• 1527
    türkiye’de futbol tarih boyunca futbolun içinden gelmeyen yöneticiler tarafından yönetildi. bugün dünya futbolunda söz sahibi olan hırvatistan’ın futbol federasyonu başkanı davor suker. biz de ise işin, ehlinde olmadığı aşikardır. herkesin her işi becermesi pek mümkün değildir önemli olan farkındalıktır, beceremediğini ya da başaramadığını anlayıp daha fazla zarar vermeden başarabilecek birine işi teslim etmektir. bugün burak elmas yönetimine düşen görev farkındalıktır. tez zamanda görevi bırakmalıdır. aksi takdirde geri dönülmesi zor hasarlar bırakacaktır.
  • 1528
    her açıdan aciz olan bir yönetim. bunu sadece gedson transferi üzerinden söylemiyorum, okuduğumuz haberlere bakılırsa gomis ve pulgar transferlerinde maddi imkansızlıklar, sene başından beri iletişim konusundaki büyük yanlışlar ve istifa eden üyeler derken bu liste uzar gider.

    bugün bu yönetimin başındaki zat "gedson'u isteseydik alırdık" demiş. bu cümle doğru veya göreve gelirken söylenilenlerin %95'i gibi yalan. şayet doğruysa ve en başından beri bu adamı almayacaksan transfer dönemi başlarında veya bu olaylar yaşanmadan önce çıkar "biz bu transferle ilgilenmiyoruz" dersin. lakin burak senin bugün yaptığın açıklama tamamen 5 yaşındaki çocuklar gibi alamadığını örtbas etmek. galatasaray spor kulübü başkanı tutarlı davranmalıdır.

    ekleme: buradaki eleştirim transferin yapılıp yapılmaması değil, galatasaray'ın düşürüldüğü durumadır.
  • 1530
    yakın geçmişte mustafa cengiz yönetiminin yok hükmünde olduğunu, gelmiş geçmiş en rezil yönetim olduğunu savunanların bir kısmı tarafından an itibariyle hunharca eleştirilmektedir. oysa bu yönetimin şekillenmesinde hiç de azımsanmayacak payları bulunuyor. rahmetli mustafa cengiz galatarasay'ın bir kuruşunu boşa harcatmam derken hastalığı ile dalga geçen tweetler atanlar, şimdi sosyal medyada beşiktaş - gedson - rize üçgeninde makara konusu oldu. eden bulur!
  • 1531
    malesef seçilen yönetimler ve muhalifler artık ülkemizdeki siyasi çekişmelere benzer bir yarış içerisine girdiler. bir halatı hep beraber çekme devri çoktan bitmiş gibi geliyor. yönetimlere düşmanımızmış gibi yaklaşılıyor. bunda sosyal medyanın da çok büyük etkisi var. mesela bir futbolcu transferi kulübün önüne geçmemeli. biz taraftarlar olarak bu hassasiyeti gözetmeliyiz. tek düşüncemiz galatasaray olmalı.
  • 1533
    bir galatasaraylı olarak, yıllarca kombine almış, maçlara gitmiş, her sezon formasını almış, elinden geldiğince maddi manevi bir şeyler yapmaya çalışmış bir galatasaraylı olarak, kendilerinden utanıyorum. isimleri kulağıma geldiğinde ya da ekranda sıfatlarını gördüğümde midem bulanıyor. son yaşanan gedson fiyaskosuyla birlikte geldiklerinden beri yaşattığınız rezillikler yüzünden allah hepinizi kahretsin. sizi desteklediğim için kendimden de utanıyorum. yalancı ve utanmaz adamlar. umarım bizi üzdüğünüzün 1000 katını allah size yaşatsın.
  • 1535
    2 şubat 2022 tarihinde hepimizi madara eden yönetimdir. bugün transfer çalımı atmadilar bize arkadaşlar. bugün bizimle baya baya taşak geçtiler. hani kibar soyleyeyim desem yok yani söylenmiyor. taşak geçildi baya bugün bizimle. bakın fatih terim'in gitmesi, gedson'un alınmaması falan değil problem. bunlar idari kararlardır ve her zaman gerçekleşir. ama süreç yönetimi o kadar kötü ki kulübün şerefi ve onuru kalmadı. yazıklar olsun. görevde kaldığınız her saniye zulüm bize. defolun gidin bir an önce.
  • 1537
    uzun süredir takımımızın içinde bulunduğu cendereden ve öfkemden dolayı yaklaşık 7 aydır sözlüğe yazmıyordum. her gün sözlükteyim ama yazmak istemiyordum. yine çok ağır konuşup pilot olmak istemiyorum lakin bize böyle bir yönetime reva gören her kim varsa çoluğundan çocuğundan çıksın, gün yüzü göremesin inşallah.

    bu yönetim çok kısa sürede boynumuzu büktü, üç kuruşluk takımlara madara etti en önemlisi de umutlarımızı çaldı. her birinizin içinde hayatlarınıza dair umut kırıntısı kalmasın inşallah.
  • 1538
    uzun süredir sözlükte yazmıyordum ancak patlama noktasına gelince içimi dökmek istedim. şimdi bu yönetimi nasıl eleştireceğim konusunda kafam o kadar karışık ki hangi konudan başlamam gerektiğini bilemiyorum. o yüzden işin en başından, göreve geldiği günden başlamak istiyorum. şimdi bu yönetimin adı geçince takımımızın başında imparatorumuz vardı. başkan adayının yaptığı açıklamalar fatih terim ile yola devam edeceği takımı gençleştireceği ve birlikte galatasaray' ı güzel yerlere getireceği yönündeydi. nitekim ömrünü galatasaray'a adamış, türkiye de kimsenin başaramadığı başarılara imza atmış, takıma verdiği katkılarla galatasaray tarihinin enleri ve ilklerine adını yazdırmış fatih terim de belki de son teknik direktörlük kariyerini galatasaray' da yarım kalan işlerini tamamlamak ve kimsenin cesaret edemediği takımı gençleştirmek gibi bir amaç uğruna teknik direktörlük görevine gelmiştir. fatih terim' in 3 sene sabır gerektiğini vurgulaması herkesin malumudur. aklı selim olan ve içerisinde galatasaray sevgisi taşıyan her taraftarın bu aşamada sabır ile beklediği malumdur. ligde kötü gitsek de avrupa da özlenen başarılar yaşanmış gruptan lider çıkılmıştır.
    ancak gel gelelim ki çok enteresan bir şekilde hiç bir şekilde anlam veremediğim ve takımın başına ancak ali koç, aziz yıldırım, çebi gibi isimlerin gönlünden geçen olayların olması beni hayretler içinde bırakmıştır. galatsaray nasıl itibarsızlaştırılır, nasıl başarısız olunur, kalite nasıl düşürülür ve yıllardır süregelen psikolojik üstünlük nasıl kaybedilir malesef bu yönetim sayesinde gerçekleşmiştir.
    fatih terim' in gönderilmesi, 60 yaşında ligi bilmeyen bir adamın getirilmesi, hayatımda gördüğüm en büyük transfer çalımının yaşanması bana hala inanılmaz geliyor.
    büyük umutlarla gelen bu yönetimin gitmesi için küme düşmemiz gerekiyorsa varsın düşelim. bu takımın başında, bu takıma hayatını vermiş insanların, teknik direktörlerin, futbolcuların değerini bilerek bu değere uygun davranan; ünal aysal gibi mustafa cengiz gibi kalite seven insanların gelmesi dileğiyle...
  • 1546
    hatalar yapılır, yanlış işlere girilir, dursun ağa gibi kulübe ağır maddi zararlar vermedikleri sürece en kötü yönetim de olmazlar ancak ben dursun özbek yönetimi dahil iletişim konusunda bu kadar felç olmuş bir yönetim görmedim. sadece galatasaray açısından değil, ben böyle iletişim özürlüsü bir kulüp yönetimi görmedim.

    hiçbir konuda asla doğru düzgün bir açıklama, bilgilendirme yapamıyorlar. bir sözcü belirlemişler, adam babıalide kalem efendisi, ünlü filozof, hacıbaba tekkesi şeyhi gibi kalender ama kulüp sözcülüğünden başka her işle meşgul. ortalık yangın yerine dönmüş, çıt çıkmyor. devekuşu kabare'nin deliler oyununda, akıl hastanesinde metin akpınar'ın anlattığı "kendi halinde müslüman ev sahibi"nin bile daha çok sesi çıkıyordu. sosyal medyadan yayımlanan açıklamaların metinleri ilkokul çocuğu üslubuyla hazırlanıyor, ali topu tut, ipek ip atla kıymetinde. kurumsal iletişimden sorumlu kişinin kim olduğunu 100 kişiden 80'i bilmiyordur. başkan çıkıp açıklama yapıyor ama diksiyonu bozuk, kelimeleri ağzında yuvarlıyor, ne dediği, ne anlattığı belli değil.

    ben cidden dünya üzerinde bu denli felce uğramış bir yönetim iletişimi hatırlamıyorum. bir de bu paşalarım merhum mustafa cengiz'in yönetimini her allah günü yerden yere vurup alay ediyorlardı. kurban olun siz o adamlara. o yönetim de iletişim konusunda, özellikle merhum başkanın son döneminde, üst düzey değildi ama sizin hiçbir şekilde iletişim beceriniz yok. transfer edilen topçular gerçekten geldi mi gelmedi mi anlayamıyoruz bile. danışman diye alındığı söylenen adamın resmi bir tanımı yok ve kimse çıkıp bilgilendirme yapmıyor. şifahen iş mi yapıyorsunuz siz? bu nasıl kurumsallık?

    gerçekten inanılmaz bir çöküş.

    ama ben bu lisecilere hayran oldum. yani galatasaray'ı anahtar teslim liseci dazlaklara teslim etmenin yolu nedir desen izlenecek yol tam olarak buydu. mustafa cengiz'e azınlık darbesi yap, fatih terim'i maşa olarak kullanıp mustafa cengiz'i devir, yine fatih terim'i maşa olarak kullanarak çapsızın birini galatasaray başkanı yapmak suretiyle, seçilememiş olan liseli adayın arkasından "kıymetini bilememişiz" türküleri söylet, fatih terim'i de yolun ortasında arabadan indirt ve sonuç: hepimiz biliyoruz ki bundan sonraki başkanımız net olarak liseci bir dazlak olacak. gel de bu adamlara hayran olma.
  • 1547
    neresinden tutarsanız tutun elinizde kalacak yönetimdir.

    23 yaşında futbol şube sorumlusu olursun, 23 sene camianın içinde olursun, üstüne başkan da olursun ama 23 yaşındaki bi çocuk gelir 5 dakikada yıllarını götürür.

    tabiri caizse iş bilmezlik paçalardan akıyor.
    daha bir hafta önce galatasaray formasıyla fotoğraf çektiren adamı transfer edemediğimize mi yanayım,
    beşiktaş adamı bitirdikten sonra ekrana çıkıp “ istesek alırdık” demenize mi yanayım?

    madem gedson’a ihtiyacımız yoktu. neden bunu transfer döneminin son gününde açıkladınız ki?
    ilk günü açıklasaydınız.
    çıkıp, bizim önceliğimiz değil düşünmüyoruz deseydiniz. en azından beklenti olmazdı.

    muhtemelen gedson beşiktaş’ta talisca etkisi yaratır. inşallah başarılı da olur. çocuk adına canı gönülden istiyorum bunu.

    öyle görünüyor ki burak elmas yönetiminin hayatı kısa ve sonu tatsız olacak . erken seçim, beceriksizlikle anılmak, idari ibrasızlık falan filan …
  • 1549
    sadece bugünkü vukuat listesi olarak takıma antrenman yaptıracak yer bulamadığı ve semih kaya'yı transfer ettiği söylenen topluluk.

    öyle bir topluluk ki yarın sabah ''i will survive demode oldu. yeni gol sonrası müziğimiz çikita muz olacak'' deseler kime şaşırmaz.

    hatta burak elmas çıkıp ''yönetici olmak zor kararlar gerektirir. yerli sayımız arttığı için türkçe şarkı bulalım dedik, ben başkan olarak takdirimi bu yönde kullandım.'' diyebilir.

    artık sürreal derecede kötü bir yönetim.
  • 1550
    keşke çıkıp açık açık harcayabileciğimiz tüm parayı, tek kurşunumuzu sezon başında fatih terim önderliğinde yapılanmaya giderek attık. bu saatten sonra oyuncu satamadığımız sürece kimseyi ne alacak ne gönderecek paramız yok diye bir açıklama yapma cesareti gösterebilseler. devre arası yaptıkları hamlelerin tek ortak noktası cepten peşin para çıkmaması, 6 aylık kısa vadeli çözümler olması.... kısaca ligde kalabilmek amacıyla kısa vadede atılmış adımlar. taraftara ve camiaya bunu tüm çıplaklığı ile açıklamadıkları sürece taraftar ve camia kendilerinden beklenti içinde olmaya devam edecek. oyuncu satmadan kimseye verecek 1 kuruşumuz yok maaşları zor ödürüyoruz diye açıklama yapmak bu kadar mı zor?
App Store'dan indirin Google Play'den alın