925
başkanları tarafından beni ve türevim pek çok "galatasaray"lıyı kınamış topluluk. kınama sebepleri ise "saygısız, terbiyesiz, nankör" oluşumuzmuş. iyi eyvallah. kınadığınız hareketimin olayı şudur, ilk evvela ona bir bakın;
(bkz: #573297)
hah, şimdi de ben size birşeyler yazacağım.
sizi bilmem, tanımam, etmem, sizle tek ilişkim bilet bulamadığım bazı maçlarda, stad önünde sizden fahiş fiyatla aldığım biletler. bunu bilin. reis'inizi de bilmem. ama muhtemelen şu en önde duran beyazlı tiptir. oğuz muş galiba adı. bizi kınamış. iyi, aferin.
şimdi arkadaşım, kuruluş tarihinize bakıyorum; 2001. yani rahmetli alpaslan dikmen'e saygım sonsuz ama, enteresandır, ali sami yen o tarihten beridir de rakip takımlar için cehennem olmaktan çıkmış durumda. şu real madrid maçından sonra görmedim ben bizim takımın aslan kesildiğini sahada.
fırsatım oldukça elimden geldiğince kendi "helal paramla" maçlara gidiyorum ben arkadaşım. "kalk kalk kalk" "kalkmayan fenerli" bağırsanıza lan" nidalarını pek sık duyuyorum o tribüne siz geldiğinizden beri. bir yerden sonra sizin ne halt ettiğinizi incelemeye başladım. ulan o kadar kişi toplansanız sahadaki 11 i sayamazsınız, hiçbirinizin maçla ilgisi yok. tamamen kendi şovunuz.
bu pisliğin en üst mertebesini de yeni stadın açılışında gördük. dev pankart açılıyor, biz bekliyoruz ki "cimbombom" yazsın "galatasaray" yazsın "burası ali sami yen" yazsın, "sen nerede biz orada" yazsın. ama ne yazıyor? ultraslan!!! bu ne amına koyayım lan. ben ultraslanlı değilim, galatasaraylıyım. ve başından beridir savunduğum şu: galatasaraylılığa "galatasaraylı"dan başka bir ad vermeye gerek yok. aha o avrupa yı titreten "galatasaraylı"lar. ultraslan falan değil.
bu taraftar grupları sahadaki takımı yüreklendirmek için var, rakip takımı sindirmek için var. koreografi sunmak için değil, koro halinde aynı şarkıyı söylemek için değil.
şu son maçta özellikle baktım o başınızda duran beyazlı şahısa, bir kere dönüp sahaya bakmadı adam arkadaş. git bak ulan, avrupa daki taraftarlara bak, çarşıya bak, hepsini siktiret, tarihe geçmiş maçlarımızı al incele, nasıl galeyana getiriliyor sahadaki takım. tribün sahada oynanan oyuna yoğunlaşmış durumda. maçın gidişatına göre enerjisini veriyor sahaya.
şimdi futbolcu olarak düşünüyorum kendimi, ulan ben sahadayım, dehşet bir çalım atıyorum, nefis bir şut çekiyorum, ya da rakibin önüne veriyorum topu kendi kaleme gol attırıyorum, değişen hiçbirşey yok tribünde, hep aynı nakarat, yaptığınız şarkılar da pek bir halta benzemiyor o ayrı. şimdi ben topçu olsam "nasıl olsa tribün siklemiyo" derim fazla da zahmete sokmam kendimi. şöyle sağ kanattan alıp yardırırken o tribünler ayağa kalksa, oturan tribünler ben hücum başlattığımda ayağa kalksa nasıl gaza gelirim, rakip defans olsam nasıl panik olurum. ama öyle birşey yok, herkes zaten ayakta, rakip takım için konuşuyorum, bilmediğim bir şarkıyı söylüyorlar ne olursa olsun. "cennet lan burası" derim, ne baskısı, hakem için de aynı şey.
varsa yoksa "ultraslan". ultraslan ne kardeşim? orası "galatasaray". efsane olan "galatasaray" siz değilsiniz. rahmetli alpaslan dikmen'in gayet iyi niyetle kurduğuna inandığım bir oluşumu kulüpten yukarı tutar hale getirmişsiniz.
arena nın açılışından sonra gördük kullandığınız tribünü, ilk günden koltuklar kırılmış lan. hayvan yapar mı bunu?
şimdi mutlaka beni aramaya başlarsınız, belki bulup dövüp öldürürsünüz bilemiyorum. ama merak etmeyin, bundan sonra sizin olduğunuz hiçbir maça gitmeyi düşünmüyorum. adam gibi "taraftar" olmadığınız sürece, sahadaki takım için bağırmadığınız sürece. benim gibi düşünen pek çok "galatasaraylı" da var eminim. şunu bilin, avanta aldığınız başkanla beraber oluşturduğunuz o sahadaki takım artık "galatasaray" değil, "ultraslanspor".
buyrun 52.000 kişilik stad, kendiniz söyleyin kendiniz eğlenin. ha belki şu olur, gerçek "galatasaraylı"lar sizi bastırmaya başlar, sizin tezahüratınızı ıslıkla keser, sahadaki maça göre tezahürat yapar. o zaman alırım kombinemi giderim.
şunu bilin ben oraya "galatasaray"ı seyretmeye desteklemeye geliyorum, fenerbahçe ye küfretmeye değil. ben "galatasaray" ile ilgilenmek istiyorum, başka takımla değil. ha o takımla oynanıyorsa o maç, belki biriki sinkaflı tezahürat vs yaparım, ama o kadar, 2. lig takımıyla oynarken o takımın adını anmak istemem.
en kısa zamanda yok olmanız temennisiyle...
(bkz: #573297)
hah, şimdi de ben size birşeyler yazacağım.
sizi bilmem, tanımam, etmem, sizle tek ilişkim bilet bulamadığım bazı maçlarda, stad önünde sizden fahiş fiyatla aldığım biletler. bunu bilin. reis'inizi de bilmem. ama muhtemelen şu en önde duran beyazlı tiptir. oğuz muş galiba adı. bizi kınamış. iyi, aferin.
şimdi arkadaşım, kuruluş tarihinize bakıyorum; 2001. yani rahmetli alpaslan dikmen'e saygım sonsuz ama, enteresandır, ali sami yen o tarihten beridir de rakip takımlar için cehennem olmaktan çıkmış durumda. şu real madrid maçından sonra görmedim ben bizim takımın aslan kesildiğini sahada.
fırsatım oldukça elimden geldiğince kendi "helal paramla" maçlara gidiyorum ben arkadaşım. "kalk kalk kalk" "kalkmayan fenerli" bağırsanıza lan" nidalarını pek sık duyuyorum o tribüne siz geldiğinizden beri. bir yerden sonra sizin ne halt ettiğinizi incelemeye başladım. ulan o kadar kişi toplansanız sahadaki 11 i sayamazsınız, hiçbirinizin maçla ilgisi yok. tamamen kendi şovunuz.
bu pisliğin en üst mertebesini de yeni stadın açılışında gördük. dev pankart açılıyor, biz bekliyoruz ki "cimbombom" yazsın "galatasaray" yazsın "burası ali sami yen" yazsın, "sen nerede biz orada" yazsın. ama ne yazıyor? ultraslan!!! bu ne amına koyayım lan. ben ultraslanlı değilim, galatasaraylıyım. ve başından beridir savunduğum şu: galatasaraylılığa "galatasaraylı"dan başka bir ad vermeye gerek yok. aha o avrupa yı titreten "galatasaraylı"lar. ultraslan falan değil.
bu taraftar grupları sahadaki takımı yüreklendirmek için var, rakip takımı sindirmek için var. koreografi sunmak için değil, koro halinde aynı şarkıyı söylemek için değil.
şu son maçta özellikle baktım o başınızda duran beyazlı şahısa, bir kere dönüp sahaya bakmadı adam arkadaş. git bak ulan, avrupa daki taraftarlara bak, çarşıya bak, hepsini siktiret, tarihe geçmiş maçlarımızı al incele, nasıl galeyana getiriliyor sahadaki takım. tribün sahada oynanan oyuna yoğunlaşmış durumda. maçın gidişatına göre enerjisini veriyor sahaya.
şimdi futbolcu olarak düşünüyorum kendimi, ulan ben sahadayım, dehşet bir çalım atıyorum, nefis bir şut çekiyorum, ya da rakibin önüne veriyorum topu kendi kaleme gol attırıyorum, değişen hiçbirşey yok tribünde, hep aynı nakarat, yaptığınız şarkılar da pek bir halta benzemiyor o ayrı. şimdi ben topçu olsam "nasıl olsa tribün siklemiyo" derim fazla da zahmete sokmam kendimi. şöyle sağ kanattan alıp yardırırken o tribünler ayağa kalksa, oturan tribünler ben hücum başlattığımda ayağa kalksa nasıl gaza gelirim, rakip defans olsam nasıl panik olurum. ama öyle birşey yok, herkes zaten ayakta, rakip takım için konuşuyorum, bilmediğim bir şarkıyı söylüyorlar ne olursa olsun. "cennet lan burası" derim, ne baskısı, hakem için de aynı şey.
varsa yoksa "ultraslan". ultraslan ne kardeşim? orası "galatasaray". efsane olan "galatasaray" siz değilsiniz. rahmetli alpaslan dikmen'in gayet iyi niyetle kurduğuna inandığım bir oluşumu kulüpten yukarı tutar hale getirmişsiniz.
arena nın açılışından sonra gördük kullandığınız tribünü, ilk günden koltuklar kırılmış lan. hayvan yapar mı bunu?
şimdi mutlaka beni aramaya başlarsınız, belki bulup dövüp öldürürsünüz bilemiyorum. ama merak etmeyin, bundan sonra sizin olduğunuz hiçbir maça gitmeyi düşünmüyorum. adam gibi "taraftar" olmadığınız sürece, sahadaki takım için bağırmadığınız sürece. benim gibi düşünen pek çok "galatasaraylı" da var eminim. şunu bilin, avanta aldığınız başkanla beraber oluşturduğunuz o sahadaki takım artık "galatasaray" değil, "ultraslanspor".
buyrun 52.000 kişilik stad, kendiniz söyleyin kendiniz eğlenin. ha belki şu olur, gerçek "galatasaraylı"lar sizi bastırmaya başlar, sizin tezahüratınızı ıslıkla keser, sahadaki maça göre tezahürat yapar. o zaman alırım kombinemi giderim.
şunu bilin ben oraya "galatasaray"ı seyretmeye desteklemeye geliyorum, fenerbahçe ye küfretmeye değil. ben "galatasaray" ile ilgilenmek istiyorum, başka takımla değil. ha o takımla oynanıyorsa o maç, belki biriki sinkaflı tezahürat vs yaparım, ama o kadar, 2. lig takımıyla oynarken o takımın adını anmak istemem.
en kısa zamanda yok olmanız temennisiyle...