1
bildiğim kadarıyla sözlük ulusal bir sözlük değil aynı takımımız gibi. ayrıca kimsenin, milli takımları destekleme gibi bir mecburiyeti de yok. ister destekler, ister yenilmesini ister, ister sikine takmaz. ben 3. gruptanım. hiçbir ulusal takım sikimde değil. hele hele, ülkenin en çok izlenen 2 sporunun başında, turgay demirel ve yıldırım demirören gibi insanlar varken.
milli takımları desteklememek için birçok sebep var. desteklemek için olduğu gibi.desteklememek için akla gelecek ilk sebeplerden biri ilkan karaman-bogdan tanjevic olayı. bu olayı, gerets-amrabat olayıyla bir tutan arkadaşlar var mesela. sonradan anlamıştır büyük ihtimalle ne kadar saçma bir şey dediğini. amrabat, fas'ın herhangi bir takımında oynarken, gerets kendisine, o takımın ezeli rakibine gitmesi gerektiğini, yoksa milli takımda şans bulamyacağını, bulsa bile oyununu geliştiremeyeceği için 4-5 sene sonra unutulacağını mı söyledi yoksa?
ayrıca kimse milliyetçi olmak zorunda değil.-ki öyle bi'şey denmemiş. ancak milli maçları ulusal bir mesele, hesaplaşma olarak görmek de çok saçma. ben mesele isviçre futbol takımıyla hesaplaşmak isterim. ancak ermenistan veya güney kıbrıs futbol takımları umrumda değil. çünkü futbolla ilgili bir durum yok arada. futbol, ne bize uluslararası arenada bir saygınlık katar ne de giden, ölen çocukların acısını hafifletir.
bunlar desteklememek, milli takımların, insanın umrunda olmaması için çok önemli sebepler. destekemek için bana tek bir sebep yeterli aslında. selçuk inan'ın oynaması. ancak, oynatmamak bir yana, bir de had bildirir gibi konuşmalar daha da rezalet, daha da ayıp. milli takımlar, (basketbol ve futbol olanlarından bahsediyorum) bir takım güçlerin elinde. futbol, daha çok başbakan ve ona yakın zihniyetin elinde. basketbol ise tamamen fenerbahçe'nin elinde. istedikleri gibi at koşturuyorlar. aziz yıldırım isterse, yarın tanjevic'i kovdurur, yerine istediği antrenörü getirtir. müthiş bir lobi faaliyeti var. özellikle a milli erkek basketbol takımı'nın içerisinde müthiş bir fenerbahçe kadrolaşması var.
sonuç olarak milli takımların sevilecek bir tarafı kalmamıştır. çünkü, federasyonlar galatasaray'a ve oyunculrına istenmeyen, gereksizler şeyler, davetsiz misafirler gibi davranmaktadır.
edit: ayrıca pazar gününü bu kadar sıkıcı hale getirdiği için de milli takımı desteklemeyebilir bu yazarlar.
edit 2: tanjevic, ilkan'a git büyük kolej'de oyna deseydi de problem olacaktı. ama cska'ya, barcelona'ya git deseydi benim açımdan problem olmazdı. olurdu da bu kadar büyük olmazdı.
ayrıca, futbolda kayseri'den galatasaray'a gitmekle, basketbolda galatasaray'dan fenerbahçe'ye gitmek oyuncuya aynı seviyeyi mi atlatır? öyleyse bilelim, öyle değerlendiririz galatasaray erkek basketbol takımı'nı.
federasyon ile milli takımların pek bir bağlantısı yokmuş. ama şöyle bir şey var. türkiye a milli futbol takımı'nın arması budur;
http://1.bp.blogspot.com/...w.Vvallpaper.net.jpg
tüm dünyada bu böyledir. arjantin, almanya, ispanya.. hepsi böyledir. hepsi federasyonlarının sembollerini taşır. yalnızca bu sebeple bile federasyonlarla direkt alakalıdır.
milli takımları desteklememek için birçok sebep var. desteklemek için olduğu gibi.desteklememek için akla gelecek ilk sebeplerden biri ilkan karaman-bogdan tanjevic olayı. bu olayı, gerets-amrabat olayıyla bir tutan arkadaşlar var mesela. sonradan anlamıştır büyük ihtimalle ne kadar saçma bir şey dediğini. amrabat, fas'ın herhangi bir takımında oynarken, gerets kendisine, o takımın ezeli rakibine gitmesi gerektiğini, yoksa milli takımda şans bulamyacağını, bulsa bile oyununu geliştiremeyeceği için 4-5 sene sonra unutulacağını mı söyledi yoksa?
ayrıca kimse milliyetçi olmak zorunda değil.-ki öyle bi'şey denmemiş. ancak milli maçları ulusal bir mesele, hesaplaşma olarak görmek de çok saçma. ben mesele isviçre futbol takımıyla hesaplaşmak isterim. ancak ermenistan veya güney kıbrıs futbol takımları umrumda değil. çünkü futbolla ilgili bir durum yok arada. futbol, ne bize uluslararası arenada bir saygınlık katar ne de giden, ölen çocukların acısını hafifletir.
bunlar desteklememek, milli takımların, insanın umrunda olmaması için çok önemli sebepler. destekemek için bana tek bir sebep yeterli aslında. selçuk inan'ın oynaması. ancak, oynatmamak bir yana, bir de had bildirir gibi konuşmalar daha da rezalet, daha da ayıp. milli takımlar, (basketbol ve futbol olanlarından bahsediyorum) bir takım güçlerin elinde. futbol, daha çok başbakan ve ona yakın zihniyetin elinde. basketbol ise tamamen fenerbahçe'nin elinde. istedikleri gibi at koşturuyorlar. aziz yıldırım isterse, yarın tanjevic'i kovdurur, yerine istediği antrenörü getirtir. müthiş bir lobi faaliyeti var. özellikle a milli erkek basketbol takımı'nın içerisinde müthiş bir fenerbahçe kadrolaşması var.
sonuç olarak milli takımların sevilecek bir tarafı kalmamıştır. çünkü, federasyonlar galatasaray'a ve oyunculrına istenmeyen, gereksizler şeyler, davetsiz misafirler gibi davranmaktadır.
edit: ayrıca pazar gününü bu kadar sıkıcı hale getirdiği için de milli takımı desteklemeyebilir bu yazarlar.
edit 2: tanjevic, ilkan'a git büyük kolej'de oyna deseydi de problem olacaktı. ama cska'ya, barcelona'ya git deseydi benim açımdan problem olmazdı. olurdu da bu kadar büyük olmazdı.
ayrıca, futbolda kayseri'den galatasaray'a gitmekle, basketbolda galatasaray'dan fenerbahçe'ye gitmek oyuncuya aynı seviyeyi mi atlatır? öyleyse bilelim, öyle değerlendiririz galatasaray erkek basketbol takımı'nı.
federasyon ile milli takımların pek bir bağlantısı yokmuş. ama şöyle bir şey var. türkiye a milli futbol takımı'nın arması budur;
http://1.bp.blogspot.com/...w.Vvallpaper.net.jpg
tüm dünyada bu böyledir. arjantin, almanya, ispanya.. hepsi böyledir. hepsi federasyonlarının sembollerini taşır. yalnızca bu sebeple bile federasyonlarla direkt alakalıdır.