10261
fatih terim ismi bir çok galatasaraylı için özeldir, özel olması ise gayet normaldir. fakat iki farklı fatih terim olduğu gerçeği de göz ardı edilmemelidir. fatih terim uefa kupasını türkiye'ye getirdiğinde hırslı, çalışkan, azimli bir fatih terim vardı. 2002'de tekrar gelen terim ise sadece kibirden oluşuyordu. 2011'de gelen terim ise son şahlanışını yaşamaya, bitik bir fenerbahçe'nin karşısına ve güçlü bir yönetimle geldi. başlangıçta bir sıkıntı yoktu, sonraki dönemde ünal aysal ile girdiği tek adamlık hırsı ve kibiri onu galatasaray'dan ayrılmaya, yıldırım demirören ile kader birliği yapmaya kadar götürdü.
galatasaray ile sayısız kupa almış bir adamın başarısını ben yorumlayamam bu taraftar olarak haddime de değil, fakat fatih terim'in tff- demirören- fenerbahçe üçgeninde yaptığı açıklamalar sonrası, kader birliği yapabilecek duruma gelmesine yorum yaparım. galatasaray'ın transferlerine müdahale ettiği iddiasına yorum yaparım. sayısız taraftarı yüz üstü bırakmasına yorum yaparım. ben fatih terim fiorentina'ya gittiği gün hüngür hüngür ağlamış bir çocuktum, düşünün uefa kupasında fatih terim'e biçtiğim payı. sonrasında döndüğünde en fazla sevinen insanlardan biriydim, ilk kırgınlığım 2002'deki sergio almaguer, christian, sarr, felipe, hakan ünsal, ümit davala, mehmet polat, cihan haspolatlı, fábio pinto, elvir baljić, abel xavier, suat usta, volkan arslan, haim revivo, ali lukunku, aykut erçetin ve klodian duro transferleri ile başladı. mehmet polat'ı aldığımızda bize sakat gelmişti ev bir süre oynayamadı. almaguer son günün rezalet transferiydi. christian'ı hatırlayacak galatasaray taraftarı oldukça azdır, ona dair hatırladığım tek şey uzun boyu ve evlilik yüzüğü üzerine geçirdiği bandıydı. sarr moskova maçında attığı gol dışında 0 katkı vermişti. transferleri tek tek incelemeye de gerek yok aslında o dönemi hatırlayanlar hayal meyal hatırlarlar durumu. ertesi sene yeni yapılanma adı altında gabriel tamaș, abdullah ercan, frank de boer, hakan şükür, ömer erdoğan, orhan ak, césar prates, ovidiu petre, florin bratu, murat erdoğan, dániel tőzsér ve necati ateş gibi transferler yapılmıştır.
sonrasında ünal aysal yönetimi adnan polat yönetiminin arkasından geldiğinde bizim için daha kötüsü olamazdı. ünal aysal fatih terim'le anlaşarak oldukça doğru br iş yaptı, o dönemde camiayı toplayabilecek bir isimdi, takımın iskeletini kuracak güce yönetim sahipti, fatih terim için müthiş bir fırsattı, işe oldukça yabancı olan ünal aysal için de müthiş bir fırsattı. mutualizmin dorukları yaşanıyordu yani. bu dönemde ise fatih terim'in transfer istekleri ya da öncelikleri değil transfer komitesinin(veyahut menajerlerin) istekleri yapıldı. ünal aysal yönetimini yerden yere vurmak için az sonra hajrovic- ontiverocular damlarlar fakat burada konu o değil maalesef, konu galatasaray'ın bizim gibi galatasaraylıların bu denli saçma politikalardan mağdur olması. başlık fatih terim başlığı için uzaklaşmadan devam edeyim.
şimdi hamza hamzaoğlu, fatih terim'in bir diğer kader arkadaşı takımın başında, geçen sene şans- yıldızlar yardımıya(muslera- sneijder- melo- hamit 4'lüsünün yarattığı fark ile, ve yeniçeri ordusunun hamza(terim) gazıyla) şampiyonluğu elde ettik. bu senede yıllardır istediğimiz yabancı sayısı serbest kaldı ve şuana kadar aldığımız adamlara baktığımız zaman, nedense 2002- 2003 yıllarındaki transferler çağrışıyor gözümde. umarım ben yanılırım, ve umarım bu adamların hepsi çok faydalı olurlar.
bu kadar dağınıklığın ardından okuyacaklardan özür dileyerek kapanışa geçeyim; fatih terim galatasaray efsanesidir, bunun üzerine kimse bir şey söyleyemez fakat 2002 sonrası terim sıkıntılı bir efsane olmuştur ve umarım galatasaray'a daha fazla sıkıntı çıkaramaz.
galatasaray ile sayısız kupa almış bir adamın başarısını ben yorumlayamam bu taraftar olarak haddime de değil, fakat fatih terim'in tff- demirören- fenerbahçe üçgeninde yaptığı açıklamalar sonrası, kader birliği yapabilecek duruma gelmesine yorum yaparım. galatasaray'ın transferlerine müdahale ettiği iddiasına yorum yaparım. sayısız taraftarı yüz üstü bırakmasına yorum yaparım. ben fatih terim fiorentina'ya gittiği gün hüngür hüngür ağlamış bir çocuktum, düşünün uefa kupasında fatih terim'e biçtiğim payı. sonrasında döndüğünde en fazla sevinen insanlardan biriydim, ilk kırgınlığım 2002'deki sergio almaguer, christian, sarr, felipe, hakan ünsal, ümit davala, mehmet polat, cihan haspolatlı, fábio pinto, elvir baljić, abel xavier, suat usta, volkan arslan, haim revivo, ali lukunku, aykut erçetin ve klodian duro transferleri ile başladı. mehmet polat'ı aldığımızda bize sakat gelmişti ev bir süre oynayamadı. almaguer son günün rezalet transferiydi. christian'ı hatırlayacak galatasaray taraftarı oldukça azdır, ona dair hatırladığım tek şey uzun boyu ve evlilik yüzüğü üzerine geçirdiği bandıydı. sarr moskova maçında attığı gol dışında 0 katkı vermişti. transferleri tek tek incelemeye de gerek yok aslında o dönemi hatırlayanlar hayal meyal hatırlarlar durumu. ertesi sene yeni yapılanma adı altında gabriel tamaș, abdullah ercan, frank de boer, hakan şükür, ömer erdoğan, orhan ak, césar prates, ovidiu petre, florin bratu, murat erdoğan, dániel tőzsér ve necati ateş gibi transferler yapılmıştır.
sonrasında ünal aysal yönetimi adnan polat yönetiminin arkasından geldiğinde bizim için daha kötüsü olamazdı. ünal aysal fatih terim'le anlaşarak oldukça doğru br iş yaptı, o dönemde camiayı toplayabilecek bir isimdi, takımın iskeletini kuracak güce yönetim sahipti, fatih terim için müthiş bir fırsattı, işe oldukça yabancı olan ünal aysal için de müthiş bir fırsattı. mutualizmin dorukları yaşanıyordu yani. bu dönemde ise fatih terim'in transfer istekleri ya da öncelikleri değil transfer komitesinin(veyahut menajerlerin) istekleri yapıldı. ünal aysal yönetimini yerden yere vurmak için az sonra hajrovic- ontiverocular damlarlar fakat burada konu o değil maalesef, konu galatasaray'ın bizim gibi galatasaraylıların bu denli saçma politikalardan mağdur olması. başlık fatih terim başlığı için uzaklaşmadan devam edeyim.
şimdi hamza hamzaoğlu, fatih terim'in bir diğer kader arkadaşı takımın başında, geçen sene şans- yıldızlar yardımıya(muslera- sneijder- melo- hamit 4'lüsünün yarattığı fark ile, ve yeniçeri ordusunun hamza(terim) gazıyla) şampiyonluğu elde ettik. bu senede yıllardır istediğimiz yabancı sayısı serbest kaldı ve şuana kadar aldığımız adamlara baktığımız zaman, nedense 2002- 2003 yıllarındaki transferler çağrışıyor gözümde. umarım ben yanılırım, ve umarım bu adamların hepsi çok faydalı olurlar.
bu kadar dağınıklığın ardından okuyacaklardan özür dileyerek kapanışa geçeyim; fatih terim galatasaray efsanesidir, bunun üzerine kimse bir şey söyleyemez fakat 2002 sonrası terim sıkıntılı bir efsane olmuştur ve umarım galatasaray'a daha fazla sıkıntı çıkaramaz.