• 452
    avrupa'nın en büyük basketbol organizasyonu bu. bence rakibimiz başarılı oluyor diye organizasyonu küçümsemek yerine kendimize odaklanmamız daha yerinde olur.

    ergin ataman'lı sezonlardan sonra ortada galatasaray basketbol şubesi diye bir şey kalmadı. bu bilinçli bir tercih olabilir, sonuçta avrupa basketbolu büyük ölçüde bütçeye bakıyor. biz rakiplerimize oranla belki 1/8, belki 1/10 bütçeler ayırdık basketbola. ancak bu böyle oldu diye hep böyle devam edecek diye bir şey olmamalı. galatasaray bankalar birliği anlaşmasından çıktıktan sonra finansal anlamda en rahatlamış kulüp oluyor açık arayla. o zaman bir zahmet basketbol şubesine rekabetçi bir bütçe ayırıp, euroleague wild card'ı nasıl alırız diye hesaplamaya başlamanın zamanıdır.

    abdi ipekçi'de strasbourg'u yenip eurocup'ı aldığımız maç hala aklımdadır. salonun o atmosferini unutmam mümkün değil hala arada sırada "teker teker geçiyoruz turları" diye mırıldanırım evde. galatasaray taraftarı basketbolu seviyor, hatta bana göre oaka ile birlikte avrupa'nın en korkutucu atmosferini yaratıyor. biraz canlandırın şu şubeyi, zahmet olacak.
  • 455
    takımlar bazında nba'den sonra dünyadaki en üst düzey basketbol organizasyonu.

    fenerbahçe burada başarılı diye küçümsenmesi çok manasız. parayı koyuyorlar veya koymuyorlar* ne fark eder, bunun ekonomik yıkımı kendilerini ilgilendirir.

    nba'in gözünü diktiği, birçok alanda iş birliği geliştirdiği bir pazar. nba'in euroleague'e olan bakış açısı buyken, ne diyeyim.
  • 456
    2006'da ülker ile gerçekleşen birleşmeden sonra türk basketbolunda kısmi bir tekelleşme yaratan fenerbahçe'nin, istediği sıklıkta olmasa da zaman başarılar yakaladığı avrupa basketbolunun kulüp bazında en önemli organizasyonu.

    bizim kendimiz ile çelişmememiz lazım. bir galatasaraylı bu konuda net olmalı. "o şöyle yaptı","bu böyle dedi" gibi zırvalara itibar etmemeli. hemen bütün galatasaraylıların çok sevdiği (benim de çok sevdiğim) ve galatasaray basketbol tarihinin son iki kupasını kazanmış ergin ataman'ın gerek galatasaray'ı çalıştırırken gerek başka yerlerde çalışırken en önem verdiği organizasyon euroleague olmuştur. 2015-2016 sezonunda kazanılan eurocup'tan sonra ataman, basketbol takımının bütçesinin 10 milyon euro düzeyine çıkarılmasını göreve devam etmek için olmazsa olmaz şart olarak göstermiş ve başarı hedefini euroleague olarak koymuştur. 2013-2014 ve 2016-2017 sezonlarında galatasaray euroleague'de başarı hedefini en azından ortaya koyabilmiştir, dile getirebilmiştir. her iki sezonda da bu organizasyonda başarılı olamadık ama euroleague'de yer almak bile basketbol şubesini takip eden galatasaraylıları heyecanlandırmıştır. zaten 2016-2017 sezonu sonrası bir daha o düzeyi göremedik. ancak bizim o düzeye bir daha ulaşamamamız, bu organizasyonu değersiz kılmaz. "el topu" değildir, "yakan top" değildir. futbolla ve futbolun en üst düzey rekabet organizasyonu şampiyonlar ligi ile birebir karşılaştırmak belki çok doğru olmaz ancak avrupa basketbolunun en önemli organizasyonudur bahsettiğimiz euroleague. fenerbahçe kazansa da, final four yapsa da, hiçbir şey başaramasa da gerçek bu kadar basit. fenerbahçe öyle veya böyle bu organizasyonun her sene içerisinde yer almakta ama fenerbahçe yer alıyor diye organizasyonu itibarsızlaştırmaya çalışmak bir galatasaraylıya yakışmaz. galatasaraylının konuya yaklaşım tarzı "euroleague de bir şey mi ya, sıradan bir turnava işte" basitliğinde olmamalı. kendimizi kandırmamalıyız. galatasaraylı, neden ergin ataman'lı dönemde yakalanan veya en azından etrafında dolanılan seviyenin çok çok altına düşüldüğü ile ilgili kafa yormalı basketbola dair. "fenerbahçe final four yaptı" değil asıl konu. asıl konu "galatasaray erkek basketbol takımı neden en son bu organizasyonda 2016-2017 sezonunda yer alabildi? olmalı. biz kendimize bakmalıyız özetle. birilerinin bu organizasyonda yaptıkları veya yapamadıkları üzerinden organizasyona afedersiniz bok atmak, doğru bir tutum olmaz. kendimizi kandırmak olur sadece.
  • 457
    avrupa’da basketbol branşı için prestijli ve futbolun şampiyonlar ligi kalitesinde olan bir turnuva. beğenerek ve keyif alarak izliyorum. keşke galatasaray da olsaydı diyorum hatta.

    burada türk takımlarının başarılı olması türk basketbolu açısından gurur verici ve önemli. ancak buradaki başarının milli takıma da etkisi olmasını beklemeliyiz. maalesef ki yok. çünkü bizim buradaki temsilcilerimiz oyuncu yetiştirip burada pazarlamıyor. parayı bastırıp yabancı oyuncu oynatarak başarıyı elde ediyor. diğer ülkelerin temsilcilerine bakıyorum. hepsinde yer oyuncular ilk beşin en önemli oyuncusu konumundalar. burada ülke basketbolumuz başarılı diyebilmemiz için yetiştirdiğimiz yerli oyuncuları pazarlıyor olabilmemiz önemli. oyuncu devşirmekten ziyade buna odaklanmamız gerektiğini düşünüyorum.
  • 459
    bir taraftar çekişme ve mücadele seviyesi yüksek bir sporda kendi takımını her türlü görmek ister. bir sporsever iyi takımların olduğu bir turnuvayı takip etmek ister.

    bir sporsever ve galatasaray taraftarı olarak takımımın basketboldaki konumu ve tutumunu üzülerek, fenerbahçe bekonun konumu ve tutumunu da kıskanarak takip ediyorum. keşke biz de başarılı olabilsek. fener kadar harcama yapmak mantıksız tabiki ama futboldaki başarılarımızı basketboldan ya da başka bir amatör branştan sübvanse etmemize gerek yok. en azından biz taraftar olarak bu şekilde bakmamalıyız. profesyonel düzende doğru yatırımlar ve bağlantılarla sürdürülebilir ve istikrarlı bir yapı kurulabilir. euroleaguede bir asvel, alba berlin, kızılyıldız düzeyinde kadro kurup salon atmosferi ile üst sıralarda olabiliriz. f4 10 yılda bir olsun ya da olmayıversin, takımımızı üst seviyede seyretmek güzel olmaz mıydı?

    futbol ile örneklemek gerekirse; takımımızı her sene erken elenmesine rağmen şampiyonlar liginde oynarken mi görmek istersiniz yoksa uefa konferans ligi'nde (ya da avrupa ligi olsun) çeyrek/yarı finalde görmek mi. bazılarımız avrupa puanı, ülke puanı için ikinci tercihte bulunabilir tabi ama bu heterodoks bir yaklaşımdır ve daha makul olan ilk seçenektir.

    bazı konularda uzlaşmak gerek. evet fener çok harcıyor, çok harcadığı için de başarılı oluyor. hatta genele vurunca bu harcamaya göre elde edilen başarı az bile. ama bizim için durum çok dramatik. o seviyeler bize o kadar uzak ki, euroleague'e dair tek hayalimiz ve beklentimiz fenerin yenilmesi ve başarısız olması üzerine. hep futbol mu basketbol mu ikilemini niye yaşıyoruz ki? futboldan ödün vermeden biz de orda olalım, o atmosferi yaşayalım, maçları takip edelim, sevinelim, yeri gelsin üzülelim.

    olmasa da olur ama olsa çok güzel olmaz mı?
  • 462
    sürekli para alıp şampiyonuna para kazandırmayan turnuva. bayern münih ve monaco'nun basket takımları olduğunu öğrenmiş olduk bu sayede. çünkü parayı basabiliyorlar. bunun dışında zarar yazıyor. fikret orman'ın bjk başkanıyken hakkında söyledikleri doğruydu. hatırlamayan varsa açıp baksın.

    edit: birde yıllardır thy sponsor olup, lige "turkish" adını verdiği halde türk takımlarının sayısını 2'de tutuyorlar. fb ve efes ligde küme düşseler de onları alacaklar mesela.
  • 463
    bu turnuvaya katılmayınca neden kapatılmamız gerektiğini anlamadığım turnuva.

    gidersin basketbol şampiyonlar ligine her yıl katılırsın. iyi de para getirir.
    kadrona da genç oyuncuları doldurursun.
    para harcamaya çok meraklı euroleague takımlarına da kakalarsın.

    kalan paranı da yeni oyuncular için ayırırsın. veya kendini döndürsün yeter.
    başarıyı sadece kupa olarak adlandırmak asıl hata. sürdürülebilir yapıyı kulüp bünyesinden koparmadan sağlamak da bence yeterli bir başarı.

    yok illa koparacağız deniliyorsa, her yıl bulun bir tane enayi, kar etmeyen yerde sizi eğlesin.

    kıskanacaksak beşiktaş'ı kıskanalım. körün attığı değnek, alperen şengün ellerine düştü, verdiler nba'e. keyifle 10 yıl, 15 yıl nba izlerler. euroleague cart curt diyene de houston maçlarını izliyorum, takımın starı alperen de bizim der.

    manchester united taraftarı bizim euroleague'de neden takımımız yok, biz spor kulübü değil miyiz diyor mu?
  • 464
    oynayan oyuncularla alakalı bir sikkoluğu var. en iyi oyuncular burda değil bunu biliyorsunuz. euroleague'in içinden geçen adamı nba'e gönderiyorsun süre alamıyor bazen. bilnçaltında bu var. ama futbolda şampiyonlar ligi'nin izlerken en iyi futbolcuları izlediğini biliyorsun. yine de euroleague, fanatik takım taraftarları için heyecanlı bir turnuva.

    ekleme: hatta bence nba normal sezondan çok daha eğlenceli bir turnuva. oyuncu kalitesinin nba'e göre çok düşük kalması turnuvanın heyecanını olumsuz etkilemiyor. tam tersi maçlar daha çekişmeli geçebiliyor.
  • 465
    avrupa basketbolunun bir numaralı kupası.

    "biz neden yokuz" diye sormak yerine kupayı boklayan galatasaraylıların olması üzdü. maddi olarak elle tutulur bir getirisi olmasa da galatasaray adının da turmuvada yer alması gerekiyor. fenerbahçe zaten ülker anahtarıyla turnuvaya girebildi ve son 10 yılda çok büyük başarılar elde etti.

    ünal aysaldöneminde galatasaray'ın basketbol şubeleri iyi yatırımlarla başarılar elde etmeye başarmıştı ancak devamını getirmedik. sanırım erden timur'un buraya da el atmasını bekleyeceğiz.
  • 466
    en üzücü yani bu turnuvanın galatasaraylılar tarafından boklanmasıdır. basketbolda galatasaray'ı nba'e sokamayacağımıza göre gidilebilecek bir numaralı kupa budur. vizyonu, türk olmayan takımları yenmek olan bir takımın taraftarının hele hele galatasaray sözlük gibi bir oluşumun içinde takımımızın katılamadığı bu kupayı boklamasi abesle iştigaldir. galatasaray bu kupaya katılmalı, bu kupayı almalı, futbolda olduğu gibi basketbolda da ülkenin batıya açılan penceresi olduğunu gostermelidir.

    eurocup finali öncesi basketbolcularına galatasaray'ın uefa zaferini izleten ve benzerini yapmak için burdayız diyen ergin hocayı düşünüyorum, bir de katılamadığımız euroleague'i fener taraftarına nazire yaparcasina boklayan galatasaray taraftarını düşünüyorum; kulüp ve sözlük olarak son 20 yılda ileri mi gitmişiz geri mi gitmişiz karar veremiyorum.
  • 467
    daha önce 11 kez türk takımlarının final four yaptığı organizasyon. bu bir başarı gibi gözükse de bu bütçeleri harcayan ülkeler için oldukça sıradan başarılar. dediğim gibi daha önce 10 defa başarılmış bir şey bu. 11. defa fenerbahçe tarafından başarılması da büyük bir başarı hikayesi değil. anadolu efes'in kısmi başarısı ergin ataman'a, fenerbahçe ülker'in kısmi başarısı da obradovic'e yazılır. yoksa o bütçelerde iki takımın da loserlik karnesi epey dolgundu.

    burada oynanan basketbolu ise seviyorum ben. kıstasım şu: ne zaman otursam bir maçı tamamlıyorum. mesele tamamen oyunun ne kadar durduğuyla ilgili. nba'den gram zevk almıyorum, bu kadar kaliteli basketbolcularla ancak bu kadar büyük bir sirk olabilir. organizasyon benim spor algıma uymuyor. bir maçı baştan sona izlemek imkansız. allahtan youtube'da 10 dakikalık özet diye bir şey var.

    futbol, erkek basketbol ve kadın voleybol. karşılığını alsak da almasak da eğilmemiz gereken branşlar. fenerbahçe basketbolda da harcadığı para ölçüsünde başarısız bir kulüp. ama onları yereceğimize biz de harcamalıyız. bu işin oluru nasıl bilmiyorum ama efes'i desteklemekten bıktım ben. aynı bütçelere sahip olsaydık ezer geçerdik ikisini de. artık istediğim bir şey. bu konuda aksiyon alan yönetime minnettar olurum.
  • 468
    avrupa'nın geyik kupasının adıdır.
    hatta fikret orman'ın belirttiği gibi hırsızlık organizasyonudur.

    bu galatasaray taraftarının arsızlığı şaka mı?
    yahu maça gider misiniz? yok.

    yıllarca kadın euroleague şampiyonluğu sonrası abdi ipekçi stadına zamanın parasıyla 5-10 liralık biletlerle gittim.
    toplam maçlarda yüz kişi ya vardı ya yoktu.

    üstünde bir tane ışıl formalı taraftar görmedim.
    herhangi bir futbol seyircisi dışında da seyirci görmedim.

    hem 5 kuruş harcamayacak taraftar, hem de her yıl para dökecek rekabetçi olacakmışız.
    çok bilenlere önerim, gidin madem maçları full doldurun. yalnız öyle derbi maçları falan değil, emlak konut galatasaray maçlarını falan da dolduracaksınız. ondan sonra düşünürüz.

    sonra öyle beleşçilik de yok. baktık zengin bir galatasaraylı finanse etmiyor, takımı finanse de edeceksiniz.

    her yıl yan branşlarda maçların yüzde 10'u dolmuyor, üstüne bir de geri dönüşü olmayan branşlar, para harcayacakmışız. galatasaray taraftarı da televizyondan izleyecek.

    artık emin oldum, kesinlikle özelleştirilmeli bu şubeler. derdinizi de sahibine anlatın, adam da size şarlasın.

    yan branşlarda rekabetçimsi olacağız diye yapılan fahiş harcamaları eleştirmek yerine, her yıl ara transferlerde 3 oyuncu gelip, 3 oyuncu gitmesine, kulübün soyulmasına laf yok... rekabetçimsi olunacakmış.

    https://www.eurohoops.net/...asketball-economics/

    buyrun konu ile ilgili yazı. rekabetçimsi olunacaksa bilinsin, real madrid'in yıllık 30 milyon euro'yu bulan zararı futboldan kompanse ettiği yazılmış. yahu burak elmas zamanı futbol takımı maaş bütçesi bu. bu arada konu eğer türkiye'yse bizim maç biletlerimiz real'le aşık bile atamaz. hatta fenerbahçe'ye değinilmiş, 600 milyon euro borcu olan kulübe tabi koymaz diye de dalga geçilmiş.

    çilekçi aysal'a koymaz tabii. yaz çekleri, kulüp dönmeyince de kaç. sonra gayrimenkuller konu olunca ortaya çık. yer bu taraftar.
  • 470
    güzel bir turnuvadır, iyi ya da kötü kendi kültürü vardır.

    avrupa basketbolu asla amerika basketboluyla baş edemez kalite olarak, bu sebepten euroleague starları büyük ihtimalle nba'de iş yapamaz. zaten çoğunlukla nba'de orta/alt seviye oyuncuların ve ya euroleague arenasında star olup nba yapıp orada tutunamayan oyuncuların çılgın attığı bir organizasyondur.

    biraz burjuva işidir, hatta epey burjuva işi denebilir. avrupa'daki parası olan takımların hatrı sayılır bütçelerle yatırım yapıp karşılığında mücadele ettikleri bir yerdir. maddi olarak karlı çıkmanız çok zordur.

    ama her şeye rağmen bir kültürü vardır. avrupa basketbolunun en büyük sahnesi burasıdır. prestijli bir turnuvadır. kendi efsane oyuncuları ve koçları vardır. nba gibi dünyanın en iyileri değildir bunlar ama onları avrupa sahnesinde izlemek de ayrı keyiflidir. bodiroga, mirsad türkcan, diamantidis, fenerin mevcut koçu jasikevicius, teodosic, güncel dönemden micic, larkin gibi topçuları bu sahnede izlemek çok zevklidir. bu sebepten izlemeyi sevdiğim bir organizasyondur.

    galatasaray açısından bakarsak katılmamız gereken bir yer olduğunu düşünmekle beraber turnuvadaki maddi şartların rezalet olmasından ötürü katılmamamızı anlıyorum. zaten bizim buraya düzenli katılmamız yanlış bilmiyorsam pek mümkün değil şu anın şartlarında. istesek de gidemiyoruz, dediğim gibi bu organizasyon çok burjuva. galatasaray adını ve yenilmez armada ruhunu avrupa'nın en büyük basketbol organizasyonunda görmek beni çok mutlu edecek olsa da, katılmadığımız için hayıflanamıyorum.
  • 471
    galatasaray erkek basketbol takımı olarak büyük bütçelerle başarı peşinde koşup büyük zararlar etmektense küçük bütçelerle şubenin kendi ölçeğinde yarışmasını yeğlerim. bizim fenerbahçe gibi sırf taraftarının aşağılık kompleksini bastırmak için pervasızca paralar harcayacak durumumuz yok. bu davranış rasyonel değil, mantıklı değil. 30 milyon euro zarar edip bu turnuvayı kazanmak başarı değil.

    bir endüstri kendi bütçesini yaratır ve avrupa basketbolunda biz de hareket etmemiz gerektiği gibi hareket ediyoruz.

    ha... bir gün uzun vadeli bir planlama yapıp sırf basketbol şubesine özgülenmiş bir gelir yaratırsak elbette ki galatasaray da genlerinde olduğu gibi bu organizasyonun yarışmacı bir kulübü olur. o zaman desteklerim.
  • 472
    olayın bence 2 açısı var.
    1.si euroloeague ve karlılık: futboldan onlarca yıldır zarar eden bir takım olarak, ve hatta sistemin içindeki futbol takımlarının %80'inin her yıl zarar ettiği bir durumla karşı karşıyayız. futbolda hem düzenli olarak kar ederek hem de şampiyonlar ligi şampiyonluğu yaşamak mümkün ancak çok düşük bir ihtimal. hele yayın geliri 3 kuruş olan ülkemizde imkansıza yakın. bakın ayrı ayrı kar etmek ve şampiyonlar ligi şampiyonu olmak mümkün (yine düşük ihtimal) ama aynı anda her ikisini sağlamak çok çok daha zor.

    euroloeague'de de durum aynı. para harcamadan şampiyon olmak imkansıza yakın ve hatta şampiyonlar ligine göre daha yakın. harcadığınız paradan daha fazlasını kazanarak şampiyon olmak yine imkansıza yakın.

    bu sebeple örneğin şampiyonlar ligi şampiyonluğu için 200m euro para harcar 100m euro gelir elde edersiniz. el'de 15m euro harcar 6-7m euro gelir elde edersiniz.

    karlılık olmadığı için euroleague'den uzak durma fikrini bu sebeple ben benimsemiyorum.

    2.si euroleague şampiyonu olma ihtimali: her ne kadar çok ciddi ispanyol lobisi söz konusu olsa da, elimizde ergin ataman gibi bir değer, euroleague maçlarında biletleri satışa çıktıktan 3dk sonra tüketecek taraftar varken euroleague şampiyonluğu ile aramızdaki tek engel 15m euro. yani başarı bizim için imkansız değil.

    şöyle örnek vereyim;

    euroleague'e avrupa basketbolu sıralamasındaki ilk 15 ülkeden 5'er takımın katıldığını düşünün (toplamda 75 takım) ve hepsine de 15'er m euro bütçe verin. euroleague şampiyonluğu için ilk 5 adaydan biri biz oluruz.

    bu sebeple ben kişisel olarak euroleague organizasyonunun bizim için çok önemli olduğunu düşünüyorum. karlılık sağlamayacaktır evet ama futboldan da 100 yıldır karlılık elde edemiyoruz (bu sene hariç, ama bu sene de şl şampiyponu olamadık*)
  • 473
    ruslar da gittikten sonra seviyenin daha da düştüğü organizasyon. ruslar bi çeşitlilik ve +2 puan kalite katıyordu.

    ergin hocam neredeyse onun maçlarını takip etmeye çalışıyorum, onun dışında çok da ilgim alakam yok.

    organizasyonu boklayıp, boklamamak bi kenara nba ile karşılaştırılması gerçekten çok komik. hele şey “daha kıram kırana, daha sert, daha organize” vb. yorumlar görünce inanılmaz bi küçümseyici bakış atıyorum :d yok kanka daha sert daha mücadeleci falan değil, topçular çok daha kötü ve ve yeteneksiz. lütfen nba ile karşılaştırmayın ve daha kötü topçuları izlemel daha zevkli falan demeyin. bu basketboldan zevk alıyosanız inanın u-16 maçlarını izleseniz orgazm falan olursunuz.
  • 474
    avrupa'nin en ileri seviye basketbol organizasyonu olmasi, mucadeleci takim kurmanin zarar yazdigi gercegini degistirmiyor.

    zaten onun icin burada alman, ingiliz, hollandali, iskandinav takimi goremezsiniz. ne diyoruz? yatirim. yatirim maddi geri donus bekledigin sey icin yapilir.

    full dolu salon + sampiyonlukla bitirilen sezonda fenerbahce eur20mn zarar yazdi. bu mu yatirim simdi? bunu mu gormek istiyoruz galatasaray'da?

    goz gore gore zarar etmek bir vizyonun parcasi degildir.

    galatasaray'in parasinin sokaga atilmasini asla desteklemeyecegiz.

    gun olur kulup altyapidan cikardigi turk basketbolcularla, zarar yazmayacak sekilde burada oynar, keyifle izler destekleriz.

    2.sinif amerikali basketbolculara milyon dolarlar harcayip surekli zarar yazmak asla bir vizyonun parcasi degildir.

    bu is vizyon isi olsa, avrupa'nin butun ileri devletleri bu ise para dokuyor olurdu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın