• 414
    biz sözlük yazarları bu işi profesyonel olarak yapmıyoruz. herkesin bir mesleği var ama futbol sevgisi ve takım aşkı ile eleştiri ya da destek yazıları yazıyor, önerilerde bulunuyoruz. bu platform öncelikle fikir jimnastiği, beyin fırtınası açısından çok güzel bir ortam sunuyor. herkesin futbol bilgini olması gerekmez. ancak yıllardır yazılan entry'leri okuduğumdan şunu kesinlikle söyleyebilirim;

    -sözlük yazarlarının eski deyimle kahır ekseriyeti (büyük çoğunluğu) üniversite mezunu ve düşüncelerini yazıya dökebilen gençler veya genç kalanlardır. şimdi bir iddia atıyorum ortaya ve diyorum ki; hamzaoğlu, denizli, şenol güneş, fatih terim hatta ersun yenal dahil türkiyedeki teknik direktörlerin hiçbirisi düşüncelerini yazıya aktaramazlar, istediklerini yazıyla ifade edemezler. yazmaya kalksınlar düşündüklerinin tam tersi anlam çıkarılacak metinler çıkar ortaya. hatta imla kurallarından habersiz olduklarından, anlaşılması zor bir metin çıkar ortaya. (bizim moderasyondan geçmez hiçbir yazdıkları. :)) o nedenle sözlük yazarlarını küçümsemek çok yanlıştır.

    -yıllardır futbol izleyen ve spor basınını okuyan bu yazarların futbol bilgisi hiç de küçümsenmemeli. özellikle futbol literatürüne hakim çok sayıda yazar var. bizzat sahada olan antrenörlerden çoğu spor bile yazamazlar. (çoğuna göre o bir sipor'dur)

    -hem yazabilen hem de sahada futbolu icra edebilen spor adamlarının sayısı arttığı gün türk futbolu bir mesafe alabilir. aksi halde; yani bildiğini yazamayan, yazdığını yapamayan spor adamlarıyla ancak kör misali, el yordamıyla yol alabiliriz.

    -eleştirilecek yanı yok mu sözlüğün ve de yazarların? var tabi ama öyle aşırı değil.

    sözlük yazarlarının %99'unun hemfikir olduğu konulara bir bakalım. sabri-umut-jpk-bilal ile olmaz dediler. hele cl'de rezil oluruz dediler ve tam isabet kaydettiler. hamza hamzaoğlu ve ahmet çakır gibiler, sabrilerle şampiyon olunur transfere ne gerek var dediler ve rezil oldular. (fikri manada)

    ben yönetimin yerinde olsam yazılı medyayı değil, sosyal medyayı izler ve ciddiye alırım. çünkü yazılı medyadakilerin tamamına yakınının, hocalarla ve futbolcularla yakın ilişkileri vardır. öyle ya da böyle ilişkileri vardır. hatır vardır, gönül vardır. dolayısıyla fikirlerini yalın, net ortaya koymaktan çekinirler. ama sosyal medyanın hiçbir göbek bağı yoktur. düşüncelerini ve fikirlerini ortaya koyarken tek ölçüleri vardır o da galatasaray sevgisidir.

    sonuç: şu ana kadar sözlük yazarlarının çoğunlukla ittifak ettiği hiçbir konuda yanıldığına tanık olmadım. iyi takip edin siz de olmayacaksınız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın