• 301
    en büyük eksikleri tutkulu bir taraftar grubuna sahip olamamaları olan kulüp. basketbolda özellikle iç saha maçlarında taraftar çok önemli. aynı zamanda tepki verecek bir grup da yok demektir. öyle olunca bu kadar para harcayıp her sene paranla rezil olmak da kaçınılmaz oluyor.

    fenerbahçe doğuş'un organizasyonundan daha kötü değildir planları. ama işte camia küçük, taraftar yok.
  • 305
    başka yazar arkadaşların da yazdığı gibi* birkaç saat önce velimir perasovic'le yolları ayıran basketbol kulübü. ek olarak edo muric'le de vedalaşılmış (resmi olarak da açıklanmış). henüz resmi bir şey olmasa da josh adams - ricky ledo ikilisinin kontratlarının feshedilmek istendiğini okudum.

    avtodor saratov'un eski oyuncusu adams'a değinmek istiyorum...

    efes'in yaz transfer dönemindeki en ciddi iki olası guard hamlesi cska moskova'nın eski guardı aaron jackson'la zenit'in eski guardı stefan markovic'ti. jackson euroleague'i değil de parayı seçti ve çin'e gitti. markovic'i ise khimki kaptı. efes de o ara "eyvah piyasada guard kalmıyor" düşüncesiyle gözüne kestirdiği ilk vasat guarda imzayı attırdı. aslında alper yılmaz geçen sezonun sonlarına doğru saratov'un atletik uzun forveti nick minnerath'i takıma dahil etmek istemişti, takip ediliyordu lakin minnerath de çin semalarını daha çekici bulunca iş yattı. adams da minnerath'in izlendiği dönem dikkat çekmiş. neyse efendim, hazırlık döneminde adams'ın berbat performansı perasovic'le yılmaz'ı kara kara düşündürmüş ve yeni bir guard arayışına başlanmış. istenen isim bulunmuş da, phoenix suns'ın guardı mike james. söylenene göre kontrat konusunda da bayağı mesafe katedilmiş ancak suns'ın son anda oyuncuyu bırakmaktan vazgeçmesiyle efes tabir caizse göt gibi ortada kalmış.

    ledo ise daha işin başında "ya tutarsa" transferiydi. zaten yılmaz'ın "kontrat miktarını özellikle düşük tuttuk, istediğimiz verimi alamazsak fesih sıkıntısı yaşamayız" şeklinde bir demeci var. ledo tutmadı. aşırı savruk. euroleague basketbolu bu derece bir laçkalığı kaldırmaz.

    son olarak; muric - perasovic'ten önce justin doellman'la da (brown sakatlanınca 2 aylığına anlaşılmıştı) yollar ayrılmıştı.

    edit: imla
  • 306
    --- alıntı ---

    turkish airlines euroleague'de son sırada kalarak play-off hedefinin bir hayli uzağında kalan anadolu efes, ptt erkekler türkiye kupası zaferi sonrası artık tüm konsantrasyonunu lige verirken, oyun anlamında yaşanan sıkıntılar da koç ergin ataman için bardağı taşıran son damla oldu.

    tahincioğlu basketbol süper ligi'nin 21. haftasında yeşilgiresun belediyespor'a deplasmanda 91-87 mağlup olduktan sonra evinde tofaş'ı 87-79 yenerek önemli bir galibiyete imza atan lacivert-beyazlılar, 23. hafta maçında ise ligin son basamağındaki muratbey uşak deplasmanında adeta ecel terleri döktü. son çeyreğine 5 sayı geride girdiği maçta rakibini zor da olsa 81-78 mağlup eden anadolu efes'te koç ergin ataman, maç sonunda yaptığı açıklamada "kulübe raporumu vereceğim. şampiyonluğa oynuyor ancak bu karakter devam ettiği sürece sezon sonunda taş üstünde taş kalmayacak" diyerek oyuncularına gözdağı vermişti.

    ve ataman'ın raporu doğrultusunda ceza da belirlendi. david pick'in haberine göre anadolu efes, oynanan kötü oyun sonrasında oyuncuların bu aylık maaşlarında %10 tutarında bir ceza kesintisine gitti. anadolu efes, önümüzde hafta sonunda sahasında beşiktaş sompo japan'i konuk edecek.

    --- alıntı ---
  • 309
    bu sezonki büyük hayal kırıklığını önümüzdeki sezon unutturmak isteyen takım. bu doğrultuda ciddi anlamda iyi bir kadro kurmak için çalışmalara erkenden başladılar. 1 - 1.5 ay kadar önce sezonun en değerli, en parlak genç ikilisi olan buğrahan tuncer - metecan birsen ikilisiyle büyük ölçüde anlaşma sağladılar. şimdi de yerli rotasyonunu sertaç şanlı'yla besleyebilmek için oyuncuyla anlaşma noktasında büyük yol katettiler. scottie wilbekin'le de görüşme halindeler ki kendisinin devşirme olacak oluşu büyük artı efes adına.

    yabancı oyuncu rotasyonu için ilk etapta görüştükleri iddia edilen isimler; aleksandar vezenkov, chris singleton ve ryan broekhoff.

    transfer hamleleri dışında ergin hocanın kesinlikle takımda tutacağını düşündüğüm oyuncular; bryant dunston, doğuş balbay ve sonny weems (efes'le ikinci baharını yaşıyor). yunan basınında vassilis spanoulis'in adı da efes'e yazılmış fakat ben buna pek ihtimal vermiyorum açıkçası. sakallı, oly efsanesi olarak oly'le kontrat yenileyip basketbola oly forması altında veda edecektir 2 sezon sonra.

    efes'in her geçen sezon düşen bütçesinin sebebi hakkında da "bildiğim kadarıyla" bir iki şey tıkırdatayım; aslında efes bütçe küçültmedi hiçbir zaman. her sezona belli bir mali yapıyla başlıyorlar. 40 - 45 milyon tl civarında bir meblağ bu. şirket her sezon bu kaynağı aktarıyor kulübe. problem nereden kaynaklanıyor peki? bakınız dolar kuru, bakınız euro kuru. kur arttıkça bütçe otomatikman küçülüyor. olay budur.

    entry'de -di'li geçmiş zaman kullandım ama siz onu -miş olarak algılayın. :(

    kişisel duyumlarım dışında kaynaklar: eurohoops, sportando, trendbasket.
  • 311
    güneş doğarken ardından tepelerin, euroleague'i başlıyor bu sepetçilerin. oldu mu? :( tamam lan tamam, kötü esprileri bırakıp direkt mevzuya dalıyorum.

    euroleague sonunculuğu, türkiye erkekler basketbol ligi'nde yarı finalde havlu atış ve basketbol türkiye kupası'nda avuntu; efes'in 2017 - 2018 sezonu böyle geçti. "7.5 - 8 milyon dolarlık bir bütçeyi nasıl çarçur edersiniz" diye sorsalar cevabı "efes ne yaptıysa onu yapın" olur muhtemelen.

    yıllardır yaptıkları şeyi bu yaz transfer döneminde yapmayarak yola baş koydular. neydi yıllardır yaptıklar şey? efes'in garip bir huyu var; bir ya da iki ciddi yükselişte olan oyuncu dahil edilir kadroya, dolayısıyla "ooo bu sene efes için o sene" naraları atılır haklı olarak; lakin hemen akabinde dört beş tane içi geçmiş, ışığı sönmüş, yalnızca adı olan isim dahil edilir organizasyona ve bir çuval incir daha işin başında berbat edilir. hiç şaşmaz/şaşmadı bu sistematik. işte, efes'in bu yaz transfer döneminde yapmadığı şey buydu. belki iki isim sorgulanabilir ilk bakışta ancak o isimlerin neden tercih sebebi olduğunu kompozisyonun devamında açıklığa kavuşturacağım naçizane.

    (bkz: shane larkin)

    euroleague.net tarafından transfer piyasasının en iyi 10 hamlesinden biri olarak gösterildi. özetlemek gerekirse; hızlı (çok hızlı), drive edebiliyor, ciddi anlamda yaratıcı ve skorer. bir oyun kurucuda olması gereken bütün özellikleri bir arada bulunduran bir arkadaş. çıkış yaptığı ilk zamanlarda ve baskonia'daki macerasının başlarında avrupa basketbolunun üzerine kurulu olduğu pick and roll oyununa pek hakim değildi, ancak ispanya'daki deneyimi kendisine bu özelliği de ekledi. aslında hala çok fazla p&r tercih eden bir guard değil ama isolation başarısı ve drive özelliği bu küçük noksanlığı bertaraf ediyor bir şekilde. zaten bu kısmi noksanlık efes adına büyük bir eksi değil. whhyyy? sebebi aşağıdaki oyuncuyla bağlantılı. hazırlık maçlarında çok istikrarsız bir görüntü çizdiği söylendi hep fakat adamın sakat olduğu, iyileşme sürecinden geçtiği ne hikmetse hep göz ardı edildi. efes'in fenerbahçe'yi yenip kupaya uzandığı cumhurbaşkanlığı kupası finalinde* bu yüzden süre alamamıştı; bizim maçta* da tam manasıyla hazır değildi aslında.

    larkin transferi efes'in bu sezon ne yapmak istediğinin bir göstergesi aslında. daha ucuz olan malcolm delaney'e gitmeden kendisine yöneldiler. ergin ataman düzeni oluşturmuş zihninde, hamleler de bu doğrultuda yapıldı.

    (bkz: vasilije micic)

    2018 - '19 model efes'in beyni, parkedeki organizatörü, avrupa basketbolunun en underrated isimlerinden biri. uçuk kaçık larkin'i anca böyle bir all around guardla dengeleyebilirsiniz.

    hazırlık maçlarındaki asist istatistikleri müthişti; 17, 13, 10, 17 falan... 3 sayı çizgisinden takım arkadaşlarının dağılımını o kadar iyi analiz edip oyunu bu doğrultuda o kadar iyi yönlendiriyor ki, takdir edilesi. ek olarak sideline'dan da oyun kurabiliyor. yeter ki sahayı full court görebilsin. tofaş sas'ta oynarken bu kadar iyi değildi aslında oyun kurma özelliği. ne olduysa zalgiris kaunas'ta sarunas jasikevicius'un dokunuşlarıyla oldu. şaşırdınız mı? muhtemelen hayır. oyunculuğunda play making'in kitabını yazan bir koçun yugo fundamental'ına sahip bir guardı yüceltmesi son derece normal, dokunabilmeyi bilmek lazım.

    efes'in bize karşı zaman zaman dağılmasının, düzen dışına çıkmasının sebeplerinden biri micic'in bu maçta görev almamasıyla ilintili biraz da. daha çok bizim efes'i püskürtmemiz ve efes'e karşı reaksiyon göstermemizle, daha az micic'in olmayışıyla alakalı. mesela dün akşam* aaron harrison yine olmasaydı ama jaka klobucar yerine micic oynasaydı ulm'ü rahat paketlemiştik.

    bu adamı takip edin dostlar, avrupalı guard tabirinin tam karşılığı kendisi.

    (bkz: dunston - moerman - motum - pleiss - sertaç beşlisi)

    valla kağıt üstünde küçücük bir eksik haricinde on numara beşli. küçücük eksik de şu; atletizmiyle ribaundları dağıtacak, savunmada yer kaplayacak, uzun ilk adımıyla bire birlerde rakibini oyundan düşürebilecek bir 4 numara, pf. kısacası anthony randolph eksik burada. :( neyse, olmayanın üstünden gitmeyelim... entarinin başında "iki isim sorgulanabilir" dedim ya, bu iki isimden biri pleiss. daha iyisi, fiziken daha az yıpranmışı olabilir miydi? hayır olmazdı. eldeki bütçe doğrultusunda gidilebilecek en makul isimdi kendisi. işin bir başka boyutu da şu; dunston avrupa basketbolundaki en iyi beş pivottan biri fakat boy dezavantajı var biraz (203 cm). gücüyle ve kalıbıyla bu handikapını bir nebze olsa da bastırabiliyor lakin üst düzey takımların üst düzey pivotlarına karşı zorlanıyor. işte pleiss savunmada boyuyla ve kanat genişliğiyle, hücumda da orta mesafe tehdidiyle dunston'ı o biçim dengeleyebilecek bir tercih. ergin hocanın kendisini ne kadar tuttuğu da bilinen bir şey ek olarak.

    moerman? hoca yeni zoran erceg'ini buldu? bence buldu. hatta fazlasını; erceg'in savunma yapabileni, sert olanı. ataman'ın atıcı 4 numaralara aşık olduğunu bilmeyen yok zaten. esasen bu bir mecburiyet, modern basketbolun geldiği nokta pivotların bile iyi şutörler olmasını zorunlu kılıyor. bu bağlamda moerman - motum ikilisi bu pozisyonu rahatlıkla götürebilecek isimler. hoca buldu ikilisini.

    (bkz: bobua - buğrahan - doğuş - simon dörtlüsü)

    (bkz: buğrahan tuncer/#2522909), efes'in en büyük kazancı. nokta atış oldu.

    bobua transfer edildiğinde efes'in her boku bilen (?), über memnuniyetsiz taraftarı adama burun kıvırdılar, "30 yaşında adamın ne işi var; daha iyisi vardı; bobua ne yae" falan diye. açık söyleyeyim, bizim takımda olması için neler vermezdim... avrupa'nın bileği en temiz on şutöründen biridir bobua. set hücümunda statik olarak topu alır, şutu gönderir; isolation oynar, kendi şutunu yaratır; takımın tıkandığı anlarda sorumluluk alarak oyunu açar bir oyun kurucu gibi; içeri korkmadan drive eder vs... yalnız kendisinin bir sıkıntısı var; kişilik olarak duygusal bir arkadaş. ergin hocanın hışmına uğrarsa o an oyundan düşebilir, hatta bu psikolojik yıkım tüm sezonu bile etkileyebilir. zaten hoca pek tabii ki bu işleri daha iyi biliyor, nasıl davranması gerektiğini, fransız guardla olan ikili ilişki çizgilerini belirlemiştir.

    (bkz: james anderson)

    soru işaretli iki oyuncudan bir diğeri. pleiss hamlesindeki gibi aklayamayacağım bu tercihi. açıkçası zoraki gidilen bir isim olduğunu düşünüyorum. yaz döneminde bu bölge için asıl hedefin ryan broekhoff olduğu yazılmıştı basketbol medyasında. ancak piyasada oyuncu kalmamışken dallas kendisini nba'e götürünce efes biraz aceleci davrandı james'le alakalı ki mecburiyet de denebilir buna. kötü bir 3 numara değil james, kariyeri ve yaptıkları bunun göstergesi zaten fakat daha iyisi olabilirdi diye de düşünüyor insan.

    ----------

    buğrahan, metecan ve sertaç tercihleri + kaptan doğuş efes'i özellikle türkiye'de başka bir noktaya taşıdı. yabancı oyuncu sayısının 5'e indiği bir ligde bu isimler efes adına çok büyük artı. ayrıca artık birkan'ın eline bakmak zorunda da değiller.

    ergin hoca belki de kariyerinin en "ataman takımı"nı kurdu. büyük oynayacaklar. sakatlık kabusu yaşamazlarsa önleri açık. işin ödeme kısmına değinmiyorum zira maaş günü saat 00.01'de paraları hesaplara yatıran bir organizasyondan bahsediyoruz.

    galatasaray erkek basketbol takımı ile birlikte efes'i de takip edin, güzel şeyler vadediyorlar euroleague'de.

    düzenleme: imla
  • 313
    yıllar sonra euroleague'de saha avantajını elde ederek play-off'lara kalmayı başarmış olan türkiye'nin en çok şampiyonluk yaşayan ve en çok kupa kazanan basketbol takımı..

    türkiye'nin en başarılı basketbol takımı diyebiliriz. ayrıca ülkeye ilk avrupa kupasını yine efes getirmiştir. (bkz: koraç kupası)

    euroleague play-off'lar da barcelona ile eşleşti. saha avantajı efes'te olacak. efes'in bu sezonki hücum gücünüde düşünecek olursak, barcelona engelini rahat bir şekilde geçmesi bekleniyor. ancak barcelona da iyi savunma yapıyor. ben yine de efes'in bu seride zorlanmayacağını düşünüyorum.

    edit: düzeltme
  • 314
    euroleague'de normal sezonu 4.bitirip barça ile eşleşen takım. saha avantajının bizde olması harika. efes seyircisini hep takdir etmişimdir. çocuklarınızla gidebileceğiniz ender maçlardan biridir efes'in maçı. bu kadar güzel seyirci azdır bir maçta.
    ikinci olarak bu turu geçtiğini farz edersek final four'da ilk maçı normal sezonun 1.si fener ile olacak.
    daha önce anadolu efes feneri yendi. temennimiz gene bunun yaşanması. tabi önce barça'yı geçmek hedef.
    (bkz: 2018 2019 euroleague sezonu)
  • 316
    avrupa basketbolunun bu sezonki en lezzetli tatlısı.

    sezon başında başarılı bir takvim yılı geçireceklerini düşünmüş ve bu doğrultuda bir şeyler tıkırdatmıştım ama açıkçası bu kadar üst düzey bir iş beklemiyordum. ergin hocanın kusursuza yakın bench önü önderliği ve micic-larkin ikilisinin parkedeki liderliği ile nefis basketbol oynadılar normal sezon süresince. sadece micic-larkin de değil; moerman'ın şairane profesyonelliği, simon'un salt şutörlükten vazgeçip kendisini şahane bir tamamlayıcı role sokması (daha doğrusu egosunu bir kenara bırakıp bunu kabullenmesi), dunston-pleiss ikilisinin pota altındaki efektif halleri... uzar bu liste.

    efes pilsen ruhunu tekrar görmek büyük keyif veriyor bana. efes kültürünü yeni nesillere anlatabilmek pek mümkün değil içinde bulunduğumuz sosyal medya çağında fakat efes'i pilsen ile tanıyanlar için durum daha bir başka.

    çeyrek finalde barcelona'ya karşı ev sahibi avantajına sahip efes. final four'da olacaklarına yürekten inanıyorum. oynadıkları basketbolla, sahip oldukları karakterli oyuncularla bunu fazlasıyla hak ediyorlar.
  • 321
    dakikalar önce* lig 3.'sü tofaş'ı 98-54 ile geçtiler ve bunu 3. çeyreğin ortalarından (4. çeyreğin tamamına yakını) itibaren ağırlıklı olarak sertaç-yiğitcan-metecan-onuralp-buğrahan beşiyle parkede kalarak becerdiler.

    enteresan bir form tuttular ve tempoyu günden güne artırıyorlar. sakatlık makatlık nazarı değmez ise euroleague'de final yolu açık, fb beko'dan çok daha iyi durumdalar şu an. hatta ergin ataman'ın winner karakteriyle euroleague'i şampiyonlukla tamamlarlarsa nanogram şaşırmam.
  • 322
    tahincioğlu basketbol süper ligi'nde cumartesi günü deplasmanda oynayacakları afyon belediyespor maçından galip gelmeleri halinde ligi fenerbahçe beko'nun üstünde lider tamamlayacaklar. son maçlarda 4 veya 5 yabancıyla son periyoda kadar rakibi 20'ye 30'a yatırıp gençlerle bitiriyorlar. iyice azıttılar bu ara...

    form grafiği: https://gss.gs/hIc.jpeg

    final four öncesi takımdan kendini iyice soyutlayan rodrigue beaubois ve james anderson'u çarkın içine dahil ederlerse euroleague kupasına uzanmaları hiç sürpriz olmaz.

    edit: averajla değil 1 galibiyet farkla lider olacaklar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın