52
*lütfen dikkat: bu bir özür yazısı, ya da savunma yazısı değildir. bu sadece o akşam orda olanları yerinde görmüş, bazıları tarafından "kahraman" bazıları tarafından "saygısız" "nankör" hatta "vatan haini" ilan edilmiş birisinin, gayet objektif bir gözle, bütün samimi duygularıyla yazmış olduğu bir açıklamadır. çünkü olay cidden öyle değil lan, maçtan sonra eve geldim, eşim ve o akşamlığına bizde olan kayınvalideden öğrendim ne işler karıştırdığımızı, biz orada akvaryumdaki balık gibiydik, hayran hayran etrafı seyrediyorduk.
şimdi güzel kardeşim, akp'yi pek sevmeyen, hadi açıkçası ona hiç oy vermemiş, bundan sonra da oy vermeyi pek düşünmeyen biri olarak recep tayyip erdoğan'ı savunmak benim haddime değil. pek çok işi yanlış, ama pek çok işi de doğru, türk kafasıyla hallediyor çünkü, batı kafasının bize 2 numara büyük geldiğini çözmüş adam.
herneyse; bakın arkadaşım, galatasaray spor kulübünün olduğu bir ortamda, ait olduğu, onu temsil için yıllardır çabaladığı ülkenin başbakanının (bakın başbakan diyorum, recep tayyip erdoğan'ın şahsı değil, başbakan, makam) yuhlanması, herhangi bir terbiyesizlik yapılması mevzubahis değildir, bu başbakan şahıs olarak kim olursa olsun. önce onu bilelim. ha eğer recep tayyip erdoğan oraya "ben başbakan falan değilim, recep tayyip erdoğan isimli vatandaş olarak geldim" deseydi, kim ne derse desin beni ilgilendirmezdi.
durum bu iken, zaten türkiye cumhuriyeti başbakanına yapılmış herhangi bir protesto ya da yuhlama aslen mevcut değil, açın konuşma görüntülerini vs bakın. benim olduğum yerden öyle gözüktü hiç değilse.
ama adnan polat ıslıklanacaktı, "galatasaray başkanı" olarak değil, "adnan polat" olarak ıslıklanacaktı, yuhlanacaktı, bu aylaaaar öncesinden belliydi. eğer ki o yönetimde "bu tepkiyi hiç beklemiyordum yahu" diyebilecek biri çıkarsa "hassiktir lan" derim. bu bariz belliydi güzel kardeşim, o orada olacaktı.
olayın civcivli noktasına yaklaşıyoruz, çok güzel stad yapmışınız, herşey şahane süper, ama bi adam gibi ses sistemi koyamadınız mı lan oraya? kimin ne dediği anlaşılmıyor, ali kırca şiir okurken yanımdaki adam "dediklerinden bişey anlamıyorum ama yanındaki karı iyiymiş" dediyse bunda bir sorun vardır değil mi. biz hep beraber ali kırca nın hanımefendiye tekme tokat dalmasını bekler olduk meşhur videodaki gibi.
dur lan konu nereye geldi, ne diyodum? hah... kimse zaten konuşulanı anlamıyor, sesler vs harala gürele, adnan polat çıktı kürsüye, yapıştırdık arkadaşım ıslığı, biz ne bilelim o esnada başbakana teşekkür ediyormuş. ıslıklar yuhalamalar falan, bir kargaşa oldu. zaten sunuşu yapmak için nihat doğan'ımı çağırmışlar bilmiyorum ama, sesi ve konuşması bu kadar benzeyemez bir insanın bir insana, oda ayrı bir sinir bozucu durum oldu, bir de o esnada sahada yayılı platformu toplamak için görevli ekibin başındaki kapşonlu dallamanın artist artist yürümeleri bir disiplin gösterisi yapma çalışması vs iyice sinirleri gerdi. lafı gelmişken diyeyim o kapşonlu dallamaya "ulan sen hangi torpille oraya geldin, artist artist yürümeler bağırmalar falan, ne sanıyosun kendini, 50 tane muşambayı 50 kişiye bir saatte kaldırtamayan adamı muhtarın samanlığına kadar kovalarlar lan bizim köyde.
herneyse, biz bilmiyoruz başbakan gitmiş, bakanlar gitmiş, yalnız bir ara tribüne koşan korumalar dikkatimizi çekti bi meczup saldırdı herhalde dedik o kadar.
sonrasında o toki başkanı denen arkadaş çıkıp o gaz konuşmasını yaptı işte "biz şöyleyiz, biz büyüğüz, tapının mına koduklarım" şeklinde. kendini peygamber ilan edecek sandık. başbakanın gittiğinden haberimiz yok, "ulan herif yememiş içmemiş sırf fırça atmak için burayı yaptırmış" dedik, bastık ıslığı, bunda hatalı birşey var mı?
hayır git emlak krallarına, trump a falan göster "kardeşim aha ali sami yen stadı ve yeri, aha aslantepe ve yeri, seç birini" bakalım hangisini seçecek adam. bedavaya gelmedi o stad bize. etrafındaki yollar vs ise benzinden iletişimden %60 vergi alan bi devletsen, yap bi zahmet o metroyu oraya, hatta bedava yap.
olayın aslı astarı budur arkadaşım, galatasaray taraftarı ne cesur yürektir, ne de vatan haini, olması gereken bir protesto, ulan dilim varmıyor ama koskoca başbakan tarafından üstüne alınmıştır, daha sonra başbakanın buna sinirlendiği, gücendiği ne bileyim kırıldığı anons edilmeden tipin biri çıkıp ileri geri konuşmuştur.
elinizi vicdanınıza koyun, başbakanın bu durumundan haberiniz yok, dahası başbakan lafı geçmemiş, başbakanı hala orada sanıyorsunuz, siz adnan polat la hesabınızı gördüğünüzü düşünüyorsunuz, fol yok yumurta yok, tipin biri çıkıp böyle konuşuyor. naparsınız? allahaşkına?
dediğim gibi bu bir özür ya da savunma yazısı değil. kabahat etmedik ki özür dileyelim, bi suç işlemedik ki kendimizi savunalım. başbakanın stadı terkettiğini evde öğrendik ulan.
durum budur hakim bey, sen devletsin büyüksün, sen bilirsin, allah aşkına söyle; suç kimde?
not: ama o kapşonlu, oğlum var ya, sana çok pis taktım, çok pis.
şimdi güzel kardeşim, akp'yi pek sevmeyen, hadi açıkçası ona hiç oy vermemiş, bundan sonra da oy vermeyi pek düşünmeyen biri olarak recep tayyip erdoğan'ı savunmak benim haddime değil. pek çok işi yanlış, ama pek çok işi de doğru, türk kafasıyla hallediyor çünkü, batı kafasının bize 2 numara büyük geldiğini çözmüş adam.
herneyse; bakın arkadaşım, galatasaray spor kulübünün olduğu bir ortamda, ait olduğu, onu temsil için yıllardır çabaladığı ülkenin başbakanının (bakın başbakan diyorum, recep tayyip erdoğan'ın şahsı değil, başbakan, makam) yuhlanması, herhangi bir terbiyesizlik yapılması mevzubahis değildir, bu başbakan şahıs olarak kim olursa olsun. önce onu bilelim. ha eğer recep tayyip erdoğan oraya "ben başbakan falan değilim, recep tayyip erdoğan isimli vatandaş olarak geldim" deseydi, kim ne derse desin beni ilgilendirmezdi.
durum bu iken, zaten türkiye cumhuriyeti başbakanına yapılmış herhangi bir protesto ya da yuhlama aslen mevcut değil, açın konuşma görüntülerini vs bakın. benim olduğum yerden öyle gözüktü hiç değilse.
ama adnan polat ıslıklanacaktı, "galatasaray başkanı" olarak değil, "adnan polat" olarak ıslıklanacaktı, yuhlanacaktı, bu aylaaaar öncesinden belliydi. eğer ki o yönetimde "bu tepkiyi hiç beklemiyordum yahu" diyebilecek biri çıkarsa "hassiktir lan" derim. bu bariz belliydi güzel kardeşim, o orada olacaktı.
olayın civcivli noktasına yaklaşıyoruz, çok güzel stad yapmışınız, herşey şahane süper, ama bi adam gibi ses sistemi koyamadınız mı lan oraya? kimin ne dediği anlaşılmıyor, ali kırca şiir okurken yanımdaki adam "dediklerinden bişey anlamıyorum ama yanındaki karı iyiymiş" dediyse bunda bir sorun vardır değil mi. biz hep beraber ali kırca nın hanımefendiye tekme tokat dalmasını bekler olduk meşhur videodaki gibi.
dur lan konu nereye geldi, ne diyodum? hah... kimse zaten konuşulanı anlamıyor, sesler vs harala gürele, adnan polat çıktı kürsüye, yapıştırdık arkadaşım ıslığı, biz ne bilelim o esnada başbakana teşekkür ediyormuş. ıslıklar yuhalamalar falan, bir kargaşa oldu. zaten sunuşu yapmak için nihat doğan'ımı çağırmışlar bilmiyorum ama, sesi ve konuşması bu kadar benzeyemez bir insanın bir insana, oda ayrı bir sinir bozucu durum oldu, bir de o esnada sahada yayılı platformu toplamak için görevli ekibin başındaki kapşonlu dallamanın artist artist yürümeleri bir disiplin gösterisi yapma çalışması vs iyice sinirleri gerdi. lafı gelmişken diyeyim o kapşonlu dallamaya "ulan sen hangi torpille oraya geldin, artist artist yürümeler bağırmalar falan, ne sanıyosun kendini, 50 tane muşambayı 50 kişiye bir saatte kaldırtamayan adamı muhtarın samanlığına kadar kovalarlar lan bizim köyde.
herneyse, biz bilmiyoruz başbakan gitmiş, bakanlar gitmiş, yalnız bir ara tribüne koşan korumalar dikkatimizi çekti bi meczup saldırdı herhalde dedik o kadar.
sonrasında o toki başkanı denen arkadaş çıkıp o gaz konuşmasını yaptı işte "biz şöyleyiz, biz büyüğüz, tapının mına koduklarım" şeklinde. kendini peygamber ilan edecek sandık. başbakanın gittiğinden haberimiz yok, "ulan herif yememiş içmemiş sırf fırça atmak için burayı yaptırmış" dedik, bastık ıslığı, bunda hatalı birşey var mı?
hayır git emlak krallarına, trump a falan göster "kardeşim aha ali sami yen stadı ve yeri, aha aslantepe ve yeri, seç birini" bakalım hangisini seçecek adam. bedavaya gelmedi o stad bize. etrafındaki yollar vs ise benzinden iletişimden %60 vergi alan bi devletsen, yap bi zahmet o metroyu oraya, hatta bedava yap.
olayın aslı astarı budur arkadaşım, galatasaray taraftarı ne cesur yürektir, ne de vatan haini, olması gereken bir protesto, ulan dilim varmıyor ama koskoca başbakan tarafından üstüne alınmıştır, daha sonra başbakanın buna sinirlendiği, gücendiği ne bileyim kırıldığı anons edilmeden tipin biri çıkıp ileri geri konuşmuştur.
elinizi vicdanınıza koyun, başbakanın bu durumundan haberiniz yok, dahası başbakan lafı geçmemiş, başbakanı hala orada sanıyorsunuz, siz adnan polat la hesabınızı gördüğünüzü düşünüyorsunuz, fol yok yumurta yok, tipin biri çıkıp böyle konuşuyor. naparsınız? allahaşkına?
dediğim gibi bu bir özür ya da savunma yazısı değil. kabahat etmedik ki özür dileyelim, bi suç işlemedik ki kendimizi savunalım. başbakanın stadı terkettiğini evde öğrendik ulan.
durum budur hakim bey, sen devletsin büyüksün, sen bilirsin, allah aşkına söyle; suç kimde?
not: ama o kapşonlu, oğlum var ya, sana çok pis taktım, çok pis.