• 76
    yönetim kurulu başkanı fenerbahçe kongre üyesi olan şirketin, fanatik fenerbahçeli avukatıyla müzakere ettiğim davanın savunmasıdır.

    sorduğum ilk soru (bkz: #893803) sabah üzerinde durduğum konu olan "tapelerin delil olarak görülüp görülemeyeceği" konusuydu. bu konudaki açıklaması; bu dava o davadan farklı olduğu için emsal kabul edilmez. hakim, tapelerin yanında destekleyici unsurların olup olmadığına bakar ve bir kanaate varır. ki bu unsurların olduğu da açık.

    tabi ben böyle olduğunu bilmediğim için "cuma günü tahliye olma şansı yüksek" dedim ve kendisi bu açıklamayı yaptı ve devam etti... imkanı ihtimali yok dedi.

    sebeplerden biri de şu; ibrahim akın'ın yaptığı şike itirafı. diyor ki, sonradan "beni savcı zorladı" deme şansı yok, zira itirafı yaparken yanında avukatı vardı. dolayısıyla ibrahim akın'ın kıvırma şansı yok, zira bu konu aynı zamanda tape konusunda destekleyici unsurlardan biri. yine dolayısıyla aziz yıldırım'ın da bunun için kıvırma şansı yok.
  • 79
    normalde şike olayıyla ilgili hiç bir şey okumuyorum ve yorum da yapmıyorum. tek dilediğim bizi şampiyonlar liginden mahrum bırakacak bir duruma düşürmemeleri. ama şu adamın şu açıklamalarını okuyunca ilkokulda sınıfımda olan piç ali'yi hatırlayıp gülüyorum. o da böyle işler peşindeydi. her türlü pisliği yapardı ama kendisini savunmayı başkalarına bok atmak zannederdi. gerçek bir fenerbahçeliydi dolayısıyla. hatta yıldırım hoca vardı beden eğitimci. az dayak yemedik ondan bu piç ali yüzünden. şimdi de başka bir yıldırım* yüzünden göte gelmesek bari.
  • 80
    suçlu psikolojisi kitaplarında tarif edilen profillerden birçok örnek sergiledi. kendini tanrı sanan insanların hapiste düşüncelerinin pekiştiği, sanrılarının arttığı pek sık görülen bir durumdur. en büyük hatası ise savunmasını kendisinin yapması. başına gelenlerin yarattığı psikolojik bozukluk tutarsızlığa ve çete suçundan yargılanan birinin asla yapmaması gereken tehditlere dönüştü. sanmıyorum ama savunmada avukatlarının bir katkısı varsa hayal satıp çok büyük para kazanıyorlar tebrik ederim.
  • 82
    tarihten, kurtuluş savaşından, atatürk'ten (kurnaz ya) filan bahsetmiş, tamamen duygu sömürüsüne odaklı, kendi çapında bi'çeşit fenerbahçe belgeseli hazırlamış. bunca tantana bunun için miydi yani? "öyle bir savunma yapacağım ki aklınız çıkacak" , "alayınızı yakacağım" diye savurduğu tehditler filan. bende harbiden bi'şey söyleyecek sanmıştım. boşa uğraşmış (belgeselle) onca zaman, oysa hazırı vardı zaten. (bkz: fenerbahçe/#8219)
  • 83
    şike iddianamesinin tamamını okumuştum, bugün de bu savunmanın tamamını okudum. taraflı olduğum için mi bilmiyorum ama bu savunma hiçbir şekilde tatmin edici değil. iddianamede yer alan iddiaların ve suçlamaların birçoğuna cevap dahi alamadım. hele hele bazı kısımlar var ki, rezaletten öte komik. o kadar acizce çarptırmış ki aziz yıldırım bazı şeyleri. itiraf ediyorum, çok daha güçlü bir savunma bekliyordum ben. bir kere savunma öncelikli olarak suçlamalara cevap vermek için hazırlanmamış. aziz yıldırım çok akıllı. fenerbahçe'yi ne derece ateşe attığının farkında. bu yüzden hep fenerbahçe sevdasından dem vurmuş. sanki öncelikli olarak fenerbahçelilerin gönlünü anlmak için konuşuyor. savunmadaki neden sonuç ilişkileri, tümevarımlar ilginç. çok garip bir mantığı var savunmanın. mesela aziz yıldırım bir konuda kendisini savunacak iki tane yöntemi var; ilki, tesisleşme, amatör branşlara yaptığı yatırım, kulübün bütçeni artırması, yaptığı yeniliklerden girip ben bunları yaptım demesi. sanki bunlar kendisine isnat edilen suçları işlemesine maniymiş gibi. ikincisi, başka örneklerle (ki genelde verdiği örnekler de geçmişten ve saçma örnekler) yaptıklarını meşrulaştırmaya çalışması. atıyorum adam, sadri şener de hakem atamalarına müdahale etti vs. diyor. yok, zalat diyor, 8-0 vs. diyor. yani tamamen iddialar üzerinden konuşuyor, ortada mahkemece sabit görülmüş somut hiçbir şey yok. galatasaray denizli'ye teşvik primi yolladı diyor ama somut bir delili yok. oysa kendisi 2001'de ankaragücü'ne teşvik primi yollamıştı ve bunu cafer aydın'la ersun yanal itiraf etmişti. (bkz: denizli maçında şike yapıldı/#704362)

    hızlı hızlı aklımda kalanları geçeyim;

    • aziz yıldırım net olarak bu operasyonun fenerbahçe ve aziz yıldırım'a yönelik olduğunu söylüyor.
    - ama bunun sebepleriyle ilgili en ufak bir şey demiyor. yani kendisinin ve fenerbahçe'nin neden hedefte olduğunu söyleyemiyor.

    • savunmasına fenerbahçe tarihinden giriş yapıyor. işgal günlerinde istanbul'un en büyük gururunun fenerbahçe olduğunu öğreniyoruz. fenerbahçe'nin kuva-yi milliye ruhunun istanbul kalesi olduğunu öğreniyoruz vs. klasik fenerbahçeli zırvaları.
    - az biraz tarih bilen bütün bunların külliyen yalan olduğunu bilir. hayır fenerbahçe gemişte bu ülkenin en büyük gurur kaynağı bile olsa sanki bugün fenerbahçe üzerinden suç işlenmesine engel bir şey bu. ne alakası varsa.
    (bkz: fenerbahçe'nin gerçek tarihi/#686591)

    • elbette ki atatürk'ün fenerbahçeli olduğuna vurgu yapılıyor.
    - atatürk'ün fenerbahçeli olduğuna dair bir tane bile yazılı kaynak yok. hiçbir tarihci dile getirmiyor bunu. ki yine çok alakasız. hayır fenerbahçeli olsa ne değişecek çok merak ediyorum.
    (bkz: fenerbahçe'nin gerçek tarihi/#686591)

    kısacası savunmaya girişi oldukça klasik ve basit. bildiğin milleyetçilik duygularıyla konuyu saptırıyor.

    kimse fenerbahçe ve tarihini yargılamıyor aziz efendi. yargılanan sen ve arkadaşların. hakkınızda iddialar var. ama siz hakkınızdaki bu iddialara kesin bir dille cevap vermek yerine bu davayı tamamen fenerbahçe'nin davası olarak göstererek kendiniz üzerindeki yükü hafifletmeye çalışıyorsunuz. yemezler, geçiniz.

    • sürekli tesisleşmesindeki başarılardan bahsediyor. ayrıca devletin galatasaray'a bedavadan stat tahsis ettiğini söylüyor.
    - keşke tesisleşmelerindeki usulsüzlüklerden de bahsetseydi. madem konuyu buraya getirdi. saraçoğlu kaçak yapılmadı mı? ya ataşehir peşkeş'i? peki yine tüm bunların konumuzla alakası? yok.
    (bkz: ataşehir peşkeşi/#855062)

    • mağaza, tv, radyo vs. hepsinin ilkini kedisinin yaptığını söylüyor.
    - evet bu çok önemli, sadece bundan bile aziz yıldırımın'ın şike yapmadığını anlayabiliriz. teşekkürler aziz başkan.

    • her şeyi türkiye için, türk genci için yaptığını söylüyor.
    - bunu başkanlığı süresince fenerbahçe'ye daha fazla nefret kazandıran adam söylüyor. benim adıma konuşamazsın aziz efendi! sen kimsin?
    (bkz: türklüğü parayla satın alacağımıza şerefimizle savaşırız/#715680)

    • "- ben bugün örgüt kurmakla suçlanıyorum. tüm bunları yapmak örgüt kurmaksa evet suçumu kabul ediyorum ben örgüt lideriyim" diyor.
    - bu türk filmlerinde gördüğümüz en klişe savunma şekillerinden biri. direk geçiyorum. yine somut bir şey yok.

    • soruşturma sürecinde yaşadıklarından bahsediyor. basın tarafından masumiyet karinesinin yok sayılmasından, soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmesinden, emniyette çekilen tutuklu resimlerinin yayınlanmasından, kısacası basın tarafından itibarsızlaştırılmasından.
    - aziz yıldım'ın savunmasında en haklı olduğu konu bu. kesinlikle saruşturmanın gizliliği ihlal edilmiştir. ayrıca resim olayında ise emniyetin büyük zafiyeti vardır. ama tüm bunlar soruşturma sürecinde olduğu için kendine isnat edilen suçlamalarla hiçbir alakası yoktur. hukukçu değilim ama bence bu ayrı bir davanın konusudur. ayrıca aziz yıldırım düştükten sonra neden basın kendisinin üzerine o kadar çok fazla çıktı, isterse bu soruyu önce kendisine sorsun. ki bu adam zamanında kanal basan, gazetecileri, televizyoncuları işlerinden kovdurmakla suçlanan bir adam. seveninden çok sevmeyeni var medyada.

    • fenerbahçe manisa maçında 45 bin kadınla rekor kırıdıklarını söylüyor. başkanlığım döneminde söylediniği gibi bir korku imparatorluğu kurmuş olsaydım, erkeklerin tekelinde olan futbola kadınlar bu kadar ilgi gösterebilirler miydi diye soruyor. cevabını kendi veriyor; "- hayır. iddia makamının safsatalarının tam aksine, bu durum fenerbahçe başkanı’nın kulübünün her bir mensubuna duyduğu sevgi ve gönül bağının bir nişanesidir."
    - buna ben bile yorum yapamıyorum :( yorum sizin.

    • dava sürecinde tüm adli açıklama ve kararların ve federasyon kararlarının bilerek fenerbahçe maçlarının olduğu güne denk getirildiğini ve bilerek futbolcuların moralini bozmaya çalışıldığını öne sürüyor.
    - komik. ki yine bunun direk kendisine isnat edilen suçlamalarla alakası yok.

    • topuk yaylası yürüyüşünden ve kadıköy'deki mitingten de bahsediyor. binlerce insanın katıldığından bahsediyor.
    - yani taraftarlarının kendisine sahip çıkmasını suçsuzluğunun ıspatı olarak görüyor. ilginç.

    • iddianamadeki bazı suçları direk ben böyle bir şey yapmadım diye kesin bir şekilde reddetmiş.
    - ama kendisinin direk böyle bir şey yapmamış olması, yöneticilerinin ve emrinde olan kişilerin böyle bir işe girişmediği anlamına gelmiyor. zira iddianamede hep aracılar kullanılıyor şike olaylarında.
    (bkz: zafer önder ipek/#844237)

    tüm bunların dışında kendisine yöneltilen somut bazı suçlara cevap vermiş. beni hiçbiri tatmin etmedi açıkcası. ben iddianamede kendisine yöneltilen tüm suçlar gerçektir demiyorum. arada işlemediği, karışmadığı suçlar olabilir. belki savcı değerlendirmeyi yanlış yapmış, delilleri yanlış yorumlamış olabilir. sonuçta bu bir iddianame. doğruluğuna ya da yanlışlığına da hakim herkesi dinledikten ve delilleri göz önüne aldıktan sonra karar verecek. elbette takdir hakimindir.

    benim anlamadığım bir konu var. aziz yıldırım madem suçsuzluğuna bu derece inanıyor; peki neden savunmasını kendisine yöneltilen suçlamalar üzerine kurmamış? neden o kadar uzun hikaye okumuş ki. mesela tape'lerle ilgili kullanılan gizli şifreler için, "ilhan ekşioğlu müteahhit, ben de müteahhitim. kulüp inşaat işlerini ilhan ekşioğlu yapıyor. bu yüzden inşaat, işçi vs. gibi konuşuyoruz" gibisinden bir şeyler demiş. yani yöneticilerin mesleklerinden dolayı meslekleriyle ilgili terminolojiyi kullanıyoruz diyor. peki o zaman, o konuşmaların içersinde neden kulüp ismi, futbolcu ismi, puan kelimesi geçiyor ki? inşaat işleriyle ne alakası var bunların. aranızdaki çiftçi kim o zaman? hani tarla vs. sürüyorsunuz ya. tarzi de vardı di mi? hani ne zaman böyle dikim yapsanız olmuyormuş ya.

    sonuç olarak; takdir elbette mahkemenindir. aziz yıldırım'ın ilk savunması sadece futbol dünyasını değil, bazı fenerbahçelileri de tatmin etmemiştir. hele hele ilgili savunma söylendiği gibi hiç de türkiye'yi sarsmamıştır. ben aziz yıldırım'ın suçsuz olduğuna inanmıyorum. bu elbette benim kişisel görüşüm. aziz yıldırım elbette hâlâ suçsuzluğunu ıspat edebilir. ama savunmasının ilk kısmında sınıfta kalmıştır. ki savunasına güçlü bir şekilde başlayabilmiş olsaydı eğer belki bazı şeylere insanları ve hakimi inanadırabilirdi ama savunmadaki son derece aciz kısımlar bariz şekilde suçluluk psikolojisinin tezahürüdür. bu açık ve net bir şekilde görülüyor.

    ekleme: tam bu entry'i bitirdikten sonra ünal başkan'ın açıklamasını okudum. eridim bittim resmen.
  • 84
    * bugün tarihi bir gün yaşıyoruz, siz hem kişileri hem de kulüpleri yargılıyorsunuz.

    e senin de 2 lafından biri galatasaray.kulüplerin yargılanmasını istemiyorsan sen niye devamlı galatasaray'dan bahsediyorsun ?

    * bu dava bir şahıs davası değil bir fenerbahçe davasıdır.

    hayır değildir.silahlı örgüt kurmak ve yönetmek suçlamalarıyla oradasın.

    * basın, gazete satmak için ailemiz olduğunu düşünmeden yıpratıcı haberler yapılıyor.

    basın yıllarca fb'yi pohpohlarken iyiydi,hoştu.şimdi mi kötü oldu?

    * fenerbahçe kuvayı milliye ruhunun temsilcisi oldu.
    * fenerbahçe, türk olmayı her şeyin üstünde tutan gençler tarafından kurulmuştur.

    bırakın bu kendi yarattığınız ve sadece kendinizin inandığı tarihi saçmalıkları.

    * fenerbahçe'yi atatürkçü yoldan çevirme gayreti var.

    he gülüm he,cemaattir,ihaledir aslında sen bişey yapmadın,o tapeler falan hepsi hikaye.

    * fenerbahçe'nin yükselişini önleyemedikleri için bu kurguyu yaptılar.

    peki niye bu kurgunun aynısı uefa kupasını alan,4 yıl şampiyon olan galatasaray'a da yapılmadı?

    * kulüplerine sahip çıkan fenerbahçelilere polis biber gazı sıkmıştır.

    dediğin olay taraftarların boğaz köprüsünü kapatmaya çalışmaları üzerine vuku bulmuştur,güzellikle uyarılmalarına rağmen ısrarlı tavırlarını devam ettirince biber gazı sıkılmış,napsalardı bıraksalardı da köprünün trafiği saatlerce kapalı mı kalsaydı ?

    * polis tribünlere gelmek isteyen bazı taraftar gruplarını içeriye almıyor, bu haklar engellenemez.

    senin taraftarın shatkar donetsk'le oynanan sıradan bir hazırlık maçında gazetecileri dışarıya çıkardı.gazetecilerin haber alma ve yapma hakkının engellenmesi normal bir şey mi ?

    * savcı, fenerbahçe'yi bırakmak istemediğimi söylüyor. ama daha önce iki kez istifa ettim. taraftarlar bırakmama izin vermedi.

    hadi git işine.ikisinde de başarısızlıklarının üstünü örtmek,gündem değiştirmek için istifa ettin.geri döneceğini herkes biliyordu.

    sen bunları bırak,ekinlerin nasıl yeşerdiğini,başakların nasıl boy verdiğini falan izah et.
  • 87
    --- alıntı ---
    son iki yıl içinde galatasaray spor kulübü’nün gökhan ünal, mehmet topuz, ali turan ufuk, sezer öztürk’ü; bu yıl da kayserispor’dan ambarad’ı sözleşmeleri devam ederken; takımıyla arasını bozarak transfer yapma girişimleri, o hafta oynayacakları her rakibin en iyi oyuncularına talip olma geleneği niye suç kapsamına alınmamaktadır? manisaspor’lu yiğit ile antalyaspor’lu necati’yi de galatasaray’la oynayacakları maçtan önce oynatmayarak maçtan sonra transfer etmektedirler.
    --- alıntı ---

    aziz yıldırım, hakkındaki iddialara karşı kendini savunacağına sağa sola bok atmakla uğraşıyor.

    biz teklif götürdüğümüz hiçbir futbolcuya karşı tehdit, rüşvet, baskı uygulamadık.

    örnek olarak "galatasaray'ın shakiri'yi transfer etme girişimi"ne bakalım. kulübümüz malum futbolcuyu transfer etmek istemiş, futbolcu ve basel kulübü transfere ne kadar sıcak baksa da, bonservis fiyatında anlaşılamamış ve transfer iptal olmuştur. bu süreçte basel kulübü çıkıp, "futbolcumuzu ayarttılar, sözleşmesi devam ederken kafasını karıştırdılar, en iyi oyuncumuza talip oldular bla bla bla" gibi açıklamalar yapmamıştır.

    buna benzer transfer girişimlerinde sadece kayserispor'un problem çıkarması çok manidardır.

    eğer irdelenmesi gereken bir transfer varsa, o da savunmada da adı geçen mehmet topuz transferidir.*

    yiğit gökoğlan ve necati ateş örnek gösterilerek yapılan "o hafta oynayacakları her rakibin en iyi oyuncularına talip olma geleneği" suçlamasına cevaben;*

    2011-2012 sezonu ara transfer döneminde yiğit gökoğlan manisaspor kulübüyle anlaşılarak 2.5 milyon € karşılığında transfer edilmiştir ve sezon içerisinde manisaspor ile oynadığımız 21 aralık 2011 galatasaray manisaspor maçı'nın 71. dakikasında forma giymiştir.

    yine ara transfer döneminde kulübüyle ve kendisiyle anlaşılan necati ateş transfer edilmiş ve ara transfer döneminin son günü, yani necati ateş'in imza attığı gün oynanan 1 şubat 2012 galatasaray antalyaspor maçı'nda forma giymemiştir doğal olarak.

    aziz yıldırım, bizim değil sizin kendinizi savunmanız gerekiyor.

    suçsuzluğunuzu kanıtlayıp bir an önce özgürlüğünüze kavuşmanızı dilerim.
  • 91
    "ilhan ekşioğlu ile konuşmamızda vaziyetlerin nasıl olduğunu sorduğumda, onun da 'vaziyetin gayet iyi olduğunu' söylemesi, arkasından da '3 tarlayı da sürdük' sözü ve 'yağmur da yağar ekinler çıkar' söylemi bir temennidir. 'tarla' ve 'maçları sürmek' ise, dileklerimizi ifade etmektedir. fenerbahçe’nin rakipleriyle ilgili beklentidir. bu sözlerden başka amaç çıkartıp 'şifreli konuşuyorlar' demek abesle iştigaldir."

    şeklinde yapılan savunmadır, bunu yiyecek bir yargı mensubu olduğunu zannetmiyorum.

    ayrıca savunmasında süre kısıtlaması var deniliyor, ulan barkovizyonda galatasaray maçlarındaki olmayan suçları arayacağına kendisiyle ilgili tapelere cevap verseydi.
  • 93
    23 şubat 2011 savunmasında hakim tarafından; "15 dakika içinde bitirmezsen 3 ay sonraya ertelerim" denilerek tehdit edildiği iddia edilen adam.

    hakimin söylediği bu sözü tehdit olarak algılayan adamın aklından şüphe ederim.

    yok efendim, aziz yıldırım suçlamaları bir bir çürütüyormuş da o yüzden hakim dayanamamış.

    hep diyorum, beyin bedava olmamalıydı.

    aziz yıldırım'ın yaptığı savunmayı baştan sonra okuyun. yarısı ve hatta yarısından fazlası galatasaray, saçma sapan videolar, fenerbahçe'nin büyüklüğünü anlatmakla falan geçti.

    yani 10 saat kendisini savunduysa 1 saatinde bile belki de "biz şike yapmadık" demedi.

    tarlaların sürülmesini, ekinlerin ekilmesi, tarzı şifreli söylemleri de temenni olarak söylediğini söyledi. be arkadaş, madem temennini aktaracaksın, bunu niye böyle aktarıyorsun? inşallah trabzon da bu maçı kaybeder de. ne olacak yani? madem sadece bir temenni?

    hakim işte bu saçmalıklara dayanamadı. çünkü kendisi savunma yerine saldırı yapmak ve saçmalamakla meşgul 3 gündür.
  • 94
    iyice komedi haline gelen savunmalar dizisinin ikinci günü.

    "ilhan ekşioğlu ile konuşmamızda vaziyetlerin nasıl olduğunu sorduğumda, o’nun da "vaziyetin gayet iyi" olduğunu söylemesi, arkasından da "3 tarlayı da sürdük" sözü ve "yağmurda yağar ekinler çıkar" söylemi bir temennidir. "tarla" maçları "sürmek" ise, dileklerimizi ifade etmektedir. fenerbahçe’nin rakipleriyle ilgili beklentidir. bu sözlerden başka amaç çıkartıp şifreli konuşuyorlar demek abesle iştigaldir."

    3 tarlayı sürmek 3 maçı da diledik anlamına geliyormuş.ve bunu böyle anlamamak abesle iştigalmiş.vay canına biz de ne anlamlar yüklemiştik aslında abesle iştigal ediyormuşuz da haberimiz yokmuş.
App Store'dan indirin Google Play'den alın