• 1502
    galatasaray kulübünün bütün platformlardaki üstünlüğünü sonlandırmak için gelmiş gibi çalışan yönetimdir.

    büyük takım olma izlerinin yavaş yavaş silmektedir. ne futbol ne söz geçirme ne de sözü dinlenen bir kulüp olma olarak, etki etme, tesir bırakma gibi büyüklükleri bitirip sıradan bir anadolu kulübüne dönüştürmüştür takımı.

    tff olaylarında sessiz kaldılar, taraftar sıkıştırdıkça yalandan konuştular kuyruklarını sıkıştırıp ve üstümüze daha fazla gelir oldular, üstüne dünyaca bilinen teknik direktörü gönderip yerine yardımcı antrenör getirip psikolojik tüm üstünlüğü de kaybettirdiler, şimdi de bize gelmek için bekleyen, üzerinde galatasaray sweati giyip story atmış futbolcuyu -ki uzunca süredir bizi bekledi - beşiktaşa kaptırdılar ve hem de sezon sonuna kadar çaykur rizesporda oynayacak şekilde.

    bu bir bizim zorumuza mı gidiyor taraftar olarak?
  • 1506
    rezalet üstüne rezalet yaşatan, ali koç ile dalga geçtiğimiz günlerin vebalini bizlere yaşatan beceriksiz yönetim.

    sezon başında yapılan transfer hamlelerini yerinde bulup hepimiz övdük. çok güzel yatırımlar yapıldı, potansiyeli yüksek oyuncular alındı. bunlar hanelerine yazılacak artı notlar -iken-. bu projenin sendelediği anda çözüm adına attıkları adımlar, daha önce yapılan tüm yatırımları kökten tehlikeye atmış durumda.

    bu kaos ortamında ne genç yetenekler kendini geliştirebilir, ne teknik direktör risk alarak gençlerin arkasında durabilir, ne de sezon sonunda kendilerine beklediğimiz teklifleri getirecek kadar kendilerini gösterebilirler. zaten başarı konusunda bu seneyi daha en başından riske atmıştık, tecrübe konusunda eksik fakat potansiyel anlamında güçlü bir kadro kurarak. bu kadronun şampiyon olmama ihtimalini göze alarak, önümüzdeki senelere büyük bir yatırım yapmıştık.

    şimdi sanki yıllar geçmiş de bu işten verim alınamamış gibi tam aksi yönde adımlar atılıyor. önce teknik direktör değişikliği, sonra gomis ve kiralık genç kaleci tercihi, şimdi de taraftarın dört gözle beklediği gedson'un beşiktaş'a kaptırılması ile yapılmış olan tüm yatırımların geleceği riske atılmıştır.

    biz gelirlerimizi sezon başındaki transferlere bağladık ve bu gençlerden kar etmek zorundayız. takım şampiyon olmasa dahi onlara kendilerini bir üst seviyeye çıkarabilecekleri ortamı sunmak zorundayız. bu adamların kendilerini salması, takımdan umudu kesip motivasyonlarını yitirmeleri demek -genç oyuncular için bu çok sık görülen bir durumdur- verdiğin paraların karşılığını alamadan zarar etmek demektir.

    yönetim ara transfer döneminde gerek medyaya sızdırdığı balon haberlerle, gerek yaptıkları ve yapmadıkları transfer hamleleriyle, gerek iletişim konusunda rezalet ötesi sergiledikleri tutum sebebiyle bu zamana kadar yaşadığımız en büyük hayal kırıklıklarına sebep olmuştur. bu taraftar gomis'in zorla gönderilip sonrasında da bir forvet transferi yapmayı beceremediğimiz günlerden, grosskreutz'un evraklarını yetiştiremediği için transferini yetiştiremediğimiz günlerden bile çok daha fazla umutsuzluğa kapılmış durumda maalesef. taraftar ile olan bağ artık kopmuş ve bu noktadan sonra artık bu bağın tekrar kurulma şansı bana göre kalmamıştır.

    istifa çağrısı yapmak pek tarzım değildir fakat genel kurulda ibra edilirler mi ondan bile şüphe duymakla beraber bu yönetimin görev süresi boyunca görevde kalabilme ihtimalini bir hayli düşük görüyorum.

    şunu da söylemem gerekiyor, ben son birkaç seferdir seçime giren adaylara bakıp kendi içimden "şu kazansa keşke" dediğim herkes kazandı. sanırım tercihlerimi ve seçme prensiplerimi gözden geçirmem gerekiyor artık. bundan sonraki başkan seçimleri kafamda birinin kazanması isteği olmadan takip etmeyi ve hatta hiç takip etmemeyi düşünüyorum. her gelen yönetim bir öncekinden daha kötü olmayı bir şekilde beceriyor nasıl olsa.
  • 1507
    sezon başında kendilerini istemeyen yoktu. bayram yerine dönmüştü buralar kendi yönetimi seçildiğinde. ki birçok arkadaşımızın sırf başkan adayının terim’le devam edeceğini söylediği için kendilerini desteklediğini düşünüyorum. o zamanlar yazar değildim fakat temkinle yaklaşıyordum bu aday yönetime. o dönem gerçekten galatasaray en zehirli dönemlerinden birini yaşadı. sistematik olarak diğer başkan adayları karalandı, galatasaray düşmanı ilan edildi ve kendileri baştacı edildi. şimdi geldiğimiz nokta ortada. tarihimizin gördüğü en kepaze yönetim oldular. tabi bugünden bakıp konuşmak kolay, dediğim gibi o zamanlar yazar değildim ve haliyle bu düşüncelerimi burada paylaşamamıştım. artık samimiyetim siz sevgili yazarlara kalmış. dağınık bir entry oldu fakat aslen şunu söylemek istiyorum; bundan sonra taraftar olarak özellikle yönetim seçimlerinde ince eleyip sık dokuyalım. adayların hiçbirini başkan olarak görmediğimiz, o koltukla neler yapacağını bilmeyi tecrübe etmediğimiz için her başkana ılıman yaklaşalım. şimdi taraftar gedson’u istedi, neden? çünkü gedson’un topçuluğunu izledik biliyoruz. vadettiklerinin herkes farkında. sahada neler yapabileceğini biliyoruz. fakat yönetimler öyle mi? daha önce hiçbirinin yönetim becerisine şahit olmadık. bizim için hepsi kapalı kutu olmalı. burak elmas da, x aday da, y aday da.
  • 1509
    3 yıllık planlamanın belki de en değerli oyuncusunu rakibine kaptırmış, belki de bile isteye gitmesine rıza göstermiş/istemiş, yönetimimiz.

    söylenebilecek pek de bir şey yok aslında. uzunca bir süredir insanların kendilerine karşı bir birikimi var ve zaman bu birikimi parabolik bir hızda arttırıyor.

    tarih hiç bir şeyi unutmuyor. anlık olaylarla fevri açıklamalar yapılabiliyor ama geçen zaman herkesi objektif olmaya itiyor. kendilerinin galatasaray taraftarlarına yaşattıklarını unutturacak bir zaman yok bana kalırsa. gelmiş geçmiş en kötü yönetim kendileri olacaktır, hainlerdir.

    dilerim genel kurul kendilerine en güzel hediyeyi mart ayında verir.
  • 1510
    galatasaray'ın içinde bulunduğu kaos ve kriz ortamını yönetmesi gerekirken daha büyük kaos ve krizlere sürükleyen yönetimdir.

    fatih terim'in ayrılış sürecinde de yanlış iletişim, yanlış strateji benimseyip olduğundan daha büyük kriz çıkardılar, daha büyük tepkiler çektiler.

    bugünlerde ise gedson fernandes transferiyle adeta taraftarın derdine dert katmayı başarmışlardır. ara transfer dönemi başında yada öncesinde gedson transferiyle ilgili soru geldiğinde, ilgilenmiyoruz dersin taraftar beklentisini ortadan kaldırırsın. bunu yapmayıp transfer döneminin sonuna kadar oyuncuyu alma ihtimaliyle taraftara malzeme veriyorsun, günün sonunda rakibe kaptırıyorsun.

    çok kısa sürede taraftar desteğini büyük ölçüde kaybettiler. bu rüzgarı tersine çevirmeleri çok kolay gözükmüyor.
  • 1511
    galatasarayı ve galatasaraylıları psikolojik olarak bitiren, sinir krizleri geçirten yönetimdir.

    seçim zamanı yaptıkları vaatleri görünce heyecanlanmıştım. genç, dinamik ve kurumsal bir yönetim geliyor demiştim. neydi o vaatlerden bazıları?
    -dünya çapında sponsorumuz hazır.
    -fatih terimle devam edeceğiz. hocayla 3 yıllık bir olanlama yaptık.
    -transferleri 10 gün içinde bitireceğiz.
    -stadın isim hakkı için uluslararası bir şirketle protokol yaptık.
    falan filan....
    transferler 10 günde bitmedi, olabilir. sponsor anlaşması hadi tamam iş dünyası ekonomik kriz vs. hepsine tamamdım.
    ama ne yaptınız. önce 3 yıllık planlamayı birlikte yaptığınız fatih terimi yolladınız. tamam kötü futbol ve kötü sonuçlar vardı. teknik bir karardı. ama 3 yıllık planlamanızdan ilk krizde vazgeçtiniz. torrentle görüşmedik dediniz ama fatih terimin fesih sözleşmesi imzası kurumadan adam istanbuldaydı. bana kalırsa ne olursa olsun fatih terimle sezon sonuna kadar devam edilmeliydi. en kötü ihtimalle böyle arkadan iş çevrilerek gönderilmemeliydi. haa madem bi işe kalkıştınız, fatih hocanın yerine gelecek adam torrent değildi. torrent geldi luis camposa gittiniz danışmanlık istediniz. ya arkadaş madem luis campos gelecek ve yapılanmayı o yönetecekti önce ona gitseydiniz de yapılanmaya uygun hoca getirseydiniz.

    transferlere gelelim. bir yerli kaleci bulamadınız. kiralık verilen okan koçukla batuhanı geçtim. kalede durmayı bilen, kolay topları yemeyecek sıradan bir yerli kaleci bile alsanız yeterdi. muslera'nın mart başı döneceği söylendiğine göre bu çok problem olmazdı. ama ne yaptınız gidip yabancı bir kaleciyi getirdiniz. açıklamanız ise yedek kalmayı problem etmeyecek olmasıymış. ya adamı zaten 4 aylığına kiralıyorsunuz dert etse ne olur. ince ince muslerayı da yemeyi kafanıza koymuşsunuz belli ki. gedson transferini de biz götümüzden uydurmadık. gündeme geldiği ilk gün çıkıp öncelikli ihtiyacımız değil deseydiniz. o zaman kimse bu kadar yükselmezdi. öncelikli ihtiyacın olmayan adam için neden haftalar süren pazarlığa giriştiniz. beceremediniz. öncelikli ihtiyaç olan mevkilere yöneldik dediniz de gomis çok mu öncelikliydi. önce orta saha sayısını arttırıp imkan kalırsa alamazmıydınız gomisi. nerden tutarsan elde kalıyor icraatleriniz.

    medyadaki programlarda bozuk üslubu olanlara savaş açacakmışsınız. peki.. yöneticiniz kalkıp da beyaz futbola bağlanıyor önce ondan başlasanız mı? neden müsade edildi o programa katılmasına. neden saçma sapan twitlerden sonra savunması istenmedi.

    şimdi bir cephe daha açtınız oyuncu-menejer ilişkilerini açıklayacağım diyorsunuz. gelecek zaman kipi kullanmayın bana. elinizde birşey varsa çıkın açıklayın. yapacağız edeceğize karnım tok artık benim.

    40 yaşında adamım sinirimden sabahtan beri internete bakmadım. dayanamadım baktım basın toplantısı varmış. kudurdum ya sinirden. mahvettiniz yaa. daha 6 ayınız dolmadan yöneticileriniz istifa etti. gelenden geçenden tokat yedirir oldunuz. rizespor bile ayar veriyor. dalga geçiyorlar. hakemler ağzımıza ediyor sesiniz çıkmıyor. herşeyi geçtim en ufak bir umut, bir güven, bir ışık vermiyorsunuz

    bitirdiniz resmen.. ama şu var siz de bittiniz.
  • 1513
    galatasaray tarihinin en başarısız başkan ve yönetimidir. bu öznel değil tamamen nesnel bir yargıdır.

    bu kadar vaat ile beklenti yaratıp bu denli hayal kırıklığı inanılır gibi değil. takımı bile isteye ölüme sürüklüyorlar. 6 aylık berbat performansları ve bu son gedson skandalı ile kulübü şimdiden psikolojik olarak küme düşürmüşlerdir bile. maalesef arkadaşlar bu böyle. ligdeki puan tablosunda normalde dengin bile olamayacak rakibin sana bu transfer üzerinden iğneleyici paylaşımlar yapıyor. bunu nasıl sindiriyorsunuz siz yahu? nasıl galatasaraylısınız siz? yazıklar olsun kulübü bu hale getirenlere.

    bu iş artık onur, haysiyet meselesini dahi aştı. düşün yakamızdan. derhal istifa etmeli burak elmas ve yönetimi. yoksa çok geç olacak.
  • 1515
    çok uzun bir süre için galatasaray'ın son "beyaz yakalı" yönetim kurulu olması muhtemel olan ekip. henüz 8 aylık görev sürelerindeki performansları, vaatlerinin boydan boya palavraya dönüşmesi ve kulübü her alanda düşürdükleri aciz durum sebebiyle, sırf liseli diye 3 dönem özhan canaydın seçen zihniyetin bile sabrını taşırmışlardır.

    kuvvetle muhtemel ibra edilmeyecekleri gibi kısa hatta orta vadede tamamıyla "liseci" yönetimler bir şekilde başa gelecektir. ne faruk süren ve ali dürüst'ün bu yönetime seçimde yaptığı gibi bir yönlendirme, ne de sosyal medya gibi genel kurul dışından da kişilerin var olduğu platformların rüzgarı seçimlerde etkili olamayacktır.

    bu süreçte galatasaray yönetimini derin galatasaray diye tabir edilen yaşı büyük "liseci"ler, 358 olayında ilk çıkışını yapan yeni nesil "liseci"ler ve pelin öztekin tarzı "celebrity cemiyetçi"ler belirleyecektir. buralardan çıkacak ekipler seçimi kazanacak ve galatasaray'ın gidişatını belirleyecektir.

    bu da galatasaray'ın kısa vadede 2002-2006 dönemine, orta vadede ise belki de 1987 öncesine dönmesine sebebiyet verecektir. zaten fatih terim'in sahneden çekilmesinin yaratacağı sarsıntıya bir de bu eklenince belki de trabzonspor'la güç bela aşık atabilen bir galatasaray'a doğru gidiş başlayacaktır.

    bundan bir 50-60 sene sonra* hala galatasaray spor kulübü diye bir şey olursa ve türkiye de aynı şekilde yola devam ediyor olursa spor tarihçileri bu arkadaşları bu şekilde anacaktır...
  • 1516
    her şeyini bittiği, artık (bir zahmet küme düşmemeyi de başarırsak) sürprize çok da mahal olmayan bir sezon yaşıyoruz derken bir şekilde taraftarının psikolojisini bozmayı başaran yönetim. yani bunun tek yolu buydu onu da başardınız burak bey tebrikler. normalde gedsonu almayı becersen sessiz sakin seneyi tamamlayacaktık, ne avrupa'dan elenme ne ligde küme düşme tehdidi yaşanmadığı sürece olan puan kayıpları artık cok etkilemezdi. en fazla biraz hocayla ilgili homurdanmalar olurdu o da her zaman olan şey zaten. şu noktadan sonra bile taraftarına bu stresi yaşatmayı başarmış yönetimi can-i gönülden tebrik ediyorum, başarılarının devam etmemesini diliyorum, küme düşmeye de gerek yok bu sezonluk bu kadar yeter.
  • 1517
    sosyal medyada yavaş yavaş bir ordu oluşturmaya başlayan yönetim. 2-3 ay içinde satın alınmış bir twitter hesabı yabancı bir futbolcunun ya da anonim bir isim alarak yönetim güzellemesi yapmaya başladığında ciddi ciddi o koltulta kalacaklarını düşünüyorsalar dev bir komedi.

    gedson gömdürüp gedson'u isteyen taraftara bunlar galatasaraylı değil demek nedir, gedson'u beşiktaş'a çaktırdık diye twit attırmak nedir. 6.5 milyona cicaldau almışsın, 6 milyona alınan gedson'a çaktık diye twit attırıyorsun el adama güler.
  • 1520
    bugün olan, yarın olmayacak olan yönetimdir. baki olan, aslolan her zamanki gibi “115 senelik muhteşem tarihi, kimsenin yanına bile yaklaşamadığı başarıları, müzesinde rakiplerinin 2 katı kupası olan, ülkesinin medar-ı iftiharı, uefa ve süper kupa sahibi, 1481’den beri kültürün simgesi, 1905’den beri sporun beşiği anlı şanlı galatasaray” olacaktır.

    bir düşünsenize, birgün bir kalkıyorsunuz galatasaray diye bir takım aslında hiç olmamış, nasıl hissederdiniz?
    gedson fernandes gibi dünyada bir çok örneği olan tarzda futbolcuyu rakibe kaptırdığımızda ne kadar üzüldüğümüzü düşününce, bu ihtimalde neler olabileceğini aklıma bile getiremiyorum.

    velhasıl kelam ne adnan polatlar, dursun özbekler geldi geçti, elbet bunlar da gelip geçecek. bu basiretsizler yüzünden çocukluk aşkımıza kimsenin zarar vermesine müsade etmemeliyiz. tabii ki yönetimi istifaya davet edelim, isyan edelim ama özellikle istanbul’da yaşayıp maçlara gidecek renkdaşlarımızın özellikle kalan maçlarda dünya üzerindeki tüm galatasaraylıları düşünerek “takımı” desteklemesi gerektiğini düşünüyorum.

    bir tane galatasaray var, unutmayalım.
    son olarak #yönetimistifa!
  • 1521
    düşündükçe tadı tuzu kaçıyor insanın, öfkeden eli ayağı titriyor.

    sevimli hayalet casper cicaldaou'ya 6.5m euro veriyorsun, wonderkid denilen geçen sene bjk maçınd tek başına takım olmuş adamı aynı paralara alamıyorsun bu basiretsizliğin vasatlığın acısı kolay kolay çıkmaz. bu kadar vasat, rezil bir yönetimin hala galatasay markasını kullanması kabul edilemez.

    derhal istifaya çağrılması gereken gelmiş geçmiş en kötü yönetimlerden biri, belki de ilki.
  • 1524
    1 buçuk yaşında bir kızım var, hem evden çalıştığım hem de evde kendisini yalnız başımıza desteksiz büyütmeye çalıştığımız için sosyal hayatım neredeyse hiç kalmadı, malum bir de pandemi var. kendi ihtiyacım için bakkala bile gidemiyorum. ancak size şu kadarını söyleyeyim kendilerinden kurtulmak için bir sürü yol gidip birilerinin kapılarına dayanıp avazım çıktığı kadar bağırmak, bir yerlerde sabahlamak dahil her şeyi yapabilirim şu an. bir kıvılcıma ihtiyacım var. organize bir tepkinin her aksiyonunun bir parçası olmaya hazırım.

    galatasaray tarihinde yaşanmamış rezilliklere imza atan, kulüp tarihinin şanlı sayfalarına kendilerini kara harflerle kazımış olan yönetim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın