• 102
    öncelikle müthiş anket. eminim her renktaş bir anlığına da olsa o günlere gitmiştir.
    ama sanki heyecanlı geçmesiyle, sevinilmesi bir nebze karıştırılmış kanımca.

    mesela 2005-2006 benim için büyük sürprizdi, hiç umutlu değildim. keza 18-19.
    11-12 kutsal şampiyonluklardan biridir hiç şüphe yok ama ben biraz 17-18 den bahsetmek istiyorum.

    2015’te 4. yıldızı taktıktan sonra, takım yokuş aşağı gitmiş, jem karacan, carole, bilal kısa gibi oyuncular karşımıza şampiyonlar ligi transferi diye çıkmıştır. sonuç olarak 6. sırada ancak bitirebilmiştik.

    daha sonra levent nazifoğlu diye bir adam geldi ve baştan aşağı yurt içi transferlerle, imza şovu yapan rakiplerin karşısına çıkardı (josue, eren derdiyok, cavanda, tolga ciğerci, serdar aziz). sonuç yine hüsrandı. bu arada bjk 16 ve 17 için inanılmaz güçlü kadro kurmuş ve sırasıyla fb ve başakşehir ile çekişiyordu. bizim esamemiz bile yoktu.

    daha sonra tudor hamlesi ile birlikte iyi transferler yapıldı. takım fernando, gomis, mariano, belhanda omurgasında iyi işler çıkarttı ancak deplasman fobisini yenemedik ve terimi çağırdık.

    başakşehir fenerbahçe beşiktaş üçü de bizden moralmen çok daha iyiydi. bjk orta sıra bir avrupa takımı gibiydi trye fazla gelen.

    ancak son haftalarda gelen skora yönelik futbol ve alınan şampiyonluk. günlerce kutlamıştım.

    benim için çok anlamlıdır.
  • 103
    herkes elbette 2006 ve 2012 şampiyonluklarını ön plana çıkarmış evet bende de yerleri çok ayrıdır ama ben 2000 sezonu şampiyonluğumuzda da çok sevinmiştim.gerek hiç yapılamayan ve bundan sonra da yapılması çok zor olan 4 sene üst üste şampiyonluk geldi.baya rahattık ligde ama o sezonla gelen tsyd türkiye ve tabiki uefa kupası ve istanbulspor maçında tüm kazanılan kupalarla yapılan kutlamalar bende sevinç olarak en çok o sezonu öne çıkartıyor.en sevindiklerimden biri de en son şampiyon olduğumuz 8 de kapanır 18 de sezonu ve herkesi üst üste koyup aldığımız şampiyonluk.2019 şampiyonluğu çok özeldir o bakımdan bende.2023'te de çok sevineceğimiz anlamlı ve senaryo olarak 2019 benzeri bir şampiyonluk alacağız inşallah saha dışındaki ayak oyunları itibariyle.
  • 105
    hepsinin ayrı ayrı yeri ve hikayesi olmakla birlikte, zayıf kadrolarla mücadele ettiğimiz ve fenerbahçe'nin üstünlüğüyle geçen 2002-2011 yılları arasındaki 2006 ve 2008 şampiyonlukları çok ayrıdır. hele hele 2008 bambaşkadır.
    o kadar zafer getiren maça şahit oldum, real madrid, juventus, kadıköy şampiyonluğu, dördüncü yıldız şampiyonluğu vs. ama 2008'de şampiyonluğa oynayan sivasspor'a karşı 3-5 ile alınan galibiyetin yeri çok ayrıdır.
  • 106
    benim için 2011-2012 şampiyonluğudur.

    maç günü ben çanakkale'de şehitlikler ziyaretindeydim. allah hepsinden gani gani razı olsun, mekanları cennet olsun.

    o gün ziyaret sırasında gezdiğimiz yerlerden biri de: savaş zamanı iki tepe arasında dost-düşman farketmeksizin yaralıların tedavi edildiği bir yerdi. bu iki tepe arasından su akarmış, bu sebeple tedavi yerini oraya kurmuşuz. düşman uçakları orayı bombalamışlar üstelik kendi askerleri de orada olmasına rağmen. orada vefat edenler de oracıkta nakledilmişler. biz de türk yada türk olmayan tüm askerlerin olduğu bu anıt yerindeydik. galatasaray'lı olduğumu öğrenen yaşlı rehberimiz "inşallah kazanırsınız" dedi. orada bunu duymak tüylerimi diken diken etmişti.

    tüm gün yol geldik, maça yetişemedik. otobüs şoföründen rica ettim, hiçbir radyonun çekmediği yerde bir şekilde maç yayınını otobüsün tavanındaki minik hoparlörlere verdi. yayın gidiyor, frekans kopuyor. ben boş boş sadece dinleyebiliyorum. ne atmosferden haberim var ne de skordan. sonra elmander sakatlandı dediler..

    elmander.. ulu johan.. dedim ki içimden "nasıl sakatlanır? hem de böyle bir maçta?". bir yandan da kendime: "oynayamayacak durumda olsa çıkmazdı. kan'adı yine oynadı. allah kerim, fatih terim!" sonra ne oldu? yayın koptu. sadece hışırtı.

    biz istanbul'a yeni giriyoruz. mümkün değil eve gidip maça yetişemeyeceğim. maç bitti. ses soluk yok. herkes dışarda olmalıydı. nasıl eve geldim hatırlamıyorum. tv'de spiker "son anlar ve maç bitti" dedi. ben maça dair hiçbir şey anlamamışken şampiyonluk geldi. evde oturup izleseymişim kalp sağlığım için iyi olmayabilirmiş.

    sonra gençliğimin en güzel yılları başladı. bir sürü başarı. drogba, sneijder, melo.. real madrid ve juventus'u yenme başarıları. 12 mayıs 2012, unutursam kalbim kurusun.

    son olarak yazmadan edemeyeceğim; o kadrodan daha iyi bir kadroya sahibiz bugün. benim izlediğim açık ara en iyi galatasaray. kenetlenin, başka galatasaray yok.
  • 107
    2007-2008 ve 2014-2015 sezonu şampiyonlukları.

    2008'deki kupa, ali sami yen'de kazanılan son şampiyonluk kupası olması ve benim içeride-dışarıda neredeyse hiç maç kaçırmadığım bir sezonda gerçekleşmesi sebebiyle çok kıymetli. ali sami yen'e ve tribüne o kadar açtım ki, buz gibi havada taş çatlasın 1.000 kişinin geldiği brugge ile oynanan hazırlık maçına bile gitmiştim o sezon. 11 türk ile türkiye kupası'nda kadıköy'de farklı galibiyetin kaçırılıp 0-0 ile dönülmesi, feldkamp'ın 4 nisan 2008'deki istifası, ertesi gün oynanan gençlerbirliği deplasmanında alınan galibiyetle başlayan teknik direktörsüz (cevat güler'in hakkını yemek istemem ama takımı o yönetmiyordu) galibiyet serisi, servet çetin'in o sezon özelinde muhteşem performansı, "şampiyonluk için 6'da 6 istiyoruz!" pankartı, ali sami yen'de 1-0 kazanılan fenerbahçe maçı, 5-3 kazandığımız sivasspor deplasmanı vs. sezonun ikinci yarısına dört-beş yıllık hikaye sığmıştı. fenerbahçe'nin şampiyonlar liginde çeyrek final yaparak nisan ayını gördüğü, yarı final için de chelsea'yi londra'da epey zorladığı bir sezonda ligi kazanmak, üstelik teknik direktörsüz kazanmak olağanüstü bir başarıydı.

    2014-2015 sezonu da arena yılları özelinde içeride-dışarıda en çok maça gittiğim sezondur. 2008'e benzer şekilde, nisan-mayıs 2015 periyodundan da çok sayıda hikaye çıkar. her şeyden öte sezonun 1. haftasında başkanımız ünal aysal, 18.haftasında duygun yarsuvat, 34.haftasında dursun özbek. bursa deplasmanına ünal aysal - cesare prandelli ile gidildi sezonun ilk haftası; sezonun son haftası ise şampiyon takım sıfatıyla dursun özbek - hamza hamzaoğlu ile rize'ye gidildi ve sezon tamamlandı. "böyle şey mi olur?" diye hala kendi kendimi sorgularım bu konuda ama olmuştu. rize'ye şampiyon giden takım, 3 gün sonra bursa'da bursaspor'a karşı türkiye kupası'nı da kazanmıştı. hamza hamzaoğlu'nu gelişi, hakan balta'nın golüyle 1-0 kazanılan gaziantepspor maçı, sneijder'in gençlerbirliği ve beşiktaş maçları performansı, 2008'in çok benzeri bir galibiyet serisi ile son düzlükte kupaya yürümemiz vs. içinde bir çok hikaye barındıran, figürlerin sürekli değişiklik gösterdiği, tansiyonu yüksek bir sezon idi. benim de sevdiğim şampiyonluk şekli budur.

    2017-2018 sezonunda fatih terim'in galatasaray'a geri döndüğü 21.12.2017 gecesi ve 2018-2019 sezonundaki hocanın daha sonrasında şampiyonluğun manşeti haline gelen "8'de kapanır, 18'de" söylemi de elbette çok önemliydi ama her iki yılda da içimde o şampiyonluk ateşini, hırsını, tansiyonunu yeterince yaşayamamıştım. o yüzden "çok sevindim, çok anlamlıydı benim için" diyemiyorum. benim nazarımda 2008 1. sırada, 2015 de 2. sıradadır.
  • 108
    2011/12 sezonu süper final şampiyonluğu... çocukluğumdaki anıların tamamından daha güzel bir serüvene sahiptir. her haftası ayrı bir öyküdür. lig tv'li ekranlarda deplasman maçlarını izlediğimiz nargile kafelerin boğuk kokusu bugün hala bana o günleri hatırlatır. selçuk, melo, muslera, semih, ujfalusi, engin baytar, emre çolak, necati, baros...

    bir de elmander.
  • 110
    2011-2012 sezonu şampiyonluğu başlığı konulup konu kilitlenmeli bence. bir daha öyle bir şampiyonluk yaşanmayacak çünkü.

    onun dışında 2001-2002, 2005-2006, 2014-2015, 2007-2008 ve 2017-2018, 2018-2019 şampiyonlukları da çok değerlidir gözümde.

    ben ki 92-93 sezonu şampiyonluğunu çocuk aklımla hatırlıyorum ama 2011-2012 bambaşkaydı ya. hiçbir şeyle kıyaslayamam o sezonu.
  • 111
    babam kalbime iner diye korkmuştu. süper finaldeki heyecanımı dindirebilmek için tüm maçı türk futboluna, oynanan futbola, takıma, herkese bok atarak izledi. cidden hayatımda bu kadar strese girdiğim çok az an olmuştu.

    sonunda şampiyon olduk, evden de çıkarmadı beni daha lise ikideyim. çıkamadık kutlamalara. evin içinde tepinip sevinmiştim. bu ikinci sırada maalesef.

    diğeri başakşehiri tokatladığımız maçtı. onda da iş bağlantısıyla futbolculardan birinin locasında izledim. ama sıkıca tembihlenmem dolayısıyla ne düzgün tezahürat yapabildim ne çıldırıp sevinebildim. ankara'ya döneceğim diye de seremoniye kalmadan çıktım stattan. çıkış kapısından metroya kadar sevinçten, mutluluktan ağlaya ağlaya yürüdüm. bu ilk sıradaki sanırım. of tüyler tiken tiken oldu yazarken bile.

    oğlum galatasaray muhteşem bir şey lan.
  • 112
    hiç şüphesiz, tartışmaya gerek olmayacak şekilde 2005-06 şampiyonluğudur. 2011-12 şampiyonluğu beni çok fazla sevindirmemiştir, zira biz normal sezonu zaten 9 puan önde kapatmıştık. bunun üzerine, içeride, fenerbahçe'yi o güne dek hayatımda görmediğim bir oyunla paramparça etmiş, ama rakip kaleyi, hakkını yemeyelim, ilahlarla beraber koruyan volkan demirel performansı ile 2-1 mağlup olmuştuk. son maça böyle bir coşkuyla değil, kimse yalan söylemesin gerginlik ve korku ile çıktık. o içerideki maç sebebiyle de pek tadım yoktu. orada şampiyonluğu kaybetsek bugün ülke futbolunda birçok şey çok değişik yerlerde olabilirdi. dolayısıyla biz oraya elimizde olan bir şampiyonluğu kaybetme gerginliğiyle gittik. meşhur taraftar videosunda olduğu gibi insanlar gerginlikten, şehri terk etmiş, dağa taşa çıkmıştı. anlamsız bir stres vardı. son saniyelerde top kalemize şişirilirken cidden kalbim dakikada 180 kere falan atıyordu herhalde.

    2005-06 şampiyonluğu ise bambaşkaydı. elimizde şampiyonluk falan yoktu. son maçtan 3 hafta önce, 22 nisan 2006 fenerbahçe galatasaray maçı'nda fenerbahçe'den kadıköy'de 4 gol yemekle kalmamış, 6-0'dan daha beter bir hezimetten kurtulduğumuza dua etmiştik. fenerbahçe son golü üst üste 30-35 pas sonrası atmış, nicolas anelka bizim defansla kedinin fareyle oynadığı gibi oynamıştı. sondan ikinci hafta, 7 mayıs 2006 beşiktaş galatasaray maçı'nda 80. dakika bittiğinde fenerbahçe şampiyondu. oradan hasan kabze ile dönüp işi son haftaya taşıdık ama pek umut yoktu. bakın bunun önemli sebeplerinden birisi de, fenerbahçe'nin 2003-04 sezonunda da son hafta, şampiyonluk için kazanmak zorunda olduğu denizli deplasmanına gitmesi ve 4-0 kazanmasıydı.

    bütün kadıköy şampiyonluğa hazırlandı. gazeteler manşetlerini attı. ben mi? ben şampiyonluktan emin fenerbahçeli arkadaşımla maslak'ta blind guardian konserine gittim. ne kaybedecektim ki. kaybetsek zaten ligi kafamda bitirmiştim, kazanırsak da konser üzerine deli gibi sevinecektim. konser alanında futboldan uzak metalciler arasında sadece 2 kişi maça arada bakıyordu. en son artık galatasaray şampiyon oldu dediler ama o gürültüde kimse emin olamadı. çıktığımızda bütün olayı ve hikayeyi öğrendiğimde buna canlı tanık olmak yerine bir konserde olduğuma şükrettim, zira stresten ölebilirdim, ben kaymağını yedim ve stres yaşamadan sadece sevindim diyebilirim. maslaktan metroya bindik, mecidiyeköy'e geldiğimizde herkesin elinde stadyumdan aldığı koltuk vardı. koyu fenerbahçeli arkadaşım için taksim'e gelene kadarki o 2 durak zindan oldu. insanlar taksim metro çıkışlarında merdivenlere oturmuş, o sezonun meşhur tuncay şanlı ve hindi muhabbetine gönderme yapıp "bir baba hindi" çekiyordu oturup kalkarak. birileri bağdat caddesindeki arkadaşını sessizce arıyor, insanların halini aktarıyordu. hakikaten imkansız bir şampiyonluktu.

    düşünün, denizli'de 16 dakika uzatma oynanırken, ali sami yen stadyumu'nda futbolcuların, başkanın, seyircilerin, hocanın tırnaklarını yiyerek beklediği nice video var. o anlarda bir gol gelse, mesela stephen appiah o meşhur pozisyonda topu içeri atsa, bugüne kadar kaç dalga videosu üretilirdi. o videolar sevincin videoları oldu, geriye de "kalk appiah kalk allah'ın dediği olur" kaldı....
  • 113
    2012 de kadıköy'de kazanılan şampiyonluk ve 2019'da kazandığımız son şampiyonluk.

    sebebine gelecek olursak 2012'deki şampiyonluğumuz 45 bin fenerlinin önünde oldu. ezeli rakibimizin sahasında kupa kaldırmak onlar için ciddi bir azap olmuştur. canları yanmıştır. yürekleri dağlanmıştır.

    2019'daki şampiyonluğumuz ise 22. şampiyonluğumuz olduğu için sevinmiştim. çünkü en yakın rakibimize 3 kupa fark atıp arayı açmak çok özeldi. rakibimiz 2 sene üst üste şampiyon olsa bile bizi geçemiyor. böyle bir senaryo da bile toparlanıp tekrardan arayı açma şansımız bulunuyor. (ki bu sene 23 olacak fark iyice açılacak.)
  • 115
    benim için 1987'deki şampiyonluğun yeri başkadır. ilkokul ve ortaokul'da sınıf arkadaşlarım sezon sonları sevinirken ben de o duyguyu hep merak ederdim. o zamanlar siz kaç senedir olamıyorsunuz! falan diye dalga geçen arkadaşlarım yoktu ama onların sevinmesine, bayrak sallamasına hüzünlenir kıskanırdım. bir haziran günüydü sanırım, eskişehir maçının son düdüğü çaldığında içimde bireyler kıpırdanıyordu sanki, o anı o günü ve o şampiyonluğu unutamam.
  • 116
    2006 ve 2012'deki şampiyonluklar çok güzeldi ama bana göre tartışmasız olan, 1986-87 sezonundaki son maç olan eskişehirspor karşı alınan 2-1'lik galibiyet ve tam tamına 14 yıl aradan sonra gelen şampiyonluktur. yani 15 yaşına gelmişiz ve hiç şampiyonluk tatmamışız. anlatılmaz yaşanır...

    not: bu istatistiğin kırılmasına az kaldı. haydi fenerbahçe yaparsın.
  • 117
    süper lig 2005-2006 sezonu şampiyonluğu kırılmanın yaşandığı şampiyonluk olması sebebiyle çok çok önemlidir. bir de son haftalarda maçların son anlarına kadar neredeyse ümitler tükenmişken gelmesi ile yaşadığım ve en sevindiğim şampiyonluktur.

    o dönem fenerbahçe yeni stadıyla birlikte ekonomik olarak önümüze geçmişti. yaptıkları transferler falan da çok sükseliydi.

    hücum rotasyonu: alex de souza(prime), anelka(prime), tuncay şanlı(prime), m.nobre(prime), zafer biryol(gol kralı), semih şentürk

    orta saha ikilisi: s. appiah(prime), mehmet aurelio(prime)

    savunma: luciano - servet çetin(prime) , ümit özat(prime), serkan balcı(prime)

    kaleci: rüştü reçber yedeği volkan demirel

    üst üste 2 sene şampiyon olmuş ve tarihinde 3 yıl üst üste şampiyonluk olmayan fenerbahçe'nin 31. hafta tarihteki en rezil derbi performansımızın olduğu maçta 22 nisan 2006 fenerbahçe galatasaray maçında bizi rencide edecek bir baskıyla yendiği maçtan sonra açıkçası umudumuz olsa da, ciddi bir avantajı kaybetmiştik. liderlik gittiği gibi genel averajı da ikili averajı da vermiştik. puanlar eşit ama fener'in fikstüründeki tek zor maç trabzon deplasmanıydı. bizim de inönü deplasmanımız olacaktı.

    fener bizi 4-0 yendikten sonra trabzon'da 1-0 geriden 3-1 yapıp, 3-2 kazanmasıyla çok iyi hatırlıyorum daha maç bitmeden yedek kulübesinin kenarında oyuncular şampiyonluk kutlamaya başlamıştı.

    e öyle ya sonraki maç fener evinde kayseri erciyes'le biz ise inönü deplasmanında olacaktık. biz her maçımızı kazansak bile fener'in kazanması halinde bizim ne yaptığımızın anlamı da kalmıyordu.

    aziz yıldırım'ın 3 sene üst üste şampiyonluk sözü gerçekleşmek üzereydi. zaten 2006-2007'yi falan da düşününce serinin 3'te kalmayacağını muhtemelen bizim 4 yıllık rekorumuzun kırılabileceği bir dönemin ortasında gibiydik.

    işte hasan kabze'nin beşiktaş'a attığı gol ve son saniyede kazanılan maç ile son haftaya kalan şampiyonluk yarışı bir anda galatasaraylıları ümitlendirmişti. (bkz: galatasaray sinerjisi)

    biz son hafta evimizde iddiasız kayseri ile oynarken, onlar küme düşme hattındaki denizli ile deplasmanda oynayacaklardı.

    ilahi adalet işte, konya'da anelka'nın eliyle attığı golün diyeti son hafta ödendi.

    fenerbahçe tarihinin ilk büyük travması o gün yaşandı ve fenerbahçe loserlığının dönüm noktası oldu.

    bu şampiyonluk olmasaydı muhtemelen sonraki yıllarda da bu seri devam edecek ve bugün biz 4. yıldızı kovalarken fenerbahçe ligin en çok şampiyon olan takımı olarak 5. yıldız hesabı yapıyor olacaktı.

    benim için de ayrıca şampiyonluğun kazanıldığı 14 mayıs 2006 hayatımın en güzel 5 gününden biridir. 10 sene önce yazdığım şu entryi de arada okur okur o güne giderim.

    (bkz: 14 mayıs 2006 galatasaray kayserispor maçı/#1194899)
App Store'dan indirin Google Play'den alın