resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:70
Uyruk:Türkiye
  • 10228
    bizi dünya markası yapması kadar dünya markası kalamamamızı da kendisine borçluyuz. nitekim 2. terim dönemi'ndeki başarısızlığı ve 2011'de aniden dark side'a geçmesi ile 2. defa kulübün geriye gitmesine sebep olmuştur. he başımızda kalsaydı ilerler miydik? bu da büyük bir soru işareti. bana kalırsa kendisi takım için 4. vitesti, belli bir yerden sonra yerini 5. vitese devretmesi zaten gerekliydi. fakat defalarca yazıldığı gibi kendisini galatasaray'dan üstün tutmuştur. asla sözünün eri olamayıp bu taraftarın kalbini kırmıştır.
  • 10229
    demirören ile kader ortaklığı yaptığı saniye kendisini sildim.

    ama gün büyük resme bakma günü.

    milli takıma imza attığında yani 13/14 sezonunda galatasaray'ın altı çok fena oyulmaya başlamıştı. sermaye piyasası kurulunun önümüzü 40 türlü orospu çocukluğu ile tıkaması, stadın durumu, vergi denetmenleri, hakemler ve lig'de sportif manada kötü gidiş, yabancı sınırı dayatması...

    keza ülke olarak sportif bir sıçış da söz konusuydu. olimpiyat kepazeliği, şikeden dolayı üst üste takımlarımızın avrupa'dan şutlanması, dünya kupası ve avrupa şampiyonası organizasyonlarını alamamamız, tarihin en kolay gurubundan çıkamayıp avrupa şampiyonasına katılamayacak hale gelmemiz falan...

    siyaset çok acaip şey.
    bana göre şöyle bir şey oldu.
    tayyip talimatı verdi. ünal aysal da zeki adam. fatih terim'le bir kavga senaryosu hayata geçirdi. sonrası malum. milli takıma giden bir fatih terim. belki de aslolan galatasaray diyen adam aslolan galatasaray dedi ve itibarını feda etti. galatasaray taraftarının sevgisinden vazgeçti. adıyla futboldaki başarısızlığı demirören'in üzerinden aldı ve düzenin içinde güçlü bir galatasaraylı karakter olarak önemli bir köşeye oturdu. bence bu galatasaray'ın düzeni değiştirmeye çalışmaktan vazgeçip düzene ortak olma politikasını fiilen başlattığı andı. belki inan kıraç, belki camiada sözü geçenlerden oluşan bir ekip bu kararı aldı. çünkü bu olayın ardından camiada yoğun şekilde bir hükümetle barışma çabası hakim oldu.

    ünal aysal'ın istifası. ne de olsa tayyip'in otoritesini tanımayan bir spor adamı olarak kırmızı listedeydi.
    albayrak'ın ekibinin seçimi kazanması.
    duygun yarsuvat'ın paralel yapı siyasetini destekleyen ve şikeyi aklayan açıklamaları.
    aksaray kepazeliği.
    sonrasında dursun özbek yönetimi ile ali dürüst ve albayrak arasındaki çocukları bile güldürecek gerginlik. iki ismin yönetimden uzaklaşmaları.
    galatasaray'ın duygun yarsuvat'ı federasyon seçimlerinde desteklememesi.
    galatasaray'ın haluk ulusoy'u da federasyon seçimlerinde desteklemeyip, demirören'i desteklemesi.
    ali dürüst'ün verilen destek karşılığında kazanılan kontenjana adının yazdırılması ve galatasaray'ın düzeni değiştirmekten vazgeçip düzene uyma politikası doğrultusunda demirören'in ekibine katılması.

    bana tamamen 2013 yılındaki şampiyonluğumuza giderken oluşmaya başlamış bir politika gibi geliyor.

    nitekim ünal aysal zamanında burak ve selçuk'a verilen sözleşmeler bile terim'in etkisinin camiada devam ettiğinin göstergesi. sonrası malum, bir şekilde hamza hoca geldi takımın başına.

    çok sevdiğim bir laf vardır, genelde kız arkadaşım alışveriş esnasında bana sosis aldırmaya çalıştığında kullanırım. politika ve sosis kapalı kapılar ardında yapılır diye. malum tüm kanserojenlerin yarak benzeri bir yiyecek içerisinde depolanmış hali sosis...

    neyse bu defa aynı lafı spor politikasını anlatmak için kullanayım.
    derin galatasaray inan kıraç. sevgili arkadaşı ünal aysal'ı geri çekti. hükümetle arayı düzeltmek için eğilip bükülen duruşlar sergileyebilecek önce duygun yarsuvat'ı, sonra da dursun özbek'i ileri sürdü. yöneticiliklerinde izledikleri yollar ne olursa olsun bu isimlerin bir daha seçilmesini bana göre imkansız hale getiriyor. zaten aysal'ın istifasından sonra yapılan 2 kongreye de başkan adayı olarak güçlü isimlerin çıkmaması, harcanabilir isimlerin başkan seçilmesi de bundan bence. düşünsenize lan turgay kıran bile bir seçimi adaylığını çekmeden noktalayabildi...

    fatih terim'e dönersek... bu senaryo için itibarını feda etmiş olabilir.
    şimdi bana dönelim. ben 14 sene şampiyonluk yaşamadığımız süreçt galatasaray'ı tutmaya başlamış bir isimim. o yüzden fatih terim'i affetmeme hakkım var. benim için duruş ve itham ediyorum diye lafa başlayabilmek sportif başarıdan önemlidir.

    netice. fatih terim'i silmiştim.
    benim açımdan değişen bir şey yok.
  • 10230
    https://www.youtube.com/watch?v=R90OguJSFL0

    https://www.youtube.com/watch?v=nkiAbbNRwyU

    oruç başıma vurdu, eski sevgiliyi arayan adamlar gibi açtım yukarıdaki videoları izledim.
    lan fatih hocama kızıyoruz falan da silmek mümkün değil abi. yaşattıkları ortada işte.
    açıp izleyelim sık sık, geçmişin hatırına şimdi yaptıklarına göz yumalım abi.

    geçenlerde şu entryi girmişim, pişman oldum.,
    (bkz: #1744341)

    haddimi aşmışım, farkettim.
    ben bundan sonra bel altı vurmayacağım, özür diliyorum imparatordan.
  • 10231
    madem kendisiyle ilgili süreç arabesk türk dizisi kıvamında inceleniyor, ben size anlayacağınız dilden anlatayım;

    sen sana hayatındaki en büyük mutlulukları yaşatan eşine sırasıyla şunları yapıyorsan :

    eşinle her şey iyi gidiyor, gören düşmanlar çatlıyor, aşk meşk her şey yolunda sen gidip yabancı kadınlarla buluşuyorsun,
    mahalleden arkadaşlarınla tek başına kaldığında (burası önemli) ilişkideki asıl payın sırf evi ve arabayı aldın diye sende olduğunu iddia ediyorsun,
    eşin evi çekip çevirirken, her şeyi gayet iyi yapmasına rağmen en iyi kız arkadaşım bizde kalsın ben ona güveniyorum sana yardımcı olsun diyorsun (kız arkadaş=tulun)
    bu eve getirdiğin arkadaşın bir b.k bilmeden her şeye salça olup eşinin huzurunu kaçırıyor üstüne üstlük seni sürekli eşinle ilgili dolduruşa getiriyor sen ses etmiyorsun,
    sen senin için manası bir eşten, sevgiliden çok daha öte olan birine mahallede herkesin içinde tanıdığım,sevdiğim bir kız diyorsun (eleman muhabbeti),
    sonra bütün bunlara rağmen bir gün mutfağında akşama yemeği hazırlarken egon, o sırada fark edemediğin mutluluğunun önüne geçiyor ve yakın bir arkadaşını eve gönderip defol git dedirtiyorsun,

    sonra da aldatan eşin oluyor öyle mi? senin eşinden sonra düştüğün hali de gördük biz. paraları saçtın italyan model kızlara. doğduğuna pişman ettiler. sonra yeni bir hayata başlamak istiyorum deyip evi terk ettin.

    madem bu arabesk çerçeveden yorumluyoruz; alın size olayın özeti.
  • 10232
    sanırım hatırlanması için tekrar tekrar söylenmesi gerken şeyler var kendisiyle ilgili;

    -milli takımla 2014 dünya kupası elemeleri bitene kadar çalışacağını açıkladı. "aslolan galatasaray var olan milli takım." gibi absürt bir cümle kurdu.
    -milli takım kampındayken aydın yılmaz'la sözleşme yeniletti, erman kılıç'ı transfer edip tekrar yolladı falan.
    -takımımız real madrid'le şampiyonlar liginde karşılaşacakken maçtan 2 gün öncesine kadar bizim takımımızın değil, milli takımın başındaydı. 6 gol yedik.
    -federasyonla milli takımla ilgili gizli kapılar ardından anlaşmalar yaptı. (mesela "hocam bırak galatasaray'ı biz sana 7 yıllık sözleşme yapalım primlerle senede 5 milyon euro'yu cebinde bil." tipinde bir anlaşma olabilir.)
    -bunun üzerine kendisine kulübümüzce 2 yıllık sözleşme önerildi, belli ki zor durumda kaldı. işi alaya vurarak teklifi reddetti.( buna ünal aysal'ın oyunu deniyor mesela. ulan oyun veya değil 2 yıllık sözleşmeyi kabul ettiğinde kim fatih terim'in arkasında durmazdı?)
    -federasyonun yaptığı teklif egosunu kabarttıkça terbiyesizleşti, sonuç olarak karşısında ona boyun eğmeyecek bir başkan vardı ve şutlandı. bunu kendisi de beklemiyordu ki baya bir koymuş olmalı.
    -bir süre konuşamadı. tıpkı partisinin 276 altında kalmasının ardından bir süre konuşamayan patronu gibi.
    -kader arkadaşıyla sırıtarak ekranlara çıktı. çok önceden anlaşmasını yapmış olduğu sözleşmesini resmileştirdi.

    bırakın artık şu adamı mağdur ilan etmeyi. biz bu adamla şampiyonlar ligi kupası kaldırma hayalleri kurarken kendisi 7 senede ne kadar para kazanacağının hesaplarını yapıyordu.
  • 10238
    kendisini bende sevmiyorum ama nankörlüğün lüzumu yok.

    - kendisi olmasa selçuk inan bok gelirdi uefa' ya bile gitmeyen takıma.

    - felipe melo' yu ünal aysal* yollarken dur diyen fatih terimdir.

    - 2. yarı necati' yi 250.000 liraya almayı akıl edip alan adam fatih terimdir.

    - burak yılmaz' ı en formda zamanında aldıran adam fatih terim' dir

    - engin ve eboue gibi eli taşağında gezen adamları 2 sene boyunca mum gibi edip hayvani verim alan adam fatih terim' dir. ( o gidince sonrası malum )

    - semih' e güvenen 21 yaşında çocuğu derbide kazanan adamdır.

    - riera' yı sol bek yapan adamdır.*

    - kimse bimez galatasaray tarihi boyunca sabri' yi kesip kulübüye sokabilen tek adamdır. buna cesaret eden adam olmamıştır.

    şunu söylemek istiyorum. hangi teknik direktör' ün aldığı futbolcular yüzde 100 olumlu oluyor. illa tutmayanlar olacaktır. ki o çok eleştirilen amrabat' ı 8,6' ya alıp 4.8' e sattık. bruma' yı da aldığımız paraya satarız büyük ihtimal. bu adamın aldırdığı kupaları saymıyorum bile.

    dipnot: fatih terim vs ünal aysal savaşında ünal aysalcıyımdır.
  • 10239
    hala şampiyon olmayı başarabilen kadronun iskeletini kurarken muslera'yı o zaman için yüksek denilebilecek maliyetine rağmen ısrarla isteyen, kendisinin daha görevinin 2. ayına yeni girmişken şimdilerde esamesi okunmayan kifayetsiz galatasaray sülükleri tarafından divan kurullarında sorgulanıp neredeyse istifası istenecek boyutlara getiren, o zamanların "balonu", son 4 sezonun olmazsa olmazı melo'yu kavga-dövüş takıma 3 milyon euro'ya kazandıran, galatasaray taraftarına ve türkiye'ye sağ bekin ne demek olduğunu hatırlatan ve şimdi muadilini fellik fellik arattıran eboue'yi 3.5 milyon euro'da ısrar ederek getirten, 1 milyonluk engin baytar'ı sistemin en verimli adamlarından biri haline getirip şampiyon takımın en önemli aktörlerinden biri yapan, bitmiş denen, terliği dahi eleştirilen ujfalusi'yi neredeyse bedavaya getiren, kimsenin esame listesinde dahi saymadığı, kiralık gönderilecekler listesinin her daim 1 numaralı ismi olan semih kaya'yı milli takımın 1 numaralı stoperi yapan, takımının kaptanının gidişiyle son dakikada yüksek maliyetlerle alınan ve verimli olamayan riera'dan hala aranan bir sol bek yapan, o devrin transfer piyasasının tepesindeki, fener'e gitmesine kesin gözüyle bakılan selçuk inan'ı ikna edip sadece 2 milyon imza parasıyla kadroya katan ve bunları hiç ama hiç aklına getirmeyen taraftara biri kadıköy'de 2 sezon üstüste şampiyonluk, şampiyonlar ligi'nde çeyrek final gibi başarıları yaşatıp sevinç ve coşku kahkahaları attırarak, midede uçuşan kelebeklerin de etkisiyle karın bölgesinde küçük, mutlu sancıların oluşmasına sebebiyet veren teknik direktör.

    ekleme: bir üstte, hakan11'in yorumunun ardından bu yazılanlar tekrar durumuna düşmüş ama hafızası zayıf taraftar için tekrar iyidir, 180 kere tekrar yine iyidir.
  • 10240
    yine görmek istemediğim bi tablo, yine sol tarafta ismi çıkmış...
    nasıl bir başarıydı hoca sneijder'e 4. tercih demek anlatsana biraz ?
    nasıl ama amrabat müthiş bir dünya yıldızı oldu be.
    nasıl ama bruma , genç yetenek , kara fırtına... real madrid ronaldoyu satıp bruma'yı almak istiyor.
    bunlar elimizde patlasa da senin haksız çıkışın mutlu ediyor beni.
    hiç bir zaman haklı çıkma hoca.
    ahımız çok büyük.
  • 10241
    kendisine olan nefret galatasaray sevgilerinden fazla bazıları için. bruma, amrabat gibi futbolcular yüksek maliyetleriyle kulübümüze zarar verdi. buna rağmen kendisi hata yaptı diye sevinen adam var burada. 'kulüp zarar etti ama ben fatih terim yanıldı diye mutluyum' diyen adam. mesela yarın da galatasaray şampiyon olamadı ama ben çok mutluyum çünkü hamza hamzaoğlu başarısız oldu şekline dönecek.
  • 10243
    bazıları korumuş yine para avcısını iki eleştiri yaptık diye...
    her şey unutulur, başarılar - başarısızlıklar.
    anlaşılan siz başarı endeksli aşıksınız bu renklere, ihaneti bile normal gördüğünüze göre...
    diyecek sözüm yok, ceza da alırsam şaşırmam ama bir kez daha hatırlatayım ;

    ahım çok büyük kişiselleştirip ahım dedim, belliki ahımız deyince bazıları "ben ah etmem asla para avcısını, dua ederim." diyor içinden.
    başarısılıklar ile dolu bir ömrün olsun imparator.
  • 10247
    ilk başta buraya fatih terimi sevmediğimi ama bize katkılarından dolayıda olsa az biraz saygım olduğunu belirttikten sonra konuya geçeyim.

    sneijder g*t etti herkesi koşmaz dediler koştu, atamaz dediler attı, gider dediler gitmedi aslan parçası gülüşüne yandığım ama bilinmesi gereken şunlarda var dostlar.

    biz mi anlamak istemiyoruz bazı şeyleri yoksa algıda seçicilik yapmak hoşumuza mı gidiyor anlamış değilim.

    bu adam sneijder 4. tercihimiz derken sneijder kötü oyuncu diye demedi. bizim taktiğimiz için 4. tercih dedi ve geçen sezon 4 maç yapmış kondisyon eksikliği var acaba kapatır mı ? korkusu vardı . dinamo gibi işleyen bir kadroya sneijderi alırsam tüm taktiğin değişmek zorundadır çünkü sneijder bu lan boru mu alıp çatır çatır oynatman gerek. düşüncesinde olduklarını biliyorlardı..

    4-4-2' nin neresine sneijderi koyacaksınız bana bi söyler misiniz ? 4-4-2 taktiğinde sneijderden nasıl verim almayı bekliyorsunuz anlamış değilim. adam ya 4-5-1 ( baklava diziliminde forvet arkası oynatman gerekiyor.) de yada 4-3-3 ün ileri solunda oynayan biri...

    her zaman diyorum yine diyeceğim. çok çabuk asıp kesiyor kişileri çook..
  • 10248
    --- alıntı ---

    - hincal uluç - sabah : http://m.sabah.com.tr/...06/27/terimin-gunahi

    günlerdir dillerine dolamışlar, fatih terim'e saldırıyorlar. saldırırlar.. haklılar.. çünkü fatih hocamın büyük bir günahı var..
    uygar!.
    bu ülkede uygar olmak en büyük suç oysa..
    alaçatı'da kızı merve'nin evi varmış. ona misafir olmuş hocam.. bir gece, iki gece.. sabahlara kadar köpek ulumasından uyunmuyor.. gündüz etrafı dolanmış.. köpek sürüleri.. hepsi bakımsız, hepsi leş, hepsi bir deri bir kemik..
    hocam komşularla konuşmuş.. "bu köpekler aç olmasa, sabaha kadar ulumaz.. el birliği, işbirliği yapalım. bir barınak kuralım. başına da bir veteriner koyalım. köpekler de kurtulsun, biz de.."
    vay sen misin bunu söyleyen?.
    kıyameti koparıyor, sayısı az ama sesi kuvvetli bir gurup "gösteriş" hayvanseveri.. bizim yalaka medya da onların peşine takılıyor..
    ses çıkarmadan izledim günlerce..
    bir allahın kulu çıkıp da demedi ki, "yahu, hanımlar, beyler.. fatih hoca haklı.. uygar hiçbir ülkede sokaklarda başı boş köpeklerin dolaşmasına izin verilmez. o köpekler toplanır, barınaklara konur. böylece hem insanlar, hem hayvanlar korunmuş olur.."
    köpek sadece kuduz değil ki?. açlıktan çöpleri darmadağın eder.. sinekler, fareler yığar. sokaklar köpek pisliğinden yürünmez olur. o pisliklerde hele bir de ölümcül köpek tenyası varsa ve pislik kuruyup havaya karıştığında, nefesimizle ciğerimize gidip yerleşirse, sonu ölüm..
    eee!.. çocuklar var, köpekten korkan.. fobisi olanlar var. uygar ülkede kendi köpeğinizi tasma ile elinize bağlı değilse, sokakta dolaştıramazsınız.
    alaçatı bu ülkenin en turistik yeri. her yıl yüzbinlerle yabancı geliyor.. ve o başıboş köpek sürülerini 24 saat görüyorlar. ülkelerine dönünce ne anlatırlar?.
    fatih hocama saldıranların yeni hedefi olacağımı biliyorum bu satırlarımla..
    olayım, ne yapalım!.
    uygarlık öyle kolay ulaşılacak şey değil.. cesur yürekler ister!..

    --- alıntı ---
  • 10250
    isminin geçtiği olayın haberini yapan gazeteciyi kovdurmuş? eğer öyleyse ki bu konuda hiçbir bilgimiz yok, bir insanın ekmek parasıyla oynadığı için ama bu dünyada ama öteki dünyada hesabını sorarlar. lakin bahsi geçen olay hıncal uluç'un anlattığı gibiyse, kendisinden vücudumdaki tüm hücrelerime kadar tiksinmeme rağmen haklıdır. aynı sokak köpeği problemi benim genelde gittiğim şile ve bodrum'da da mevcut. ben hayatta korkmam, umrumda bile olmazlar ama eşim ve 8 yaşındaki yeğenim inanılmaz korkuyor bu köpeklerden. yani sebebini pek anlayamasam da korkuyorlar işte, nihayetinde herkesin korktuğu bir şeyler olabilir. dolayısıyla eğer olay hıncal uluç'un anlattığı gibiyse doğrusunu yapmıştır.
App Store'dan indirin Google Play'den alın