10263
bekir coşkun un 10.07.2015 tarihinde hakkında yazdığı yazı.
sert mi? sert.haklı mı? bence haklı;[biçim]
[/biçim]
imparatorun huzurunu bozan sokak köpekleri...
fatih terim’i tanımadığım halde sevmedim...
niye sevmediğimi bilmeden...
ama şimdi anlıyorum, o his var ya; köpeklerde olan...
daha uzaktan, havayı koklayarak, bilinmeyen titreşimleri hissederek, o acımasızlığı ve sevgisizliği sezen his...
bende de var...
hani sorar kimisi:
“bana niye hırladı?..”
o his işte...
*
yazlıklarının çevresindeki köpekleri fatih terim’in istememesi haberini okuyunca hiç şaşırmadım bu bakımdan...
sebebini aşağıda açıklayacağım, sadece “hav” demek geldi içimden...
imparator, yıllardır mahallelinin baktığı, aşılı ve bebekleri olan köpeklerin varlığından rahatsız oldu demek ki...
e tamam...
*
bin senedir “imparator” izleriz...
arada bir “efsane döndü” diyorlar, sonra “efsane kovuldu” diye yazıyorlar...
ben futboldan çok anlamam ama; bunca pahalı oyuncuyu alıp bisiklet turnuvalarına soksan... futbolda bir iki kez uluslararası şampiyonluk denk gelir nasılsa 28 senede...
denk gelmedi demek...
ama ne hikmetse; yıllık 3.5 milyon euro ücret...
niye “euro” anlayamazsın...
(günlük 29 bin türk lirası’na geliyor...)
ulan insan hiçbir iş yapmasa bile, bu parayı alan başlı başına “im-parator”dur...
*
sonunda alaçatı’da köpekler gece havladılar...
imparator rahatsız olmuş olabilir, bunu dile getirme hakkı da vardır...
“geceleri sesleri geliyor” demiş zaten...
ama yazar arkadaşımız öncel öziçer de bunu köşesinde yazıp kamuoyu ile paylaşınca... ertesi sabah fatih terim gazete yönetimini arayarak meslektaşımızı kovdurdu...
*
sokak köpeği falan diyeceğim ama, insana da saygın yok birader...
*
o köpeklerdeki histir bendeki...
sevgisizliğin kokusu vardır...
nefretin, kibrin, hoşgörüsüzlüğün, saygısızlığın kokusunu alırım...
sorarlar kimi zaman:
“niye hırladı?..”
sert mi? sert.haklı mı? bence haklı;[biçim]
[/biçim]
imparatorun huzurunu bozan sokak köpekleri...
fatih terim’i tanımadığım halde sevmedim...
niye sevmediğimi bilmeden...
ama şimdi anlıyorum, o his var ya; köpeklerde olan...
daha uzaktan, havayı koklayarak, bilinmeyen titreşimleri hissederek, o acımasızlığı ve sevgisizliği sezen his...
bende de var...
hani sorar kimisi:
“bana niye hırladı?..”
o his işte...
*
yazlıklarının çevresindeki köpekleri fatih terim’in istememesi haberini okuyunca hiç şaşırmadım bu bakımdan...
sebebini aşağıda açıklayacağım, sadece “hav” demek geldi içimden...
imparator, yıllardır mahallelinin baktığı, aşılı ve bebekleri olan köpeklerin varlığından rahatsız oldu demek ki...
e tamam...
*
bin senedir “imparator” izleriz...
arada bir “efsane döndü” diyorlar, sonra “efsane kovuldu” diye yazıyorlar...
ben futboldan çok anlamam ama; bunca pahalı oyuncuyu alıp bisiklet turnuvalarına soksan... futbolda bir iki kez uluslararası şampiyonluk denk gelir nasılsa 28 senede...
denk gelmedi demek...
ama ne hikmetse; yıllık 3.5 milyon euro ücret...
niye “euro” anlayamazsın...
(günlük 29 bin türk lirası’na geliyor...)
ulan insan hiçbir iş yapmasa bile, bu parayı alan başlı başına “im-parator”dur...
*
sonunda alaçatı’da köpekler gece havladılar...
imparator rahatsız olmuş olabilir, bunu dile getirme hakkı da vardır...
“geceleri sesleri geliyor” demiş zaten...
ama yazar arkadaşımız öncel öziçer de bunu köşesinde yazıp kamuoyu ile paylaşınca... ertesi sabah fatih terim gazete yönetimini arayarak meslektaşımızı kovdurdu...
*
sokak köpeği falan diyeceğim ama, insana da saygın yok birader...
*
o köpeklerdeki histir bendeki...
sevgisizliğin kokusu vardır...
nefretin, kibrin, hoşgörüsüzlüğün, saygısızlığın kokusunu alırım...
sorarlar kimi zaman:
“niye hırladı?..”