• 29430
    türkiye kupasını alıp avrupa’ya gidecektik değil mi:)) hedef falan koyacaktık kupada ciddi olacaktık, kupada öne geçip maç falan vermezdik hele 1.lig sonuncusuna falan. ilk 19 maçımız da böyle diyordu zaten… şimdi sırada uefa şampiyonluğu var. galatasaray avrupa’da bir başka oynuyor… eyvallah bir başka oynadı bu sene avrupa’da birkaç ama o da biyere kadar. en en en fazla 1 tur daha geçince o iş de bitecek. yedek kalecisiz, ortasahasız, sol beksiz, taktiksiz, gedson takıntılı 3 yıllık planlama da çöp olup gidiyor.

    yönetiminden hocasına, topçusuna yazıklar olsun. ama en çok rezil yönetime yazıklar olsun, fener maçından itibaren yine yine yine aleni şekilde doğranmamızı engelleyememiş, takımın momentumunu bitirmiş, özgüvenini yerle bir etmiş en büyük sebep yönetimdir. çok büyük hayal kırıklığıdır. hocanın kadro adaletsizliğine, takıntılarına sıra yönetimden sonra gelir. bir şekilde ligi de götürürdük her şey adil olsaydı bu bitik ortamda.
  • 29431
    son on yıldır bir tane bile maçını kaçırmadım. kötü zamanlarımız da oldu bu süreçte. ama her maçı heyecanla, hevesle bekledim. fakat bu sezon, 28 aralık 2021 galatasaray denizlispor maçından sonra ilk defa kendi takımımdan soğudum ya. beceriksiz futbolcularından da kadro planlamasında ikinci kaleci olarak eli olan birini bulup kaleye koyamayan teknik ekipten de ikrah ettim. futbolcusundan, teknik adamına, yönetimine kadar herkes suçlu gözümde. takımın bu hâle gelmesinde saydıklarım arasında günahı olmayan tek bir kişi bile yok.
  • 29433
    çok kaçıran takım.

    bazı maçlarda çok üretemedigi de olan ama totalde en çok üreten ve en çok kaçıran takım.

    neden bu kadar çok kaçırdığının tespit edilmesi gereken takım.

    takımın yaş ortalaması da dikkate alınırsa her şeye rağmen oynadığı futbol ümit vadeden takım.

    çok değil bitiriciliği kötü bir ptt takımı kadar bitirebilmiş olsa şimdi ne kupadan elenmiş ne de şampiyonluk umudunu kaybetmiş olacak takım.

    bitiriciliği gerçek dışı seviyede kötü olmak yerine olağan seviyede kötü olsa aldığı sonuçlarla birçok taraftarın takdirini toplayabilecek ama bu kadar bitiremez halde olduğu için şu an ne oynamadığı futbol ne de hocasının rezilliği eksik kalmış takım.

    arkadaşlar bir çoğumuz sahada ne oynandığını, işin taktik kısmını yeterince bilmiyoruz ve olayı sonuca göre değerlendiriyoruz. illa kötü oynadığımız maclar oluyor ve evet henüz hemen hemen hiç bir maçta insanların hayalindeki dominant oyunu oynayabilmis değiliz. ama akıllardaki o oyun olmasa da fazla fazla pozisyon üretiyoruz ve önemli olan da bu o sebeple varsın rakip kaleyi abluka altına almayıp geçişle pozisyon bulalım. tek sorunumuz gol kaçırmak değil belki ama insan gibi kaçırsak bu eleştirilerin çeyreği yapılmıyor olurdu. o sebeple bence ön planda gollerin kaçma sebebine odaklanılmalı ve o konuda tartışılmalı ve eleştiriler yapılmalı.
  • 29437
    halen hiç utanmadan, sıkılmadan 28 aralık 2021 galatasaray denizlispor maçında 30 şut bulmasıyla övülebilen, çektiği 30 şutun işlerin yolunda gittiğini düşünmemiz için bir kriter olabileceği hakkında algı yönetimi yapılan takım.

    karşındaki takım tam kadro haliyle ptt 1.ligde 18. sırada, 18 maçta toplam 15 gol atabilmiş. bize gelmeden önce ise covid dolayısıyla takımının yarısını getirememiş, biri kaleci toplam 5 yedek oyuncusu var, 120 dakika oyunda kalıyor, hatta yokluktan penaltılardan birini kalecisine attırıyor. sonucunda da bizi kupadan eliyor, son avrupa umudumuzu gömüyor ve hala 30 şut çektik diyebilen var.

    kardeşim bu takıma zaten tam kadro halinde bile, normal şartlarda 24 derece sıcaklık, 1 atm basınç altında 20 tane sallamayan yok.

    https://gss.gs/K8j.jpg
    https://gss.gs/oAt.jpg
    https://gss.gs/Hwv.jpg
    https://gss.gs/9w8.jpg

    resmen her şeyiyle mini bir türkiyeyiz. nasıl bu hale geldik, teslim olduk inanılır gibi değil. enflasyonda tüik, covidde fahrettin koca, ekonomide erdoğan, sosyal medyada troller istatistikleri çarpıta çarpıta içimizden geçtiniz yeter artık bıktık. şu takımın doğru yolda olduğunu ahaber bile dillendirmeye utanır. bir de artık burada akp'ye oy veren galatasaraylı başlığında falan kimse birbirini dürtmesin, kimse akp'ye oy verenlere tercihini değiştirmiyor diye kızmasın. bir farkımız pek kalmadığından baya samimiyetsiz duruyor.

    not: bu arada biz 30 şut çekerken denizlispor da 16 şut çekmiş ve 3 gol atmış ki bu istatistik onların bu sezonki rekoru. *
  • 29438
    hicbirsey bilmeyen cahil bir grup tarafından sanki spor kulubuymus gibi acımasızca eleştirilen sirket.

    içimizde muhendis ve çalışma hayatındaki yalin üretim tekniklerine hakim arkadaslar vardır.

    şimdi şirketin sorumlusu pukö'yü uyguluyor.

    planladı.
    uyguluyor.
    kontrol edecek.
    önlem alacak.

    tabi bu arada şirket batıyor. üst yönetim de izliyor. olsun bir bildiği vardır deniyor.

    ama yok olan şirketlerin çoğu daha önce başardıklarını sürekli tekrarladiklari için batmislardir.

    gelismedikleri, degismedikleri için batmislardir.

    yalin üretim demişken, acaba bu üst yönetim bu planlamayı dinlediklerinde, risk analizini istemişler midir?

    istedilerse risk puanı kaç çıkmıştır.?

    her proses için fmea yapılmış mıdır?

    en önemlisi kendi özel şirketlerinde bu şekilde bir planlama yapıp, şirketi bilinmeze sürükleyen bir çalışanını şirkette kaç hafta tutarlardi ?

    bir de bu değişimin b/c oranı kaç çıktı?
  • 29439
    sorunu gol atamamak olmayan takım. top kapamadığı için her topu kalesinde tehlikeli pozisyon olarak hisseden takım.
    bu takımın defans yerleşiminde problem var ve aceleci pres yapıyor. çabuk top kapma isteği böyle sallapati olmaz. sürekli mi 2 stoper arası boş? sürekli mi beklerin arkası boş?
    oyunu karşılarken sıkıntıları olan takım olduk.
    yoksa her takım gol kaçırır,zaten 3 atıp 4 yiyorsan sıkıntı kaçırmakta değildir.
  • 29440
    galatasaray futbol takımının 2021 yılı ve 2021-22 sezonunun neredeyse tamamında bitirme problemi hayatımda görmediğim kadar had safhada. bu nedenle efsanemiz ve bu pozisyonlara girilmesini ancak sağlayabilecek hocamız (bkz: fatih terim) yerden yere vuruluyor. ama antrenör bu golleri atamaz, pozisyona sokar. buyrun sadece 28 aralık 2021 galatasaray denizlispor maçıkaçan gollere bakalım. hocaya mı yazar birlikte tartışalım.

    https://twitter.com/.../1475934696148250633
  • 29441
    son 2 aydır ligde sadece 1 galibiyet almış olan ve dün itibari ile kupadan 2.lig son sıralar takımına as kadrosu ile elenen takımdır.

    bu takım hocasını kovamıyorsa, ne desek ne yazsak boş.

    fatih terim yaptıklarının doğru olduğunu ve bunun işe yaracağını düşünüyor, en azından yaptıklarından ve maç önü-sonu röportajlarından anladığımız kadarıyla öyle ama lig böyle devam ederse seneye avrupa kupalarına katılmak için avrupa ligini almamız gerekiyor fakat fatih hocanın söylediği gibi bu genç, tecrübesiz takımın ligde yükü kaldıramıyorken avrupa'da bu yükün altından kalkıp kupayı alacak olmasını beklemek hayalcilik olur takdir ederisiniz ki!

    fatih terim bu takımın yaşayan en büyük efsanesidir ama bugün istifa edip kulübün önünü açmayacaksa ilerleyen tarihlerde çok daha nahoş bir şekilde efsanemiz ile ayrılacağımız aşikardır.

    kendisinden gerekli aksiyonu bekliyoruz zira başkan beyin yapabileceğine maalesef inanmıyoruz.
  • 29442
    2021-2022 sezonu ilk devresinde ligde 24 gol atan takım. atılan gol sayısı sıralamasında gaziantep fk ile birlikte 12.liği paylaşıyoruz. genç bir takım olduğumuz doğru. genç takımlarda tecrübesizlik ve hatalar da olur, genç takımlar böylesi baskılarında altında zorlanırlar da fakat bizim teknik heyetimizin yaklaşımı hatalı burada başta. bu futbolcular sürekli söylendiği gibi gençse ve galatasaray'ın geleceği ise bu oyuncuların üstündeki baskıyı arttıracak değil, baskıyı azaltacak bir tavır gerekir. her maçtan sonra pozisyona girip atamiyoruz, olmayacak goller kacirdik diyerek olmaz bu. bir gol kactiginda kenarda elle kolla nasil kacirdin bunu diye isaretler yaparak da olmaz bu. çalışarak gelişemiyorsak değişerek gelişiriz demekle de olmaz bu. 2 gol kaçıranı 3 maç oynatmayarak da olmaz bu. futbol özgüvenle çok alakalıdır, hele kendini henüz ispatlamamış futbolcular için neredeyse tamamen özgüvenle alakalıdır. tecrübeli ve kendini kanıtlamış futbolcu gol kaçırdığında kenarda öfkeli ve tepkili bir teknik heyet görünce belki bir sonraki pozisyonda daha ciddi olur ve gereğini yapar, ya da basın önünde eleştirilince aynı tepkiyi verir ama genç futbolcular için böyle değil bu. genç ve geleceğimiz olan takımın her geçen gün saha içinde daha da panik ve yanlış işler yaptığını, elinin ayağına dolandığını görüyoruz göreceğiz. daha önce de yazdım yine yazayım, galatasaray'ın girdiği yolda fatih terim doğru teknik direktör değil, hocanın seçtiği oyun dünyanın en doğru oyunu da olsa hoca her maç en doğru 11leri de çıkarsa fatih hoca bu takımın teknik direktörü değil. 30 yıldır bu işi yapan ve bu işi yaptığı şekliyle başarılı olan hocanın yöntemi bu takımda işe yaramayacak, yaramıyor. dünya değişti, nesiller değişti artık bu yöntemler bu takımlar için yanlış ve yıkıcı.
  • 29444
    değerli hocamız fatih terim sayesinde futbolcu öğütme merkezine dönmüş kulübümüzün futbol şubesi.

    geldiğinde zımba gibi şut çeken, hiçbir maçı boş geçmeyen mohammed, geldiği günden covid geçirene kadar oynadığı dönemde marsilya'yı yerle bir etmiş cicaldau, ayağına her topu aldığında taraftarı heyecana sokan morutan şu an çöp muamelesi görüyor.

    fatih hocanın geldiği sezondan beri, biri süperstar sayılabilecek, kalanı da ortalama üstü olan bir sürü forvet aldık. bitiriciliğimiz gomis'ten bu yana düşük. kimdi bu futbolcular;

    bafetimbi gomis, eren derdiyok, kostas mitroglou, mbaye diagne, florin andone*, ryan babel, radamel falcao, mostafa mohammed.

    gomis'i hocamız penaltı atamıyor diye gönderdi, eren derdiyok yetersiz bulundu, kostas mitroglou koşmaya mecali yok dendi, mbaye diagne'ye deli dendi, ryan babel için futbolu kafada bırakmış dendi, radamel falcao müzmin sakat oldu, şimdi de mostafa mohammed için kafası fransa'da kaldı, şut çekmeyi bilmiyor deniyor.

    benim fatih hocayı ne kadar sevdigimi eski entrylerime bakarsanız gorursunuz, kendisi hakkında üsenmeden bütün hayatini ozetledigim bir entryim var;
    (bkz: #2732736)

    kendisini çok savundum ancak hocanin artik savunulacak bir tarafı kalmadı. ilk geldiği sezon deplasman fobisi deniyordu, kendi kurmadığı bir kadroyla oynatiyor deniyordu nitekim igror tudor'un kurduğu kadro dağılana kadar kupasız sezon geçirmedik. hoca ne zaman kendi kadrosunu kurmaya başladı, sıkıntı da orada başladı.

    sormak istiyorum, sorun fatih hocanın oynatmaya çalıştığı sistemde mi yoksa yine fatih hocanın kurduğu kadroda mı?
  • 29448
    (bkz: #3304907) şurada forvetlerimiz ile alakalı bir takım veriler var. buna bakıldığında sorunu bitiricilik gibi düşünenler olabilir ben pek o noktada değilim. oyuncularımız iyi bitirememiş ama her biri 1er gol fazla atmış olsa bu istatistik pek bir şey anlatmayacak fakat ne oyunumuz ne puan durumundaki yerimiz ne de oyunumuz pek değişmeyecekti. galatasaray bu sezon ligde geride kalan 19 maçta sadece 400 dk civarında önde oynamış. uzatmalar hariç 1710 dklık toplam sürede 400 dk hariç hep gol arayan takım durumundaymışız, buna rağmen zaman zaman tek zaman zaman beraber oynayan santraforlarımızın şutlarının toplam xg değeri penaltılar hariç 13 etmiyor. 3 santraforumuzun toplam şut sayısı 90, şut başına xg değerleri 0,14 civarında. galatasaray'ın sorunu benim gözümde bitiricilik değil kaliteli pozisyon üretememek.

    şunu da ekleyeyim trabzonspor ile galatasaray ligin ilk devresinde aynı xg'yi üretmiş. trabzonspor'un şut başına xg değeri 0,131 galatasaray'ın şut başına xg değeri 0,105. buradaki fark da kaliteli pozisyon farkını net olarak ortaya koyuyor. galatasaray sürekli mağlup durumda ve kaleyi dövüyor, santraforları iyi bir devre geçirmemiş olabilir fakat üretilen pozisyonların kalitesi asıl problem.
  • 29450
    maçlarda iyi sonuçlar almak için sahip olması gereken 6 temel öğeden 3'ünde sıkıntısı bulunan futbol takımıdır.

    aslında madem ki genç oyuncularla bir yola çıktık bu öğelere sahip olmak demek doğru olmaz o yüzden o kelimeyi "öğeleri geliştirmesi gereken" şeklinde değiştirebiliriz.

    hem set hem geçişleri aynı dominantlıkta yapmak mümkün değil ama iyi bir takımın ikisini de belli bir seviyede oynaması mümkün. ikisini üst seviyede oynayabilmek için bayern münih, liverpool, manchester city falan olmak lazım. bir taraf her zaman daha ağır basacaktır ki bu devlerde de durum bu. mevzu şu ki onların hafif basan tarafı sizin ve kendi rakiplerinin ağır basan tarafının kat be kat üstündedir.

    set savunması: bu konuda konsantre bir galatasaray olduğunda taylan antalyalı'nın bu sezonki haline rağmen avrupa ligi'nin en iyilerinden biri. dolayısıyla türkiye'nin de en iyisi olduğunu belirtmemiz gerekir. üzerinde fazla durulacak bir durum yok. burada ana kelime konsantrasyon!

    set hücumu: bu konuda çok fazla eksiklerimiz var. hele bunun üzerine konsantrasyonumuzu kaybettiğimiz maçlarda orta yapmak, pas vermek, bitirmek gibi futbolun en temel işlerini yapamayacak hale geliyoruz. son dönemde sonuçlar ne kadar kötü olsa da bu konuda az da olsa bir gelişim göstermeye başladık. bu öğe çok fazla pratik yani tekrar gerektirir ki bunu daha fazla elde edebilmek için

    1. oyunu rakip sahaya yıkmak
    2. bireysel kabiliyetler (üretkenlik ve bitiricilik)
    3. geçiş savunması yapabilmek

    ...gibi 3 ana öğe gerekir. 2020-21 sezonunda gedson fernandes form tuttuktan sonra bu öğelerden birbiriyle direkt bağlantılı olan 1. ve 3.sünü net olarak karşılamış, belhanda sonrası boşalan 2. öğe konusunda da net olmasa da katkıda bulunmuştur. bu yüzden takımımıza yeniden transferi çok önemlidir. savunan takımlar için set savunması yapmak her zaman daha kolaydır, teorik bilgilerin daha çok kullanılabilindiği ve işe yaradığı ve insiyatif almanın geçiş savunmasındaki kadar gerekli olmadığı bir tür diğerine göre pek tabii kırılması daha katı bir halde olur.

    geçiş savunması: 2020-21 sezonunda ne kadar genç ve basan bir takım görünümünde olsak bile belki de en kötü olduğumuz öğedir. oyunu rakip sahaya yıkamamak, atakları olumlu veya olumsuz sonlandıramamak, kolay kart gösterilmesi, kolay fauller çalınması bunun en önemli sebeplerindendir. sezon özelinde en fazla canımızın yakan konu bu durumdur. ki bunun hücum versiyonunu iyi yapan bir takım olarak savunmasını iyi yapamıyor olmak oyuncularımızın mental(futbol bilgisi) anlamında ne kadar eksik olduklarını gösteriyor.

    geçiş hücumu: galatasaray takımını izlemeye başladığım 1999-00 sezonundan bu yana daha iyi yapıldığı bir döneme denk gelmedim. evet lucescu dönemi dahil. mükemmele yakın bir şekilde yapmaya başladığımız bu öğeyi bu kadar övememizin sebebi bitiricilik sıkıntımız. o dünyada bile çok konuşulan kerem aktürkoğlu'nun lokomotiv moskova'ya attığı golün bir benzerini içeride van aanholt'un halil'e pas vermeyip cılız şut çekmesi nedeniyle içerideki moskova maçında heba ettik. ben daha önce galatasaray'ın tabir i caizse bu kadar mektep oyunuyla gol attığına veya pozisyona girdiğine hiç rastlamadım.

    duran top savunması: bu durum fatih terim'in dördüncü dönemindeki alamet-i farikası olma yönünde emin adımlarla ilerlemekte. dördüncü fatih terim dönemi öncesi rakiplerimizin kullandığı duran toplardan her ne kadar korkuyorduysak şu an da gol yemeyeceğimize o kadar emin durumdayız. üstelik bunu nispeten kısa boylu bir kadroyla yapıyoruz. tabi normal şartlardan bahsediyorum, yoksa ismail çipe'nin kalede olduğu duran toplarda istersen van dijk - koulibaly - felipe melo gibi isimlerle oyna yine tedirgin olursun.

    duran top hücumu: sezon başından bu yana yine çok kötü olduğumuz öğelerden biri durumunda. bu konuda tabiki en önemli nitelik kullanan ve vuran futbolculardır. istediğin kadar fazla üzerinde dur oyuncun kötü kullanıyor veya vurucu bitiremiyorsa sonuca ulaşamazsın. son maçlarda her ne kadar son 1 ayda 4 gol bulduysak da hala daha hem organizasyon hem kalite anlamında sıkıntımızın mevcut olduğunu görebiliyoruz. organizayonu iyi yaptığımız yerlerde de bitiricilik sorunu yaşıyoruz. örnek olarak denizlispor maçının uzatmalarında kullandığımız topta şutu çeken oyuncumuzun topu rakibe çarptırması verilebilir.

    bu takım muslera ve aanholt gibi tecrübeli oyunculara rağmen 25 yaş ortalamalı bir takım. kalecinin yaşının çok önemli olmadığını düşünürseniz bu sayı 24'e iniyor. her maç sonrası yıkıcı eleştiri yerine yapıcı eleştiriler yaparak bu çocuklara destek olunması ve hatalarını düzeltmelerini sağlamak gerekiyor. galatasaray taraftarının görevi tam olarak budur, biz başka taraftarlara benzemek yerine hepsinden çok yaşadığımız geçici başarı ve zevklere doymuş olup gelecekte sağlam bir dominasyon oluşturacak adımları atmalı ve atanlara yapıcı eleştirilerle destek olmalıyız. biz 2-3 sezon şampiyon olmasak hiçbir şey kaybetmeyiz ama birileri biz hazır olduğumuzda daha yeni bu çetrefilli yola girmek zorunda kaldığında asıl kazananın kim olduğunu gayet net görecek. unutmayın ki her şeye rağmen bu takım 5 maç üst üste alenen doğranmamış olsa bu kadar ekstra puanına rağmen trabzonspor'un tek haneli farklar ile arkasında olacaktı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın