• 16252
    olmayan futbol aklı ile yönetilemeyen kulübümüzün ana lokomotif takımı.

    1 - felipe melo gitti, neredeyse 2 sene olacak kendisi gideli. 2016 - 2017 futbol sezonunun bitmesine 14 maç kaldı, yeri doldu mu? dolduramayacaksanız neden gönderdiniz?
    2 - alex telles'i 6,5 milyon euro'ya sattınız, yerine gidip lionel carole'ü fransa'dan bulup getirdiniz. telles'in bugünkü değerinden haberdar mısınız? yada onu da geçelim hadi, fransa'dan onun yerine alıp getirdiğiniz carole'ün arkasına adam kaçırmasından kaç gol yedi bu takım? kaç pozisyon yaşadı? kaç korner verdi? bunları inceler misiniz?
    3 - sabri sarıoğlu'na dursun aydın özbek yönetimi geldiğinden beridir yapılan maaş zamlar + luis pedro cavanda için verilen paralarla avrupa'dan hiç 1 tane bile mi adam gibi sağ bek gelmezdi, en azından hava toplarında zıplamayı (etkili - etkisiz) düşünecek?
    4 - kadroda 2016 - 2017 futbol sezonunda sadece 3 adet orta sahamız olduğunu biliyor musunuz? 3, bildiğiniz 3 işte. 1 - 2 - 3'teki 3 yok mu? hah o. tolga ciğerci (potansiyel sakat) - nigel de jong (içi geçmiş olmasına rağmen en iyisi bu) ve selçuk inan (geldiği ilk sezondan sonra ortalıkta görünmeyen sözde maestro). 3 oyuncu hadi sadece lig var diyelim 34 maçlık maraton için yeterli midir? hadi kırmayım sizi de josue de yazalım. 3,5'tan 4 olsun orta saha. bu yeterli mi?
    5 - burak yılmaz'ı geçen sezon sadece umut bulut'u kadroda tek forvet bırakma pahasına sattınız çin'e. doğru - yanlış tartışmayalım. ama satarken aracı menajere 1 milyon euro kendi cebimizden komisyon verdiniz. galiba dünyada bir ilk bu, oyuncu satarken komisyon verme olayı. ama diyelim ki geçelim, kasımpaşa'dan eren derdiyok ve esasında mevkiisi kanat pozisyonu olan lukas podolski ile 1,5'tan 2 forvet 34 maçlık lig maratonu için yeterli mi?
    6 - 12 şubat 2017 galatasaray kayserispor maçında yan toptan (duran - durmayan fark etmez durmadan da çok yedik onun için yan top diyorum) 2 gol yedikten sonra levent nazifoğlu beyefendi nasıl bir halet-i ruhiye içerisinde çıkıp da "maalesef yüksek stoperimiz yok, yüksek stoper almak lazım" şeklinde açıklama yapabiliyor? sezon başında serdar aziz'i bursaspor'dan transfer eden kendisi. (boy = 1,83) devre arasında ahmet yılmaz çalık transferini yapan kendisi. (boy = 1,84) bu ikisine verilen para = 7.000.000 € (yedi milyon euro). bu paraya gidip de uzun boylu 1 yada 2 tane stoper bulamadınız mı acaba da bu iki ismi transfer ettiniz?
    7 - kadroda yasin öztekin - armindo bruma - sinan gümüş - lukas podolski var kanat için. yasin öztekin'i kadro dışı bıraktınız devre arası transfer ve kamp döneminde. gidip garry rodriguez'i 3.500.000 euro bedel ile aldınız. tamam, iyi oyuncu bu konuda hem fikiriz. ama yasin kadroda kalınca pozisyon şişti. forvet yok, uzun stoper yok, orta saha yok (defansif - ofansif fark etmeksizin) sol bek pozisyonunun yedeği sağ bek, sağ bekte problem devam ediyor ama kanat oyuncusu alıp pozisyonu şişiriyorsunuz. şişirdiğiniz gibi adamı da oynatmıyorsunuz. akıl alır gibi değil yani.

    7 madde. dursun aydın özbek yönetimi göreve geldiğinden beridir o müthiş futbol akılları ile yapılmış 7 yanlış hamle. halep'le arşın nerede mi? halep nerede bilmem, arşın burada. gelsinler, alalım biz ölçüyü. bu nasıl bir futbol aklı olabilir? nasıl kadro mühendisliği doğru görülebilir? aklım almıyor. yeminle maç sonundan beridir düşünüyorum, yok. durdu kafam. en son şuna kanaat getirdim, galatasaray futbol takımının futbol aklı olarak sözlükten - twitterdan - kahveden - sağdan - soldan hiç fark etmez onlar gibi 4 ila 6 kişilik (dursun aydın özbek - mehmet özbek - levent nazifoğlu - alp yalman - jan olde riekerink - ayhan akman) bir ekip toplanıp gidelim. bu şu andaki futbol aklı da yanlarına 5000 kişi daha alsınlar. bizim futbol aklımızla kuracağımız kadro bu beceriksizlerin futbol aklı ile kuracağı kadroyu top diyerek oynar!
  • 16256
    sistemi, taktigi, calismasi yoktur. sayet olsa;

    -12 tane yan toptan gol yenmez kafa ile,
    - her duran topa rakip oyuncu vurmaz,
    - bekleri hucuma biraz olsun yardim eder,
    -herkes pas verince yerinde durmaz,
    - ilerdeki oyuncular hareket yaratip bos alana kacar,
    - bu kadar yan pas yapilmaz,
    -bruma, rodriguez, yasin, podolski mutlaka bu 4'lu bir pozisyon yaratir.
    - bruma eli belinde topu ayagina beklemez,
    -yasin bu kadar civik oynamaz,

    ......

    gider de gider, ha mahalleden adam toplayip hali sahaya cikarmissin, ha da gs maci izlemissin.
  • 16259
    saygi duymadigim takimdir. her maçi yenecekler diye bir kaide yok ama giydikleri formanin hakkin vermek zorundalar. kimse ekstra bir i$ yapmiyor. belli bir sistemi, taktigi olan bir takim hüvviyetinden olmadigimizdan, sürekli birilerinin ekstralarini ihtiyacimiz var. o da olmayinca sonuç hüsran oluyor.

    ayriyeten takimin hocasi rikerink degil, sneijdermi$, bunu gördük. sneijder olmayinca olmuyor.

    kalite olarak ligi $ampiyon bitirecek bir kadroya sahip ama ruh yok, taktik yok, bir oyun $ablonu yok. ate$ sönmü$, kor halinde, gel git yapiyor, her an koru gidebilir biri gelip yellemezse.
  • 16261
    sezon sonuna veya yarıştan resmi olarak kopana kadar desteklememiz gereken takımdır. evet gerizekalıca bir yenilgi aldı ancak hala kaybedilen şey bir maç hem de rakiplerinin de fark açamadığı bir hafta... yönetimi istifa ettirsek, teknik direktörü kovdursak, 4-5 futbolcuyu kadro dışı bıraksak her şey şimdikinden iyi mi olacak? geçtiğimiz sezon sonu yapılması gereken yapılanma bu sezonunun sonuna kaldı. ligi kaçıncı olarak bitirdiğimize bakılmaksızın, olağanüstü genel kurul ve seçim şart. kadro revizyonu ise seçilecek yeni teknik kadroyu belirleyerek yapılmalı. "ucuza gitti, galatasaray'ı sattılar. gelecek yandı" vs gibi iddiaların ne kadarı doğru ne kadarı yanlış gözetmeksizin olan durum şu ki, yakın dönem ve futbolculara ait bütün borçlar ödendi. geri kalan borçlar yapılandırıldı, gelirlerin temlikleri kalktı ve doğru bir yönetimle 4-5 sene içinde bir daha kolay kolay finansal çöküntü yaşamayacak bir kulüp varlığından söz ediyoruz. bugün'e ait tartışmaları bırakıp, takımın geleceğine ait aksiyonlara kastırmamız lazım bu yönetimi
  • 16262
    sezona havlu atmış takımdır. keyifleri çöpe atmış takımdır. bu kadar yetersiz bir oyuncu grubu nasıl bir araya geldi, gerçekten açıklama bulamıyorum. maaşlar yatırılmış, rakipler 2016-17 sezonunun 20. haftasında puanları kaybetmiş, tek yapman gereken içeride kayserispor takımını yenmek. bu yani. 7 günde sadece 1 maç yapıyorsun. maçın bitiyor, tek düşüneceğin bir sonraki maçın. ipleri uzun süre sonra eline alma imkanı doğmuş. sen yeniliyorsun ve yenilmeyi geçtim sahada maçı kazanmak adına gram iş yapmıyorsun. hepsi yeteneksiz veya akılsız. topu sürebilenin aklı yok, tercihler rezalet. tercih yapabilenler ise güçsüz, risk alamıyorlar bu yüzden.

    şirket batırmışım gibi sözlük, budur ruh halim.
  • 16264
    çalıştığım yerde bir ağabeyimiz galatasaray'dan bir yöneticiyle yakın ilişkileri olduğunu ve hatta onun loca biletiyle maçlara gittiğini anlatmıştı, çok imrenmiştim. sonrasında:

    -"o kadar da imrenilecek bir durum yok bile bile lades maça gidiyoruz, bu sene bizden şampiyon olmaz" demişti.

    bunu söylediğinde kasım ayı sonu aralık ayı başlarıydı ve aslında gayet de iyi başlangıç yaparak ligde iddiamız olduğunu hissettirdiğimiz bir dönemin devamındaydık. neden böyle düşündüğünü sorunca baya uzun bir biçimde anlatmaya başladı:

    -"galatasaray'da şuan ortalık birbirine girmiş, disiplin diye bir kavram yok... topçuların kafası futbolda değil, florya'yı görsen ahır gibi, millet maaşını alacağı güne bakıyor, paralar zaten düzgün ödenmiyormuş, zaten riekerink'i kimsenin salladığı yok, adam kendi kendine kasıyor ama boşa kürek çekiyor, hele bazı adamlar var görsen ıslak odunla döversin, yasin masin gibi adamlar bir havalara girmiş sanırsın cristiano ronaldo adam, kadroya giremeyen hocaya dikleniyor, el kol sallıyor falan, o sadece maçlarda gördüğün gibi değil, antrenmanda da yapıyor adamlar bunu. o locasına gittiğimiz yönetici de diyor zaten "biz de çok itiraz ediyoruz dile getiriyoruz ama bu mehmet özbek'ten başkasının borusu ötmüyor adam sanki dingo'nun ahırı'nı yönetiyor sanırsın babasının çiftliği..."

    o ağabeyimize bu cümleleri kuran ve locasında oturtan yöneticinin de adını biliyorum, sonrasında doğrulamak için kulübün sitesine falan girdim, gerçekten de adam orada, adı sanı çok bilinen birisi olmadığı için tanımadım tabi, ama doğrulayabildim.

    tabi bu sözler bana hem ağır hem de mantıksız gelmişti o dönem. "adam ayak yapıyor, bir şeyler biliyormuş gibi yapmaya çalışıyor galiba" diyerek çok kaale almamıştım. zira galatasaray bir ruh takımıydı ve şartlar ne olursa olsun kazanmak için oynayacak bir camiaydı. şimdi geldiğimiz konuma bakıyorum, bir de quakerboy'un söylediklerine... sanıyorum ağabeyimizin günahını almışım:

    (bkz: #2118729)
  • 16268
    şampiyon olamayacağını en baştan beri ezbere biliyorum. fakat yine de bu duruma canlı olarak tanık olmak insanı küfürbaz ediyor. kadro kalitemiz süper değil fakat şampiyon olabilmek için yeterli. stat boş, işini bilen teknik direktör yok. bunların sebebi vasıfsız yönetim. bile bile başarısız olmak beni çıldırtıyor. beşiktaş'ın kadro kalitesi olarak bizden neyi fazla? defansı mı? hayır sinerjisi var.
  • 16270
    yeni gelen teknik direktörün "tam yetkiyle" camiaya dahil edilmesi ve gelir gelmez de 3s'i (selçuk, semih, sabri) göndermesi halinde takımın aklının başına geleceği ortada...

    bu 3 ismin gönderilmesi an itibarıyla galatasaray'a hiçbir şey kaybettirmeyecek.

    gerek selçuk'un, gerek semih'in, gerekse de sabri'nin mevkiini iyi ya da kötü bir şekilde doldurabilecek kapasitede oyuncularımız mevcut.

    bu 3 adamı gönderip "yeter ulan adam gibi oynuyorsanız oynayın" mesajı verilirse * işte o zaman "gecenin en karanlık noktası, aydınlığa en yakın olduğu andır" düsturunu yaşayabiliriz.

    benden söylemesi...
  • 16272
    şu an başına kim geçerse geçsin galatasaray'ın sorunları devam edecek, günü kurtarmak için yapılanlar anca birilerine zaman kazandıracak. ilk önce en tepeden başlayarak kulüp içinde köklü değişikliklere gidilmesi lazım zaman kaybetmeden ki kulübün geleceği kurtulsun. galatasaray'a faydalı olabilecek, yönetimleri yapıcı anlamda eleştirebilecek üyelerin kulübe kazandırılması ve kulüp bizim olsun, biz bize takılalımcı tayfadan kurtarılması atılacakilk adım olmalı.

    ikinci olarak sportif anlamda olayı ele alalım. son 2-3 yılda sık sık teknik direktör değişikliğine gidildi, oyuncular geldi, gitti ama değişen hiç bir şey olmadı. biz hep ya teknik direktörleri ya da oyuncuları bireysel eleştirdik. bana göre sürekli gözardı edilen nokta ise yıllardan beri galatasaray kadro yapısının genel olarak sıkıntılı olması. ilk başta aklıma gelenler;

    stoperler arasında liderlik yapabilecek, bire bir de üstünlük sağlayabilecek oyuncu eksikliği.
    beklerin savunma anlamında ciddi eksiklikleri olması, üzerine hücumda da katkılarının olmaması.
    ortasahaya gelince pozisyonun tanımından yola çıkıp galatasaray'ı düşünelim;

    orta saha pozisyonu: "futbolda oyuna yön veren ve defans ile forvet arasında köprü görevi gören oyunculara denir. temel amaçları rakip takımların topunu kapmak ve gerçekleştirdiği atakları kesmek, topa sahip olmak ve forvetleri beslemektir."

    temel amaçlarına baktığımızda top kapmak nadir o da de jongsayesinde, gerçekleştirilen atakları kesmek, galatasaray'da böyle bir şey göremiyorum rakip hücuma çıktığında alayı ceza sahamız çevresinde. topa sahip olmak konusunda selçuk inan ve yan pas-geri pas kardeşliğini tek geçiyorum, üzerine yoktur bu konuda. forvetleri beslemek olayına geldiğimizde yine kesinlikle galatasaray'da görmediğimizi söyleyebiliriz.

    kanatlara baktığımızda elimizde bulunan kanatların hepsi aynı tip kanat, bruma, yasin, garry, sinan. hepsi topla oyunu seven, içe katetmeyi seven oyuncular. orta açmayı düşünen, yapan, uygulayan bir oyuncumuz dahi yok. bu da cezasahası içine top taşıma da büyük eksiklik olduğu gibi savunmadan dönen toplarla da etkili olabilecek hücumları ortadan kaldırıyor.

    forvet bölgesinin ise kanatlarla uyumu alakasız. eren ve poldi fiziksel olarak güçlü, rakip defansı yorabilecek, defans oyuncularına cezasahası içinde üstünlük sağlayabilecek, kafa toplarında etkili oyuncular diyebiliriz. ama gel gelelim kanatlarımız orta açmayı düşünmediğinden forvetler direk oyun dışı ve katkı alamıyoruz. üzerine kanatlar ve forvet bölgesi çok haraketsiz ve ayağıma gelsini beklediği için uzun süreler pozisyona giremediğimiz bile oluyor.

    şimdi benim direk aklıma gelenler bunlarken, hangi antrenör gelirse gelsin, ne kadarını değiştirebilecek, düzeltebilecek. yeniden bir yapılanmaya gitmeden galatasaray'ın etkili oynaması pek mümkün görünmüyor benim için, yeniden yapılanmada pek olacak gibi değil bu borcun, harcın içinde. sonuç olarak biz ne söylesek boş, galatasaray kötü gidince td değişir, 6 ay sonra aynı sorunlar ortaya çıkar, bu döngü devam eder.
App Store'dan indirin Google Play'den alın