• 8207
    40 yasindayim. galatasaray'dan bunca yildir umutlu olmamin sebebinin bir gun avrupa'nin zirvesine cikabilecegi umudunu tasimam... cok kotu yonetildigimiz zamanlar oldu, uc kurusa muhtac oldugumuz zamanlar oldu, ligi 6, 8, 13. bitirdigimiz zamanlar oldu, kadikoy'de 6 yedigimiz, avrupa'da her mac 4 yedigimiz, tromso'ya ostersunds'a elendigimiz maclar oldu. fakat bendeki umut isigi hic sonmemisti...

    bu seneye kadar.

    artik bazi seyleri kabul etmek gerekiyor. galatasaray'in avrupa'da bir donem ciktigi noktaya geri gelmesi im-kan-siz... olursa da rastlantidan oteye gecmez.

    cunku galatasaray'in her yani kanserli.

    batiya acilan pencere oldugunu sanan bu kulup,
    aslinda nepotizm batagindan cikmaya niyeti bile olmayan,
    korler ve sagirlarin birbirini agirladigi,
    basarinin cezalandirildigi ama basarisizligin sonuclarinin olmadigi,
    kendini savunmaktan ve marka degerini korumaktan aciz,
    ucuz hesaplardan, ego tatmini ve/veya cebini doldurmaktan baska hicbir amaci olmayan insanlarin cogunlukta oldugu bir grup. fazlasi degil.

    baska?

    yillarca kulubu destekleyen insanlari liseli olmadiklari icin siraya sokup,
    sadece liseli olduklari icin kulupten nemalanabilenleri kirmizi haliyla kulube uye yapan,
    kokusmus, hangi emellere hizmet ettigi belirsiz taraftar grubu ultraslan'i himaye altinda tutan,
    25 yildan fazla suredir finansal yapisini seffaflastiramamis,
    oyuncu maaslarini odeme konusunda ayni surede bir standart oturtamamis,
    yabanci oyuncu hayranligini ve yerli oyuncuyu hor gorme cigligini bir turlu uzerinden atamamis,
    yillardir tum yerel rakiplerinden daha yuksek gelire sahip olmasina ragmen,
    altyapi ve tesis konularinda avrupa takimlari bir yana besiktas ve fenerbahce'nin dahi gerisinde kalmis,
    uefa'dan bir kac kez finansal ceza almasina ragmen yine ayni cezanin sinirinda gezinen,
    surekli teror orgutuyle birarada anilmasina ragmen tepki dahi koyamayan,
    mecidiyekoy, sonra riva, simdi de florya projelerini hep eline yuzune bulastiran,
    yillarini, emegini vererek basarili olmus simalarini yerin dibine sokup iftiralarla gonderen,
    hatta bu noktada "basarinin cezasiz kalmadigi kulup" olarak bilinen,
    vasifsiz insanlari liseli olduklarindan yillarca basarisiz olup defalarca tekrar tekrar goreve getiren,
    taraftara sov yapmayi gercekci ve durust iletisimin onune koyan,
    yan branslari tamamen unutulmus ve amacsiz sekilde hayatini surduren bir kulup artik galatasaray.

    bazi seyler radikal sekilde degismedikce, sonuc da degismeyecek.
    ben de bir taraftar olarak gerizekali muamelesi gormekten baya yorgunum.
    uc kurus degeri, basarisi olmayan insanlarin at kosturdugu bir kulupten umutlu da degilim.
    cunku sadece bu yonetimin istifasiyla cozulecek bir mesele degil artik bu.
    gelen hic bir yonetim digerinden farkli bir sey yapmiyor.

    tum bunlara ragmen hepsine "cozulur", "zaman lazim" diye bakiyordum. fakat bu karaborsa bilet olayinin uzerini ortmeye calismak artik baska bir noktaya getirdi isi...

    biletleri karaborsaya cikarip satan yoneticilerini koruma altina alan,
    kendi taraftarina karsi yaptigi yolsuzluklari konusamayan, uzerini ortmeye calisan bir camianin,
    kendi geldigi durumun vahametini anlamasi imkansiz.

    bu meselenin sorumlulari cezalandirilmadikca,
    galatasaray yoneticileri eliyle taraftarini dolandirmaktan utanmayi kendi iradesiyle tercih etmedikce,
    ben de galatasaray taraftarligimi askiya aliyorum.

    benim gibi sade taraftarlara de aynisini tavsiye ederim.
  • 8208
    her ne yaşanırsa yaşansın, bu kulübe olan sevgimizden hiçbir şey eksilmez burası kesin.

    lakin bu dakikadan sonra store'dan kürdan bile almam. asla maç biletine para vermem, kombinesini yollayan arkadaşım olursa öyle giderim. ben bu kulübe tek kuruş para harcamam.

    üç kuruş kazandığımız, sağdan soldan kısıp biriktirdiğimiz paralarla cenk ergün'leri, dursun özbek'leri, eray yazgan'ları zengin etmem.
  • 8209
    marka olarak ciddi zarar görmektedir. çıkan iddialar kulübümüzün saygınlığını zedelemekle beraber özellikle transfer döneminde bu kadar ret yediği tercih edilmediği algısının yerleşmesi hiç hayra alamet değil.

    ülke içi transferde genelde para ve siyasi bağlantılar ön plana çıkar ancak yabancı transferinde galatasaray her zaman bu ülkede ilk tercih edilen kulüp olmuştur. yabancı oyuncuların menajerleri türkiyede önce galatasarayın kapısını çalar, oyuncuların önceliği galatasarayda oynamaktır.

    galatasaray yönetimiyle taraftarıyla ve maalesef basın mensuplarıyla bu algıyı tersine çevirmemelidir. galatasaray çaldığı kapılardan eli boş dönemez. eski başkan ünal aysalın söylediği gibi seksi ve arzu edilmesi gereken bir kulüptür ve öyle kalmalıdır.
  • 8210
    her ne kadar kabul edilmese de kişilerle var olan ve kişilere son derece bağlı olan bir kulüptür.

    çok çok eleştirilse de fatih terim, mustafa cengiz, faruk süren, okan buruk, fernando muslera ve bilumum önemli şahsiyet sayesinde benliğini korumuştur. kimse bu kulüpten büyük değildir ama bu kulübü var eden bu yegane kişilerdir.

    bu gerçeği kanıksayıp ona göre değerlerimize sahip çıkmamız gerekir. erden timur görevi bıraktı geldiğimiz durum ortada. galatasaray yerde kaldı okan hoca tutup götürmeye ayağa kaldırmaya çalışıyor. arka planda futbolcuların hiç rahat olduğunu sanmıyorum. daha iki gün önce kaptanlarına mobbing uygulanıp takımdan gönderildi çünkü.

    cenk ergün, ibrahim hatipoğlu, dursun özbek, metin öztürk vs. gibi kişilerin yönetiminde olduğu bir kulübün güçlü olduğuna kimse inandıramaz beni.
App Store'dan indirin Google Play'den alın