2
voleybol, basketbol, tenis gibi sporlarda yapmaya mecbur olduğunuz hareket. insanın elleriyle nesneleri kontrol etmesinin ayaklarıyla kontrol etmesinden daha kolay olduğunu göze alırsak bu hareketle yapılan sporları icra etmek daha kolaydır kanımca.
7
maradona'nın uzmanlık alanı.
14
bu kuralla ilgili yeni düzenlemeler yapılıp yapılmadığını, hakemlere yeni talimatlarla daha geniş yorumlama hakkı verilip verilmediğini bilmiyorum fakat son yıllarda buna dayanarak verilen penaltıların boku çıkmış durumda. eskiden, ceza sahası içinde bu ihlalden doğan penaltılar sanki daha net, itiraza kapalı olurdu. ''kesinlikle çarpma değil oynama var burada.'' diyebilirdik. şimdilerde izlediğim her maçta istisnasız ya böyle bi' penaltı veriliyor ya da her çarpmada yoğun itirazlar meydana geliyor. pozisyon gereği oyuncuların kolunun her daim vücuda bitişik olması mümkün değil. bu tip pozisyonlarda hakemlerin oyuncunun niyetini süzmesi çok önem kazanıyor. yoksa artık bu gidişle neredeyse kolu biraz açık olan oyuncunun eline çarpan her topa penaltı çalınacak.
15
kural değişti mi değişmedi mi bilmiyorum; ancak ceza sahasında, topun vücuda bitişik olmayan el ile teması, rakip takıma bir dezavantaj veya kendi takımına bir avantaj sağlıyorsa penaltıyla cezalandırılıyor. eğer el vücuda bitişik ise penaltı söz konusu olmuyor. bu bağlamda hakem takdirine bolca açık hale geliyor bu konu.
hakemler sandığımızdan daha özgür aslında, oyunun oynanma kuralları çok belli; 11'er oyuncu 45 dakikalık 2 devreden topu 3 direk ve çizgiden geçirmeye çalışıyor, daha fazla geçiren kazanıyor.
"oynanmama" kuralları ise halen üzerinde çalışılan bir konu. çok kalın hatlarla belirlenmiş bu kurallar detaya inildikçe içi boş kalıyor.
şu anda hakemlerin uyguladığı çoğu detay karar, yıllardır akümüle olmuş ortak bir "common sense" (tam türkçe tabirini bulamadım, ortak akıl diyeceğim) sonucu ortaya çıkıyor. hakemler çoğu kararı verirken ezberlediği mhk yönetmeliğini değil, artık refleks haline gelmiş ortak akıla yöneliyor.
çok az hakem ise bu özgürlüğü kullanabiliyor. hata yapma korkusu, ortada dönen büyük paralar, gizli ve pis çarklar ve daha bilmediğimiz çoğu neden. bunların her biri hakemlerin risk almasını engelliyor ve çoğu karar biz tarafarların da ortak aklına hitap ediyor. topluluğa hitap etmeyen biraz farklı bir karar ise dünyanın her alanında olduğu gibi futbolda da kaosa yol açıyor.
risk alan hakemler de ya vezir oluyor ya rezil.
16
turkiye'de hakemlerin bokunu cıkardıgı kural. seyirciye de yansıdı bu olay artık. o kadar ki 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahce maci'nda serdar aziz'in pozisyonuna penaltı diyen büyük bir güruh var. ok bunların bir kısmı taraftar refleksi ile diyor ama cogu da benzer bolca uygulama gördügü icin, ceza sahasında ele degen her topa penaltı demeye basladı.
sanırım tam da bizim mactan önce uefa'dan birileri gelip federasyona 'siz bokunu cıkardınız bu isin, sunlar sunlar sunlar penaltı degil' demis. son macta bu olay biraz canımızı yaktı ama uzun vadede lig icin saglıklı oldu. valla millet elini şeyine sokmak zorunda kalacaktı artık.
17
2 aralik 2018 besiktas galatasaray macinda vida nin topa mudahelesi elle oynamadir. ceza sahasi icerisinde el "dogal pozisyonundan" daha aciktir. nasi olsa karambol diye elini yanlara acarak kosamazsin ceza sahasinda. yakin mesafe bilmem ne vs bunlari geciniz. el dogal pozisyonunda mi orda? hayir olmasi gerekenden cok daha acik. yani ilgili pozisyon elle oynamadir. objektif olacam farkli olacam diye kasmanin alemi yok. kurallar internet sitelerinde mevcut acip bakabilirsiniz. bizim mahalle maclarinda uyguladigimiz kurallar degiseli cok oldu bu da bilgi olsun.
19
2019 2020 için artık her elle oynama penaltı denmişti. meğer öyle değilmiş. en azından maçları izleyince hala eski kuralın izlerini görmek mümkün.
elle oynama işinin kesinlikle net çizgileri ve kuralları olmalı. niyet, çarpma vs derken neredeyse rakip futbolcu suçlu durumuna düşüyor.
21
futbolda elle oynama ile ele çarpma çok büyük önem kazandı. çünkü çok hızlı oynanan günümüz futbolunda, eller ve kolların konumu, kasıt var mı yok mu gibi tartışmalar büyük yer tutmaya başladı. elle oynama ya da ele çarpma derken aslında eller ve kollar birlikte kastediliyor. dolayısıyla biz elle oynama veya ele çarpma derken el ve kolu birlikte kastediyoruz.
elle oynama ya da ele çarpma sahanın her yerinde önemli ama ceza alanında bir başka önemli. çünkü orada verilecek karar daha önemli ve daha ağır. penaltı mı değil mi? elle oynama mı ele çarpma mı? bu soruların cevabı o kadar önemli ki, çünkü direkt maçın sonucunu etkiliyor.
ifab bu konuda kesin bir kural koymaktan bilinçli olarak kaçıyor. çünkü hangi pozisyon kesin elle oynama, hangi durumlar kesin ele çarpma ayırmak çok zor hatta imkansız. bu nedenle ifab bazı tavsiyelerle ya da genelgelerle hakemlere yardımcı olmaya çalışıyor. bu konuyu biraz daha detaylandıralım:
ele ve kola çarpma:
ele çarpma demek, futbolcunun kastı ve bilinçli hareketi olmaksızın topun elle buluşması demek. peki hangi durumlarda kasıtlı ya da bilinçli elle oynama yoktur diyebiliriz? aslında ifab bu konuyu hakemlerin taktirine bırakıyor ama bazı ölçüler de koyuyor. bu ölçüleri koyarken, ellerin ve haliyle kolların “doğal konumu” dikkate alınıyor. eller doğal konumundaysa çarpma olarak kabul ediliyor. ellerin hangi hallerde doğal konumda olup olmadığı ise futbolcunun o anki vücut pozisyonuna bakılarak tespit ediliyor.
ele çarpma konusunda, ifab saat kadranına göre bir diyagram oluşturdu. hakemlere de “ellerin ve kolların doğal konumuna” ilişkin bu diyagramdan yararlanmalarını tavsiye etti. ülkemizdeki tüm spor programlarında bu diyagramın kural olmadığını, ifab’ın bunu yok saydığını iddia ederek hakemlerimize bunu unutun dendi. ancak gerçek böyle değil. her şeyde olduğu gibi bu konuda da işin yarısını anladık yarısını anlamadık. yani her işimiz gibi yarım bıraktık. işin gerçeği şu, bu diyagramı ifab kural haline getirmedi ama ele çarpma konusunda (bir daha tekrar ediyorum elle oynama hallerinde değil ele çarpma hallerinde) ellerin doğal konumda olup olmadığına karar verirken bu diyagramdan yararlanabileceklerini tüm hakemlere iletti. dolayısıyla bir kere daha üzerine basarak ifade edelim ki, eller saat kadranındaki 9-10-11-12-1-2-3 arası bir konumda ise asla ama asla eller doğal konumunda kabul edilmemeli, elle oynama kabul edilmeli diyor ifab. 3-4 ve 8-9 arası konumda tamamen hakemin taktirine bırakıyor, 5-6-6-8 arası konumları ise doğal konum kabul ediyor.
ancak eller ve kollara çarpma konusunda, top vücuttan sekerek geliyorsa, çok yakından atılan şut sonrası top ele ve kola geliyorsa çarpma kabul edilir diyor ifab. yani eller ve kollar 9-10-11-12-1-2-3 arası bir konumda değilse daha aşağılarda ise ve vücuttan sekerek ya da çok kısa mesafeden gelerek top ellere ve kollara geliyorsa, bu çarpma kabul edilir diyor.
elle ve kolla oynama:
burada önemli olan, elle ve kolla kasten oynamadır. ellerin konumuna bakılmaz. kısman bitişik elle veya kolla dahi topla oynama mümkündür. ellerin ve kolların doğal konumu yoktur bu durumlarda. eller hangi konumda olursa olsun, topla kasten oynanıyorsa hentbol, (ceza alanı içindeyse penaltı) verilmelidir. futbolcunun elle oynama kastı açıkça görülüyorsa sorun yok ama açıkça görülmüyorsa nasıl karar verilecek? işte bu soruya ifab şöyle cevap veriyor. futbolcu, topun geliş mesafesine ve hızına göre ellerini ve kollarını vücuduna yapıştırabilecek süreye/zamana sahipse ve buna rağmen yapıştırmıyorsa elle oynama kastı vardır ve hentbol verilir. burada dikkat edilecek konu, bu pozisyonlarda ellerin doğal konumuna bakılmaması. örneğin 10 metreden çekilen şutta, futbolcu kollarını vücuduna birleştirmiyorsa hentbol kararı verilir. çünkü 10 metrelik mesafe, her halükarda futbolcunun ellerini ve kollarını kaçırması için yeterlidir. bu nedenle bazı hakemler, ceza alanı içindeki futbolcunun kollarını vücuduna birleştirerek yan dönmesi durumunda topun kola çarpmasını dahi elle oynama olarak değerlendiriyor. yine 9.15’ten kullanılan frikiklerde de ellerin vücuda tamamen bitişik olmaması halinde hentbol (ceza alanı içindeyse penaltı) kararı veriliyor. çünkü diyorlar futbolcu kollarını ön tarafta birleştirip yan dönerek vücudunu genişletiyor ve topun geçmesine engel oluyor.
bu durumda futbolcuların öncelikle ellerini ve kollarını, özellikle ceza alanı içinde ve 10 metre ve üzeri mesafelerden çekilecek şutlarda, yan arkalarına çekmesi büyük önem arzetmektedir. vücuttan sekmelerde ve kısa mesafelerden atılan şutlarda ise el ve kollarını 4-5-6-7-8 arası bir konumda tutmaları çok önemlidir. çünkü ifab, daha yukarda tutuluyorsa elle oynama kastı vardır hentbol (ya da ceza alanı içindeyse penaltı) verilir diyor.
ekleme: hücum oyuncularının her türlü ele çarpma ve elle oynama pozisyonları, o pozisyon sonucunda gol olmuşsa hentbol olarak değerlendirilir diyor. bu durum diğerlerinin aksine kural haline getirilmiştir.
22
3 metreden daha az fark olan ofsayt pozisyonlarını bile tartışan bir milletin idrak etmesi imkansıza yakın olan hadise.
24
burada hakem takdirine bırakılan tek şey “doğal konum” konusu.
elin tek doğal konumu yanlarda vücuda yapışık olması değildir. kollar insan bedeninin genel yapısı içinde narin ve uzun uzuvlar, dolayısıyla hareket halindeyken salınım yapmaları kaçınılmazdır. herkes ellerini arkadan bağlayan defans oyuncularını örnek veriyor ama, o oyuncular doğru birşey yapmıyor, kendi hareketlerini kısıtlamış oluyorlar. pozisyon icabı doğal?! konumunda olan bir kol/ele çarpan topa uzun süredir elle oynama verilmiyor.
bunun tersi farklı sadece, yani elle oynayan hücum oyuncusu ise, doğal konum olup olmamasına bakmaksızın bu şekilde gol atılmasına imkan vermiyor kural. ama gol dışında yine aynı kural hücum oyuncusu için de geçerli.
25
elle oynanan ya da topun ele çarptığı her pozisyona endirekt serbest vuruş verilse nasıl olur acaba? penaltı gibi ağır bir karar olmaz ve polemiklerin önüne geçilmiş olunur.