• 252
    uefa'nın yalnızca 2. sınıf ülke takımlarına uyguladığı kural.

    ayrıca sattığın kadar oyuncu transferi bizi bozmaz hatta belki işimize bile gelir ama avrupa'dan men edilmeyi kaldıramam.
    öte yandan kemik kadroyu kurduk zaten. 2 tane orta saha, 1 forvet, 1 kanat, 1 bek ve 1 stoperi de artık bonservisi elinde olan ya da scout transferlerinden yaparız. 2000 doğumlulardan da kullanacaklarımız olur, sıkıntı olmaz.
  • 253
    uefa'nın çifte standardına konu olan uygulamadır. zengin kulüpler kafasına göre takılıyor, geri kalanlara ceza kesiliyor.

    bu çifte standarda rağmen ekonomik olarak kötü yönetildiğimiz için bize ceza verilmesi bence de iyi olabilir. maaş sınırlaması ve kazandığın kadar harca uygulaması ekonomik olarak düzelmemizde etkili olabilir. diğer yandan yönetimimizin ve teknik heyetin özellikle sözleşmesi biten oyuncuları kovalamasına da neden olacaktır. artık eksi sermayeler, sürekli zarar etmeler son bulmalı. kulüp istikrarlı bir yapıya kavuşmalı.
  • 254
    finansal fair play zengin kulüplerin zengin olmasını engellemiyor. zengin kulüpler, fakir kulüpler kadar para harcasın da demiyor. finansal fair play portsmount gibi kulüplerin; başkanları para akıtmayı çektiği anda batıp yok olmasını engellemeye çalışıyor; kendi kendine yetecek bir denge ve düzeni olmasını sağlamaya çalışıyor. sponsor vs gibi gelirlere bakıp giderlerle karşılaştırıyor. mbappe transferindeki gibi (kiralık) bir sürü yolu var arkasından dolaşmanın bu olayın.

    ffp'ye, uefa'ya, araplara, ruslara, kapitalist emperyalist düzene yine kızın; ama önce ffp'nin ne olduğunu bilin.

    ekleme: uefa, fifa; defalarca kanıtlandı zaten; rüşvetin, paranın kol gezdiği avrupa'nın en kirli organizasyonlarından birisi. zengin kulüplerin gittikçe zenginleşmesi ve orta-alt kulüplerle aradaki farkı açması'na karşı önlemler alınması gerekirdi. fakat bunlar ffp'nin en azından bu versiyonunda kontrol edebileceği, etkileceyebileceği bir şey değil. belki önümüzdeki yıllarda geliştirilir buna karşı önlem alınır ama bu organizasyonları düşününce pek sanmıyorum.
  • 257
    yaptırımı bir tek bize kalkan uygulama.

    şerefli beşiktaş ffp kılıfına uymak için (bkz: jeremain lens) transferini kiralık gösterdi ilk sene. oysa çoktan anlaşılmıştı bonservisi için.

    fenerbahçe 4. kalecisi (bkz: ertuğrul taşkıran)'ı, yıllardır bonservis verip transfer yapmamış, en değerli oyuncusu 400bin euro olan boluspor'a 1 milyon euro karşılığında sattı. yersen. dördü kupada toplamda 6 maça çıkmış bu arada kendisi.

    kim bilir daha neler yaptılar, atınç transferi olsun gomez transferi olsun; saçma sapan işler döndü. sadece türkiye de değil her yerde durum böyle.

    bunlara ses çıkarmayan ffp zamanında bize haşırt diye men cezasını vermişti. neydi o men cezası, sahtekarlık yapmama ödülü mü?
  • 263
    özünde yararlı bir uygulama ama fifa ve uefa gerçekten çok yozlaşmış vaziyette. "sattığın kadar al" veya "gelir gider farkının belli yüzdesi kadar harca" benzeri cezalar aslında bizim gibi kulüplerin kendi başlarına alması gereken tedbirler olmalı. türk kulüpleri ciddi anlamda borçlu ama ffp korkusu olmasa kredi çekip oyuncu almaya muhtemelen devam ederdik. özellikle sezon ortası transferleri oldukça azaldı.

    bizim durumda ise men cezası çıkacağını düşünmüyorum. adamların verdiği cezalar genellikle kulübün finansal durumunu toparlamasını destekleyen cezalar. men cezası bizi ekonomik olarak çok daha zora sokar gerçi bu sezon resmen kendimizi men ettik o da ayrı konu. bana transfer yasağı veya transferle ilgili katı bir kısıtlama gelecek gibi geliyor.
  • 265
    hukukçu değilim ama uefa'nın sanki bu tür bir mali kısıtlama yapmaya hakkı yokmuş gibi geliyor bana. bilgisi olan bilgi verebilirse memnun olurum. yani benim borç içinde yüzüyor olmam ya da mali durumumun çok iyi olması konusunda uefa'ya giren çıkan nedir hiç anlayamıyorum. sözde astronomik transfer harcamalarını engellemek için düzenlenen bir kurallar bütünü ama, ffp yürürlüğe girdikten sonra görüyoruz ki harcamalar bırak azalmayı, coştu gitti adeta.

    nasıl ki bir zamanlar bosman kuralı sayesinde bonservis konularında bir devrim yaşandı, bence ffp konusunda da john bosman'ın kulüp versiyonu bir kahraman çıkıp, hukuki mücadeleyle bu saçmalığa bir son verilmesini sağlayacak.

    uefa gözümüzün önünde, resmen bazı kulüplere göz yumdu yıllarca. ffp kuralları yürürlüğe ha girdi, ha girecek diye diye, bazı kulüplerin işini halletmesini bekledi resmen. hadi bak ffp'yi yürürlüğe sokacağız, elinizi çabuk tutun dedi adeta, chelsea, manchester city, psg, monaco gibi kulüplere. onlar kadrolarını kurup işlerini bitirince de yürürlüğe girdi bu kurallar.

    beş sene peş peşe, ara vermeden uefa organizasyonlarına katılıp puan toplayalım ki uefa kulüpler sıralamasında üst sıralarda yer alıp hem seri başı olalım, hem de ülkemizin daha çok takımla kupalara katılmasını sağlayalım istiyorum ama nasıl olacak bu? para harcarsam ffp den tokat yeyip uefa organizasyonlarından men ediliyorum, e harcamazsam kadrom yetersiz kalıyor bu sefer hiç katılamıyorum kupalara, iki ucu boklu değnek.
  • 266
    finansal fair play insanların gözünde yanlış anlaşılmış ve yanlış bir şekilde suçlanan bir uygulama. gerçek sorumlu uefa ve bu kuralın "kenarından dolaşarak" hukuksal olarak normal görünen (en bilindiği mbappe ama aslında her transferde yapılıyor) işler yapan kulüpler.

    finansal fair play hiçbir zaman transfer harcamalarını alt ve üst takımlar arasında eşit hale getirecek bir uygulama olmadı ki. amacı bu değildi. 90'larda, 2000lerde özellikle aklımızda kalan bazı italyan ve ingiliz takımları gibi bir başkanın para harcayıp sonra bırakıp gitmesine ve kulübün amatör kümeye kadar düşüşe geçmesine engel olmayı hedefliyordu ffp.

    uefa'nın ağzından "finansal olarak daha sağlıklı bir avrupa futbolu" için getirilmiş kulüplerin "kendilerini finansal sıkıntıya düşürecek harcamalar yapmasının önüne geçmek" amaçlıydı. yani çok yapılan harcamalar konusunda bu kuralı suçlamak doğru değil, "kulübü sıkıntıya düşürecek harcama" ile çok harcama farklı problemler. kuralı basitçe kulüp bütçelerinin belirli bir zaman(3 yıl vs) periyodunda negatife doğru artarak gitmesini engellemek. mesela bizim durumumuzda, 3 senede 500 milyon tl zarar yapmışız ve kulübün taraftarı bile görüyor "bu kulüp içi boşaltılıp satılacak operasyonun amacı bu" diye. bugün bütün mal varlığımızı satsak bile borçları bitiremeyecek seviyeye geleceğiz utanmasak. araziler, eski stad ve tesis peşkeşleri vs vs.. biliyorsunuz yani durumları.. neyse ffp'ye geri dönelim.

    bir de transferler, hesaplara direk "100m € transfer yaptık bu yıl" diye girmiyor elbette, bu ücreti yıllara yayma söz konusu çünkü bildiğimiz gibi kulüpler arasında sözleşmesi biten oyuncu transferi çok yaygın değil; genelde sözleşme bitmeden satılıyor. bu yüzden bir anda 100m € negatiflik yazılmıyor, bu fiyat bölünüyor yıllara çünkü hem ödemeler hem de o oyuncunun değeri istediğin zaman 50m €'ya elinden çıkarabileceğin durumda, bir sene sonra başka kulübe 80 milyon €'ya satılıyor oyuncu örneğin, bunlar deftere aktarılırken geçen yıl 100 negatif, bu yıl 80 pozitif diye geçmiyor direk. bazen kulüpler başkan ceketini alıp gitse bile kulüp anında batıp amatör görmeden küçülmeye giderek yolunu bulabilir.

    bir eksik bilinen durumda "fair value" olayı. şu anda ben çıkıp galatasaray'a yıllık 100m €'luk forma sponsoru olamam. o kadar param olmamasının yanında bir finans heyeti bir kulübün sponsorluklarının ne kadar gerçekçi olduğunu da inceliyor. ve sonunda uefa'ya "bu kulübe gerçek hayatta en fazla 20m €luk sponsorluk bulunur, bunun üstü bir para aklama/enjekte etme içeriyor olabilir" şeklinde durum bildiriyor.

    uefa ve fifa çatır çatır rüşvet yerken bu kurallar nasıl çalışıyor meçhul tabi. fakat ffp kurallarının, yetersiz olabilir bu bir kenara, ama bu durumun suçlusu olması mantık dışı dediğim gibi çünkü bu kuralların arasında haksız rekabet sağlamaya sebep olan bir kural yok, diğer tarafta rüşvet yiyen ve kurala karşı yapılan usülsüzlüklere göz yuman uefa ve fifa varken, kuralların uygulanmasında sıkıntı olması ihtimali..

    burada avrupa birliğiyle hukuksal olarak falan arasında problem olmadığı da açıklanıyor.
    http://www.uefa.com/.../newsid=2064391.html
  • 269
    panathinaikos'a verilen 3 yıllık men cezası emsal alınarak benzeri bir ağız ceza kulübümüze dayatılırsa, vah ki ne vah çok zor yıllar bizi bekler.

    2 senedir avrupa hasreti çekiyoruz, oraların müdavimi bir takımın taraftarı olarak haklıyız da. ancak işin ekonomik boyutuna baktığımızda, dağ gibi borca batmış kulübümüz 4-5 sene avrupa kupalarına katılamamayı kaldıramaz.

    ha bence men cezası almayacağız, muhtemelen aldığın kadar sat gibi bir ceza alırız ama 1 senelik men cezası bile sırtımıza çok ağır bir darbe vurur.
  • 270
    panathinaikos ffp dolayısı ile 3 sezon men edilmedi. önümüzdeki 3 sezon içerisinde katılmaya hak kazanacağı ilk avrupa kupasından men edildi. yani olay şu; diyelim ki bu adamlar bu 3 sene katılma hakkı kazanamadı, ceza işlemedi, o zaman zaman aşımı oluyor gibi düşünün. artık ondan sonra katılım hakkı kazanırsa men cezası işlemiyor. bizde de aynısı vardı; cezayı aldığımız andan itibaren 2 sene içerisinde katılacağımız ilk kupadan men edilmiştik. biz de zaten hemen o sene katılma hakkı kazandık ve cezamızı çektik.

    ayrıca şunu da eklemek lazım. bu olayın bizimle ilgisi yok. vadesi geçmiş borçlarını ödemedikleri için gelmiş bu ceza. transferden dolayı başka kulüplere ödenmemiş borçları falan var sanırım. bizimkiyle benzer bir durum yok. merak eden şuradan okusun.

    https://www.uefa.com/...2343581_DOWNLOAD.pdf

    edit: yanlışlıkla bizim cezanın linkini koymuşum.* neyse, o da dursun. pana'nınki şu:

    https://www.uefa.com/...2552564_DOWNLOAD.pdf
  • 274
    abiler cezayı bekletin. seçimleri bekleyin. eğer dursun gelirse, basın meni, transfer cezasını, hatta küme düşürmeyi. hiçbir şey dursun'un tekrar seçilmesi kadar üzemez bizi.

    böylelikle manayla belki de liseden kurtuluruz, fena mı?

    bütün cezalara razıyım. ama yok mustafa cengiz seçilirse, o zaman adalet için elinizi alıştırın. zira bu takım, bu emeklerle men almayı hak etmiyor.
  • 275
    --- alıntı ---

    işte galatasaray’ın uefa ile yaptığı anlaşma
    galatasaray'ın uefa anlaşmasını sözcü açıklıyor. önümüzdeki sezon sattığı oyuncu geliri kadar transfer yapabilecek sarıkırmızılılar, sonraki iki dönem ise kârının 7 katı kadar bonservis harcayabilecek

    galatasaray’ın uefa ile yaptığı finansal fair-play anlaşmasının detayları belli oldu. sözcü'nün elde ettiği bilgilere göre, başkan mustafa cengiz ile uefa finansal kontrol kurulu arasındaki anlaşma kârlılığı öne çıkartıyor. avrupa'dan men cezası almaktan kurtulan galatasaray, üç sezonluk bir planlama çizdi. 2018-19, 2019-20 ve 2020-21 sezonlarını kapsayacak.

    uefa ile galatasaray arasındaki anlaşma, genel hatlarıyla şöyle:
    ilk sezon sattığın kadar al
    beşiktaş ve fenerbahçe'ye de uygulanan ffp kuralı, bu kez galatasaray için kullanılacak. sarı-kırmızılılar, 2018-19 sezonunda oyuncu satışından oluşan geliri transferde kullanabilecek.
    diğer sezonlar artıya geçmeli
    galatasaray yönetimi, 2019-20 ve 2020- 21 sezonlarında transfer bütçesini kârına göre oluşturacak. söz konusu kârın 7 katı kadar transfere para harcanabilecek. son 3 ayda 11 milyon tl kâr eden galatasaray, bunu tüm yıla yaydığı örnek alınırsa kulüp, 77 milyon tl'lik transfer harcaması yapabilecek.

    maaş bütçesi düşecek
    uefa ile yapılan pazarlıkların bir diğer maddesi ise maaş bütçesinin azaltılması. halen primler ve tüm harcamalar dahil 65 milyon euro'nun üzerinde bir maaş bütçesi olan galatasaray, bunu kademeli olarak düşürecek. bu bedel önce 60 milyon euro'ya, diğer yıllar ise daha da aşağıya indirilecek.
    uefa seçimi bekliyor
    uefa'nin alınan kararları haziran ayında açıklamasının nedeni de belli oldu. galatasaray'ın 26 mayıs'taki seçiminin sonucunu bekleyen uefa, yönetim değişmesi halinde bu taahhütleri yeni başkandan da isteyecek. mevcut başkan mustafa cengiz'in diğer adaylardan da bu anlaşmayı aktararak uyulmasını isteyeceği öğrenildi.

    --- alıntı ---

    http://skor.sozcu.com.tr/...tigi-anlasma-727682/

    şu habere göre bizim için oldukça güzel kararlar vermişler. mali yapımızı düzeltmemiz için olması gerekenleri yapın demişler ya da diyecekler bize. umarım haber doğrudur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın