• 1
    anam babam kadar cok seviyorum galatasarayımı yemin ederim ve tekrar dirilmesi eski günlerine dönmesi için bir taraftar olarak herşeyi yapmaya hazırım. boykot mu, isyan mı, sosyal hareketlenme mi bir proje mi ne gerekiyorsa yaparım. pasif, vizyonsuz, iktidardan korkan ve her hareketinde galatasaray'ın genlerine aykırı ve ters davranışta bulunan bu insanlardan ve daha da önemlisi bu zihniyetten tamamen kurtulmamız ve arınmamız gerekiyor. lütfen sol frame'de galatasaray diriliyor (74) şeklinde kalmasın ama.

    #galatasaraydiriliyor

    bu sözlükte ve sosyal çevremizde farklı farklı konularda uzman bilgili insanlar var. medyadan quakerboy var, pclion (uğur karaküllükçü) gibi sözü kuvvetli bizim gibi düşünen genç bi sesimiz var, bu dirilişi başlatmak için her yolu denemek için imkanlarımız var. atıyorum www.galatasaraydiriliyor.com diye bir site kurarız, güzelce derdimizi ve amacımızı anlatırız, bunu sosyal medyada ve kendi çevremizde yayarız yaydırırız. medyadan birilerine ulaşırız sesimizi yükseltiriz. birşeyler yapalım ama lütfen zira güzel ülkemizin çok zor günlerden geçtiği ve geçeceği şu günlerde bazen tek mutluluğumuz olan galatasaray'ı böyle görmek canımı çok ama çok sıkıyor.

    tekrar ve tekrar;

    #galatasaraydiriliyor
  • 2
    acı çekenleri, dertlenilmesini anlıyorum ama ortada bir kampanya göremiyorum malesef. boykot falan diyoruz ya o zaten yapılıyor herkes hayatından bir şekilde bu aşkı çıkarmış yoksa kupa alınca florya'yı doldurup taşırabilenler ya kardeş ne oluyor diye gitmiyor. benim gözlemim ülke olarak böyle bir taraftarlığımız örneğini naftalin kokan formalarıyla ortalarda gezen beşiktaşlılarda görebilirsiniz yada en az bizim kadar büyük camia olan fenerbahçe'de. sanırım yeterince fazla problemimiz olduğu için bizi üzecek başka bir şeyi hayatımıza sokmak yerine ondan uzaklaşıyoruz. ben ki fener mağlubiyetlerinde sinirden kuduran bir adam son maçta güldüm sadece acıdım oynanan oyuna ama o kadar. etrafım şampiyonluk koşusunda galatasaraylı olan şimdi kabuğuna çekilmiş onlarca insan ile dolu.

    yani işin özü: protesto mu? protestonun dibini görüyoruz zaten.

    siz zannediyor musunuz ki tff, tbf başkanlardan korktuğu için hakkımızı yemiyordu, o satılmışlar bizden korkarsa hakkımızı yemezler. kamuoyu başkangiller ile olmaz vesselam. biz ile olur ben bu sezon kadar hakkımızın yendiği bi sezon daha hatırlıyorum onda da rahmetli özhan başkan vardı. bu hakkını savunma olayını başkana yüklemek gibi bir yanlış var. benim uykularım kaçıyorsa benim ciğerim yanıyorsa benim ailemde problemler yaşanıyorsa o zaman kusura bakmasın abi kimse galatasarayımın hakkını yiyemez.

    işin özü protesto bence sadace alanı onlara bırakmak. adam zaten kulübü batırmaya yemin etmiş biz de sırtımızı dönelim alanı ona bırakalım diyoruz. yani toplum olarak en güzel yaptığımızı yapıyoruz mücadele etmek yerine bu hırsızlara al klübü tepe tepe kullan batır diyoruz. ben bu dönemde daha fazla sahalarda görünmek gerektiğini düşünüyorum.

    örneğin lig tv için en büyük müşteri mi daha fazla etki yaratır yada küsüp giden defteri kapatmış kitleler mi etki yaratır?

    kardeşlerim çok uzun yazdığım için özür dilerim ama yapacaksak bir şeyler önce sokaklara döküleceğiz. taleplerimizi toparladığımız bir manifestomuz olacak.

    mesela gs üyeliği konusunda benim şöyle bir fikrim var:

    dijital gs üyeliği, çeşitli konularda oy hakkımız ve başkan seçiminde de oy hakkımız olabilmeli oylamalar fiziki değil dijital ortam üzerinden yürütülmeli(bir çeşit seçsis)

    bir örneğini estonyada görebiliyoruz:

    https://en.wikipedia.org/...residency_of_Estonia

    diriliş hareketini bu minvalde genişletiyor olmamız gerekiyor.

    ayrıca bu hareket ile ali güvenç kiraz ve yasin çakmak'ın geleceğin galatasarayı projesi ile birleştirmeliyiz.
  • 3
    yazılanları okudum, herkes iyi niyetli ve galatasaray'ı nasıl kaldırabilirizi düşünüyor buna eminim ama yazılan çözümlerin yüzeysel olduğunu düşünüyorum. naçizane ön görülerim;

    1. galatasaray'ı 1000 kişinin oy kullandığı yaşlılar heyetinin elinden almamız lazım yoksa birilerinin arka bahçesi olmaya devam edecek klüp. çok özür dileyerek bu cümleyi tekrar ediyorum, beni rahatsız ediyor ama söylemeliyim. şuan galatasaray, bir grubun, bir güruhun kontrolünde ve kendi oyuncakları gibi oynuyorlar. öncelikle kulübü kulübün gerçek sahipleri olan galatasaray taraftarına açmak gerekiyor. bunu yaparken yine belli kriterler koyulsun ama akılcı olsun.

    2. galatasaray taraftarı olarak yeni bir platform kurulsun. buradan şimdi bu kadar yazar varken istekliyken. herkesin belli başlı bilgilerini toplayalım. isim soyisim yaş meslek vb. ve bu oluşumun startını verelim.

    peki bu oluşum ne yapsın?
    bu oluşumun bir yönetimi olsun, bu yönetimin altında 9-10 alt grup olsun ve galatasaray'a faydalı her türlü faaliyeti yapmaya çalışsın. nedir bu alt gruplar? örneğin;

    a. tt arena
    b. pazarlama
    c. finans ya da fund raising
    d. amatör branşlar
    e. denetleme
    vb.

    peki ne yapsın bu alt gruplar?

    tt arena alt grubu, tt arenanın iyileştirilmesi çalışmalarına katılsın, metro sorunu varsa yönetime baskı yapsın floryaya ziyaretlerde bulunsun, randevu talep etsin, belediye ye gidip görüşsün, bu sorunun neden halledilmediğinin takipçisi olsun, platform yönetimine bunu raporlasın. taraftar gelmiyorsa nedenlerine baksın, nasıl daha fazla taraftar gelebileceği ile ilgili projeler üretsin vb.

    pazarlama; gsstore u nasıl daha iyi yerlere getirebilir proje üretsin, diğer kulüplerin ürün gamlarına bakıp gsstore yetkilileriyle ürün gamının genişletilmesiyle ilgili toplantılar yapsın, bu platformu galatasaray taraftarlarının sahiplenebilmesi için projeler üretsin, sosyal medya ayağını yönetsin, broşürler bastırsın tt arena grubuyla maçtan önce flyerlar dağıtılsın, galatasaray'ın marka değerini yükseltecek projeler yaratsın vb.

    finans; mali genel kurula temsilci yollasın, galatasaray'ı denetlesin demek istemiyorum tabi ki ama en azından gelir gider tablolarını okuyup yorumlayıp galatasaray taraftarını aydınlatsın (bkz: galatasaray'da hırsız var), bu platformun çalışabilir olması için fon yaratmaya çalışsın, bu fon için galatasaraylı iş adamlarıyla görüşsün, taraftarların yaptığı veya yapacağı desteklerin çalışmalarını yürütsün, aynı şekilde galatasaray'a maddi olarak güç katabilecek projeler yaratıp yönetimle görüşsün vb. ( http://www.webaslan.com/...i-donemSXHBQ55982SXQ bu projenin çok daha kapsamlısını 4 arkadaş üniversitede geliştirmiştik, tabi şuan ki passolig vb. nemalanan yerler olduğu için olmayacaktır. yani bu söylediğim şeyler ütopik değil.)

    amatör branşları ismindende tahmin edebilirsiniz.

    denetleme her platformun olması gerektiği gibi bu platformda şeffaf olmalı, güven üzerine inşa edilmeli ve demokratik bir platform olmalı. hepinizin bildiği üzere '' fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür'' olmalı. denetleme mekanizması platformun kendi kendini denetlemesi manasında bir iç denetim ve yaptırımlar anlamına gelmektedir.

    işin özü galatasaray sevdalısı kardeşlerim kendi içimizde organize olamazsak ne yaptırımımız olabilir. olamaz bence.

    3. lobi faaliyetleri;

    sözlükte iyi kötü herkesin galatasaraylı bir çevresi var, sesleri yükseltirsek, erken seçim istenmesini sağlayabiliriz. bu medya aracılığıyla olur, sosyal medya aracılığıyla olur, sesimiz olabilecek bir kongre üyesi aracılığıyla olur artık bilemiyorum.

    ilk aklıma gelenler bunlar, mocuishle kardeşime de attığı mesaj için teşekkür ederim. herkese galatasaraylı günler dilerim.

    edit: işte olduğum için biraz hızlı yazmışım bazı cümleler düşük ve havada kalmış, mesai sonrası düzenleyeceğim tekrar bu entry i.
  • 4
    --- alıntı ---

    “galatasaray yönetimi ve yan kolları, tek cümleyle kontrolden çıkmıştır. bir kargaşa var. taraftar memnun değil ve kulüp iyi yönetilemiyor. loca sahipleri maç günleri localarına dahi gidemiyorlar.

    yönetim bu işi bilmiyor. bilmemek ayıp değil. fedakârca ve iyi niyetle çalıştıklarından şüphemiz yok. ancak yetersizler. kimseye danışmadan yanlış işler yapıyorlar...”

    “florya ve riva’yı devrettik. karşılığında ise 508 milyon lira aldık. bunu da iki sene vadeli 350 milyon lira net olarak kasamıza koyabildik. öncelikle pahalı borçlarımızı ve başkanınki de dahil olmak üzere kefaletleri hallettik. ama borç hanemizde bir oynama olmadı.

    ancak iki sene sonra borçlar düşmeye başlayacak ve bu da her şey yolunda giderse gerçekleşecek. yeni kabul edilen 2017 bütçesine baktığımda dönem içinde en aşağı 125 milyon lira daha borçlanmamız gerek. riva ve florya elden gitti. yönetimin bize söylediği bir peri masalı. bunları tenkit etmek için değil bir tespit olarak söylüyorum.”

    “yönetimin nerede hata yaptık diye düşünmesi gerek. galatasaray’ı bu olumsuz durumdan çıkarmak için bir vizyon çizmek lazım. böyle giderse galatasaray küme düşer. bu olmaz diye düşünmemek lazım. galataaray, küme düştüğü zaman göbek atacaklar var. hataları anlatmak için çok fazla düşünmeye gerek yok. galatasaray, karabük’ten antrenör çalamaz. alınan hoca mourinho olsa dahi galatasaray’a bu ayıp yeter. çıkış yolu florya ve riva’yı satmak değil markayı pazarlamakta. şu an bile galatasaray’ın marka değeri 1 milyar dolar civarında.”

    faruk süren

    --- alıntı ---

    camia içinde sesler yükselmeye başladı. efsane başkanlarımızdan sayın faruk süren'in bunları dile getirmesi, ses getirecektir. ünal aysal'ın sessiz kaldığı şu süreçte, desteğini vereceği ilk isim faruk süren olur. faruk süren tüm galatasaraylıların sevdiği, saygı duyduğu bir isim. tarihimizin en büyük başarılarının yaşandığı süreçte başkanlık yapmış olması da kendisinin liderliğinde toparlanabileceğimiz hissini uyandırıyor bana.

    karizmatik, diksiyonu düzgün, galatasaray değerlerini bilen, bu markanın gücünü hisseden ve markanın oluşmasında en büyük katkıları veren, ağır başlı ama hakkımızı savunabilecek, beyefendi ve galatasaray başkanlığı makamını tam anlamıyla doldurabilecek bir isim.

    http://cdn.ntvspor.net/...RL34J.jpg?&w=940

    düştüğümüz yerden yeniden ayağa kalkmamız için ünal aysal ya da faruk süren gibi bir ismin seçim fitilini ateşlemesi gerekiyor. ünal aysal'ı kulüp içinde hala
    istemeyen bir grup olduğu düşünülürse faruk süren belki de tüm camianın ortak noktası olabilir. o gruba rağmen ünal aysal da yaşattığı başarılar ve etkisiyle, taraftarların da desteğiyle, kamuoyunu arkasına alarak gelecektir.

    bu iki isimden herhangi birisinin adaylığı bile eminim ki çoğumuzdaki o negatif havayı atacak, bir umut yeşermesini sağlayacaktır.

    çoğunuz zaten yazmışsınız. boykot hepimizin ortak fikri. zaten uzun süredir insanlar maça gitmiyor. alış veriş yapmıyor.

    - biz bu işin sesini iyice yükseltmeli ve özellikle yayıncı kuruluş üzerinde baskı yaratmalıyız. daha önce abone olduğum için beni haftada bir arıyorlar, kampanya var diye. ben de daha önce açıklamış olmama rağmen her seferinde telefonu açıyorum ve dursun özbek ve yönetimi gitmeden üye olmayacağımı söylüyorum. özellikle kayıt altına alınmasını istiyorum. yayıncı kuruluşun en önemli müşterisi biziz. biz evimize bağlatmaz, mevcut üyeliğimizi iptal eder, ticari işletmelerde de maçlarımızı izlemezsek eminim ki bu durum raporlanıp üst yönetimlere gidecektir.

    galatasaray'sız türk futbolu olmaz.

    - yine gsstore alışverişlerinin durmasını sağlamalıyız. bakın o kadar çok kampanya yapıyorlar ki, aklımda olan kaç tane ürün çok uygun fiyatlara indi ama almıyorum, almayacağım. ne gs store'dan ne de trendyol gibi yerlerden bu alışverişleri yapmayalım. mağazalardaki ciro azalışı da yine işletmeciler vasıtasıyla baskıyı arttıracaktır. ne zaman ki taraftarı anlayan ve kulak veren bir yönetim gelir fazlasıyla alış verişimizi yapar, desteğimizi sağlarız. 4-5 sene önceki satış rekorları ortada. gene yaparız.

    - loca ve kombine almayacağız. geçen sezondan bu yana loca satışlarından 20 milyon tl zararımız olduğu yazılmıştı dünkü gazetelerde. yaklaşık 5,5 m euro.
    bilet gelirleri de yine oldukça düşük, sezon ortalamamız önceki yıllara göre çok çok az ve yine gitmeyeceğiz. para muslukları akmayacak. ne zamanki
    inandığımız isimler gelir, biz 18. sırada bile olsak o stadı doldururuz.

    - gs mobile, gs bonus kart gibi ürünlerimizi iptal ettireceğiz ve dilekçelerimizde, konuşmalarımızda sebebinin dursun özbek ve yönetimi olduğunu kayıt altına aldıracağız. ne zamanki başkanlığı bırakır o zaman biz yine kullanmaya başlarız.

    bu yazdıklarımızın tüm taraftarlar arasında yayılmasını sağlarsak çığ gibi büyürüz. bizi yalnızca "fan" ve "sosyal medya taraftarı" olarak görenlerin ne kadar güçlü olduğumuzu anlaması çok uzun sürmeyecektir.

    tüm bunlarla birlikte şu süreçte ünal aysal faruk süren ikilisine ulaşıp, taşın altına elini sokmalarını sağlamalıyız. eğer ünal aysal aday olmayacaksa faruk süren'e destek vermesini sağlamalıyız. buradan bir sinerji yaratıp seçimli olağanüstü genel kurul yapılması için gündem oluşturmalı, gerekirse kulübü fax'a boğmalı, telefonları kitlemeli, baskıyı arttırmalıyız.

    inşallah bunları yapıp da yönetimi devirebilirsek, sonraki süreçte hedefimiz kulübün taraftara açılması adına ve hamleler yapmak olacaktır...

    bu iş sözlükte olmaz, boşuna kürek çekiyoruz diye düşünenler olacaktır ama çığın oluş şekli de bu değil mi? http://gss.gs/AUb

    bir karınca hikayesi vardır, bilen bilir,

    nemrud, ona karşı gelen hz ibrahim peygamberin ateşte yakılması emrini vermiş. meydanda odunlardan büyük bir yığın yapıp odunları tutuşmuşlar. o kadar büyük bir alevmiş ki bulutlara kadar yükselmiş. bütün hayvanlar ateşten korkmuş kaçmış. nemrud, ne güçlü bir kral olduğunu herkes anlasın, görsün istemiş. nemrud’un askerleri ibrahim peygamber’i mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış.
    bu sırada göklere kadar varan ateşe doğru bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile telaşla gidiyormuş. başka bir karınca onun bu telaşını görüp sormuş:
    – acele ile nereye gidiyorsun?
    telaşla yetişmeye çalışan karınca, ağzındaki bir damla suyu ellerinin arasına alıp cevap vermiş:
    – haberin yok mu? nemrud, ibrahim peygamberi ateşe atacakmış. meydana ateşin olduğu yere su götürüyorum.
    diğer karınca kahkahalarla gülerek demiş ki:
    – senin yanan büyük ateşten haberin yok mu? ateşe hiç bakmadın mı? ne kadar büyük, senin bir damla suyun ateşe ne yapabilir ki?
    su taşıyan karınca:
    – "olsun" demiş, "hiç olmazsa safım belli olur!"
    --------------

    yollar uzun, dikenli, taşlı olsa da,
    bastığın yer hüzünle dolsa da
    sel, çığ, ateş, önünde her ne olsa da,
    cimbom başı dik yürür!

    #galatasaraydiriliyor
  • 5
    galatasaray taraftarı ve bazı çok değerli kulüp üyelerinin galatasaray'ı birlikte çok daha güzel günlere götüreceği projemiz.

    ancak, bu kulüp üyelerimizin şu anda bizim desteğimize ihtiyaçları olduğu çok açık. 26.04.2017 tarihinde bu üyelerin kendi twitter hesaplarından açıkladıkları üzere adeta bir "cadı avı" başlatılmış, üyeler genel kurulda taraftarın sesini dinleyerek kürsüden yaptıkları konuşmalar nedeni ile disipline verilmiştir. şu anda disipline verilmiş bu üyelere isim isim bakarsak (benim bilgim olanlar, diğer üyeler ile bilgisi olan varsa lütfen tarafıma iletsin ki güncelleyelim listeyi);

    1 - tunç üner - kendisinin twitter hesabı = https://twitter.com/tunc1184 genel kuruldaki konuşması = https://www.youtube.com/watch?v=8lT1ObtB5ls
    2 - ali güvenç kiraz - kendisinin twitter hesabı = https://twitter.com/agkiraz genel kuruldaki konuşması = https://www.youtube.com/watch?v=cjevtAMtZDE
    3 - m. yasin çakmak - kendisinin twitter hesabı = https://twitter.com/NajaLegionis genel kuruldaki konuşması = https://www.youtube.com/watch?v=kIe4f2xrgkE
    4 - begüm özkan - kendisinin twitter hesabı = https://twitter.com/Begum_Ozkan genel kuruldaki konuşması = https://www.youtube.com/watch?v=IuZlJQY3Tk0

    şimdilik bu 4 genel kurul üyesinin ihraç talebi ile disipline verildiğini öğrendim. içlerinden ali güvenç kiraz beni twitter'dan takip etmekte. begüm özkan'a genel kurul konuşmasının hazırlığında ben de yönetimin hatalarını gösteren nacizane bir mail gönderdim hatta kendisinin kürsüden saydığı isimler arasında benim de ismim yer almakta. tunç üner ile de konuştum genel kurul öncesinde. m. yasin çakmak ile de bazı konuşmalarım olmuştu benzer dönemde.

    bizim gibi düşünen, bizim gibi bu kulübün içerisinde bulunduğu bu bozuk, çarpık, eskimiş ve işlemeyen yapıyı değiştirmek isteyen ve bunun için konuşma yapan insanlar. ve bu insanları disipline vermişler, sadece yaptıkları bu 4 konuşmadan dolayı. ve söyledikleri gerçek, üslupları doğru. anlaşılır gibi değil gerçekten bu insanları sadece "gerçekleri söylediler" gerekçesi ile ihraç gibi büyük bir talep ile disipline vermek.

    bana soracak olursanız, önceliğimiz bu insanlara sahip çıkmak olmalı şimdilik. evet, dursun aydın özbek yönetiminden kurtulmak önemli, ancak başlıktaki önceki entrylerimde belirttiğim gibi galatasaray'ın taraftarı ile tek vücut, tek ses olmasını sağlayacaksak, galatasaray'ı sokmak istedikleri bu ceviz kabuğundan çıkartacaksak bu şekilde düşünen, taraftarı göz ardı etmeyen tüm üyelere de ihtiyacımız var. bu üyeler sayesinde bir gün bu yapıyı değiştirme şansımız olacak, başka türlüsü neredeyse imkansız.

    bu üyelere sadece twitter'dan kendilerine destek vermemiz de yeterli gelebilir ancak, kulübün de dinleyeceği bir kampanya ile #galatasaraydiriliyor hasthag'ini kullanarak yapacağımız bir kampanya daha etkili olacaktır.

    mesela atılacak twitler şu şekilde olabilir.

    --- alıntı ---

    galatasaray'ın gerçek sahiplerini, taraftarı dinleyen @tunc1184 gibi üyeleri ihraç edemezsiniz. #galatasaraydiriliyor @galatasaraysk

    --- alıntı ---

    kendilerini bu şekilde ekleyerek kulübün hesabına bu konuya dikkat çekecek twitler atmamız hem bu organizasyonun daha da duyulmasına hem de gelecekte bu üyeler ile yapacağımız çeşitli konulardaki etkileşimleri daha olası kılacaktır.

    uygun görülürse bugün öğleden sonra hep birlikte belirleyeceğimiz bir saatte bu twitleri toplu olarak atmaya başlayabiliriz.

    unutmayın, biz bir aileyiz kenetlendikçe daha da büyüyen.

    #galatasaraydiriliyor

    edit: konu ile ilgili cumhur önder arslan'ın yazdığı haber. https://pbs.twimg.com/media/C-ZqHcxXgAAFT5X.jpg
  • 6
    (bkz: #2153628) galatasarayefendisi kardeşim benden önce tam da yazacağım şeyleri yazmış. 25 mart 2017 galatasaray mali genel kurul toplantısında sesimiz olan, galatasaray sk'nın taraftarlara açılmasını savunan, geleceğin galatasaray'ı gibi muhteşem fikirler sunan, yönetimi en güzel üslupla eleştiren değerli genel kurul üyelerimizden tunç üner, ali güvenç kiraz, m. yasin çakmak ve begüm özkan disipline sevk edilmiş.

    dursun aydın özbek yönetimi'nin şu yaptığı, tam da diğer camialardaki bazı başkanların tavırlarına benziyor, bizden olmayanı yok edelim anlayışı.

    bu değerli insanları twitter'da takip eden, konuşmalarını dinleyen herkes nasıl galatasaraylı olduklarını biliyordur. eğer bugün biz, kendilerine sahip çıkmazsak bugün sarı öküzü verirsek yarın bir tane bile muhalefet yapacak, sesimiz olacak kişi bulamayız.

    öncelikli ricam @gsdiriliyor hesabımızı takip etmeniz ve her tweetinize #galatasaraydiriliyor hashtagini eklemeniz. kendi içimizde yeterli sayıya ulaşınca diğer taraftar hesaplarıyla da iletişime geçerek organize şekilde twitter gündemine girebiliriz. bu bizi haber yapacak ve bu kampanyadan haberdar edecektir. bunun dışında dursun özbek'e ulaşmak için point otel'e mail atma planımız var. ünal aysal'a yapılan sayıya ulaşırsak bu da haber değeri taşıyacaktır.

    lütfen destek olduğunuzu görelim. bir tweet, bir e-posta 5 dakikanızı alır, biz bir aileyiz kenetlendikçe daha da büyüyen...

    http://img2.mynet.com/...ar-arena-kar-640.jpg
App Store'dan indirin Google Play'den alın