• 13879
    sene başından beri oynanan iyi futbol bir elin parmaklarını bile geçmiyor ancak ilginçtir 14.haftalar itibariyle 2001-2002 sezonundan sonraki en çok gol attığımız sezonu yaşıyoruz (33) hücum hattındaki bazı oyuncularımız biraz daha yetenekli olsaydı belki bu sayı çok daha fazla olabilirdi. * hayıflanmak istemiyorum, söylemekten de dilimde tüy bitti ama bir tane adam yiyen orta sahamız olsa iddia ediyorum şu an ligde lider, şampiyonlar ligi'nde de ilk 2'deydik.

    edit: bu arada ligtv spikerlerinin söylediğine göre ligde top çalma konusunda 16. sıradaymışız. şu anki durum bundan daha iyi açıklanamazdı sanırım.
  • 13880
    2015-2016 sezonu öncesi son dakikada bruma ve telles gibi potansiyelli oyuncularını, melo gibi takımın ruhunu kaybetmeseydi oldukça güçlü bir kadroya sahip olabilecek bir takımdı. en azından şimdiki halinden çok daha iyi olacağından eminim.

    http://this11.com/play/abKfNa2aoK.png

    şu görsele bir göz atalım. gördüğümüz gibi kadroda ne sabri, ne burak, ne umut mevcut değil. tek başına bu bile önemli bir şey. bunun yanı sıra potansiyeli carole'den çok daha yüksek ve devamlılığı çok daha fazla olan bir sol bekimiz olacaktı telles kalsaydı. beğeniriz ya da beğenmeyiz ama elimizde başka kanat olmadığı için bruma da iş yapabilirdi bu kadroda. orta sahamız melo sayesinde çok daha diri olabilirdi. her şeyden önce takımı ateşleyen bir oyuncumuz olurdu melo sayesinde. devre arası aramıza katılacak (sorunlar çözülürse tabi) großkreutz da gayet kendi mevkii olan sol kanatta kendine yer bulabilirdi ve cuk diye de otururdu bence. şu tabloda en azından yasin gibi, carole gibi, jose gibi istikrarı olmayan oyuncularımızı rotasyonda kullanabilirdik ve elimizi rahatlatabilirdik yoğun maç trafiğinde. zaman zaman poldi, bruma, kevin gibi oyuncuların yerleriyle oynanıp hatta kenara çekilip, burak gibi oyuncularımızın da "küsmesine" mani olabilirdik. artık yaşı ilerleyen selçuk'un yerine jose'yi yavaş yavaş monte edebilirdik. beklerde telles ve denayer gibi hızlı ve kondisyonu yüksek oyuncularımız sayesinde defansif anlamda sıkıntıları aşağıya çekebilirdik ve ofansif anlamda da daha çok verim alabilirdik.

    şimdi elimizde rotasyon namına hiçbir şey yok. beşiktaş'ın bile kulübesi bizden iyi bu sene. bizim kulübede tarık gibi adamlar var. şu yukarıda saydığım şekilde olsaydı durum hiç olmazsa semih gibi, carole gibi, jose gibi, yasin gibi, burak gibi nispeten daha iyi kulübe oyuncularına sahip olabilecektik. bu saydığım isimlerden yerli olanları şu an düşüş yaşıyorlar ama buna rağmen mecburiyetten ilk 11 başlıyorlar. bunları kızağa çekip kendilerini toparlamalarını sağlayabilecek hamlelerimiz olurdu işte bu sayede.

    mesela carole sakatlandı. adam 1 aydır yok neredeyse ve yerine olcan, hatta artık gerçek bir stoper olan hakan oynuyor son zamanlarda. şimdi bu iş mi amk? tamamen iş bilmezlik. neden? çünkü bu kadro şampiyon kadroydu. şampiyon kadroyu bozmayalım dedik. ulan bari hakkaten öyle olsaydı. şampiyon kadro'da melo'su, bruma'sı, telles'i vardı en azından. şimdi onların yerine adam bile alınmamış durumda. şu yukarıdaki kadroya bakıp iç geçirmemek mümkün değil. üstelik kadrodaki yabancı sayısının artmasıyla birlikte sahada aklıyla oynayan, futbolun dilinden anlayan adamlarla oynayacaktık. mesela bir sürpriz olsa da telles, bruma falan dönse, kevin gitmekten vazgeçse ve şu kadroyla ligin 2. yarısına başlayacak olsak, işte o zaman bu sezonun kalanına dair bazı umutlar taşıyabilirim. hatta bize avrupa'yı ilk yaşatan hocalarımızdan biri olan mustafa denizli sayesinde uefa avrupa ligi'nde bile oldukça güzel bir macera yaşayabileceğimize inanabilirim. fakat elimizdeki kadro şunun kıyısından bile geçmiyor. devre arası güzel takviyelerde bulunmazsak sezonu avrupa kupalarına bile gidemeyecek bir noktada bitirebiliriz maalesef.
  • 13886
    şampiyonlar ligi'ne katılan 32 takım arasında en düşük puana sahip olan astana'yı 2 maçta da yenemeyerek sezon başında hamza hoca'ya ve yönetime yaptığımız serzenişlerin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha göstermiştir. zira sabri, selçuk ve burak'ın aynı anda sahada olduğu bir maçta takımın zekası %75 düşüyor. haliyle astana gayet diri, olgun, aklı başında ataklar gerçekleştirirken bizim takım ne yaptığından ve ne yapacağından habersiz şuursuz bir halde sahada gezinerek göt zoruyla 1 puan alıyor.

    geleceğimizi inşa etmek için öncelikle yapılması gerekenin sabri, selçuk, burak başta olmak üzere bu beceriksiz sürüsünü takımdan siktir etmek olduğunda mutabık kalalım önce. bunlara koşarken götü arkadan gelen olcan'ı, hava topuna çıkma ve teknik açıdan beceriksizliğin sınırlarını zorlayan umut'u da eklersek takım müthiş bir rahatlama yaşayacak.

    sezonun devamıyla alakalı olarak ise benfica, atletico ve astana'lı grupta 3. olup uefa'ya devam etmek normalde tatmin edici bir sonuç ama astana maçındaki görüntümüze bakarsak uefa da hayal kırıklığı olabilir. çünkü biz zihniyetimiz gereği gruptan üst tura çıkamayınca 3. olup uefa'ya kalmayı bir 'o seneyi kurtardık' olarak görüyoruz. bu yüzden de takımın eksikleri göz ardı ediliyor ve yapılması gereken müdahaleler uefa'ya kaldık ve avrupa'da devam ediyoruz diye yapılmıyor.

    bu anlattığım durum 2003-2004 sezonunda olmuş, juve-sociedad-olympiakoslu grupta 3. olup uefa'ya kalmış ve villarreal'le eşleşmiştik. 2-2'lik ilk maçtan sonra da deplasmanda 3-0 yenilip paket olmuştuk. bu sezonki şl'de ortaya koyduğumuz görüntü ve göt zoruyla 3. olmamız bana 2003-2004 sezonundaki halimizi hatırlattı.

    eğer devre arasında yapmamız gerekenleri yapmazsak benzer bir senaryoyu tekrar yaşamamız kaçınılmaz.
  • 13889
    çok fazla eksiği olan ve yetersiz oyuncu topluluğunu bünyesinde barındıran takımdır. o kadar çok eksiğimiz var ki onları yazmaktansa elimizde olanları yazmak daha mantıklı. kim var elimizde? kalecimiz var fernando muslera stoperlerimiz var jason denayer ve aurelien bayard chedjou fongang, sol bekimiz idare der lionel carole, çift yönlü orta saha selçuk inan, ofansif orta saha wesley sneijder, kanat forvet lucas podolski. bu isimler dışında ne yazık ki kadramuzda ilk 11 oynayabilecek bir oyuncu yok. amrabat ve bruma gittiği gün bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım zaten, koskoca galatasarayın tek bir kanat oyuncusu mu olur? o da kim? yasin. devre arasında bruma geri gelebiliyorsa getirilmeli, acil bir forvet alınmalı, bir sağ bek ve defansif bir orta saha alınmalı ve bu alınacak futbolcuların hepsi zıpkın gibi olmalı, maksimum yaşları 24-25 olmalı, ağır statik adamlar olmamalı, forvet dahil buna. makul pazar fransa ve belçika pazarı, gidip buradan bu iki emperyalist devletin sömürü ülkeleri asıllı futbolcuları getirmeliyiz. denayer ve carole gibi.
  • 13891
    2015-2016 sezonunda kadrosunda buna uygun oyuncu olmamasına rağmen ısrarla ikili orta saha oynamaya çalışan futbol takımımız. anlaştığımız tekniik direktörlerin sözleşmesinde böyle bir madde mi var anlayamadım. aşağıdaki ikilileri denedik hatırladığım kadarıyla;
    bilal-selçuk
    jose-bilal
    selçuk-wes
    hakan b.-selçuk
    ched-selçuk

    tüm bu ikililerin hepsinde orta saha top kazanmakta çok zorlandı, hucüm organizasyonlarına yeterince destek veremedi ya da hucümü organize edemedi ve savunmada çok yumuşak kalıp orta sahanın çok kolay geçilmesine neden oldular. e o zaman niye 3 lü ya da 4 lü bir orta sahaya bırakın geçiş yapmayı, denenmiyor bile. artık neredeyse her maç başında , maç içinde yalvaracak duruma geliyorum bişeyler yapın, olmuyor arkadaş işte elimizde buna uygun yapı yok.
  • 13892
    2 sene öncesinde almak yerine takım içindeki fazlalıkları ve çer/çöpleri temizleyerek yoluna devam etmesi gereken bir pozisyondaydı.
    şimdi ise hem çer çöp temizliği yapmalı hem de yerlerine nokta atışı uygun maliyetli ve performans olarak uzun vadede katkı yapacak genç oyuncular alması gereken pozisyona geldi.

    2013-2014 sezonunda mancini'nin devre arası ve prandelli yaz sezonu yapılan transferlere sadece ödenen bonservis bedeli 55 milyon € ve oyunculara ödenenlerle birlikte bu rakam ort. 70-80 milyon €'ları buluyor. toplamda 20 oyuncu alınmış; takıma katkı yapan chejdou, yasin (o da bu yıl yok) ve çok az olcan. bu yaz sezonunda alınan 5 oyuncu içinde podolski , carole, denayer dışında isabetlli transfer yine yok. bilal, jpk, jose yeterli değil.

    bu takımın en büyük sıkıntı önde baskı yapmak, topu kaybettiği anda alan daraltarak pres yapmak, mesafe katederek ve sprint yaparak boş alanlara katedip oyunu açacak pas opsiyonlı oluşturmak. bunları yapabilmek için 2 şeye ihtiyaç var: 1 - çok iyi bir kondisyon, fizik güç ve dayanıklılık. 2 - birlikte yapılmış çok sayıda taktik ve yerleşmeye dayalı antrenman ve oyun planı.

    birincisini yapmak için hem çok iyi çalışmak, sezon öncesi çok sağlam ve sert yükleme idmanları yapmak lazım. artı takım içi disiplin ve oyuncuların çok net bir şekilde performanslarının izlenmesi takip edilmesi kısaca süper bir şekidle yönetilmeleri ve çalıştırılmaları gerekli. ama bu şekilde çalışma yapsanız bile elinizdeki oyuncu tipi, malzemesi ve karakteristiğinin de buna müsade etmesi lazım.
    ikincisi içinse yine çok sayıda hatta sonsuz sayıda yerleşim odaklı ezberlenmiş oyun planları ve idmanlar lazım. belki de aynı takımın birlikte 500 idman yapmış gerekiyor.

    galatasaray'ın özellikle son 1,5 yılına baktığımızda ne ilkini ne de ikincisini iyi yapmadığını görüyoruz. ayrıca alan daraltan, rakibe basan, sert oyun karakterinin gerektirdiği oyuncu tipini sağlayacak bir transfer politikası ve futbol aklı ya da yönetiminin de olmadığını son 3-4 transfer sezonunda yaptığı veya yapmadığı transferlerden de görmek mümkün.

    çözümler:

    1 - yeni hoca ile birlikte bu kadronun çok daha iyi antrene edileceği özellikle devre arası yüklemesi ile birlikte kondüsyon ve fiizk güç artışına gireceği kesin. ama istenen baskılı oyun için bu tek başına yeterli değil.
    2 - top rakipteyken yapılması gereken ön alanda ve sahanın her yerinde baskı ve alan daraltma; aynı şekilde topa sahipken de sprint sayısı, boşa kaçıp alan ve pas opsiyonu yaratma gibi özelliklerin artışı ise sadece fizik kondüsyon değil oyuncu bilgisi, kalitesi, özelliği ve yeteneği ile doğru orantılı olduğu için nokta transfer çözümleri de gerekir.
    3 - çok sayıda antreman ve idmansa ancak etkilerini 1 yıl sonra gösterebilir.

    2. maddedeki transfer stratejisi çok önemli: kulübün finansal yapısının kırılganlığı, tepedeki uefa kılıcı malumken zaten pahalı oyuncu almak imkansız. ayrıca gerekli mi? bu durumda yapılacak veya yapılması gereken transferlerin tipi ne olmalı? genç ve scout ekibinin tavsiyesi ile alınabilecek ve etkisini orta/uzun vadede gösterecek tarzda oyuncu mu? yoksa gelir gelmez etki edebilecek ama 1-2 yıl sonra eldeki oyuncular gibi takıma kambur olması muhtemel oyuncular mı? denizli hemen sonuç almak isteyeceği için ve kulübün de parası olmadığı için 2. seçeneğe gidilecek gibi görünüyor. zira yapacak başka bir şey de yok, çünkü bu haliyle ikinci yarıya başlanırsa bu takımın ligi ilk 3'de bile bitirmesi bence imkansız. o zaman yapılması gereken hem scout ekibinin hem de ligden alınbilecek uygun fiyatlı ama gelir gelmez katkı yapabilme ihtimali yüksek oyunculara yönelmek olmalı.

    takımın kendi içinden herhangi bir antremanla, fizik/kondüsyon artışı veya taktiksel ilerleme, özgüven artışı vs... ile çözülmesi mümkün olmayan ve mutlaka transfere ihtiyaç duyulan mevkileri ve özellikleri nelerdir?

    1 - hava topu hakimiyeti olan, özellikle rakipte uzun boylu ve fizikli santrafor olduğunda rakipten hava topu alabilecek mümkünseuzun boylu bir stoper. bu yıllardır büyük eksiklik bence. eldeki hiçbir stoperden bunu sağlayacak bir çalışma yapmak imkansız
    2 - modern anlamda geride kademeye giren, arkasına adam kaçırmayan, ileriye de destek verebilecek dengeli, futbol bilgisi yüksek, kondüsyonu üst seviyede ve tekniği belli bir seviyenin üstünde galatasaray standartlarında bekler. carole'den dolayı belki buraya bir süre daha müdaheleye gerek yok ama sağ bek şart oğlu şart
    3 - orta sahada basan, koşan, top çalan, rakibe top kaybedildiği anda basabilen, genç, güçlü, pozisyon bilgisi üst seviyede ön-libero
    4 - gerçek bir kanat oyuncusu. top kaybedildiği anda basan, bekine yardıma gelen, alan daraltan, pas verilecek yerde pas veren, şut atılacak yerde şut atan ve topla dikine mesafe kateden, hızlı, çabuk, çevik, teknik bir kanat
    5 - modern bir santrafor. topu bilen, pozsiyon almasını bilen, nereye koşması gerektiğini bilen, top saklayan, faul yapan değil faul alan, ofsaytı bilen, rakip stopere gereksiz yere faul yapmayan, kafa topuna vurabilen vs... net bir santrafor..

    şu yukarıda sayılan eksiklerin devre arasında giderilmesi zaten bu finansal koşullarda mümkün değil. ama ne yapılabilir:

    eğer dendiği gibi burak'ın ve semih'in talipleri varsa bence hiç düşünmeden satılıp kaynak yaratılır.
    ligden ryan donk, rodellega, ile orta saha ve santrafor eksikliği giderilebilir. stoper eğer bulunabiliyorsa alınabilir. kanat için grosskreutz mutlaka ikna edilmeli. sağ bek içinse umudum yok.
    hiç olmazsa orta saha ve forvet transferi artı grosskreutzun katılımı bile iyi bir devre aarsı kapm dönemi ile birlikte takımın çehresi değişebilir.

    galatasaray'ın elinde; muslera, chejdou, selçuk, snayder, pold, gibi iyi bir omurga var. yeter ki bu kaliteli oyuncu sayısını 3-4 tane daha artıralım.
  • 13894
    transfer yapılmayacaksa 5-3-2 oynamalıdır. tabi ki her şeyin en iyisine mustafa denizli karar verecektir, sonuçta onun yetkisi. bir futbolsever olarak elbette oyun anlamında görüşlerimiz olabilir. şu an denizli'yi eleştirmek için doğru zaman değil.

    savunma hattı - carole,chedjou-semih-hakan,denayer
    orta saha - selçuk,sneijder,rodriguez
    forvet - burak-poldi

    carole ve denayer yerine, hakan balta'dan biraz daha teknik olabilecek, orta saha da iş yapabilecek 2 transfer yapılabilir.
    rodriguez yerine, orta sahaya direnç katacak, orta saha çizgisinden rakip altıpas çizgisi arasında sirkülasyon yaratacak bir oyuncu.
    burak yerine de yine bireysel özellikleri kuvvetli olan teknik bir golcü.

    böyle bir oyun planı galatasaraya uefayı aldırır diye düşünüyorum.

    http://www.kadronukur.com/...fb46aeae7-95080.html
  • 13895
    devre arasında 4 tane falan transfer yapamayacak takımdır.
    şubat ayında uefa ile görüşme var. yavaş yap 4 transferi derler adama.
    yaparsın da sonra gelirlerine, katılım hakkına el koyarlar. dolayısıyla o transferler de götünde patlar.

    yapılacak transfer sayısı da 0 ile 2 arasındadır. o isimler de en az 7-8 milyon eu hatta sterlin piyasası olan remy, rode olmayacak. belki kiralık ve satın alma opsiyonuyla kadromuzu güçlendirmek mümkün. ama daha doğrusu artık o scout ekibine güvenmek. bunu yapmak zor değil ancak transferi yapanın kazanacağı komisyondan kısar. bursa'nın fernandao'yu transfer örneği. tüm maliyeti 400 bin dolar olan adamdan komisyon alamazsın çünkü.

    açıkcası biri forvet biri de defansif orta saha olan iki ucuz ama isabetli transferi öpüp de başıma koyarım. siz de beklentilerinizi fazla yükseltmeyin. hayal kırıklığına uğrarsınız.
  • 13896
    hamit altintop 2 milyon 750 bin euro

    burak yilmaz 2 milyon 800 bin euro

    blerim dzemaili 1 milyon 700 bin euro (2.4 milyon euro'nun %70'i)

    kevin grosskreutz 1 milyon 850 bin euro

    olcan adin 1.700.000 avro

    sabri sarioglu 1 milyon 500 bin avro

    umut bulut 1 milyon 850 bin avro

    jem karacan 600 bin euro

    tarik camdal 1 milyon 300 bin euro

    yani sozun ozu toplam 16 milyon euro cope gidiyor!
  • 13897
    size olacakları söyleyeyim

    -transferin ilk 3 günü hareketli olur. gazetelerde büyük isimlerin söylentileri çıkar taraftar gaza gelir. kadrolar kurulmaya başlanır.

    -taraftarın gazını almak için zlatan gibi bir adamın ismi ortaya atılır. bu pato olabilir

    -iyice homurdanmalar başlar

    -belki gaz almak için bir ön libero alınır. forvet ve sağ bek evlatlar küsmesin diye alınmaz

    -iyi polisi oynayan bir genç yönetici transfer yapacağız der

    -şubattaki fifa görüşmesi bahane edilir

    -bitiş
  • 13898
    şart oğlu şart olmazsa olmaz gerekirse bütün paranın basılması gereken iki mevki var. biri orta saha diğeri forvet.

    en az mbia- gomez kalitesinde iki adam şart. sağ bek ve sağ açık da elzem fakat mesela sağ beke linnes, şener özbayraklı-- açığa campbell hatta bruma bile yetebilir ama orta saha ve forvete alınacak adam tartışmasız mükemmel bir futbolcu olmalı.
  • 13900
    forvetsiz ve forvetlerinin etkisizliğine rağmen 15.haftasını geride bırakacağımız 2015-16 sezonunda ligin en fazla gol atan takımı 33 gol ile. 32 golle bjk takip ediyor bizi.
    fonor 100 golu gocor diyenlere de hatırlatalım: 24.
    tabi ki çok gol atmak şampiyonluk için tek etmen değil. bu aşikar ama sezon öncesi neydi o yorumlar. fenere transfer başı 10 gol yazıyorlardı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın