• 2
    müjdat gezen'in okulu var oyunculuk vb. şeylerin eğitimini veriyor. sempatik adamsın bence boşver futbolu, al oyunucluk eğitimi, sinemada veya dizilerde daha rahat edersin, hem öyle kafanda rahat olur. kaptanlık dersen, orda da bi başrol alırsın, misler gibi. yenge hanımla karşılıklı bir romantik- komedi filmide yaparsınız. he arada halı saha maçı yaparız sözlük tayfasıyla gelirsin.
  • 4
    sevgili arda,

    aslında söylemek istediklerimi birebir yüzüne de söyledim. gitme , galatasarayımızdan vazgeçme dedim. güldün, o güleryüzünü ne kadar özlediğimizi farkettim o an. ve o an gideceğini de hissettim. hani vardır ya, kalp ve mantık olayı. kalbim, burada kal derken sana, mantığım git, gidebildiğin yere kadar diyordu. ama bir gün mutlaka galatasaray'a dön diyordu tekrar kalbim. belki o zaman sana yapılanların pişmanlığıyla seni daha çok sahipleniriz, bizden birine belki de ilk defa hakettiği vefayı gösteririz. sadece bize, seni karşılıksız sevenlere bir söz ver, gün gelip de galatasaraylılığın profesyonelliğine yenik düşmesin.

    hoşçakal sahadaki biz.
  • 6
    koca kafa,

    oğlum ne yaptın sen ? dağıttın beni. gece gece zaten uyku yok. hatta hava aydınlandı sabah oldu. hayat bombok. e bir de şimdi sen gittin.

    ilk oley eski açığın numaralıya bakan tarafına... ikinci oley eski açığın numaralıya bakan tarafına... üçüncü oley eski açığın kapalıya bakan tarafına... anladın sen onu...

    ah ulan ah...ah ulan bayrampaşalı koca kafa ah...

    allah yolunu açık etsin koçum... vurduğun gol olsun seni çekemeyen bütün ibnelere inat...
  • 7
    azizin sol açığa mı ihtiyacı vardı yoksa gs'nin kalbini sökmeye mi de önerdi o kadar parayı? baktı sokulmuyor, medya tabancasını verdi taraftarın eline. taraftarımız da sagolsunlar canlarim benim kendi böğrüne çekti tetiği. biz hatayı hasan'ı mondragonu isliklayanlari temizleyemeyerek yaptık. şimdi bir tek sabri var yine. hani şut antrenmanında ua'nin maytap geçtiği. bize bol bol servet lazım. ona layigiz. keske iade edebilsem kombinemi.

    ben olsam bizi affetmezdim arda ama sen o yurekle affedersin kesin.
  • 9
    umarım son 3 sezondan gerekli dersleri çıkarmışsındır. teknik direktörler ile diziliş, mevki, sistem gibi konularda sıkıntı yaşama, tepki olarak sakal bırakma. 'lincoln, elano, dos santos' kulağına küpe olsun. ispanya'da bulacağın özgürlüğe kanma, disiplini elden bırakma. ispanyol basını'nın ilgisizliği durumunda, türk medyasını özleme. galatasaray'da 12 yıl geçirdin ama en üst seviyeye ulaşmak için hala büyük eksiklerin var; şut, akıcı oyun, topsuz oyun gibi. sakat sakat oynama. ispanyolca öğren.

    unutma, atletico madrid'in şampiyonlar ligi'ne katılması durumunda kimse tutamaz seni.
  • 10
    sevgili kardeşim arda,

    hayallerinin peşinden koştuğun için seni tebrik ediyorum. çünkü insan hayal ettiği kadar yaşar. madrid sokaklarında trafik ışıklarında beklerken sinir krizleri geçirmeyeceksin. orada yeşil ışık yandığı zaman kornaya asılan asalaklar yoktur. ben burada kalırsam bu benim cinayet sebebim olacak. en azından sen bundan yırttın.

    mağlup olduğunuz bir maçtan sonra kendini eve kapatmana gerek yok. oralarda sana kötü oynadığın için sözlü taciz yapılmayacaktır. kafan rahat olacaktır. kafan rahat olduğu zamanda neler yapacağını çok iyi biliyorum.

    yolun açık olsun, yürüyedur.
  • 11
    sevgili kardeşim. okur musun, okumaz mısın bilmem ama senin adına sevindim. çocukken bisiklet hayalimiz olurdu ya; ben senin avrupa hayalini buna benzetiyorum ve senin mutluluğunla mutlu oluyorum. kalsan mı daha iyi olurdu, gitsen mi? tartışılır. sen bunları takma, mikilmiş götün davası olmaz. seni tribünlerden alkışlamış ve desteklemiş biri olarak tek ricam; hevesin kaçarsa geri gel fazla uzatma bu avrupa sevdasını. gözlerinden öpüyorum...
  • 12
    kardeşim arda,

    verdiğin bu transfer kararının doğruluğu - yanlışlığını bir kenara bırakırsak kararının sana hayırlı olmasını ümit ediyorum. sen bakma şimdi sana bok atanlara sen oralarda harikalar yarattığında "bak bizim çocuk bu" diye böbürlenecekler. bu taraftar kendisini satan okan'ı bile alkışladı. sen rahat ol, senin gidiş sebeplerinin farkında olan galatasaray taraftarları sonuna kadar senin arkanda olacak. şimdi seni metin oktay ile kıyaslıyorlar ve sana bok atıyorlar ya emin ol rahmetli bunların zamanında oynasaydı eğer galatasaray'da senin kadar bile sabredemezdi.

    artık değil sinema, alış-veriş merkezi kapatsan bombalanmayacaksın, artık kötü bile oynasan kulübün paralı askerlerinden özel hayatına dair besteler duymayacaksın, artık en ufak meselede arda çok şımardı, kaptan oldu böyle oldu, arda bık bık bık... gibi şeylere tahammül etmek zorunda kalmayacaksın.

    git kardeşim topunu oyna, hayatını yaşa ve gittiğin yerlerden bizlere selam yolla. biliyorum ki bu transfer senin kariyerinde daha ilk basamak olacak. biliyorum ki bir kaç sene içinde avrupa'nın en aranılan oyuncularından biri olacaksın. ama dönüşün en sonunda mutlaka galatasaray'a olacak.

    sen ne seni sevenleri üzersin ne de paranın emrettiği yerlerde olursun.

    yolun açık olsun koca kafa.

    allah'a emanet ol...
  • 15
    sevgili arda turan;

    sen doğmazdan önce tam 14 sene biz şampiyon olamamıştık. sen 1 günlükken ali sami yen'de diyarbakırspor'u yenip, o zamanlar ki devlet takımı beşiktaş'a bir sezon önce averajla kaybettiğimiz şampiyonluğu almak için amansız bir savaşı sürdürmüştük. devamında unutulmaz bir mucize gerçekleşti ve biz şampiyon olmuştuk.

    şimdi galatasaray tarih sayfalarını karıştırdığımızda anlıyoruz ki o yıl asıl mucize senin doğumun olmuş bizim için. şampiyonluk kupasıyla hoş gelmişsin sipsi.

    arda, galatasaray tarihini çok büyük futbolcular yazdı. ve ben metin oktay'dan sonrakileri bizzat gördüm. metin oktay'dan öncekiler de vardı kuşkusuz, ancak 40 yıllık tribün hayatımda sahada olmasa bile bağırılan çok az futbolcu gördüm. hatta tek metin oktay'ı sayarım. diğerlerinin sürekliliği olmuyor. ne zaman galatasaray kötü top oynasa, biz metin oktay'ı salarız sahaya.

    uzun yıllar geçti, galatasaray'ın adı dünya'nın her tarafında sayıklanır oldu. mazlum ülkeler futbolseverleri bizden yana oldu avrupa kupalarında boğuşurken. hanry'le gırtlak gırtlağa büyük kaptan, parlour'la yumruk yumruğa hagi, casillas'la burun buruna jardel kupaları getirmiştik hep beraber. hep o yüksek galatasaray'lılık karakterimizdi bizi yücelten duygu.

    ancak bir şeyler hep eksik kalıyordu arda turan. o büyük futbolcular bir türlü metin oktay olamıyorlardı. işin içine profosyonellik giriyordu. yani para, lanet olası para o büyük galatasaray'lı futbolcuların metin oktay olmasını engelliyordu. biri gidiyor başka takıma yardımcı hoca oluyor, birileri gazeteci, televizyoncu olup bizi üzüyorlardı. bırakıp kaçanlar, bırakmak istemeyip bıraktırılanlar, küsenler, ne sayarsan say ama bizim istediğimiz coşku tribünlere uzun soluklu yansıyamıyordu. dolayısıyla sahaya da gerekli enerjiyi veremiyorduk.

    ve sen içimize bir güneş gibi doğdun arda turan. önce futbolculuğunla geldin, sonra adamlığınla. ama artık en çok galatasaray'lılığınla. ve bu sene tavan yaptı duygular, artık sen bizim metin oktay'ımızsın. bundan sonraki nesiller senin adınla, şanınla yaşayacak, büyüyeceklerdir.

    arda turan; bu pazar büyük bir maça çıkacaksın. takımın kaptanı, önderi, herşeyi olarak gözbebeğimiz olacaksın. beklentilerimiz çok büyük arda, fenerbahçe'yi yenmek inan kesmiyor bizi. şöyle bir kıstırın, evire çevire yenin. çok yük var sırtında be çocuk, ama dedik işte metin oktay kolay olunmuyor.

    arda, senden bir ricamız olacak. nasıl yaparsan yap, ne bahane uydurursan uydur, şu emre belözoğlu'yla takılmaktan vazgeç. özellikle maçtan önce samimi olma. büyük taraftarın senden beklentisi sosyal yaşantında da seni bağlıyor. adam geçmişinde galatasaray'da oynadığını bile söylemeye utanıyor, cebi para dolu ama kalbi bomboş. seveni yok, sen galatasaray'sın, seni sevmeyeni sen niye seversin ki?

    bu gece kzılarımız, basketbolda avrupa şampiyonu oldular, sente taraftarlığını yaptın, takım arkadaşlarınla birlikte. biz buyuz arda turan, biz bu yüzden büyüğüz.

    ne mutlu bize ki senin gibi bir evladımız var. arda sen bizim herşeyimizsin.
  • 17
    ilk gideceğini duyduğumda çok kızdım sana arda. eleştirdim seni, küfrettim hatta.

    sonra sözlükten arkadaşlarla konuştum, laf anlattım, laf dinledim, empati yapıp seni anlamaya çalıştım. videolarını izledim gözlerim doldu, "aslansın sen" dedim, "yolun açık olsun, yine gel" dedim. yumuşamıştım arda sana karşı, gözümde kocamandın yine.

    ama şu son basın toplantısı var ya, çok sıktı canımı yine. çok üzdü beni. duygusallaştım yine, yakıştıramadım sana. ama sen giderayak;

    - şikeden kapkara olmuş kulüp yöneticilerine destek çıktın,
    - yuvana ihanet eden, eline 17 yaşında avrupa kupası verildiği halde pişkin pişkin çubuklu karakteri gösteren, eli ve ağzı hiç durmayan emre abini savundun, laf söylettirmedin,
    - imparatora, bu takımı göklere çıkarmış o yüce insana, aklınca empati yaptığını zannederek af çaktın,
    - tesislere gittin, telefon açtın ulaşamadın diye, üstelemedin, veda etmedin
    - en azından 2 damla göz yaşı dökmedin arda, sırıttın sen..

    daha söylenecek söz bulamıyorum. tek düşünebildiğim, inşallah bir türk futbolcu olarak oralarda başarılı olursun, mutlu olursun.

    "tek istediğimiz 10'lar kadar büyümendi" demişti sözlükteki bi renktaş, giderken dahi bunu başaramadın arda.

    yolun açık olsun.
  • 21
    sevgili arda;
    canımız ciğerimizsin, başımızın tacısın, taraftarlığından şüphemiz yok. çok iyi bir futbolcusun, gençsin, istikbalin çok açık. bu minvalde; kimsenin sana "vay efendim bizi sattı, vay efendim şu durumda bıraktı gitti" deme hakkı yok. diyemez. gitmek en doğal hakkın.

    orada açıklamalar yaptın yeni takımınla ilgili, hakkındır, yeni bir ortamdasın, ekmek kazanıyorsun, kendini sevdirmek zorundasın. ya da gerçekten atletico madrid'i çok çok seviyordun, belki galatasaray'dan da fazla. kimse seni sorgulayamaz, kimsenin bunu sorgulamaya hakkı yok. başın dik olsun güzel kardeşim.

    ha ama bak, yarın birgün işler ters gitti, beklenen performansı gösteremedin emre abin gibi, hakan abin gibi. herkes tugay abin gibi olacak diye bir kural yok. diyelim gösteremedin, döndün. başımızın üstünde yerin var. evladımızsın. ya da emeklilik yaşın geldi, son sezonlarını ülkende geçirmek istedin, geleceksin tabi, burası senin yuvan.

    ha ama, o zaman geldiğinde dersen ki; "ben bu takımın evladıydım, az ilgi var, efsane olmam gerek" o zaman ağır konuşuruz işte. o hakkın bitti. bunu kabullen.
  • 24
    gittiğin takım ispanya'nın gaziantepspor'u. kafaya oynarsa, kendisinden daha kötü takımlara karşı iyi bir forvet olduğun için iyi oynar görünürsün sipsi. kümeye oynarsanız sezon bitmeden götüne teneke bağlarlar.

    senin oynayacağın tek takım her maçına galibiyet için çıkan takımdır. bu takım da ne yazık ki sadece galatasaray'dır. etrafındaki insan satıcıları seni bitirdiler haberin bile olmadı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın