• 13851
    yönetim ve teknik ekip o kadar hatalı işler yaptı ki takım için heyecanımız ve umudumuz azaldı bu sene. geçen sezonu şampiyon olarak tamamladıktan sonra, elimize geçen bu kredi ile çok daha güzel işler yapabilecekken, acemi ve beceriksiz bir yönetim ve teknik ekip maalesef bu fırsatı tepti.

    bu saatten sonra ne olacak peki? bana göre bu sezonun bu kadro yapılanmasıyla ve başımızda sallanan uefa sopası ile şampiyonlukla taçlandırılması mucize olur. o kadar yanlış bir kadro yapımız var ki neresinden tutsak elimizde kalıyor. yapılacak en mantıklı şey bu sezonu temizlik sezonu gibi görmek ve gelecek sezondan itibaren yeni bir çehre ile başlamak. gelecek sezonun transferlerine şimdiden odaklanılsa,eminim ki çok büyük paralar harcanmadan çok etkili bir takım kurulabilir. mustafa denizli bunu yapabilecek bir hoca mı pek emin değilim. kendisi pragmatist bir hocadır. yeniden yapılanma ile değil de eldekilerden başarı sağlamak için uğraşacak gibi geliyor. bunu yapmaya kalkarsa, işinin ne kadar zor olduğunu bilmem söylemeye gerek var mı?

    umuyorum takımımız için hayırlısı olur diyorum ve bu aciz futboldan ve umuda hasret atmosferden sorumlu herkese hislerimi buraya yazmıyorum, içimden söylüyorum.
  • 13853
    kadro kalitesi vasat ancak şuan ana sorunu kadro kalitesinden ziyade kondisyon olan futbol takımı. teknik direktör hamza hamzaoğlu yazın verdiği bi röpörtajda(2 günde bi röpörtaj veriyordu zaten) takıma bilerek çok yüklenmiyorum sezona formda giren takımlar erken düşüş yaşıyorlar. yavaş yavaş form tutturacağım demişti.

    bunu daha önce denedi mi bilmiyorum. denediyse de denemediyse de büyük bir kumar oynadı bunu yaparak. çünkü daha önce galatasaray gibi büyük ve bu seviyede oynayan bir takım çalıştırmamıştı.

    gelelim takımda en göze çarpan sorunlara;
    takımda inanılmaz bir kondisyon eksiği var. dolayısıyla oyuncular skoru bulduğu an geri yaslanıyor. ama geri yaslanmasından savunma falan yaptığını anlamasın kimse. geri yaslanırken savunma yapmak yerine grogi olmuş boksör gibi rakibi izliyoruz. allah büyük modunda rakibin kalemizde yarattığı tehlikeleri seyrediyor oyuncular. daha vahimi maçların son 30 dakikalarını skor ne olursa olsun grogi olmuş boksör gibi oynuyoruz. hani atak yapıyoruz ama yaparken buram buram yorgunluk yılmışlık akıyor.

    diğer bir sorun ise az antreman yapmaya bağlı sakatlıklar. bu takımda en çok kimler depar atıyor?
    1-koşu yoluna atılan toplara ölümüne depar atan burak yılmaz. ne oldu? bu toplardan birine depar atarken üst arka adeleden sakatlandı.
    2-işler sarpa saldığında ortadan topu alıp ok gibi fırlayan, sabri'nin cıvık performansı nedeniyle de hem stoper hem sağ bek mevkini aynı anda idare etmeye çalışan chedjou. yazın falza çalışmayan adaleleri isyan etti ve o da üst arka adeleden sakatlandı.
    3-sol kanata tempo koyan, kanadı oynadığı birçok maç boydan boya kullanan lionel carole. takımın en kondisyonlu, en fit, en depar atan en tempolu oynayan oyuncularından birisiydi. onun da arka adelesi isyan etti ve sonunda sakatlandı.
    4-jason denayer aslında transferin son günü geldi. kampı bizle geçirmedi. ama kendisi aslen sağ bek değil stoperdir. stoper eğitimi almış bir oyuncu için sağ bek oynamak demek ekstra efor demek. yaptığımız antremanların kalitesi düşük ki adelesi bu ekstra eforu kaldıramadı ve 2 kere sakatlandı.

    yani sneijder'in fazla antreman yapmadık sözü doğrulanır nitelikte. takım sahada kondisyon olarak dökülüyor. kendisini zorlayan adeleten 2-3 haftayı kapatıyor. bu durumu gören diğer oyuncular da sakatlanma korkusuyla kendilerini fazla zorlayamıyorlar da muhtemelen.

    yani empati yapıp düşünüyorum. benle aynı antremanları yapan takım arkadaşlarımdan maç içinde kendisini çok zorlayanın üst adelesinden sakatlandığını gördüğüm şu ortamda ben adelerimi fazla zorlamamaya çalışırdım.
  • 13854
    2015-16 sezonu itibariyle mevcut kadrodaki birçok ismin üzerindeki formayı çıkarıp gençlerbirliği formasını giydirsek inanın bu isimler bu takımda bile tepki çeker. çünkü yok kapasiteleri bu kadar! bu takımdan 2014-15 sezonundan itibaren bir şey olmayacağı belliydi,(daha öncesi de olabilir) bütün bunlar yetmezmiş gibi yaş alan oyuncularla evladiyelik sözleşmeler yapıldı. göstermelik tasarruf tedbirleri yerini akıl almaz konratlara bıraktı taraftarın uyarıları değil dikkate alınsın resmen taraftarla dalga geçildi zekasıyla alay edilircesine işler yapıldı dört tane futboldan ve ülkemizden habersiz mongola yeni transfer edilen isimleri izletsen bir tafafıyla güler vel hasıl kelam geri dönüşü olmayan bir yola girdik tüm bunların sebebi ülkemizdeki futbola bakış açısı nemi yani günü birlik başarılar sistemli oluşumu engelledi, öteledi, bitirdi. yani bu saatten sonra kadro sil baştan yapılmadıkça başarı gelmez gelmesin...de zaten ama ekonomik durum finansal fair play temlikli gelirler v.b varken görünen tabllo kara umutsuz ve kolay halledilebilir sorunlar değil bakalım neler olacak.
  • 13855
    http://www.footballuser.com/...3_Galatasaray_SK.jpg

    devre arasında sat burak yılmaz'ı üstüne 10-15 milyon harca kur şu takımı. başka çaren yok. elin oğlu 35-40 milyon eurolar döktü.

    torres yerine başka biri olur(u: fantezim loic remy :( ), amartey yerine başka biri olur(u: şahsen ben bu profilde bi' oyuncuyu tercih ederim zaten yaş ortalamamız çok yüksek, sezonu kurtarmak için 30 yaşında vasat üstü bir orta saha daha gelmesin; dzemaili, bilal gibi...) ama eksik bölgeler, aranan profiller belli. yönetim gerekeni yapmazsa ömrü çok çok kısa olacak zaten.
  • 13856
    devre arasına kadar bir an önce içinde chedjou'nun da bulunduğu 3'lü bir orta saha kurgusuna geçmesi gereken takımdır. koyarsın chedjou'yu defansın önüne. ayağı temiz, pas da dağıtır, topla da çıkar. sürekli bir çözüm olmasa da bizi şu 5-6 maçta idare eder.

    bu taraftar artık yumuşak takım izlemekten bıktı. futbol modern zamanın gladyatör arenasıdır. bu arenada sert olmak zorundasın. gerekirse acımasız olacaksın orta sahada ve rakibini boğacaksın. bizde ise selçuk-jose-bilal-emre'yi toplasan bir melo'nun sertliğine erişemiyor maalesef.

    jose-chedjou-emre (gençleştirir, devrim niteliğinde olur)
    jose-chedjou-selçuk(şu anda en muhtemel olanı, malum selçuk'un takımdaki ağırlığı falan)
    selçuk-chedjou-emre(o da olumlu, yerli malı yurdun malı)
    selçuk-chedjou-bilal(evlatspor olur. hamza olsa muhtemel bu olurdu ama neyse ki gitti)

    kısacası kasımpaşa'daki donk'un görevini chedjou'ya vermemek için hiçbir neden yok. biraz ezber bozmamız lazım bu yetersiz kadroyla bir şeyler yapabilmek için.

    edit: typo ve anlatım.
  • 13860
    http://www.footballuser.com/...7_Galatasaray_SK.jpg

    großkreutz'un kalması için pek bi' mücadele verilmeyecek gibi. balık baştan leş gibi kokmuştu zaten, adam geldiği ilk haftaya ağlamaklı geçirdi.
    bununla birlikte sağ ön ve sağ bek mevkilerinde birer oyuncu eksilmiş oldu.

    zaten forvet ve önlibero ihtiyacı gün gibi ortada, kesin birileri gelecek.

    forvet konusunda ve stoper konusunda şöyle bir bilinmezlik var; birincisi burak satılacak mı, ikincisi semih satılacak* mı?

    burak yılmaz satılırsa yerine alınacak golcü için daha fazla para harcanabilir ancak ikinci forvetin yine umut olur. örneğin simone zaza konuşuluyor, zaza'yı bonservisle almamız zaten sözkonusu dahi değil ama o kiralık gelirse burak da yedek olabilir, umut bulut ayrılabilir. ya da burak satılır 5-10 milyon neyse; loic remy, fernando torres çapında bir golcü alınabilir, ikinci forvet yine umut olur.

    semih kaya satılırsa bir stoper alınsın ama satılmazsa para buraya harcanmamalı bence denayer orda kullanılmalı. ama diğer yandan dahakan balta'nın da dinlenmezse yaşı sebebiyle 1-2 haftalık adele sakatlıkları yaşama ihtimali yüksek, alternatif şart. keşke para olsa da dnipro'lu douglas* alınsa 11'e konulsa.

    sağ bek hiç konuşulmuyor medyada ama ben sabri'yi bir taraftar olarak bu takımda yok sayıyorum, zaten oyun içinde de hiç bi' işe yaramıyo süreli hat hata hata! yerine alınmasını istediğim isim martin linnes. hem yaşı hem potansiyeli hem formu sebebiyle...tarık çamdal'a da selam olsun, şu 55'i bir türlü kesemedi.

    ön libero içinse ryan donk'un gelmesi %80 gibi heralde. nigel de jong'u sezon başı bedavayken kaçırdık sözleşme uzattı, çıka çıka 4 maça çıktı kaçırmamalıydık. ben önlibero'da obi mikel veya de jong'u görmek isterdim ama şartlar pek müsait değil.

    sağ ön içinse tek bir isim kovalanmalı. sözleşmesi 6 ay sonra bitecek olan joel campbell. malesef son maçlarda süre almaya başladı skora da katkı yaptı, arsenal'in de sakatlıkları malum yine kanat kalmadı takımda; alexis sanchez, santi cazorla, theo walcott sakatlandı. kanat orjinli adamlar ox ve campbell kaldı, ama wenger mesut özil ve aaron ramsey'i de kullanıyor kanatlarda mecbur kalınca; yani özetlesözleşmesi avantaj iken arsenal kadrosunun daralması işimizi zorlaştıracak.
  • 13863
    izleyenler için "diriliş:ertuğrul" dizisi gibi şu sıralar.
    hergün yeni bir atraksiyon. bir gün td değişir bir gün hükmen malubiyet bir gün de futbolculardan "bomba" açıklamalar.
    bak daha g'kreutz u falan saymadım hee daha sabriyi falan saymadım yani. off ulan off ne ara bu hale geldik biz.
    mahallenin bıçkın delikanlısıyken rezidansa taşınıp dışlanan liseliye döndük amk.
  • 13865
    fizik ve kondisyon olarak ne kadar bitik durumda olduğunu astana teknik direktörü stoilov da görmüş belli ki:

    --- alıntı ---

    galatasaray bize karşı ilk yarısı iyi, ikinci yarısı kötü bir maç oynadı. bunun da sebebi fizik olarak zayıf kalmalarıydı. onlardan daha iyiydik. son maçlarda bu kadar puan kaybının bir sebebi de fiziksel eksikleri. bunu aşmaları gerekir.

    --- alıntı ---
  • 13866
    bursa, astana ve beşiktaş maçlarını kazanırsak basında çıkacak manşetleri tahmin edebiliyorum. diriliş, küllerinden doğdu falan falan. işin özüne bakalım dostlar, bu üç maçı kazanıp ligin devre arasına kadar iyi gidebilirsek yapılacak transferler ve kondisyon programı ile süpürürüz bütün kupaları. hocamız bu işin ustası adamın hayatı kriz yönetmek olmuş hep. son olarak bugün uefa'dan çıkacak karar önemli hayırlısı olsun takımımız için.
  • 13867
    ne değişti biri açıklasın lütfen. ruhunu ortaya koyup oynamayan oyuncuları kadro dışı bırakmayadan, "hee demek ben de kesilebiliyorum" demeden, kusura bakmayın ama bu takımdan hiçbir yol olmaz.

    hamza hamzaoğlu'nun ben de dahil olmak üzere çoğu galatasaray taraftarı istifasını bekledi, istedi. peki neden? ayrım yapıyor, bazı "ruhsuzların" her maç kendilerini on birde görmesine izin veriyordu diye. haksız mıydık? sonuna kadar haklıydık, burası galatasaray arkadaş. ruhunu ortaya koymayan kimsenin yeri garanti değildir.

    bugün mustafa denizli geldi. peki ne değişti? oyun mu? kendisini on birde gören ruhsuzlar mı? on birimiz mi ? mantalitemiz mi? oyunu konuşmak için çok erken, ancak anlaşılan o ki on bir değişmedi. şuan mustafa denizli'yi eleştirmiyeceğim, çünkü kafasında on bir oturtamadı diye düşüneceğim. ancak eğer ki hocam; sabri'nin sözleşmesi taraftarın tepkisini dindirip rahat rahat on birde oynatabilmek içinse, biz yine tepkimizi koyarız. bu taraftar sabri'yi on birde istiyor mu, ben senin için sordum hocam bak sonuçları:

    http://strawpoll.me/6173598/r

    %20'si bile değil. istemiyoruz hocam; bu kulüpte, sabah altıda kalkıp evine akşam sekizde giren taraftarın az da olsa kazandığı o parayı böyle işine saygısı olmayan insanların bu kulüpte oynamasını. bu taraftarın bir ayda kazandığı parayı 90 dakika sahada gezerek, ahkam keserek, sonra rahat rahat evine giden adamları.

    bu taraftar çok şey istemiyor hocam. formayı hak edene ver bu taraftar arkanda olacak.inşallah 4 kasım 2015 galatasaray bursaspor maçında çıkardığın on bir düşündüğün on bir değildir. eğer öyleyse hocam daha başlamadan birçok şeyi kaybedeceksin demektir.
  • 13872
    birlik bütünlük sağlanması için takımca yemek veriliyor fakat fotoğrafta herkesin suratı asık, yerli yabancılar farklı yerde oturmuş, çoğu kameraya bakmaz öyle bir fotoğraf verilir. takımın bir iki oyuncusu canlı yayında diğer takım arkadaşını eleştirir, parası hakkında espri yaptığını sanır gülüşmeler olur. takımın 10 numarası yabancı oyuncu teknik taktik konusunda eleştiri de bulunur ama aynı takımın diğer yerli oyuncusu canlı yayında buna katılmadığını söyler zart zurt. yasin ceza alanı dışına doğru pas verir selçuk ile podolski aynı topa koşar ve birbirine çarparlar atak bok olur. neden mi? çünkü birbiriyle konuşmuyorlar, uyum sıfır. konuşma sıfır.

    kusura bakmayın da ciddi ciddi panayıra dönmüş takımdır. reset gerekmektedir. mide bulandıran unsurlar artmaktadır. son maçlar o kadar sinir bozucu ki, emin olun ismi galatasaray olmasa, galatasaray'ımız olmasa o maçları kimse izlemez.

    yeter üzülüyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın