• 591
    uefa tarafından da çöpe ayrıldığı, amacından saptığı kabul edilmiş olacak ki; yeni bir sistem üzerinde çalışmalara başlamışlar. dilerim bu kez, gerçekten adil ve finansal anlamda amacına uygun bir uygulama olur. şu andaki ffp, sadece türk, rus, yunan vs takımlarını etkileyen ucube bir sistem. türk telekom'un bir zamanlar internet için uyguladığı adil kullanım kotasına benziyor. "adil" ama paran varsa daha adil.

    https://twitter.com/.../1374675514326188034
  • 20
    uefa'nın, yaptığımız 9,4 milyon euro'luk bütçe aşımı sebebiyle 200 bin euro para cezası uyguladığı hede. bu işin kek kısmı ancak asıl mesele, önümüzdeki 2 sezon boyunca belirlenen bütçe aşım üst limitini geçmeyeceğimizi uefa'ya taahhüt etmiş olmamız. bu doğrultuda ise bu sezonlar içerisinde, bu sezonkinden daha yüksek bir maaş bütçesine sahip olamayacak olmamız.

    bu arada söz konusu bütçe aşımının ciddi bir kısmının, döviz kurlarındaki ani değişime bağlı olmasından dolayı uefa bize, diğer kulüplere nazaran hafif bir ceza vermiştir. temelde bir futbol kulübünün en büyük gider kalemi olan maaş bütçesini, bu sezon sözleşmesi sona eren didier drogba'nın ayrılması ve onunla birlikte nispeten yüksek maaşı olan emmanuel eboue ve takımdaki "çöp" statüsündeki diğer oyuncuların da ayrılmasıyla dengeleyebiliriz gibi duruyor. tabi bu durumda ise ismi olan oyunculara çılgın maaşlar önermemiz de mümkün değil. o yüzden yakın dönemde bilinçli taraftarın "abi burak kötü ya bize balotelli/dzeko lazım" gibi beklentilere girmemesi gerek. telles gibi, bruma gibi bizimle büyüyecek oyuncular tercih edilecektir.
  • 436
    uygulanması imkansızdır imkansız. kaç örneğe daha ihtiyacımız var gerçekten bilmiyorum. psg başkanı, yıllar önce david luiz'in imza töreninde "bu tarz transferler yapmaya devam edeceğiz, gözü yiyen bizi men etsin" dedi, yetmedi.

    manchester city daha lige ambargo koymaya başlamamışken ve stadında her hafta 20 bin boş koltuk olması geyik malzemesiyken sahibi çıktı, kendi şirketlerinden birini milyar poundluk anlaşmayla sponsor diye yazdırdı stadın çatısına, yetmedi.

    zenit, lokomotiv moskova, rubin kazan ve fenerbahçe gibi avrupa futbolunda esamesi okunmayan ama başkan/sahip aracılığıyla uefa'ya ciddi reklam ve sponsorluk veren takımlar, dört işlem yapmayı öğrenmiş 7 yaşındaki bir çocuğun bile tespit edebileceği kadar büyük transfer açıklarına karşı uyarı bile denemeyecek cevaplar alıyor yıllardır, yetmedi. üstelik bu kulüplerin başkan/sahipleri de bizzat çıkıp ffp'ye uymayacaklarını açık ve net şekilde söylüyorlar. yetmiyor.

    nolsun abi daha? ne olması gerekiyor yani ikna olmamız için? çıkıp açık açık söylesinler mi diyeceğim, yapıyorlar zaten.

    tüm sponsorluk anlaşmalarının ve bağış kampanyalarının tek kurum tarafından denetlenemediği bir dünyada finansal fair play uygulanamaz. kulüplerin sahiplerinin ve/veya yöneticilerinin, ilgili kulüpten başka bir ticari girişimi olduğu bir dünyada finansal fair play uygulanamaz. bonservis ücretli transfer yapılabilen, bonservislerin üçüncü kişiler ve kurumlar aracılığıyla alınıp satılabildiği bir dünyada finansal fair play uygulanamaz. menajerlik ücretlerinin serbest piyasa kuralları dahilinde belirlendiği bir dünyada finansal fair play uygulanamaz. yani kısacası kapitalizm varken uluslararası ölçekte bir "capping" uygulaması mümkün değildir. abd'deki örnekler yerel olmalarının yanısıra toplu iş sözleşmeleri, grev ve lokavt gibi enstrümanlarla, oyuncuların ilgili lig fabrikasının birer işçisi hüviyetinde olması sayesinde çalışmaktadır.

    ffp hiçbir işe yaramadı mı? yaramaz mı; futbol gibi dünyada yozlaşmaya en müsait olan piyasalardan birinin ekonomisini daha da yer altına itmeye yaradı mesela. tebrikler.
  • 170
    fener ffp anlaşması için üç eşit taksitte 2 m € ödemeyi kabul etmiş, kriterlere uymaması halinde 5,5 m € daha ödeyecekler.

    bağış yapılamaz, sermaye artırımı yapılamaz. bunların ayrıntısına girmeye gerek yok transferde pozitif şartı, alınacak futbolculardan fazla satılması gerekiyor. sow'daki gibi bir dümen çevirmek zorundalar ama artık o satışları da izliyor uefa mali komitesi. şimdiye kadar uefa izlemesi olmadığından fener'in satışları incelenmiyordu.

    yapabilecekleri tek şey bizim gibi bileklik vs. satışları ki o da vergiye tabi.

    artık fener'de trabzon'da bizden çok daha zor durumda beşiktaş ise şimdilik rahat. çünkü futbolcu giderleri makul seviyede ama onların anlaşması da sürüyor. kriterleri tutturmak istiyorlarsa bonservisli transfer yapamazlar. üstelik mario gomez'de ellerinden uçacak gibi. bu şartlarda cl'de yapabilecekleri hiçbir şey yok.

    sonuç olarak artık öyle örtülü ödenek de çözüm olmayacak. gelirin kaynağı ciddi bir şekilde kontrol ediliyor çünkü.
  • 567
    artık tüzüğe mi eklenir yoksa genel kurula söz mu verdirilir bilemiyorum ama galatasaray futbol takımına buradan ceza aldıran kişiyi kapıdan içeri bir daha sokmamak, pilav gününe bile davet etmemek lazım. misal metin öztürk'ün çay piskivi kafe yerinde "herkese benden çay, sana yok" denmeli.
    mustafa cengiz yönetimi bunu yaparsa, dursun aydın özbek ile aynı köşede oturmalılar...
  • 270
    panathinaikos ffp dolayısı ile 3 sezon men edilmedi. önümüzdeki 3 sezon içerisinde katılmaya hak kazanacağı ilk avrupa kupasından men edildi. yani olay şu; diyelim ki bu adamlar bu 3 sene katılma hakkı kazanamadı, ceza işlemedi, o zaman zaman aşımı oluyor gibi düşünün. artık ondan sonra katılım hakkı kazanırsa men cezası işlemiyor. bizde de aynısı vardı; cezayı aldığımız andan itibaren 2 sene içerisinde katılacağımız ilk kupadan men edilmiştik. biz de zaten hemen o sene katılma hakkı kazandık ve cezamızı çektik.

    ayrıca şunu da eklemek lazım. bu olayın bizimle ilgisi yok. vadesi geçmiş borçlarını ödemedikleri için gelmiş bu ceza. transferden dolayı başka kulüplere ödenmemiş borçları falan var sanırım. bizimkiyle benzer bir durum yok. merak eden şuradan okusun.

    https://www.uefa.com/...2343581_DOWNLOAD.pdf

    edit: yanlışlıkla bizim cezanın linkini koymuşum.* neyse, o da dursun. pana'nınki şu:

    https://www.uefa.com/...2552564_DOWNLOAD.pdf
  • 229
    neymar transferiyle güvenilirliğini kaybetmiştir. psg'nin futboldan bu kadar para kazanmasının imkansız olduğunu neymar dahil herkes biliyor. çakal araplar ffp'nin arka bahçesinden dolanmanın yolunu city ile bulmuşlardı zaten. bu da üzerine tüy dikti. ffp'nin bir an önce ya tamamen kaldırılması ya da adam gibi uygulanabilmesi lazım. psg'nin sahibi nereden kazandığı belli olmayan milyon dolarları kulübe sokabiliyor ama biz türk takımları 1m euro maaş açığını nasıl kapatacağız diye kara kara düşünüyoruz. böyle bir adaletsizlik olamaz.
  • 566
    benim anlamadığım; son 10 yılda en çok şampiyon olan, en çok şampiyonlar liginde yer alan takım olmamıza rağmen nasıl oluyor da biz meteliğe kurşun atarken rakip camialar mesut özil, mandzukic diye taklalar atıyor. sadece biz mi yüksek kontratlar imzaladık? fenerbahçe, beşiktaş futbolcuları karın tokluğuna mı oynatıyor? yahu trabzonspor'un bile hiçbir başarısı olmamasına rağmen her sezon 15 oyuncu alıp 25 oyuncu gönderiyor. bir irfan can için kaç türlü satın alma varyasyonu deniyoruz. sözde türkiye'nin bayern münih'i olma sevdalısıyız ancak bir futbolcuyu basıp parayı alamıyoruz. nasıl büyüklük bu, gerçekten anlamıyorum.
  • 642
    hala kıskacı altındaymışız. kaynak: galatasaray kulübü başkanı dursun aydın özbek.

    --- alıntı ---
    https://x.com/.../1809498482597622098

    dursun özbek: "uefa devamlı tepemizde! negatif öz sermaye durumundayız şu anda. 'bunu derhal düzelt' diyorlar. yapamazsak bir cezaya muhatap olacağız. bunun yolu da florya projesindeki alacağımız avanstan geçiyor!"

    --- alıntı ---
  • 580
    halihazırda yapmamız gereken şeyleri bize dayatan sistem. bahane olarak kullanılması ise saçma kimse size toplam 2.5-3 milyon euroya ömer bayram'ın nijeryalısını alın demedi. hocanın sene başı listesinden berat-coulibaly-mert hakan 3lüsü muhtemelen bu fiyatlara yakın şekilde kadroya katılabilirdi. ama bizim yönetimimiz normal sezon boyunca hiçbir şey yapmamakla o kadar meşgulki transfer konusu transfer sezonu açılana kadar akıllarına gelmiyor bile.
  • 430
    gayet yerinde bir uygulamadır. hatta bizim dedeler, neneler uefa’dan önce tarlalarında, topraklarında, köylerinde uygulamışlardır finansal fairplay’i.

    (bkz: ayağını yorganına göre uzat)

    ayrıca neyine karşı çıkılır bu uygulamanın, onu da anlamıyorum. elinde paran yok, borçlanma diyor. borçlanırsan batarsın diyor. sonra iki tane katarlı, bir rus, üç çinli gelir kara paralarını sizin makinada temizler diyor. senin yüz yıllık kulüplerini oyuncak ederler diyor. aşağıdan çıkacak takımlar yiyecek ekmek bulamazken milan, psg, manchester city falan bir futbolcuya senin takımımın değerinin iki üç katını verir diyor. silah icad olur mertlik bozulur diyor. topun sahibi ben gidiyorum dediğinde oyun bozulur diyor.

    senin savunduğun şeyle bizim mahmut abinin 2500 lira maaşla 15.000tl limitli full dolu kredi kartı varken 15.000 limitli yeni bir kart alıp bu borçları yapılandırmak için 50.000 lira da ihtiyaç kredisi çekerken halen sahibinden.com’dan ikinci el corolla bakması aynı şeydir. onun ki ne kadar yanlışsa, bu iki katı daha fazla yanlıştır. onun batacağı ne kadar açıksa, ffp’ye uymayan kulüplerin batacağı da en az iki katı daha fazla kadar açıktır.
  • 432
    içinde bir çok çelişki barındırdığı aşikar olan kurallar bütünüdür.

    sattığın kadar al diyip serbest oyuncuya verilen imza parasına karışmamak nasıl bir mantık? genç oyuncu almak, geleceğe yatırım yapmak istesem yapamam çünkü sattığın kadar al kuralı var. ama boşta olan bir oyuncuya milyonlar dökebilirim.

    avrupa'dan men ayrı bir facia. zarar etme para kazan diyorsun, kulüplerin en büyük gelir kaynağı avrupa kupalarında kazanılan paralar sen oraya bu kulübü almıyorsun. adam para kazanmadan nasıl zararını kapatacak ya da satma potansiyeli olan oyuncusunu avrupada göstermenden nasıl pazarlayacak?

    para cezası zaten haraç gibi. şu kadar zarar sınırın var ama sen bana oradan 2 milyon euro ceza parası da öde. e bu şekilde sen zaten beni ekside başlatmış olmuyor musun? challange mı yapıyoruz?

    bu kurallar bütününde tek mantıklı olan bütçedeki zarar kısıtlamasıdır. o da kulübün zengin biri tarafından satın alınırsa zaten hikaye oluyor. adam yapıyor şirketlerini kulübe sponsor, oluk oluk para akıtıyor, ondan sonra bütçe zaten sürekli artıda.

    bizim gibi ülke kulüpleri için zorlayıcı olması sebebiyle mali disiplin sağlıyor ama haksız rekabeti de yanında getiriyor. sen şimdi bu halde şampiyonlar ligi 1. torba takımları ile nasıl boy ölçüşebilirsin? adamın tek oyuncuya verdiği bonservis senin toplam transfer bütçenin 2 katı 3 katı.

    bu sistem bence makasın daha da açılmasına sebep oldu. temel amacı güzel olsa da hedefe ulaşıp ulaşmadığı büyük soru işareti.
  • 434
    10 milyon euro bonservis verip yıllık 1 milyon euro'ya bir genç yetenek almak bu ffp sisteminde çok zordur. bakın verdiğim örneğin 3 yıllık maliyeti 13 milyon euro. bonservissiz yıllık 3 milyon euro'ya bir oyuncunun da toplam 4 yıllık masrafı 12 milyon euro. birisinde takıma genç yetenek kazandırıyoruz ama ffp'den 10 milyon euro eksiliyor. diğerinde elinde bonservisi tahmini olarak 29 yaşından büyük isimli ama formsuz bir futbolcu alıyoruz ve ffp'den düşmüyor.

    burada bir saçmalık var işte. kulüpler maaş bütçesinde daralmaya gidip bu parayı bonserviste kullanabilmeli. bu para da ffp kapsamında sayılmamalı. bir takım geçen sezon futbolcularına 60 milyon euro veriyorsa mesela bir sonraki sezon 50 milyon euro'ya düşürüp 10 milyon euro'yu bonservis için kullansa fena mı olur?
  • 252
    uefa'nın yalnızca 2. sınıf ülke takımlarına uyguladığı kural.

    ayrıca sattığın kadar oyuncu transferi bizi bozmaz hatta belki işimize bile gelir ama avrupa'dan men edilmeyi kaldıramam.
    öte yandan kemik kadroyu kurduk zaten. 2 tane orta saha, 1 forvet, 1 kanat, 1 bek ve 1 stoperi de artık bonservisi elinde olan ya da scout transferlerinden yaparız. 2000 doğumlulardan da kullanacaklarımız olur, sıkıntı olmaz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın