• 79
    futbol takımımız kötü, basketbol takımımız kötü, nba artık hiç sevk vermiyor, tenis sezonu bitti sayılır...

    beni şu an ayakta tutan tek organizasyon. tabi kış saati uygulamasına geçmememiz buna da hafiften bir darbe indirdi. amerika'da en iyi maçların yayınlandığı öğleden sonra seansı türkiye'de artık 00.25'te başlayacak. sabah nasıl işe gideceğiz vicdansızlar!

    son olarak, (bkz: how 'bout them cowboys?)
  • 81
    yaklaşık 2 sene boyunca uğraştığım spor. çeşitli sakatlıklar geçirdim, çok zor antrenmanlar yaptım, yeri geldi kustum ama yaptığım en keyifli spordu. defans takımında safety olarak oynadım ve doğal olarak hem kuvvetli olmak hem de atik olmak gerekiyordu. bunun için de çok ağır antrenmanlar yapıyordum. kesinlikle bir antrenman sporudur. yetenek işin %10'uysa geri kalanı antrenmandır. sahada her zaman diri olan takım kazanırdı. işin teknik taktik kısmına da pek kasmazdım zaten.

    hocamızın da bi lafı vardı hücum takımında zeki adamlar, defans takımında kafadan kırık olanlar oynar diye. ben de o kafası kırık olanlardandım. çarpışmaktan korkmazdım, rakibin fiziği ne olursa olsun aynı özgüvenle defans yapardım. zaten asıl olay ne vücutta, ne taktikte, asıl olay kaskta bitiyor. o gücü kaskta toplayıp rakibine vurabildiğin an başarabiliyorsun bu sporda defans oyuncusu olmayı. üniversite yıllarını yıllar sonra da güzel hatırlamama neden olacak bu macera, merakı olan herkese de tavsiye ederim. sorusu olan varsa yardımcı da olabilirim bu konuda.
  • 84
    super bowl'dan super bowl'a bu sporu takip edenler için;

    en garip soruyla başlayalım, oyuncular neden formalarında havlu taşıyor?

    havlu meselesi aslında oyunun ilk zamanlarından beri var. ben de çok garipsemiştim ilk gördüğümde ama özellikle atma ve tutma üzerine kurulu bir spor olduğu için oyuncuların ellerini silmeleri, kurutmaları vs gibi durumlar için o havluyu kullanıyorlar. kullanmak veya takmak zorunda değiller ama genelinde yıllardır var.

    oyuncular nasıl diziliyor?

    hücumda formasyonlar çok önemli. quarterback kulaklıkla kenardan taktik alır ve savunmanın dizilimine göre hızlıca bir oyun çizer. playbook dedikleri şeyde her duruma göre çizilmiş bir hücum ve bunun bir kodu var. qb'nin topu almadan önce oyuncuları yerleştirmesi, bir sayıyı sürekli dile getirmesi ya da "shark" "kill, kill" gibi şeyleri sürekli söylemesi etrafındakilere strateji hakkında bilgi verme amaçlıdır.

    oyuncuların pozisyonlarına gelecek olursak, normalde oyun kurucunun önünde 5 kişi olur ve buna offensive line (ol) denir. en soldaki left tackle (lt), onun yanındaki left guard (lg), tam ortadaki ve topu ilk kullanıp geriye doğru oyuna sokan center (c), bir yanda right guard (rg) ve en sağdaki de right tackle (rt). bu grup içinde en zor görev en sol ve en sağ uçtaki adamlarda. çünkü bu adamlar genelde rakibin en çevik oyuncusu olup da qb'yi indirmeye (sack) gelenleri karşılayanlar oluyor. bu oyuncuların attığı ilk adımın, çabukluğunun ve gücünün çok büyük önemi var.

    oyun kurucunun arkasındaki ise running back (rb). offensive line genelde rakip takımın savunma oyuncularını iterek veya koşu alanını engelleyerek geriden hızla gelen rb'ye alan açmayı sağlarlar. oyunda rb'ler genelde az az ilerleyebiliyorlar neden pas tercih edilmiyor derseniz de şöyle bir durum var. rb koşturulduğu zaman süre işlemeye devam eder. bu rakip savunmanın sürekli ayakta kalması, yorulması, ve yıpranması anlamına gelirken senin savunmanın da bol bol dinlenmesi demektir. o yüzden time of play (top) denilen şey çok önemlidir.

    offensive line dışında tight end (te) olur ve taktiğe göre 1, 2 veya 3 tight end aynı anda sahada olabilir. genelde rush tercih eden takımlar birden fazla te ile ofansif hattı desteklerler. te'ler hem hattın içine girip blok yaparlar hem de boş alana çıkıp bir receiver'a dönüşebiliyorlar. ama asıl top yakalama işi wide receiver (wr) denilen kenar oyuncuları. bunların bir çok koşu şeması var. değişik değişik rotalar içinde hareket ederek savunmadan kaçıp atılan topu yakalama fırsatı kovalarlar. genelde uzun boylu ve yapılı olanlar kenar alanlarda, daha pır pır olanlar ise slot receiver denilen kenardan içeri boş alana kat ederek daha kısa mesafelerde topu alıp gitmeye çalışan oyunculardır.

    sürekli bayrak görüyorum, nedir bu bayrak?

    hücumda ofansif hattın rolü çok fazla. bazen öyle taktikler olur ki bir bakarsınız önündeki adamı bırakmış ve sola ya da sağa doğru koşup blok yapmaya çalışırlar. bu ol için ise en büyük tehlike offensive holding denilen zıkkım. rakip oyuncunun boynuna kolunu dayamak ya da rakip savunmacı kurtulmaya çalışırken formasından tutup çekmek ya da elini beline dolayarak engellemeye çalışmak fauldür ve bu yüzden hakemler sarı bayrağı atarak bir faul olduğunu gösterirler. holding'e 10 yard cezası verilir. top oyuna sokulurken özellikle ofansif hat oyuncuları oyunu başlatıyormuş gibi yapıp rakip takımı faule düşürmeye çalışırlar. top oyuna sokulmadan önce hem hücum hattı hem de savunma hattı sabit durmak zorundadır. birisi kıpırdayıp öne doğru atlamaya yeltendiği zaman ve hücum eden takım için false start veya rakip yaparsa offside olur ve 5 yard cezası vardır. kaskın ön yüzünden tutup çekmek 15 yard, unnecessary rougness denilen kasıtlı darbeler 15 yard, taunting denilen rakiple alay etme ise yine 15 yard ile cezalandırılır. yine hücum eden takım için söylüyorum; eğer bir wr kendine doğru atılan topu yakalamaya çalışırken fazla bir el kol teması alır, tutulur, itilir ve bariz bir şekilde daha top gelmeden engellenirse buna pass interference (pi) denir ve bu hareket hangi noktada yapılmışsa top o oyuncu tarafından o noktada tutulmuş gibi sayılır ve hücum o noktadan başlar. pi yapmamak için defans oyuncusunun wr'den hız olarak geri düşmemesi, aynı anda topa çıkması veya sadece karşılıklı el teması olması gerekiyor.

    hücum nasıl oluyor?

    hücumla ilgili bir iki küçük nokta. bazen qb arkasında 2 oyuncu birden olur. daha önde durun genelde rb'ye doğru gelecek bir koşuyu blokla engellemek için durur. qb geriye doğru veya öne doğru ilk pası yapabilir ama ilk pastan sonra ekstra pas yapılacaksa bu sadece geriye dönük olmalıdır. o zaman da oyun rugby'e döner. genelde sadece son topta desperate oyunlarda olur bu.

    oyun kurucu ya yanındaki rb'ye topu verir ya da pas opsiyonunu kullanarak takımı ilerletmeye çalışır. her hücumda en az 10 yard gidilmesi gerekir, 10 yard'tan sonra tekrar yeni bir 4 hak başlar. hücum eden takımın 4 down hakkı vardır ve bu 4 hakta 10 yard geçilip yeni bir 10 yard için hücum edilir, ta ki skor yani touchdown yapana kadar. 4. down genelde takımlar zor durumdayken tercih edilir yoksa 3 hakta 10 yardı bulamayan takım genelde topu degaj ile punt rakip takıma gönderip defansa geçer. eğer hücum rakip takımın sahasına field goal mesafesine kadar gelmişse bu da bir tercih olabilir. her yerden field goal atılır o topa vurmakta ne var denmemeli çünkü o top merkezi dengesi olmayan yumurta gibi bir şey var vurması hiç de kolay değildir. maksimum 60 yard'tan atılabilir ki 50 üstü genel olarak çok zordur. fg kullanılacağı zaman topun olduğu yard kaç ise buna 17-18 yard eklenerek fg mesafesi hesaplanır çünkü kaleler touchdown çizgisinin dışında 17-18 metre geride durur.

    touchdown 6 sayı, ardından atılan ekstra sayı +1 sayıdır. field goal ise 3 sayıdır. oyun çok basit diyenler için de qb'lerin işi hiç de kolay değildir. üzerine sürekli gelen rakip defans varken birkaç saniye içerisinde topu atmak zorundadır. bunun için defanstan kaçıp boşa çıkmaya çalışan hücum oyuncularını arar ve öngörüsü ve kol becerisi çok iyi olmalıdır. zamanında topu elinden çıkaramazsa offensive line çok fazla dayanamaz ve sack kaçınılmaz olur. üzerine doğru adam gelen qb bilerek yere çömelemez. ya darbeyi alacak ya da topu öne doğru fırlatmak zorunda. bilerek çökerse buna "intentional grounding" denir ve 10 yard cezası vardır. hücum esnasında eğer interception (int) olacak olursa hücum eden takımın herhangi bir oyuncusunun mutlaka topu kapan rakip defansa o yerdeyken dokunması ya da yere düşmemişse indirmesi gereklidir, yoksa sona kadar götürerek td yapabilir.

    bazen fake punt görebilirsiniz. harika bir şeydir. topu degajla dikecekmiş gibi olan oyuncu bir anda topla birlikte koşmaya başlar ve önceki hücumdan 1st down için kaç yard kalmışsa o kadar koşması durumunda 1st down'ı takımına kazandırmış olur.

    onside kick genelde maç sonlarında sayı yapan takımın tekrar hücum etmek istemesi durumunda yapılır. topa 20 yard ilerleyecek kadar vurulur ve bu genelde ya yerden sektirerek ya da havadan atarak olur. kendi takımından bir oyuncunun 20 yard çizgisi geçtikten hemen sonra rakipten önce o topu kapması gerekir ama tabi ki çok da kolay değildir.

    son olarak degajla dikilen top eğer td alanına düşerce buna touchback denir ve rakip takım hücuma 25 yard'tan başlar. eğer topu yakalayacak kişi hakeme parmak, el, kol işareti yaparsa bu fair catch yapacağını gösterir ve topu nerede ilk tutarsa oradan oyun başlar. fair catch işareti yapan oyuncuya rakip dokunamaz. topu fair catch ile yakalayan kişi de topla ilerleyemez.

    oyun açılışında (kick off), punt (degajla dikme) esnasında, topu yakalayan ve yakalayanı indirmeye çalışan takımlara special teams (st) denir. bunlar as oyuncular ve yedeklerden oluşturulur. genelde en çevik oyuncular oyunun bu bölümünde sahada olurlar.

    bir de safety'den bahsedeyim. eğer oyun kurucu veya rb kendi alanından oyunu başlatırken boyalı alan içinde (td zone) yere indirilirse buna safety denir ve indiren takım 2 puan alır. td sonraları extra point (xp) +1 puan verirken takımlar isterse 2 point conversion ile 1 yardtan normal bir hücum dizilimi yaparak bir td yapıp +2 puan almak isteyebilirler.

    hareketlerden hangisi faul hangisi değil?

    fauller aslında basit. oyunun serbest olması isteniyor. hücuma çıkan oyuncuları tutmak, çekmek, eliyle etrafına dolayıp kavramak yasak. kural diyor ki; bir defans oyuncusu olarak geçebiyorsan hızınla geç ve o topa wr'den önce dokun. ama eğer adam seni hızıyla, manevrasıyla ekarte etmiş ve topa doğru gidiyorsa ancak onunla beraber o topa hamlede bulunabilirsin. öyle elini tutma, belini sarma falan yok... aynı şekilde offensive pass interference diye bir şey de var. mesela top atılan oyuncu iyi savunmadan kurtulmak için adamı tutar, çeker vs. ona da faul çalınır.

    offensive ve defensive line arasında en çok karşılaşılan fauller ise genelde holding veya top oyuna sokulmadan hareket etme.. saflar arasında boğuşun boğuşabildiğiniz kadar ama bunu güç uygulayarak göğüsten omuzdan force ile yapın diyor. senden sıyrılıp gitmiş adamın arkasında tutma, kolunu boynuna dolama falan yok. nadiren de bazı uyanık qb'ler rakip takım oyuncu değiştirirken hemen oyunu başlatmaya çalışıp rakibi oyuncu değişikliği tamamlanmamışken 11'den fazla sayıda yakalamaya çalışır, bu da too many men on the field diye ceza sebebidir. en ölümcül faul ise running on the kicker. 4th down'a getirmiş defans, rakip de punt ile topu sana verecek. sen punt'ı bloke edeceğim diye git punt'çıya dal. bu direk faul ve 4. hakkı olduğu için punt yapacak takım automatic 1st down ile devam eder

    son olarak bu sporda defans nasıl yapılıyor?

    defensive line (dl) takımların stratejisine göre 3-4 veya 4-3 şeklinde olabiliyor. yani defans hattında 3 oyuncu arkalarında 4 adet line backer (lb) ya da 4 hat oyuncusu arkada 3 line backer şeklindedir. takimlar stratejilere göre ya hat içerisinden ya da gerideki linebacker'lar arasından sack yani rakip qb'yi indirmek için uğraşırlar. buna başka bir değişle pass rush denir ki bu her takımın iyi yapabildiği bir şey değil ama bunu iyi yapmak demek rakip oyun kurucunun her an tehlikede hissetmesi, topu elinde çok tutamaması ve hata yapması anlamına gelir. line backer'lar ise adları üstünde ya defans çizgisine rush'a karşı destek, ya da özellikle slot receiver'ların koşu alanını kapatmak için orta bölgeyi kapatma görevleri vardır. bir anlamda savunmanın en önemli elemanları diyebiliriz bu grup için çünkü hemen her noktada yer almak zorundalar. cornerback (cb) denen savunmacılar ise rakip takımların top tutucularını karşılayan ve savunan ve belki de işi en zor oyunculardır. rakip oyuncular genelde çok hızlıdır ve hem hızlarına karşılık vermek hem de koşu stratejilerini iyi okumaları gerekir. defansta en geride duran iki oyuncu ise free safety (fs) ile strong safety (ss)'dir. free safety gerektiğinde pass rush'a çıkar, gerektiğinde bir linebacker gibi oynar, gerektiğinde cornerback'lere yardıma gider. strong safety iseen gerideki emniyet elemanıdır. yarıp geçen koşucuları yakalamak ya da adamını geçip giden wide receiver'ları yakalamak için en geride tutulurlar.

    not: işbu entry emek içerir. tek bir hanesi kopyala yapıştır değildir. sporu öğrenin, sporun iyisini izleyin diye. ;)
  • 86
    beni küfretme derecesine getiren, ayakla oynanmamasına rağmen adı football olarak anılan spor. her football yazışımda google efendi, bunların ismiyle alakasız oyununa yönlendirme yapıyor. bir taktiksel varyasyonu araştırayım diyorum tak diye amerikan futbol taktikleri veya alakasız bu oyunla alakalı başka görüntüler düşüyor ekrana.

    arkadaş oyununuzun adı football değil handegg. bunu kabullenin artık lütfen yahu; https://gss.gs/mJf.jpg
  • 92
    izlemesi fena olmayan, ama oynaması çok sıkıcı olan oyun. her dakika duran bir oyundur. çok sert bir oyun olduğu görüşüne katılmıyorum, bir rugby kesinlikle değil, hatta ve hatta bazı futbol maçlarının yanında sertlik satranç gibi kalıyor.
    dediğim gibi izlemesi eğlenceli spor.

    https://m.youtube.com/watch?v=D7CU2S6gxEs

    tabii ki reklamından bahsediyorum.*
  • 94
    pazar saat 16:30'da türkiye amerikan futbolu ligi final maçı koç rams ve odtu falcons arasında koç üniversitesi amerikan futbolu sahasında oyanancaktır.

    olur ya merak edersiniz türkiye bu branşta ne konumda diye koc rams geçen sene avrupa 2.si oldu, odtu ligin en köklü takımlarından biri.

    detaylar için:
    https://www.facebook.com/.../?type=3&theater

    (bkz: 14 temmuz 2019 koç rams odtu falcons amerikan futbolu maçı)

    edit: her çarşamba 21:30'da s sports türkiye amerikan futbolu liginden bir maç yayınlıyor. iyi seyirler.
  • 95
    türkiye sınırları içerisinde korumalı futboldur. amerikalıların futbol demesinin sebebi, topun 1 foot* uzunluğuna sahip olmasından dolayıdır.
    (bkz: amerikan ölçü birimleri)

    izlemesi rugby'ye göre daha eğlencelidir. oynaması ise genellikle zevksizdir, tabi rolünüze göre değişiklik gösterebilir aldığınız zevk. ancak park, bahçe, piknik gibi ortamlarda karşılıklı top atma şeklinde sadece iki kişiyle bile oynanabilir. topu atmak kolay değildir, basketboldaki bilekten şut çıkarma gibi bir tekniği vardır. topu fırlatırken bileğinizi döndürerek topun havada kendi etrafında dönmesini sağlarsınız adeta mermi gibi gider. mermi gibi gider benzetmesi mecazi değildir zira mermiler de namludan çıkarken dönerek hareket ederler.
  • 96
    amerikalilarin futbol demesinin sebebi topun bir foot uzunlukta olmasi degildir. abd'de yasiyorum ve ayni geyik burada da donuyor, sonra da insanlar hep beraber puhahahah diye guluyorlar. topun uzunlugu tam olmasa da bir foot'a yakindir ama tarihsel gelisim konuyu aydinlatmak icin yeterlidir.

    neyse efendim, futbol denilen sey aslinda bizim bildigimiz futbola benzer sekilde baslarken, olay daha ingiltere'den cikmadan manyagin tekinin topu eliyle alip kosmasi ve izleyenlerin once anlam veremeyip, sonra bunu mantikli bulmasiyla rugby sporuna da atalik etmistir. bu arada bu olayin ilk yasandigi yerin adi rugby school gibi birsey olmasindan oturu rugby ismi bu sporla ozdeslesmistir. ancak her iki spor da futbolun dallari olarak bilinerek baslamistir. birine rugby football, bizim hastasi oldugumuz diger spora da association football isimleri verilerek birbirinden ayrilmislardir.

    neyse efendim, her iki spor da abd'ye ulastiginda, ki turkiye'ye ulasmasindan oncedir, bu iki isim kullanilmakla birlikte iki sporun karisimi olan ucuncu bir spor daha ortaya cikmistir. amerikan futbolu dedigimiz bu sporda temelde futboldan geldigi icin bir tur futboldur. amerikalilara daha cok heyecan vermis, daha populer olmustur. zaman icinde adamlar football dediklerinde bu sporu anlar hale gelmislerdir.

    ote yandan rugby football kisaca rugby'ye, association football ise once assoc. football'a sonra da soccer'a donusmustur.
    ingiltere'de ise bizim bildigimiz futbolun cok daha fazla populerlik kazanmasi nedeniyle adi association football'dan football'a kisalmis, diger spor rugby olarak ayrilmistir. sporlar ingiltere'den dunyaya yayildigi icin, football ve rugby kullanimi once avrupa ve somurgelerinde, sonra da abd haric tum dunyada yerlesmistir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın