• 17802
    ilk beş hafta için 15 puan hedefi koymuştum 13 yaptık şimdi çok daha zorlu bir süreç başlıyor,

    6. hafta bursaspor - galatasaray
    7. hafta galatasaray - karabükspor
    8. hafta konyaspor - galatasaray
    9. hafta galatasaray - fenerbahçe
    10. hafta trabzonspor - galatasaray
    11. hafta galatasaray - gençlerbirliği
    12. hafta başakşehir - galatasaray

    potansiyel rakipler ve ligin dişli takımları ile yapacağımız bu maratondan 29 puan veya üstü ile çıkarsak ciddi avantaj sağlamış oluruz, klişe tabirle lig aslında şimdi başlıyor.
  • 17809
    16 eylül 2017 galatasaray kasımpaşa maçından sonra daha yüksek sesle övülen takım. öncelikle bazı arkadaşlar övüyor gördükleriyle ve daha yeni filan diyorlar keza haklılar. ancak benim nacizane takım hakkında görüşlerim var. seri ofsayt vermek isteyen, objektif bakamayan, galibiyet taraftarı olanlar için entry şu anda bitti. siz ilk çıkıştan çıkabilirsiniz.

    öncelikle en büyük sorunu rotasyonu olmaması olan takım. ilk 11'e bakınca fernando, badu, belhanda, gomis'in yedeği resmen yok. çıkan ilk 11 haricinde yedekte girip oyunu değiştirecek feghouli var sadece oda şimdilik yedek. bunun ceremesini çok çekecek bu takım. defans göbek ise maicon olmazsa gerçekten aciz durumda kalabilir. yani en büyük sıkıntı rotasyonsuz kadromuz olması. kimse diyemez gomis'i eren yedekler diye. hele fernando eğer cezalı vs olursa zamanında melo olmayınca nasıl eziliyorsak aynı eziliriz. ilk konu budur.

    diğer konu tudor ve oynatılan oyun. taraftar baskıyı, presi, sürekli rakibi rahatsız eden bir takımı özlemiş ve çok seviyor. ancak hala görmek istemedikleri noktalar var. rahat pas yapan bir takım bizim yaptığımız şuursuz baskıyı kırar. dikkat edin baskımız bilinçli gelmiyor. rakip çıkarken yapılan set baskısından bahsetmiyorum. ileride kaybedilen topta yapılan baskında bahsediyorum. nitekim 16 eylül 2017 gs kasımpaşa maçında 2. yarı bir ofsayt pozisyonu var. orta sahadan itibaren koca delik. keza ilk yarı yine benzer pozisyon var ve muslera çıktı. önde baskı güzeldir ancak bilinçli yapılması şart. siz 5 oyuncuyla basarsanız bugün rakibiniz yeteneksiz diyebiliceğimiz kasımpaşanın oyuncularının ayağı dolanır ancak ligde örnek olarak talisca gibi bir adam gider ters kanada tek top ile işinizi bitirir. bunun bilincinde değil takım. bu ilk haftadan beri böyle ve değişecek gibi değil. bunu düzeltemezsek maalesef çok arkada boşluk bırakıp gol yeriz. ayrıca sertlik güzel ama arena da olmayan maçlarda bu sertlikle en az 1 kırmızı görürüz. kırmızı olmasa bile sarıdan cezalı olacak çok oyuncu çıkar. bilinçsiz kayışlar çok var.

    diğer konu ise pozisyon bulma olayı. şimdi biz pozisyonu hep aynı şekilde buluyoruz. bu çok büyük sıkıntı. tek kanadı kullanmakda aynı şekilde sorun. dikkat ederseniz tolga nereye geçerse orası ölüyor diyebiliriz. ilk yarı mariano akıyordu önünde garry vardı. 2.yarı garry sola geçti lato daha etkin olmaya başladı. tolga alan boşaltamadığı için sıkıntı yaşıyoruz. tek bir taraf kullanınca rakibin önlem alması kolay oluyor. bu sorun feghouli ile atlatılabilir ama tek kanat olması sadece baskıda pozisyon bulmamız sorun. set hücumumuz yok. maalesef paslaşarak gol atmamız zor. bunun yerine hızlı kontra ile arıyoruz golleri. baskı yaparsak güzel ama ilk paragrafta dediğim gibi güçlü rakip bunu yemez.

    diğer konu tudor ve mentalitesi. tudorun istediği oyun sistemi savunmada standart gomisin önde kaldığı takımın geri yaslandığı bir sistem. savunmada 5-3-1-1 şeklinde diziliyoruz. fernando defans göbeği geliyor araya kayıyor. tolga ve garry adeta sağ ve sol kanat bek gibi pozisyon alıyor. badu ise arayı dolduruyor. hücum ise standart 3-5-1-1 şeklinde dönüyor. mai, serdar, fernando geride. önlerinde orta saha civarı badu duruyor. tolga ve garry içe yönelip lato ve marianoya pozisyon hazırlıyor. orta kısım belhanda ve gomis standart kalıyor. bu mentalite güzel bir düşünce. hücumda çoğalmak iyi bir anlayış ama oyuncular doğru değil. garry tudorun istediğini yapamaz çok top ezer ki öyle oluyor malum beyin sıkıntı keza tolga da öyle. tolga feghouli desek garry yine zayıf nokta. ama daha büyük sorun burada feghouli gelirse dönüşlerde neler olacak nasıl oynayacak bu takım. bunu iyice incelemek gerek.

    son konu ise sürekli gördüğümüz bir durum. nedense 2.yarı top rakibe bırakılıyor. bu skor farkı olmadan da oluyor. antalya maçı ve kasımpaşa maçında olduğu gibi. normalde 2-0, 3-0 olunca bırakılır ve aktif dinlenirsin. bunda bile 70 ve sonrası yapılır. bizim için 2.yarı başladığı an topu bırakıyoruz. yorgunluk veya sistemden ötürü olabilir ancak baskı kuran takımlara karşı ki antalya maçında gördüğümüz gibi gol yememiz olası. bu huy öne geçen anadolu klübü huyudur. bunu yapmaktan vazgeçmemiz lazım yoksa hiçbir maçı düzgün izleyemeyeceğiz.

    ben herkes gibi olumlu bir tablo görmüyorum maalesef. burada demek değil o gitsin bu gelsin. ancak anlatıldığı gibi muazzam galatasaray yok. pozitif yönleri görmek güzel ama negatif çok yön var ve hafta hafta ortaya çıkıyor. bu şekilde devam edersek benim tahminim fenerbahçe maçı sonrası başlayacak süreçte çok büyük yara alabiliriz. orada ts,mbfk,alanya,bjk,gençler ile oynayacağımız bir süreç var. eğer bu şekilde gidersek orada yara alırsak ligi direk bırakırız. ancak hatalardan ders çıkarıp devam edersek yolumuza devre arası 2 takviye ile şampiyon olmamız zor değil.

    dip not: pessimist yaklaştığım söylenebilir. ben skor taraftarı değilim gerçekleri söylemeyi seviyorum. zaten galip olduğumuz maç sonrası bunu yazma nedenimde budur. teşekkürler.
    dip not 2: yazım noktalama yanlışları varsa düzeltmeye çalışırım uzun malum.
  • 17811
    şu gün itibariyle üç konuda zaafları olan aşkımız.

    1-pres yaparken yeterince senkronize olamıyoruz. özellikle hücum ettiğimizde, rakibin ceza alanı çevresinde topu kaptırdığımız anda rakibe iyi pres yapamıyoruz. rakip oradan kolay çıkınca da kalemize kolay geliyor. örneğin dünkü maçta (16 eylül 2017 galatasaray kasımpaşa maçı) ilk golümüzü, gomis'in böyle bir pozisyonda yaptığı pres sonucu bulduk. bunu devamlı hale getirmeliyiz. çünkü bir takımın en zor anı geçiş anıdır. yani savunmadan hücuma geçiş anı en zor andır ve bu anda yapılacak pres %99 pozitif sonuç verir.

    2-rodriguez ve tolga'da büyük form düşüklüğü var ve bence rodriguez formasını feghouli'ye kaptırmış durumda. tolga da bir maç daha böyle oynarsa formayı kaptırabilir.

    3-toplu ve topsuz alanda yeterince cesur oynamıyoruz. top çevirirken yeterince hızlı değiliz. defanstan çıkarken ve hücum bölgrsine girerken hızımız bir-iki tık düşük kalıyor.

    bu zaaflarımız başaltı takımlarına karşı sorun yaratmayabilir ama bjk, başakşehir, trabzon ve fb maçlarında sıkıntı yaratabilir. bu zaaflardan kurtulmamızın yolunu en kısa zamanda bulmak zorundayız.

    kanaatimce feghouli'nin takıma monte edilmesi hızlı pas, hızlı hücum sorunumuzu çözecektir. senkronize pres konusu çok çalışmakla ve tekrarla giderilebilir. daha cesur oynama konusu ise futbolcuların, teknik heyetin, yönetimin ve taraftarın birlikte hareket etmesiyle çözülebilecek bir şeydir. futbolcular şunu iyi bilmeli ki iyi mücadele ettikleri müddetçe, takım için oynadıkları müddetçe hata da yapsalar bu taraftar onları alkışlayacaktır. örneğin dünkü maçta, rodrguez'in takım için değil, kendisi için oynadığı çok net belliydi. işte taraftar bunu affetmez. milli takımda attığı goller nedeniyle havalandığı çok belli. ayaklarının yere basması gerek.

    son olarak şunu söyleyebilirim. bizim kanat oyuncularımız hiç arkadan gelerek rakipten top çal(a)mıyor. bunu en iyi yapan başakşehir. dikkat edin top rakibe geçtinde mossoro, edin visca ve elia, hatta adebayor arkadan gelerek rakipten topu kapıyorlar. yani bizim suat kaya-okan buruk-hakan şükür-arif erdem ve emre belezoğlu presini aynen uyguluyorlar. bizde böyle bir savunma yok.

    tudor'un oyuncu değişikliğinde isabet ve zamanlama zaafları da azalarak devam ediyor ama bu yukarıdaki zaaflar kadar aciliyet taşımıyor.

    şu anda öncelikle bu zaaflara odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum. yani preste senkronizasyonu, hızlı hücumu ve cesur oyunu gerçekleştirsek daha coşkulu oynamaya başlar, sonuca da daha kolay gideriz.
  • 17814
    lig ve kupa maratonunu kaldırabilecek, nicelik ve nitelik olarak yeterli bir kadro var:

    kale: muslera-carrasso

    savunma: mariano-maicon-serdar-denayer-latovlevici-linnes

    orta saha: fernando-ndiaye-belhanda-tolga-donk

    kanat: feghouli-rodrigues-sinan

    forvet: gomis-eren

    bu 18 kişilik kadro bu sezonu götürür. bu sezonluk koray ve yasin de eklenebilir bu kadroya. sezon sonu çöpleri yollamaya devam edip, onların yerine gençleri takıma monte etmeliyiz. bu 18 kişilik kadrodan birisini göndermeden oyuncu transfer etmek yine kadronun şişmesine sebep olabilir.
  • 17815
    "iyi hücum edemiyor, presi şuursuzca yapıyor, iyi paslaşan takım bizi oyar" türü eleştirilerin temelinde tek bir sorun var. tolga-rodrigues kanatlarının ikisinin de gol atma özürlü olması. tolga sezon başında bir iki balık gol attı ama bunun geçici bir durum olduğu zaten aşikardı. iki kanattan birinin mutlaka golcü özelliğinin olması gerekiyor. feghouli bu açığı kapatırsa bu sorunların hepsi kendiliğinden ortadan kalkacak.

    çünkü hücum hattında gomis hariç gol tehdidi olan adam yok, gomis'e pozisyon hazırlayabilmek için bütün takım adeta seferber oluyor. bu esnada rodrigues pozisyon yakalıyor kaçırıyor, tolga yakalıyor kaçırıyor. bütün yük gomis'in sırtında. skorer bir kanat oyuncusu geldiği an hücumda işimiz çok çok kolaylaşacak, pozisyon bulmak için bu kadar efor sarfetmeye gerek kalmayacak.

    ayrıca oyun planı rakibe göre belirlenir. kasımpaşa'ya oynadığımız oyunu elbette başakşehir'e beşiktaş'a oynamayacağız. kasımpaşa'nın 8 oyuncusu zaten kendi yarısahasından asla çıkmıyor. kalan 3 oyuncuyla kontratağa çıkmak dışında hiçbir hücum planları yok. böyle bir rakibe elbette deli dana gibi basman lazım çünkü adam 0-0'a yatmaya gelmiş. "sakin oynayın, arkada açık vermeyin" dersen sabaha kadar gol atamazsın. kaldı ki golü de gomis'in rakip defanstan çaldığı top sayesinde bulduk. derbi maç değil ki "60. dakikaya kadar 0-0 götüreyim, sonra yavaş yavaş yükleneyim" diyesin.

    eğer skorer kanat sorunu çözülürse bu takım ideal 11'iyle çıktığı (yani sakatlık ve cezalı oyuncu olmadığı) her maçın favorisi olur. stoper ikilisi tamam, bekler sağlı sollu akıyor, ortasaha rakipleri yutuyor, santrfor canavar gibi. kalan tek sorun golcü kanat meselesi, tudor bunu da çözerse galatasaray türkiye ligi için kusursuz bir oyun oynamaya başlar.
  • 17816
    şu andaki mevcut takım iyice oturduğu zaman kaçınılmaz olarak lig şampiyonu olacak. çünkü beşiktaş dahil hiçbir takım galatasaray kadrosunun kalitesine yanaşamaz.

    ancak bu takım yapılan tüm transferleriyle birlikte çok yaşlı bir takım. maalesef gomis, mariano ve fernando en başarılı transferlerimiz ve seneye şampiyonlar liginde oynarken 32-33 yaş bandında olacaklar. takımda 5 milyon euro üzeri bir fiyata satabileceğin bir futbolcu dahi yok. binaenaleyh takımımızın kadrosu çok iyi olsa da hala çok yaşlı ve statik bir yapımız var. bir sonraki dönüşümümüz ki bu yaklaşık 2 yıl sonrası oluyor. bu sefer maddi yönden o kadar rahat hareket edemeyebiliriz. o yüzden mevcut takımın başarılı olması şart oğlu şart. sonrasını sonra düşünürüz nasıl olsa.
  • 17817
    yeni yapılan transferlerle birlikte oluşan kadrosunun kazandığı şampiyonluk ve kupaları bir inceledim de, ilk onbirden gidersek,

    muslera: 1 italya kupası, 1 italya süper kupası, 3 tr ligi, 3 tr kupası, 3 tr süper kupa ile tam bir winner
    mariano: 1 fransa kupası, 1 brezilya şampiyonluğu, 1 uefa kupası
    maicon: 3 portekiz ligi, 2 portekiz kupası, 1 portekiz süper kupa, 1 uefa kupası
    serdar: 1 tr süper kupa
    latovlevici: 3 rom. ligi, 2 rom. kupası, 1 rom. süper kupa
    fernando: 1 ing. lig kupası(şamp. değil), 4 portekiz ligi, 3 portekiz kupası, 1 uefa kupası
    ndiaye: henüz kupası yok
    belhanda: 1 fransa şamp., 1 ukrayna şamp., 2 ukrayna kupası
    rodrigues: henüz kupası yok
    feghouli: henüz kupası yok
    gomis: 1 fransa kupası, 1 fransa süper kupası
    ----
    carrasso: 1 fr kupası
    linnes: 1 tr kupası, 1 tr süper kupa, 2 norveç şamp. 2 norveç kupası
    tolga: 1 tr süper kupa
    denayer: 1 tr kupası, 1 iskoç şamp. 1 iskoç lig kupası
    ahmet: henüz kupası yok
    eren: 1 tr süper kupa, 1 isviçre şamp. 2 isviçre kupası
    selçuk: 3 tr ligi, 4 tr kupası, 5 tr süper kupa ile bir kupa canavarı :(
    yasin: 1 tr lig, 2 tr kupa, 2 süper kupa
    sinan: 1 tr lig, 2 tr kupa, 2 süper kupa
    eray: 2 tr ligi, 3 tr kupası, 4 tr süper kupa bu da bizim ayıbımızdır :(

    ----------------------------------------------------------------------------

    genel anlamda winner ve tecrübeli bir kadromuz olsa da kariyerinde henüz lig şampiyonluğu yaşamamış gomis, ndiaye, feghouli, mariano(avrupa'da), rodrigues, serdar gibi isimler var. yani özellikle yeni oyuncularımızın kupa dolu kariyeri olanları bile oldukça profesyonel ama biraz da şampiyonluğa açlıkları görünüyor.

    mesela gomis belki de kariyerinde lig şampiyonluğunu sadece galatasaray'la yaşayacak. bir de 2 yıldır şampiyon olamayan ve çok kötü yerlerde ligi bitiren ve bu baskıyı hisseden muslera, selçuk gibi isimler de var.

    neyse bir de bu açıdan bakmak istemiştim kadromuza. her gün ne yazacağımı bilemiyorum :(

    güzel takımız valla, sonuçlar da iyi olunca hayat galatasaraylıya güzel...

    http://data.whicdn.com/images/115904192/large.jpg
  • 17818
    paragraf paragraf guzellemeye ihtiyac duymayan takimdir.

    top rakibin ayagindayken ilk 3 hafta zevk veriyordu. simdi topu ayagina aldiginda da zevk vermeye basladi. uyum belki defansif anlamda cok gerekli degil ama hucumsal varyasyonlar icin hayati onem tasiyor.

    takimin hizla pozitif yonde hareketi herkesi mutlu ediyor. keske sporu kendi kirli emellerine alet eden siyasiler olmasa.

    bu takim boyle oynamaya devam etsin puan kaybina uzuluruz ama kizacak kimsemiz olmaz. yeter ki boyle mucadele etsin dakika 60'ta ahmet cikar taraftar girer.
  • 17819
    2017-2018 modeli, fanatik bir fm oyuncusu olan bendenizin yıllardır hayallediği menajerlik takımı gibi olmuştur.

    başarılı olur olmaz bilemiyorum.

    ama hayalimde hep şey vardı fm oynarken:

    - kaleci hariç 10 adamımın da top kapma, sertlik, agresiflik, disiplin, ikili mücadele, hava topu özellikleri falan yüksek olsun...

    yani kafamda şunu kuruyordum hep, rakipte ne kadar bilekleri yumuşak, zeki, hızlı futbolcu olursa olsun 10 tane insan azmanıyla maç boyu mücadele edemezler herhalde...

    e benim takım da kazma değil ya 90 dakikada rakibi artık fiziken tükenmişken 1-2 tane illa atar.

    galatasaray sanki öyle şimdi, kalecisinden santrforuna rakibi boğmaya, preslemeye, yıldırmaya yönelik bir yapı... ancak haliyle uzun ömürlü değil.

    şu futbolu 90 dakika oynayabilecek bir futbol takımı yok zaten...
  • 17820
    beklerin bu kadar hücum varyasyonunda etkili olması , belhanda ve feghouli gibi kanat iç oynayabilen 2 tane kaliteli set hücumu yapabilcek oyunmuz varken bence tudor kesinlikle bunu denemesi gerekiyor. ndiaye ve tolga hücumda birbirini dengeleyecek şekilde hücuma çıkıp biri biraz daha geride kalırsa değme keyfimize.belhanda ve feghouli baklava şeklinde sahada saha sola hücum ne taraftan gerçekleşiyorsa o tarafa doğru ufaktan içe kat eder. özellikle belhanda'nın göbekte çok kalması ne kadar mücadeleci ve top çalması özelliği olmasına rağmen hücum varyasyonunu kısıtlıyor bence. o yere tolga geçerek yine ileri çıkışlarını arada dengeli yapması şartıyla çok daha faydalı olur ve 60 dan sonra kondisyonu düşen belhanda yerine ciğersiz tolga çok daha iyi yapar bence.

    bu takım sonuna kadar bu taktiği oynamalı. bana kalırsa şu kadro kalitesine bakınca en uyumlu taktik de budur. rodrigues öne geçtiğimiz maçlarda 2. yarı 60 dan sonra kontra atak futbolunda çok daha verim alabilceğimizi düşünüyorum. set hücumunda çok da faydalı olamıyor maalesef. galatasaray'ın haftalardır hücuma bu kadar rahat çıkıp hücumda bu kısır döngüyü yaşaması da bir nebze bu yüzden. 4-1-4-1 de orta 4 lü de belhanda göbekte oynamasındansa sol içte oynaması çok daha manidar. zaten feghouli de belhanda da geriye yardıma gelen adamlar.

    http://this11.com/play/abN4Vunadw.png
  • 17821
    rotasyonunun bahsedildiği kadar dar olmadığını düşünüyorum. evet şahane bir 11'imiz var lakin en az 6-7 tane de ilk 11'e girse "bu niye oynuyor" diyemeyeceğimiz adam var bence.

    mesela şöyle bir 11 kuralım; muslera - mariano maicon serdar latovlevici - fernando ndiaye belhanda - feghouli tolga gomis

    şimdi rotasyona bakalım;
    1- muslera olmazsa carrasso. ok mi' bence gayet makul.
    2- mariano olmazsa linnes oynar mı? oynar. o da olmazsa 3. alternatif denayer olur mu? o da olur. burada da sıkıntı yok.
    3- maicon olmazsa serdar'ı sağ stopere çekip denayer'i bu bölgede kullanabilir miyiz? evet. hatta denayer'de yokken koray düşünülse kimse büyük bir endişeye kapılmaz.
    4- serdar olmazsa aynı şekilde doğrudan denayer'i sol stoperde kullanabilir miyiz? evet. sıkıntı olur mu? olmaz. dedik yukarıda, daha koray var.
    5- latovlevici olmazsa linnes'i düşünür müyüz? tabi düşünürüz. adam sağdayken oynadığından daha iyi oynuyor hatta.
    6- fernando belki de sorun yaşayacağımız en kritik bölge. ama çaresi hiç yok değil bence. koray'ı düşünüyor hoca. ben de 1-2 tane öneri getireyim. mesela mariano. adamın top kullanma becerisi harikulade. pozisyon bilgisi 10 numara. pas özelliği de var. bence bu bölgede sıkıntı çeksek mariano da başvurabileceğimiz bir aday. denayer ve linnes'i de düşünebiliriz. de bu ihtimaller tamamen son çare.
    7- ndiaye olmazsa bu bölgde belhanda düşünülebilir mi? bence düşünülebilir. fernando'yu da bu bölgeye kaydırabiliriz hatta. o zaman yukarıda bahsettiğim değişikliklerden birini de düşünmek durumunda kalırız doğal olarak. mesela feghouli'de orada oynayabilir bence. gülmeyin, çok ciddiyim. valla oynar. m.ekici kadar oğuzhan kadar rahat oynar.
    8- feghouli olmazsa rodrigues oynar mı? e zaten o oynuyor şu an. o da yoksa sinan var.
    9- belhanda olmazsa feghouli'yi bu mevkiye kaydırabiliriz. o zaman sağ kanat için de diğer seçenekleri düşünmeliyiz tabi. ya da ndiaye'yi öne çekip onun yokluğu için düşündüğümüz senaryolardan birini hayata geçirebiliriz.
    10- tolga olmazsa rodrigues oynar mı solda? oynar. o da yoksa yine sinan düşünülebilir.
    11- gomis olmazsa eren düşünülebilir mi peki? evet. hatta eren de yoksa yine sinan bir alternatif olabilir.

    gördüğünüz üzere yukarıda yazdığım 11'in dışında carrasso, linnes, denayer, koray, rodrigues, eren ve sinan olmak üzere kadroya girse güvensizlik hissetmeyeceğiniz 7 tane adam var. bu 7 oyuncunun hepsi aynı anda sahada olsa bir kalite problemi doğabilir, evet. ama tek tek bakıldığında 1-2 tanesi takıma girse çok bir sorun olmaz. zaten takımın yardımlaşma karakteri 1-2 oyuncunun doğurabileceği işleyiş problemini kapatabilir.

    velhasıl fena bir kadromuz yok beyler. zaten sadece anamızın ligindeyiz. 2'şer tane mariano, maicon, fernanado, ndiaye, feghouli veya gomis olamaz bir takımda. kaygılanmayın yani...

    dikkat bu not önemli!! dikkat ederseniz 18 tane 11'lik adam saydım ve içlerinde; ahmet çalık, yasin ve selçuk yok. böyle de pragmatistim işte.
  • 17822
    yarın 22.09.2017 yapılacak kulüpler birliği toplantısında büyük bir ihtimalle, 3-4 sene içinde kademeli yabancı kontenjanının azaltılması kararı çıkacağı düşünüldüğünde; zaten türkiye'nin en iyi altyapılarından biri olma özelliği varken her sene en az 2-3 tane genç oyuncuyu as takımda oynayabilecek seviyeye ulaştırmalı dediğim canım takımımız
  • 17823
    kısa vadeli çözümlerle, yanlış kadro mühendislikleriyle, 2 yıl ömrü olan oyunculara 5 yıllık kontratlarla yönetilen takım.

    hep söyledim, hep de söylerim. buradan birkaç yazar arkadaşla da konuştuğumda "muazzam tespit" gibi tepkiler aldım. aslında muazzam falan değil, çok basit. galatasaray hep yanlış kadro mühendisliklerine kurban gitti. son 10 yılın 20 yılın transferlerini, lig durumlarını inceleyin. galatasaray her 4-5 senede bir sil baştan kadro kuruyor. 1-2 yıl şampiyon oluyor, sonra rezillik. bu süreçte de doğru transferler yapılmıyor. takım eskiyor, taktik çözülüyor. sonra bir daha sil baştan kadro. tekrar 1-2 yıl eze eze şampiyonluk. döngü böyle devam ediyor. eğer galatasaray sürekli düzenli olarak yenilense şu an belki de 30 şampiyonluğumuz vardı. yönetimin yapması gereken budur. her 5 senede bir sıfırdan 11 kurmak yerine bu 5 senelik süreçte birer ikişer değiştirilseler hiç kaybımız olmayacak belki de. mesela şu anki kadroda gomis ve mariano 30 yaşını geçik başlı oyunculardan. bu sezon faydalandık diyelim. önümüzdeki sezon onları yedekleyecek, bir sonraki sezon da formalarını alacak oyuncuları araştırmamız gerekiyor. aynı durum maicon için de geçerli. şu an yavaş bir oyuncu. 29 yaşında. ama yavaş. hep yavaştı. onun oynadığı oyunu oynayabilecek birkaç yaş genç ve süratli oyuncu arayışlarına başlanmalı. çünkü maicon 32 olduğunda hiç oynayabilirmiş gibi gelmiyor.

    neyse ki şu an takım iyi de mutluyuz. ama mutluluğumuzun daim olması için parça parça değişmek lazım. zamanı geldiğinde.
  • 17824
    skorer oyuncu konusunda sayı sıkıntısı yaşamaması gereken takım. bu ne demek, şöyle açıklayayım?

    gomis 5 maçta 7 golle harika başladı. bu hızla gidebilir mi? gidebilir. 30 golü bile bulabilir. ama mutlaka ona özel önlem alacaktır artık takımlar. onu daha fazla baskı altında tutup daha fazla ofsayta düşürmeye çalışacaklar. bu durumda gol sayısı da azalacaktır.

    bu durumda mutlaka ek gol ayaklarına ihtiyacımız olacak. bunlar ilk etapta belhanda ve feghouli olarak görünüyor. evet tolga da 4 golle başladı ama tolga'nın 10 golü bulması bence mucize olur.

    bu yüzden feghouli ve belhanda'nın mutlaka 10'ar golün üstüne çıkması lazım. asist olarak da çift hanelere yaklaşmaları şart.

    buna ek olarak ndiaye daha fazla ceza sahası ve çevresine girmeli. çok arkada kalıyor. fernando var orada zaten. bu kadar geride kalmamalı. ceza yayı etrafında dönen topları toplamalı.

    belhanda ve ndiaye'nin ceza sahası dışından şut denemesi lazım. dağlara taşlara gitsin, sorun değil. ancak mutlaka denenmesi lazım. özellikle maçların ilk yarısında rakip kapandığında bolca şut denenmeli. zira maçın sonlarına geldikçe risk almaktan kaçınır oyuncular. maçın başlarında ise hem taraftar daha anlayışlı olur hem de oyuncu daha rahat olur. bu nedenle mutlaka uzaktan şut denenmeli. evet ikisi de bir sneijder değil ama şut çekebiliyorlar. korkmalarına gerek yok.

    şu an gomis'in ayağına bakıyoruz ve topla kaleye girmeye çalışıyoruz tabiri caizse. biraz daha rahat olmalı oyuncular. özellikle belhanda ve ndiaye. zira feghouli zaten özgüveni yüksek bir oyuncu. ancak belhanda ve ndiaye üzerinde çok fazla baskı var. belhanda, sneijder olayından; ndiaye ise bonservisinden dolayı süreli istim üzerinde. hata yapmaktan korkuyorlar. tamam topla oynarken hata yapmamaya özen göstersinler. ama kaleye şut atma konusunda biraz daha cömert olmalılar.

    benim gol beklentilerim, minimum, şu şekilde:

    gomis - 25
    belhanda - 10
    feghouli - 10
    ndiaye - 7

    bu sayıları bulabilirsek tolga, garry, eren, maicon gibi oyuncuların da 2'şer 3'er gol bulması ile şampiyonluk gelebilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın