29 temmuz 2010 galatasaray ofk belgrad maçı göstermiştir ki geçen seneden bu yana bir arpa boyu yol almamış takımdır...
takım, geçen sezon ikinci yarıdan bu yana bağırıyor "burada orta saha oyuncusu yok!" diye.
barış özbek,
mustafa sarp ve
ayhan akman üçlüsünün savunulacak hiçbir yanı yok. yana ve geriye top atmayı bile zaman zaman beceremeyen bu üçlüyle galatasaray takımının hem ligde hem de avrupa'da tepeye mücadele etmesi hayalden öteye gidemez...
maç boyunca hatırlamıyorum göbekten rakip defansı delmeye çalıştığımızı. tamam, 4-3-3'te kanat organizasyonları önem teşkil ediyor, oyunu açmak ve genişletmek elzem. ama sen 90 dakika boyunca bütün topları kanat oyuncularına yollar, içerideki pivot santrafora şişirmeye çalışırsan bu futbol oynamak değil başka bir şey olur. allah aşkına maç boyunca ceza sahası cephesi civarında bir pas alışverişi, bir verkaç denemesi, bir ara pası atma çabası gören oldu mu? topu her aldığımızda dönü dolaştırıp bir kanat adamına yolladık. haliyle onlarda 75'ten sonra düştü, skor avantajının önemli olduğu bu maçta pozisyon üretmek konusunda sıkıntılı anlar yaşadık ve skoru dahi koruyamadık...
ayhan akman,
mustafa sarp ve
barış özbek... bu oyuncularımız 2 metre yanındaki arkadaşına pas atmaktan aciz, daha takım arkadaşlarının nerede olduğuna bakmadan top kullanmaya çalışan oyuncular. özellikle barış bu konuda ordinaryus mertebesine ulaşmış durumda. top ezmek konusunda türkiye sınırları içerisinde ondan daha kabiliyetli bir oyuncu muhtemelen yok. koskoca maç boyunca bu arkadaşlarımız ceza sahası civarına sokulmayı bile düşünmediler duran toplar haricinde
*. ne pozisyon alma kabiliyetleri var, ne gereken sertliği sağlıyorlar savunmada, ne de savunma ve hücüm hattı arasını iyi doldurabiliyorlar. bu üçlünün yerine lorik cana tek başına oynasaydı ve rakip takım 2 kişi fazla olsaydı bile en kötü senaryo muhtemelen bu olurdu...
kısacası bu orta saha ile bu iş 1 mm bile yürümez. biz hala "para getirecek" diye takımın bu konuda en beceriklilerinden biri olan
elano'yu satmaya çalışmaya devam edelim. hadi diyelim sattık elano'yu, mutlaka 2 tane banko 11 oynayacak, cana'nın önünü doldurabilecek ve ileri üçlüyle anlaşabilecek oyuncuya ihtiyacımız var...
son sözümde aykut erçetin'e. şans tanınmadı zırvalarını artık bir kenara bırakalım. formayı dolduramayan, 11'e yakışmayan, her daim kararsız kalan bir kalecisin. daha önce de buna benzer hatalar yaptın ve pahalıya patladı. insan hatalarından hiç mi ders çıkartmaz? yazık, tek kelimeyle yazık...