resim
Fatih Terim
Görev:Teknik Direktör
Takım:-
Yaş:71
Uyruk:Türkiye
  • 8576
    ben galatasaray'lıyım arkadaş ve bu adam da benim efsanem. inter'li ya da city'yi olsaydım mancini'yi sayar, terim'de kim derdim. lakin dedim ya ben galatasaray'lıyım ve allah'tan korkarım. bu adamın bize verdiklerini görmeyen veya unutan kör değil ancak vicdansızdır. gece gündüz demeden florya'da kaldı bu adam. ailesini ikinci plana atıp, varını, yoğunu takımının başarısı için verdi. geçtiğimiz yıllarda onun yaptığı işleri bu yıl mancini dışında minimum beş kişi paylaştı yine de onun yaptığı gibi olmadı. elbette mancini'den ya da başka bir yabancı teknik adamdan terim'in özveri ve fedakarlığını beklemek doğru olmaz. çünkü terim galatasaray'lıdır hem de hepimizden fazla.
  • 8577
    defalarca yazdık burada; bu adam galatasaray'ın göğsündeki üç yıldızdan bir tanesidir dedik, eyvallah. fakat yine bu adam; galatasaray düşmanlarına boyun eğmiş, kader ortaklığı yapmış, kendi elleriyle yaptığı o görkemli heykelini kendi elleri ile yerle yeksan etmiştir. buna rağmen; burada gelip "bu adam bize şunu verdi, allah'tan korkarım, kuldan utanırım..." falan diyenler ciddiye alınmayacak kadar özgüvensiz ve maalesef ahlak kelimesinin içeriğine vakıf olamayacak kadar pasif zihne sahip insanlar. bununla birlikte; hâlâ niçin ısrarla fatih terim tartıştığımızı veya mancini ile kendisini kıyasladığımızı da anlayabilmiş değilim... aşın artık, her iki tarafa da bu lafım.
  • 8578
    bize verdiklerini nasıl görmezden gelemiyorsak, şu andaki omurgasızlığını, bıraktığı dengesiz takımı da görmezden gelemeyiz. kendisi şu anda aldığı yıllık 5 milyon euroyla birlikte ruhunu satmıştır maalesef ve eski fatih terim'in yerinde yeller esmektedir. kendisi benim için adalet timsaliydi, kötülerin karşısında sessiz kalmayan en çok onlar kadar sesi çıkan bir "iyi" idi. lakin milyonları kandırdığı gibi beni de çok iyi kandırmış, helal olsun gerçekten.

    bıraktığı enkaza da gelecek olursak. kendisinin harika bir kadro mühendisi olmadığını biliyorduk. 2. döneminde yaptırdığı çöp transferler ortada. fatih terim elindekini parlatmayı iyi beceren bir antrenör. ilk dönemine ve üçüncü dönemine bakarsak ne söylemek istediğim gayet iyi anlaşılabilir. bıraktığı sol beksiz takımımıza, ilk sene çok iyi işleyen sistemimizi değiştirip burak'ı umut'u alıp takımı anadolu takımı hüviyetine sokması da başka bir örnek.

    biz seni çok sevdik hoca'm da keşke değişmeseydin, keşke "birileri istedi diye sözleşme imzalayacak değilim" diyeceğine, "her şeye, herkese inat buradayıjm, aşık olduğum yerdeyim hodri meydan" deseydin.

    [caps] her kötü maçtan sonra bu başlığı hortlatanlar, yeter lan artık yeter yeter!! kabak tadı verdiniz yemin ediyorum bir bitmediniz!! [caps]
  • 8580
    19. şampiyonluğun en büyük mimarı burak yılmaz ve attığı kritik gollerle kilit rol oynayan umut bulut üzerinden bile eleştirilir olmuş. o takımı anadolu takimi hüviyetine sokan burak yılmaz ayrıca şampiyonlar liginde çeyrek final getirmiştir. diğer oyuncular onun verdiği katkıya yaklaşamaz bile. umut bulut ise daha birkaç ay önce şampiyonlar ligi maçlarından önce göklere çıkarılıyordu. 18. şampiyonluğumuzda iyi işleyen sistemde ujfalusi, eboue, elmander,engin vardı. ujfalusi zaten sezon boyunca oynayamamış, engin baytar sezon başı 10 maç cezalandırılmıştı. elmander ve eboue eski günlerinin çok gerisindeydi, hatta melo bile çok kötü başlamıştı. yani 19. şampiyonluk o değişen sistemle ve o yerlilerle geldi. siz fatih terim'i eleştiremezsiniz çünkü çapınız yetmiyor maalesef. adamın 2012 yazında 2013 için gördüğünü, siz 2014 yılında bile göremiyorsunuz.
  • 8581
    kendisi, galatasaray'da ki başarılarını takdir ettiğim ve avrupa'da tanınan eski galatasaray teknik direktörü ve şu anda da milli takımlar teknik sorumlusudur. türk insanının nabzını iyi ölçebilen ve onları kontrol eden bir tarzı vardır. fatih terim bunu sadece teknik direk törlüğü esnasında yapmış olan bir kişi değildir. futbolculuk döneminde de böyledir. yani bu adamın etrafında bir aora vardır. insanlar onu hem severler hem de ondan korkarlar. böyle bir sistem içerisinde insanlar zevkle çalışabilirler. çünkü yaptıkları yanlışların bir saygısızlık olarak algılandığını düşünürler ve bir saygısızlık yapmamak için de ellerinden gelenin en iyisini yaparlar. bu durum takdir edersiniz ki profesyonellikten bir nebze uzaktır; ama çalışmadığını iddaa etmek hele ki türkiye gibi bir memlekette garip kaçar.

    bunlar dışında fatih terim yıllar boyu belki de son 30 yıldır böyle bir ortamın abisi olmuştur. bir hüküm sürmüştür ve hükmünü sürmeye devam etmiştir. hüküm süren fatih terim'in avrupa'da başırılı olamamasının ve bundan sonra da çok yüksek ihtimalle olamayacağının tek nedeni bu hükümran davranışlarıdır. bu kendisinde büyük bir ego oluşturmuştur ve o ego hiç bir şeyden daha değerli değildir. bu egoyla kovulmuş fatih terim bundan sonra, belki de 7 yıl sonra galatasaray'a başkan olarak dönmeye çalışacaktır. galatasaray fatih terim'in ego tahtasıdır. hiçbir zaman fatih terim gidip eskişehir'i veya başka bir takımı çalıştırmaz ki çalıştırsa adım gibi eminim çok büyük de başarılar yakalar; ama dediğim gibi galatasaray fatih terim'in ego tahtasıdır ve fatih terim bundan sonra da egosunu galatasaray üstünden tatmin etmeye devam edecektir.
  • 8582
    bu sözlükteki hiç kimsenin, hatta camiadaki hiç kimsenin, senden anadan doğma nefret ettiğini düşünmüyorum.

    ben eminim ki, hemen hemen her yazarın, hayatında bir iki kez bile olsa, gözleri dolarak seni alkışladığına kefilim...

    bak hoca, ben ki, bizden ayrılık sürecinde seni suçlu bulanlardan biri olarak yazıyorum bu satırları.
    benim annem ve babam boşandığında, sene 2000, aylardan hazirandı.
    aynı sene, 17 mayıs'ta seninle beraber uefa kupası'nı kazandık biz...

    aradan yıllar geçse de, yeni tanıştığım insanlar ailevi durumumu sorduklarında, onlara zamanı söyle tarif ediyorum;

    + hani galatasaray uefa kupası'nı kazanmıştı, hani arsenali devirmiştik, popescu son penaltıyı atarken fonda aptal bir telefon melodisi vardı, fatih hoca çömelip ağlıyordu sevinçten... işte bundan bir ay sonra bizimkiler ayrıldı...

    sen bu kadar kilit noktadasın benim için.
    yazılarıma baksan, yakınlarımla konuştuklarımı duysan, senden nefret ediyorum zannedersin.

    tekrar geldiğinde duyduğum sevinç ve güveni tahmin bile edemezsin hoca.
    "ben galatasaray'a imzamı 70li yıllarda attım" sözünden sonra, ağladık biz, sen bilmezsin...

    hani diyorlar ya "gönderilirken ağlıyordu" falan diye...
    biz de ağladık birader, o geldiğinde.

    ama fark var hoca.
    istesen, alex ferguson'u olurdun bu kulübün...
    yıllarca seni konuşurduk, senden bahsederdik, yenilsen de arkanda olurduk.

    bu kısa sürede, bu nefret niye peki?
    aslında nefret de değil ama, sevimsizlik belki.

    basında ilk olarak çıkan, sözleşme yenileme geyiğinde, her taraftar bekledi ki, sen o imzayı bir an önce atarsın...
    bir an önce ipne basına da, kuyunu kazan tiplere de cevap verirsin..

    olmadı hoca.

    önce, "gemileri yaktım, gitmek düşüncem vardı ama buradayım" dedin, ceza alacağın bir maç sonu, sokakta yaptığın açıklamada...
    fenerli bir arkadaşın evinde, senin bu açıklamanı dinlerken için için ağladığımı biliyorum ben.
    "federasyonun kurullarına artık saygım yok" dedin...

    siklemiyorum demeye getirdin bir yandan.

    "ben de konuşacağım" dedin.

    yaşar kurt'un "hadi baba gene yap" şarkısı vardır, bilir misin?
    babasının güzel düşlü yalanlarından dem vurur ve hiç biri gerçek olmaz hani.

    işte sen, o şarkıdaki babasın hoca.
    kurullarını takmadığın federasyonun bir parçası olarak...
    konuşacağım deyip sus pus olduğun hallere bürünerek...
    kalacağım deyip, kovulacağını bile bile aynı hareketlere devam ederek...

    ünal aysal benim babamın oğlu değil.
    ne eski, ne yeni eşini bilirim.
    çocuğu var mıdır, yok mudur, varsa ne iş yapar umurumda bile değil.

    ama instagram'ım olmadığı halde, senin kızının instagram'da ne paylaştığını bilecek kadar tanıyorum seni...
    ama beni, karşı tarafa hak vermeye mecbur ettin.

    ve belki de binlerce, milyonlarca galatasaraylıyı...
    suçlu ben olamam hoca, emin ol...

    çünkü elbise dolabımın kapağında, hagi'nin yanında senin fotoğrafın var, kazık kadar adam olmuş olsam da...
    bence biraz sen düşün, ama bu sefer hakikaten düşün.

    bu kadar insan senin yüzünden, senden soğudu...

    4. yıldızı takacağımız formayı storedan alırken, seninle olduğumuzu hissetmek isterdim.
    artık ipragazın yıldızlarını parlatacaksın...
  • 8583
    "terim gaza getirip kaos futbolu oynatıyordu yea" cılardan olmadım hiç. aksine, terim'in dünya çapında bir taktisyen olduğunu da düşünüyorum. ancak 2011-2012 senesinde kurduğu 4 merkez orta sahalı kompakt takım, sonrasındaki rezil planlamalarla o saha kenarındaki terim'in sihirli ve sinirli bakışlarına ve oyuncuların bireysel performanslarına muhtaç, teknik ve taktikten uzak bir takıma dönüşmüştü. terim'in cezalı olduğu, kenarda şaş ve davalanın olduğu maçlarda ortaya çıkıyordu bu açıkçası. kendimizi kandırmayalım.

    neyse, uzatmaya gerek yok. sonrasında terim ve takım üzerindeki kırbacı gitti. karizmasıyla,deneyimiyle ve kendi tarzıyla kapattığı takımdaki bütün yanlış planlamalar ve yetersizlikler gün gibi ortaya çıktı. bütün sezonun günah keçisi elbette olmasa da, bütün sezonun sorununun ne olduğunu göstermek açısından sembolleşecek şu fotoğraf kaldı bize.

    https://pbs.twimg.com/media/BlpvnA1IYAApml9.jpg

    yabancı sınırı ve ona uygun planlama yapmamanın karşılığı olarak minnet duymaya mecbur bırakıldığın bu 'vasatlık', cezasını hem mancini'nin, hem berk'in, hem diğer genç oyuncuların kariyerine ve galatasaray'ın 1 senesine ağır şekilde kesti. skor tabelasının haklılığı belirlediği bu ülkede, sezon başı aldığı tek yerli oyuncuyu 1.5 ay sonra gönderen terim elbette bu cezadan hiç pay almayacak. ancak 'fatih hoca adam eder' mottosuyla kurulan ve belki de yalnız kendinin tam olarak yönetebileceği bir kadro mancini yada sonrasında gelecek hangi yabancı teknik direktörlerin kariyerini yakacak acaba.

    mancini, rijkaard, skibbe, gerets, del bosque, aragones... bunların hepsi hatalıydı mı gerçekten, yoksa bizim gerçek diye inandığımız şeylerde mi var sorun. her yabancı teknik adamı 'burası türkiye, işler farklı' diyip göndermek, avrupadaki rakipleriyle mücadele etmek için 100lerce milyon dolar harcayan takımlarımızı sadece kendi köyünün muhtarı olmaya zorlamak değil mi?

    extensor da yazmıştı. (#1466431 ) ülkede zihni, gözü , gönlü en açık diyebileceğimiz bi kaç spor yazarından bülent timurlenk bile, televizyonda çıkıp 'biz pizza değil lahmacunu seviyoruz' tarzı bir yerellik sloganıyla hoca kovalamaya çalışıyorsa, gerçekten yanlış bir durum var. milyar dolarlık bir futbol sektörünü, yalnızca 'lahmacun yiyenin' borusunu öttürebileceği bir sisteme dönüştürünce, pizzacıların elinden yalnız 15 sene önce alabildğin bi kupadan başka övünecek fazla bir şeyin kalmıyor işte. bu insanlara dayattığınız rezil algılar ve ördüğünüz duvarlar bütün başarısızlıkların tek sebebi. pizza mı, lahmacun mu yemek istediklerini bir de taraftara sorun isterseniz.
  • 8585
    görevdeyken rıdvanla mersin maçı sonrası bayağı bir kapışmıştı. geçenlerde tv8'deki ispanya kral kupası yayınında gülüşmeler, şakalaşmalar. bugün de abdullah kiğılı'yla yanyana. kendisine söylenecek tek bir şey var; kocaman bir yazıklar olsun. ben şu son zamanlarda birşey anladım, gerçek galatasaraylı süslü parlak laflar söyleyip aksi şekilde davrananıp, aslolan galatasaray ama varolan milli takım diyenler değil, gerçek galatasaraylı o juventus maçının kar tipisinde binbir zorlukla maça gidip, benim milli takımım da galatasaray diyebilen biz taraftarlarız. geri kalan herkes profesyonel, yöneticisi de teknik direktörü de futbolcusu da...
  • 8587
    milli takımlar sorumlusu olarak beşiktaş ile fenerbahçe arasında oynanan karşılaşmayı seyretmeye gidiyor olması gerektiği gibi. galatasaray kötü gidince bu bile garipsenmeye başlanmış. tamam kardeşim galatasaray'ın bu durumda olmasının bütün sebebi fatih terim kardeşim. galatasaray ile idmanda iken kovulmayacaktı kardeşim. kovularak bu günleri yaşamamıza sebep oldu kardeşim. bir de gidip milli takım için lig maçlarını takip ediyor utanmadan. şeref tribününde de yöneticilerle konuşuyor. yazık günah kardeşim. halbuki geliyor mu galatasaray maçlarına. değil mi kardeşim?
  • 8589
    evet, yöneticiler(!) dediğin zaman çok güzel oluyor güzel kardeşim. hı hı, evet. nefis düşünmüşsün. bu mantıkla sevdiklerinin tecavüzcülerine de meslekleri ile hitap eder, nezarette dertlerini dinlersin. aynen kardeşim, hı hı. çok doğru düşünmüşsün. fatih terim'in görev tanımında kulüp yöneticileri ile kuracağı ilişkiye dair bir şey yok. aksini iddia eden art niyetlidir. orada kurulan diyalog gönüllülük esasına dayanmaktadır ve diyalog kurduğu adam da emek hırsızlarından birisidir. bitti, bu kadar. üstüne laf söyleme bari; utanman olsun biraz. al, büyütür odana asarsın: https://pbs.twimg.com/media/Blrbi4tCIAApvY4.jpg
  • 8590
    yaşımızın küçüklüğünden dolayı ve açıkçası hafızamdan da dolayı kendisinin ilk dönemini böyle günü gününe, maçı maçına hatırlamıyorum. tabiki uefa kupası maçlarımızı falan hatırlıyorum. yani kendisi hep, fatih terim lan olm efsane adam olarak yer etti aklımda. o yüzden 2011-2012 sezonunun başında güvenim tamdı. daha sonra sorunlar ortaya çıkmaya başladı, dedim fatih terim haklıdır, üzerine oynuyorlar. sonra fatih terim'in haksız olduğunu düşündüğüm dedikodular duydum, dedim dur bakalım ne cevap verecek hemen kötü düşünme. baktım fatih terim sadece süslü cümleler kuruyor.

    eyvallah çok büyük galatasaraylısın, biz kurumsal değiliz, efendime söyliyim yeri gelince konuşacağım vs.. ee? ee yani. ben sorularıma cevap alamadım ki. baktım fatih terim hep aynı şeyi yapıyor, bir takım dedikodular çıkıyor, o bambaşka süslü cümleler söyleyip geçiştiriyor.

    sonra kapağı milli takıma atınca da kendini kovdurttu. kusura bakmayın ben ne fatih terimciyim ne ünal aysalcı. bunlar gelip geçiçidir. benim için önemli olan galatasaray'dır.

    tüm bunları aslında şunun için yazdım. ben fatih terim'in geldiğimiz bu durumda masum olduğuna inanmıyorum. zaten bununla ilgili de dedikodular duydum dürüstlüğüne güvendiğim insanlardan. hem galatasaray'ı yarı yolda bırakıp kendini kovdurtmuş, hem de oyuncuların performansında düşüklüğe bir takım şeylerle sebep olmuş olabileceğini düşünüyorum. tek söyleyeceğim şey hem kendine hem bize yazık etti.
  • 8593
    takımın başında olduğunda şifa, milli takımın başındayken de tam bir zehirdir.

    dostuna tam dost, düşmanına tam düşmandır. bundan mütevellit ünal aysal'ın başını yemek için yapmayacağı şey yoktur.

    bir tane istinası vardır:
    o kadar laf yaptığı tüpçünün teknik direktörü olmuştur.

    doğru veya yanlış böyle tanıdım, böyle tanıttı.
  • 8595
    galatasaraylıların kıymetini bilemediği galatasaraylı teknik adam. bilmesinler zamanla öğrenirler, zaman akı da karayı da ortaya çıkaracaktır nasıl olsa. terim'e sallamak moda olmaktan ziyade artık bir iptila. fakat sövmekle, sıvamakla ne onun kazandırdıklarını silebilmek mümkün, ne de itibarını zedelemek. yalnız söverken de, sıvarken de biraz tutarlı olunmalı. şikeci takımın bir idarecisiyle görevinin gereği yanyana oturması veya diyaloğa girmesi terim'in bir hain olduğuna delaletse, fenerbahçe ile maç yapan galatasaray takımının bizzat kendisi en büyük haindir. sami yen'e giderek galatasaray fener maçı izleyen galatasaray seyircisi de bu hainliğe ve utanmazlığa ortaktır. şike hakka tecavüz değil mi? öyleyse, galatasaray niçin şikecilerle maç yapmak gibi bir zilleti kendisine reva görüyor? niçin şikecilerin olduğu bir ligde, şikecilere yardım ve yataklık eden bir kurumun liginde yarışıyor, niçin şikecilerle aynı havuzda ortaklık ediyor; dahası neden aynı oksijeni soluyor? cevap: hebele hübele. yarın öbürgün bu adam, milli takım teknik direktörü sıfatıyla fenerbahçe stadına gidip orada takıma almayı düşündüğü oyuncuları izleyebilir; keza beşiktaş'ın, sivas'ın veya diğer şikecilerin maçlarına gidebilir, tesislerini kullanabilir. maksat irin kusmak, bok atmak olabilir tamam; ama bahane tutarlı olmalı, hiç olmazsa inandırıcı olması bakımından tutarlı olmalı.

    tecavüzcülerle aynı koğuşta yatan/yatmak zorunda kalan "kader mahkumları" -yani namusuna sarkan bir ibineyi cehenneme göndermiş olanlar- ve bu koğuşların bulunduğu mapushanelerde görevleri gereği tecavüzcülerle münasebet kuran gardiyanlar, cezaevi müdürleri, görevlileri ve sair çalışanlar zinhar statüleri ve mücbir sebepler gereğince günün tamamını veya bir kısmını tecavüzcülerle aynı çatı altında geçirmek zorundadırlar. fakat bu onları tecavüzcü yapmaz.

    https://pbs.twimg.com/media/Blrbi4tCIAApvY4.jpg

    fatih terim'in, abdullah kiğılı ile linkteki resmi ne kadar çelişkili veya tuhaf ise; babası, kardeşi, hanımı veya çocuğu fenerli olan galatasaraylıların onlarla aynı evi paylaşmaları da o derece çelişkili veya tuhaftır. al bi kaya nerene dayarsan daya. mantık işte. herneyse sövmeye devam belki madalya takarlar.
  • 8596
    http://spor.haberturk.com/...262-dua-et-misafiriz

    galatasaray'dan ayrılış sürecini düşünürken aklıma birden bu haber geldi. fatih terim'in mehmet ağar'la arasının ne kadar iyi olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. ünal başkanla mehmet ağar bu haberdeki gibi zıtlaşmışlarsa eğer bu olay kesinlikle fatih terim'in ayrılmasıyla da alakalıdır diye düşünüyorum. mehmet ağar gibi eli kanlı bir adamın yakın dostu olan fatih terim'in ünal aysal ile arasının bu kadar kötüye gitmesinin sebeplerinden birisi de bu haberdeki husumet olabilir. inşallah gerçekler bu doğrultuda değildir de benim yazdıklarım sadece bir komplo teorisidir; zira fatih terim'e olan saygım ve sevgim her geçen dün daha da azalmakta, bari dibe vurmasın.
  • 8599
    fenerbahçe şampiyonluk kutlarken bu başlığın altına yazanlar, önümüzdeki yıl da fenerbahçe 4.yıldızı takınca bu başlığa yazmaya mahkumdur. takım başarısız olur, fatih hoca gelir ayağa kaldırır, kovulur sonra yabancı sınırı kaldırsın derler, bu takımın hocası, yönetimi yok mu? vizyoner ve kurumsal ünal aysal ne iş yapar? lider gibi lider karizması dünyayı saran mancini ne iş yapar? senin yönetimin ne yaptı da fatih terim ne yapsın?
App Store'dan indirin Google Play'den alın