34
acı çekenleri, dertlenilmesini anlıyorum ama ortada bir kampanya göremiyorum malesef. boykot falan diyoruz ya o zaten yapılıyor herkes hayatından bir şekilde bu aşkı çıkarmış yoksa kupa alınca florya'yı doldurup taşırabilenler ya kardeş ne oluyor diye gitmiyor. benim gözlemim ülke olarak böyle bir taraftarlığımız örneğini naftalin kokan formalarıyla ortalarda gezen beşiktaşlılarda görebilirsiniz yada en az bizim kadar büyük camia olan fenerbahçe'de. sanırım yeterince fazla problemimiz olduğu için bizi üzecek başka bir şeyi hayatımıza sokmak yerine ondan uzaklaşıyoruz. ben ki fener mağlubiyetlerinde sinirden kuduran bir adam son maçta güldüm sadece acıdım oynanan oyuna ama o kadar. etrafım şampiyonluk koşusunda galatasaraylı olan şimdi kabuğuna çekilmiş onlarca insan ile dolu.
yani işin özü: protesto mu? protestonun dibini görüyoruz zaten.
siz zannediyor musunuz ki tff, tbf başkanlardan korktuğu için hakkımızı yemiyordu, o satılmışlar bizden korkarsa hakkımızı yemezler. kamuoyu başkangiller ile olmaz vesselam. biz ile olur ben bu sezon kadar hakkımızın yendiği bi sezon daha hatırlıyorum onda da rahmetli özhan başkan vardı. bu hakkını savunma olayını başkana yüklemek gibi bir yanlış var. benim uykularım kaçıyorsa benim ciğerim yanıyorsa benim ailemde problemler yaşanıyorsa o zaman kusura bakmasın abi kimse galatasarayımın hakkını yiyemez.
işin özü protesto bence sadace alanı onlara bırakmak. adam zaten kulübü batırmaya yemin etmiş biz de sırtımızı dönelim alanı ona bırakalım diyoruz. yani toplum olarak en güzel yaptığımızı yapıyoruz mücadele etmek yerine bu hırsızlara al klübü tepe tepe kullan batır diyoruz. ben bu dönemde daha fazla sahalarda görünmek gerektiğini düşünüyorum.
örneğin lig tv için en büyük müşteri mi daha fazla etki yaratır yada küsüp giden defteri kapatmış kitleler mi etki yaratır?
kardeşlerim çok uzun yazdığım için özür dilerim ama yapacaksak bir şeyler önce sokaklara döküleceğiz. taleplerimizi toparladığımız bir manifestomuz olacak.
mesela gs üyeliği konusunda benim şöyle bir fikrim var:
dijital gs üyeliği, çeşitli konularda oy hakkımız ve başkan seçiminde de oy hakkımız olabilmeli oylamalar fiziki değil dijital ortam üzerinden yürütülmeli(bir çeşit seçsis)
bir örneğini estonyada görebiliyoruz:
https://en.wikipedia.org/...residency_of_Estonia
diriliş hareketini bu minvalde genişletiyor olmamız gerekiyor.
ayrıca bu hareket ile ali güvenç kiraz ve yasin çakmak'ın geleceğin galatasarayı projesi ile birleştirmeliyiz.
yani işin özü: protesto mu? protestonun dibini görüyoruz zaten.
siz zannediyor musunuz ki tff, tbf başkanlardan korktuğu için hakkımızı yemiyordu, o satılmışlar bizden korkarsa hakkımızı yemezler. kamuoyu başkangiller ile olmaz vesselam. biz ile olur ben bu sezon kadar hakkımızın yendiği bi sezon daha hatırlıyorum onda da rahmetli özhan başkan vardı. bu hakkını savunma olayını başkana yüklemek gibi bir yanlış var. benim uykularım kaçıyorsa benim ciğerim yanıyorsa benim ailemde problemler yaşanıyorsa o zaman kusura bakmasın abi kimse galatasarayımın hakkını yiyemez.
işin özü protesto bence sadace alanı onlara bırakmak. adam zaten kulübü batırmaya yemin etmiş biz de sırtımızı dönelim alanı ona bırakalım diyoruz. yani toplum olarak en güzel yaptığımızı yapıyoruz mücadele etmek yerine bu hırsızlara al klübü tepe tepe kullan batır diyoruz. ben bu dönemde daha fazla sahalarda görünmek gerektiğini düşünüyorum.
örneğin lig tv için en büyük müşteri mi daha fazla etki yaratır yada küsüp giden defteri kapatmış kitleler mi etki yaratır?
kardeşlerim çok uzun yazdığım için özür dilerim ama yapacaksak bir şeyler önce sokaklara döküleceğiz. taleplerimizi toparladığımız bir manifestomuz olacak.
mesela gs üyeliği konusunda benim şöyle bir fikrim var:
dijital gs üyeliği, çeşitli konularda oy hakkımız ve başkan seçiminde de oy hakkımız olabilmeli oylamalar fiziki değil dijital ortam üzerinden yürütülmeli(bir çeşit seçsis)
bir örneğini estonyada görebiliyoruz:
https://en.wikipedia.org/...residency_of_Estonia
diriliş hareketini bu minvalde genişletiyor olmamız gerekiyor.
ayrıca bu hareket ile ali güvenç kiraz ve yasin çakmak'ın geleceğin galatasarayı projesi ile birleştirmeliyiz.