resim
Duygun Yarsuvat
Görev:Başkan
Doğum:18.08.1937
Ölüm:10.09.2021 (84)
Uyruk:Türkiye
  • 901
    yanlış hatırlamıyorsam söz konusu amcamız, başkanlığı zamanında kadıköyde oynadığımız ve 1-0 kaybettiğimiz bir fener maçından sonra mikrofonlara "gelenek bozulmadı" demek suretiyle bizim kan ağladığımız dakikalarda her ortamda ve şartta ne kadar espritüel olunabileceğini tüm kamuoyuna göstermiştir.
    (bkz: 8 mart 2015 fenerbahçe galatasaray maçı)
    böylesine iyi* ve geniş* bir galatasaraylıdır kendisi...
    kendisi ve türevlerinin azalarak bitmeleri dileğiyle...
  • 902
    yaptığı medya açıklamalarıyla en küçük pişmanlık göstermeyen, 6 ay önce söylese de dağlı ve şehirli ayırımını içselleştirdiği anlaşılan, kinimizin soğumaması gerekenlerin önde geleni. bu güruh maalesef tepkinin sadece ultraslandan geldiğini zannediyor. açıklamalarına bakıldığında kararlı görünüyorlar. mahkemeye gideriz diyorlar. şahsi kanaatim, sözlük ahalisi bildiriyi eyleme dökecek bazı aksiyonlar yapmalıdır. tamam onlar üstün zekalı. onlar süper eğitim aldılar. onlar organize. para da onlarda. ama bizde güdülecek koyun değiliz be birader. ayrıca süreçte ultraslanı desteklesem de, ahlaksız darbeye tepkinin sadece ultraslan menşeli gibi algılanmasını da istemem.
  • 904
    artık galatasaray'ın peşini bırakması gereken 81 yaşındaki insan.

    bir insan 81 yaşında neden bu tip işlerle uğraşır hiç anlamam. 81 yaşında olsam yemişim galatasaray lobisini, bir sahil kasabasına yerleşir bayramlarda torun yolu gözlerim. bol bol domates eker organik beslenir, son zamanlarımın keyfini çıkarırdım.

    insanoğlu garip. üç günlük dünyada çok saçma uğraşlara giriyor.
  • 906
    ölürse yapacak bir şey yok, mukadderat.

    dünyayı sevgi, güzellik falan kurtarmaz arkadaşlar. çünkü kimin güzellik anlayışını dikkate alacağımız konusunda anlaşamayız. kimisi için şeriat güzelliktir mesela kimisi için liberalizm. her neyse, zat ı muhterem benim nazarımda galatasaray için zararlı bir insandır. şikeyi aklamaya çalışması sebebiyle de ahlaksız bir insandır. dolayısıyla eceli geldiyse beni zerre kadar alakadar etmeyen bor durumdur bu. takdir i ilahiden sual olunmaz.
  • 910
    1 yılda 2 kez seçim yapmış yönetime, 3. kez seçime gitmedi diye kan kusan ihtiyar. hadi ordan. kendisi de, kendisini destekleyenler de art niyetlidir.

    2500 üyenin seçtiği yönetimi, kumpasla, türlü oyunlarla, 358 kişinin isteğiyle indirmek darbedir. hak falan değildir. galatasaray başkanlığı “seçime git yoksa indiririz” diye tehdit edilebilecek bir makam da değildir.

    kurulu seçime götürmenin resmî yolu tüzükte bellidir. toplarsın üyelerden yeterince imza, sonra gidersin erken seçime. bunu yapmayıp, haksız yere, ibra etmeyip seçime zorlarsan arkadan dolaşmış olursun, tüzüğe uymayan sen olursun.

    bu ihtiyarı savunacağım diye insanların aklıyla dalga geçmeyin!
  • 911
    https://gss.gs/ILt.jpg

    demecindeki ilk cümleyi bir gün anlamak istemeyenlerin de anlamasını diliyorum.

    ibra etmek kadar ibra etmemek de haktır. esas mesele, bunu türlü ali cengiz oyunlarına başvurmadan, örgütlenmeden, kişisel fikirlerini temel alıp bu doğrultuda reyini atarak yapmaktır.

    galatasaray tarihinin en kötü yönetimini* her açıdan aklarken, mali ve futbol özelinde sportif açıdan son derece başarılı bir 1,5 yıllık süreç geçiren mustafa cengiz yönetimini idari ibrasızlık kisvesi altında karalamak haktan ziyade adam kayırmacılıktır, nepotizmin tillahıdır, çıkarcılıktır.

    mustafa cengiz hatalıdır; karşısındaki sözde muhalif özde namert kitlenin envaiçeşit kaşarlıklarını süzemediği için hatalıdır tabii. mesela yarsuvat'ın hatası yoktur, idari ibrasızlık için zemin hazırlamak sütten çıkma ak kaşıkçılıktır... ama boşverin ya, bizler üye değiliz, anlamayız biz, bilmediğimiz şeyler vardır (!) kesin.
  • 912
    100 yaşında hukukçuya hukuk öğretecek değiliz ama; ibra konusu idari bir güvenoyu gibi algılanamaz.
    yönetimler seçimle iş başına gelir, genel kurullarda yapılan ibra oylamaları sadece mali konuları kapsar. yani yönetim mali yönden usulsüz bir iş yapıyordur, sen de genel kurul olarak hop dur bakalım dersin..

    adnan polat davasında da yargıtay tam olarak bunu söyledi.. yüreğin yetiyorsa, bir bildiğin varsa mali yönden ibra etmeyeceksin yönetimi. ama bunu yapmanın bir karşılığı var, böyle yaparsan yönetime "hırsız" demiş oluyorsun, net kanıtların olması lazım..
    ama sen bu topa giremediğin için "idari ibra" diye birşey uyduramazsın. e seçim niye yapılıyor o zaman? 5bin kişinin oy kullandığı bir seçimde seçilen yönetimi bir genel kurulda 300 kişinin el kaldırması ile deviremezsin!

    he seçim oldu bitti diye genel kurul üyeleri çaresiz mi? yani işler kötü gidiyorsa sırf seçildi diye mevcut yönetime sessiz mi kalınmalı? tabi ki hayır, yasada ve tüzükte herşeyin çaresi var. üyelerin 5te1'inin imzasını toplarsan erken seçime götürürsün..

    hal böyle iken çakallık peşinde koşmanın lüzumu yok, bu rezalete önayak olup da kimse galatasaray'ı düşünmekten bahsetmesin.
  • 913
    galatasaray başkanlığı yapmasından dolayı utanç duymama neden olan kişidir. bir diğeri de tabi ki dursun aydın özbek denen şahıstır.

    ayak oyunları ile yönetimleri ibra etmemesi de hakkı değil, kendisinin ve onun gibi düşünenlerin karakteri hakkında ipuçları veren bir olaydır. küçük olsun bizim olsun, mektepli olsun, biz ne dersek sözümüzden çıkmasın. paşam ve güruhu elinde oynatmak istiyor koskoca kulübü, ondan sonra da hak, hukuk diye ortalıkta dolanıyor.

    duygun yarsavut ve türevleri galatasaray spor kulübü'nün kanserli hücreleridir.
  • 915
    içi boş gerekçelerle savunulan şahıs.

    neymiş efendim "ibra etmek kadar etmemek de hak" imiş. neye göre, kime göre?

    senin oturma organından uydurduğun tüzüğün, yaptığın deliliği haklı mı kılıyor. sırf çorban kaynamiyor diye iyi giden bir yonetimi "idari" yönden ibra etmemenin nesi doğru?

    "ama tüzük" diyenler, mevcut yasalarımızda hayvan haklarını koruyan kanunlar bulunmuyor.

    gidin tüm hayvanları katledip sonra da "ama yasa yok, yasa müsade ediyor" diyin bakalım, haklı olabiliyor musunuz kamu vicdanında.

    midesizsiniz ve daha da vahim olanı kötüsünüz. yasa, kamu vicdanı olmasa o beyinlerinizin içinden gecen ne pislikler yaparsınız, tahmin edebiliyoruz.
  • 917
    ibra etmemek elbette haktır fakat haklı gerekçelerle ibra edilmediği sürece.
    aksi halde bu hak degil ihanettir.
    o kadar zaman geçti üstünden ibra etmeyen bir kişi de çıkıp şu şu sebeplerden ibra etmedik demedi.
    hepsi uyardık dedi. uyarmanız önemli degil neden ibra etmediniz onu açıklayın kardeşim.
    biz neyi görmedik siz gördünüz de ibra etmediniz?
  • 918
    ibra haktır değildir, orayı bi geçelim önce. işler iyi giderken, memlekette önünü az çok görebilen neredeyse tek kulüpken, üstelik bu tablo kulüp resmen pezevenklerin elinden alınarak yapılmışken seçime götürmenin mantığı nedir, faydası kimedir? galatasaray'a olmayacağı kesin. o zaman da insanlar başlar öyle hakkın hukukuna. milletin aklıyla alay edenler mutlaka bedelini öder, bunu memleketin başına gelmiş en büyük felaketin üyeleri de görecek.

    galatasaray'ı oyuncağı gören zümrenin pek şahsiyetli bir lideri.
  • 919
    ibra etmek kadar ibra etmemek de haktır yazan değerli yazarların yanıldığı mesele.

    uzun uzun açıklamayayım ama. tüzüğümüzde iki tür ibra var. mali ve idari ibra. hukuken bir anlamı olan ibra mali ibra. idari ibra kavramını tüzüğü hazırlayan kişi üzerine oturma amacıyla kullandığı organını kullanmış. yok öyle bir şey.

    mali olarak ibra ediyorsan idari olarak ibra etmiyorum demek ne demek. memnun değilsen mali olarak da ibra etme diyor yargıtay. bunu ne zaman diyor. adnan polat'ın idari olarak ibra edilmediği zaman.

    yani bu yönetim ibra edilmiştir. ibra edilmedi diyen hukukçulara çok afedersiniz kafam girsin. çünkü mustafa cengiz yönetimi ibra edilmiştir.
  • 920
    "istenmeyen bir yerde bu kadar ısrar etmeye gerek yok" dediyse aleni şekilde yalan söyleyip, insanların zekalarıyla dalga geçiyor. bu ülkede niye hukuk olmadığı belli. sözde çok "saygın" hukuk profesörü aleni şekilde, kendini küçük düşürme pahasına, çıkarlarının gereğine göre pervasızca, ipe sapa gelmez şekilde zırvalayabiliyor.

    muhalif ol ya da olma, bugün mustafa cengiz yönetimine istenmediği yerde zorla duruyor diyorsan, aleni şekilde realiteyi çarpıtıyorsun. nerede istenmiyormuş mustafa cengiz yönetimi? genel kurul üyelerinin oylarıyla bir sene olmadı seçim kazanalı. stad taraftarı nezdinde, gönül bağı olanların nezdinde hangi grup içerisinde mustafa cengiz yönetimini istemeyenler, isteyenler daha fazlaymış?

    aslında kendisine kızmaya gerek yok. galatasaray gerekirse zarar görsün ama bizim olsun diyen zihniyet galatasaray'ın önü açıldıkça kuduruyor. zannediyorlar ki mustafa cengiz yönetimi gider galatasaray bize kalır. galatasaray taraftarı ile liseci zihniyet arasında savaş başlayalı çok oldu. taraftar, yönetimden sizleri ve aşağılık kafatasçı fikirlerinizi kulüpten temizlemesini şu anda istemiyorsa, bu galatasaray'a zarar gelmesin, gereksiz polemikler, kavgalarla vakit kaybetmeyelim diye. ama bugün ama yarın, bu kulüpten temizlenip gideceksiniz.
  • 921
    duygun yarsuvat ceza hukukçusudur ve ticaret hukukundan zerre kadar anlamaz. bu nedenle ibra ne demektir onu bile bilmez. hatta ceza hukukunu bildiği bile tartışmalıdır. çünkü hatırlarsanız elinde hiçbir delil olmadan şikecileri aklamaya kalkmış, delilleri sorulunca da saçmalamıştı.

    ibra mali konulara ilişkin bir kavram olup, idari alanda kullanılması imkansızdır. bu şuna benzer, basketbolde frikik kullanmak. frikik futbola ilişkin bir kavram olup basketbolde kullanılamaz. ibra da mali alanda kullanılan bir kavram olup idari alanda kullanılamaz. çünkü, ibra alacağın ortadan kalktığına ilişkin işlemdir. yani taraflar arasında olan mali bir ilişkiden kaynaklı alacak-borç ilişkisinin kalmadığını ortaya koyan bir işlemdir. idari karar ve konularla ilgili nasıl bir ibralaşma olabilir ki? ben yönetimi idari işlerinden dolayı ibra ediyorum demek, basketbol oyununda frikik kullanacağım demekten farklı değil. yani olacak iş değil. hukukumuzda idari ibra diye kurum yoktur dolayısıyla da hiçbir yasa ile düzenlenmemiştir. var olan mali ibra olup ticaret kanunu ile düzenlenmiştir.

    tüzüğümüze ilave edilen idari (yönetsel) ibra bir hinliğin göstergesidir. hukuka ve yasalara aykırı tüzük hükmü olamaz çünkü hiçbir tüzük yasalara aykırı olamaz. dolayısıyla tüzüğün bu hükmü yok hükmündedir ve iptali gerekir. bunun için tüzük kongresi düzenlenmeli ya da mahkemede iptal davası açmak suretiyle bu tüzük maddesindeki “yönetsel” hükmü iptal ettirilmelidir. nitekim yargıtay’ın yerleşik içtihadı da tamamen bu gerekçeye dayanmaktadır.

    duygun yarsuvat elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi ağlamaktadır. idari ibra diye bir işlem yok ki idari ibrasızlık da olabilsin. bunu öğrenmiştir ama yine de karambole getirmek istemektedir.

    lisecilere tavsiyem biraz daha sabırlı olmaları, derin derin nefes alarak galatasaray’ın zaferlerini sindirmeye çalışmaları.
  • 923
    hızla tatlı, ton ton dede imajından huysuz, geçimsiz dede görüntüsüne geçmekte olan eski başkanımız;

    dedem kongre üyelerinin çoğunluğunun mevcut yönetimi istemediğini düşünerek "istenmeyen bir yerde bu kadar ısrar etmeye gerek yok" buyurmuş. keşke aynı çağrıyı dursun özbek kulübü inim, inim inletirken de yapsaydın. dedecim emin ol taraftarların çok büyük çoğunluğu mevcut yönetimin arkasında. bir çok kongre üyesi de yönetimin idari yönden ibra edilmemesi ve sonrasında yaşananlardan son derece rahatsız.

    dedecim kendinden bu kadar eminsen, hiç mahkeme ile falan uğraşmayın. mevcut yönetimi istemediğini iddia ettiğin kongre üyeleri 1100 imza versin yönetim seçime gitsin.
  • 924
    hakli, haksiz, tüzük, ibra, ... bütün bu kelimeler bir tarafa. yarin duygun gider aygün gelir. galatasaray lisesi var oldugu sürece duygunlar ve bu yasananlar bitmez.

    simdi bu liseciler icin galatasaray onlarin dünyasi, onlarin kendilerini diger "elitlerden" ayiran bir birliktelik/yapi/ olusum, artik ne derseniz. diger elitlerden diyorum cünkü onlar normal vatandasi insan olarak görmüyorlar. kendi dünyalarinda ve o dünyaya yakin insanlarla kendilerini kiyasliyorlar. simdi galatasaray lisesinin tarihten gelen bir prestiji, agirligi ve albenisi var. ha bir de bunlara göre zaten dünya o lise etrafinda dönüyor. böyle seylere önem vermeyen hatta hic sallamayan normal galatasaray liseliler elbette var hatta cogunlugu öyledir. ama iste insanin mayasinda böyle sacmaliklar kendini baglama gibi egilim var. bu insanlar genellikle kompleksli ve korkak olurlar. iste böyle bir yapida onlarin tutundugu daldir.

    galatasaray 10 mac kaybetse umurunda olmaz. cünkü sportif basari onun ilgilendirmez. hatta 5 senede 1 kere sampiyon olmayi tercih ederler. cünkü galatasaray cok basarili olursa cok fazla taraftari olur. onlarin toz kondurmadigi marka ayak takiminin destekledigi takim olur. sizce duygun yarsuvatin galatasarayin sampiyonlugunu halay cekerek kutlayan urfalilar hosuna gider mi? vallahi de billahide bu adamlar bunu kendilerine dert ediyor. yarin birgün o sigindiklari galatasarayin bu nedenle degersiz olacagini düsünüyor. hele bir de bu takmin basinda td fatih terim (onlar icin kiro), albayrak (egitimsiz siveli karadenizli).. böyle adamlar varsa.

    uefa finalinde kazandigimiz icin sevinmeyen galatasaraylilar var diyorlardi. iste bu tipler o sevinmeyenler. final oynasin ama kaybetsin. ara sira sampiyon olsun. ya da fenerbahce bizi yensin cünkü bizi yendikleri zaman cok seviniyorlar bu da demektir ki bizi yani galatasarayi cok önemsiyor ve kiskaniyorlar.

    galatasaray gündemden hic düsmesin ama öyle illada her mac kazansin ya da sampiyon olsun gibi istekleri yok.

    mesela duygun yarsuvata sorsaniz en sevidigniz gs li futbolcu kim, valla öyle pek sevidigim biri yok ama sinani begeniyorum der. cünkü sinan bu taraftara suriyeli dedi. onlar icin biz suriyeliyiz cünkü.
  • 925
    hukukta "idari ibra" kavramının var olmadığını bilmeyen ya da bilmezden gelen, gerçekleri çarpıtan ve günümüz türkiyesi'ne yakışan, "demagoji ile kafa karıştırıp kendini otorite gibi gösterme taktiği"ni uygulamaya çalışan eski başkan. kendisinden hiç haz etmiyorum. söylemlerinin gerçekleri çarpıtmaktan ibaret olduğunu düşünüyorum.

    kendi tarafından insanları gece yarısına kadar tutup, kendinden olmayan ve ertesi gün işi gücü olan insanların çıkmasını bekleyip oylamaya o şekilde geçmeyi, ona rağmen şüpheli bir 350 kişilik oylama ile 2500 oyla seçilmiş başkanın görevinden alınmasını vicdanen ve profesyonel olarak onaylıyorsa kusura bakmasın da ben kendisine ne düzgün hukukçu diyebilirim ne de güvenilir bir insan olduğunu düşünebilirim. güvenilmez, hasbelkader hukuk alanında profesyonelleşmiş ama söylemleriyle akıllarda soru işareti bırakan, kendi menfaatleri için galatasaray'ı ateşe atmaktan çekinmeyen bir zat olarak tanımlarım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın