• 1034
    ben bu kadar gözler önünde, göstere göstere reddedildiğimiz bir transfer dönemi daha hatırlamıyorum. en fazla ne olurdu? bir oyuncuya kafayı takardık, aylarca ha oldu ha olacak beklerdik, sonra oyuncu roma veya sevilla'ya giderdi. arka planda başka redler de yiyoruzdur mutlaka; ama kimse duymuyodu bunları, o yüzden sinirler gelirmiyordu.

    bu sene maşallah reddeden reddedene. wendel ve doue'nin kulüplerinden, rabiot ve ebimbe'nin bizzat kendilerinden yediklerimiz ilk aklıma gelenler. o kadar çoklar ki unuttuklarım olduğunu biliyorum, isimleri aklıma gelmiyor. şimdi de roma ve zalewski'nin orası burası ayrı oynuyor anlaşılan. oynattırmayacaksın kardeşim. gerekirse bitirme noktasında beklettiğin 3 alternatif cebinde oturacaksın masaya, kimsenin peşinde böyle a*salak gibi dolanmayacaksın.

    hakkaten nasıl bir transfer komitemiz var cidden merak ediyorum. ne diyorlar mesela ilk temasta? "abi sizde 10 milyon'a ne var?" falan diyor olmaları lazım, dışardan bakınca görünen bu.
  • 1035
    zalewski'yi alabilecekler mi belli değil ama edindiğim intiba başka oyuncu almayacaklar. orta saha boş kalıyor. umarım berkan kerem torreira eyüp falan insan üstü performans gösterir de, defansif açıdan orta sahada ezilmeyiz büyük maçlarda.

    belki de davinson sanchez'i ortaya çekmemiz gerekir. şu anda defansif açıdan büyükler içinde orta sahası en zayıf biz gözüküyoruz kağıt üzerinde. umarım sahada işler farklı olur. üçlü orta sahadan başka bir formül gelmiyor aklıma.
  • 1037
    az kaldı bitiyor hayırlısıyla.

    bitsin de şu rezilliklerin hesabını daha rahat soralım. bakalım o fır fır gezdiğiniz seyahatlerin, ülke ülke dolandığınız uçakların açıklamasını nasıl yapacaksınız. skandallarınız unutulacak sanıyorsunuz ama nafile. o koltuklarda rahat oturamayacaksınız.

    hele ki cenker efendi, sen o sözleşmeyi tamamlamadan nasıl ardına tekmeyi yiyeceksin hep birlikte göreceğiz.
  • 1038
    son günlerde neden ısrarla kanat bek arandığını anlamadığım dönem.

    - elinde hem sağı hem solu oynayabilen, 11 milyona aldığın jelert var.

    - üçlü dizilişin sağ kanadına cuk oturacak bir barış alper.

    - satın almak istersen 10 milyon euro ödeyeceğin stoper düşünülen aslında sol bek olan jakobs.

    asıl eksik stoper bölgesinde. özellikle bardakçı'nın kötü performansı hiç güven vermiyor. kanat bek için ayrılan bütçe neden stoper bulmak için harcanmıyor anlamış değilim.

    zalewski ismi yattığına göre alternatifleri rui ya da toure deniyor. bakın bu ikisi alınacağına gerektiği zaman berkan sol bek oynasın şakasız, abartısız daha faydalı olur. kulübün parası da cebinde kalır.

    yönetiminden, teknik direktörüne bu kadar imkan varken bu kadar plansız iş yapıldığını ilk defa görüyorum. hani eskiden de çok berbat transfer dönemleri geçirdik ama kulüp yokluktaydı taştan su çıkarmaya çalışıyordu.

    şimdi sadece iki bek için 20 milyon euro harcayacak haldeyiz. rezillik çok daha büyük.
  • 1039
    30 küsur yıldır futbol izlerim, çok kötü transfer dönemlerine şahit oldum ama hiç bu dönem kadar galatasaray marka adını yerle bir eden bir dönemle karşılaşmadım. bu dönemin yaşanmasında payı olan yöneticiler istifa edene kadar taraftarların sert tepki göstermesi gerekiyor. galatasaray kimsenin çiftliği değil. başarısız ve kötü niyetli hiç kimseye burada yer yok.
  • 1044
    tarihimizin en kötü transfer dönemi. niye mi kötü? galatasaray yönetimi, hangi futbolcu ile görüşse sağır sultan bile anlık duyuyor. mesela şu an zalewski ile görüşmenin anlık olarak haberini alıyoruz. transfer olumsuz ilerleyince taraftar olarak hemen eleştiriyoruz. abi transfer böyle yapılmaz!

    geçmiş dönemleri hatırlayın. abi, zaten bu görüşmelerin yarısından fazlası olumsuz sonuçlanır, sonra başka oyunculara gidilir. ama bu olumsuzlukların çoğundan kamuyoyunun haberi olmaz. çoğu zaman transfer gizli olsun diye yönetim yem de atar. hedef şaşırtma gibi.. biz genelde en son anlaşılan oyuncunun adını duyarız.

    meşhur haldun üstünel dönemi'nde neredeyse tüm transferleri kap'tan öğrenmiştik.

    benim için sonuç olarak olay şuraya varıyor.

    ya bu beceriksizlik, ya yöneticilerin iç çekişmesi ya da rakip takımların bir ajanı içimizde...
  • 1047
    bizim icin cok yikici etkileri olmasi muhtemel transfer donemidir. yapilmayanlari, becerilemeyenleri zaten yazmanin luzumu yok da, yapilanlar uzerinden bakinca da insanin nutku tutuluyor. lehimize halledilen bir tane is gormuyorum ben burda. misal jelert 15 milyon euroluk oyuncuydu da biz pazarlikla, is bitiricilikle 9'a mi aldik? keza sara, biz almasak dunyanin hangi kulubune 18 milyona giderdi? bizim alacagimiz, talip oldugumuz hangi oyuncunun kulubu, 5.5 milyon euro alacagini cat diye herife verip kontratini feshediyor bize rahat gelebilsin diye, gectim bonservis istemeyi. jacobs isi de yine fecaat bir zorunlu satin alma anlasmasi ve bedeliyle bitti. zaha'yi yolladin maasinin buyuk bolumunu odeyerek, kerem'in satisi rezalet otesi rezalet bir rakama yine. yani 8-9'a mi alacakti misal benfica, biz mi artirabildik 12'ye?

    batshuayi ve osimhen transferleri, oyuncularin kendi kulupleriyle yasadigi isler yuzunden kucagimize dusen isler. geri kalan tum gelen&giden oyuncularin anlasmalarinda cok net arizalar var. bunun beceriksizlik olduguna asla inanmiyorum, bile isteye ihanet edildi bu kulube. 2 yildir sampiyon olan, sampiyonlar ligi geliri almis ve almasi muhtemel takimin, florya arazisiyle bankalar birligi borclarindan cikmayi vaat etmis baskan varken, ne oldu ne bittiyse bataga saplanmasi hedeflendi. verilen gorevi de baskanindan yoneticisine, safligindan da olsa (diye dusunmek isterim) teknik direktorunden medya mensuplarina kadar bir guzel becerdi 3 ayda herkes. ulkede futbol, futbol degil cunku, baska hesaplar icin bir arac. bu yuzden sporla, futbolla alakasi olmayan tipler karar mercileri, otelciler, insaatcilar, is adamlari, siyasiler o yuzden bu kadar aktif. hicbiri olmuyorlar futbol askindan, galatasaray sevdasindan, amaclar bambaska. hesap verme derdi de yok, basip gidecekler, yargilanmayacaklar, kendileri para kaybetmeyecek, kulup de batmayacak, devletimiz(!) bir guzel sahip cikiyor, 1-2 sene sonra hic bir sey olmamis gibi bir el tekrar deger, getirir 5-6 transfer nerden geldigi belli olmayan parayla ayaga kaldirir takimizi, guncel besiktas gibi. hal boyle olunca da saf taraftar sinirini bozduguyla kalsin.
  • 1050
    eren derdiyok ve sinan gümüş'le sezona başlamış olduğumuz 2018/19 yaz transfer dönemi gerginliği var üzerimde. bunun kanat versiyonu tabi.

    sonu şampiyonluk olacak olsa bile, bir önceki sezonun verdiği bolluk altında bu yokluk çok anlamsız.

    galatasaray'ın başarılı olmasını istiyoruz, olunca da mutlu oluyoruz, fakat yönetimsel anlamda bu iş bilmezlik, başarılı geçmiş sezonun ardından taraftar olarak bizi memnun etmiyor.
  • 1054
    şampiyonlar ligi gruplarına kalamayıp 40 milyon euro'yu young boys'a hediye etmemizle taçlanan dönem. güya 2 transfere tamamdı kadro, o 2 tane istenen profilde oyuncuyu alamamakla birlikte delik deşik yaptık takımı. sapına kadar 4-2-3-1 derken hocanın üçlü sistemler olur mu acaba dışında bir şansı kalmadı. transfer derdimiz olmasa, aha kadro budur dense taraftar da bu kadar mutsuz olmayacaktı. ne bonservise acıdık ne maaşa. boyuna harcadık ama takım geri gitti. sanırım bunlar iyi de günlerimiz. çünkü bu kulüp bu kadar açılmayı da kaldıramayacak.
  • 1055
    o kadar isim yazıldı çizildi, o kadar çok ismi alamadık ki wan bissaka'nın ismini unutmuşum bile. artık kendisi mi bize gelmek istemedi biz mi o bonservise çıkmadık bilmiyorum ama 17.6 milyon euro'ya west ham'a gitmiş. bizim yönetimde azıcık beceri olsaydı, bu adamı alsaydık barış'ı sol kanat bek yapsaydık. iki kanat bek yedeğine bir uygun fiyatlı tecrübeli, bir de ucuz genç koysaydık şimdi hiç bir derdiğimiz tasamız olmayacak elin sıradan polonyalısına uçaklar jetler kaldırmayacaktık.

    yani şu basit hareketleri yapmak için futbol profesörü falan olmak gerekmiyor. anlamıyorum biz mi futbol dünyasını çok basite alıyoruz; yoksa bu koca koca şirketler yöneten, yılda milyonlarca lira kazanan insanlar bu basit planlamayı yapamıyor mu?

    edit: uyaranlar oldu, bir de köhn vardı doğru. ne yapmaya çalıştığımız o kadar belli değil ki, köhn'ü de unutturdular bana. evet köhn, uçan polonyalıyı alma ihtimali uğruna harcanacak kadar kötü futbolcu muydu? bence 3-5-2'ye gayet uygun bir bekti ki eski takımında da yeni takımında da 3-5-2'de oynuyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın