma numarasının* hakkını verememesinden kaynaklıdır.

    bu sezonda* geçen sezon ki* gibi iç saha maçlarında skor ve sonuç olarak sıkıntı çekmeyeceğimizi düşünüyorum. malesef ama malesef tahminim deplasman maçlarında defans hattı sıkıntılarına çözüm bulamazsak problemler yaşanacaktır. takım birbiri ile oynamaya başladıkça daha da oturacaktır. henüz ligin başı olması sebebiyle biraz daha beklemek ve görmek lazım diye düşünüyorum. galatasaray kulübünün hedefi daima ve mütemadiyen başarı olmuştur ve olacaktır.
  • 22114
    her maçta puan kaybı potansiyeli taşıyan takımımız.

    bazı arkadaşların takım eksikti dediğini görüyoruz. bakın ikinci lig takımı geliyor üç dört atıyor, ligden düşen takım geliyor perişan ediyor, yılda iki üç galibiyeti olan takım şampiyonluğa giderken bizi şamarlıyor... bu örnekleri hep beraber yaşamıyor muyuz?

    19 20 sezonu için söylersem, hazırlık dönemi bomboş geçti. hiçbir yeni oyuncu yerinde oynamadan lig başladı.
    babel santrafor oynayatıldı tüm maçlarda, bu adam sağa sola deplase olacak, hava topu indirecek, stoperlerle hocanın istediği gibi güreş tutacak bir oyuncu değil.

    seri dediğimiz adam gelince heyecanlandı tüm spor kamuoyu. okocha ayarında bir sekiz numaramız oldu sonunda ama adam defansın önünde hiç beceremediği bir görevle perişan oldu bir aya yakın hazırlık döneminde.
    selçuk inan bitmiş yerden okey çekip iki kat puan almak için dönen bir adam. buradan bir yardımcılık görevi kapar mıyım diyor muhtemelen. bu adamı oynatıp ne pas oyunu bekliyoruz acaba. o bölgede selçukun yapıp atalayın yapamayacağı ne var?

    bu örnekler daha da çoğaltılabilir. takım hazırlık döneminde yıl içerisinde oynayacağı oyuna hazırlanmazsa sonra nasıl başarılı olabilir?
    örneğin seri ne zaman 8 oynayıp alışacak ileri hatta, babel ne zaman sol açık oynayıp arkasındaki beke yanındaki oyun kurucuya uyum sağlayacak?

    hazırlık döneminde yeni bir oyun planlıyorsak, oynatmayacaksan dahi mittoglunu santrofra koyup arkasındaki adamların gerçek bir santraforla nasıl bir planla oynanacağını görmelerini sağlamak bu kadar zor muydu? orta sahaya donku veya mustafayı koyup serinin takıma alışmasını sağlamak imkansız mıydı?

    selçuk yerine atalayı oynatıp yıl içerisinde ihtiyaç duyulduğunda bu genç çocuğun takım oyununa yabancı kalmamasını sağlamak mümkün değil miydi?

    biz bunları neden yapmadık, benim bildiğim gördüğüm futbolla alakalı durumları hocanın da bildiği aşikar. biri çıkıp mantıklı bir açıklama yapsın teknik heyetten.
  • 22115
    16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçı ilk 11’i açıklandığı an puan kaybedeceğini hissettiğim takımımızdır. ne yangıncı tataftarım ne de hocamızın düşmanıyım, önceki girdilerden görebilirsiniz, aksine o malum kırgınlığım nerede kalmıştık ile bir anda bitmişti.
    sezonun ilk maçı olması bazı şeyleri net olarak göstermeyebilir, ama birkaç bana batan noktayı belirtmek isterim:
    1-) marcao’nun ciddiyetsizliği, ben oldum tavırları epeydir sürüyor.
    2-) selçuk’un inatla oyundan çıkartılmaması. ilk 11’de çıkması, savunma arkasına kaçacak hücumcularımıza top atması içindi desem, 10 kisi kalınca neden oyunda kaldığını anlatacak hiçbir sebebim yok.
    3-) yaş ortalaması yüksek bir kadroyla oynarken inatla mariano ile başlamak. linnes ile en azından kenarlara açılacak stoperlerin yükü azaltilabilirdi.
    4-) jimmy’e 60 dk sabır etmek. yani neden devrede çift deisiklik ile bir anda takımı ateşliyemiyoruz anlayan beri gelsin. topu zaten kazanamıyorken en azından karşı takımda kart ile oynayan bir oyuncunun üzerine emre mor salınabilir, en azından 10’a 10 hale getirilebilirdi maç.
    ek olarak maçı daha önce altyapılarda oynamış kuzen ile izledik. kendisi daha selçuk topun başına geldiğinde kesin kaçıracak dedi. ben de sebebini sorunca aynen şu cevabı verdi “topa yaklaşma stili kendi stili bile değil, bu yuzden istediği vuruşu yapamayacak, dağılmış kafası, izle ve gör” dedi. sonucu biliyorsunuz.
  • 22116
    en büyük problemlerinden biri (belki de en önemlisi) atak sonuçlandıramamak olduğunu düşündüğüm takım. defansta yapılan kısa paslar ve yan paslar sonucu top bir şekilde ileri hücum hattına gelir. hücum hattında küçük üçgenler kurulur. kimse adam geçemedikten sonra tehlikeli olabilecek atak yarıda kesilip pas tekrardan defansa gelir. adeta kağnı hızında top diğer kanata ulaştırılır. mariano allah'ın ona bahşetmiş olduğu en müthiş yeteneğiyle orta yapar. fakat o da ne? top tek kişilik rakibe çarpar ve rakibin kontra atagi başlar. tabii ki siz bu sırada halıları kemirirsiniz. rakip öyle bir kontra atak yapar ki timing hatalarıyla boğulan gs savunması bir türlü topa doğru müdahaleyi yapamaz ve sonuç; gol veyahut korner olur. iyi futbol topu eveleyip geveleyerek rakip takıma saha parselasyonu için 5 dakika vermek değildir. he pas oyunu oynamak istiyorsak da eğer artık gerçekten hızlı pas oyununu oynamayi becermemiz lazım zira bizim hayalimizdeki galatasaray'dan çok uzağız arkadaşlar. nolur hocam... nolur şampiyon olmanın yanında iyi futbol oynayalım.
  • 22117
    hayallere dalmadan gerçeklerle yüzleşilmeli. falcao gelince dertler bitmeyecek, çünkü sorun golcü sorunu değil. takımin oyunu nzonzi'ye endekslenmiş durumda, 1 oyuncu ile kaderimiz mi değisecek?daha iyi oluruz sorunlar azalacak belki ama ortadan kalkmayacak. 1 oyuncunun takima girisi ile büyük değişim bekliyor olmak bile ortada önemli bir problem oldugunu gosteriyor ve de o 1 adam olmadiğinda takimin ne hale gelebileceği ihtimali de korkutucu. demek ki hem o 1 adam hem onun yedeği çok önemli ama yeter mi yetmez? takım statik, hareketli değil; hızli oyuncu yok 11 de, büyük eksiklik ,2 -3 yıldır hızli kanat oyuncularinin ekmeğini yiyen takım nasıl bunu yapar anlaşılır gibi değil. özetle kadro mühendisliği problemine ek olarak, saha içi plansizlik da devreye girince bu sezon çok saç baş yolduracak takım.
  • 22118
    süper lig 2019-2020 sezonuna denizlispor mağlubiyeti ile başlanması bence hayırlara vesile olmuştur. zira bu tür mağlubiyetler takımı kendine getirir. fakat son 1 yıldır takımda net bir bütünlük, bir arada bilinçli bir oyunu oynama ve şablon üzerinde futbol oynama diye bir şey yok. tamamen takımın sahadaki motivasyonu ve oyuncuların isteği bizlere başarılar kazandırmıştır. bunun çözümü ise bu yaz kamp dönemiydi. fakat görünen o ki hala o karabalta düzen ile hücum ve savunma yapmaya devam edeceğiz. çünkü sahadaki 11 futbolcu neyi neden ne zaman yapacağını bilmiyor. tamamen içgüdüsel oyun oynuyoruz. ayrıca savunma ikilisi christian luyindama marcao texeira ikilisi bu anlamsız özgüven ve savruk halleri ile başımıza cok dert acacaklar.
  • 22119
    1 - topu 1. bölgeden alıp 2. bölgeye aktaracak bir oyuncusu olmadıgı müddetce her maçı şansa kazanacağız.
    2- takımın 2 stoperinden baska baskı kurup, ayagını uzatıp topu alacak oyuncusu yok.
    3- takımın 2 stoperi potansiyelli olmasına rağmen üzerlerine geldikleri günden beri 1 gr koymadılar. (hep aynı oyun, hep aynı hatalar)
    4- takımın forvet problemı var, bu forvet bir zahmet topu 3. bölgede bir tutabilsin.
    5- takımın asla bir oyun taktiği, planı yok.
    6- takımın iki as beki ve 1 yedek beki (mariano, linnes, nagatomo) şampiyonlar ligi için oldukca yetersiz.
    ...

    nasıl düzelir,

    nzonzi gelir, hemen uyum sağlar, hem topu kazanır, hem topu stoperden alır biran önce seri veya belhandaya aktarır, falcao da topu ilerde tutmaya yardımcı olursa.... düzelir.

    yapılan agır yüklemeler ve form grafiği yükselirse (ki kesin böyle olacaktır) düzelir ama temel problemler büyük maçlarda yine aynı kalacaktır.

    sonu güzel olsun, herşey plan dahilinde gibi gözüküyor, transferlere baktıgımızda. hayırlısı.
  • 22120
    2019-2020 sezonunda önünde daha oynayacağı 33 lig maçı bulunan takımımız. ilk maçını kaybetmiş ve kötü oynamış olabilir. hatta saha kenarından kötü yönetilmiş de olabilir. ancak bu durum takımın düzelmeyeceği anlamına gelmez.

    nzonzi ve falcao’nun takıma katılması, feghouli gibi önemli oyuncularımızın form tutması, seri’nin nzonzi’nin gelişi ile asıl yerinde kullanılması gibi faktörler pozitif etkide kesin olarak bulunacaktır.

    daha birinci haftadan takımı komple asıp kesmeye gerek yok. ilk haftada ilk 11 çıkan jimmy, selçuk ve diagne bu takımın yedek kulübesinde oturacak adamlar. en önemlisi de fatih hoca ikinci hafta ile birlikte saha kenarında olacak.

    16 ağustos 2019 denizlispor galatasaray maçı moralleri bozdu ama bu kadar tepkiyi yersiz buluyorum. ilk 3-4 haftada takım ritim bulur, galibiyetleri alır. bu yolun sonu da 23. şampiyonluk olur.

    diyeceksiniz ki avrupa ne olacak? o önümüzdeki 2-3 senenin konusu değil. ffp bitene kadar şampiyon ol, avrupadan gelir elde et, bilançonu düzelt, yerelde farkı aç şeklinde gideceğiz. takıma sürekli kiralık oyuncu katıp, al sat dengesi tutturmaya çalışırken istikrar sağlayamayacağından avrupada başarı çok zor. yabancı takımlarla mali uçuruma girmiyorum bile.

    bu takım 21 ve 22. şampiyonluklarını nerelerden gelip kazandı iyi hatırlayın. yine kazanırız. sakin olun ve biraz sabredin.
  • 22121
    2011-2012 sezonu da ibb'ye karşı alınan 2-0 mağlubiyetle başlamıştı. onlarda süper lige yeni çıkmışlardı. o sezon kötü başlayıp, devamında müthiş top oynamıştık. hadi bakalım, bu sene de aynısı olur inşallah diyelim.

    ama 2011-2012 sezonunda avrupa kupalarında mücadele etmemiştik. bu sene şampiyonlar liginde de mücadelemiz olacak.

    bu vesileyle; şampiyonlar liginde barcelona, liverpool, m.city, b.münich, psg çekmek isteyen renktaşlarımıza da ayrıca saygılarımı sunuyorum*
  • 22123
    eldeki oyunculara bakınca şu onbirle çıkması gereken takımım:

    ......................muslera..................
    linens...lyundama..marcao...emre
    ...................... nzonzi
    ,............belhanda......seri
    ...... feghouli......................babel
    ......................diagne...................

    burada kritik olan beklerin hücuma katılması ve oyun kurma işinin nzonziye bırakılarak seri ve belhandanın hareketli oynaması. babel içeri kat ederek, sofian da belhanda ve serinin hareketli oyunundan yararlanıp ceza sahası önüne kayarak oynamalı. linensin çizgiyi tam boy kullanması da bir başka zorunluluk.
App Store'dan indirin Google Play'den alın