özellikle, iftira/karalama kısmında tamamen katılmakla birlikte, bu 48 maç 107 gol işine bence fazlaca takılmakta.
atılan gol sayısı istatistiği, elbette önemli değerlendirme kriterlerinden birisi, belki de en somut olanı. hatta, hamza hamzaoğlu dönemi için ayrı bir değeri bile var diyebiliriz bunun, zira tatsız, keyifsiz, kısır vs futbol oynattığı üzerinden gelen eleştiriler ile çelişen bir tablo var elimizde. 48 resmi maçta 107 gol atıp, maç başı 2.23 ortalama tutturmak, pek öyle hafife alınmaması gereken bir rakam ve bu anlamda hamza hoca'nın hakkını yememek gerek.
ancak; 48 maç 107 gol istatistiğinden, -biraz da son maçlarda alınan seri galibiyetlerin gazıyla- hamza hoca'nın tercih ve uygulamalarının haklılığı/doğruluğu sonucunu çıkarmamak gerek.
öncelikle, o 48 maçı bir açalım;
1 süper kupa
31 süper lig
12 türkiye kupası
4 şampiyonlar ligi
bunlardan;
1 süper lig maçı ile, -sadece fikstürde var diye mecburiyetten oynanan
30 mayıs 2015 çaykur rizespor galatasaray maçı-
6 türkiye kupası maçını -alt liglerden gelen takımlarla oynanan maçlar (manisaspor, balçova yaşam, amedspor)-
sağlıklı bir istatistik veri oluşturmaya çalışıyorsak, dışarıda tutmak daha mantıklı.
kalan 41 maç için şöyle bir dağılım çıkıyor;
süper kupa 1 maç 1 gol - 1.00 ortalama,
süper lig 30 maç 63 gol - 2.15 ortalama,
türkiye kupası 6 maç 16 gol - 2.66 ortalama,
şampiyonlar ligi 4 maç 5 gol -1.25 ortalama
genel toplam 41 maç 85 gol - 2.07 ortalama
bu 41 maçta;
3 kez gol atamamışız,
12 kez 1 gol,
13 kez de 2 gol atabilmişiz.
yani, 41 maçın 28'inde maksimum 2 gol bulabilmişiz, 1.36 ortalamada kalmışız.
3 gol ve üzerinde gol bulduğumuz maç sayısı ise 13.
6 kez 3, 6 kez de 4 gol atarken, 1 sefer de 5 gollü bir galibiyetimiz var. bu 13 maçta toplamda 47 gol atarken, 3.62 gibi bir ortalama tutturmuşuz ki, genel toplamı kurtaran bu maçlar olmuş.
peki, kimlerle oynanmış bu maçlar?
bu 13 maçtan 3 tanesi, geçen sene küme düşen karabük, erciyes ve balıkesir'e karşı arena'da oynanmış. karabük'e 4, diğer ikisine üçer gol atmışız.
4 gol bulduğumuz 6 maçtan 2 tanesi de, arena'da eskişehir ve konya'ya karşı oynanan türkiye kupası maçları. rakiplerin kalesinde as kalecileri dahi yok.
bu 5 maçta bol gol atmış olmak güzel elbet, ancak hani değerlendirme dışı tuttuğumuz diğer 7 maçtan da sadece 1 tık daha üstte olabilecek maçlar bunlar. bunları da ayrı bir kenara koysak; belirli bir seviyenin üzerinde 3 gol ya da üzerinde attığımız dişe dokunur denecek 8 maç var kalan 36 maçın içerisinde...
bu sezon; ligde, deplasmanda konya'ya, içeride gençlerbirliği'ne dörder gol attık,
geçen sene; ligde, içeride mersin'e, dışarıda sivas ve kasımpaşa'ya üçer, konya'ya 5 gol attık.
kupada ise sivas'a 4, bursa'ya 3 gol attık.
hani, ömer üründül tabiriyle "zorluk derecesi yüksek" denecek maç, içlerinden bi bursa finali, belki bir de adı yarı final olduğundan sivas maçı...
ya da şöyle bakılabilir;
şampiyonlar ligi,
süper kupa,
türkiye kupası yarı final ve final maçları,
ve ligde kendimiz hariç diğer 4 büyüklerle oynanan maçlardaki atılıp yenen goller/alınan neticeler, teknik direktör hakkında daha sağlıklı bir fikir verebilir bize belki.
genel toplamda 48 maç; 32 galibiyet, 8 beraberlik, 8 mağlubiyet, 107 atılan, 50 yenen gol istatistiği var hamza hoca'nın şu ana kadar. ancak, biraz daha dişe dokunur yukarıdaki maçları içeren bir hesap yapılırsa; 14 maç, 7 galibiyet, 2 beraberlik, 5 mağlubiyet, 20 atılan, 19 yenen gol gibi rakamlar çıkıyor.
genel toplamda;
%66.6 olan galibiyet yüzdesi, %50'ye,
2.23 olan atılan gol ortalaması, 1.43'lere gerilerken,
%16.6 olan yenilgi oranı %35.7'ye,
1.04 olan yenen gol ortalaması da 1.36'lara yükseliyor.
daha farklı alternatiflere yönelip bambaşka sonuçlara da ulaşmak mümkün elbet. bütün bu rakamlar biraz da nereden baktığınız ya da bakmak istediğinizle alakalı ve anafikre sadece destek olabilecek veriler bunlar.
hamza hoca'nın bazı çok ağır/haksız/yersiz eleştirilere maruz kaldığı fikrine ya da hak ettiği saygıyı görmediği gibi bir düşünceye katılmak mümkün olabilir, ya da onun bazı tercihlerinin, bizlere ters gelse de sonuç alma anlamında hiç de fena seçimler olmadığı da kabul edilebilir ancak x maçta atılmış olan y sayıda gol üzerinden hareketle hamza hoca hem kendini hem tercihlerini ispat etmiş olamaz, ya da aynı şekilde herhangi bir istatistik diğer bir çok karşıt fikri bir çırpıda geçersiz kılamaz.
son derece kötü planlanan bir kadro,
neredeyse tamamıyla bireysel yetenekler ve duran toplar üzerinden yürüyen hücumlar,
muslera'ya ve kurtardıklarına rağmen çok ve kolay gol yenmesi + gol yemeden biten maçların sonunda stadyumun altında yatır falan olduğuna inanan taraftar sayısının artması,
hasbelkader bile olsa sadece bir 45 dakika için bile ahada budur denecek bir top oynanamaması, örneği için (bkz:
23 ekim 2013 galatasaray fc kopenhag maçı), vs. vs. bir çok temel mesele var ortada. hamza hoca bu konularda belirli bir mesafe kat edecek işler yapsın, arkasında bulacağı desteğe kendi bile şaşırır, ondan sonra isterse 107 maçta 48 gol atsın...