26701
dördüncü döneminde, yani yaklaşık üç yıldır sahada oyun adına hiçbir şey vaat etmeyen bitik bir bir takım yaratan, artık yetersiz bir teknik direktör.
kendisi geldiğinde şampiyon olduğumuz iki sezon dahil hiçbir sene sahada belirli bir oyun planı yoktu. yani şampiyon olmamız tamamen rakip takımların kalitesizliği ve aptallıklarıyla doğrudan alakalı. şu ligde birazcık dişli, birazcık ne oynadığını bilen istikrarlı bir takım olsun, fatih terim'li galatasaray'ın en ufak şansı kalmaz. görüldüğü üzere kalmıyor da zaten.
şu 3 senede eline zaman zaman iyi zaman zaman ortalama kadrolar verildi. kötü kadro ise hiç verilmedi. bazen avrupa için yetersizdi veya yönetimin iş bilmezliğinden eksik bölgeler de oldu fakat şu gerçek hiçbir zaman değişmeyecek, türkiye süper lig takımlarının kadrolarından her zaman çok üstünde bir ekiple çıktı maçlara. ne yazık ki 10 kat fazla maaş bütçesine sahip kadrolarla türkiye liginin vasat altı takımlarına bile istikrarlı bir üstünlük kuramadı şu üç senede.
yönetimi sabaha kadar eleştirelim. bana göre çok yetersiz ve amatör bir yönetim var başta. oyuncu alamıyorlar satamıyorlar. alt yapıdaki yetenekli gençleri düzenli oynayabilecekleri şekilde kiralayamıyorlar, adamları çürütüyorlar. kurumsal iletişim diye bir şey zaten yok. vs vs. bir çok şey yazılabilir. başkan tüm iyi niyeti ve galatasaraylılığıyla sağlığından olma pahasına çalışsa da ve kendisini çok sevsem de bu yönetimle bu iş olmaz. kurduğu ekip facia bir kere. balık baştan kokar.
tamam yönetimi eleştirelim de, terim'in ne yaptığı belli olmayan oyun anlayışı her çuvalladığında yönetime vurması da tam bir yetersizliği gizleme çabası değil midir? eyvallah hadi avrupa için eleştirmeyelim. çok bariz bir fark var orasıyla aramızda. aslında avrupa'da bile ne kadar fark olursa olsun sahada ne yaptığı belli olan bir takım görmek istememiz de çok normal ama hadi girmeyelim oraya. şu berbat türkiye ligindeki 2-3 takım hariç hangisinin kadrosu seninle benzer düzeyde. normal şartlarda bir planı olan, taktik bilgisini sahaya yansıtma becerisine sahip bir hoca şu kadrolarla ligde her sene fark yaratıp tepeye oynar.
her şeyi geçtim, 10 maç okan'a sabredemedin kasımpaşa'nın yedek kalecisine kaleyi emanet ettin. okan'ın yaptığı hataların 10 katını altay yaptı fenerde. şu an altay'ı görüyoruz. gençler gençler dedin, daha bir kere şans verdiğini görmedik 3 sene boyunca. ozan kabak bile zorunluluktan oynadı! emin bayram hakeza öyle.
taraftarın gözünde maalesef sonsuz bir kredisinin olduğunu bildiğinden, tüm hatalarını ve buna bağlı gelişen olumsuz sonuçları bir şeyleri bahane ederek saklamaya çaışıyor. nereye kadar böyle devam edecek? her bahane ürettiğinde "vardır hocamın bir bildiği, hocam doğru söylüyor" diyen tipler ortaya çıkıyor. ne kadar acı.
kendisi geldiğinde şampiyon olduğumuz iki sezon dahil hiçbir sene sahada belirli bir oyun planı yoktu. yani şampiyon olmamız tamamen rakip takımların kalitesizliği ve aptallıklarıyla doğrudan alakalı. şu ligde birazcık dişli, birazcık ne oynadığını bilen istikrarlı bir takım olsun, fatih terim'li galatasaray'ın en ufak şansı kalmaz. görüldüğü üzere kalmıyor da zaten.
şu 3 senede eline zaman zaman iyi zaman zaman ortalama kadrolar verildi. kötü kadro ise hiç verilmedi. bazen avrupa için yetersizdi veya yönetimin iş bilmezliğinden eksik bölgeler de oldu fakat şu gerçek hiçbir zaman değişmeyecek, türkiye süper lig takımlarının kadrolarından her zaman çok üstünde bir ekiple çıktı maçlara. ne yazık ki 10 kat fazla maaş bütçesine sahip kadrolarla türkiye liginin vasat altı takımlarına bile istikrarlı bir üstünlük kuramadı şu üç senede.
yönetimi sabaha kadar eleştirelim. bana göre çok yetersiz ve amatör bir yönetim var başta. oyuncu alamıyorlar satamıyorlar. alt yapıdaki yetenekli gençleri düzenli oynayabilecekleri şekilde kiralayamıyorlar, adamları çürütüyorlar. kurumsal iletişim diye bir şey zaten yok. vs vs. bir çok şey yazılabilir. başkan tüm iyi niyeti ve galatasaraylılığıyla sağlığından olma pahasına çalışsa da ve kendisini çok sevsem de bu yönetimle bu iş olmaz. kurduğu ekip facia bir kere. balık baştan kokar.
tamam yönetimi eleştirelim de, terim'in ne yaptığı belli olmayan oyun anlayışı her çuvalladığında yönetime vurması da tam bir yetersizliği gizleme çabası değil midir? eyvallah hadi avrupa için eleştirmeyelim. çok bariz bir fark var orasıyla aramızda. aslında avrupa'da bile ne kadar fark olursa olsun sahada ne yaptığı belli olan bir takım görmek istememiz de çok normal ama hadi girmeyelim oraya. şu berbat türkiye ligindeki 2-3 takım hariç hangisinin kadrosu seninle benzer düzeyde. normal şartlarda bir planı olan, taktik bilgisini sahaya yansıtma becerisine sahip bir hoca şu kadrolarla ligde her sene fark yaratıp tepeye oynar.
her şeyi geçtim, 10 maç okan'a sabredemedin kasımpaşa'nın yedek kalecisine kaleyi emanet ettin. okan'ın yaptığı hataların 10 katını altay yaptı fenerde. şu an altay'ı görüyoruz. gençler gençler dedin, daha bir kere şans verdiğini görmedik 3 sene boyunca. ozan kabak bile zorunluluktan oynadı! emin bayram hakeza öyle.
taraftarın gözünde maalesef sonsuz bir kredisinin olduğunu bildiğinden, tüm hatalarını ve buna bağlı gelişen olumsuz sonuçları bir şeyleri bahane ederek saklamaya çaışıyor. nereye kadar böyle devam edecek? her bahane ürettiğinde "vardır hocamın bir bildiği, hocam doğru söylüyor" diyen tipler ortaya çıkıyor. ne kadar acı.