• 630
    --- alıntı ---

    uefa transfer bilançosu, "bu sezon aldıklarının bonservis maliyeti - bu sezon gönderdiklerinin bonservis geliri" diye yapılmaz. uefa, o sezonki bonservis ödemelerini ve amortismanı dikkate alır. ingilizler bu nedenle 5-6 yıllık sözleşmelerle bonservisi bilançoda taksitlendirir

    uefa hesabında örneğin ıcardi eksi 10 milyon yazmaz. kontrat süresi üç yıl. hatta anlaşmada bonservis ödemesi dört yıllık olduğu için, bu sezon hesabına 2.5 milyon girer. ama bir yandan da zaniolo için 15 kasım'daki 3 milyon euro bonservis ödemesi eklenir.

    elbette tıpkı zaniolo gibi, geçmişte bonservisi taksitle alınmış olanların bu sezonki ödemelerinin de eklenmesi gerekir.

    --- alıntı ---

    öncelikle emrah kayalıoğlu abinin tweetlerini buraya bi koyayım.
    inatla ve ısrarla bazı gazeteciler bonservis olarak ekside olduğumuzu ve o yüzden futbolcu satmamız gerektiğini söylüyorlar.
    yahu biz takipte değiliz, yani 3 yıl önceki gibi bir durumumuz yok.

    --- alıntı ---

    bu anlaşma kapsamında, forma göğüs ve sırt için belirlenen sponsorluk bedeli, sezonluk 29.000.000,00 tl+kdv’den, sezonluk ortalama 50.000.000,00 tl+kdv’ye yükseltilmiştir.

    --- alıntı ---

    --- alıntı ---

    galatasaray, forma sponsorluğu için de sixt ile 5 sezonluk olacak şekilde yıllık 195 milyon tl + kdv bedelle sözleşme imzalandığını açıkladı.

    gelecek sezonlarda enflasyon oranında artış yapılacağı belirtildi.

    --- alıntı ---

    geçen sene forma sırt ve göğüs sponsorluğundan 50 milyon tl kazanırken, bu sezon sadece göğüs sponsorluğundan 195 milyon tl kazanacağız.
    5 milyon euro socar, güncel kur ile 150 milyon.
    sağ kol, sol kol, sırt ve şort ile rakam 500 milyon tl’yi bulacaktır.
    güncel kur ile 17 milyon euro civarı.
    stadyum 215 milyon tl.
    yeni bir forma tederakçisi ile anlaşacağız, muhtemelen türkiye rekoru olacak.
    şimdi bunları yazmamın sebebi ffp’yi sadece futbolcu satışıyla düzeltebileceğini düşünen arkaşlara anlatmak içindi.
    futbolcu satarız, satmayız o ayrı konu tabii ama futbolcu satamadık öldük bittik gibi bir durum yok.
    kulüp istese 45 bin kombine satabilirdi ama yanlış bilmiyorsam 30 binde kapattılar.
    geri kalan 20 bini maç maç satacaklar ve gelir daha da artacak.
    maç başı ortalama bilet 1.000 tl olsa (çok daha fazla olacaktır) 20 bin kişi 20 milyon eder.
    en az 20 maç oynayacağımızı düşünürsek gelir 500 milyon’dan fazla olacaktır.
    şimdi bunları hesap edemeyen adamların gelen gidenleri toplayıp eksideyiz demesi büyük saçmalık.
  • 424
    transfer bağımlılarının gıcık olduğu sistem. hiç boşa ağlanmasın. adaletsiz işleyen bir sistem olabilir. onlarca açığı olabilir. fakat bu eksik gedik haliyle galatasaray'a mis gibi gelir gelmiştir.

    bu sistem olmasa belki de şimdi bonservissiz jimmy ve emre mor yerine deniz türüç'e bonservis ödemiştik.

    ozan kabak'ı, ndiaye'yi ve rodrigues'i satıp kaynak yaratmak zorunda kalmamıştık. kulüp 3 ayda bir zarar açıklamaya devam edecekti. bizi mali olarak bir tık daha yola soktu bu sistem. umarım eksikleri giderilerek daha adil bir hal alır.
  • 417
    aldığını düşük (bkz: vedat, deniz, garry), sattığını ve/veya kiraladığını ise yüksek (bkz: eljif, kaleci ertuğrul, joseph, giuliano) göstermek, aralara ufak tefek sponsorluklar (bkz: hasan kartal) serpiştirmek (tabi yersen) suretiyle fenerbahçe tarafından insanların ve kamuoyunun aklıyla dalga geçercesine yeniden yorumlanan!!! uefa'nın "sözde" gelir-gider dengesini gözeten kuralıdır.
    ama bu, kendini akıllı alemi aptal zanneden güruh bilmezki "keser döner sap döner, gün gelir hesap döner, en sonunda cimbom gömer".
    zira herşey şaşar, allah'ın adaleti şaşmaz.
    (bkz: mayıs ayları)
  • 338
    aslında ffp’den sıyrılmanın yolu çok basit.
    şaaak alanyaspor’dan emre akbaba’ya 4 milyon euro bonservis vereceksin. uefa önce bi şaşıracak.
    şaaaak bi 7 milyon euro da manchester city’e vereceksin denayer için. uefa ne oluyor bunlarda ekonomik sıkıntı yok galiba diyecek.
    şaaaak bi 14 milyon euro da ndiaye için yapıştıracaksın. uefa tamam bunlarla oyun olmaz deyip komple kaldıracak transfer kısıtlamalarını.
    bu modern ekonomi modeli neden buraya uygulanmıyor çok ilginç.
  • 605
    çok şükür 3. senemizin sonunda kurtulduğumuz adaletsiz uygulama. bir yıl erken çıktık diye açıklama yapılmış fakat benim bildiğim ceza 3+1 şeklinde verilmişti. kurallara uyduğumuz sürece +1 uygulanmayacaktı. biri daha detaylı bilgilendirirse sevinirim.

    şimdi milyon tane transfer yapıp maliyetlerini açıklamayan, gerekirse 5 sene avrupa kupalarına katılmayız diyen kulüplere de uygulanmasını bekliyoruz. bu zamana kadar avrupa kupalarına zaten katılamadıkları için denetleme yapılmadı, bakalım bu sezon neler gösterecek. gerçi en kötü ozan tufan'ı 50 milyona satıldı diye göstererek usulsüzlükle hallederler ama olsun. muhakkak ceza gelmeli.

    bir tane bile dürüst işleri yok.
  • 581
    --- alıntı ---
    nevzat dindar : fenerbahçe mesut özil transferinde uefa’da sorun yaşayabilir.
    gürcan bilgiç : neden yaşasın. bir sponsor bulmuş.
    nevzat dindar : sponsor ve reklam gelirlerinde olağanüstü durumları uefa inceliyor.
    gürcan bilgiç. : psg-neymar transferinde incelendi ama bir şey çıkmadı.
    nevzat dindar : ama inceledi ve uyardı. üstelik psg’nin sahibi reklam konusunda ikna etti uefa’yı.
    gürcan bilgiç : emre akbaba’nın bonservisinin 2 m eurosunu sponsor verdi.
    nevzat dindar : ama galatasaray dört m euro bonservis bedelini kap’a bildirdi.
    gürcan bilgiç : ama ödemenin yarısını sponsor verdi.

    a spor - transfer raporu

    --- alıntı ---

    bir-iki kelime farklı olabilir ama mealen bu konuşmalar yapıldı. hem de ciddi ciddi yapıldı. şimdi bunların spor programında yorum yaptığı türkiye’de futbol nasıl gelişsin? gürcan bilgiç sap ile samanı birbirine karıştırıyor nevzat dindar ise net bir cevap vermekten aciz.

    önce şu emre akbaba ve sponsor konusunu açıklayalım. uefa, transferlerde ffp kuralları gereğince paranın nereden bulunduğunu inceliyor. olağan reklam ve sponsor gelirlerini kabul ediyor ama olağanüstü gelirleri kabul etmiyor. uefa ayrıca, futbolcuya ve kulübüne yapılan ödemenin tam olarak ve şeffaf bir şekilde beyan edilmesini istiyor. örneğin siz bir futbolcuya yıllık on m euro verip dört m euro verdim diye bildirim yaparsanız uefa bunu inceler ve ihlali tespit ettiğinde cezayı keser. bonservis olarak ödediğiniz para için de aynı şey geçerli. emre akbaba transferinde ödenen bonservis bedeli dört m euro ve kap’a beyan edilen rakam da bu. yani bu konuda her şey şeffaf ve çok net. sponsor’un ödediği iki m euro da gayet normal bir rakam. zaten sponsor firmanın reklam anlaşması vardı ve yıllık ödediği rakam da bu civardaydı. (belki daha da fazlaydı) yani emre akbaba transferinde her şey şeffaf ve yasaldı. hiçbir şey gizlenmedi. yani ödediği bonservis ücreti neyse onu net bir şekilde bildirdi ve zaten ffp onayından da geçti.

    mesut özil olayında ise durum çok farklı. arsenal’den yıllık 12 m euro net ücret alan bir futbolcunun ilk altı ayı ücretsiz olmak üzere üç buçuk yıl için, yıllık 3 m euro’ya oynaması hem mantık dışıdır hem de hayatın olağan akışına aykırı bir durumdur. yani açıklanan ücretler gerçekçi ve şeffaf değil. fenerbahçe, acun’un x şirketi çekeceği bir film karşılığı olarak mesut’a oniki m euro ödeyecek diyor. yani diyor ki biz aslında mesut’u üç buçuk yıllığına 21 m euroya aldık ama bu paranın 12 m eurosunu acun ödeyecek. bu durumda fenerbahçe hileli bir transfer yapmış oluyor. eğer acun, fenerbahçe’ye sponsor olsaydı ve bunun karşılığı fenerbahçe’ye oniki m euro para ödeseydi ve bu parayı da fenerbahçe mesut’a ödeseydi normaldi ama öyle yapmadılar. neden yapmadılar? çünkü bu durumda da sponsorluğun hem olağan dışı olduğu ileri sürükecekti hem de sponsorluk gelirinin sadece %33’ü transferde kullanılabilecekti.

    işte fenerbahçe böyle bir hülle ile mesut’u transfer etti. şimdi uefa ffp kurulu mesut’a soracak, arsenal’den yıllık 12 m euro net kazanırken ve birçok takım da sana buna yakın para vermeye hazırken neden fenerbahçe’ye altı ayı ücretsiz 3,5 yıllık imza attın. (yıllık ücret 3 m euro olmak üzere) mesut’un buna mantıklı bir cevap vermesi mümkün mü? o zaman dönüp fenerbahçe’ye neden gerçek ödenen rakamı şeffaf bir şekilde bildirmedin ve hülleye başvurdun diye soracak. fenerbahçe de cevap veremeyeceğinden çok ağır bir cezayla karşılaşacak. tabi ben bunları şimdiden uyarmak için yazıyorum. benim kanaatim böyle. ancak uefa’daki hakimleri de ikna ederlerse! orasına karışamam.

    yani bence fenerbahçe bu sefer baltayı taşa vurdu.

    son bir cümle: mesut özil gibi yıldız bir futbolcu, fenerbahçe’nin hileli transferine nasıl alet olur anlamıyorum.
  • 409
    transfer döneminin son gününde gelecek transferlerle birlikte herkes hesap yapmaya başlayacak, ffp açısından bonservis hesabının nasıl yapıldığı hakkında kesin olmamakla birlikte ffp'yi takip eden birçok farklı kişiden edindiğim ve doğruluğuna güvendiğim bilgileri veriyorum:

    bonservisler, kiralama bedelleri, tazminatlar, bonuslar ve satıştan payların hepsi hesaplamaya dahil ediliyor. ayrıca sattığımızın %10 üzerine çıkabilme marjımız var. şu anda net 5,108,000 € artıdayız. ayrıca maicon ve eren'in de takımdan ayrılma ihtimali var. sanırım maicon'un satışından gelen para, luyindama'nın satın alınmasında kalan bonservis için (6m €) kullanılacak.

    sorular üzerine ek:
    %10 marj: mustafa cengiz'in açıklamasından öğrendim, birkaç kişiye daha sordum onlar da teyit etti. anlamı şu, eğer 100 € geliriniz varsa, uefa 110 €'ya kadar harcamaya yani 10 € eksiye düşmeye müsaade ediyormuş. bilginin doğruluğuna güvensem de eğer bu marj yoksa şu anda net 1,963,000 € artıdayız.
    bonuslar: daha önce yapılan transferlerde konulan bonus maddelerinin, gerçekleştiği döneme yansıtıldığı söylendi. aşağıdaki şampiyonluk bonusları, bu sezonun şampiyonluk bonusları, henüz şampiyon değilsek bile bu sezon için karşılık ayrılıyormuş.
    satıştan paylar: bonuslarla aynı şekilde, satışın gerçekleştiği sezonun hesabına katılıyor. rodrigues'in payı bu sezon düşüldüğü gibi telles ne zaman satılırsa da o sezona bonservis geliri eklenecekmiş.

    gelirler:
    gomis: 6,000,000 € (bonservis)
    cavanda: 2,400,000 € (bonservis)
    carole: 750,000 € (bonservis)
    ozan: 11,000,000 € (bonservis)
    rodrigues: 9,000,000 € (bonservis)
    serdar: 2,300,000 € (tazminat)
    toplam: 31,450,000 €
    + %10 marj: 34,595,000 €

    giderler:
    emre: 4,000,000 € (bonservis)
    nagatomo: 2,500,000 € (bonservis)
    ömer: 400,000 € (bonservis)
    henry: 800,000 € (kiralama bedeli)
    ndiaye: 750,000 € (kiralama bedeli)
    belhanda: 1,000,000 € (bonus**)
    maicon: 500,000 € (bonus**)
    mariano: 500,000 € (bonus**)
    fernando: 150,000 € (bonus)
    birhan: 87,000 € (tazminat)
    diagne: 10,000,000 € (bonservis)
    marcos: 4,000,000 € (bonservis)
    luyindama: 3,000,000 € (kiralama bedeli)
    rodrigues: 1,800,000 € (satıştan pay)
    toplam: 29,487,000 €

    edit: luyindama transferi.
  • 545
    bu kural çerçevesinde uygulanan yaptırımın al-sat dengesi yerine maaş bütçesi olması gerektiğini düşünüyorum. en basitinden 2.5 senedir al-sat dengesi yerine maaş bütçesi kısıtlamamız olsa şu an taraftarın istediği kadroyu çoktan kurmuş, belki de erling braut haaland gibi bir yıldızdan yüksek kar elde etmiş olacaktık. al-sat dengesi işi 2020-2021 sezonu yaz transfer dönemi'nde de çok canımızı yaktı. jakub moder, emil bohinen, ismaila coulibaly, jens petter hauge gibi scout önerisi oyuncuları almamızı engelleyen en önemli faktörlerden biri oldu. halbuki bu takım 6 milyon euro'yu radamel falcao garcia'nın yıllık maaşına değil, bartosz bialek'in bonservisi artı maaşına vermeliydi. bunu uefa da artık görmeli ve mutlaka al-sat dengesi yerine maaş bütçesi kuralı gelmelidir.
  • 646
    dursun özbek tarafından sulandırılıyor yetki alınabilmesi için, beşiktaş'ın mali tabloları bizden bir 2 kat falan kötü ama geçen sene biz 33 milyon civarı bonservis harcarken onlar 40 milyon harcadı, onlar başarısız oldu üstüne biz şampiyonlar ligi geliri ve şampiyon olduk. biz kötüyüz de herkes mi iyi, rafa'ya yıllık 9 milyon verebiliyorlar bu maliyette, 35 yaşında stopere yıllık 4 veriyorlar. dursun başkan hikaye anlatıyor biraz, yetki için bakın ceza alırız yoksa diye tehdit atıyor ortaya. fenerbahçe 10 senedir kupa alamazken, geçen sene 70-80 milyon bonservise falan verirken sıkıntı olmuyor da yarısını harcayan bize mi sıkıntı var dursun başkan?
  • 393
    uefa ile 2018-2019 sezonundan geçerli olmak üzere 4 yıllık bir anlaşma yaptık ve özetle her bir sezon için de sattığın kadar al şartımız var.

    18-19 sezonuna başlarken kafa kafaya gibi girmiştik.

    2018 - 2019 sezonu ara transfer döneminde ise şimdilik garry rodrigues(7 m euro) ve ozan kabak'ın satışından gelen(11-12 m euro) var. marcao için ise ödediğimiz 4 m euro var. yani an itibariyle toplamda 14-15 m euroluk bir artıya geçme durumumuz var.

    şimdi bu parayı öyle bir kullanmalıyız ki, bu harcadığımız paralar bize sonraki 3 yıl için bir nevi sermaye olsun.

    marcao bu açıdan önemli. yaşı düşük , yıllık ücreti makul. elinden rahatlıkla çıkarabilirsin.

    eğer bu parayı kullanmaz ve elimizde tutarsak 2019 - 2020 sezonu transfer döneminde elimizde yeni bir kadro kurabilmek için para edebilecek çok fazla oyuncu kalmayacak. (belhanda, feghouli vb) ndiaye, henry gibi oyuncuların da kiralık olduğu düşünülünce transfer yapmamız çok güçleşirken, takım da ciddi oyuncu kaybetmiş olacak.

    bu sebeple her ne kadar ara transferde zor olsa da bu 15 m euroyu doğru kullanıp 1-2 yıl içinde bize performans vereceği gibi ciddi bonservis getirebilecek isimlere yatırmamız gerekiyor.

    yoksa bunun sonu sürekli bonservisi elinde olan oyunculara yüksek maaşlı kontratlar vermek olur ki beşiktaş benzer hatayı yaptı, hali ortada.

    çok akıllı bir kadro mühendisliğine ihtiyacımız var, dilerim fatih terim önderliğinde bunu başarabiliriz.

    zaten şurayı dediğim şekilde atlatırsak önümüzdeki 3-4 yıl önümüz açık...
  • 477
    evet hocamız da yönetimimiz de çok daha fazla yoruluyor, evet önümüzde bir engel ve transferlerde geçen sene özellikle forvet konusunda sıkıntı çıkardı, evet avrupa kulüplerine ikiyüzlü bir şekilde rahat davranıldığı için makas açılıyor ama geldiğinden bu yana destek verdim hala da çok mutluyum. çünkü galatasaray benim çocuğuma bırakacağım en büyük emanet. bu aşkın yüzlerce yıl daha sürmesi için böyle dengelemelere ihtiyacımız var. 300 milyon lira ekside kapanan yılların ardından, borç milyar liraları bulmuşken evladıma gönülden bağlanabileceği bir sevda bırakamamak kadar yaralayıcı bir şey olamazdı.

    ne mutlu ki başımızda fatih terim gibi galatasaray’ı gönülden hisseden biri, yönetimde her ne kadar beceriksizlikler yapsa da galatasaray’ın menfaatini kendi menfaatlerinin önüne koyan kişiler var. böyle bir ortamda bu kısıtı görmek daha katlanabilir bir hal alıyor. yoruluyoruz ama artıya geçiyoruz, yoruluyoruz ama seri, nzonzi, lemina-inşallah-, jimmy, emre mor, marcao, okan, onyekuru gibi ucuz ve başarılı transferler yapıp para edecek futbolcularımızı zamanında düzgünce elimizden çıkarıyoruz. olmasaydı eminim böyle şeylerle uğraşmayıp, önümüze gelen futbolcuya milyon euro’ları saçıp, güzel ve ucuz fırsatları kovalamayacaktık.

    umarım bu süreç bittiğinde bir sistem oturtup çok uzun yıllar kalacak kalıcı bir yapı oluşturabiliriz.

    100 yıl sonra da birilerinin çocukluk aşkı ol galatasaray, sen çok yaşa!
  • 632
    galatasaray dolu dizgin yürümeye başlar başlamaz ortaya atılan kısıtlama durumu. sadece bize var zaten bu aq mu kısıtlaması. ısıtıp ısıtıp önümüze koyulmasından acayip sıkıldım. galatasaray emin ellerde hiç kimse boşu boşuna kafa ütülemesin. istiyorlar ki galatasaray sahada boş topçulardan kurulu olsun anadolu takımları bile rahatça dalga geçe geçe bize karşı kazansın. sonra çok bilmiş yorumcu efendiler de galatasaray'ın kötü durumunu aylarca konuşsun. zaten galatasaray iyiyken hiç konuşulmaz kötüyken ise ağızlar hiç durmaz.
  • 425
    sattığın kadar al gibi saçma uygulamalar barındırmamalı bu sistem. evet mantık olarak doğru ama bir esneklik olmalı sistemde. koca galatasaray 2 milyonluk açık yüzünden sezona forvetsiz başlayıp 60 milyonu tehlikeye atmak zorunda kalmamalı.

    tümden karşı değilim. hele türk kulüplerine kırbacı vurmak illaki şarttı. ama takımları çaresiz duruma düşürmemeli uygulamalar. demek istediğim şey bu.
  • 468
    kostas mitroğlu'nun psv'ye kiralanmasındaki gibi bir taktikle etrafında dolanılmasına izin veriliyor ise herhangi bir kulübün bu kısıtlamadan etkilenmesi imkansız. örnek veriyorum yıllık 5m ücret hakeden ama takımında istenmeyen bir oyuncuyu bedelsiz kiralayalım. sonra da oyuncuyu kiraladığımız kulübe ve ya kendisini isteyen başka bir kulübe usta sen bana 4m euro ver ben oyuncunun maaşını öderim diyerek geri gönderelim. ne oldu biz 1m euro feragat ederek 4m euro bakiye açtık.

    örnek: blaise matuidi juventus'ta 5m euro ücret alıyor ve 35 tane orta sahaları olduğundan bu sene forma şansı bulması sıfıra yakın. kendisini 5m ücreti vermek koşuluyla bedelsiz kiralayıp, ücretini ödemek koşuluyla da 3,5m euroya bir yere kiraya vermek zor iş değil.

    bu örnekler çoğaltılabilir. transfer dönemi başında serbest kalan kariyerli bedelsiz oyuncularla anlaşma yaparsın. atıyorum yıllık 3m euro ücretten anlaşırsın, sonra transfer dönemi sonuna doğru istediği bir kulübe maaşını ödemek koşuluyla 2m eurodan kiralarsın.

    örnek: daniel sturridge' ile 1 ay önce yıllık 3,5m eurodan anlaşsaydık, bugün ücretini ödemek koşuluyla trabzon'a 3m euroya kiralardık. alan memnun satan memnun.

    herhalde bunları ilk düşünen ben değilimdir. masada olan yüzlerce alternatiften sadece biridir diye düşünüyorum. ha yok öyle değilse yönetim özelden iletişime geçebilir. hep böyle yasal boşluklardan faydalanan, kısıtlamaların etrafından dolanılan işlerde çalışmak istemişimdir. 25 sene gökçek yönetimi altında yaşadım ben. tehdit, şantaj, kara propaganda, ihaleye fesat, peşkeş, adamcılık, resmi evrakta yalan beyanda bulunma her şeye hakimiz evelallah. bizde her türlü ayak var.
  • 435
    büyük takımları kollamaktan öteye geçememiş sistem.

    farkında mısınız önceden de avrupa takımlarıyla aramızda farklar vardı ama belli bir seviyede yaklaşabiliyorduk. uefa sistemli olarak büyük takımların kendi aralarında rekabet ettiği bir sistem yaratmak, işi şov haline dönüştürmek için yıllardır uğraşıyor. onlar için önemli olan tek şey var, izlenme sayısı ve yayın/sponsor gelirleri.

    manchester united'la 3-3 ve rövanşında 0-0 berabere kalıp elediğimiz seneyi aklınıza getirin. koskoca manchester united kupa dışında kalmıştı. ne yaptı uefa? seneye kuralarda seri başı kuralını getirdi. büyük takımları kendilerini eleyebilecek ya da birbirlerini eleyecek bir eşleşmeye mahkum bırakmamak için bir yol bulundu.

    şampiyon kulüpler kupasından şampiyonlar ligi'ne geçiş de benzerdir. real madrid şampiyon olsa barcelona kupaya katılamıyordu. onun yerine nispeten kendi küçük liginin büyük takımlarıyla doluyordu lig. istenen rekabet düzeyi tutturulamıyordu. dedi ki o zaman uefa, tamam siz yine katılın ama biz o ligdeki güçlü takımları da burada görmek istiyoruz. şimdi geldiğimiz noktada yalnızca onlarla mücadele etmek istiyorlar.

    finansal fair play kesinlikle desteklediğim bir oluşumdu fakat amacının sandığımız şey olmadığını anlayalı da epey zaman oluyor. parayı basanın kuralı aştığı bir dönem yaşıyoruz ve bir süre daha bu böyle devam edecek. ceza yalnızca zaten gücü olmayan takımlara uygulanıyor.

    bu planın bir diğer adımı artık sesli şekilde dillendirilmeye başlanan bir süper lig formatı olacak. getirecekler lig formatında büyük takımların sürekli birbirleriyle oynadığı bir sistemi, dert kalmayacak. sonra ise işte bu finansal fair play'in olması gerektiği adil hali yeni akıl edilmiş gibi önümüze konulacak.

    nedir bu? nba'deki sözleşme ve bütçe üst sınırları. herkese eşit şekilde uygulanmaya başlayacak ama gelin görün ki artık şartların eşit olması sizin rakiplerinizle aranızı kapatabileceğiniz anlamına gelmeyecek. onlar kendi aralarında bir denklik yaratabilmek için bunu kullanacak.
  • 278
    --- alıntı ---
    işte galatasaray’ın uefa ile yaptığı anlaşma
    galatasaray'ın uefa anlaşmasını sözcü açıklıyor. önümüzdeki sezon sattığı oyuncu geliri kadar transfer yapabilecek sarıkırmızılılar, sonraki iki dönem ise kârının 7 katı kadar bonservis harcayabilecek

    galatasaray’ın uefa ile yaptığı finansal fair-play anlaşmasının detayları belli oldu. sözcü'nün elde ettiği bilgilere göre, başkan mustafa cengiz ile uefa finansal kontrol kurulu arasındaki anlaşma kârlılığı öne çıkartıyor. avrupa'dan men cezası almaktan kurtulan galatasaray, üç sezonluk bir planlama çizdi. 2018-19, 2019-20 ve 2020-21 sezonlarını kapsayacak.

    uefa ile galatasaray arasındaki anlaşma, genel hatlarıyla şöyle:
    ilk sezon sattığın kadar al
    beşiktaş ve fenerbahçe'ye de uygulanan ffp kuralı, bu kez galatasaray için kullanılacak. sarı-kırmızılılar, 2018-19 sezonunda oyuncu satışından oluşan geliri transferde kullanabilecek.
    diğer sezonlar artıya geçmeli
    galatasaray yönetimi, 2019-20 ve 2020- 21 sezonlarında transfer bütçesini kârına göre oluşturacak. söz konusu kârın 7 katı kadar transfere para harcanabilecek. son 3 ayda 11 milyon tl kâr eden galatasaray, bunu tüm yıla yaydığı örnek alınırsa kulüp, 77 milyon tl'lik transfer harcaması yapabilecek.

    maaş bütçesi düşecek
    uefa ile yapılan pazarlıkların bir diğer maddesi ise maaş bütçesinin azaltılması. halen primler ve tüm harcamalar dahil 65 milyon euro'nun üzerinde bir maaş bütçesi olan galatasaray, bunu kademeli olarak düşürecek. bu bedel önce 60 milyon euro'ya, diğer yıllar ise daha da aşağıya indirilecek.
    uefa seçimi bekliyor
    uefa'nin alınan kararları haziran ayında açıklamasının nedeni de belli oldu. galatasaray'ın 26 mayıs'taki seçiminin sonucunu bekleyen uefa, yönetim değişmesi halinde bu taahhütleri yeni başkandan da isteyecek. mevcut başkan mustafa cengiz'in diğer adaylardan da bu anlaşmayı aktararak uyulmasını isteyeceği öğrenildi.
    --- alıntı ---

    ceza falan değil bu, bedava danışmanlık hizmeti. hatta daha fazlası. keşke her türk kulübüne kalıcı olarak getirilse bu kriterler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın