• 6726
    geçen düşündüm de, tarihimizin en karanlık sezonlarından biri olan 2010-11 sezonunda aslında sezonun başları itibariyle sahaya hiç de fena olmayan bir onbir sürebilecek takımdı.

    --------------ufuk---------------

    sabri----neill----servet----hakan

    arda----cana---elano----kewell

    -----------misimovic------------

    --------------baros---------------

    bana kalırsa o sezonki takımın en büyük sorunu, bir ton gereksiz, kapasitesiz, yeteneksiz yedekle dolu olmasıydı. daha da büyük sorun bu futbolcu bile diyemeyeceğim iğrenç heriflerin rijkaard tarafından onbirde başlatılmasıydı *. mustafa sarp, ali turan, barış özbek, serdar özkan gibileri rijkaardın alternatiflerindendi! pino, insua ve ayhan gibi nispeten daha güvenilir yedeklerin kalitesinde adam bulamamak bizi mahvetti.

    üstte yazdığım kadro türkiyede gözü kapalı şampiyonluğa oynar. ama önce rijkaard sonra hagi maalesef zarardan başka bir şey vermediler takıma.
  • 6729
    galatasaray profesyonel futbol a takımı’nın kamp kadrosunda şu oyuncular yer alıyor: eray işcan, ufuk ceylan – hakan balta, semih kaya, tomas ujfalusi, çağlar birinci, sabri sarıoğlu – hamit altıntop, ceyhun gülselam, aydın yılmaz, selçuk inan, albert riera, furkan özçal, yekta kurtuluş, engin baytar, emre çolak – johan elmander, burak yılmaz, umut bulut, sercan yıldırım.

    teşekkürler galatasaray yine altyapıdan kimse yok. benim bildigim kampta genc oyuncular da olur ama gördügümüz gibi hiçbir genç oyuncumuz yok. kime kızsam bilemedim. ama bu olaya cok kızdım. eskiden 3-4 tane alt yapıdan genc oyuncu olurdu hiç degilse mertan öztürk, cem , berk yıldız gibi oyuncular olurdu ama artık onlar da yok. altyapıdan tamamen umut kesilmis su 2-3 sene için.
  • 6732
    10 numaraya falan ihtiyacı olmayan takımdır. 4-5-1 oynanacaksa ortasahada melo-yekta, kanatlarda hamit-riera(amrabat), önlerinde selçuk(emre) oynamalıdır. yekta'ya güven olmaz diyenler içinse emre forvet arkası oynayabilir, selçuk o bölgeye kayabilir.
    defans içinse mutlaka transfer yapılmalıdır. eboue-semih-transfer-riera(transfer)
    forvette ise ilk yarı burak, ikinci yarı elmander oynamalıdır.
  • 6733
    şapkadan tavşan çıkaracak, maç tıkandığında kilidi açacak bir oyuncuya net ihtiyacı olan takımdır. bu 10 numara'ya bir transfer mi olur, yoksa kanatlarda kara şimşek keita'm misali yardıran bir oyuncu mu olur bilemem ama lazım işte. eğer 4-4-2'de ısrarcı olacaksak; 10 numaraya pek gerek yok diyebiliriz, orta sahaya selçuk, melo, hamit, yekta gerektiğinde emre'de geçebilir ama şu an ki kadroya baktığımızda kanat oyuncusu dediğimiz hiç bir oyuncu bize beklenen katkıyı veremedi ve verecek gibi de değil. iki kanat oyuncusu da ileriyi düşünen atak oyuncusu olması zafiyet yaratabilir diye bir kanata içe kat edebilecek bir oyuncu yerleştirelim desek -mesela hamit- diğer kanata kesinlikle yukarıda da dediğim gibi adam eksilten, takımı rahatlatan gol atan attıran yıldız bir isim gerekli. şimdi amrabat var diyenler olacak ama maalesef kendisi böyle bir oyuncu değil ve geriye gelsin yardım etsin diye de alınmadı. asıl yapması gerekenleri yapamadı ve maalesef de fatih terim'i de yanılttı. ha, hiç transfer yapılmasın yine çıkar aslanlar gibi mücadele eder şampiyonda olur bu takım orası ayrı. ancak senin hedefinde futbol takımının avrupa'da başarılı olması var ise; yatırım da yapacaksın. yoksa avrupa ile başa çıkmak eskisi gibi kolay değil.
  • 6740
    olası bir wesley sneijder transferi ile 4-3-3'e geçeceğimizi tahmin ettiğim takımımız. fakat kafamda bazı soru işaretleri var. madde madde yazmak gerekirse;
    *** 4-4-2 oynarken ortasaha oyuncularından katkı alamıyorduk fakat forvetlerimizin özellikle de bu sene burak yılmaz ve umut bulut'un attığı gollerle takım ayakta kaldı. bu forvetlerden birinin kenarda oturacak olmasıyla hücumda kısırlığa girer miyiz?
    *** 4-3-3'ün ileri üçlüsü golcü olması elzem gibi adeta fakat wesley sneijder transferi ile muhtemel ileri üçlümüz amrabat-burak-hamit olacak. malesef hem amrabat hem de hamit'in golcü kimlikleri yok. dahası özellikle de hamitte 4-3-3'e uygun oyun karakteri yok. bu sebeplerden geçen sezonun ilk 10 haftasındaki tatsız futbola geri döner miyiz?
    *** eğer hamit ileri üçlünün sağ kanadında düşünülmüyorsa o bölgeye bir transfer yapılacak mı-ki eğer yapılırsa yabancı sayısı açısında sıkıntı yaşayabiliriz- yapılmayacaksa aydın yılmaz ile(!) mi 11'e başlayacağız?
    *** şu anda takım için gündemde olan 3 transfer hedefi gözükmekte(bunları tekrar etmeye gerek yok hepimiz ezberledik). bu üç isim de yabancı olduğundan bu isimler ne kadar gerçekçi?
  • 6741
    allah göstermesin wesley sneijder gerçekleşmezse taraftarın göstereceği tepkiden umarım etklilenmezlerde sezonun* ilk yarısında olduğu gibi aslanlar gibi mücadelelerine devam ederler. çünkü şuan taraftar inanılmaz beklenti içerisinde transferler gerçekleşmezse çok büyük hayal kırıklığı olacak. bu konuda yönetime mi kızsam yoksa kendilerini bu kadar transfere kaptıran taraftara mı bilemedim.
  • 6744
    sneijder'in gelmesi ile birlikte 4-4-1-1 şeklinde oynayacağımızı düşünüyorum. fakat asıl şablonumuz 4-4-2 idi bu zamana kadar yani çift forvetli sistem. sneijder burada tamamen serbest oyuncu gibi olacak. sneijder'i ayrı tutarsak 4-4-2 oynayan takımın yedek kadrosununda 4-4-2 oynayabilecek oyuncular olmalı ve fazlalıkları göndermek gerekir.

    kalede muslera yedeği ufuk.

    dany - semih ikilisinin yedeği gökhan zan ve ujfalusi olacaktı fakat ujfalusi bu sene artık zor ve burada bir stoper açığımız var.

    eboue'nin yedeği sabri.

    riera'nın yedeği hakan balta. burada çağlar ıskarta, kesinlikle gönderilmeli boşa maliyet.

    hamit'in yedeği aydın.

    selçuk - melo ikilisinin yedeği yekta ve engin. ki bana göre engin tam bir orta saha oyuncusu değil yerine uygun bir yedek alınsa fena olmaz.

    amrabat'in yedeği emre çolak.

    burak - umut ikilisinin yedeği elmander ve sercan.

    joker sneijder. hücum hattının her yerinde oynar.

    kadroda yer alan ama nereye koyarsan koy oynayamayacak olan furkan var. çağlar ve furkan'ı kiralık miralık göndermek gerekiyor. ve tabi ki milan baros ekstra masraftan başka birşey değil.

    bu üç oyuncuyu gönderebilirsek, (sneijder'in de geldiğini var sayıyorum) kadroda 23 oyuncumuz oluyor. şampiyonlar liginde en fazla 25 oyuncu yer alabiliyor. 2 tane alt yapıdan oyuncuyu da monte ettin mi al sana her bütçeye uygun kadro. bu iki oyuncu eray işcan ve mertan caner olabilir.
  • 6749
    cuma günü kaldıkları otelde kuzenimle ziyaret ettiğim canımızdır. hayatımın en güzel günüydü muhtemelen. hemen hemen bütün futbolcularla fotoğraf çektim. buna fatih terim, ümit davala, taffarel, hasan şaş, abdurrahim albayrak da dahil. gün içinde yaşadıklarımı ve nacizane tespitlerimi paylaşmak istedim.

    semih antrenör eşliğinde kardio çalışıyordu salonda. otel içinde gezinirken tesadüfen bulduk. cam kaplı salonun dışında beklerken içeride antrenöre saat ve fotoğraf işareti yaptım 'ne zaman biter?' gibisinden. içeri gelin dedi. niye anlatıyorum çünkü sağolsun kırmadı bizi. içeride bekledik 2-3 dk sonra semih koşu bandından indi, terini sildi yanımıza geldi. bir insan ancak bu kadar efendi olur. bütün güleryüzlülüğüyle aramızdaki kısa dialog:

    +seni de çalışmandan alıkoyduk kardeşim kusura bakma gerçekten, fotoğraf çektirebilir miyiz?
    -tabi ki kardeşim estafurullah ne demek.
    ...
    +çok teşekkürler. geçmiş olsun kardeşim, başarılar. dikkat et kendine.
    -sağolasın kardeşim iyi akşamlar.

    ulan bi an acaba dedim çalışmaya ara verip yorgunlukla yanaşan ben miyim diye tereddüt ettim. yanyana bulunduğumuz iki dakika bile çok fazla şey anlattı gerçekten hayran oldum kendisine. bazı şeyleri hazmetmiş, yolu her daim açık olacaktır eminim. bunları yüzüne söylemek için vakit yoktu fazla. çalışmaya geri döndü malum hemen. günün favorisi oydu benim için. böyle bir adama sahip olduğumuz, takım altyapısından yetiştirdiğimiz için gurur duydum resmen.

    ayrı bir parantezi de gökhan zan hakediyor. lobide en çok vakit geçiren oydu o gün. dolayısıyla ilk gördüğümüzde fotoğraf çektirdik ama daha sonra da sohbet fırsatımız oldu. takım nerede kalıyor, ortak alanlara saat kaçta çıkıyorlar, nerede oluyorlar filan hepsini paylaştı üşenmeden. o da aynı şekilde sıcakkanlı biçimde kırmadı isteğimizi sağolsun. ayrıca da akşam yemeğine gidiyordu biz sohbet ederken. selçuk'u görememiştik o ana kadar hiç. ondan rica ettik getirebilir misin yemek sonrası diye, tamam kardeşim getireceğim dedi ve de getirdi.

    takım otelin içindeki başka bir restoranda yemek yiyordu. kaldıkları odalardan restorana çok fazla mesafe yok. hepsi işte teker teker binadan çıkıp yemeğe geliyorlar. restorana malum giremeyeceğimiz için kapıda sıra sıra her içeri giren futbolcuyla konuşup fotoğraf çektirdik. biz oraya ilk gittiğimizde yekta, emre, selçuk vs birkaç kişi zaten içerideydi. bi o erken yiyen grupla görüşemedik. sonradan gelenler elimizden ve objektiflerimizden kurtulamadı*. sıcak yaklaşımları için hepsine ayrı ayrı teşekkür ettik ve restoran önünden ayrıldık.

    yemekten sonra gökhan zan söz verdiği gibi selçuk, umut, burak beraber geldiler lobiye. bir numaram selçuk'la kısa bile olsa sohbet etmek isterdim ama ortam kalabalıklaşınca imza alıp, foto çektirmekle yetindim. pek tabii o forma artık ebediyen saklanacak hatıra olarak.

    kısa dip notlar vermem gerekirse:

    -fatih hoca'nın biraz canı sıkkın gibiydi. sneijder transferi muhabbetinden mi bilmiyorum tabi adamın tek derdi sneijder değildir muhtemelen. ya da bana morali bozuk gelmiş olabilir. her gün gördüğüm birisi değil sonuçta.
    -burak yılmaz'ı gündüz otel içinde tek başına yakalayıp fotoğraf çektirdik. kuzenim 'bu ne yaaa artist' demişti arkasından. ben pek sallamamıştım. 'yok yaa sana öyle gelmiştir' demiştim. akşam grup halinde lobiye indiklerinde başları kalabalıklaşınca 'ne var kardeşim ne oldu ne istiyorsunuz' gibisinden triplendi. yüksek tonda değildi kaynadı gitti zaten arada ama kuzen haklı çıktı maalesef. ben hala iyimserim, bunlar robot değil sonuçta insan. vardır kişisel bir problemi özel hayatında.
    -hakan balta ve aydın bildiğin buzdolabı.
    -sercan ilk gördüğümüz futbolcuydu. hayatım'lı bir telefon görüşmesi içindeydi*. yine de fotoğraf ricamızı kırmadı.
    -abdurrahim albayrak bildiğiniz gibi. full-time güleryüz.
    -semih'le yemeğe girerken konuşmamız oldu, kuzen biraz tezcanlı olduğundan 'abi sneijder ne oldu biliyor musun?' diye daldı. semih de gülerek 'ben transfer komitesinde değilim kardeşim bilmiyorum maalesef' dedi gülüştük.
    -hamit ve selçuk birinci önceliğimizdi bizim, selçuk'u gördük ama hamit'i göremedik maalesef. selçuk'lu burak'lı grubu görünce aklımız gitti. onun da etkisi var bu durumda. unuttuk adamı bildiğin (u: sbt:().
    -yemek girişi karanlıkta kapşonlu eşofman giymiş melo'yu eboue sandık. 'ooo eboue' filan diyerek fotoğraf için yaklaşırken gerçeği gördük. sorry'ler pardon'lar havada uçuştu, koptuk *.
    -ujfa reyis dün sanırım tekrar sakatlanmış. adama uğurlu gelmediğimizden şüpheleniyorum.
    -semih salondayken scott piri geldi, onu görünce de sevindik fotoğraf çektirmek istedik. şaşkın bakışlarla kabul etti. adam tanınırlığının, reyizliğinin farkında değil sanırım.
    -semih her zaman heryerde adamım artık. karakteri düzgün ve onun yanında futbolculuğu da şahane. sadece karakterle bu oyun yürümüyor neticede. zaten bu söyleyeceğim düşüncedeydim her zaman ama artık o günden sonra semih hangi maç içi hatayı yaparsa yapsın kredisi sonsuz bende.
    - ve son olarak, selçuk #1
App Store'dan indirin Google Play'den alın