• 9562
    çok daha güzel günleri bizlere gösterebilecek olan futbol takımı.

    1905'te kurulmasından itibaren amacı ''türk olmayan takımları yenmek!!'' olan avrupa takımı.

    1905'te kurulduk. avrupa'daki en önemli başarımızı 1988 yılında şampiyon kulüpler kupasında yarı final oynamakla kazandık. derwall'in bizlere getirdiği alman ekolü ve disiplini başarının mimarı olmuştu. kalli'yle devam etti. altyapı çalışmaları ve gençlere gösterilen önem 2000'li yıllara uefa kupasına uzanmamıza taşıdı bizleri. şuan hepimizi hayran olduğu barcelona sisteminin bir benzeri aslında bizde mevcuttu. sabit bir oyun düşüncemiz ve buna ayak uyduran, bunu oynayacak futbolcu yetiştirmemiz bunun örneğiydi. evet kendi çapımızda barcelona'ydık. teknik adamlarımız değişse de oynadığımız futbol derwall'in ve kalli'nin kurduğu sistemdi. barcelona gibi oyun sistemimiz yoktu. cruyff'un ''top bizde olduğu sürece rakip takım gol atamaz.'' mantığı yoktu. ama galatasaray futbolu vardı. şampiyonlar ligi logosundaki yıldızlardan biriydik.

    2000'den sonra yeni bir sistem denedik. lucescu'ya dayanamadık ve gönderdik. o andan sonra avrupa başarılarımız bitti. çünkü artık geleceği değil anı kurtamaya çalıştık. aslında sahip olduğumuz bilincimizi futbol ekolümüzü kaybettik. profesyönelliğimizi unuttuk ve hatalarımızı acı şekilde ödedik. uzun yıllar sonra alt yapıdan tek oyuncu çıkarabildik.* geleceğe dair olan umutlarımız bitmişti. ünal aysal'ı başkan seçtik. başarıya açtık. takım motivasyonumuz bitmişti. bunu en iyi yapan adamı getirdik, fatih terim. 2012-2013 sezonunda tekrardan adımızı duyurduk. hepimizin içinde bir kıpırtı oluştu. ama yine eski galatasaray sistemini oluşturamadık. fatih terim çok iyi bir motivatördü. ama bir sistem oluşturamadı. bunu 2002 sezonundan da biliyorduk. takıma genç kazandıramadık. okan derici'ye muhtaç olduk.

    ünal aysal'ın kafasında sahip olduğumuz galatasaray bilincini tekrar canlandırmak vardı. bunu fatih terim'le başaramayacağını düşündü. araya bir takım olaylar da girerek tatsız bir ayrılık yaşadık. ama bu ayrılığın geleceğimizi daha parlak yapabilme olasılığını düşünmek istemedik, düşünemedik hâlâ daha düşünmüyoruz.

    mancini'yle anlaştık. peki mancini bir derwall olabilecek mi ? bunun için çalıştıklarından adım gibi eminim. takıma kazandırmadığımız genç oyuncu kalmadı. yeni bir sistem kurmaya başladık. belki 10-20 sene sonra, derwall'den bahsettiğmiz gibi mancini'den bahsedeceğiz. ama bizler nedense bu ihtimal üzerinde durmayı bile düşünmüyoruz. belki 2 sene sonra old trafford'ta, barnebau'da, westfallen'de geçmişte yaşadığımız başarıları tekrardan yaşayacağız. bizim kafalar hâlâ antep'te ankara'da antalya'da. 1905'ten 1988'e kadar olan sabrı 2014'ten 2018'lere kadar gösteremeyecek duruma geldik. azcık sabır gösterelim. bu taraftar skibbe'ye bile dayandı. az kaldı az. birazcık ünal aysal'a, birazcık tafo'ya, tugay'a, prekazi'ye, mancini'ye inanalım.

    roberto mancini'nin askerleriyiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın