• 56
    amazon sayesinde ücretsiz kurup oynadığım oyun. yıllların menajerlik oyuncusu olarak tabiki de galatasaray ile başladım, ligin içinden geçtim, cl’de gruplara kalıp, namağlup gruptan çıkıp son 16 da elendim.

    ikinci sezona başlayacağım, bir ara fatih terim in profiline girdim öylesine, imza attır deyince futbol direktörü olarak hemen geldiğini gördüm. bakalım yılların goygoyunu böylelikle gerçekleştireceğim. fatih terim ile futbol direktörü olarak çalışacağız, işte özlediğimiz kurumsal yapı.*
  • 59
    yeni bir taktik denemek için tekrar galatasaray koltuğuna oturdum.

    hazırlık dönemi ve ligin ilk 2 ayı içinde yaklaşık 4 taktik değiştirip gene kendi taktiğime dönmüştüm. bu süreçte;
    - 3-5-2 ile çok başarısız oldum.
    - 3-4-3 dm ile gene başarısız oldum.
    - baktım 3lü defans olmuyor takıma, taraftar hoca 4-4-2 diye bağırıyor arkamdan, dedim kırmayayım deneyeyim. bunda da forvet form düşüklüğüne denk geldik.
    - hiç sevmesem de 4-2-3-1e bir şans daha vereyim dedim ve hatta iyi bir on numaram olsun diye gözlemciler raporu doğrultusunda çok da finansal olarak girmesin diye mısır fan afsha diye bir adam aldım dedim mohamed ile de iyi anlaşırlar. teknik, pas, vizyon, çalışkanlık falan olarak çok iyi ama adamın fitness yok gibi. 2 maç üst üste çıksa sakatlanıyor, her maç sonrası dinlenmesi gerekiyor diyor. neyse amc olarak aldığım adam 5 maçlık 4-2-3-1 periyodunda 6.2 ile oynayınca kendi taktiğime döneyim bari de rezil olmayalım dedim ve 3 mcli 4-3-3e döndük. hatta sezon başında kadro dışı bıraktığım pulgar bazı sakatlıklar sonrası şans buldu ve çok iyi bir performans ile takımı da yukarı çekti(sezonu 16 gol,6 asist ile bitirdi). beklerden de çok istediğimi bulamadım ve yabancı kontenjanı çok etki etti 11lerime. neyseki antalyaspor'u yağmalayıp doğukan, bünyamin, fehmi ve mevlüthanı kadroma katmıştım ve eren elmalı kiralık olarak ki bek rotasyonumda türk olsun. pva dışında stabil bir bek performansı alamadım ki o da 6.97ile bitirdi (8 asist). ara transfere ise yavaş girdim tabi para yok falan. marcao çok gözde iken bir anda kereme geldi teklif 15m + %20 sonraki satış ile gitti almanya'ya. tabi bütçeye sadece %50 geliyordu, az çok 10m bütçe oldu elimde ve takıma lincoln(4m) ve talles magno(6m) olarak alıp taktiksel değişime gittik. iki bek artık daha hücum rollerindelerdi, iki tane iki yönlü orta saha(berkan ve pulgar), gezgin oyun kurucu cica, ile önlerinde 2 amc lincoln, afsha(morutan) ve magno önderliğinde şampiyonluğa koştuk, mayıslar gene bizim oldu. takım dar alanda bol tempolu ve çok paslı dikey tiki taka ile inanılmaz bir oyun oynadı. beklerde hücumcu olduğundan, iddia da kg 1.05 veriyordu artık. avrupa liginde de çeyrek finalde elendik, türkiye kupası da geldi ve ilk sezon böyle bitti. takımın en golcüsü pulgar olunca ve magno ikinci yarıda pas oyununa inanılmaz uyum sağladığı için mohamed de gözden düştü tabi.

    ikinci sezona gelirsek(şu an ocak sonu)
    - neyse ki oturmuş bir taktik ile sezona girdik, şl de oynayacağımız için defansif bir taktik de gerekiyordu ve biraz buna çalıştık.
    - boey (3m)ve pva(2.5m) satılıp yerine ayrton lucas (7m) ve denzel dumphries(6m) ile çağ atladı kanatlar.
    - marcao(17) ve nelsonda(23) gittiler. yerlerine ravil (10m) ve kaiky(4.5) a geldiler.
    - 7+4ten ötürü mc üçlüm türk olmak zorunda idi. bu yüzden salih özcan (2m) ve berat özdemir(12m) ve berkan kutlu ile olabilecek en düz türk orta sahayı kurduk.
    - afsha bu yarı sezonda sadece 6 maça çıktığı için gözden iyice düştü ve ara transferde 9m e ayrıldı ve yerine trincao(9m) ile ileride portekizce konuşan bir 3lü oluştu.
    - kiradan dönenler ile de rotasyonum güçlendi, emin, yunus, morutan, emre kılınç, doğukan, taylan, eren aydın, süleyman luş falan bol türklü bir rotasyon kadrosu oldu.
    - takımında çok fazla solak oyuncu oldu, oyuna bazen etki ediyor ters ayaklı kalıyor oyuncular son vuruşlarda sıkıntı özelikle
    - ligi domine ettik, şl de ise lazio, rm ve bayern 04 lü gruptan nasıl olduysa ikinci olduk. işin komiği bayern'i içerde dışarıda yenemedik, lazio'ya içerde dışarıda kök söktürdük. madrid'i de içeride eze eze 3-1 yenerken, deplasmanda da ezile ezile 5 yedik. gene de ikinci çıktık.

    sonuç olarak dikey yada normal tiki taka, possession oynamak isteyenler, 2amcli 4-3-2-1 inanılmaz bir taktik, az gol yemek için savaşçı orta saha kullanabilrsiniz yada çok önde oynadığınız maçlarda da orta saha merkez ile daha hücum katkısı alabilirsiniz, önemli noktalar,
    - iki iyi bek size seviye atlatır
    - iki stoperde pasör olmalı
    - boy ve güç/denge ortalamasını yüksek tutmanınızı öneririm.
    - forvete bitiricikten çok pas, topsuz alan, vizyon ve takım oyunu özellikli oyuncu ile taktik çok daha iyi işler. komple forvet rolü önerimdir.
    - son olarak (isteğe bağlı) iki amc nin bekleri marke etmesi, takım savunması sırasında iyi oluyor, yoksa rakip bekleri at koşturabiliyor.
  • 60
    football manager serilerini senelerdir oynarım. çok acayip başarılar da yakaladığım oldu. iyi bir fm oyuncusuyum yani. bu yıl pek oynayamamıştım ancak geri döndüm. işsiz başladığım kariyerimde bundesliga 3'teki kaiserslaturenle anlaştım sezonun 10. maçında falan. bundesliga 2'ye çıktık. burada biraz zorlanıyorum; maalesef kadro kalitem yetersiz, para da yok...

    yalnız şunu fark ettim ki bu seri giderek daha arcade hale geliyor. evet, bir sürü oyuncu rolü falan çıktı; artık daha detaylı veriler, analizler var bilmem ne. ama oyun motoru sağ olsun, taktiksel esnekliğe çok da müsaade etmiyor. mesela savunma futbolu oynatmak, 1-0'lar ile ilerlemek özellikle son yıllarda eziyete dönüştü. bu zaten zor bir şey, kabul ediyorum ama gegenpress tarzı oyunları çok daha kolay oynatıyorsunuz. bu sene başlarında göztepe ile ilk yılımda şampiyon olmuştum mesela ve çok az transfer ile bayağı bayağı önde baskılı büyük takım futbolu oynuyordum.

    serinin daha eski oyunlarında taktiksel çeşitlilik daha fazlaydı diye düşünüyorum. daha özgün taktikler geliştirmenize izin veriyordu oyun.
  • 61
    milli maç arasının girmesiyle birlikte güncel transfer yaması ve yabancı sınırını kaldırma yamasıyla galatasaray kariyerine başladığım oyun. uzun yıllar sonra fm serisinde en keyif aldığım sezonlardan birini oynadım ve bu nedenle genel hatlarıyla sizlerle de paylaşmak istedim.

    öncelikle yaz transfer döneminde transfere izin verme seçeneğini kullanarak tüm takımların mevcut kadrolarıyla kariyere başladım. fenerbahçe, beşiktaş ve bizim aramızda geçen yarışın ardından son hafta maçlarıyla birlikte şampiyonluğa ulaştık.

    sezon sonu puan durumu:
    https://gss.gs/75V.png

    özellikle son haftalara girilirken fenerbahçe'nin önde olduğu bir yarış oldu. üstelik sondan 6. maçımız kadıköy deplasmanıydı. bu maçtan üç gün önce türkiye kupası yarı finalinde fenerbahçe'ye sami yen'de 1-2 yenilerek kadıköy'e gittik. yenilmemiz halinde yarıştan büyük oranda kopacağımız bu maçta alioski'nin erken kırmızı kartının da etkisiyle 2-4 galip ayrıldık ve o maçla birlikte liderlik koltuğunu devraldık.

    fikstür:
    https://gss.gs/Nnt.png

    devre arası transfer döneminde kerem'e gelen 23m euro'luk teklifi kabul ettim ve katkı alamadığımız bir sezonda göndermiş oldum. ayrıca maaşının battığı ve performansı standart olan aanholt ile de yolları ayırdım. takviye olarak da sadece boştaki denayer ile sözleşme imzaladım. bu da sol bekte abdulkadir'i kullanabileceğim anlamında geldi. genel itibariyle dar bir rotasyonla ilerlesem de oynayan hemen her oyuncudan katkı aldım.

    as kadro:
    https://gss.gs/R8L.png

    maç sayıları, gol ve asist katkıları:
    https://gss.gs/HV2.png

    icardi'nin sezonun ilk yarısını büyük oranda sakat geçirmesinin de etkisiyle gol katkısı noktasında daha dağılımın olduğu bir tablo ortaya çıktı. buna karşın en yakın iki rakibimizde iki hayvan daha önce türkiye liglerinde karşılaşmadığım şekilde takımlarını sırtladılar.

    gol krallığı:
    https://gss.gs/hK1.png

    genel olarak dar bir rotasyonla emre taşdemir'i bile kullanmaya çalışarak geçirdiğim bu zorlu sezonun sonunda şampiyon olmak keyif verdi. özellikle mata kritik anlarda uzaktan şutları, frikikleri ve asistleriyle çok kilit açtı. onun haricinde icardi sezona sakatlıkla ve sonrasında zayıf bir performansla başlasa da oynatmakta ısrar ettim ve özellikle kadıköy deplasmanındaki gollerle çok önemli iş yapmış oldu. seferovic de özellikle ligin ilk yarısında verdiği katkı ile yarışta kalmamızı sağladı. kanatlar ve orta sahalardan da skor anlamında fena katkı almadık. defanstakiler ise başta nelsson olmak üzere yüksek puan ortalamaları tutturdular. 36 maçın 22'sinde gol yemememiz de bu puanların karşılığı oldu.

    bunlar haricinde sezon süresince zaman zaman üzüldük:
    https://gss.gs/EgD.png

    zaman zaman ise şaşırdık:
    https://gss.gs/dKd.png
    * * *
  • 63
    neredeyse her maç savunma arkasına atılan toplarla gol(ler) yediğim oyun. ayrıca 2-3 maçta bir rakip kalecinin degajı savunma oyuncumun önünde sekiyor ve kafayı vuramadığı için arkaya kaçan futbolcu golü atıyor. arada bir olur ama sık sık görünce insanın canını sıkıyor. taktiğim şu, önerisi olan yazarları beklerim efendim:

    https://www.hizliresim.com/21wddx8

    hazır taktik kullanmak istemiyorum, piyasada mutant gibi taktikler var ama hazır taktik kullanınca hiçbir anlamı kalmıyor oyunun.
  • 64
    sözleşmesinin bitmesine 6 ay kalan ve sözleşme yenilemediği için transfer listesine konan futbolcuları kolayca transfer edebildiğiniz oyundur. hazır oyunun miladı bugün doluyor, yeni kardeşi yarın geliyorken legal hilelerimizi paylaşmış olalım.

    itibarınız mevzubahis oyuncunun transferi için yeterli, oyuncu düşüşe geçmiş (yani sizden mevcut sözleşmesindeki maaşından daha yüksel bir maaş istemeyecekse) çok kolay bir şekilde makul bir bonservis ve maaş gideriyle yazı bekşemeden kadronuza katabiliyorsunuz.

    transfer teklifinize “oyuncuyu satan takımın maaş katkısı” seçeneğini maksimum seviyede seçip kilitlediğinizde kulüp sizden aşağı yukarı 500-600k € daha fazla ücret talep ediyor. ardından oyuncuyla sözleşme görüşmelerine geçtiğinizde oyuncu sizden 1905₺ civarı saçma sapan bir para talep ediyor ancak sözleşmesini 6 ay istiyor.

    oyuncunun maaşını 400-500k € kadar artırdığınızda oyuncunun sözleşmesini 2,5 seneye kadar çıkartabiliyorsunuz. (fazlasını denemedim)

    bu şekilde şampiyonlar ligi kazanmış galatasaray kadrosuna dybala ve robertson eklemeleri yapmıştım. back to back şampiyonlar ligi kovalıyoruz son sezonumuzda.
  • 65
    fm 23'e başlayıp takım bulmaya, taktik oturtmaya falan üşenince buradaki aşırı eğlenceli diamond'ımsı taktiğimle fakfakir cremonese kariyerime devam ettiğim oyun.

    olmayan bütçemle inter'in, juventus'un alt yapısından çaldığım ucuz ve potansiyelli gençlerle temelini attığım, serie a'yı yalayıp yutmuş tecrübeli ama gözden düşmüş abilerle desteklediğim, beceriksiz scoutlarıma çekilin kenara deyip gözlerim kör olana kadar yaptığım eski usül scouting ile norveç'in dağlarından getirdiğim çakma wonderkid'lerle süslediğim kadromla 3. sezonumda konferans ligiyle avrupa semalarına buongiornooo diye bir dalış yapıp oyunu salmıştım. devam ettiğimde konferans yarı finalinde güzel bir bahar akşamı hertha berlin tarafından götümden bıçaklandıktan sonra yerde ağlayan genç hırvat stoperimi "üzülme çocuğum, seneye biz kazanacağız merak etme!!!" diye teselli ettikten bir ay sonra 25 milyon euro'yu görünce sırtımda havaalanına taşımam pek hoş olmadı tabii. olsundu, yeni sezonda bu kez avrupa ligi'ne merhaba dedik, erden abi'den aldığım ilhamla benimsediğim "ucuz ayakkabı alacak kadar zengin değilim" transfer politikamla biraz daha iddialı bir kadro kurmaya çalışmam hemen meyvelerini verdi yalan yok. bu sefer de takvim yaprakları aynı günleri gösterirken avrupa ligi yarı finalinde lyon ile karşılaşacağız. ligde de makus kaderimizi yenip babaların arasında şampiyonlar ligi yarışına gitmeye çalışıyoruz. puan tablosunda juve ile milan'ın arasına girince bir anda milano moda haftasına gelen köylü gibi eğreti durduk ama napalım. çocuklara bir sonraki büyük deplasmanda yarım gün izin vereyim de azıcık alışveriş yapsınlar. başkan maaşları yatırırsa tabii.

    güzel gidiyor şimdilik, bir noktada hikayenin devamını yazabilirim umarım.*
  • 66
    uzun bir aradan sonra hafta sonu vakit geçirmek adına güncel kadroların yer aldığı yama ile oynamaya tekrar başladım. ligde ve türkiye kupasında rahat şampiyon oldum. ciddi kadro kalitesininde farkıyla ligde 110 gol atarak rekor kırdım. avrupa kupalarında ise şampiyonlar ligi gruplarına kalmak için play off turunda benfica ile eşleştik benfica çok baskılı oynadı fakat işi penaltılara taşıdık netice değişmedi penaltılarla elenip avrupa ligine kaldık. gruplarda ikinci olup milan ile eşleştik ve italya’da 3-1 mağlup olup evimizde 2-1 galip gelerek elendik. işin en ilginç noktası ligde kaydedilen 110 golün 51 tanesi icardi tarafından atıldı. sezon biter bitmez erden timur misali psg ve wanda nara kapısında yattım, yaklaşık 40 milyon bonservis vermeme rağmen sözleşmeye yanaşmadı. sonu benzemez umarım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın