maç öncesi haftalardır ağzıma dolanan, inandığım olgu. aynı zamanda maç sonu telefon mesajlarımda da vurguladığım söz öbeğidir. sanıyorum herkesin aklından aynı kelimeler geçiyordu,
osman tanburacı da aynı başlıkla değinmiş
daum sendromuna. bir diğer benzer durum için (bkz:
down sendromu)
---
alıntı ---
ıı. denizli faciası ve
ilahi adaletbursaspor’un şampiyonluğu ilahi adaletin tecellisidir. işte gerçekler;
-ertuğrul sağlam’ın iyi ve mütevazı bir hoca olduğu,
-trabzonspor’un on beş yıl önceki fenerbahçe’nin kendisine yaşattığı kahır günlerini unutmadığı,
-trabzonspor’un hocası şenol güneş ve kalecisi onur’un spor ahlakı
-fenerbahçeli sporcuların başta isyankar emre ve hafriyatçı bilica olmak üzere agresif tavırlarının ve daum’un eyyamcılığının şampiyonluk için yetmeyeceğinin anlaşılması,
-hakemlerin ve futbolla ilgili kurumların, yani tff ve spor kulüplerinin kirli oyunlara asla alet edilemeyeceği gerçeği,
bursaspor’un hak ettiği şampiyonluğun kader noktalarıdır…
bu sebeplerden dolayı bursaspor’un şampiyonluğunu çok anlamlı ve hak edilmiş buluyorum.
fenerbahçe’nin son anda kaybettiği ikinci şampiyonluğu ise ilkinden ders alınmamış bir gaflet olarak yorumluyor ve şampiyonlar ligi’ne gidecek olmasını da en az şampiyonluk kadar başarı sayıyorum.
futbol kamuoyuna da şunu hatırlatmakta fayda görüyorum;
siz siz olun kendi görüşlerinize değer verin. dedikodulara ve de provokasyonlara gelmeyin. futbol akıtılan terin karşılığı başarılardır. şampiyonun adı asla masa başından konmaz!
bunları doğru söyleyenleri, kimseye kulluk etmeyen gazetecileri de takip etmeye devam edin… sevimsiz gözükebilirler ama sağduyu onlardadır, sizi yanıltmazlar…
yalancının mumu…
işte fenerbahçe’yi şampiyonluktan eden gerçekler;
-fenerbahçe’nin iyi futbol oynadığını söylemek mümkün değildir. fenerbahçe daum’la iyi oynamıyor dedik ama hep yağcılar reytinglerde kol gezdi. bu ülkede gerçekleri önceden görmek fazilet değil taşlanmaya işarettir.
-daum’un neden kovulup neden geri getirildiğini anlamak için illa surata ikinci bir tokat yemek gerekmez!
-bursaspor’un şampiyonluğun en büyük adayı olduğunu anlamak için son dört uzatma dakikasını beklemek de gerekmez!
-fenerbahçe’nin şampiyonluk yolunda bütün ülkeyi kendinden nefret ettirecek şekilde etrafa meydan okuması da sonucu değiştirmez!
-bunları bilecek ve futbol denen oyunun temel prensipleri olduğunu ama topun da yuvarlak olduğunu hiç unutmayacak, asla iddialı oluşla iddia etmeyi birbirine karıştırmayacaksın.
yoksa feci şekilde yanılırsın!
kıssadan hisseler
‘büyük lokma yut büyük konuşma’
bu lafın adresi belli;
aziz yıldırım
‘büyük olmak için onurlu savaşmak gerek’
bu lafın da adresleri belli;
bursaspor ve trabzonspor.
‘ananın ak sütü gibi helal başarılar için başını asla eğmeyeceksin’
bu lafın adresi de belli;
ıı. denzili faciasının bursa ayağındaki sorumlusu herr christof daum.
bugün türk futbolunda ıı. devrim yaşanıyor.
adı; gümüş devrim
rengi; yeşil-beyaz,
ilki; bordo-mavi’ydi…
altın devrim o idi…
garip tesadüf ama;
üç büyüklerin yıllar süren hegemonyasını yıkıp ilk devrimi yapan trabzonspor, onurlu bir mücadele sonrası bugün de bursaspor’un 26 yıl sonra ikinci devrimi yaparak şampiyon olmasına sebep oldu.
hani trabzonspor anadolu’da kendinden başka bir takımın şampiyon olmasını istemezdi?
hani maçlar bağlanmış, iş bitmişti?
hani galatasaray, bursaspor maçını bursa’ya verecekti?
hani kupa trabzon’un, lig fener’indi?
hani aziz yıldırım işi bitirmişti?
hani, hani, hani?
ey!... alemi sersem, kendini allame sananlar…
çamur at izi kalsın diyerek olmadık anda felaket tellallığı yapıp ortalığı velveleye verenler…
medyada fenerbahçe’yi olduğundan fazla gösterip, yelleyenler…
daum’un beceriksizliğini, güiza’nın amatör golcü olduğunu, bu takımın kanatlarının olmadığını göremeden fener iyi takım diye fetva verenler…
size söylüyorum;
siz şenol güneş’i
siz koca trabzon’u,
siz hakemleri
kendinizi tanıdığınız gibi mi tanıdınız!
dürüst adama sormuşlar;
falancayı nasıl tanırsın diye. cevabı kesin olmuş;
kendim gibi.
bugün bütün türkiye bursaspor’un gücünü,
futbolun asil bir oyun olduğunu,
pislik atmanın kimlik zafiyeti olduğunu,
umarım anlamıştır.
‘yandaş medya’ bu şampiyonlukla kendini sınamalı!
futbol basit beyinlerin çözemeyeceği kadar basit ve asil bir oyundur.
çözülemedik yeri asaletidir!
olmayanda zordur bunu çözmek.
yeşil-beyaz şampiyonluk türk futbolunda devrimse bu devrimden en çok pay çıkaracak kesim türk medyası olmalıdır.
türk medyası bunu iyi değerlendirmeli;
ahbap çavuş ilişkili gazetecileri,
sahibinin sesi olanları,
toplumu yanılgıya iten söylemlerle ortalığı karıştıranları,
reyting uğruna, bugün ak yarın kara diyen gazeteci müsveddelerini,
laf ebeliği yaparak kabadayı türkçeyle etrafı lekeleyenleri,
futbolu bırakıp kaleme sarılan ‘arkası babalı’ fikir fukaralarını
içinden temizlemeli…
bursaspor’un şampiyonluğu bunun için çok önemlidir.
bundan sonra; güç odaklarının işlerinden kovdurduğu gazetecilere meslekten el çektirilmemeli,
sahibinin sesi yeni yetmelerin ot gibi futbol çayırında bitmeleri engellenmeli,
ortalığı karıştıran,
toplumu tahrik eden ve yanlış yola saptıranlara fırsat verilmemeli.
resmen taraf olup gerçek dışı söylemlerle bağlı oldukları merkezlere hizmet edenler bu saygın camiadan ayıklanmalı…
çünkü gazeteci;
sipariş kabul etmez!
gördüğünü , bildiğini yazar.
renklere sempati duyar ama taraf olamaz.
digitürk önlem almalı
eğer futbolun marka değeri düşünülüyorsa
türk futbolundaki asalaklar temizlenmeli!
digitürk buna çare bulmalı!
bursaspor’un şampiyonluğu digitürk’ü harekete geçirmeli ki diğer kulüpler de bursa’nın yolundan gitsin. üç büyüklere ne kadar çok rakip çıkarsa türk futbolu marka değerini o kadar yükseltir.
bu da sadece üç büyüklere prim veren medyayla olmaz!
bursaspor’un paha biçilemez şampiyonluğundan çıkacak o kadar çok ders vardır ki…
anlayana!
-beşiktaş acaba ertuğrul sağlam’ı yollamaktan dolayı üzgün müdür?
-daum’un başarısızlığını anlamak için ıı. denzili faciasını mı yaşamak gerektir?
-ilk senesinde ağzıyla kuş tutması beklenen rijkaard’a yüklenmek insafa sığar bir davranış mıdır?
-hakemlere bu kadar iftira günah değil midir?
-yenen gollerde şaibe aramak,
-takımlararası anlaşmaları kötü nitelemek ayıp değil midir?
-herkesin günahını almak ve de herkesi bu düşüncelere sevk edecek beyanatlar veren yöneticileri alkışlamak ne derece doğrudur?
önümüzdeki günlerde bunların hepsi tartışılmalı.
bursaspor’a bu açıdan bütün türkiye şükran duymalı.
gerçek devrim budur.
şampiyonsun bursaspor
kimse pek inanmadı,
torba ağızlar hiç büzülemedi,
komplo teorileri birbiri ardına ipe dizildi,
kayırmacı politikalar, yenen haklar, kan doğranan puanlar ve kuyu kazılarak kazanılan maçlardan sonra ilahi adalet onurlu başlardan bir bir geçerek şampiyon boyunlara süzülen bir çelenk oldu.
tebrikler bursaspor
şampiyonsun bursaspor
başkanından taraftarının en küçüğüne kadar hepinizi kutluyor, tuttuğunuz yolda sabırla ilerlemenizi diliyorum. büyük iş başardınız ve örnek oldunuz…
uludağ bundan sonra bir başka adres olacak insanlara…
avrupa gelecek oraya…
interlisi,
barçalısı…
fransızı…
hoca olarak değil,
rakip olarak…
misafir olarak…
ertuğrul sağlam’ın daha büyük başarılara imza atacağından şüphem yok.
bursaspor’un da geleceğinden şüphem yok.
sadece bu yıl 50 trilyon para kazanacak…
helal-i hoş olsun…
hoş gönüller bir olsun.
tebrikler bursaspor sen şampiyonsun…
maçları anlatmak yerine…
fenerbahçe trabzon maçı merakla bekleniyordu.
umulan gibi oldu. fenerbahçe top oynamadan rakibe yüklendi…
ismini iyi kullanmak istiyordu. olmadı!
çok pozisyon yakaladı, çok kaçırdı…
ama bunlar sene içinde kazandığı sıra dışı avantajlara sayılmalıydı…
selçuk, emre, mehmet topuz, gökhan gönül hakemle çok uğraştılar…
golü de öyle yediler…
daum rüzgarının bir meltem, güiza’nın sıfır olduğu kanıtlandı.
trabzon mükemmel bir haysiyet savaşı verdi.
onur’uyla kazandı…
fenerbahçeli şampiyon olamayınca haklı olarak gazaba geldi…
o kadar çok inandırıldı ki…
fenerbahçeli medya da onlara gerçekleri söylemeyince tarih tekerrür etti.
maç sonrası görüntüler hoş değildi…
umarım fenerbahçe gelecek yıllarda herkesle inatla savaşacağına dostlarla kol kola yürürse hakkı olan sevgiyi de, gecikmiş avrupa başarılarını da kucaklayacaktır.
fenerbahçe bu ülkenin saygın bir camiasıdır, onun üzüntüsüne katılmak her sportmenin yüreğinde olmalıdır.
fenerbahçeli üzülme…
trabzon’a da fazla kızma…
onlar görevlerini yaptı.
hırsla, büyüklük kompleksiyle akılsız atılan her adım yanlış yola sapışın ilk hamlesidir.
fenerbahçe her mevsim başı bunu yapıyor.
taraftarını bütün kulvarlarda şampiyonluğa alıştırıyor sonrası hüsran!...
çünkü bir yerlerde yanlış yaptığının farkına varmıyor.
aynı galatasaray gibi…
ya faruk süren olmasaydı, galatasaray da uefa kupası’nı almasaydı?
bugün aziz yıldırımlı fenerbahçe konumuna düşmez miydi?
bereket bir uefa kupası var da hüsran içinde olmasına rağmen bugün (17 mayıs) onun onuncu yılını kutluyor.
ama on yıldır da nal topluyor…
bu da bir başka yazımın konusu olacak.
türkiye artık gerçekleri görecek.
entrikayla, kabadayılıkla, parayla her şeyin çözülemeyeceğini anlayacak.
teşekkürler bursaspor.
bu değişime katkın çok.
ligi üçüncü bitiren galatasaray’ın dün gençlerbirliği’ne 2-1 yenildiği maçın kritiğini bile yapmak istemiyorum. çünkü fener ve bursaspor maçlarını seyretmekten galatasaray maçını seyretmeye fırsat bulamadım. ankara’ya da gitmedim tv’ye de ara sıra baktım!...
üstelik bursaspor varken galatasaray’ı seyretmeye gerek de yoktu!
bursaspor için son takdirlerim;
hiç yarıştan kopmadılar, lider bile oldular sonunda koltuğa temelli oturdular.
kulüp halinde hiç sızlanmadılar,
ertuğrul sağlam şehri ve takımını çok iyi idare etti, iddialı ve tahrikkar laflardan kaçındı, rakiplerine saygılı davrandı,
para sorunları halledilebildi,
bursaspor iyi kadrosuyla iyi futbol oynadı,
sercan’ın uzun süre sakatlığı bile hissedilmedi,
sercan ve volkan şen’in elde tutulması şampiyonluğu getirdi.
kaleci ivankov hem yemedi hem goller attı,
bursaspor üç büyüklere karşı bu yıl üstün olan taraftı,
daha mı şampiyon olmasaydı…
şimdi bursa’dan şampiyonlar ligi’nde başarılar bekliyorum.
fener’i, galatasaray’ı, beşiktaş’ı, trabzon’u aşan bursa;
onların yendiklerini mi yenemeyecek?
türkiye’nin gönlü ve duaları seninle olacak bursaspor, bunu bil!...
haydi allah yardımcın olsun.
---
alıntı ---