• 6101
    bu takımın net şekilde yıldıza ihtiyacı vardır. galatasaray ne zaman avrupa'da başarılı olduysa hep bir lideri, bir yıldızı olmuştur. kupa galipleri kupasında prekazi, uefa kupasında hagi olmasa başarı gelir miydi? bazı yazarlar takım oyununun bozulacağını düşünüyor ancak böyle bir sağa bir sola bir geriye bir yana pas atarak oynanacak takım oyununun içine sıçayım afedersin. senin elinde selçuk, melo ve hamit gibi üç tane takım için tüm gücü ile oynayan koşan, basan, ayağı düzgün üç adam var koyarsın önlerine bir dünya yıldızı kaka olur ronaldinho olur hatta emekliliği gelmiş alex bile önündeki forvetleri gol kralı yapabilir. yıldız oyuncu olmadığı için 2 ekim 2012 galatasaray braga maçı kaybedildi. bir tane topu alıp sürpriz pas yada çalım atabilecek oyuncumuz yok varsa yoksa yana oynuyoruz. dünkü maçta bir hagi olsa alsa topu bir sola çekse bir sağa çekse taksa doksana böyle mi biterdi maç yada en basitinden alex olsa bir pasıyla umut'u kaleciyle karşı karşıya bıraksa böyle mi biterdi maç. dün sadece aydın denedi bunu oda direktan döndü sonra tekrar sağa, sola, geriye, yana pas yaptık maç sabaha kadar oynansa yine gol atamazdık.
  • 6103
    meselesi şu gitsin, bu gelsin meselesi değil. hâlâ ve hâlâ her şeyin tek çözümünü transferde arayanlar var. transfer bu işin bir ayağı, ama kaka gelecek, dertler bitecek diye bir şey yok. mesele mentalite meselesi, birlikte oyun oynama alışkanlığı, antrenman meselesi. galatasaray 1996'da yola çıkarken kaç oyuncusu cl seviyesindeydi? hagi, popescu, taffarel. o kadar. sen doldur boşalt yaparak nereye varabilirsin ki? selçuk inan'ı kullanamadan nereye varabilirsin? oyunun merkezindeki oyuncuyu plajdan getirerek nereye varabilirsin?

    galatasaray taraftarının önce beklentilerini realize etmesi gerekiyor. yok yarı final oynarız, yok çeyrek final oynarız. sen ilk önce avrupa'daki futbol temposuna bir alış, sonra gelir yarı final, bilmem ne. bu bir öğrenme sürecidir ve hiçbir takım bu seviyelere gökten indirilmiyor. braga'da çok mu yıldız var? kaka mı var allah aşkına... planlama var, sistem var. galatasaray'ın da ihtiyacı olan şey bu.

    çok büyük bütçeli takımlar dışında transferle bir yere gelebilen bir takım var mı? var mı böyle bir örnek? gösterin, biz de bilelim, ona göre bir model destekleyelim.
  • 6104
    fark yaratacak oyuncu eksiği o kadar sırıtıyor ki takım kendine yakın takımlarla oynarken benim gözlerim hep hagi'yi arıyor. çünkü sıkıştığımız anda bizi ipten alacak adam yok.

    bu takım stsl süper ligde açık ara şampiyon olabilir ama görülen o ki cl.de gruptan çıksak bile sonrası çok zor.

    ben kendi adıma 2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçından sonra rüyadan uyandım. gördüm ki rakip antrenör bizi iyi analiz ettiğinde durdurabilecek oyunculara da sahipse işimiz çok zorlaşıyor. evet belki braga kalemize çok fazla gelmedi ama oynaması gerektiği gibi oynayıp kazanmayı bildiler. bunu yapabilen her takıma karşı zorlanacağımız net. ben bu takıma güveniyorum ama eksiklerini de 2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçında ilk kez bu kadar net gördüm.
  • 6107
    sanki her katıldığımız yıl başarılı olduk, sanki fatih terim'in şampiyonlar ligi karnesi pekiyi !

    biz buyuz işte.

    manchester united'a karşı avrupa'da ses getirmek için oynadık ve getirdik. herkes mutlu. ama en önemli maçımız olan 2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçında gol pozisyonumuz sıfır.

    maç sonrası fatih terim'in çok koştuk, oyunu domine ettik gibisinden açıklamaları maalesef gerçeği yansıtmıyor. kapanan ve kontra atak oynaayan takımlara karşı tabi ki top sende olur.

    manchester united maçı sonrası hücumda kaos futbolu mu oynuyoruz diye düşünmüş ve yazmıştım. evet, sene 2012 ve biz sadece ve sadece orta yapıyoruz. sonrası tam bir kaos. skibbe ve rijkaard döneminde hiç olmazsa hücumda bilinçli oynamayı denemiştik.

    elmanderoynayabiliyorsa, 90 dakika oynar hocam. kalabalık içinde ara pası atabileceğin tek adamın o.

    amrabatgenç ve öğrenecekse, her yıl oynadığımız şampiyonlar liginde çok işe yarar di mi !!!

    neredeyse iki dakikada bir serbest vuruş kazandık, yarattığımız tehlike sayısı sıfır. tamam, doğrudan gol olabilecek serbest vuruş az olabilir ama bu takım hiç mi organizasyon çalışmaz hocam.

    faith terim'in 'şampiyonlar ligi seviyesinde oyuncular daha fazla performans göstermeli' açıklaması ise tam bir fiyasko. ne yani takım süper hücum organizasyonuna sahip de tek sorun oyuncuların bireysel performanslarının düşük kalması.

    haid oyuncuların şampiyonlar ligi tecrübesi yok ve heyecan yapıyorlar diyelim. maç boyunca kenarda sürekli bağıran, uyaran, kızan, bela okuyan bir teknik direktörü izlemek bile yorucu.

    son olarak, 2011-2012 şampiyonluğumuzu getiren formül (sistem, selçuk - melo ikilisi, ileirde baskı gibi) artık miadını doldurdu. biline.
  • 6108
    galacticos tarzı transfer anlayışını benimseyip cezasını çeken kimbilir kaçıncı takım.

    aylar öncesinde, millet kaka beğenmezken defalarca yazdık. transferde defans-ofans dengesi yok, alınan adamlar hatalı transfer değil tabii ki ama savunmaya takviye neden ikinci plana atılıyor dedik, ikaz ettik. ujfa reisimiz, semih canımız ciğerimiz ama bu adamlar yetersiz. semih'in tecrübesizliği çok büyük sıkıntı. hele yanlarında yedeksiz hakan balta varken, tek uygun adam olan eboue'nin de yedeği yokken tehlikenin bağıra çağıra geldiği belliydi. ne yazık ki koskoca futbol takımının bir tek sorumlusu bunu göremedi.

    şampiyonlar ligi'nde başarılı olacak olan takımın direkt oynayabilecek toplam 6 tane savunmacısı olur, 2 tane iyi adam yedek bekler yani...derinlik bu şekilde olmalıdır. bizde ise sadece eboue var, 6 yerine 1 adet uygun adam bulundurursan, portekiz'in normal bir takımı bile gelir, güle oynaya kazanır. sen şanssızlık sanmaya devam et. ne şansı? rulet mi bu?

    çilek milek geçiniz. bu takımın avrupa ayarında bir savunması yok. kaka efendi takımda olsa ne olurdu, 0-2 değil 2-4 kaybederdik, emin ol.
  • 6109
    2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçından sonra eleştirilen futbol takımımızdır. yok kaleye şut çekmiyormuşta yok savunma yapmasını bilmiyormuşta. lucescu'yu özleyen varsa gitsin shaktar'ı tutsun.

    fatih terim budur. hücum futbolu. 3 yersin 5 atarsın. bazen rakipler kapanır direkler izin vermez atamazsın.

    2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçı için konuşuyorum. elinden geleni yapmıştır gol atmak için. ancak öyle tempolu oynuyoruz ki öyle baskılı oynuyoruz ki rakipler daha ilk dakikadan kendi yarı alanına çekiliyor. dün braga'da ilk saniyeden itibaren kendi yarı alanındaydı. hızlı kontralarla gol aradı ve buldu. biz ise atamadık. yapacak bir şey yok. burak'a da sözsen, amrabat'a da kızsan, riera orada oynar mı desen seve seve sezon sonuna kadar bu takımı desteklemek zorundasın. itin bi tarafına sokarak bir şey elde edilmez.

    hep kazanacağz diye bir şey yok. önümüzde eskişehir maçı var sonra milli maç arası. bir soluklanıp tekrar sezon başındaki gibi seri galibiyetlere devam edeceğimize inanıyorum.

    sabır ve destek. aydın'a, burak'a, amrabat'a kızmakla kimse bir şey elde edemez. hata yapmayacaklar diye bir şey yok. ki bana göre ok az hata ile oynuyorlar. aldıkları her topu olumlu kullanmaya çalışıyorlar. aydın'ın şutu direkten dönmese gol olsa ne olurdu bir söyleyin bana.
  • 6111
    kapanan takimlara karsi zaafiyet gosteren takim. ilk 15-20 dakikada gol de bulamazsa bu zaafiyet daha cok ortaya cikiyor. daha once iddaa etmistim bu takim 1. sinif takimlarla basabas oynar lakin kontra atak takimlarina karsi kilidi acacak oyuncusu olmadigi icin zorluklar yasar. selcuk, hamit, engin, melo ve elmander gibi oyuncularin da standart formlarindan uzak olmasi nedeniyle takim felcli gibi oynuyor. pozisyona girmek soyle dursun sut bile atilmiyor dogru duzgun. bu durum bir an once degisir umarim. onumuzde cok onemli bir cluj maci var. galip geldigimizde, manchester'in da braga'yi yendigini varsayarak soyluyorum, grup heyecani bizim acimizdan yeniden baslar.

    deplasmanlarda daha iyi oynar bu takim. net. braga'yi da cluj'u da disarda yenerse sasirmam tipki burda cluj'a puan verdigimizde sasirmayacagim gibi...
  • 6114
    atletico madrid gibi ispanya'da 3. ve daha aşağıya oynayan bir takımın forveti falcao iken malesef kendisinin forvetleri falcao'nun 1/10 u kadar bile değildir.bulduğu 3 pozisyondan en az 1 tanesini gole çevirecek bir golcüsü olmadıkça en fazla süper ligde ilk 3 e oynar bu haliyle. ama böyle bir golcü alınır mı ? tabiki hayır. şu meşhur takım içi dengeler buna müsade etmez.. sonrada avrupada başarı diye çok ağlanırız buralarda.
  • 6115
    1 maçla yerin dibine batırıp yandık bittik edebiyatına ne gerek var onu anlayamadım? doğru dün yapamadığımız bir sürü şey olmasına rağmen rakibi kendi sahasına hapsetmememiz, sağlı sollu ortalar, duran toplarla epey pozisyona girdiğimiz de bir gerçek. hamit yok, selçuk ve melo geçen seneki seviyenin çok altındalar; burak ve umut iyi değil. elmander de form olarak aşağılarda. ama bu takım geçen sezon da 7 aralık'taki fener maçına kadar idare etmişti.
    ayrıca fatih terim'e yapılan eleştirleri de haksız buluyorum. şl'de başarıya giden tek bir yok falan da yok. illa defans yapacaksın, ileride tek forvet oynayacaksın diye bir mecburiyet mi var? ayrıca bizim iyi kapanıp defans yapabildiğimiz nereden çıktı? bu takım bu taktik ve dizilii ile oynamaya devam edecek. mühim olan oyuncuların bireysel form seviyelerinin zamanla yükselmesi, takım halinde kapanan takımları açmak için daha hızlı ve seri top dolaştırma yapmak gibi zamanla oynadıkça düzelmesi muhtemel özellikler gelecek.
    dün akşam belki biraz daha şu deneyebiliridik ama o boşlukları çok az bulduk. rakip çok kompakt ve iyi bir savunma yapıp neredeyse hiç boşluk bırakmadı. bence riera, muslera, eboue'yi beğendim. melo da az da olsa bir ilerleme var ama fiziği hala istenilen seviyede değil. burak alışacaktır. aynı şekilde umut'un 15 gündür oynadığı ilk maç olduğunu da unutmayalım.

    cluj maçında güçlü ve iyi bir hamit, daha kuvvetlenmiş bir melo, ileriye doğru daha istekli giden selçuk, farklı bir amrabat, emre, ile ben kazanacağımızı düşünüyorum. şu an avantaj kaybettik; en azından cluj'a deplasmanda kaybetmememiz gerek.

    ama biz cluj ile oynadığımız maçlardan 4 puan çıkartırsak bile iddamızı son maça kadar taşıyabiiriz. buradaki cluj maçında herkes pişmanlık yaşayacak yazılar yazmasın lütfen.

    bir kalemde hocayı ve takımı harcamayın. eksiklikler olduğu doğru ama bunlar bugünden yarına olmaz. 6 yıldır olmadığın bir arena, tamamen yep yeni bir takım, sakatlıklar, formsuzluklar, cezalar dolayısıyla bir türlü kurulamayan takım. eminim hoca bunları düzeltecektir.
  • 6117
    2012-2013 sampiyonlar ligi sezonundaki grup maclarinda, deplasmanda toplayacagi puanin, iceride toplayacagi puandan daha fazla olacagindan emin oldugum futbol takimimiz.

    icerideki maclarda galibiyet almamiz icin mutlaka farkli strateji uygulamamiz lazim. daha sakin olmali ve set hucumunu sabirla uygulamaliyiz. alel acele yapilan hucumlar sonucu kaptirdigimiz toplar, malesef melo ve selcuk'un formda olmamasi nedeniyle kalemizde pozisyon olarak bize geri donuyor. sabretmeyi basarabilirsek, yenemesek bile yenilmeyiz evimizde.

    benim bu gruptan cikacagimiza dair inancim. eger braga ilk macini kaybetmeseydi bu kadar iddiali olmazdim. sadece biraz sukunet ve akli selimlik bizi kendimize getirecektir. bunu uygulamaya 6 ekim 2012 galatasaray eskisehir macinda baslayabiliriz. eskisehir bence braga'dan cok daha kotu bir takim degil.
  • 6118
    savunmasının içler acısı olduğu takımdır. takım savunmasında geçen sezonu mumla aratan* bir performans göze batıyor. tomas ujfalusi'nin yokluğu, dany'nin yetersizliğinin dışında takım savunmasının ne olduğunu bilmeyen burak yılmaz,nordin amrabat'ın payı çok çok fazla bu sonuçta.

    9 maçta 13 gol yedik.

    galatasaray-fenerbahçe: 3-2
    galatasaray-kasımpaşa: 2-1
    beşiktaş-galatasaray: 3-3
    galatasaray-bursaspor: 3-2
    antalyaspor-galatasaray: 0-4
    m.united-galatasaray: 1-0
    galatasaray-akhisar: 3-0
    orduspor-galatasaray: 2-0
    galatasaray-braga: 0-2
  • 6119
    2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçı ile gerçek dünyaya döndüğümüze göre, takım hakkında bir iki değerlendirme yapmak iyi olacaktır.

    bu gün galatasaray futbol takımda iki tane önemli ama devre arasında bile kapatılabilecek eksik vardır: sol bek ve kesin golcü.

    kısaca bunları değerlendirmek gerekirse, sol bek'te hakan balta lig için bile yeterliliği tartışılabilecek bir isim. riera ise 2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçında gördüğümüz üzere yararlı olabiliyor ancak hem mevkii olarak daha ziyade defansif bir kanat gibi oynuyor, hem de birebirlerde sıkıntı çekiyor haliyle. buraya güçlü, hücuma da katkı verebilen, eboue kalitesinde bir oyuncunun alınması elzem.

    öte yandan, burak yılmaz'i falcao'yla falan karşılaştıranlar da umarım bulutlardan inmişlerdir. burak çok iyi bir forvet ancak alındığında da söylediğimiz üzere kapalı savunmalara karşı etkisiz oluyor görüldüğü üzere. hızlı top çevirip rakip savunmanın dengesini bozabilsek çok yararı olur elbet, lig maçlarında da rakipler kapansa da onları aşabiliyoruz ve burak da o savunmanın arasında erimiyor zaten. ancak avrupa'da işler değişiyor. sırf 2 ekim 2012 galatasaray sporting braga maçında üç net kafa vuruşunu kaçırdı burak. jardel ya da hakan şükür olsa, biri goldü, biri direkte patlamıştı, öbürü de kaleciden sekmiş arif tamamlamıştı.

    dediğim gibi, bu iki mevkiye transfer şart. ancak bu ikisinden, hatta takımın bütün problemlerinden daha önemli bir eksiğimiz daha var ve nasıl kapanır bilmiyorum. o eksiğimiz: gheroghe hagi

    1996-2001 arasında hagi'nin takıma kattıkları istatistiklerle açıklanamaz diye boşuna demiyoruz. bugün, son dakikaya mağlup girilince topu alıp mutlaka sonuca gidecek, topu almasa bile alanı hırslandıracak, yani "sahadaki imparator", yani "commandante", var mı galatasaray'ımızda? amrabat'tan mı bekleniyor bu? emre çolak'tan mı, selçuk inan'dan mı? hiç biri yapamaz. ancak büyük takımların bu tarz bir oyuncuya mutlaka ihtiyaçları vardır.

    şu an kadromuza bakarsak, ortalama bir şampiyonlar ligi ekibi seviyesindeyiz. belki o kadar bile değil. çok becerikli futbolcularımız var ama yetmez. topu aldığında bizi ayağa kaldıran isim nordin amrabat olacaksa, süper lig'e dönelim direkt.

    bu takıma commandante şart. nasıl bulunur, ya da mevcut bir isme böyle bir özellik mi kazandırılır bilmem. ama bir gheroghe hagi'niz yoksa, ikinci tur'dan sonrasını göremezsiniz. bunu bilirim.
  • 6121
    2012-2013 sezonunda spor toto süper ligi büyük ihtimal şampiyon olarak tamamlayacak ama şampiyonlar ligi'nde malese 2. tura bile kalamayacaktır. şampiyonlar ligi'nde doldur boşalt taktiğiyle oynanmayacağını öğrenmesi gerekmektedir. pas yapıp topa büyük oranda hakim oluyoruz ama hızlı pas yapıp içeri katetmediğimiz sürece doldur boşaltlarla şampiyonlar ligi'nde grubu en iyi ihtimalle 3. olarak tamamlayacaktır.
  • 6122
    dün maçın* boku çıktıktan, ölüm varmış korku varmış dediler ya hani, işte tam oradan sonra bir düşündüm.

    bu takımda en yüksek hava hakimiyeti dany ile melo'da.
    en iyi top süren melo.
    en iyi ara pası atanlar selçuk ve melo.
    dikine en iyi oynayan oyuncu melo.
    omuz omuza'da en güçlü oyuncular dany ve melo.
    ikinci topları toplayan tek oyuncu melo.
    takımı ateşleyebilen tek oyuncu melo.
    geriden top alanlar selçuk ve melo.
    ceza sahasına giren tek orta saha oyuncusu melo.
    savunmayı üçleyebilen tek oyuncu melo.
    en iyi bitiriciliğe sahip oyuncu melo.

    işte sorun burada. melo çok iyi oyuncu ama bu kadar da iyi olmaması lazım.
  • 6123
    2012-2013 sezonunda ritmini bulabilmesi için felipe melo'nun kendine gelmesini beklemektedir çaresiz. bu adam oynadığı mevki ve üstlendiği görev itibariyle ofans-defans anlamında takımın seviyesini belirleyen bi pozisyonda. görevini yerine getirmesi demek, savunmaya yardım ederek savunma oyuncularını rahatlatması demek. savunma kısmındaki vazifelerini yerine getirmesi sayesinde de selçuk inan hücumu daha rahat yönlendirebiliyo, hücuma daha fazla destek verebiliyo.. orta saha merkezinde yalnızca 2 oyuncumuz olduğu için melo şu anki gibi yetersiz seviyede olduğu için selçuk da çok fazla ileride görünmüyo.. bu sezon formsuz veya yetersiz görünme sebebi geçtiğimiz sezon ki kadar rahat çıkamaması ileri.. kısacası ne zaman ki melo geçen sezonki performansına ulaşır, o zaman takım savunmamız da bir kademe yukarı çıkar, selçuk inan'ın hareketlenmesiyle hücum gücümüz de en az bir kademe yukarı çıkar.
  • 6124
    orta sahasındaki tüm yük selçuk inan ve felipe melo'ya kalmaya devam ettikçe her maçında sıkıntı yaşaması olası olan takımımızdır. buna çare olarak ya mevcut dizilişimiz olan 4-4-2'deki kenar oyuncuları amrabat ve aydın gibi oyunculardan ziyade hamit, emre, engin gibi orta saha orjinli oyunculardan seçilmeli ya da 4-3-3 gibi bir dizilim ile yola devam edilmelidir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın