resim
Dursun Aydın Özbek
Görev:Başkan
Takım:Galatasaray
Yaş:75
Uyruk:Türkiye
  • 1326
    beşiktaş ın feda demesine rağmen borçlarının artması iki senedir stad gelirlerinin olmaması bu sürede şampiyonlar ligi gelirlerinin olmaması üstüne stad inşa etmelerinden kaynaklanıyor. sen kırk bin kombine ve milyonluk loca satıp fener in de şampiyonlar ligi gelirini yerken yaptı adamlar bunu ve taş gibi de takım kurdu. feda demeyip senin gibi har vurup harman savursa bugün avrupa dan men edilmiş teknik iflas etmişti. sürekli küçülerek borcun sürdürülemeyeceğini biz de biliyoruz ama popülist transfer politikası ile sırf seyirci gazını almak için gereksiz topçu doldurup mali disiplini bozarsan da geçen sene olduğu gibi futbol ve diğer branşlarda oyuncuların parasını ödeyecemeyip kaliteli oyuncuları elinden kaçırırsın.
  • 1327
    adamın yaptığı tek şey şu ana kadar maliyetli oyuncu almayıp ve gönderip düşük maliyetli oyuncu almak ve bunun sonucunda giderlerimizde azalma oldu demesi, bunu yoldan geçen herhangi birisini başkan yapsan oda yapardı, sen başkanlığa talipsen kaynak yaratacaksın veya kaynağın hazır olacak, basketbol takımı için tarihin en büyük sponsorluk anlaşması imzalayacağız dedikten sonra komik bir paraya sponsorluk imzalayan bir başkan var sadece şu anlık, dün anlattıkları an itibariyle laftan ibaret yıllardır zaten anlatılan işler, bakalım sonuç ne olacak..
  • 1328
    kendisi miras yedidir. yok öyle yağma sneijder'li musleralı takımla feda diyip telles'i melo'yu gönderebilecek lükse sahip olmak. 8. olan bam lı galatasaray'la yap bakalım finansal disiplini? yemezler dimi? bu cengaverler adnan polat'dan sonra niye ortalarda yoktu? bu klübe kimse başkan adayı olmuyordu o zaman.

    bu adamın galatasarayı düze çıkartacağına ancak 15 milyon'a otel yapıp 150 milyon getiri yapacağını düşünen inanır.

    para kazanmak bu kadar önemliyse hem gidin ali ağaoğlu sporu filan tutun yahu. inşaattan daha çok para kazanıyor kendisi.
  • 1329
    çok basit bir soruya cevap vermesini istediğim başkan.

    son günlerde bir çok kanalda çıkıp kulübün mali durumunu düzelteceğine dair konuşmalar yapıyor kendisi. peki arkadaş takımın göğüs forması için neden hala sponsor bulamadın? thy demesin kimse ben böyle saçma şey görmedim ligde başka reklam avrupada başka reklam ki thy ile yapılan anlaşmanın ne denli boktan olduğu da ortada.

    kulübün en önemli gelir kalemlerinden biri olan forma sponsorunu bulamamışsın daha, gelmişsin mali durumu şöyle iyileştireceğim böyle yapacağım diye zırvalıyorsun. tez zamanda istifa edersin umarım.
  • 1331
    şunu artık ne olur net olarak anlayın; 3 5 heyecanlı arkadaş hariç hiçbir galatasaraylı kendisini neden ibrahimoviç' i almadı, neden büyük transferler yapmadı diye eleştirmiyor. neden yalan söyledi diye eleştiriyor. hani nereden efsanevi basketbol sponsorluğu? salı günü patlayan transfer bombaları nerede ya da? kendisinin eleştirilme nedeni yalan söylemesidir yoksa transfer yapmaması değil.
  • 1332
    lise tayfası ve kongre tarafından tereddütsüz savunulmakta olan başkan.
    bir müşterimiz var, galatasaray kongrelerinde mutlaka ön sıralarda kadraja girip kameralara yansıyan eski bir liseli ve aynı zamanda çok iyi bir galatasaraylı.
    geçtiğimiz gün bir iş için bize geldi, hemen oturdum karşısına, döktüm içimi. atletico madrid maçının 85.dakikasında 'yönetim istifa' diye bağıran insanları bu tezahürata iten sebepleri tek tek sıraladım. karşı çıktı. 'çok doğru işler yapıyor, çok akıllı bir adam, şu an kulübün maddi durumu aşırı kötü' dedi. baştan bunu söyleseydi, bizi transfere şartlandırmasaydı dedim, sponsor konusunu çoktan bitirseydi dedim, grosskreutz transferini yüzüne gözüne bulaştırmasaydı dedim. 'o bir yol kazasıydı' dedi. ünal aysal'ın vizyonunun yanından geçemez dedim. 'ünal benim x sene üstümdür, abimdir, yıllarca onun başkan olmasını hayal ettim ve o başkan olunca işte galatasaray başkanını buldu dedim ama şu an bakınca artık onu kulübün kapısından sokmamak lazım' dedi.
    ünal aysal ile ilgili düşüncelerimi etkileyebilir bu söyledikleri. ama dursun özbek hakkında düşüncelerim bakidir, isterse kralı gelsin savunsun, dursun özbek'in hataları sayılamayacak kadar çok.
  • 1334
    kendisi belki de galatasaray tarihinin gördüğü en vasıfsız, en iş bilmez ve en rezalet kişidir. ayrıca aleni yalancının da önde gidenidir.

    sahada ve saha dışında yaptıkları ile dört yılda bir galatasaray efsanesi olmayı başaran felipe melo hakkında canlı yayında az daha küfür edecek olması ise rezilliğin daniskasıdır. kendisi bana neyzen tevfik'in ünlü dizelerinde seslendiklerini çağrıştırıyor.

    sporda başkan, yönetici vb. makamlarda bulunan kişilerin gözönünde olmasını doğru bulmuyorum. ekstrem bir kişilik olmadığı sürece. ancak bu şahıs kupa kutlamalarında, özellikle lig kutlamasında, kendi başarısıymış gibi çıkıp gövde gösterisi yapması ile ne kadar vitrin meraklısı birisi olduğunu göstermiştir.

    taraftara söylediği yalanlar yetmezmiş gibi çıkıp icraatlarını(!) allayıp pullayarak öne sürmesi de karakteri hakkında önemli noktaları ortaya sermektedir.

    kendisinin hakettiği muamele ile galatasaray'dan tıpış tıpış ayrılacağı gün bir başka vasıfsızın galatasaray'dan ve dolayısıyla tarihten silineceği gün olacak.
  • 1337
    h.h.'yi kovup ardından istifa ederse en sevdiğim başkanlar listesine girebilir. h.h.'yi kovup istifa etmezse yakın zamanda kendisinin tanımadığı akrabaları bile küfür yiyecek zaten. bu iyi bir şey mi? değil. ama laftan anlamayan adamlar küfürden anlayabiliyor. galatasaray oteli yerine kendisine güzel bir butik otel açsın, girişine de galatasaray bayrağı falan koysun. gider hepimiz birer gün kalırız nabalım. galatasaray'lı otel isteği içinde kalmasın. dünya çapında yüzlerce kulübün aklına gelmemiştir bu müthiş karlı otel işi ama kendisinin aklına gelmiş. galatasaray ile ilgili en büyük ve tek projesi otel de otel.
    info kısmına denize sıfır yazarlar, acayip açıdan fotoğraflar koyar da gidince bir bakarsın denize uzak ve bok gibi bir otelimsi çıkar ya. neyse.
  • 1339
    bir düşüncedir aklımda ve gönlümde,
    durdurak bilmiyor,
    aheste salınıyor.
    bir cep kanyağı yakıcılığıyla boğazıma oturmuş.
    yutkunamıyorum.
    çıkmak istiyor.
    söz olmak.
    "hayır" diyorum, "olmaz."
    "çok konuşma" diyor.
    "sırası değil, çekil kenara" diyorum.
    söz dinlemiyor.
    "sus lan" diyor, "ses olayım."
    dizginleyemiyorum.
    izin verin söyleyeyim.
    bir ricadır bu.
    şimdi, nasıl söylesem, yani, çok afedersiniz ama istifa eder misiniz?
  • 1341
    kendisi çapsız ve yetersizdir ama ''burağı satıp ibrahimovici 2 yıllığına alsaydı'' nedir ya? kardeşim siz ibrahimovici ne sanıyorsunuz? adam yılda kaç para kazanıyor ? hadi paran bile olsa adam senin sikko futbol ülkeni tercih edecek mi bakalım? hadi o zaman hepimiz sevmediğimiz adamlara vizyonsuz c.ronaldoyu alsaydı kulüp ekonomik olarak kendini döndürürdü diye eleştiriler yapalım..biz kendimizi ne zannediyoruz acaba...
  • 1343
    maalesef ki başkanlığı dönemin de takımımız sportif başarı olarak geriye gidecek gibi görünüyor. bunun doğal sonucu olarak da borçların çok azaltılamayacağı kanısındayım. şu an hala 4. yıldızın ekmeğini yiyor takım. dolayısıyla mali açıdan bir iyileşme var. ancak yarın şampiyon olunamadığı ve taraftarın da takımdan umudunu kesip, stada gitmediği, harcama yapmadığı dönemler geldiğinde borçları neyle ödeyeceğini düşünüyor mu acaba? türkiye gibi ülkeler de sportif başarı olmadan bir kulübün bu kadar büyük borçları kapatması çok zordur. çünkü taraftarların çoğu başarı odaklıdır. takım iyi gidiyorsa stada gider, formasını alır, destekler ancak takım kötüyse bilet almaz, stada gitmez vs. bu nenle borçları kapatıp mali olarak takımı rahatlatmak istiyorsa mali düzelmenin yanın da kesinlikle sportif başarıyı da getirmesi lazım.
    bunun dışında duruş, karizma, konuşma olarak bugüne kadar gördüğüm en kötü başkan profilini oluşturuyor kendisi. açıkçası kendisinden hiç umudum yok :(((
  • 1344
    http://www.mackolik.com/...araya-gol-atmak-icin

    aysal'la olan ilişkisini demet akalın ile ibrahim kutluay'ınkine benzettiğim başkan. konu ne olursa olsun alakasız biçimde aysal'a bağlayabiliyor. bu yönüyle sözlükteki terimci arkadaşlara benzetiyorum.

    "yönetim kurulunun tecrübesiz isimlerden oluştuğu yönündeki eleştiriye yanıt veren dursun özbek, "ünal aysal çok mu tecrübeliydi? bir yönetimin tecrübeli olması için çalışması lazım. mazbatayı daha aldığımızda bu söylenmişti" ifadelerini kullandı."

    "türkiye'de futbol hacminde oynayacak oyuncunun belli olduğunu kaydeden dursun özbek, "real madrid ile hazırlık maçı yapıyoruz, 82 bin kişi geliyor. sneijder'in bonservis parasını hala ödüyorum. denayer, carole ve rodriguez, ligin yıldızları olacak" değerlendirmesinde bulundu."

    "uefa ile gelecek hafta görüşecek heyet, ikna etmeye çalışacak. bu sene 17 milyon dolar artı verdim. ayağımı yorganıma göre uzatıyorum. uefa'ya 'affet' diye gitmiyoruz. kulübü, istediğimiz çizgiye getirmeye çalıştığımızı uefa'ya anlatacağız. transfer yine yapabilirdik. kendi şirketlerimize nasıl sahip çıkıyorsak, galatasaray'a da öyle sahip çıkıyoruz. artık adili gibi oyunculara para vermeyeyim. 44-45 futbolcu olmasın."

    mesela yukarıda aynı röportajdan alınma üç ifade var. ilkinde özbek röportaj genelindeki "biz de top oynadık" tadında devam ettirdiği tecrübeli olduğu izlenimini ani bir dönüşle bozarak aysal'ın "da" tecrübesiz olduğunu belirtme ihtiyacı duyuyor. bunu söylediğine göre taraftar olarak çıkarıyoruz ki tecrübesiz aysal, tecrübesizliğine rağmen özbek'in gözünde iyi işler yapmış ki özbek'in tecrübesizliğin bir eksik olmadığını anlatmaya çalıştığı bu örneğe layık olabilirmiş.

    ikinci ifadede madrid'le yaptığımız maça 82 bin kişinin geldiğini söylerken bunun adamların geleneksel kupası olduğunu falan hesaba katmadan işi galatasaray'ın büyük bir marka oluşuna bağlıyor. yine alakasız bir anda, bahsettiği marka değerini oluşturan etmenlerin başında sneijder, drogba transferleri gelmiyormuş gibi aysal dönemi transferlerinden olan sneijder'e ödediği bonservisten yakınıyor. başkanımızın ifadesi anlaşılmaya uygun olmasa da son cümleyle artık "hala bonservisini ödediğimiz" pahalı sneijder transferi yerine carole, rodriguez gibi ucuz gençlere yönelip başarıyı bu yolla sağlayacağını söylüyor. bu durumda ilk ifadede yer alan aysal tecrübesizliği, başkan'ın kendi ifadesiyle hala bonservisi ödenen sneijder transferine neden olmuyor mu; anlaması güç.

    üçüncü ifadede ise mali durumun kötülüğünden bahsederken işi durduk yere adili'ye getiriyor. başkan futbolu takip etmeye başlayalı bir yıldan uzun zaman oluyorsa onun da bizim kadar bilmesi lazım ki -her ne kadar plan işlemese de- adili'nin alınış nedeni türk statüsünde oynama ihtimalinin olmasıydı. oysaki özbek döneminde yapılan ve hakan balta'nın orta saha oynaması pahasına ilk on bire girememesinden pek fazla fırsat bulamayacağını anladığımız jem paul karacan için bu bahane dahi işe yaramaz. yine elbette tecrübesizlik kıstasında ortak olduğunu söyleyip bununla kendini kurtardığı aysal'ın bu transfer başarısızlığında tecrübesizliğinin etkisi yok mudur, varsa aynı tecrübesizlik özbek başkan'ın da benzer hatalar yapmasına neden olmaz mı bilinmez.

    velhasıl bu adamın konuşmalarını dinlemek, röportajlarını okumak gerçekten kafamı karıştırıyor. anladığım kadarıyla tecrübesizlik aysal'da da olan hem iyi hem kötü bir şey. bizim başkan ise tecrübeli ama tecrübesiz olsa da aysal da tecrübesizdi zaten. bir de aysal sneijder ve adili'yi aldırdı, uefa'ya hala yalvarıyoruz. sabri de evladımız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın