43
(bkz: 12 şubat 2018 galatasaray antalyaspor maçı)
ben dün 15:30'da erkenden işten çıkıp, maç sonrası 23:30'da evime girebildim. ayırdığım zaman tam 8 saat. iş yerim, evime çok yakın (gebze'de) ve stadla olan mesafe 60 km. yanlış anlaşılmasın, piizlenmek için falan değil, yetişmek için erken çıkıyoruz. 17:30'da çıkıp yetişemediğim maçlar var. yine yanlış anlaşılmasın ben 5 senedir bilfiil yaşıyorum bunu. metroyu kapattıklarında daha cafcaflısını yaşamışlığım var. şampiyonlar ligi akşamları daha büyük ızdıraplar gördüm. hele ki avrupa ile aramızdaki saçma saat farkından ötürü yeni sezonda daha katmerlisini göreceğiz kısmetse.
aracım var fakat esas çile de bu ya. bir yere kadar araçla, sonra toplu taşıma kullanıyorum. malum, stadyum karşısındaki ispark birileri tarafından kiralanıp kapatılınca sokaklara, tinercilere, esnafa kaldık. artık 10-20 tl değil 30 tl bile verseniz park yeri kalmayabiliyor. yahu belediyenin otoparkı halk için değil midir? (ücretsiz olsun demiyorum, ücreti mukabilinde, zaten ücretsiz ispark yok!) adamlar topluca kiralayıp kapatmış ulan koca alanı. bir filo gelmiş araç alım satımı mı yapıyorlar ne zıkkımsa araba doldurmuşlar alanı. bu alan sıradan bir yer değil koskoca galatasaray'ın stadının karşısındaki ispark! taraftarı sokağa atmak nedir? hangi avrupa ülkesinde vardır? pardon biz ortadoğu ülkesiydik, değil mi? yahu konya'ya gittim. adamların stadyumunun etrafı 360 derece açık otopark. en ful maçında bile otoparkta boş yer kalıyor. 360 derece diyorum, uyandırayım. maçtan çıkar çıkmaz tüm yönlere 2-3 dakikada tahliye. biz neyin bedelini ödüyoruz? hani şehrin içinden uzaklaşınca modernleşiyordu stadlar? galatasaray'ı, taraftarı, stadı, tahliyeyi düşünen yok ki. stad geldi, etrafı mantar gibi bina türedi. artık stad etrafındaki rant kaynağı yapılar sebebiyle şehrin içinde kaldık zaten. şehrin uzağında ama şehrin içinde!!! bize alan bırakılmadı. tam tersine alanlar gittikçe daraltılıyor.
mustafa cengiz yönetimine sesleniyorum. da-ra-lı-yo-ruz! park yerimiz yok! alanımız yok! toplu taşıma pert! tahliye balık istifi! lütfen!
ben dün 15:30'da erkenden işten çıkıp, maç sonrası 23:30'da evime girebildim. ayırdığım zaman tam 8 saat. iş yerim, evime çok yakın (gebze'de) ve stadla olan mesafe 60 km. yanlış anlaşılmasın, piizlenmek için falan değil, yetişmek için erken çıkıyoruz. 17:30'da çıkıp yetişemediğim maçlar var. yine yanlış anlaşılmasın ben 5 senedir bilfiil yaşıyorum bunu. metroyu kapattıklarında daha cafcaflısını yaşamışlığım var. şampiyonlar ligi akşamları daha büyük ızdıraplar gördüm. hele ki avrupa ile aramızdaki saçma saat farkından ötürü yeni sezonda daha katmerlisini göreceğiz kısmetse.
aracım var fakat esas çile de bu ya. bir yere kadar araçla, sonra toplu taşıma kullanıyorum. malum, stadyum karşısındaki ispark birileri tarafından kiralanıp kapatılınca sokaklara, tinercilere, esnafa kaldık. artık 10-20 tl değil 30 tl bile verseniz park yeri kalmayabiliyor. yahu belediyenin otoparkı halk için değil midir? (ücretsiz olsun demiyorum, ücreti mukabilinde, zaten ücretsiz ispark yok!) adamlar topluca kiralayıp kapatmış ulan koca alanı. bir filo gelmiş araç alım satımı mı yapıyorlar ne zıkkımsa araba doldurmuşlar alanı. bu alan sıradan bir yer değil koskoca galatasaray'ın stadının karşısındaki ispark! taraftarı sokağa atmak nedir? hangi avrupa ülkesinde vardır? pardon biz ortadoğu ülkesiydik, değil mi? yahu konya'ya gittim. adamların stadyumunun etrafı 360 derece açık otopark. en ful maçında bile otoparkta boş yer kalıyor. 360 derece diyorum, uyandırayım. maçtan çıkar çıkmaz tüm yönlere 2-3 dakikada tahliye. biz neyin bedelini ödüyoruz? hani şehrin içinden uzaklaşınca modernleşiyordu stadlar? galatasaray'ı, taraftarı, stadı, tahliyeyi düşünen yok ki. stad geldi, etrafı mantar gibi bina türedi. artık stad etrafındaki rant kaynağı yapılar sebebiyle şehrin içinde kaldık zaten. şehrin uzağında ama şehrin içinde!!! bize alan bırakılmadı. tam tersine alanlar gittikçe daraltılıyor.
mustafa cengiz yönetimine sesleniyorum. da-ra-lı-yo-ruz! park yerimiz yok! alanımız yok! toplu taşıma pert! tahliye balık istifi! lütfen!