• 83
    şike iddianamesinin tamamını okumuştum, bugün de bu savunmanın tamamını okudum. taraflı olduğum için mi bilmiyorum ama bu savunma hiçbir şekilde tatmin edici değil. iddianamede yer alan iddiaların ve suçlamaların birçoğuna cevap dahi alamadım. hele hele bazı kısımlar var ki, rezaletten öte komik. o kadar acizce çarptırmış ki aziz yıldırım bazı şeyleri. itiraf ediyorum, çok daha güçlü bir savunma bekliyordum ben. bir kere savunma öncelikli olarak suçlamalara cevap vermek için hazırlanmamış. aziz yıldırım çok akıllı. fenerbahçe'yi ne derece ateşe attığının farkında. bu yüzden hep fenerbahçe sevdasından dem vurmuş. sanki öncelikli olarak fenerbahçelilerin gönlünü anlmak için konuşuyor. savunmadaki neden sonuç ilişkileri, tümevarımlar ilginç. çok garip bir mantığı var savunmanın. mesela aziz yıldırım bir konuda kendisini savunacak iki tane yöntemi var; ilki, tesisleşme, amatör branşlara yaptığı yatırım, kulübün bütçeni artırması, yaptığı yeniliklerden girip ben bunları yaptım demesi. sanki bunlar kendisine isnat edilen suçları işlemesine maniymiş gibi. ikincisi, başka örneklerle (ki genelde verdiği örnekler de geçmişten ve saçma örnekler) yaptıklarını meşrulaştırmaya çalışması. atıyorum adam, sadri şener de hakem atamalarına müdahale etti vs. diyor. yok, zalat diyor, 8-0 vs. diyor. yani tamamen iddialar üzerinden konuşuyor, ortada mahkemece sabit görülmüş somut hiçbir şey yok. galatasaray denizli'ye teşvik primi yolladı diyor ama somut bir delili yok. oysa kendisi 2001'de ankaragücü'ne teşvik primi yollamıştı ve bunu cafer aydın'la ersun yanal itiraf etmişti. (bkz: denizli maçında şike yapıldı/#704362)

    hızlı hızlı aklımda kalanları geçeyim;

    • aziz yıldırım net olarak bu operasyonun fenerbahçe ve aziz yıldırım'a yönelik olduğunu söylüyor.
    - ama bunun sebepleriyle ilgili en ufak bir şey demiyor. yani kendisinin ve fenerbahçe'nin neden hedefte olduğunu söyleyemiyor.

    • savunmasına fenerbahçe tarihinden giriş yapıyor. işgal günlerinde istanbul'un en büyük gururunun fenerbahçe olduğunu öğreniyoruz. fenerbahçe'nin kuva-yi milliye ruhunun istanbul kalesi olduğunu öğreniyoruz vs. klasik fenerbahçeli zırvaları.
    - az biraz tarih bilen bütün bunların külliyen yalan olduğunu bilir. hayır fenerbahçe gemişte bu ülkenin en büyük gurur kaynağı bile olsa sanki bugün fenerbahçe üzerinden suç işlenmesine engel bir şey bu. ne alakası varsa.
    (bkz: fenerbahçe'nin gerçek tarihi/#686591)

    • elbette ki atatürk'ün fenerbahçeli olduğuna vurgu yapılıyor.
    - atatürk'ün fenerbahçeli olduğuna dair bir tane bile yazılı kaynak yok. hiçbir tarihci dile getirmiyor bunu. ki yine çok alakasız. hayır fenerbahçeli olsa ne değişecek çok merak ediyorum.
    (bkz: fenerbahçe'nin gerçek tarihi/#686591)

    kısacası savunmaya girişi oldukça klasik ve basit. bildiğin milleyetçilik duygularıyla konuyu saptırıyor.

    kimse fenerbahçe ve tarihini yargılamıyor aziz efendi. yargılanan sen ve arkadaşların. hakkınızda iddialar var. ama siz hakkınızdaki bu iddialara kesin bir dille cevap vermek yerine bu davayı tamamen fenerbahçe'nin davası olarak göstererek kendiniz üzerindeki yükü hafifletmeye çalışıyorsunuz. yemezler, geçiniz.

    • sürekli tesisleşmesindeki başarılardan bahsediyor. ayrıca devletin galatasaray'a bedavadan stat tahsis ettiğini söylüyor.
    - keşke tesisleşmelerindeki usulsüzlüklerden de bahsetseydi. madem konuyu buraya getirdi. saraçoğlu kaçak yapılmadı mı? ya ataşehir peşkeş'i? peki yine tüm bunların konumuzla alakası? yok.
    (bkz: ataşehir peşkeşi/#855062)

    • mağaza, tv, radyo vs. hepsinin ilkini kedisinin yaptığını söylüyor.
    - evet bu çok önemli, sadece bundan bile aziz yıldırımın'ın şike yapmadığını anlayabiliriz. teşekkürler aziz başkan.

    • her şeyi türkiye için, türk genci için yaptığını söylüyor.
    - bunu başkanlığı süresince fenerbahçe'ye daha fazla nefret kazandıran adam söylüyor. benim adıma konuşamazsın aziz efendi! sen kimsin?
    (bkz: türklüğü parayla satın alacağımıza şerefimizle savaşırız/#715680)

    • "- ben bugün örgüt kurmakla suçlanıyorum. tüm bunları yapmak örgüt kurmaksa evet suçumu kabul ediyorum ben örgüt lideriyim" diyor.
    - bu türk filmlerinde gördüğümüz en klişe savunma şekillerinden biri. direk geçiyorum. yine somut bir şey yok.

    • soruşturma sürecinde yaşadıklarından bahsediyor. basın tarafından masumiyet karinesinin yok sayılmasından, soruşturmanın gizliliğinin ihlal edilmesinden, emniyette çekilen tutuklu resimlerinin yayınlanmasından, kısacası basın tarafından itibarsızlaştırılmasından.
    - aziz yıldım'ın savunmasında en haklı olduğu konu bu. kesinlikle saruşturmanın gizliliği ihlal edilmiştir. ayrıca resim olayında ise emniyetin büyük zafiyeti vardır. ama tüm bunlar soruşturma sürecinde olduğu için kendine isnat edilen suçlamalarla hiçbir alakası yoktur. hukukçu değilim ama bence bu ayrı bir davanın konusudur. ayrıca aziz yıldırım düştükten sonra neden basın kendisinin üzerine o kadar çok fazla çıktı, isterse bu soruyu önce kendisine sorsun. ki bu adam zamanında kanal basan, gazetecileri, televizyoncuları işlerinden kovdurmakla suçlanan bir adam. seveninden çok sevmeyeni var medyada.

    • fenerbahçe manisa maçında 45 bin kadınla rekor kırıdıklarını söylüyor. başkanlığım döneminde söylediniği gibi bir korku imparatorluğu kurmuş olsaydım, erkeklerin tekelinde olan futbola kadınlar bu kadar ilgi gösterebilirler miydi diye soruyor. cevabını kendi veriyor; "- hayır. iddia makamının safsatalarının tam aksine, bu durum fenerbahçe başkanı’nın kulübünün her bir mensubuna duyduğu sevgi ve gönül bağının bir nişanesidir."
    - buna ben bile yorum yapamıyorum :( yorum sizin.

    • dava sürecinde tüm adli açıklama ve kararların ve federasyon kararlarının bilerek fenerbahçe maçlarının olduğu güne denk getirildiğini ve bilerek futbolcuların moralini bozmaya çalışıldığını öne sürüyor.
    - komik. ki yine bunun direk kendisine isnat edilen suçlamalarla alakası yok.

    • topuk yaylası yürüyüşünden ve kadıköy'deki mitingten de bahsediyor. binlerce insanın katıldığından bahsediyor.
    - yani taraftarlarının kendisine sahip çıkmasını suçsuzluğunun ıspatı olarak görüyor. ilginç.

    • iddianamadeki bazı suçları direk ben böyle bir şey yapmadım diye kesin bir şekilde reddetmiş.
    - ama kendisinin direk böyle bir şey yapmamış olması, yöneticilerinin ve emrinde olan kişilerin böyle bir işe girişmediği anlamına gelmiyor. zira iddianamede hep aracılar kullanılıyor şike olaylarında.
    (bkz: zafer önder ipek/#844237)

    tüm bunların dışında kendisine yöneltilen somut bazı suçlara cevap vermiş. beni hiçbiri tatmin etmedi açıkcası. ben iddianamede kendisine yöneltilen tüm suçlar gerçektir demiyorum. arada işlemediği, karışmadığı suçlar olabilir. belki savcı değerlendirmeyi yanlış yapmış, delilleri yanlış yorumlamış olabilir. sonuçta bu bir iddianame. doğruluğuna ya da yanlışlığına da hakim herkesi dinledikten ve delilleri göz önüne aldıktan sonra karar verecek. elbette takdir hakimindir.

    benim anlamadığım bir konu var. aziz yıldırım madem suçsuzluğuna bu derece inanıyor; peki neden savunmasını kendisine yöneltilen suçlamalar üzerine kurmamış? neden o kadar uzun hikaye okumuş ki. mesela tape'lerle ilgili kullanılan gizli şifreler için, "ilhan ekşioğlu müteahhit, ben de müteahhitim. kulüp inşaat işlerini ilhan ekşioğlu yapıyor. bu yüzden inşaat, işçi vs. gibi konuşuyoruz" gibisinden bir şeyler demiş. yani yöneticilerin mesleklerinden dolayı meslekleriyle ilgili terminolojiyi kullanıyoruz diyor. peki o zaman, o konuşmaların içersinde neden kulüp ismi, futbolcu ismi, puan kelimesi geçiyor ki? inşaat işleriyle ne alakası var bunların. aranızdaki çiftçi kim o zaman? hani tarla vs. sürüyorsunuz ya. tarzi de vardı di mi? hani ne zaman böyle dikim yapsanız olmuyormuş ya.

    sonuç olarak; takdir elbette mahkemenindir. aziz yıldırım'ın ilk savunması sadece futbol dünyasını değil, bazı fenerbahçelileri de tatmin etmemiştir. hele hele ilgili savunma söylendiği gibi hiç de türkiye'yi sarsmamıştır. ben aziz yıldırım'ın suçsuz olduğuna inanmıyorum. bu elbette benim kişisel görüşüm. aziz yıldırım elbette hâlâ suçsuzluğunu ıspat edebilir. ama savunmasının ilk kısmında sınıfta kalmıştır. ki savunasına güçlü bir şekilde başlayabilmiş olsaydı eğer belki bazı şeylere insanları ve hakimi inanadırabilirdi ama savunmadaki son derece aciz kısımlar bariz şekilde suçluluk psikolojisinin tezahürüdür. bu açık ve net bir şekilde görülüyor.

    ekleme: tam bu entry'i bitirdikten sonra ünal başkan'ın açıklamasını okudum. eridim bittim resmen.
  • 56
    gözlerimi yaşartan savunma. içimi acıtan savunma. ulan işte böyle adamlar yönetiyo futbolu, böyle adamların tonla parası var, böyle adamlar medyaya hükmediyo, devlet kademelerine yakınlıkları var, böyle adamlarda güç var imkan var. hadi şimdi bunun elinden alınacak muhtemelen bi çok şey, belki eskisi gibi rahat rahat at koşturamayacak ama ya diğerleri? ya devletin ya futbolumuzun içindeki diğerleri? onlara ne olacak?

    okul harçlığından ya da kazandığın üç beş kuruştan arttırıp kombinesini aldığın ya da forma vs. alarak destek olduğun kulübünü aziz yıldırım gibi adamlar yönetiyor işte. yönetmiyorsa bile ileride yönetme ihtimali var. tek değil ki onlarcası var. işte bu savunma onların savunması.

    ne demiş? galatasaray sturm graz maçında şike yaptı. trabzon bilmem kime teşvik verdi. biz temiziz, biz uluyuz, biz cumhuriyetçiyiz, biz halkın direnişiyiz, biz hepimiz aslında birer özgürlük neferleriyiz, kahraman bir ceddin torunlarıyız. öyle kolay değil akça pakça çocuklarız biz. sütlaç gibiyiz.

    bu savunma sadece bir savunma değil aynı zamanda bir hakaret, sunturlu bir küfür, sağlam bir aşağılamadır. hedefi yakın çevresindeki her şey, temiz kirli ne varsa uzanabileceği her dal, her alan, her sahadır. burada söz konusu olan sadece türk futbolu değil, futbolu ilgilendiren her şeydir. izleyicisinden fanatiğine, bu işten ekmek yiyeninden bu işe gönül verene kadar her kesim, her topluluktur. ben şahsım adına satır başlarını okuduğum bu savunmayı kendime ve değerlerime sağlam bir hakaret olarak alıyorum. sahibine aynı şekilde iade ediyorum.

    umarım yakamızdan düşersiniz. umarım takımımdan, ilgi alanımdan, yapmaktan keyif aldığım sporumdan ömür boyu uzak olur yanına bile yaklaşamazsınız.
  • 65
    özellikle ilhan ekşioğlu ile yaptığı "inşaat" konuşmaları için; "ilhan ekşioğlu inşaatçı, tabiki inşaattan bahsedeceğiz, neyden bahsedebilirizki" açıklamasını yapmış şahıs.

    peki o konuşmalar neydi : http://b1202.hizliresim.com/u/6/2h603.jpg

    konuşmada inşaat kelimesiyle birlikte geçen "trabzonspor" ve "9 puan" kelimelerini kullanarak türkçe'deki tümevarım'ın ne olduğunu bilen her kişi konuşmadaki gerçek konunun ne olduğunu açık bir şekilde görebilecektir.

    bonus olarak bir de tarlalardaki işçileri verelim : http://b1202.hizliresim.com/u/j/2shys.jpg

    burada da konuşma içinde "çok kötü oynadılar" "ömer aysan" "kahe" "atılmak için oynadılar" "hikmet hoca" "makakula" "beşiktaş maçları" gibi içinde tamamen sportif kelimelerin barındığı görünmektedir. yine yukarıdaki basit mantıkla rahatlıkla konunun aslı anlaşılmaktadır.

    not: böylesine basit bir mantık kurarak ve şu entry'i açıklamaya çalıştığım için kendimi kötü hissediyorum.
  • 52
    bir kaç ekleme yaparak katkıda bulunmak istediğim savunmadır.
    -sturm graz maçının seyrettilmesi yetmez. uefa finali de seyredilmeli. arsenal'de penaltıyı kaçıran davor şuker'in soyadının hakan şükür ile benzediği konusundan bağlantı kurulup galatasarayın şike yaptığı ispatlanmalıdır.
    -tapelerdeki "ne zaman ekim yapsak olmuyor" lafının şike için değil, nihat özdemire saç ekimi ile ilgili olduğunun söylenmelidir.
  • 55
    kendisi bu savunmayla birlikte, neyle neyi satın almaya çalışmış ben hiç anlamadım.

    hemen konuya gireyim.

    evet, kim olursa olsun, hukuk devletlerinde, suçlanan bir kimsenin savunma yapma hakkı vardır. bu doğaldır. bu aziz yıldırım bile olsa böyledir.

    kendisi de 9 ay gibi bir süre beklemiştir savunma yapmak için. bak hiç abartmıyorum, seni beni koy, 9 ayda öyle şeyler yazarız ki hani milletin inanmayacağı varsa da az biraz inanır.

    neden böyle diyorsun, diyeceksin.

    bir savunma düşünün. ilk bölümü 7 saat sürüyor. bu 7 saatin 6 saatinde, ne fenerbahçe ile, ne suçlandığı maçlar ile ne de kendisi hakkındaki suçlamalar ile somut ya da soyut herhangi bir şey söylemiyor.

    ne diyor?

    galatasaray diyor.

    evet 6 saatlik atıp tutma performansının özeti galatasaray.

    kendisi diyor ki şike öyle öyle yapılmaz, buyrun galatasaray - strum graz maçını izleyin, böyle olur diyor.

    yahu arkadaş, senin savunman bu mu? o zaman ben de diyorum ki, şike öyle olmaz juventus'un yaptığı gibi olur. kim beklerdi o dönem juventus'un şike yapması? hayvanlar gibi kadrosu vardı. açık ara ligin en iyi kadrosu. dream team gibi bir şeydi. buna rağmen ligin tüm maçlarında hakemleri ayarlamış adamlar.

    hani pek sevgili aykut kocaman beyefendi diyor ya maçlar izlensin, öyle karar verilsin diye. insanın aklına birden yalancı paradoksu geliyor. yalan söylemeyen, yakalan kişiye zaten yalancı denmez ki. kim juventus maçlarına bakıp da aha da bu maçı satın almışlar diyebilir? ama gel gör ki adamlar koca sezonun tüm maçlarındaki hakem atamalarına etki etmişler.

    inandırıcı olmaktan uzak oldukça komik bir savunmadır.

    30.000 lira aylık geliri olan pek sevgili aziz yıldırım'ın, fenerbahçe'ye nasıl oluyor da 30 milyon dolar sadece cebinden verdiğini de anlamış değilim. 80 yıl falan çalışması lazım ki o parayı verebilsin.

    işin çok daha ilginç yanı, masumiyet karinesinden bahseden, savcının elinde delil yok bizi suçlayamaz diyen adam gelmiş galatasaray hakkında atıp tutuyor.

    bence çok da ağır bir itham bu. galatasaray kesinlikle altında kalmamalı. lan strum graz'a bile söz hakkı doğuyor. adamlar demez mi, sen ne diyorsun be adam diye?

    ekşi'de bir arkadaş yazmış güzel yazmış. kendisine metris'te boncuktan uefa kupası yapmasını tavsiye ediyorum. içindeki bu bastırılmış kini ancak böyle atar.
  • 84
    * bugün tarihi bir gün yaşıyoruz, siz hem kişileri hem de kulüpleri yargılıyorsunuz.

    e senin de 2 lafından biri galatasaray.kulüplerin yargılanmasını istemiyorsan sen niye devamlı galatasaray'dan bahsediyorsun ?

    * bu dava bir şahıs davası değil bir fenerbahçe davasıdır.

    hayır değildir.silahlı örgüt kurmak ve yönetmek suçlamalarıyla oradasın.

    * basın, gazete satmak için ailemiz olduğunu düşünmeden yıpratıcı haberler yapılıyor.

    basın yıllarca fb'yi pohpohlarken iyiydi,hoştu.şimdi mi kötü oldu?

    * fenerbahçe kuvayı milliye ruhunun temsilcisi oldu.
    * fenerbahçe, türk olmayı her şeyin üstünde tutan gençler tarafından kurulmuştur.

    bırakın bu kendi yarattığınız ve sadece kendinizin inandığı tarihi saçmalıkları.

    * fenerbahçe'yi atatürkçü yoldan çevirme gayreti var.

    he gülüm he,cemaattir,ihaledir aslında sen bişey yapmadın,o tapeler falan hepsi hikaye.

    * fenerbahçe'nin yükselişini önleyemedikleri için bu kurguyu yaptılar.

    peki niye bu kurgunun aynısı uefa kupasını alan,4 yıl şampiyon olan galatasaray'a da yapılmadı?

    * kulüplerine sahip çıkan fenerbahçelilere polis biber gazı sıkmıştır.

    dediğin olay taraftarların boğaz köprüsünü kapatmaya çalışmaları üzerine vuku bulmuştur,güzellikle uyarılmalarına rağmen ısrarlı tavırlarını devam ettirince biber gazı sıkılmış,napsalardı bıraksalardı da köprünün trafiği saatlerce kapalı mı kalsaydı ?

    * polis tribünlere gelmek isteyen bazı taraftar gruplarını içeriye almıyor, bu haklar engellenemez.

    senin taraftarın shatkar donetsk'le oynanan sıradan bir hazırlık maçında gazetecileri dışarıya çıkardı.gazetecilerin haber alma ve yapma hakkının engellenmesi normal bir şey mi ?

    * savcı, fenerbahçe'yi bırakmak istemediğimi söylüyor. ama daha önce iki kez istifa ettim. taraftarlar bırakmama izin vermedi.

    hadi git işine.ikisinde de başarısızlıklarının üstünü örtmek,gündem değiştirmek için istifa ettin.geri döneceğini herkes biliyordu.

    sen bunları bırak,ekinlerin nasıl yeşerdiğini,başakların nasıl boy verdiğini falan izah et.
  • 74
    artık şike kelimesini duymaktan dahi midesi bulanan biri olarak ne haberleri takip etme isteği var içimde, ne bir yorum yapma, ne bu konulara kafa yorma.. takımımın adı geçmemesi ve bu yıl şampiyonluk yolunda iyi gitmesine rağmen futboldan bile soğuduğumu hissediyorum. bu zatın savunmasında 12 yıl önceki sturm graz maçını falan örnek vermesine güldüm geçtim. lakin az önce ntvspor'da izlediğim açıklamaların ardından tek bir şey sormak istiyorum. kendisine yapılan tonla iddialara 'nerde kanıt, nerde fotoğraf, nerde kayıt' gibi sorularla cevap veren adam, hangi akla hizmet galatsarayın denizliye teşvik yolladığını, malatyasporlu oyunculara araba aldığını, bursa kalecisine para verdiğini, zalad'a şike yaptırdığını, türkiyeye şike ve teşviği galatasarayın getirdiğini söyler inanamıyorum. be allah'ın salağı, madem kafa yapın böyle çalışıyor, kanıtsız suçlama yapmayın diyorsun, neden göt göt konuşuyorsun bizim hakkımızda? sen bu zeka seviyesiyle nasıl o işleri ayarlamışsın orası da ayrı bir muamma. sana da sana hala inanan saf taraftarının da..
App Store'dan indirin Google Play'den alın